22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 6 EYLÜL 2020 PAZAR PAZAR YAZILARI Bir Gisele geçti... Kadın hakları madüacnaadnelbeisrinöemür Kadın hakları savunucusu, hukukçu Gisele Halimi geçen 28 Temmuz’da hayata veda etti. Tunus’tan Fransa’ya uzanan yaşamöyküsü zorluklar, mücadelerle dolu... Halimi, 27 Temmuz 1927’de Tunus’un liman şehri Goulette’te dünyaya geldi. Ailesi yoksul Sefarad Yahudilerindendi. O dönemde bölgedeki kimi aile kız çocuk istemezdi...1930’ların Tunusu’nda kız çocukları eğitim alamıyor, bağımsız olamıyordu. Onun da ailesi kimilerince “lanet” olarak nitelendirilen kız çocukları oldu diye doğumunu üç hafta sakladı. “Hayatımın her aşamasında kız olmanın getirdiği dejavantaj söz konusuydu” diyordu Gisèle Halimi... Bir hahamın kızı olarak ailesinin baskısı altında büyüdü. Bir anlatımında 10 yaşındayken, annesinin babasına tamamen itaatkâr olduğunu gördüğünde duyduğu tepkiyi hatırlatıyordu. Hakları için mücadelesi o zamanlardan başlamıştı. 12 yaşında evde erkek kardeşlerine hizmet etmeyi reddederek açlık grevine girdi. Sadece babasının istediği şeyleri yapıyordu. Bir söyleşisinde o günlere ilişkin şunları söylemişti: “Sekiz günden fazla bir süre hiçbir şey yemedim. Bayıldım, ailem korktu. Annem, çok sevdiğim büyükannemi getirip bana nasihatlar verdiriyordu. Ama geri adım atmadım. Okula gitmek için direndim. Sonunda teslim oldular. O akşamı iyi hatırlıyorum, günlüklerimi tuttuğum küçük bir deftere ilk özgürlüğümü kazandım diye yazdım...” Eğitimini devam ettirmek için büyük mücadele verdi. Okullar pahalıydı, erkek çocuklara oranla kız çocukları okullara nadiren gidiyordu. Süleyman TosunoĞlu Tunus’ta kendi çevrelerinde yaşayan birçok aile lise eğitimi yerine kız çocukları için çeyiz hazırlığına para ayırmayı tercih ediyordu... Gisele tüm karşı çıkışlara direndi, 15 yaşında liseye adım attı. Fakat bu kez başka bir sorunla karşı karşıya kaldı. Annesi babasının tanıdığı, yaşça oldukça büyük olan zengin bir petrol tüccarı onunla evlenmek istiyordu. Ailesi bu evlilik için baskı yapıyordu, ama Gisèle geri adım atmadı. Öğretmeni tarafından desteklenen Gisèle, bir burs yarışmasını kazandı. Eğitimine emin adımlarla devam etti, liseyi bitirdi. Feminist hareketin öncülerinden Çocuk yaşlarından itibaren Fransa’ya gitme hayalleri kuran Gisele, çocuklara vermiş olduğu özel derslerden biriktirdiği paralar ve okuldan elde ettiği bir araştırma izni ile kendini Paris’te buldu. Burada hukuk eğitimine başladı. 1949 yılında, 21 yaşında avukat olarak yeminini etti. 80’lerin başında Le Monde gazetesine “kız olmak, erkek kardeşlerimden çok daha farklı bir kaderi ima ediyordu. Seçimin, özgür iradenin, özgürlüğün olmadığı bir kader. Kaderim sadece cinsiyetim tarafından belirlenir” demişti yaşadığı o zorlu günlere atıfla... Halimi, Fransa’ya yerleştikten son ra kız çocuk larına, ka dınlara yapı lan adaletsiz liklere karşı başlatmış ol duğu müca delesini sür Gisele Halimi dürmeye devam etti. Ka dın haklarının yanı sıra dünyada ezi len halkların da yanında durdu. Tunus’un bağımsızlık savaşında avukat olarak Tunus halkını savun du. 1950 yılında Cezayir’de Fransa’ya karşı direnişçileri destekleyerek kit lesel gösteri ve grev yapmaları için çeşitli taktikler vererek yanların da yer aldı. 3 Ekim 2002’de Kudüs’e gitti, Filistinli intifada lideri Mervan Barguti’yi İsrail hapishanesinde zi yaret ederek savunmasını üstlendi. Kudüs’te yaptığı basın açıklamasın da, Filistin ve İsrailliler arasındaki ön yargı ve düşmanlığın sona erdirilme si gerektiğini, iki halkın birlikte ya şayabileceğini söyledi. Açıklamaları Türkiye’de gazetelerde “Filistinli lide re Yahudi avukat” manşetleriyle yer aldı. İstanbul’da 1982’de YAZKO (Ya zarlar ve Çevirmenler Kooperatifi) adı altında bir grup feminist YAZKO ka dın yayınları projesini hayata geçir mek için toplandı. İlk toplantı İstan bul Gazeteciler Cemiyeti’nde yapıldı. Sempozyuma Gisele Halimi de katıldı. Bu toplantıda Türkiye’de ilk kez femi nizm kürsüden dinlendirilmiş oldu. Dünyanın dört bir yanında kadın ve insan hakları savunuculuğunu sürdü ren Halimi, 1972’de Paris’in banliyö lerinden Bobigny’de bir kız çocuğu na tecavüz edilmesi davasının peşi ni bırakmadı. 1975’te kürtajın serbest bırakılmasını sağladı. Halimi, 28 Temmuz’da 93. yaş gününden bir gün sonra hayata gözlerini yumdu. Başta Fransa ve dünya basını Halimi’nin ölüm haberini flaş haber olarak duyurdu. Elysee Sarayı başsağlığı açıklamasında, kadın ve insan hakları savunucusu Halimi’nin ölümünden duyduğu üzüntüsünü dile getirdi. Nâzım’la dayanışma Gisèle Halimi’nin oğlu, Le Monde Diplomatique Genel Müdürü Serge Halimi’yle annesinin yaşamını yitirmesinin ardından haftalık haber toplantısında bir araya geldim. Annesiyle ilgili anıları konuşurken onun Nâzım Hikmet’in sürgün yıllarında Paris’te en iyi dostu olduğunu, dayanışma içerisinde kalarak askeri baskılara her zaman karşı durduğunu söyledi. Annesinin 93. yaş gününü evde kutladıklarını ertesi gün sabaha karşı ani rahatsızlık yaşanmasının ardından onu yitirdiklerini anlattı hüzünle... Hatırlıyorum da geçen yıl annesinin doğum günü diye yaptığımız bir toplantıyı çabucak bitirip kutlamaya yetişmek için çıkmıştı... Serge Halimi ile birlikte dünya kadınları, mağdurları üzüldü Gisele Halimi’ye. Verdiği kimi söyleşide Gisele’in “dünyada hâlâ kadınlara yapılan adaletsizliklerin bir kadın isyanına neden olmamasına şaşırıyorum” sözleri akıllarda... Kadına şiddet haberlerine her gün yenisinin eklendiği bu günlerde yeni Gisele Halimi’ler çıkar mı bilemeyiz ama iyi biliyoruz ki Elysee Sarayı’nın da dediği gibi yeri kolay doldurulamayacak. tosunoglu.sul@gmail.com Sugarman’i ararken Şafak sökerken Cape Town’dan Afrika kıtası nın uyguladığı ambargo ve Apartheid yönetimin baskı nın en güney ucundaki Ca Güney Afrika (Cape Town) sından yılmış izole toplum pe Agulhas’a doğru yola özgürlük ve demokrasi ara çıktık. Dağın ardındaki gü ELİF GÜNSEL yışındadır. Her başkaldırış neşin ilk ışınları ile yalaz müziğini bulur ya, aranan lanan gökyüzü, küçülme rejim karşıtı gösteriler de ye başlamış Ay’ın belli belirsiz silüeti... sesini Sugarman’de bulur. Gece ile gündüzün birbirine karıştığı günün en sakin dakikalarında, N2 oto Gizem çözülüyor yolu üzerindeki teneke evler bile hu Özgürlükçü gençlere cesaret ve zurlu görünüyor... ren Sugarman’in etkisi o kadar artar ki Benzin istasyonundan alınan günün Apartheid hükümeti tarafından yasak ilk kahvelerinden sonra yola devam lanır. ‘Sugarman, tüm bu olan bitenden ediyoruz. Güney Afrikalı arkadaşımız habersiz Detroit’te tuğla örmeye devam Leon’un seçtiği müzik ise o güne kadar eder. Bu olay örgüsü henüz internetin hiç duymadığım birine ait. “Güney Af günlük hayatımızda yer almadığı 70’li rikalı bir müzisyeni mi dinliyoruz” diye yıllarda yaşanmaktadır. Sugarman’in soruyorum. “Hayır” diyor Leon. “Din kim olduğuna dair türlü tevatürler ortalı lediğimiz Sixto Rodriguez namı diğer ğa saçılmıştır. Bunlardan biri de konser Sugarman. Kendisi Amerikalı bir folk de silahı başına dayayarak intihar etme müzisyeni. Meksika göçmeni ailesi sidir... Sanatçıya hayran iki müzik pro ‘Sixto’ adını altıncı çocuk olarak dün düktörü olayın aslını araştırmaya karar yaya geldiği için vermiş. 1970’lerin ba verir. G. Afrika’da bir plak şirketi çıkar şında “Cold Facts” ve “Coming From dığı ikinci albümün kapağına “Rodrigu Reality” adlarında iki albüm yapmış an ez bir gizemdir, hakkında bir şey bilin cak sadece 6 kopya satabilmiş. Kendi memektedir” notu düşülür. 1997’de in ülkesinde yakalayamadığı şöhreti bü ternet kullanımı arttığından “The Great yük bir tesadüf eseri Güney Afrika’da Rodriguez Hunt” başlığı altında bir web yakalamış Apartheid döneminin ikonik sitesi kurulur. “Bu adamı tanıyorsanız müzisyenidir.’’ bize ulaşın’’ notu iliştirilir. Başlamadan biten müzik kariyeri Günün birinde telefon numarasını Sugarman’in kızı arar. Fotoğraftaki adamın babası olduğunu ve halen Böylelikle akıllara durgunluk veren yaşadığını söyler... Sene 1998’dir ve Sugarman’in hikâyesini anlatan “Sear baskı rejimi sona ermiş, Mandela ül hing for a Sugarman” belgeseli ile ta kenin başına geçmiştir. Hemen kon nışıyorum. Belgesel, izleyenlere dün ser dizileri ayarlanır. Sugarman; Elvis yanın işleyişine akıl erdir Presley, John Lennon, Bob mek için sorular sordurtu Dylan’dan bile daha ünlü yor ancak cevaplamakta ye olduğu Cape Town’a ailesi tersiz kalıyor. Yapımcısı Ma ile birlikte ulaşır. Havaala lik Bendjelloul ise 36 yaşında nında limuzinleri, binlerce girdiği bunalımdan çıkamayıp hayranı ve medya ordusu Stockholm’de metroda trenin nun toplandığını gören kız önüne atlayıp canına kıyıyor. ları aynı uçakta çok önem Bendjelloul, 2012 Sundan li birileri ile uçtukları sana ce Film Festivali’nde “Özel Jü cak kadar durumun cid ri Ödülü” ve aynı yıl 85. Oscar diyetini kavramaktan uzak ödüllerinde “En İyi Belgesel” bir ruh hali sergilemekte ödülünü kazanan bir isim. Rodriguez dir. Öldü sandıkları kahra Trajik olay Horace Walpole’un manlarının canlandığına meşhur sözünü akla getiriyor. “Hayat, inanmakta zorluk çeken kimileri bunun düşünenler için komedi, hissedenler bir halkla ilişkiler ve pazarlama tekni için trajedidir.” ği, hatta dolandırıcılık olabileceğinden Sugarman; ruhani ses rengi, kendine kaygı duymaktadır. has müzik tarzı ve mütevazı kişiliği ile Apar topar Cape Town’a getirilen Six Detroit barlarında keşfedilen yepyeni to daha önce hiç çalmadığı müzisyen bir yetenektir. Seyircilere arkası dönük ler ile prova yapmak için buluşacak şarkı söyleyen bu enigmatik sanatçının tır. Kendisine eşlik edecekler Aparthe büyük ümitlerle yapılan albümlerinin id dönemininde ondan etkilenerek mü satmaması hayal kırıklığı yaratır. Baş zik yapan protest bir gruptur. Grup şüp lamadan biten müzik kariyerinden son he içinde provalara devam ederken bir ra, geçimini sağlamak için inşaatlarda den stüdyo kapısı açılır. Sugarman, duvar örmeye başlar. Rodriguez duvar sükunetle mikrofona doğru yanaşır ve örmeye devam ederken albümü halen daha ilk notaya girer girmez tedirgin gizemini koruyan bir şekilde Güney Af lik ortadan kalkar. Karşılarında capcanlı rika topraklarına ulaşır ve Apartheid Rodriguez durmaktadır. 6 Mart 1998’de rejimine karşı direnenlerin kültürel fe Sugarman, Cape Town’da hayranlarına nomeni haline gelir. konser vermek için sahneye çıkar. Otuz Bir rivayete göre, sevgilisini görmek yıl sonra gerçekleşen buluşmanın ilk için Güney Afrika’ya giden bir genç kız cümlesi “Beni hayatınızda tuttuğunuz Sugarman’in albümünü de yanında gö için teşekkürler” olur. türür. Amerika’dan gelen albüm ikinci Belgeselin yapımcısı Bendeljoul’in el plakçıya satılır. Plak dükkânının sahi dediği gibi “İnsanın evi kabul gördüğü bi albümü kopyalar ve satmaya başlar. yerdir. Bu kadar ilginç bir olay dünya Müthiş bir hayran kitlesi oluşur. Sugar tarihinde yalnızca bir defaya mahsus man, Güney Afrika’da Elvis Presley’den gerçekleşebilirdi...” daha fazla tanınır hale gelir. Dünya elifgunsel@yahoo.com Belarus’un başkenti Minsk’te Lukaşenko karşıtları hafta boyunca meydanlardaydı. Lider, gerçekten kopunca Belarus’ta 9 Ağustos’ta yapılan olayı ciddiye almamış ve bir kadeh devlet başkanlığı seçimlerinden votka içip saunaya girmekle virüsten sonra muhalif gruplar sokaklara dö korunulacağını söylemişti (“erkek küldü ve gösteriler hâlâ devam edi adama bir şey olmaz”, mantığı). Sal yor. Belarus’un başında, ülkeyi 26 gın ciddi boyutlara ulaştığındaysa, yıldır yöneten Aleksandır Lukaşen erkekleri çapkınlık konusunda uya ko bulunuyor. Son seçimlerde resmi rarak “şimdi salgın var. Her gördü sonuçlar, Lukaşenko’nun yine oyla ğünüz kadınla öpüşmeyin. Bir iki ay rın yüzde 80’ini aldığını söylese de sabredin”, demişti. muhalifler sonuçları tanımıyor. Ey Lukaşenko, halkını sömürüp ser lemciler Lukaşenko’nun istifa etme vet içinde yüzen şeyhlerden, geri sini, seçimlerin yenilenmesini isti kalmış ülke diktatörlerden değil ke yor. Batılı ülkeler muhalefeti, Rus sinlikle. Ama kırsal, muhafazâkar ya yönetimi, Lukaşenko’yu destekli bölgelerdeki nüfusun bir çoğun yor. Böylelikle mesele, bir ülkenin iç ca “normal” karşılanan bu söylem siyasi konusundan çok, RusyaBatı ler Avrupa kültürü ile içlidışlı olan, çatışması haline gelmiş durumda. büyük şehirlerde yetişmiş yeni nes Belarus’ta “baba” lakabı olan Lu le çok ters geliyordu. Ayrıca ekono kaşenko, 1994 seçimlerinde, istikrar mik istikrar ve nispeten refah şart ve sosyal adalet vaat ederek iktida larında yetişmiş yeni nesil için is ra gelmişti ve dediğini yaptı. Sovyet tikrar söylemi de artık çekici gelmi ler Birliği’nin dağılmasından sonraki yordu. Gençler “değişim” istiyordu çalkantılı yıllarda halkın çoğunluğu, (değişimin ne olduğunu bilmeden). istikrar ve sosyal adalet arayışı için Lukaşenko’nun ülkede değişen ter deydi ve yıllarca bu kitle cihlere nasıl yaban ler, Lukaşenko’yu destek cı kaldığını en çok, ka ledi. Batı yanlısı ve liberal dınlar hakkındaki söz muhalefetse marjinal kal leri ortaya koydu: Se dı. Ama bu seçimler, toplumun önemli kesiminde ter DENİZ BERKTAY çimlerden bir süre önce, “Halkımız, bir kadı cihlerin değiştiğini göster nı devlet başkanı seçe di. Muhalefetin protesto eylemlerine cek kadar olgunlaşmadı. Hem bizim katılım beklenmedik ölçüde geniş ol ülkemizde devlet başkanının yetki du. Lukaşenko, bu krizi atlatsa bile, leri çok ağır. Bunun altından, ancak olaylar onun toplumdan kopmuş ol bir erkek kalkar” diyordu. Oysa, mu duğunu gösteriyor. halefetin, bir kadın adayın, Svetlana ‘Değişim’ istiyorlar Tihanovskaya’nın etrafında toplandığı görülüyor. Lukaşenko, siyasete atılmadan ön Ama diğer taraftan Lukaşenko, ce Mogilyov ilinde bir sovhoz (devlet dini siyasete alet etme kolaycılığı çiftliği) müdürüydü. İktidara gelince na gitmedi hiçbir zaman. Kendisi de hem kırsal kesime hitap eden po nin dindar olmadığını saklamadı ve litikalar uyguladı hem de o kesimin öyleymiş gibi görünmekten hoşlan üslubunu kullandı. O kesimde ege madığını söyledi. Cumhurbaşkanı men olan cinsiyetçi söyleme sıkça Erdoğan’ın Minsk’i ziyaretinde, ca başvurdu. 2012 yılında, dönemin Al mi açılışı sırasında Kuranıkerim’i man Dışişleri Bakanı Guido Wester öpüp alnına götürmüş ve kendisini velle Lukaşenko’yu diktatör olmak eleştiren Hıristiyan çevrelere, “Be la suçlayınca Lukaşenko, Alman Ba nim ülkemde on bin kadar Müslü kanın eşçinsel olmasına atıfta bulu man var. Onların da inancına say narak “eşcinsel olacağıma, diktatör gı göstermem lazım” diye yanıt ver olurum, daha iyi”, diye yanıt vermiş mişti. Kısacası, kendine özgü bir ül ve bu yanıtı kendi seçmen kitlesinde kenin kendine özgü bir lideriyle kar kabul görmüştü. Çünkü eski Sovyet şı karşıyayız. Bu lider yeni nesille ülkelerindeki kırsal kesimde, “ma diyalog kurup bu krizden çıkabile ço” imajı pirim yapıyordu. Koronavi cek mi, bunu yakında göreceğiz. rüs salgın başlayınca da Lukaşenko, denizberktay@yahoo.com Belçika Kralı Philippe (sağda), Lachaert’a hükümeti kurma görevi verdi. Siyasette ‘Vivaldi’ 26 Mayıs 2019’da yapılan seçimlerden bu güne tam 1 yıl 3 ay 11 gün geçti ve hükümet hâlâ kurula ERDİNÇ UTKU madı. Kimler geldi, kim ler geçti... Tek, ikili ya da üçlü bir ekip olarak Kral’ın 10 farklı denemede görevlendirdiği 16 kişi misyonu başaramadı. Hat ta bunlardan Frankofon sosyalistleri PS’nin Başka nı Paul Magnette gibi bazı politikacılar birden fazla kere devreye girdi. Yine de sonuç alınamadı. Şim di tüm gözler Belçika Kralı’nın son umut olarak gö revlendirdiği Flaman liberalleri Open VLD Partisi başkanı Egbert Lachaert’a çevrilmiş durumda. Ba kalım hükümet kurulabilecek mi? Coğrafi olarak 3 bölgeli (Flaman, Valon ve Brük sel) ve dil bazında 3 toplumlu (Flaman, Frankofon ve Alman) bir federal devlet olan Belçika’da, siya si partiler de toplumsal bazda dil temelinde oluş turuluyor. Flaman Bölgesi’nde sadece Flaman par tileri, Valon Bölgesi’nde sadece Frankofon partile ri, iki dilli Brüksel’de ise Flaman ve Valon partileri nin tümü seçime giriyor. Flaman Sosyalist Partisi SP.A ile Frankofon sosyalist partisi PS kardeş par ti olmalarına rağmen aralarında önemli farklılıklar var örneğin. Flaman liberalleri Open VLD ile Fran kofon liberalleri MR de aynı aileden ancak farklılık ları olan partiler. Belçika’da hükümet kurmanın zor olmasının bir nedeni de bu karmaşık yapı. ‘Korona hükümeti’ Mart ayında Belçika’da baş gösteren koronavirüs nedeniyle önce ülkenin iki büyük partisi NVA ve PS’in de içinde yer aldığı “acil durum hükümeti” oluşturulması istenmiş ancak bu partiler hükümette birlikte yer almak istemeyince Sophie Wilmès (MR) başbakanlığındaki azınlık hükümetine 6 aylık geçici yetki verilmişti. “Korona hükümeti” diye de adlandırılan azınlık hükümetinin ülkeyi yönetmeye devam edebilmesi için 17 Eylül’de federal parlamentodan tekrar güvenoyu alması gerekiyor. Amaç 17 Eylül’den önce koalisyon hükümetinin kurulması. Belçika’da hükümet kurulma çalışmalarıyla ilgili yazı yazmak her zaman risklidir. İklimi gibi siyasetinde de aynı günde 4 mevsim yaşanır. Örneğin birkaç hafta önce ülkenin kuzeyinin en büyük partisi Flaman Milliyetçileri NVA ile güneyinin en büyük partisi Frankofon sosyalistleri PS başkanları ortak bir programda anlaşmış hatta Flaman ve Frankofon Hıristiyan demokrat partileri CD&V ve CDH ile Flaman sosyalistleri SP.A’yı da koalisyona ikna etmişti. Flaman ve Frankofon yeşilleri ile ilk görüşmeden de olumlu sinyal alınca hemen elim klavyeye gitmişti. Neredeyse “Belçika’da hükümet kuruluyor” diye Pazar Yazısı yazacaktım üç hafta önce. Allah’tan edebiyatın büyüsüne kapıldım da “Nöbetçi Şairler”i yazdım, çuvallamaktan kurtuldum. Flaman liberalleri Open VLD kardeş partileri Frankofon liberalleri MR’nin de koalisyona alınması şartını koşarken Flaman ve Frankofon yeşilleri kibarca yan çizdi. Belçika siyasetinde geleneksel turuncu renkle çağrıştırılan Hıristiyan demokratlar (CD&V/cdH), maviyle özdeşleşen liberaller (Open Vld/MR) ve kırmızıyı akla getiren sosyalistler (sp.a/PS) ile modern zamanların partileri sarı renginde ifade bulan Flaman milliyetçileri NVA ve yeşil renkle hayal edilen çevreci partiler (Groen ve Ecolo) ön plana çıkar. Siyah rengi seçen ırkçı Vlaams Belang partisi ve yine sosyalistler gibi kırmızıyla anılan daha soldaki PVDA ve PTB adları koalisyon görüşmelerinde geçmez. Irkçı kaygı Gördüğünüz gibi Belçika’nın çok renkli bir politik yaşamı var. Koalisyonlar da hükümette yer alan partilerin rengine göre isimlendiriliyor. Örneğin şu anda sıkça konuşulan ve kurulmaya çalışılan Vivaldikoalisyonu, mavi, yeşil, kırmızı ve turuncu renklerinin sırasıyla kış, bahar, yaz ve sonbaharı temsil etmesi nedeniyle Vivaldi’nin meşhur Dört Mevsim konçertosundan alıyor adını. Lachaert, Belçika siyasetindeki liberal (Open VLD ve MR), yeşil (Groen ve Ecolo), Hıristiyan demokrat (CD&V ve CDH) ve sosyalist (SP.A ve PS) aileleri Vivaldi koalisyonunda buluşturmaya çalışıyor. Flaman milliyetçileri NVA’yı dışlayan bu seçenekte koalisyona girmekte nazlanan parti Flaman Hristiyan demokratları CD&V. Belçika Kralı “Kardeş partimiz MR olmadan koalisyona girmeyiz” diyen Open VLD Partisi Başkanı Lachaert’ı görevlendirerek sanki “madem hükümetin kurulmasını kolaylaştırmadın, kolaysa sen kur” dedi. Lachaert’ın işi hiç de kolaya benzemiyor. Klasik partiler ırkçı parti Vlaams Belang ve aşırı solcu partilerin oylarını artıracağı korkusuyla erken seçime gitmeyi tercih etmeseler de koalisyon oluşturamadıklarında başka da bir çare kalmıyor. Vlaams Belang’ın bugün seçim yapılsa yüzde 35 ile Flaman Bölgesi’nde birinciliği göğüsleyeceği konuşuluyor. Siz tam bu yazıyı okurken hükümet kurulması için masaya oturulmuş olabilir. Belçika bu, sürrealizm ülkesi. Ne zaman ne olacağını önceden kestirmek kolay değil! Siyasetinde de ikliminde olduğu gibi aynı günde 4 mevsim yaşanıyor. Bir bakmışsınız uzlaşma kültürü ile öne çıkan Belçika’da siyasetteki akort bozukluğu düzelmiş ve Vivaldi koalisyonu kurulmuş. Yazıyı kaleme aldıktan sonra önceki gün, Lachaert, Kral’a hükümet çalışmaları hakkında bir rapor sundu. Kral da Open VLD Başkanı Lachaert ve SP.A Başkanı Conner Rousseau’yu hükümet kurmakla görevlendirdi. 7 partili Vivaldi için resmi görüşmeler başlayacak. Frankofon Hıristiyan demokratları CDH olmadan. Flaman Hıristiyan demokratları CD&V ile. Dedim ya, burası Belçika! erdincutku@binfikir.be
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear