25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
gorus@cumhuriyet.com.tr 3 OCAK 2024 ÇARŞAMBA 2 olaylar ve görüşler Tarikat/cemaatler sivil Aydınlanma toplum örgütü müdür? devriminin zaferi PROF. DR. ÖZKAN YILDIZ laik bireyde yattığını söyler. Bu bakış açısından hareketle, Doğan ErgEnç egemen olduğu bir ülke. Bu ülke SOSYOLOG-SESADER BAŞKANI denilebilir ki tarikatlar ve elbette, Atatürk’ten ve onun temsil So Syolog cemaatler felsefi, hukuki ve zerk” ve “çoğulcu” sivil ettiği değerlerden rahatsız olacaktır. yasal açıdan sivil toplum toplum oluşumları Dahası var. Atatürk kadın erkek uudi Arabistan’da oynanması örgütleri olarak kabul edilemez. “Ö(örgütleri), modern eşitliğini savunuyordu. Kemalist Sbeklenen Süper Kupa finali Doğaları itibarıyla bu oluşumlar, toplumlarda, demokratik ve devrimle birlikte şeriata dayalı ertelendi. Hem Fenerbahçe hem de fundamentalist (köktenci- seküler yaşamın vazgeçilmez kurallar kaldırıldı; evlenme, boşanma, Galatasaray maça çıkmayı reddetti. köktendinci) hedeflere sahiptir. unsurudur. Türkiye gibi miras gibi konularda kadın ve erkeği Neden? Çünkü Suudi Arabistan Çünkü fundamentalizm hem laik hem Müslüman eşitleyen Medeni Kanun kabul edildi. yönetimi Atatürk tişörtü giyilmesine her şeyden evvel gerçeğin toplumlarda, “sivil toplum” Kadın düşmanı uygulamaların en ve “Yurtta barış dünyada barış” yazılı tekliğine (tevhid) ihtiyaç duyar. kırılgandır. Güçlü merkezi devlet, üst seviyede olduğu Suudi Arabistan pankartın açılmasına izin vermedi. Aşkın, gerçeklik anlayışı İslamiyet ve demokrasi arasında elbette Kemalist devrimden rahatsız Takımlar buna tepki gösterdiler ve gündelik yaşamın çok boyutlu gerginlik yaşanagelmiştir. 600 olacak, şaşırmayalım. maç ertelendi. dinamizmiyle çatışır. Bu yapıların yıllık teokratik ve monarşik Ancak Suudi Arabistan’ın Atatürk Suudi Arabistan’ın nasıl bir ülke kendilerini sivil toplum örgütü Osmanlı’dan günümüze uzanan karşıtlığının temelinde bir başka nokta olduğunu biliyoruz. Bu ülkede ciddi olarak tariflemesi “otomatikman” derin tarihsel, toplumsal ve daha var. O da şu: Kemalist devrim insan hakları ihlalleri var, kadın demokratik oldukları anlamına kültürel ayrışmalar bu gerginliği nüfusun çoğunluğunun Müslüman sekülarize eden müdahaleler düşmanı uygulamalar devam ediyor. gelmez. Kapalı cemaatler, laik, beslemiştir. Bu nedenle, sivil olduğu bir ülkede gerçekleşiyor. toplumun özgürleşmesi, Dahası, 2018’de Suudi Arabistan’ın demokratik ve çoğulcu yaşama toplum örgütlerinin siyasal Dahası, hem emperyalizme karşı laikleşmesi ve medenileşmesi İstanbul Başkonsolosluğu’nda muhalif direnç gösterir. Oysa sivil toplum, iktidarlarla ilişkisi, her zaman verilen Kurtuluş Savaşı hem de için bir zorunluluktu. Gazi gazeteci Cemal Kaşıkçı vahşice Walzer’in yerinde ifadesiyle, sorunlu olmuştur. Sivil toplum Aydınlanma devrimleri İslam Mustafa Kemal Atatürk, böylesi katledildi. Cumhuriyetin 100. yılında, insan topluluklarının hiçbir güç alanı farklı gündemlere sahip dünyasındaki, haksızlığa uğramış, bir toplumsal dönüşüm yoluyla böyle bir ülkede böylesine önemli bir tarafından zorlanmaksızın içinde grupların ideolojik çekişmesine Müslümanlığı asla reddetmeden, maçın oynanmasına karar verilmesi ezilmiş dünyadaki başka ülkelere de hareket edebilecekleri, kendini sahne olmuştur. Bu çekişme, dinin siyasete alet edilmesini, en başından yanlıştı. Ama olsun, esin kaynağı oluyor. Örneğin, Tunus belirleyebilecekleri alanın adıysa, elbette devlet, toplum ve birey devlet işlerinde dinin kontrolünü zararın neresinden dönülse kârdır. Cumhuriyeti’nin kurucusu Habib tarikatlar ve cemaatlerin birey, ilişkilerinin demokratikleşmesini kaldırmıştır. Atatürk, Kastamonu Hem Fenerbahçe hem de Galatasaray Burgiba lise öğrencisiyken defterine, toplum ve devlet tasavvuru, sekteye uğratmıştır. konuşmasında “Türkiye doğru bir duruş göstermişlerdir ve bu “Kahrolsun müstemlekecilik, yaşasın tamamen tek, aşkın bir hakikate Cumhuriyeti şeyhler dervişler, olay hiç kuşkusuz tarihe geçecektir. Türkiye” yazıyor. Yine Afganistan’da Modern sivil toplumun göre biçimleneceğinden modern müridler, mensuplar memleketi Peki, Suudi Arabistan yönetimi Emanullah Han, Mısır’da Cemal Abdül felsefi ruhu toplum düzeniyle kökten paradoks olamaz. En doğru, en gerçek Atatürk’ten neden bu kadar rahatsız? Nasır gibi isimlerin de Kemalist oluşturur. Batı dünyasında, ulus-devlet yol, medeniyet yoludur” derken Aslında bu sorunun yanıtı çok açık: devrimden etkilendiğini biliyoruz. sürecinin bir sonucu olarak, Atatürk’ün temsil ettiği ne kadar değer Batı’nın uygar uluslarıyla eşit bir Cumhuriyet mirasının Kemalizmin başarısı “yurttaşlık” düşüncesinin gelişimi, varsa, Suudi Arabistan onlara karşıdır. duruma gelmek, ancak seküler korunması İşte Suudi Arabistan yönetimi modern sivil toplumun olmazsa Bu yüzden Atatürk’e düşmanlar. bir devlet ve toplum sistemiyle Mustafa Kemal’den tam da bu nedenle Saltanatın kaldırılması, olmaz koşuludur. Sivil toplum, mümkün olduğuna inanmıştı. Ulu önderin değeri rahatsız. Eğer Kemalist devrim İslam “yurttaş” kavramıyla bağlantılı Cumhuriyetin ilanı ve halifeliğin Cumhuriyetin, modernleşme Atatürk cumhuriyetçiydi. 600 yıllık dünyasının dışında olan bir ülkede analitik bir kavramdır. Sivil kaldırılması Türkiye’de büyük projesi ve tarihsel mirası Osmanlı saltanatını kaldırdı. Suudi gerçekleşseydi bu kadar rahatsız toplum yurttaşların oluşturduğu Aydınlanma devriminin korunmalı ve geliştirilmelidir. Arabistan ise mutlak monarşiyle olmazlardı, onları asıl rahatsız eden toplum düzenidir. Sivil toplum dönüm noktasını oluşturur. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, yönetilen bir ülke. Elbette Atatürk’ten konuların en önde geleni bu devrimin Bu süreçte laik kanunların tarikatları, cemaatleri, etnik tarikatlar ve cemaatler gibi rahatsız olacaklar. Atatürk laiklikten, İslam dünyasının parçası olan bir çıkarılması, Şeriyye ve Evkaf grupları değil, yurttaşı birim türlü gerici unsurlarla işbirliği Aydınlanmadan yanaydı. Önderlik ülkede gerçekleşmesi ve diğer İslam vekâletlerinin kaldırılması, olarak ele alan düzendir. Kant, protokolleri yapması, destek ettiği devrim, egemenliği gökten yere ülkelerine esin kaynağı olmasıdır. Şeriyye Mahkemelerinin sivil toplumu, yurttaşların vererek meşruiyet kazandırması indirdi, toplum ümmet anlayışından Özetle, Galatasaray ve Fenerbahçe kapatılması, eğitimde birliğin yasamaya katıldığı “toplumsal çağdaş, laik ve açık toplum ulus aşamasına geçti, demokrasinin çok doğru bir tavır almıştır ve düzen” olarak tanımlar. Ernest sağlanması (Tevhidi Tedrisat idealiyle asla bağdaşmaz. ve laikliğin temelleri atıldı. Suudi gericilik kaybetmiştir. Süper Kupa Gellner, sivil toplumun temelinin Kanunu) kritik adımlardır. Demokratik, toplumsal ve siyasal Arabistan ise toplumsal yaşamın finalinin kazanını Aydınlanma toplumsal ve teolojik bağlarla Köhnemiş, otoriter ve teokratik muhalefetin uyanık olması, dini kurallara dayandığı, teokrasinin devrimi olmuştur. kösteklenmeyen, amaçlarını düzene dayalı imparatorluğun bu gidişata topyekûn direnç özgürce seçen, kısıtlanmamış ve devrilmesinin ardından devleti göstermesi bir zorunluluktur. Eski ve yeni Türkiye Halil Sarıgöz sosyal, kültürel pek çok öteki buncu oldu. alanda ciddi bir ilerleme Kesinlikle her iki TARİHÇİ yaşadı. örnekte ayrı ayrı Gazetelerin, sanat, değerlendirilmeli, örneğin ani hep söylemlerde edebiyat ve siyaset eski Türkiye’de herkesi, Hkullanılır ya “Eski dergilerinin yok sattığı, her şeyi hiciv edebilen Türkiye şöyleydi, insanların sinemaya, güldürü programları yok böyleydi...” diye, peki tiyatroya gitmek için gün muydu? Bugün bile eski neydi bu eski Türkiye? saydığı o dönemlerde, bölümlerini kahkahalar Kimilerine göre, daha elbette ki her şey güllük atarak izlemiyor muyuz? özgür, daha umutlu gülistanlık değildi ancak Süleyman Demirel ya da günler iken kimilerine toplumda bir Aydınlanma Bülent Ecevit kendilerini göre derin bir nefret... süreci yaşanıyordu, ta gösterisinde tabiri caizse Niye bir kesimi kızgın ki 12 Eylül karanlığına yerin dibine sokan Levent bir hale büründürürken kadar... Kırca’yı izlemiyorlar diğer kesimi hüzünlü bir mıydı? Ya da seçimlere hale büründürüyordu? Kutuplaşma giderken tüm parti Toplumumuzun bazı 12 Eylül 1980 darbesiyle liderlerinin aynı ortamda kesimleri yaşadığımız ülkedeki çatışma ortamı tartıştığı, birbirlerine günleri daha özgür bıçak gibi kesilmişti sorular yönelttiği günler olarak nitelendirip ama neyin önü açılmıştı? programları toplumun pek 2000’li yıllar öncesini Nelerin üzerinden silindir çok kesimi ekran başından “askeri vesayet” gibi geçilmişti? ayrılmadan izlemiyor dönemi, “krizler- İkinci Meşrutiyet’ten muydu? Erdal İnönü ile koalisyonlar” dönemi (1908) sonra İttihatçı- Turgut Özal’ın arasındaki olarak adlandırıyor. Bir İtilafçı diye kutuplaşan kıtlık diyaloğu hemen diğer kesimi ise bazen toplum, 1950’lerde halkçı- herkesin malumudur, çalkantılı dönemleri demokrat (Vatan Cephesi), atılan sözde verilen cevap olsa da bahse konu 1960’lardan itibaren da birer pratik zekâ dönemlerin daha özgür, sağcı-solcu, 1990’larda da örneğidir. Ama bundan daha mutlu günlere sahip laik-muhafazakâr olarak daha da önemlisi karşılıklı olduğunu düşünüyor... kutuplaştı... Bu topraklar, hoşgörüdür... bu kutuplaşmalardan Toplum ve kişiler Eleştiri kültürü bıktı usandı. Dün farklı Elbette ki görüşler ve farklı kutuplaşmalara Yeni Türkiye’de bunlara düşünceler kişiden kişiye şahit olduk, bugün farklı, ihtiyaç yok, ideolojilere, değişip, dönüşebilir; bu böyle giderse yarında okumalara, yorumlamaya, yadırganamaz. Ancak daha da farklı... Öyle ki eleştiriye, hicve, parodiye, tüm toplumu ilgilendiren toplumumuzda, kimse tartışma çıkartacak en konular da sadece kimseye tahammül ufak bir şeye de gerek kişilerin görüşlerine göre edemez bir ruh haline yok... Bir dönem sosyal sonuca varılamaz. Çok büründü. En ufak bir medyada dönen bir cümle partili yaşama geçtiğimiz zıtlıkta hakaretin bini vardı, “Sussam gönül razı 1946’dan bugüne bin para... Kuşaklar değil, konuşsam Silivri...” yaklaşık 78 yılı devirdik. emanetin gereğini diye... Gerçekten ilginç bir Bu süreç boyunca siyasi yerine getirmiyor, toplum olduk. Kimsenin tarihimizde, darbelerle, özgürce tartışıp uygarca eleştirilmekten hoşnut ihtilallerle, muhtıralarla, uzlaşamıyor. Geçtiğimiz olmadığı gibi özeleştiri darbe girişimleriyle, günlerde bir TV kanalında yaptığı da yok... Herkes, ekonomik krizlerle vs. yayına başlayan bir her şeyi çok iyi biliyor, defalarca kez karşılaştık. dizi de oldukça başarılı okuyarak, dinleyerek 1960’lı yıllardan 1980’e eserlere imza atan öğrenmek kimin haddine kadar, Cumhuriyetimizin iki farklı yönetmen ki? en özgürlükçü anayasası arasındaki atışmada 2024 yılın yurdumuza olan 1961 Anayasayı ilgilerini adeta ikiye güzellikler katması ile birlikte toplumumuz böldü. Biri şuncu iken dileğiyle...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear