22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 5 27 AĞUSTOS 2020 PERŞEMBE Koruma Kurulu, tarihi Galata Kulesi’ndeki restorasyon projesine onay verdi Önce yıkım sonra onay İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) alınan tarihi Galata Kulesi’nin beden duvarlarının darbeli matkapla delinmesinin ardından koruma kurulu tarihi kuleye ilişkin restorasyon projesini onayladı. İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma HAZAL Bölge Kurulu orOCAK taya çıkan restorasyon faciasından bir gün sonra toplandı. 13 Ağustos’ta gerçekleşen toplantı gündemine tarihi kuleye ilişkin restorasyon projesi geldi. Kurul, tarihi kuleye ilişkin sunulan restorasyon projesinin uygun olduğuna karar verdi. İBB karara itiraz etti Karara karşı oy kullanan İBB Kurul Temcilcisi Hülya Kök hazırladığı gerekçesinde “Galata Kulesi’nde basına da yansıdığı ve başkanlığımızca da tespit edildiği şekilde ta PANOYA NE OLDU? Restorasyon faciasıyla ilgili paylaşılan videoda asansörlerin bulunduğu giriş katında yer alan Türkiye heykel sanatının temsilcilerinden Tankut Öktem ve Haluk Tezonar’a ait alçı panonun yerinde olmadığı ortaya çıktı. Alçı panoya ne olduğu ve tekrar yerine dönüp dönmeyeceği ise merak konusu. Alçı pano, Osmanlı minyatür geleneğinin temsilcilerinden olan Matrakçı Nasuh tarafından Kanuni Sultan Süleyman’ın 153435 tarihli Irak Seferi’ne atfen hazırlanan “Menazili Seferi Irakeyn” isimli minyatür albümünde bulunan İstanbul sahnesindeki Galata bölgesinin rölyef olarak tasviri. şıyıcı özgün duvarların hilti ve iş makineleri kullanılarak tahrip edildiği özgün malzemenin parçalandığı, tescilli kültür varlığı taşınmazlar da iş makinesi kullanımının geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlara sebebiyet verdiği, iş makinesi marifeti ile öz gün duvarın yıkılmasının kabul edilebilir, bir uygulama olmadığı aşikardır” ifadelerini kullandı. “Galata Kulesi’nde de onaylı restorasyon projesi olmaksızın restorasyon uygulaması başlamış bugün de kurulumuza bu işlemler başladıktan sonra restorasyon pro jesi sunulmuştur” denilen gerekçede özetle şu sözler kaydedildi: “Koruma kurulunun izni olmadan, restorasyon projesi kurulumuza sunulup onay alınmadan, hilti kullanımı ile yapının tahribatına sebep olan önce imalat sonra restorasyon projesi yapılması 2863 sayılı K. ve T.V.K.K’nun kanunu bağlamında suç niteliği olup kurulumuzca ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiğinden ve bu uygulamanın diğer eski eserlerde de aynı uygulamanın önünü açacağı gerçeğinden hareketle konu kurul kararına karşıoy gerekçemdir.” İSRAİL MASLAHATGÜZARI ‘İlkin ilişkiler normale dönmeli’ HÜSEYİN HAYATSEVER İsrail’in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Roey Gilad, İsrail’in Türkiye ile Doğu Akdeniz’de enerji alanında işbirliği yapabileceğini ancak bunun için öncelikle ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye ile İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler 2 yıldan fazla süredir maslahatgüzar seviyesinde sürdürülürken Roey Gilad, Cumhuriyet muhabirinin de aralarında bulunduğu bir grup gazeteciye İsrail’in beklentilerini anlattı ve soruları yanıtladı. İsrail’in, Türkiye ile Doğu Akdeniz’de enerji alanında işbirliği yapma isteğinin olup olmadığı konusunda Gilad, “İsrail ve Türkiye, gelecekte Doğu Akdeniz’de çeşitli enerji projelerinde yakın işbirliği yapabilirler. Ancak büyükelçiler seviyesinde diplomatik ilişki kurulmasından başlayarak normal bir ilişki tesis edilmeden enerji alanında bir işbirliği geliştirilemez. İlişkilerde yakın zamanda bir gelişme yaşanması da olanaklı görünmüyor” dedi. Gilad, İsrail’in Türkiye ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması yapma niyetinin olmadığını belirterek, “Kıbrıs (Rum kesimi) ile yaptığımız münhasır ekonomik bölge anlaşmasını iptal etme ya da ortadan kaldırma gibi bir niyetimiz yok” diye konuştu. ‘Tepkiye şaşırdık’ Son iki haftada yaşanan gelişmelerin, Türkiyeİsrail ilişkileri açısından kendisini kaygılandırdığını belirten Gilad, “Birleşik Arap Emirlikleri ile normalleşmeyi öngören anlaşmanın imzalanmasından sonra Türkiye, düşmanca demek istemiyorum ama aşırı eleştirel bir tutum takındı. Türkiye’nin İran’la aynı radikal pozisyona girmesi karşısında şaşkınlığımızı ifade etmek istiyorum” dedi. Gilad, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 22 Ağustos’ta Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’yi İstanbul’da kabul etmesini ve 10’dan fazla Hamas yöneticisine Türk kimliği ve pasaportu verilmesinin kendilerinde endişe ve hayal kırıklığı yarattığını söyledi. l ANKARA CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, DOĞU AKDENIZ IÇIN MESAJ VERDI Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için “Akşam yemeğinde misafirlerimizle, sanatçılarımız, öğrencilerimizle bir araya geldik. Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, hem Malazgirt Zaferi’ne hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de gençlerimize emanet edeceğimiz bir eser olarak ortaya çıktı” dedi. ‘Hakkımızı alacağız’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Muş’taki Malazgirt Milli Park Alanı’nda düzenlenen Malazgirt Zaferinin 949. Yıldönümü Kutlama Programı’na katıldı. Burada konuşan Erdoğan, TürkiyeYunanistan gerilimiyle ilgili, “Daha 1 asır önce Anadolu’yu perişan halde terk etmek zorunda kalanların Ege’de sahte kabadayılık peşinde koşmaları, mezarlıkta ıslık çalma psikolojisinin tezahüründen başka bir şey değildir. Korkunun ecele faydası yoktur. Türkiye Akdeniz’de, Ege’de, Karadeniz’de hakkı olanı alacaktır. Biz nasıl kimsenin toprağına, egemenliğine, çıkarına göz dikmiyorsak, kendimize ait olanlardan da asla taviz vermeyeceğiz. Bunun için siyasi, ekonomik, askeri bakımdan ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Muhataplarımızı kendilerine çeki düzen vermelerine, mahvolmalarına yol açacak yanlışlardan uzan durmaya davet ediyoruz. Türkiye’nin artık sabrı sınanacak, kararlılığı, imkânları ve cesareti test edilecek bir ülke olmadığını herkesin görmesini istiyoruz. Yaparız diyorsak yaparız ve bedelini de öderiz. Varsa bedel ödeme pahasına karşımıza çıkmak isteyen bu yursun gelsin. Yoksa çekilsinler önümüzden biz kendi işimize bakalım” dedi. Erdoğan, “Türkiye’ye yönelik ameliyat yapma hevesleri kursaklarında kalanlar, aradıkları fırsatı bulamayacaklardır. Karadeniz’deki doğalgaz keşfi Türkiye’nin aradığı morali ve kaynağı sağlamıştır. Yeni müjdelerle bu başarıyı ileriye taşıyacağız” dedi. l İç Politika Türkiye’ye gelen ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey: Heyecan verici gelişmeler var Suriyeli muhaliflerle görüştü ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, dün İstanbul’da Suriyeli muhalif gruplar ile görüştü. Ankara’da, bugün ve yarın resmi temaslarda bulunacak Jeffrey’in, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüşmesi bekleniyor. Jeffrey, İsviçre’de Suriye Anayasa Komitesi’ne katılanlar ile görüşmelerinin ardından dün İstanbul’a geldi. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Nasır El Hariri’nin de aralarında olduğu Suriyeli muhalif gruplar ile görüşen Jeffrey, bugün ve yarın da IŞİD ile mücadele, böl gedeki ikili işbirliği ve Suriye’de siyasi çözüme ulaşılması çağrısı yapılan BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanmasına yönelik sürece ilişkin görüşmeler yapmak üzere Ankara’da resmi temaslarda bulunacak. Ankara’ya dün akşam gelen Jeffrey, basın mensuplarının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ABD’nin, NATO müttefiki Türkiye’nin yerine terör örgütlerinin yanında yer aldığı yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine, “ABD, Türkiye’nin çok yakın bir müttefiki. Suriye dışında pek çok alanda bu değerimizi kanıtladık” dedi. Suriye meselesinin çözümünde, Türkiye’nin merkezi konumda olduğuna dikkat çeken Jeffrey, “Bu çatışmanın çözümünde, Türkiye masada olmalı” dedi. Öte yandan, Jeffrey, İsviçre’de, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal ile bir araya geldi. Görüşmede, siyasi süreç, Anayasa Komitesi çalışmalarının desteklenmesi ve İdlib’deki durumun konuşulduğu belirtilirken, “Suriye Demokratik Güçleri” ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi arasındaki görüşmelere ve ABD lisanslı bir firmanın yaptığı petrol sözleşmesine ilişkin Türkiye’nin görüşleri vurgulandı. l ANKARA / Cumhuriyet Jeffrey Suriye meselesiyle ilgili heyecan verici gelişmelerin olduğunu belirten ve Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının 3. turuna Cenevre’de başlandığını anımsatan Jeffrey, “İyi bir başlangıçtı. Türkiye’nin Anayasa Komitesi üyelerini, özellikle de muhalefeti teşvik etmesi çok yardımcı oldu” dedi. Vaka sayısı artışa geçince yeniden esnek çalışma sistemine geçildi Kamuda başa dönüldü MUSTAFA ÇAKIR Salgının önüne geçilememesi üzerine hükümet tüm kamuda yeniden esnek çalışmaya dönülmesine karar verdi. Bu kapsamda uzaktan ya da dönüşümlü çalışma yapılabilecek. Buna amirler karar verecek. Kamuyla ilgili düzenleme yapıldı ancak özel sektördeki milyonlarca çalışan ise kaderiyle baş başa bırakıldı. Onlar için hiçbir düzenleme yok. İşveren nasıl isterse öyle çalışmaya devam edecekler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı genelgeye göre çalıştırılma biçimine bakılmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma gibi esnek çalışma yöntemleri uygulanabilecek. Yani kamudaki kadrolu, sözleşmeli, geçici gibi tüm personel esnek çalışma yapabilecek. Buna dair usul ve esaslar üst yönetici tarafından belirlenecek. Üst yöneticiler bu yetkiyi devredebilecek. Dönüşümlü çalışanlar fiilen göreve gelmediklerinde idari izinli sayılacak. Esnek çalışma yöntemlerinden yararlanan çalışanlar ile idari izinli sayılanlar bu süre ‘ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞANLAR NE YAPACAK? SİBEL BAHÇETEPE Hükümet kamuda yeniden esnek çalışmaya dönülmesine karar verirken genelgeyi eleştiren Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, “3 milyon kamu çalışanına yönelik tedbir alınıyor, 15 milyon özel sektör çalışanına yönelik tedbir neden alınmıyor?” diye sordu. Dr. Demir ve Dr. Kılıç, genelgenin 22 Mart yani pandeminin başında çıkarılan genelge ile büyük ölçüde aynı olduğunu belir terek “Bir başka ifadeyle en başa dönülmüştür ve ne yazık ki ders çıkaran bütünlüklü bir değerlendirme ile devamında bütünlüklü önlemler yine yoktur” dediler. ‘Ayrımcılık yapmayın’ “Salgın ve risk devam ederken çalışanlara yönelik tedbirler konusunda ayrımcılık yapmayın” diyen Demir ve Kılıç, özetle şu ifadelere yer verdi: “AKP iktidarının ekonomik gerekçelerle 1 Haziran sonrası epidemiyolojinin yol göstericiliğinden yoksun bir şekilde erkenden, aceleci, kontrolsüz olarak açılma süreci başlatmasının bugünkü sonucu salgının kontrol edilemez bir noktaya doğru ilerlemesi olmuştur. Bu durum pandemi ile mücadelenin bireysel sorumluluğa bırakılmasının da bir sonucudur. Çalışanlar arasında böyle bir ayrımcılık salgınla mücadeleye ve topluma zarar vermektedir. Covid19 kapsamında sadece kamu çalışanlarına yönelik değil tüm çalışanlara yönelik tedbir alınmalıdır.” l İSTANBUL de görevlerini yerine getirmiş kabul edilecek. Uzaktan veya dönüşümlü çalışanlar ile görev yerinde çalışanlar hizmetin yürütülmesi sorumluluğu açısından eşit tutulacak. Uzaktan ya da dönüşümlü çalışanlar ile idari izinli sayılanların mali ve sosyal hak ve yardımları ile diğer özlük hakları saklı olacak ve amirlerinin izni dışında görev mahallerinden ayrılamayacaklar. Hizmetlerine ihtiyaç duyulanlar da çağrıldıkları anda görevlerine dönmek zorunda olacak. Buna göre idari izinli olanlar il dışına çıkamayacak. Buna ancak amir izin verebilecek. ‘Kamu şekillenmeli’ Birleşik Kamuİş Başkanı Mehmet Balık, öğretmenlerin seminerlere devam ettiklerini ancak onların da bu şartlarda bir arada bulunmalarının doğru olmadığını söyledi. Kamunun yeniden şekillenmesi gerektiğini belirten Balık, “Virüsler artık çağımızın hastalığı. Bu nedenle de insanların kalabalık ortamlarda bulunmalarını engelleyecek çalışma ortamları oluşturmak gerekiyor. Uzaktan çalışma şimdilik bir noktaya kadar etkili olur. Sonrası için yeni yöntemler bulmak gerekiyor. Kamunun devasa binalarda değil, işin yapılacağı küçük merkezlerde devam etmesi gerekiyor. Büyük vergi daireleri yerine örneğin her mahallede vergilerin ödenebileceği birimler oluşturulmalı. Devlet virüse karşı yeniden yapılandırılmalı” dedi. l ANKARA Sizin bayramınız, bizim bayramımız olur mu? Siz “müjde”ye sevinenlerden misiniz, yoksa düş kırıklığına uğrayanlardan mı? (Benim için en güzel müjde, Pereja reklamındaki Müjde Ar!) Tabii sevinmemek neredeyse milli bir suç haline geldi ama bence o gaz için sosyal medyada yeterince espri yapıldı, tekrar etmeyeceğim, cezası bir yıldan başlıyor! Ya sizin bayramınız hangisi? Malazgirt Zaferi mi? 30 Ağustos Zaferi mi? Dikkat edin, sağlığınızı ilgilendiriyor. Malazgirt Zaferi’ni Ahlat’ta kıl çadırda, oğlunuzun müsameresinde kutlarsanız koronaya yakalanma riskiniz yok, çünkü Saray ve çevresi zaten günaşırı teste tabi tutuluyor. Elinize bayrak alıp 30 Ağustos gecesi hep yaptığımız gibi bir fener alayına katılırsanız, ki yasak, koronoya yakalanmasanız bile polise yakalanıp gaz yeme riskiniz var, yani her şıkta sağlığa zarar. Felaket göklerden Dereli ilçesini suyun altına gömüp yurttaşlarımızın can ve mal kaybına yol açan felakete ne diyorsunuz? “Takdiri ilahi” mi, “Derelerin Gazabı” mı? Bu çok önemli bir ayrım. Eğer felaket, Allah’ın bize takdir ettiği bir bela ise ölenler şehit, kalanlar gazi. Tevekkül, sabır ve dua ile susup çamurları süpüreceğiz. Beyaz kaftanlı ve bu kez kılıçsız beyefendi, bir nevi papa edasıyla felaket mahallinde canı burnunda ve fakat iki kez yutkunup tepkisini sadece bakışlarıyla anlatan yurttaşa “dua edin, sabredin, tevekkül gösterin” dedi. Muhtemelen bunun için görevlendirilmişti, yoksa niye gitsin çamurun içine? En anlamlı kare ise bir kepçenin içindeki üç bakandı. Neye bakmaya gelmişlerdi, kepçeden başkasının giremediği felaket mahallinde bu felakete neyin sebep olduğuna mı? O kepçenin içinde aynı dere üzerinde 33 HES’e izin veren Enerji Bakanı da olmalıydı ama yoktu galiba. Yok eğer siz “Derelerin Gazabı” diyenlerdenseniz, vatan haini sayılırsınız! Evet, kasabanın adı bile Dereli! Yani dereleri var. Daha doğrusu orası dere yatağı. Yanlış olan derenin taşması değil, kasabanın yeri, derenin içinde ne işi var? Havadan çekilen videolar Karadenizli şakası gibi. Derenin yatağına kasabayı kondurmuşlar. Derenin üzerine de sayısız HES yapmışlar. Doğanın dengesi mahvolmuş. Bir de menfez yapmışlar ki uyduruk yaptıkları yetmemiş gibi altından taş ve çakıl çekip dengesini hepten bozmuşlar. Yanarım yanarım o menfez ilk dalgayla çöktü, üzerindeki araç dereye düştü, içindeki yardıma koşan 5 jandarma ve bir kepçe operatörü melek oldu! Yazıktır, günahtır, neyin tevekkülü, neyin takdiri ilahisi? O arazinin sahibi defalarca uyarmış yetkilileri, burası çöker diye, dinleyen mi var? Can ucuz bu ülkede. Ölürsen, çok ses çıkmasın diye şehit oldu diyor, üzerini örtüyorlar. Sonra da müjde verdik, niye sevinmiyorsun tehdidi. Benim doğalgaz faturam Moldovalıdan pahalı, nesine sevineyim? Elektrik faturamı gördüğümden beri de evde benden gizli kim ne imalatı yapıyor diye araştırıyorum! Algı operasyonu TOKİ hasarlı evleri yıkıp yerine yenilerini yapacakmış. Hatadan ders de alınmıyor! O kasabayı oradan taşıyın. Yine sel basar! ÇED raporlarını ciddi verin, her derenin üzerine yüzlerce HES yapmayın. Ormanları kesip maden aramaya kalkmayın, toprak suyu tutamıyor ağaç olmazsa! Ağaç değil, saman kalmamış memlekette, ben ne anlatıyorum? Bu ülkeyi algı operasyonlarıyla yönetemezsiniz: Mahdumun Okçular Vakfı’nın düzenlediği Malazgirt müsameresine kamu kurumları para yağdırmış! Kurtuluş Savaşı’nın zaferi 30 Ağustos’un ise kutlanışı yasaklanıyor. Eskiden her milli bayramda hasta oluyorlardı, şimdi halk hasta olur, korona var diye mi? O bayramı halk kutlar! En büyük müjde ve bayram ise demokrasiyle karşıdevrimi durdurduğumuz zaman olacak. ‘SENİ CARİYEM YAPACAĞIM’ AKP üyesinden taciz ve hakaret ALİ AYAROĞLU AKP Zonguldak Ereğli Gençlik Kolları üyesi İsmail Korkut Kumaş, Şehit Anaları Derneği Basın Sözcüsü Beyza Tufan’a Twitter hesabından “15 Temmuz’da fırsatı kaçırdık, tekrarı olursa seni cariyem yapacağım Beyza” diyerek cinsel saldırı tehdidinde bulundu. Kumaş’ı sosyal medyada ifşa eden genç kadının isyanı sosyal medyada gündem oldu. Tufan tehdidi, “Bak sen, fırsatı kaçırmış, beni cariyesi yapacakmış. Sorsan kendini Müslüman olarak tanımlayan ama milletin namusunda ırzında gözü olan bu sapıkları görün diye paylaşıyorum” sözleriyle duyurdu. Sesini AKP’li yöneticilere duyurmak için AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ı, AKP Zonguldak İl Başkanı Zeki Tosun’u etiketleyen Tufan, “Şahıs AKP Zonguldak Ereğli Gençlik Kollarındanmış. Teşkilat üyelerinizin ahlakı takdire şayan” diye yazdı. l ZONGULDAK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear