22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 3 27 AĞUSTOS 2020 PERŞEMBE 190/3 2 0 350 /2 3 0 260/1 7 0 330/2 1 0 320/1 6 0 300/1 2 0 280/1 0 0 300/1 5 0 380/2 1 0 370/2 1 0 320/2 0 0 330/2 1 0 200/1 5 0 320/2 4 0 200/1 4 0 220/1 2 0 260/1 3 0 360/2 1 0 190/1 2 0 320/33 0 310/3 1 0 330/2 5 0 TARİHTE BUGÜN 1922: Türk ordusu, Yunan işgalindeki Afyonkarahisar’ı kurtardı. 1925: Mustafa Kemal Paşa, sivil elbisesi ve “Panama şapka” ile İnebolu Türkocağı’nda ünlü, şapka nutku’nu verdi. Şapka giyilmesine ilişkin kanun da 25 Kasım 1925’te kabul edildi. Sağlık Bakanlığı’nda 17 makam şoförü virüs kaptı, çay ocakları kapatıldı Bakanlıkta alarm Virüs, salgınla en ön cephede mücadele eden Sağlık muoyunun yakından izlediği konulardan birisi de grip aşısı. Aşı konusunda Bakanlığı’nın merkez teşki eczanelere yönelik yoğun latına da sıçradı. 6 kattaki çay ocakları kapatıldı. Vi SERTAÇ talep var. Bakanlığın ise EŞ bu konuda henüz net ka rüs bazı kat görevlilerinin rar vermediği öğrenildi. yanı sıra özellikle makam şoför lerine bulaştı. Yaz tatilinden dö Kritik tarih 15 Eylül nenler ardından bakanlıkta bulu Salgın ortamında riskli kişile nan 25 makam şoförünün 17’si rin mutlaka yaptırması önerilen virüs kaptı. Bakanlıkta virüs ön grip aşısı için de kritik tarih 15 lemleri daha sıkı uygulanmaya Eylül olarak belirlendi. Bu tari başlandı. he kadar Sağlık Bakanlığı’nın ko Sonbaharın yaklaşması ile ka nu hakkında karar alması bekle niyor. Aşı üreticilerinin yoğun talep karşısında zorlandığı, orantılı paylaşımın sağlanması için de DSÖ’nün plan yaptığı kaydedildi. Grip aşısı üreticilerinden kaç doz tedarik edilebileceğinin netleşmesinin ardından Sağlık Bakanlığı’nın da düzenleme yapması bekleniyor. Bu kapsamda risk gruplarının belirleneceği, kronik hastalığı ve 65 yaş üstü olmayanların aşı olmalarının bu yıl engellenebileceği değerlendiriliyor. Yeterince aşı alınamaması durumunda tamamen dışarı bağımlı olduğumuz aşının eczanelere verilmeyebileceği senaryosunun da tartışıldığı öğrenildi. Risk gruplarının aşılanmasında bir yığılmanın önlenmesi için planlamalar da yapılıyor. Bu kapsamda aşı olmak isteyenlerin sonbahara yığılmasının engellenebileceği, mart ayına kadar aşının yapılabilmesi nedeniyle aşılanma süresinin uzatılabileceği düşüncesi de seçenekler arasında. Bu yöntemin aşı üreticilerini de rahatlatacağı değerlendiriliyor. l ANKARA PROF. DR. ÖZDEN ŞENER: Üç hafta herkes eve kapatılsın SENA YAŞAR Ankara Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden Şener, “Hâlâ düşünülmesi gereken şey, herkesi 3 hafta eve kapatmak. Bu açılmalar ekonomik gerekçelerle yapıldı fakat salgındaki belirsizlik zaten ekonominin sağlıklı işlemesini engelliyor” dedi. Bir diğer çözümün “çok yüksek test sayılarına çıkarak tüm ihtimalleri değerlendirmek” olduğunu dile getiren Şener, “Bir hastaya ‘merhaba’ bile dese tarayıp bulmak gerekiyor. Bunun için de büyük kadroya ihtiyaç var. Hastalık ihtimali olan kimseyi evden çıkarmayıp izole etmek de ekonomiyi durma noktasına getirecek. Yetkililer bundan geri duruyor” dedi. Bataklık kurusun Salgının şu an her şehirde farklı seyrettiğini söyleyen Şener, salgın yönetiminde bataklığı kurutmak yerine “odada tek tek sivrisinek avlandığına” dikkat çekti. “Önümüzdeki günler için görebildiğim, günde binbin 500 yeni hasta ve 1520 arasındaki ölümle bu süreç devam edecek” diyen Şener, “Tabii ekim ayında okullar açılırsa işler karışır. Yükselişin önünü almak zorlaşır. Aşı yaygın olarak temin edilene dek uzaktan eğitimle yetinilmesi, özellikle pratik gerektiren fakültelerin açılması martnisandan sonraya ertelenmesi gerekiyor. Öğrencilerin gelecek sene yaz tatili yapmaması, okulun birkaç ay uzaması, salgının, felaket haline gelmesinden daha tercih edilir” dedi. l ANKARA Bir doktor daha yaşamını yitirdi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Refik Çaylan, Covid19 nedeniyle hayatını kaybetti. Çaylan’ın hasta müdahalesinde virüse yakalandığı öğrenildi. Çaylan, 20 gün önce İstanbul’a se Çaylan yahat ederken uçakta rahatsızlanması nedeniyle Sivas’ta tedaviye alınmıştı. l Haber Merkezi 26 AĞUSTOS ÇARŞAMBA Mahkeme ‘birlikte olduk’a inandı tecavüze inanmadı 7 gün sonra tahliye edildi İpek Er, 7 Temmuz 2020 tarihinde Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı şikayette ve ardından bıraktığı intihar mektubunda sanık Orhan’ın cinsel saldırısına maruz kaldığını belirtti. Orhan ise şikâyete rağmen adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. Er 16 Temmuz’da intihar girişiminde bulundu, 33 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra öldü. Musa Orhan 19 Ağustos’ta tutuklandı. Batman’da İpek Er’e (18) tecavüz ettiği ve Er’in intihar ederek yaşamına son vermesine neden olduğu için 1 hafta önce tutuklanan ve hakkında “Nitelikli cinsel saldırı” suçundan dava açılan Uzman Çavuş Musa Orhan (24) önceki MEHMET akşam tahliye edildi. Er’in KIZMAZ avukatı, “Hukuka ve vicdana aykırı” dedi. Hukuk garabeti Batman Baro Başkanı avukat Ab dulhamit Çakan, delillere göre sanığın başından beri tutuklu yargılanı Musa Orhan yor olması gerektiğini belirterek “Hukuk adil uygulanmak zorunda. Ben Bakanlık zer cinsel saldırı vakalarında kadının beyanı yeterli görülüyorken, Er’in ‘Ba basını na zorla sahip oldu’ beyanı ve Adli Tıp Kurumu’nun ‘birliktelik var’ raporu hedef aldı na rağmen sanığın çelişkili ‘Kesinlikle birlikte olmadık’ ifadesi varken tahliye edilmemesi gerekirdi. Er, ifadesinde, ‘Bana evleneceğiz demesi üzerine sabahleyin rıza ile birlikte olduk. Ama bir gün önce gece bana tecavüz etti’ diyor. Mahkeme ise ‘Sabahki be Orhan’ın tahliyesinin ardından İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada “Bu acı olaydan siyasi bir rant devşirmeyi hedefleyen TELE 1 adlı TV kanalının yanı sıra gay yanına göre rıza varsa bir gün önce ri ahlaki iftiraları atan terör ki birlikteliği de rızaya dayalıdır’ diyor. örgütüne müzahir basın Er’in, sabahki durumuna ilişkin beya yayın organları hakkında nına itibar edip önceki gece yaşanılan gerekli yasal işlemler baş duruma ilişkin beyanına itibar edeme latılacaktır” denildi. İçişle mezlik yapılamaz” dedi. Batman İHD ri Bakanı Süleyman Soylu, Başkanı Devran Yıldız ise, “Mahkeme Orhan’ın 19 Ağustos’ta tu tavrını şimdiden belli etmiştir. Serbest bırakılması ailenin acısını derinleştirmiştir, hukuka ve vicdana aykırıdır” dedi. Baba Fuat Er ise “Bir şey diyemiyorum” ifadelerini kullandı. tuklanmasının ardından ise “Bu olayın sürekli gündeme getirilmesinin nedeni HDP milletvekilinin yaptıklarının üstünü örtmektir” demişti. Sistem cezasızlık Kilis’te çocuğa sistematik cinsel saldırıda bulunan CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş, Kilis’te 15 yaşındaki çocuğa sistematik cinsel saldırıda bulunan erkeğin tutuklandıktan 12 gün sonra tahliye edildiğini duyurdu. CHP 26. Dönem Milletvekili Barış Yarkadaş, Twitter hesabından Kilis’te 15 yaşından 17 yaşına kadar bir kız çocuğunun sistematik cinsel saldırıya maruz kaldığını aktardı. Ailenin adalet aradığını belirten Yarkadaş, “Ses olalım” çağrısı yaptı. Yarkadaş, cinsel istismarı şöyle anlattı: “Memleketin her yerinden ‘cezasızlık’ haberleri geliyor. Bu sabah Kilis Musabeyli’ye bağlı bir köyden de iç acıtan bir haber aldım. Tecavüze uğrayan ve çocuk doğuran bir kızımızın her erkek 12 gün sonra tahliye edildi yönüyle dehşet dolu hikâyesi... Olayın faili kızımızın şikâyeti üzerine tutuklandı ancak sadece 12 gün cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Aile şaşkın... Ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.” l Haber Merkezi Müyesser Yıldız’ın evi ne gitti. Bakmadık köşe bucak bırakmadılar, bil gisayar mühendisi oğ lunun bilgisayarlarına dahi el koydular. Benim aklım Süleyman Soylu’nun da ise Yıldız gözaltına alınmadan ön ezemeyeceği ce Soylu’nun “Devlet gömleği giymiş pes karınca payeler” sözleri kaldı. Tesadüf olabilir mi? Müyesser Yıldız’a ön Saatler süren ameliyattan çıkıyorsun. Sanki parmaklarının ucunda yürüyorlar. “Karın ce casusluk suçlaması yöneltildiğini söylediler. Görevdeki bir astsubay Müyesser Yıldız’ı calanıyor” diyorsun. Sahiden in aramış, sözde bilgi vermişti. Tep san siniri ile karıncalar arasında bir kiler yükselince, casusluk suçla benzerlik var. Karıncaların hafıza masını çıkarıp bugün hâlâ yayın sı yok. Ama binlerden oluşan kolo da olan OdaTV’deki üç yazıyı delil nilerinin var. Sinir hücreleri de ge gösterip “devletin güvenliğine iliş çen yıl ağrıyan dişini anımsamıyor. kin bilgileri açıklama” iddiasıyla tu Ama koca bir sinir bulutu olan be tukladılar. Soylu, açık ki Müyesser yin çocukken düştüğün ağacı ha Yıldız’ın başına gelecekleri önce tırlıyor. Hem uyarıları taşıyan sinir den biliyordu. ler hem iz bırakan karıncalar geç mişi bugüne getirmenin işçiliği 1 liradan alındı ni yapıyor. Dün haber bültenlerinden şipşak Sonrasını hiç konuşmadık... Müyesser Yıldız’ın açtığı dava geçen iki habere bakıyorum. Bi da, Soylu’nun avukatının verdiri küçücük bir kıza tecavüz ederek ği yanıt dilekçesini elime aldım. Di ölümüne neden olan tutuklunun “kaçma şüphesi yok” diye tahliyesini haber veriyor. Öbürü İçişle lekçe, Soylu’nun demokrasi anlayışını da sergiliyor. Diyor ki “toplumda tanınan biri, ağır eleşti ri Bakanı’na hakaret eden birinin rilere katlanmalıdır, eleştiri zoevine yapılan operasyonla gözaltı runlu olarak sert olacaktır.” Ay na alınışını anlatıyor. Zavallı kız ile rıca kendini savunan İçişleri Ba İçişleri Bakanı yazılı kanunlara gö kanı, “PKK sevici” demenin haka re eşit iki vatandaş. Ancak yaşa ret olmadığını da söylüyor! Demek nan iki olay, Türkiye’nin yurttaşla ki kendisine “PKK sevici” denil rın eşitliğinden kopup kendi men se eleştiri diye düşünüp dava aç faatlarını kutsal diye sunan zihni mayacak! yetle geldiği noktayı özetliyor. Soylu’nun verdiği yanıtta dikka Haliyle aklıma OdaTV’nin tam timi çeken bir başka husus daha bir kanunsuzlukla kapatılma oldu; davanın 1 TL’lik açılmasına sı geliyor. Barış Pehlivan’ın, Mu çok içerlemiş. 1 TL’lik manevi taz rat Ağırel’in, Hülya Kılınç’ın yar minat davası açılmasının kendisine gı aracı kılınarak rehin edilmesi bir hakaret olduğunu düşünüyor ni hatırlıyorum. Tabii ki Müyesser Soylu: “1 TL’lik tazminat talebiy Yıldız’ın Süleyman Soylu ile yaşa le kötü niyetli bir mesaj verilmek dığı polemikten sonra başına ge istendiği hatta hakaret ve küçük lenleri de. düşürme kastı ile hareket edildi Türkiye’de son yıllarda yaşanan ği açıkça ortadadır.” ları düşünün. FETÖ’nün bürok Müyesser Yıldız, Süleyman rasiyi ele geçirdiği dönemlerde Soylu’ya bir değer biçmiyor. Ken Müyesser Yıldız’ın haberleri bi disinin onun parasının peşinde ol ze bir karınca izi bırakıyordu. 15 madığını gösteriyor. Ama bu bilge Temmuz’a giden süreci onu takip liği anlamayan Bakan, insanı dü ederek öngördük. Haberlerini, ya şündürüyor: Süleyman Soylu’ya zılarını, belgelerini birleştirip buna kaç liralık dava açılması hoşuna hafıza diyorduk. gider? Bakan biliyor muydu? Kuytulara ışık tutmasından hoşlanmadıklarını biliyorduk. Haliyle bugün Sincan Cezaevi’nde tutuklu olmasına şaşırmıyoruz. 8 Haziran Pazartesi günü, sabaha karşı evinden gözaltına alınmıştı. Ne tesadüf, 3 gün önce 5 Haziran’da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya dava açmıştı. Gözaltı sanki cevabı oldu. Nasıl bu noktaya geldi? Soylu, 30 Nisan’da jandarmanın yaptığı operasyonları duyurup Kars’ta PKK’li yedi teröristin etkisiz hale geldiğini, Çemçe grubunun yok edildiğini söylemişti. 18 gün sonra ise haber merkezlerine son dakika olarak Kars’tan gelen şehit haberi düşmüştü. Müyesser Yıldız, şehit haberinin Çemçe bölgesinden geldiğini hatırlatıp “Anlaşılan o ki Bakan Soylu’nun dediği gibi ‘Çemçe grubu’ tamamen yok edilmemiş” dedi. Görevini yapıyordu, hafızayı zorluyor, iz bırakmaya devam ediyordu. Ancak Soylu, PKK’ye yapamadığını Müyesser Yıldız’a yaptı. “Çemçe grubunun itlafına bir PKK bir sen üzülmüşsün” dedi, “Benim üzüntüm PKK seviciliğin değil” dedi, en ilginci “Devlet gömleği giymiş pespayelerle iş tutuyorsun” dedi. Ankara’da devlet protokolünden fazla cenaze kaldıran Müyesser Yıldız elbette “PKK sevici” ifadesine dava açtı. Yalnız bir ayrıntı var: 9 yıl önce AKP’nin desteklediği dönemde FETÖ’nün kumpasıyla 16 ay hapiste kalan Yıldız, “devletten istemem” diyerek tazminat davası açmamıştı. Niyeti zengin olmak değildi. Onurunu korumaktı. Bugün, 0 liralık açılamadığı için Soylu’ya 1 TL’lik tazminat davası açtı. Davanın dilekçesinin verilmesinden sonraki ilk iş gününde (cumapazartesi), polis sabaha karşı Fillere karşı karıncalar Bir ayrıntı daha var... Süleyman Soylu’nun mahkemeye gönderdiği dilekçenin altındaki imza dikkatimi çekti: Avukat Uğur Kızılca. Araştırınca fark ediyorum ki kendisi sadece avukat değil, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyesi, aynı zamanda Yüksek Hakem Kurulu üyesi. Dilekçesinde Yıldız’ın davasının reddedilmesini, aynı zamanda Yıldız’a 1 TL’lik dava açtı diye ceza verilmesini istiyor. Tarafları gözünüzün önüne getirin: Bir tarafta, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve onun avukatı Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyesi Uğur Kızılca. Karşısında ise Ankara Temsilcisi olduğu OdaTV zorbalıkla kapatılmış olan, Sincan’da bir hücrede bulunan Müyesser Yıldız. Mahkeme bu şartlar altında nasıl bağımsız kalacak? Cumhurbaşkanlığı rozetiyle yapılan avukat karşısında nasıl tarafsız olacak? 45 kiloluk Yıldız sanki bir karınca, devletin koltuklarında ise filler oturuyor. Karıncaları devletin çizmeleriyle ezmeye çalışıyor. Masum değil... Dünyanın büyük binalarını yapanlar; gücü, iktidarı ve parayı sembolleştirdiler. Empire State, Burj Halife ya da Shard gökdeleni... Yerden yüzlerce metre yükseğe ulaşan binaların en üstüne çıkmak, jet asansörlerle saniyeler alıyor. Ani basınç düşüşüyle kulaklar zayıflıyor, yükseklikten baş dönüyor. Tepeden baktığınızda aşağıdaki insanlar karınca gibi görünüyor. Karıncalar ezilir ezilir de insanlığın hafızasını nasıl sileceksiniz? Not: Hastalığımda, ameliyatımda, iyileşirken yarama merhem olan herkese desteği için teşekkür ederim. 100 BIN 231 20 1313 6 MILYON 621 BIN 749 6 BİN 183 % 7.4 1002 262 BIN 507 841 239 BIN 797 Test sayısı 100 bin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca günlük koronavirüs verilerini paylaşarak test sayısının 100 bini geçtiğini vurguladı. Koca, sosyal medya paylaşımında, “Bugün 100 binden fazla test yaptık. 1313 yeni hastamız var. Bazı illerimizde özel tedbirler almak zorunda kaldık. Tedbirlere birlikte uyarsak başarılı olabiliriz” dedi. Tasarlayarak öldürdü MEHMET İNMEZ Üniversite öğrencisi Güleda Cankel, 19 Kasım 2019’da Isparta’da, eski arkadaşı Zafer Pehlivan tarafından canavarca öldürüldü. Pehlivan’a “kasten adam öldürmek” suçundan müebbet hapis cezası verildi. Pehlivan’ın kendi el yazısıyla yazdığı “Ben gidiyorum. Gülümü de götürüyorum. Yalnız gitmiyorum” ifadelerinin yer aldığı mektubu yazdıktan 3 gün sonra yola çıkarak Güleda’yı öldürdüğü belirlendi. Ailenin avukatı Cumhur Uzun, “Sanığa ‘kasten öl dürmek’ suçundan ‘müebbet hapis cezası’ verildi. Sanık tasarlayarak öldürmüş ve bunu yola çıkmadan önce yazdığı mektubunda anlatmış. Zaten mektubu kendisi doğruluyor. Mektup bu cinayetin tasarlanarak işlendiğinin en temel kanıtı” diyerek karara itiraz edeceklerini söyledi. Muhammed D. Eski eşi vurdu Batman’da, eski eşi Muhammed D. (25) tarafından sokak ortasında tabancayla vurulan, 2 çocuk annesi Ebru Tekin (22), ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede dün yaşamını yitirdi. Olay sonrası kaçan Muhammed D’nin yakalanması için ça lışma başlatıldı. l DHA Testini beklerken seminere zorlandı EğitimSen Mersin Şubesi, Covid19 testi yaptıran ve sonuç bekleyen bir öğretmenin okul müdürünün baskısıyla seminere katılmak zorunda bırakıldığını iddia etti. Öğretmenin testi pozitif çıktı. Bir başka okulda testi pozitif çıkan öğretmenle aynı ortamda bulunan 15 öğretmenin karantinaya alındığı da EğitimSen tarafından duyuruldu. Açıklamada, Mersin’de bazı okullarda öğretmenlerin bodrum katlarda bulunan, havalandırması yetersiz toplantı salonlarında, 4060 kişilik gruplarla klimalar açılarak saatlerce aynı ortamda bulunmak zorunda kaldıkları vurgulandı. l ABİDİN YAĞMUR Mehmet Ataberk’i kaybettik Cumhuriyet gazete si eski yazıişle ri editörlerinden Mehmet Ataberk (76) yaşa Ataberk mını yitirdi. Galatasaray Lisesi mezunu Ataberk, 12 Mart dar besinden sonra Nahit Töre’ye yataklık yapma suçundan yar gılanmış ve beraat etmişti. Ata berk, Aydınlık gazetesinde ya zı işleri müdürlüğü, Cumhuriyet gazetesi yazı işleri editörlüğü ve Güneş gazetesinde genel ya yın yönetmen yardımcılığı yap tı. Ataberk, önceki gün toprağa verildi. Cumhuriyet ailesi olarak Ataberk’in yakınlarına ve dost larına başsağlığı diliyoruz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear