16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 8 AĞUSTOS 2020 CUMARTESİ HABER İZMİR’DE YÜRÜTÜLEN FETÖ SORUŞTURMASI ‘KRİPTO’LARI ORTAYA ÇIKARDI Kötü yönetim, bir halk sağlığı sorunudur Virüsle yaşamaya başladığımız ilk günlerde Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, toplumun büyük oranda olumlu karşıladığı bir iletişim stratejisi izledi. Bu strateji aslında fazladan bir şeye dayanmıyordu; sadece her dakika aynı yüzleri görmekten, her dakika azarlanmaktan, her an başka bir ülkenin yurttaşıymış gibi muamele görmekten sıkılanlar açısından uzun süre sonra yeni bir durum vardı: Bir idareci, iletişim kanallarını açıyordu. Düzenli basının önüne çıkıyor, uzmanlardan oluşan bir Bilim Kurulu topluyor ve yine sansürlenen kimi basın yayın kuruluşlarının muhabirlerinin sorularını da öyle veya böyle yanıtlıyordu. Özetle, akıllıca bir halkla ilişkiler stratejisiydi. Öte yandan Sağlık Bakanı Koca’nın başlarda olumlu karşılanan iletişim stratejisinin haziran başında tedbirlerin gevşetilmesinden sonra iyice aşındığı aşikâr. Bakan, ısrarla tatilde, bayramda maske ve mesafe hatırlatması yapıyor. İyi, güzel de bu hatırlatmalar çözüm mü? Sınavlar tatil için öne çekilirse, bayramlarda turizm canlansın diye ülke içi seyahate yol verilirse, maske ya da mesafe ne yapsın? Bilim Kurulu üyelerinin bile çekinerek ilan ettiği üzere, Kurban Bayramı’nda seyahatin serbest bırakılması sonucunda virüsün Türkiye’nin dört yanındaki köylere, en ücra kırsal bölgelere ulaşması riskinin de önü açılmış oldu. Bakanlık bunun böyle olacağını bilmiyor muydu? Elbette biliyordu. Tam da bu nedenlerle, Sağlık Bakanı’nın stratejisi inandırıcılık açısından aşınıyor. Hem günlük verilerin inanılırlığı daha fazla kesim tarafından sorgulanıyor hem de virüsle mücadeleyi aslında halkın sekteye uğrattığı yönündeki gizli mesaj, politik sorumluların sorumluluğu halka yüklemesinin mazeretine dönüşüyor. Baharda alınan en sınırlı tedbir için bile Saray’a gönderme yapılıyordu; şimdi tedbirler kalkınca her sorumluluk halka yükleniyor. Saray’a referans, sadece olumlu görülen konularda; bunu anlıyoruz. Halkımızın hiç mi payı yok? Elbette dikkatsiz davranan, mesafeye özen göstermeyen, maske takmayanlar var. Ancak, yaz aylarıyla birlikte virüs bitmiş gibi tedbirlerin gevşetilmesinin, virüsün sadece belirli bir yaş grubu üzerinde öldürücü etki yaptığı yönündeki algının kamu otoritelerinin istemli ya da istemsiz telkinleriyle yaygınlaştırılmasının payı yok mu? Sosyal mesafeye özen gösterebilecek şekilde evinde kalabilenler, kalabalıklardan uzakta durabilenler varken; çalışmaya, kalabalıklara karışmaya mecbur olanlar da yoksulluklarından mı sorumlu? Sorun siyaset sorunu; halkı suçlamak çözüm değil. Ekonominin hali Neden mi? Yine geliyoruz aynı konuya. Elbette ekonomi yüzünden. Tam da bu nedenle, Sağlık Bakanı’nı da aşan bir durum var işin ucunda. Nihai karar merkezi belli; ölçüsü de ekonomi. İktidar niye tam kapatma yapamadı; niye baharda “iki gün kapat, beş gün aç” siyaseti izledi? Niye virüsün en yoğun olduğu dönemde üretimi durdurmaktan kaçındı? Elbette biliyoruz; iktidarın en yetkili ağızları bunu birçok kez itiraf etti: Nedeni ekonomiydi. Ekonomik tablo kötüydü. Böyle bir ortamda ekonomi, sağlığın önüne geçirildi. Yine böyle bir ortamda, yabancı turistten de mahrum kalacak turizm sektörü için yaz dönemi serbestleştirildi. Önlemlerin tam olarak alınamamasının ana nedeni ekonomi; iyi de, kötü ekonominin sorumlusu da halk değil ya? Gerçek anlamda işsizliği halk mı artırıyor, pahalılık halkın eseri mi? Şu iki gündür milli paramızın döviz ve altın karşısında bu denli değer kaybetmesinin sorumlusu da halk mı? Vaka sayısı bakanlık verilerinde bile artıyor. Soğuklar geldi mi, kapalı alanlara girişler çoğaldı mı, yeniden yaşayacağız aynı şeyleri. Peki, ilkbahar dönemindeki deneyimden dersler alındı mı? Ekonomiyi buna göre yapılandırma, hatalardan dönme, aynı sorunlarla karşılaşmama adına gerekli önlemler hazır mı? Değil elbette. Paramızın değeri düştü; daha kötü bir ekonomik tabloyla giriyoruz yeni döneme. Çoğu zaman kötü yönetimi, kötü ekonomiyi geçimle ilişkili görüyoruz sadece. Ancak şimdi bir başka gerçekle karşı karşıyayız. Kötü yönetim sistemi ve kötü ekonomi modeli, aynı zamanda bir halk sağlığı sorunudur; bu yüzden de yaşamsaldır. Bu sorun da en çok yoksulları, zor şartlarda, kalabalık ortamlarda çalışmaya mecbur bırakılanları; sabahın kör vaktinde kalabalık dolmuşlara, metrolara, otobüslere binmek zorunda olanları ya da işsizleri, güvencesizleri vurur. Emeğiyle geçinen milyonlara “maske tak, mesafeye dikkat et” demekle çözülmez. Hekimler, sağlık emekçileri de yorgun; ölümle burun buruna. Yanlış politikalar, onlar için de bir halk sağlığı sorununa dönüşüyor. Daha fazla kamusal önlem şart. Bakın ilginç bir örnek var: Kışı yaşayan Avustralya’nın Melbourne şehrinde maske takmak 22 Temmuz’da zorunlu hale getirildi, ancak yine de virüse yakalananların sayısı arttı. Yeniden, 6 haftalık kapatma kararı aldı eyalet yöneticileri. Demek ki maske de tek başına çare değil. Önümüz kış, ekonomik açıdan bunları yapabilecek miyiz; yoksa “maske takın, mesafeyi koruyun”la devam mı? ‘Güçlü şifre’yle sızmışlar İzmir’de yürütülen soruşturma kapsamında tespit edilen “avantajlı aday numarası” yöntemi, FETÖ’nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na nasıl sızdığını ortaya koydu. “ByLock”, “FETÖMETRE” ve “ankesörlü hat” gibi uygulamalardan biri olan “avantajlı aday numarası” yönteminin tespiti, kripto FETÖ üyelerine ulaşılmasını sağladı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce FETÖ’nün TSK’ye örgüt üyelerini yerleştirmesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, bilirkişiler 20042016 yıllarında Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde yapı FETÖ’nün Hava Kuvvetleri’ne sızmak için kullandığı şifreler ortaya çıkarıldı. Şifrelerin, Milli Piyango çekilişlerinde arka arkaya 10 kez büyük ikramiye kazanma ihtimalinden daha düşük olduğu belirlendi. lan Hava Astsubay Meslek Yüksekokulu (HAMYO) sınavlarını inceledi. İncelemede 2005, 2011 ve 2012 yıllarında İzmir’de yapılan HAMYO mülakatlarına katılanların aday numaralarının şifrelendiği tespit edildi. Bu yöntemle, FETÖ üyelerinin 9 haneli aday numarasının bazı hanelerindeki rakamların toplamından elde edilen sonuca göre anlaşıldığı, avantajlı numaraya sahip olanların mülakattan başarıyla geçtiği, böylece terör örgütünün kendi üyelerini askeri okula sızdırdığı belirlendi. Bilirkişilerce yapılan değerlendir mede, sınava katılan adayların 9 haneli aday numaralarının 4 ve 5. hanelerindeki rakamların toplamı 1, 2, 5 ve 7 olanların avantajlı grupta yer aldığı anlaşıldı. Örgüt, daha sonra 2 sınavda uygulayacağı şifreleri değiştirdi. Raporda, aday numaralarının örgütün şifrelemesinin dışında tesadüfi şekilde şifreye uygunluk olasılığının, Milli Piyango çekilişlerinde arka arkaya 10 kez büyük ikramiye ka 14 ilde FETÖ operasyonu Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nca FETÖ/PDY’ye yönelik soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen 27 şüpheliye yönelik, 5 Ağustos’ta 14 ilde operasyon düzenlendi. Aralarında 1 öğretmen, 3 eski askeri okul öğrencisi ve 12 askerin de bulunduğu 25 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden birinin Ankara’da, yüzbaşı rütbesiyle görevde olduğu, örgütle ilişkisini gizlemeyi başardığı ortaya çıktı. l DHA zanma ihtimalinden daha düşük olduğu ifade edildi. Ayrıca aday numarası formüle uygun olan adayların örgütsel faaliyet kapsamı dışında olamayacağı vurgulandı. l AA CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: MAKUL ÇİZGİDE BİR DAVETTİR ‘Eve dön’ çağrısına destek İYİ Parti: Önceliğimiz parlamenter sisteme dönüş MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, İYİ Parti liderine yaptığı “Evine Dön” çağrısı üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “makul çizgide bir davettir” açıklaması yapınca gözler İYİ Parti’ye çevrildi. Açıklama İYİ Parti adına genel sekreter Uğur Poyraz tarafından yapıldı. “Uzun zamandır yerli ve milli olmadığını söyledikleri partimizin yerli ve milli olduğunu anlamış olmaları bizim için kıymetli. Dolayısı ile bu yerli ve millilik noktasında daha önceki açıklamaları ile ilgili bir mahcubiyetleri var. Kaldı ki üstü kapalı olarak özür dilemek de bir erdemdir. Bunu kabul etmekte başka bir erdemdir” diye konuştu. Poyraz, “Güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sisteme dönüş noktasında destek verilmesi bizim önceliğimiz. Eğer bir işbirliğinden bahsediyorlarsa iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş yönündeki çalışmalarımıza destek sağlamaları ve katkıda bulunmaları bizim için değerli” diyerek bir bakıma teklife başka bir teklifle yanıt verdi. Meral Akşener IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN FAHRETTİN ALTUN: Türkiye şahlanış döneminde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun Türkiye’nin “şahlanış” döneminde olduğunu savundu. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Altun, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, algı operasyonlarıyla diz çöktürülecek bir ülke değildir” dedi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, iktidara ekonomi üzerinden yapılan eleştirilere, “İşi gücü kriz senaryolarına dilencilik yapmak olan, siyasiler ‘bağımlılık bağımlısı’ haline gelmiş bir siyasi dayatma peşindeler. Bunların, Cumhurbaşkanımızı ve bakanlarımızı hedef alan çirkin propagandaları yok hükmündedir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kullanıldığı alana 12 kat izni verildi İl müdürlüğü ‘yapı alanı’ oldu TÜRGEV’DEN ALINDI, İLİM YAYMA CEMİYETİ’NE VERİLDİ ARAZI KAPIŞ KAPIŞ HAZAL OCAK larak arazinin 25 yıllığına eği muna verelim” dedi. Gaziantep Şahinbey Belediyesi 2013 yılın tim ve öğretim faaliyetlerinde kullanılmak üzere İlim Yay Jet hızıyla başvuru ma Cemiyeti’ne tahsis edil AKP’li meclis üyeleri ise da Cumhurbaşkanı Recep mesi istendi. CHP’li meclis “Bir öğrencinin devlete mali Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bi üyeleri TÜRGEV’e yapılan tah yetini biliyorsunuz, değil mi? lal Erdoğan’ın kurucusu, kı sisin iptaline “evet” oyu ve Bu vakıfların, derneklerin dev zı Esra Albayrak’ın ise yöne rirken arazinin İlim Yayma letin yükünü aldığını düşünü tim kurulu üyesi olduğu Türki Cemiyeti’ne tahsis edilmesi yoruz. Bunlara destek olaca ye Gençlik ve Eğitime Hizmet talebine ise “hayır” oyu kul ğız ve destek olmaya da de Vakfı’na (TÜRGEV) 25 yıllığı landı. Arazi oyçokluğuyla İlim vam edeceğiz” dedi. CHP’li na verdiği arazinin tahsisini Yayma Cemiyeti’ne verildi. meclis üyesi Uğur Kalkan da dün iptal etti. Mecliste iptalle İlçe belediyesinin CHP’li “3 Temmuz’da TÜRGEV tahsi birlikte arazi bu kez de 25 yıl meclis üyesi Hasan Şencan sin iptali için başvuru yapmış. lığına oyçokluğuyla İlim Yay karara itiraz ederek “Tah Ne hikmetse 4 gün sonra da ma Cemiyeti’ne verildi. Ara sisin iptali ile tahsisin ye İlim Yayma Cemiyeti ‘burayı zi üzerinde şu an yurt bulunu niden tahsis edilmesini tek bize verin’ diye başvuru yap yor. CHP’li meclis üyeleri ka teklif olarak getirmişsiniz. mış. İlim Yayma Cemiyeti’ne rara tepki gösterdi. Bu maddeyi ayrı getirseniz ya belediye ya da TÜRGEV bil Şahinbey Belediyesi’nin daha hoş olurdu. Bu vakıf gi verdi. Nasıl haberi oldu. dün gerçekleşen meclis top lara, derneklere öğrencile Açıklar mısınız” diye sordu. lantısı gündemine gelen tek rin barınacağı yurtları ver AKP’li meclis üyeleri bu so lifte, TÜRGEV’e tahsis edilen mekten bıkmadık mı? İlim ruya ise özetle “Biz kimseye Bağlarbaşı Mahallesi’ndeki Yayma Cemiyeti’ne verece alın, demedik. Müracaatla bil arazinin tahsisinin iptali yapı ğimize bunu devletin kuru gimiz oldu” yanıtını verdi. HAZAL OCAK Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ının İstanbul’da İl Müdürlüğü olarak kullandığı bina ve arazisi “rezerv yapı alanı” ilan edildi. Geçen aylarda boşaltılan binanın arazisine 12 kata kadar izin verildi. İstanbul’un en değerli bölgelerinden Balmumcu’daki arazinin geleceği merak konusu. Beşiktaş, Gayrettepe’de Barbaros Bulvarı üzerinde bulunan İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün binasının bir bölümünün depremde hasar görmesinin ardından boşaltılmıştı. 10 katlı bina 1970’li yıllarda yapıldı. Bakanlık 3 bin 357 mekrekarelik araziye ilişkin yeni imar planlarını dün askıya çıkardı. Planlarda “Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun” kapsamında kullanılma üzere aynı kanunda tanımlanan “rezerv yapı alanı” olarak ilan edildiği duyruldu. İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü kullanımının sona ermesinden sonra alanın işlevsiz kaldığı belirtilen planda “İşlevsiz kalan kent parçalarının çevresi ile uyumlu olarak işlevlendirilmesi ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu kapsamda imar planı değişiklikleri çalışmaları yapılmışdır” denildi. Hazineye ait arazi planlarda en son “resmi kurum alanı” fonksiyonundaydı. Yeni planlarla söz konusu arazi ‘ticaret alanı’na dönüştürüldü. 12 kat da izin verildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yönelik “Eve dön” çağrısına destek vererek “Makul çizgide bir davettir. Temenni ederim ki birlik beraberliğin tesisine yönelik inşallah bir adım olabilir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Ayasofya Camii’nde kıldığı cuma namazının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli’nin Akşener’e, MHP’yi kastederek “evine dön” çağrısının anımsatılması üzerine Erdoğan, “Sayın Bahçeli’nin daveti doğrusu benim yadırgadığım bir davet değildir. O da olabilecek en makul çizgide bir davettir. Temenni ederim ki birlik beraberliğin tesisine yönelik inşallah bir adım olabilir. Çünkü dağınıklıkta bir şey yok. Ne kadar birlik beraberlik artarsa, hele de böyle HDP’yle, terör örgütleriyle el ele olmak, milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti’ye hiç uygun da düşmeyebilir. Böyle bir sıkıntının olması hasebiyle zaten böyle bir davet de gerçekleşmiştir, diye düşünüyorum. Ülke genelinde de bir bütünleşmenin gereği bana göre önemlidir” yanıtını verdi. Muharrem İnce’nin CHP’den ayrılarak parti kuracağı iddialarının sorulması üzerine de Erdoğan, “Bu tür şeylere yabancı değiliz. Bizim içimizden de birileri ayrıldı, gittiler partilerini kurdular. Tabii bu parti kuruluşları nereye varır bilemem. Sayın Muharrem Bey’le ilgili olarak o da onun en doğal, en tabii hakkıdır. Eski bir siyasetçidir, yani yeni değildir. Eski bir siyasetçi olarak da o da onun doğal hakkıdır” dedi. ‘Dalga gelip geçici’ Döviz ve altındaki dalgalanmalara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Bu konularda rahat olun. Türkiye’de ekonomi sistem olarak oturmuştur. Bütün mesele şu anda koronavirüs meselesi. Bir taraftan şu anda Beyrut’taki gelişmeler ortada. Bunları aşmak suretiyle ben özellikle TL’nin yerli yerine oturacağına inanıyorum. Bunlar gelip geçici şeyler” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a da sahip çıkan Erdoğan, “Benim Hazine ve Maliye Bakanımla ilgili sosyal medyada yaptıkları karalamalar, bunların hepsi, bunlar yetişemedikleri üzüme koruk diyor” diye konuştu. l İç Politika ÖZTRAK’TAN ERDOĞAN’A YANIT Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye tırmanışta” sözlerine CHP Sözcüsü Faik Öztrak’tan tepki geldi. Öztrak, “İki yılda milli gelir 125 milyar dolar düştü. Kişi başına gelir 1.762 dolar azaldı. Tırmanan, 3.9 milyon kişi artan işsiz sayısı” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear