22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 6 EYLÜL 2020 PAZAR Bağımlı yargının kararları Avrupa’ya çarpıyor. Binden fazla iade istemi reddedildi Türk yargısına HABER HEYBELİADA SANATORYUMU KIRMIZI KART Türk yargısının FETÖ’cüler başta olmak üzere çıkardığı “kırmızı bülten” talepleri birer birer reddedili yor. En son Ergenekon kumpası davasının firari sanığı eski hâkim Sedat Sami HaşıloğAYKUT lu hakkındaki kırKÜÇÜKKAYA mızı bülten talebi Interpol tarafından kabul edilmedi. Bir başka gelişme de Almanya’da yaşandı. Türkiye’de hakkında “cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla” soruşturma yürütülen bir isim hakkında istenilen “adli yardım” talebine Alman savcılığınca “kendi ülkelerinde cumhurbaşkanına hakaret suçlaması olmadığı” gerekçesiyle olumsuz yanıt verildi. Kumpas davalarında savunmalar yapan avukat Celal Ülgen tabloyu, “Taleplerin geri çevrilmesinin iki nedeni var. Birincisi giden bazı dosyalar çeviri yapılmadan gittiği için bu eksiklik nedeniyle reddedilmektedir. İkinci neden daha önemli ve yakıcı bir gerçeklik taşımaktadır. Ülkemizin yargısının bağımsız olmaması, hukukun üstünlüğü ilkesinin ve yargıç bağımsızlığının sağlanamıyor olmasının bu bültenlerin reddinde büyük payı bulunmaktadır” sözleriyle değerlendirdi. ‘Ret bini çoktan aştı...’ Hem İnterpol’ün “kırmızı bülten” reddini hem de Almanya’nın “adli istinabe” taleplerinin neden reddedildiğini avukat Ülgen’le konuştuk... n Bu olumsuz tavırdan Avrupa devletlerinin teröre ve suçluya destek verdiği sonucunu çıkarabilir miyiz? Son yıllarda Türk yargısının başta FETÖ’cüler olmak üzere PYD ve kimi etnik ve ayrılıkçıların hakkında çıkardığı kırmızı bülten talepleri reddedili yor. Bu konuda ret sayısının bini çoktan aştığı bir gerçek. Kırmızı bülten çıkarmanın uluslararası bazı koşulları var. Bu koşullar yerine getirilmeden kamuoyu baskısını kırmak için yetkililerin çıkardığı kırmızı bültenler geri dönüyor. FETÖ yargısı döneminde Turan Çömez, Bedrettin Dalan ve Cem Uzan da dahil olmak üzere birçok kırmızı bülten uygulaması ile karşı karşıya kalmış birisiyim. Çıkarılan bütün kırmızı bültenlerin geri dönmesinin iki nedeni var. Birincisi kırmızı bülten çıkarılan ülkenin diline bütün dosyanın çevrilmiş olması gerekir. Interpol’e bu çevirisi yapılmış dosya gitmekte ve kararı hangi ülkeden yardım talep edilmişse o ülkenin mahkemeleri vermektedir. Giden bazı dosyalar çeviri yapılmadan gittiği için bu eksiklik nedeniyle reddedilmektedir. İkinci neden daha önemli ve yakıcı bir gerçeklik taşımaktadır. Ülkemizin yargısının bağımsız olmaması, hukukun üstünlüğü ilkesinin ve yargıç bağımsızlığının sağlanamıyor olmasının bu bültenlerin reddinde büyük payı bulunmaktadır. n Ret gerekçelerini bilmiyoruz ki? Yurttaşlar da “öyle ise bizim taleplerimizi reddeden ülkelerle neden ilişkilerimiz devam ediyor” diye sorguluyor... Nedense mahkemelerimize gelen ret kararlarında ret gerekçeleri kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. En son Ergenekon kumpası hâkim ve savcılarının Yargıtay’da görülen davasında kumpasın en etkili isimlerinden firari eski hâkim Sedat Sami Haşıloğlu hakkındaki çıkarılan kırmızı bülten talebinin 3 Eylül’de reddedildiği anlaşıldı. İlk derece mahkeme sıfatıyla yargılama yapan Yargıtay tarafından Haşıloğlu hakkında yeniden ‘sorgusunun ya KIRMIZI BÜLTEN NEDİR? Çeşitli ülkelerin adli makamları tarafından aranan hükümlü, şüpheli veya sanıkların arayan ülkeye iade edilmesi amacıyla görüldüğü yerde derhal yakalanması için Interpol Genel Sekreterliği’nce çıkartılan ve aranan şahısların açık kimliği ile birlikte isnat edilen suça ilişkin tüm bilgiler ile fotoğraf ve parmak izi fişlerini içeren bir bültendir. Acil durumlarda kullanılan bir de “Difüzyon Mesajı” vardır ki bu da kırmızı bültene ilişkin ölçütler çerçevesinde kaçak şahısların yakalanması için, arayan ülke Interpol’ü tarafın dan diğer ülke Interpollerine çekilen teleks yazılarıdır. İstinabe nedir? Genellikle şüpheli veya sanıkların ifadelerinin alınması veya sorgularının yapılması, mağdur, müşteki, katılan, tanık veya bilirkişilerin dinlenmesi amacıyla ilgilisinin bulunduğu ülke adli makamlarına yazılan yazı. Uluslararası anlamda ise, bir ülkenin, başka bir ülkeden uluslararası sözleşmeler ve adli işbirliği kuralları nedeniyle “ifade alınmasını talep etmesi” anlamına gelir. pılmasına yönelik’ yakalama kararı çıkartıldı. Bunun da bir sonuca ulaşacağını düşünmüyorum... Terör örgütü PYD’nin eski lideri Salih Müslim, 2016 yılının mart ayında Ankara Kızılay’da bomba yüklü araçla düzenlenen terör saldırısıyla ilişkilendiriliyordu. “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “Nitelikli olarak kasten adam öldürmek”, “349 kişiyi öldürmeye teşebbüs” suçlamalarıyla, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyordu. Yargılama süreci devam ederken, mahkemenin talebiyle Salih Müslim ve terör örgütü PKK’nin sözde yöneticilerinin de aralarında olduğu 144 kişi hakkında, kırmızı bülten çıkarılmıştı. Ancak Interpol, kırmızı bülteni iptal etmişti. Ayrıca Türkiye’den yapılan başta FETÖ’cü Zekeriya Öz olmak üzere binlerce kişi Türkiye’nin yargı sisteminden ve yargının kırmızı bülten koşullarını tam anlamıyla yerine getirmemesinden kaynaklı ellerini kollarını sallayarak geziyorlar... n Adli yardım talepleri de kabul görmüyor... Evet... Bir başka gelişme ise ‘cum İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nin adli yardım talebine Alman makamlarının gönderdiği olumsuz yanıtı içeren bilgilendirme yazısı... hurbaşkanına hakaret suçu’ nedeniyle yurtdışında bulunun çeşitli yurttaşlarımızın istinabe yoluyla ifadesinin alınarak yargılamanın sonuçlanması girişimi de akamete uğramaya başladı. Zira Avrupa hukukunda cumhurbaşkanına hakaret suçu başlığı altında bir suç yok. Oradaki düzenleme genel düzenleme, cumhurbaşkanına hakaret de yurttaşların birine yapılan hakaret davası gibi görülüyor. İşte bu davalar için de istinabe talepleri reddedilmeye başlandı. Gerekçe basit... Kırmızı bülten konusundaki gerekçeler burada da geçerli ancak burada bir fazlası var. O da istinabe yazılan ülkenin hukukunda cumhurbaşkanına hakaret suçu adı altında bir özel düzenleme yoksa bu ülkeler bu talebi yerine getirmiyorlar. Atatürk’ün kurduğu hastane de Diyanet’e Türkiye’nin ilk pandemi hastanesi olarak 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile kurulan, veremli hastaların yıllarca şifa bulduğu Heybeliada Sanatoryumu ve 200 dönümlük arazisinin ‘İslami Eğitim Merkezi’ kurulması amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildiği ortaya çıktı. Tüberküloz gibi salgın hastalıklarla mücadelede uzun yıllar büyük hizmetler veren Heybeliada Sanatoryumu, 2005’te Sağlık Bakanlığı tarafından kapatılmıştı. Sözcü’nün haberine göre; CHP’li Umut Oran, 100’ü doktor 250 personeli ve 660 yatağı bulunan hastanenin akıbeti konusunda Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) sorular yöneltti. CİMER’den gelen yanıtlara göre, “105 ada 1 parsel numaralı taşınmazın, Diyanet İşleri Bakanlığı adına tahsisli olduğu anlaşılmıştır” denildi. Bunun üzerine açıklamalarda bulunan Oran, “İktidar büyük bir aymaz lık içinde aklı ve bilimi reddederek yol alıyor. 1924’te kurulan ve verem, akciğer hastalıkları, göğüs cerrahisi konusunda uzmanlaşmış, 80 yıl hizmet vermiş bir hastaneyi kapatıp arazisini Diyanet’e devretmek ulusal çıkarlarımıza uymuyor” dedi. “Atatürk Havalimanı’nın, milyarlık pistlerini kırarak pandemi hastanesi yapmaya çalışıp öbür yandan hazır hastane arazisini kullanmamak büyük bir yanlış” diyen Oran, “Ne yazık ki koronayla mücadelede akıl ve bilim yok. AKP iktidarı, yüzyılın salgını ve ekonomik kriziyle karşı karşıyayken var olanı kullanmak yerine, mevcudu yok edip savurganlık yapıyor” diye konuştu. Öte yandan, Heybeliada Sanatoryumu kapatılınca, 250 personeli Süreyyapaşa Eğitim Hastanesi’ne devredildi. 2009’da çıkan yangında binaları hasar görürken, İsmet İnönü ve Rıfat Ilgaz gibi isimler de burada tedavi görmüştü. l İç Politika ‘DEPREM COVID BEKLEMEZ’ İBB’den olası depreme karşı farkındalık eğitimi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kentte olası bir depreme yönelik eğitim çalışmaları yapıyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla AKOM ve İBB Eğitim Müdürlüğü; personel ve gönüllülerden oluşan bin 509 kişiye Deprem Farkındalık Eğitmen Eğitimi verdi. Başta depremden en çok etkilenecek Silivri bölgesi olmak üzere ilçe, okul, kurum ve muhtarlıklarda, yurttaşlara yönelik verilen deprem farkındalık eğitimleri sonrasında tatbikatlar düzenlendi. İlki Bakırköy Hizmet Binası’nda düzenlenen tatbikat, üst düzey Covid19 tedbirleri eşliğinde gerçekleştirildi. Yapılan tatbikatın pandemi günlerinde gerçekleştiğine dikkat çeken İBB Sağlık Daire Başkanı Dr. Önder Yüksel Eryiğit, “Hiçbir zaman bu tür bir afeti, salgın gibi durumlar yaşamak istemeyiz ama hazırlıklı ve eğitimli olmalıyız. Çalışanlarımızı bilinçli ve dinamik görmek istiyoruz. Deprem Covid beklemez” dedi. l İç Politika MÜYESSER YILDIZ: ELIMDE SADECE BIR KALEM VAR Aile hekimleri, Bakan’ın ücretlerinden kesinti yapılmayacağı yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi: Sadaka istemiyoruz BAKAN KOCA AÇIKLADI: Aile hekimlerine artık kesinti yok Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgından etkilenerek görev yapamayan aile hekimleri ile aile sağlığı çalışanlarının maaşlarından artık kesinti yapılmayacağını bildirdi. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre de 1 Ağustos’tan geçerli olmak üzere üç ay süreyle sözleşmeli aile hekimlerine net aylık 3 bin lirayı, aile sağlığı çalışanlarına ise net aylık 850 lirayı geçmemek üzere yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle takip edilen kayıtlı kişi sayısı dikkate alınarak, ilave ödeme yapılabilecek. Koca, sosyal medya hesabından, aile hekimleri ile aile sağlığı çalışanlarına yönelik yapılan düzenlemeyle ilgili açıklama yaptı. Maaşlardan kesinti yapılmayacağını söyleyen Koca, “Salgından etkilenerek görev yapamayan aile hekimleri ile aile sağlığı çalışanlarının maaşlarından artık kesinti yapılamayacak. Ayrıca Covid19 hasta takibine göre 3 ay süreyle ek ödeme verilecek. Emeklerinin kıymeti karşılıksız olan sağlık çalışanlarımıza hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre ise 1 Ağustos 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere üç ay süreyle bu yönetmelikte belirlenen esaslara tabi olmaksızın sözleşmeli aile hekimlerine net aylık 3 bin lirayı, aile sağlığı çalışanlarına ise net aylık 850 lirayı geçmemek üzere, Covid 19 salgını nedeniyle takip edilen kayıtlı kişi sayısı dikkate alınarak Sağlık Bakanlığı’nca belirlenen tutarda ilave ödeme yapılabilecek. Bu madde uyarınca yapılacak ilave ödemenin brüt tutarı ile devletçe karşılanacak sosyal güvenlik primi veya kesenekleri toplamı aile hekimleri için tavan ücretin 6 katını, aile sağlığı elemanları için de tavan ücretin 1.5 katını aşamayacak. l ANKARA/Cumhuriyet Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın salgından etki IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN lenerek görev yapamayan aile hekimleri ile aile sağ lığı çalışanlarının maaşla rından artık kesinti yapıl mayacağı ve Covid19 has ta takibine göre 3 ay sü reyle aile hekimlerine ek ödeme verileceği yönün de açıklama yapmasına, Ai le Hekimleri Dernekleri Federasyonu’ndan (AHEF) tepki geldi. Açıklamada “6 aydır bin bir sorunla bo ğuşan biz aile hekimleri ni görmezden gelen irade niz şartlı, emeği yok sayan bir yaklaşımla bir kez daha bizi görmediğini, duymadı ğını ispat etmiştir. Hekim ler yüzyıllardır olduğu gibi mesleğimizin gereğini icraya devam ederken bu onur kırıcı yaklaşımı kabul etmedik, etmeyeceğiz” denildi. AHEF tarafından yapılan açıklamada, aile hekimliği çalışanlarının pandemi sürecinde hastanelerin poliklinik yükünün azalması karşısında, asli görevi koruyucu hekimlik olmasına karşın artan poliklinik hizmeti ve beraberinde gelen yoğun bürokratik angaryalar ile uğraşmak zorunda kaldıkları anımsatıldı. Açıklamada “Gece yarısı yapılan ‘ek ödeme ve izin kullanımı’ odaklı açıklamada halen haklarımızın gözetilmediğini görmek, emek ve çabalarımızın görmezden gelinmesi bizi son derece üzmüştür. ‘Hastalanma’ hakkımız dahi bulunmadığı gibi adeta bu konuda cezalandırılıp ücretlerimiz kesilmiş ve çalışma şevkimiz kırılmıştır. Bu süreçte diğer kamu kurumları ek ödemeleri hiçbir şarta bağlanamadıkları halde ne hazindir ki sürecin en önündeki neferleri arasında yer alan aile hekimliği çalışanları ek ödeme için şarta bağlandı. Bunu son derece ‘adaletsiz’ olarak nitelendirdiğimizi bilmenizi istiyoruz” denildi. Açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi: “Sanki hakkımız olmayanı biz talep ediyormuşçasına kamuoyunda yanlış algıya neden olan açıklama ‘sağlıkta şiddet’ olaylarını tetikler niteliktedir. Buna dur demelisiniz. Orantısız ödemeye layık bulduğu nuz aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına yapılan bu adaletsiz ödemeyi reddediyor, meslek onurumuza sadakayla muamele edemeyeceğinizi deklare ediyoruz. Kabul etmiyoruz! Beş bin aile hekimi, aile sağlığı çalışanı bu salgın hastalığın pençesine düşmüş şehitler verilmeye devam ediliyorken, Covid19 olduğu için maaşı kesilen hekimlerden bir özür bile dilenmezken, iş güvenliği hiçbir şekilde sağlanmazken, memleketin tüm kanallarından koro halinde ‘aile hekimine bu parayı verdik!’ haberleri; ettiğimiz yemini, meslek onurumuzu, güvenimizi zedelemektedir. Bu onur kırıcı yaklaşımı kabul etmedik, etmeyeceğiz.” l Haber Merkezi 15 dakika susma eylemi Tutuklu gazeteci Müyesser Yıldız’ın ailesi, arkadaşları ve okurları, Ankara’da, Anayasa Mahkemesi karşısındaki Atatürk Parkı’nda susma eylemi düzenledi. Oda TV Ankara Haber Müdürü Yıldız’ın “siyasal ve askeri casusluk” soruşturmasında tutuklanmasına karşı Yıldız’ın sevenleri bir araya geldi. Yıldız’ın çok sevdiği simit yiyen sevenler, 15 dakika boyunca sessizlik eylemi yaptı. Yıldız’ın, haberini yaptığı mağdur askerlerin de katıldığı etkinliğe, Yıldız’ı tutuklu bulunduğu cezaevinde ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de katıldı. Çakırözer, burada, Yıldız’ın gönderdiği mesajı okudu. Mesajda şu ifadeler yer aldı: “Üç ay oldu buradayım, üç yazı nedeniyle. Hâlâ iddianame ortada yok. Adli yıl açılışında devlet yetkililerinin gazetelere yansıyan sözlerini okudum. Madem bağımsız yargı, adalet, vicdan var; o zaman ben niye buradayım? Nasıl adaletin işleyişine engel olabilirim? Elimde sadece bir kalem var. Ben böyle bir gerekçeyle tutukluluğumun devam etmesini kabul etmiyorum.” l ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear