22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
gorus@cumhuriyet.com.tr 16 MART 2024 CUMARTESİ 2 olaylar ve görüşler Seçmenin sorumluluğu liler ağır bir yaşam mücadelesi içinde bugüne kadar izlediği politikaları sürdü- rak kaçınamayacağımız görevler var. Erol TUNCE r kıvranıyor. Tarikatlar, başta kamu yö- rebilmek ve anayasa değişikliği başta ol- Çevremde hâlâ sandığa gitmeyece- Eski CHP GEnEl sEkrEtEr YardımCısı netimi olmak üzere eğitim ve ekonomi mak üzere, planladığı hususları gerçek- ğini dile getirenleri, üzülerek görüyo- u yazıda, önce önümüzdeki seçim- alanlarında sürekli mevzi kazanmakta. leştirebilmek için istediği desteği almış rum. Oysa yukarıdaki tablo, kesinlik- lerin önemine değinmek istiyorum. Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı olacak. Ya da beklediği güvenoyunu ala- le sandığa gitmemizi ve oyumuzu ülke- B Kuşkusuz her seçim önemli- yok olmuş. TBMM’nin denetim yetkile- mayarak, bir başka söyleyişle seçmen- nin içinde bulunduğu tabloyu dikkate Hangi şeriat? dir. Ancak önümüzdeki seçimin, yerel ri budanmış, anayasa, yasalar egemen- den sarı kart görerek kendine çekidüzen alarak kullanmamızı zorunlu kılıyor. yönetim seçimlerinin çok ötesinde bir liğini yitirmiş durumda. Laik Cumhu- vermeye çalışacak. Tercih seçmenin. Unutmayalım ki istenmeyen sonuçlar, İbrahİm Türkeş önemi var. Ülkemiz ağır sorunlarla bo- riyetimiz, demokrasimiz tehdit altında. İçinde bulunduğumuz koşullarda seç- partilerden önce bizleri, çocuklarımızı Hukukçu-FElsEFECi (YkkEd/add FEtHiYE) ğuşuyor, hafiflemek bir yana sorunları- Tek adamın tam yetkiyle yönettiği ül- menin sorumluluğu bir kez daha günde- yaralayacak. O nedenle -haklı da olsak, mız her geçen gün hızla katlanıyor. Bu ürkiye’de demokrasi, “demokrasiyi kemizde giderek bir rejim bunalımı içi- me geliyor. Her fırsatta belirtmeye çalış- haksız da olsak- duygularımızla de- seçim, ağırlaşan sorunlarımız hakkın- Tİslamlaştırma” çabalarından bir ne yuvarlanıyoruz. Seçimlere işte böy- tığım gibi, her şeyi partilerden bekleme- ğil aklımızla karar vermek zorundayız. da toplum olarak bir karara yönelme- türlü kurtulamamıştır. Bunda, laik bir le bir tablo içinde gidiyoruz. mek gerekiyor. Partiler kadar seçmen- Bu, kendimize, çocuklarımıza, ülkemi- mizi gerektiriyor. devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nde ler de yetki ve sorumluluk sahibidir. zin geleceğine olan borcumuzdur. Kı- Türkiye tam bir dar boğazda. Ekono- aynı zamanda “devlet yönetmeye talip Anayasa değişikliği Unutmayalım ki bu seçim ülkemizin, ço- sacası partilere küserek, kızarak karar mi günbegün kötüleşiyor, enflasyon az- bir din” olgusunun varlığı kadar, dini Bu ağır tablonun sorumlusu olan ikti- cuklarımızın geleceği açısından büyük vermenin sırası değil. Kişisel, partisel mış durumda, paramız sürekli olarak “devlet yönetimini ve karar merkezini ele dar için bu seçimler bir nevi güvenoyu önem taşıyor. Her birimiz ülkemize, ço- sorunlarımızı, kırgınlıklarımızı kesin- değer kaybediyor. Derin yoksulluk al- geçirerek rejimi ve toplumu dönüştürme anlamına gelecek. İktidar, yani cumhur- cuklarımıza karşı ağır sorumluk taşıyo- likle seçim sonrasına ertelemek zorun- tında ezilen işsizler, emekçiler, emek- (eski başbakanlık müsteşarının sözü)” başkanı bu seçimlerde başarılı olursa, ruz. Bu sorumluluğumuzun gereği ola- dayız. Haydi dostlar sandık başına. aracı olarak gören siyasetin/siyasetçinin payı vardır. Tarihe ve topluma bin yıllık şeriat geleneği içinde oluşmuş bir mercek E?jzU?u?r?y???We?euš??eW????W|?e?WU?e?ye???? ardından bakılan Türk toplumunda din, 1923 Devrimi ile devletten uzaklaştırılabilmiştir. 3 Mart 1924 tarihli Devrim Yasaları, Devletçilik, kamuculuk, karma ekonomi Öğrenmek mutluluktur. Öğretmenlerinin, “Şeriye ve Evkaf Vekâleti’nin gibi ilkeler eşliğinde hızlı bir atılım yapan anne babalarının, büyüklerinin çocuklara kaldırılmasına dair, Tevhidi Tedrisat’a Türkiye Cumhuriyeti’nin bu atılımını Alev öncelikle kazandırmaları gereken bilinç (öğretim birliği) dair ve hilafetin Coşkun, Türkiye ekonomisinin tarihsel budur: Araştırarak, irdeleyerek, soru kaldırılmasına dair yasalar” bu yönde gelişimi çerçevesinde, bilimsel belge ve sorarak öğrenmenin, bilgi edinmenin, akıl atılmış çok önemli adımlardır. Ancak verilere dayanarak inceliyor. Daha sonra yürütmenin can sıkıcı zorunluluk ya da Atatürk’ten sonra gelen bütün sağ Türkiye’de “özelleştirme” adı altında ezbercilik değil, bir mutluluk bir sevinç iktidarlar, Cumhuriyetle dinden yapılan KİT satışlarını ve haksız elde edilen olduğu… Bu kitabı hazırlarken de arındırılmış kamu yaşamına yeniden rantı merceğe alıyor ve ulusalcı ekonomi uygulamaya çalıştığım yöntem bu oldu. ve gittikçe artan bir dozda “İslami ayar” modeline ilişkin gerçekleri ortaya koyuyor. Umarım başarılı olmuşumdur. vermeyi öncelikli görev saymış, din Ataol Behramoğlu yeniden bugün olduğu gibi bilim dahil her sosyal kuruma müdahale eden “kurumlar üstü” bir değer haline getirilmiştir. Bugün 13,5x23 12,5x19,5 gelinen noktada Diyanet İşleri Başkanlığı, İnceleme Şiir Cumhuriyet yasaları ile kaldırılan Şeriye 208 sayfa 32 sayfa Vekâleti’nin işlevini üstlenme, Milli Eğitim Bakanlığı da ÇEDES ve benzeri uygulamaları ile Cumhuriyet yasaları ile Kişiyi insan yapan, onur sahibi kılan “Adalet Mülkün temelidir” sözünde geçen kaldırılan ikili öğretimi diriltme çabası toplum etiğine bağlayan, fertler “mülk” sözcüğü, devleti ifade etmektedir, içindedir. Sıra hilafettedir... arasındaki diyaloğun uyumlu olmasıdır. yani “devlet hukukla yaşar”, tıpkı Batı demokrasisi Bilinçli bir karakterin uygulamaları çağdaş Muammer Aksoy’un söylediği gibi. Batı’da devlet yönetmeye talip bir din düşüncelerin toplumdaki kurallarını 90’lardaki karanlık suikastlar olgusu yoktur. Batı demokrasisi, daha saydamlaştırır, birlikteliği pekiştirir, değer dizisinin ilk halkası olarak hedef seçilen 300 yıl önce Aydınlanma felsefesinin ve yargılarını belirginleştirir ve uyumluluğu Muammer Aksoy, ülkenin tam bağımsızlığı, Sanayi Devrimi’nin yarattığı burjuvazinin sağlar. Prof. Dr. Cihat Karaali, toplumsal laikliği ve demokrasisi konusunda gücü ile Hıristiyan şeriatı ile hesaplaşıp yaşamda gereksinim duyulan temel yaşamını feda etmiş, Hıfzı Veldet onun simgesi olan engizisyonun defterini öğenin “uyumluluk” olduğunu belirtiyor, Velidedeoğlu’nun ifadesiyle “Hak ve dürmüş; sonuçta Hıristiyanlık devletten bireyin gelişimi için altın değerinde Hukukun Yılmaz Savaşçısı” olmuştur. kiliseye çekilmiştir. Ne Aydınlanmayı öğütler sunuyor. ne Sanayi Devrimi’ni yaşamış İslam 13,5x23 13,5x20,5 dünyasında yalnızca Türkiye, Atatürk’ün Kişisel Gelişim İnceleme öncülüğü ve yanındaki bir avuç sivil- 130 sayfa 163 sayfa asker bürokratın desteği ile “Anadolu Aydınlanması”nı yaşamış, laik Cumhuriyete ulaşabilmiştir. Öyküleri 1939’dan itibaren dönemin pek Rusçada yayımlandığı 1975’ten bir yıl sonra Bu nedenle Anadolu insanı, dinini, çok dergisinde yayımlanan Samim Ataol Behramoğlu çevirisi ile dilimizde ilk diyanetini bir Suudiden, bir Afgandan, bir Kocagöz, zamanın bilinçli bir tanıklığıyla kez yayımlanan bu yapıt, daha sonra yeni İranlıdan farklı olarak, kendi özgür iradesi ile yaşayan, yaşamayana karışmayan, yazın dünyasını kurmuştur. Cumhuriyet basımlar yaptı. Bugün Cumhuriyet Cumhuriyet değerlerine bağlı bir inanç Kitapları olarak Alandaki Delikanlı kitabıyla Kitapları arasında sunduğumuz Nâzım profiline sahiptir. Yine bu nedenle o, “Bacım Benim”, “Küçücük Hikâyeler”, Hikmet – Yaşamı ve Yapıtları, büyük inanç ve ibadet dünyasında dindar ancak “Delikanlılar”, “Başkaca” ve “Kentin şairimiz hakkında ilk ve hâlâ en dünyasal yaşam tarzında laiktir. Bireyin Kıyısı” bölümleri halinde otuz iki öyküsünü kapsamlı biyografi olma özelliğini taşıyor. hem dindar hem laik olabileceğini, okuyucularımızla buluşturuyoruz. bu iki yaşam tarzının insanın iki ayrı dünyası ile ilgili olduğunu Anadolu insanı Cumhuriyetin bu Aydınlanma felsefesi ile kavramış, inanç ve ibadet özgürlüğünün 12,5x19,5 13,5x20,5 güvencesi saymıştır. Öykü İnceleme 314 sayfa 407 sayfa Bugün yapılan ne? Bugün devleti daha İslami kılmak ve bu amaçla karar merkezine dini oturtmak isteyen dinci siyasetçi, Cumhuriyetin 1921-2001 yılları arasında yaşamış Türk bu dindar fakat laik insan profili ile yazınının tanınmış isimlerinden Necati yetinmiyor, ondan onun sömürebileceği Cumalı’nın 1943-1979 yıllarına ilişkin en elverişlisini yaratıp dindarlığının güncesini okurlarımızla paylaşıyoruz. sınırlarını zorluyor. Fıkhın (şeriat) insanın Tiyatrodan siyaset dünyasına saçının telinden ayağının tırnağına kadar uzanan değerlendirmelerini de bulacağı- her konuda koyduğu değişmez kurallar nız, yakın tarihimize ışık tutan bu güncede, içine onu hapsedip kullanışlı siyasi aparat Necati Cumalı’nın yazınsal üretim sürecine ve sonuçta oy deposu haline getiriyor. ortak olacaksınız. *Ulusal tezde, asıl amaç padişah, Bu kışkırtmanın ayartması ile softa halife ya da var olan şekliyle Osmanlı başkaldırmış, tıpkı Patrona Halil gibi, tıpkı Devleti’nin kurtarılması değildir. Kabakçı Mustafa gibi, tıpkı Derviş Vahdeti Temel hedef milletin kurtarılmasıdır, gibi bağırıyor: “Şeriat isteriz.” Efendi, hangi şeriat? Şeriat isteriz derken ulusal özgürlüktür. Bu nasıl 13,5x19,5 Günce kastettiğiniz dinin ibadete ilişkin hükümleri olacaktır? İşte, ‘iç egemenlik’ konusu 315 sayfa ise bu ülkede sizin namazına, orucunuza, burada karşımıza çıkar.* haccınıza, zekâtınıza kim karışıyor, kim engel oluyor? Yok eğer şeriat isteriz derken Bu kitabın konusu ve amacı, olaysal amacınız fıkhın dünyaya ilişkin koyduğu tarihin hikâye edilmesi, anlatılması Sanatı anlamak için ilk basamak olan kurallar, münakehat (evlenme, boşanma), değil, bunların arka planındaki “gizli “Dünyayı Etkileyen Tablolarıyla Seçkin muamelat (mal, borç, ticaret), ukubat (ceza) mantık” bağlarının öne çıkarılmasıdır. Ressamlar”, sanat tarihinin ve bunların uygulanması ise sırasıyla Kısaca ifade etmek gerekirse, ilgi birbirinden değerli sanatçısı ve yapıtı başlayalım: Bu durumda çokeşli evlenme alanımız ”Türk Devrim Tarihi” değil, arasından yapılan seçkiyi kısa istiyorsunuz, “Boş ol” demekle eşinizi “Türk Devrimi”dir. İncelenen devrim açıklamalar eşliğinde okura boşamak istiyorsunuz, mirasta kendinize olayının iki cephesi vardır: “Kurtuluş” ulaştırıyor. iki pay, kadına bir pay istiyorsunuz, ve “Kuruluş”. kadını toplumdan ve kamusal görevlerden uzaklaştırmak istiyorsunuz, hırsızın kolunun kesilmesini istiyorsunuz. İşte burada durun. Çünkü suç işliyorsunuz. Bütün bu talepler, TC Anayasası (m24) 13,5x19,5 ve diğer Cumhuriyet yasaları karşısında İnceleme 19x19 anayasanın ve laik hukuk düzeninin 416 sayfa İnceleme ihlalidir. 63 sayfa Şimdi siyasetçiye sorulması gereken soru tam da şudur: Siz bu işin, “Şeriat isteriz” çığlıklarının neresindesiniz? Cevap verin, bilelim. Ama siyaset ahlakınızla, fikir namusunuzla!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear