01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 12 MART 2021 CUMA HABER Nihat Hatipoğlu, rektörü olduğu üniversitede 4 dekan vekilliği görevi de üstlenmiş O gün o adreste Türkiye yoktu Son günlerde Doğu Akdeniz’de ilginç gelişmeler oluyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ardından da Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın açıklamaları üzerine Atina, Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlayarak oluşturulacak ve Ankara’yı izole edecek projenin suya düşmekte olduğu izlenimine kapılıyor; Miçotakis, Sisi’yi arayarak telaşla soruyordu: Ne oluyor? Atina’nın başvurusu üzerine Atina’yı sakinleştirme çabası içine giren Mısır, Türkiye ile Akdeniz’de yeni bir sorumluluk alanı anlaşması imzalanması haberlerini yalanlarken, yine de ateş olmadan duman çıkmayacağını söyleyenler, TürkiyeMısır ilişkilerindeki olumsuzlukların aşılacağını ve iki ülkenin Doğu Akdeniz’deki sorumluluk alanları konusunda anlaşma imzalanmasının yakın olduğunu ileri sürüyorlar. HHH Bilindiği gibi Türkiye’nin Mısır ile ilişkileri çok kötü bir dönemden geçmektedir ve bunun nedeni Tayyip Erdoğan’ın bölgeye İhvan bakışlı yaklaşımıdır. İki ülke arasında geçmişte daha beterleri de yaşandı. Türk dış politikasının birinci şaşkınlık dönemi olarak (ikincisini yaşatmak şerefi AKP’ye aittir) nitelenebilecek olan Menderes iktidarının (19501960) utanç vesilesi olan o günlere dönüp bakmakta yarar var. 23 Temmuz 1952 günü, Nasır’ın liderliğindeki Hür Subaylar Mısır’da darbe ile Kral Faruk’u indirdi. O sırada Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi de Osmanlı’nın son döneminin önde gelen devlet adamlarından Deli Fuat Paşa’nın torunu Fuat Hulusi Tugay’dır. Fuat Hulusi Tugay’ın aynı zamanda ressam olan eşi Emine Hanım da Mısır Kralı Faruk’un yeğenidir. Doğrusu, Dışişleri Bakanlığı’nın bu hısrıyetin doğurabileceği sorunları düşünerek hiç vakit kaybetmeden Fuat Hulusi Tugay’ı değiştirmesi gerekirdi. Ama Nasır hakkında çok olumsuz düşünen Fuat Köprülü, Büyükelçi’nin bu yöndeki taleplerine karşın, Fuat Hulusi Tugay’ı çekmez ve dünyanın en önemli politik merkezlerinden biri haline gelmiş olan Mısır’da Türkiye’yi Reis’in devirdiği ve mülklerini devletleştirdiği hanedanın damadı olan Fuat Hulusi Tugay temsil etmeyi sürdürür. Darbenin daha ilk haftasında, askerlere çok ters davranmış olan Fuat Hulusi Tugay, her yerde uluorta Nasır ve devrim aleyhinde konuşmakta, bu durum da Mısır’ın tepkilerine yol açmaktaydı. Nihayet, olay 2 Ocak günü Kahire Operası’nda patlak verir. Oradaki davette, Nasır ile karşılaşan Türkiye Büyükelçisi, Mısır Devlet Başkanı’nın uzarttığı eli “Ben centilmen olmayanın elini sıkmam” diyerek havada bırakır. Tabii emsali görülmemiş bu skandal üzerine Mısırlılar büyükelçiyi postalarlar. Büyükelçi’nin Mısır’ın uzattığı eli ilk geri çevirişi değildi bu. Daha darbenin ikinci ya üçüncü gününde, yönetimi ele almış olan Hür Subaylar toplantı halindedirler. Darbeyi yapmış olan daha sonra Süveyş’in millileştirilmesini de başaran subaylar her darbecinin karşılaştığı şu yakıcı soruyla karşı karşıyadırlar: Saltanatı yıktık ama şimdi ne yapacağız?? O sırada binbaşı rütbesinde olan Salah Salim önerir: Kolay, daha önce aynı şeyi Mustafa Kemal yapmıştı. Biz de şimdi gidip onlara soralım. Öyle de yaparlar. Saate falan bakmaksızın, Nil kıyısında büyük bir villa olan Türkiye Büyükelçiliği’nin kapısına dayanırlar. Ve de büyük bir hüsran yaşarlar. Büyükelçi Fuat Hulusi Tugay, genç subayları çok kötü karşılar, azarlar ve kovmaktan beter eder. Olayı yalnızca Büyükelçi ile Mısır Hanedanı’na mensup eşinin kişisel konumlarına bağlamamak gerek. Menderes iktidarı ile birlikte, Türkiye zamanla yerini Nasır’a karşı emperyalizmin oluşturacağı Bağdat Paktı’nda bulacaktır. Kısacası 1952 yazında, Türkiye’nin Kahire’de Nil kıyısındaki büyükelçiliğinde devrik Mısır hanedanının damadı oturuyordu. Ve genç subayların orada Mustafa Kemal’in neler yaptığını öğrenmeleri mümkün değildi. Çünkü Mustafa Kemal’in Türkiyesi yoktu o gün o adreste. Orada şimdi kim var? EĞITIMİŞ GENEL BAŞKANI YILDIRIM: Kimdir bu Milli Eğitim’e çöreklenen cemaat? CEMİL CİĞERİM Eğitimİş Samsun Çarşamba İlçe Temsilcilik Başkanı Ali Demirci’nin de aralarında bulunduğu bazı eğitimcilerin sürgüne gönderilmesi, baskı yapıldığı iddialarıyla ilgili açılan davaya devam edildi. Davayı izleyen Eğitimİş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Samsun Adliyesi İdare Mahkemesi çıkışında gazetecilere açıklama yaptı. Çarşamba’da bir okulda son iki senede bir kadın müdür başyardımcısının, bir müdür yardımcısının görevlerinden istifa ettiğini, bir veri tabanı uzmanı ve 4 hizmetlinin okuldan ayrılmak zorunda bırakıldığını belirten Yıldırım, konuya Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sessiz kalmasına tepki gösterdi. Yıldırım, “Emsal pek çok karar ve somut delillere dayalı şikâyetlerin varlığına rağmen bu müdürü, soruşturmalardan tertemiz çıkaran ilahi güç nedir? Kimdir bu Samsun İl Milli Eğitim’e çöreklenen cemaat?” dedi. Yıldırım şöyle konuştu: “İl ve ilçe müdürleri, yetkileri dahilinde ne işlem yaptı? Söyleyeyim, sırf cemaatlerin vitrin yüzü, ‘okul idarecilerinin’ itibarı sarsılmasın diye 5 öğretmenin sürgün edilmesine, Demirci’yi mesleğini yapamaz hale getiren kararlara destek vermiş, kariyerleri için ‘cemaat referansları’ oluşturmuşlardır.” l SAMSUN Hatipoğlu üniversitesi IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN 9 KIŞILIK TEMIZLIK GÖREVLISI ALIMINA 5 BIN 217 BAŞVURU MUSTAFA ÇAKIR Ülkedeki işsizliğin ulaştığı boyut iş başvurularında kendini gösteriyor. Adıyaman’da 9 kişilik temizlik görevlisi alımı için 4 günde 5 bin 217 kişi başvuruda bulundu. Adalet Bakanlığı’nın Türkiye İş Kurumu üzerinden Adıyaman’da açtığı 9 kişilik temizlik görevlisi kadrosuna dört günde rekor başvuru yapıldı. TBMM Başkanlık Divanı üyesi, CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, iktidarın gündemi ne kadar değiştirmeye çalışırsa çalışsın, Türkiye’de ve Adıyaman’da milletin tek gündeminin işsizlik ve yoksulluk olduğunu vurguladı. Tutdere, “İşte, AKP’nin 18 yılda Adıyaman’ı ve Türkiye’yi getirdiği tablo bu. Listeye baktığımızda başvurucuların 156’sı lisans, 987’si ön lisans olmak üzere 1143 kişi üniversite mezunu” dedi. İşsizler Derneği Adıyaman’daki ağır işsizlik tablosuna dikkat çeken Tutdere, “TÜİK’in verilerine göre ülkemizde azalmış haliyle işsiz sayısı 3 milyon 861 bin kişi. Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği alanlar işsiz sayılmıyor. TÜİK’in verileri pembe dizi gibi” dedi. Tutdere, Türkiye’de ilk ve tek olarak trajikomik bir şekilde Adıyaman’da “İşsizler Derneği” olduğuna da dikkat çekti. l ANKARA Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun, üniversitedeki 4 fakültenin dekanlığını yaptığı ortaya çıktı. Toplam 8 fakültenin bulunduğu 2018 yılında kurulan SEFA üniversitede, diUYAR ğer 4 dekanlığı ise yalnızca 2 isim yürütüyor. Diş Hekimliği ile Sağlık Bilimleri fakültelerinin dekanlığını Prof. Dr. Zeynep Güngörmüş, Hukuk ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri fakültelerinin dekanlığını Prof. Dr. Osman Bilgin yapıyor. Rektör ile 8 fakültenin dekanlarının yer aldığı 9 kişilik yönetim kurulu, sadece 3 kişiden oluşuyor. AKP’nin her ile bir üniversite kampanyası ile açılan üniversiteler, akademik seviyeleri ve eski AKP’li rektörler nedeniyle sık sık gündeme geliyor. Üniversitelerdeki fakültelere, farklı alanlardaki kişilerin vekaleten atanması, bir kişinin birden fazla fakültenin dekanlığını yapması da tepki çekiyor. Daha önce “adrese teslim kadro” iddiaları ile de gündeme gelen üniversitenin rektörlüğünü yapan Hatipoğlu, 11 kişilik senatoda da 5 kişilik görev yürütüyor. ‘Yapılanma tamamlanmadı’ Gazetemizin ulaştığı üniversite yetkilileri, toplam 799 öğrencinin eğitim gördüğünü söylerken, kurulan fakültelere dekan vekili atanması gerektiğini ancak Ramazan ayında yaptığı programlardan aldığı maaş ve yorumları ile gündeme gelen ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen Hatipoğlu; Tıp, Güzel Sanatlar ve Mimarlık, İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler ile İslami İlimler fakültelerinin dekanlıklarını vekâleten yürütüyor. KADROLAR BOŞ KALDI Üniversitede, fakültelerin öğretim üyesi kadrosu dikkat çekiyor. Üniversite kadrosu bulunan bir profesörün Gaziantep Üniversitesi’nde görevlendirildiği için üniversitede Rektör Hatipoğlu dahil toplam 3 profesör bulunuyor. Buna göre; l Tıp Fakültesi’nde 8 öğretim üyesi bulunuyor. Ancak bu öğretim üyeleri arasında profesör, doçent ya da yardımcı doçent yok; tamamı doktor unvanına sahip. l İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde, üniversitenin internet sitesine göre öğretim üyesi bulunmazken, YÖK Akademik’e göre yalnızca bir öğretim üyesi var. Söz konusu öğretim üyesinin, Gaziantep Üniversitesi’nde görevlendirildiği öğrenildi. l İslami İlimler Fakültesi’nde görev yapan öğretim üyeleri arasında profesör, doçent ya da yardımcı doçent bulunmuyor. l Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde, dekanlık görevini yürüten Güngörmüş dışında profesör bulunmuyor. l Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde, dekanlık görevini yürüten Bilgin dışında profesör yok. l Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Diş Hekimliği Fakültesi’nde ise hiç öğretim üyesi bulunmuyor. Bu fakültelerin, öğrenci kabulüne başlamadığı öğrenildi. “üniversite yeni kurulduğu için akademik yapılanmasını henüz tamamlamadığını, bu nedenle de üniversitede Rektör Hatipoğlu dahil bulunan 3 profesörün imza yetkisi açısından dekan vekilleri olarak görevlendirildiğini” kaydetti. Yetkililer, “ek olarak yürütülen dekan vekilliği görevleri nedeniyle bu isimlerin herhangi bir ücret almadığını” söyledi. l ANKARA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Uşak’ta esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi ‘Bize güvenin, düzelteceğim’ D3 tüzük taslağı Kılıçdaroğlu’na sunuldu Eski CHP Parti Meclisi üyesi ve gazetemiz yazarı Bedri Baykam’ın da aralarında bulunduğu bir grup isim, CHP’de parti içi demokrasinin geliştirilmesi, üyelerin parti kararları ile seçimlerde daha aktif olması ve partinin dijital dünyaya uyum sağlayabilmesi amacıyla “Demokratik Dijital Devrim (D3)” tüzük taslağı açıklamıştı. Baykam, hazırlanan tüzük çalışmasını önceki gün CHP lideri Kılıçdaroğlu’na Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, beraberindeki heyetle Uşak’a gitti. Sivaslı İlçesi Belediye Başkanı Hürriyet Şafak’ı makamında ziyaret eden sundu. Görüşmede, tas Kılıçdaroğlu, ardından üretici kadınlarlağın mantık yapısını ve la görüşerek, “Bize güvenin. Vallahi de içeriğini anlattığını söy billahi de düzelteceğim” dedi. CHP lileyen Baykam, “Bu devrimin Cumhuriyeti kuran demokrasi ve çok partili rejimi getiren, ‘Adalet Yürüyüşü’nü gerçekleştiren partiye yani CHP’ye yakışacağını düşündüğümü söyledim. Çok güzel ve faydalı bir görüşme olderi, daha sonra besicilerle buluştu. Besici İsmail Tarhan zor durumda olduklarını söyleyerek, “Ürettiğimiz bir litre süt ile bir kilogram yem dahi alamıyoruz. Maliyetler, mazot, yem fiyatı yüksek. Bu şekilde ayakta kalamayız” dedi. Kılıçdaroğlu da “CHP iktidarında üreticilerin de yüzü gülecek” dedi. du. Konuyu kendi kurmaylarıyla okuyup ele alacağıHacizden uyuyamıyorum nı söyledi” dedi. Bir üretici ise, Kılıçdaroğlu’nu trakl ANKARA / Cumhuriyet törünün yanına götürerek, “Uyumaya korkuyorum. Sabah kalktığımda icra memurları gelip her şeyi haczedecek diye çok korkuyorum. Bu korku ile yaşamak çok zor. Kazanamıyoruz ki borçlarımızı ödeyebilelim” diyerek isyan etti. İsmetpaşa Caddesi’nde esnafı gezen Kılıçdaroğlu, bir süre berber esnafıyla konuştu, yardım alıp almadıklarını sordu. Berber esnafı, “Yardım belli bir yere kadar yetti. Elektriği ve suyu ödeyemedik. Dükkân kirası sıkıntı. İnşallah siz başa gelince bizi kurtarırsınız” dedi. Kılıçdaroğlu da esnafa “Yapacağız, kararlıyım. Bu işi çözeceğiz. Hepimizin sorumluluğu var. Gereğini yapacağız” diyerek karşılık verdi. Bu arada Kılıçdaroğlu, 3 Şubat’ta ekonomik sıkıntıları yüzünden intihar eden 2 çocuk babası Reşat Keskin’in ailesini ziyaret etti. Aileye başsağlığı dileyen Kılıçdaroğlu, “İnşallah herkesin huzur içinde yaşayacağı, mutlu olduğu, kazandığı güzel bir Türkiye inşa ederiz” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, daha sonra Atatürk Kültür Merkezi’nde kanaat önderleri ile görüştü. Öte yandan CHP Ekonomi Masası da Çorum’da esnaf, sanayici ve meslek odalarının temsilcileri ile bir araya gelerek sorunlarını dinledi. l İç Politika ‘SALDIRI HEPİMİZE’ 3 bin 388 kişiden ortak açıklama Gazeteciyazar Levent SALDIRILAR Gültekin’e yönelik MECLIS saldırıya tepkiler sürüyor. Sokak GÜNDEMINDE ortasında kalabalık bir grubun saldırısı sonucu iki el parmağı kırılan Gültekin’le dayanışma amacıyla aydın, sanatçı, yazar, hukukçu ve politikacıların da aralarında olduğu 3 bin 388 kişinin imzaladığı bir basın açıklaması yapıldı. Saldırının demokrasiye ve barışa yönelik olduğu vurgulanan açıklamada, “Yurttaşlar olarak vicdanlara hitap eden sesini susturmak için yapıCHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, son dönemde çok sayıda gazeteci ve siyasetçinin saldırıya uğradığını belirterek “gazetecilere ve siyasetçilere yönelik saldırıların kimler tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edilmesi, saldırıda bulunanlara dönük yasal süreç başlatılması ve bundan sonra benzer olayların yaşanmaması adına gerekli her türlü önlemin ivedi alınması” amacıyla Meclis araştırması açılmasını talep etti. l ANKARA/ Cumhuriyet lan saldırıyı kendimize yapılmış sayıyoruz. Ülkeyi yönetenlere; bu saldırıyı ve bir süredir görülen benzer saldırıları azmettirenlere ve gerçekleştirenlere dur demenin zamanının çoktan geldiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Sizler bu topraklar üzerinde yaşayan herkesi barış, güven, huzur içinde yaşatmak için o mevkilerdesiniz” denildi. l Haber Merkezi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear