25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 9 20 AĞUSTOS 2020 PERŞEMBE Bitlis’te cami yapılması için Diyanet’e bağışlanan arsaya, istimlak bedeli alınarak trafo kuruldu Diyanet vasiyeti unuttu Bitlis’in Güroymak ilçesinde Ömer Subaşı’nın, 31 yıl önce cami yapılsın diye Diyanet’e vak fettiği araziye cami yerine trafo ku ruldu. Diyanet, söz konu su trafo için VEDAŞ’tan istimlak bedeli aldı. Ömer Subaşı’nın vasiye SEYHAN AVŞAR tinin yerine getirilmediği için hukuki yollara başvuran çocukları halen so nuç alamadı. Bitlis’in Güroymak ilçesinde Ömer Subaşı isimli yurttaş, 1989 yılında kendisine ait 1 dönüm arsayı Türki ye Diyanet Vakfı Başkanlığı’na şartlı olarak hibe etti. Subaşı, vakfa hibe et tiği arazinin üzerine cami yapılması nı ve caminin adının Hacı Ömer Ağa Camii olmasını istedi. Bu durum tapu Güroymak ilçesinde Ömer Subaşı, cami yapılması için Diyanet’e arazi vakfetti. Cami yerine trafo kurulması üzerine Subaşı ailesi, hukuki yollara başvurdu. Ancak hâlâ sonuç alamadı. ya da şerh olarak kaydedildi. Ancak üzerinden geçen 31 yıla rağmen Ömer Subaşı’nın vakfettiği araziye herhangi bir cami yapılmazken, arazinin bir kısmına Ömer Subaşı vefat eder etmez Vangölü Elektrik Dağıtım AŞ (VEDAŞ) tarafından trafo kuruldu. Vakfın, bu trafonun kurulmasına izin verdiği, ayrıca istimlak bedeli aldığı öğrenildi. Ömer Şubaşı’nın yakınları, VEDAŞ trafosunun kaldırılması ve o arsaya Ömer Subaşı’nın adıyla bir cami yapılması için uzun yıllardır mücadele edi yor. Konuya ilişkin defalarca kez Diyanet yetkilileri ile görüşen aile tüm çabalarına rağmen bir sonuç alamadı. 2015 yılında ise resmi yollardan vakfa bir yazı yollayan aile, bağış şartının ihlal edildiğini ve bu şartın bir ay içerisinde yerine getirilmemesi halinde hukuki yollara başvuracaklarını belirtti. Bunun üzerine Türkiye Diyanet Vakfı Başkanlığı adına verilen yanıtta söz konusu trafonun iklim şartlarından dolayı bir ay içerisinde kaldırılmasının mümkün olmadığı belir tilerek aileden ek süre istendi. Ancak üzerinden geçen 5 yıla rağmen ne trafo kaldırıldı, ne de cami yapıldı. Söz konusu arazinin bedelinin ise 1 milyon TL’yi aşkın olduğu öğrenildi. Erbaş’ın tepki çeken sözleri Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, camiyi dönüştürülen Ayasofya’da verdiği ilk hutbede, “Bizim inancımızda vakıf malı, dokunulmazdır, dokunanı yakar; vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar” demişti. Bu sözlerle Atatürk’ü hedef aldığı belirtilen Erbaş, yoğun tepki üzerine Atatürk’ü hedef almadığnı ileri sürmüştü. CHP Bitlis İl Başkanı Veysi Uyanık, süreci yakından takip ettiklerini aktararak aileye destek vereceklerini belirtti. l İSTANBUL Mahkemenin haklı bulduğu öğretmenler Kadıköy Belediyesi ve İBB’ye restorasyon çağrısı yaptı Beyaz Köşk öğretmenlerin ‘Tezgâhın CHP’li Alban, AKP’nin MUÇEV üzerinden muhalefet belediyelerine yaptığı oyunu anlattı yeni adı’ HAZAL OCAK İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, Kadıköy Kızıltoprak’ta Türkiye Emekli Öğretmenler Derneği’nin kullandığı ancak mülkiyeti Sultan Selim Hanı Kadim Vakfı’na verilen “bahçeli köşkten” öğretmenlerin tahliyesine ilişkin durdurma kararına itirazları reddetti. Öğretmenler Beyaz Köşk’ün restore edilip öğretmenler tarafından kullanılmasını istiyor. Tuğlacıbaşı Mahallesi Hasan Amir Sokak’taki bir yurttaş adına kayıtlı bahçeli ahşap köşk, öğretmenler yurdu olmak üzere 1952’de bağışlanmıştı. Köşk uzun yıllar öğretmenler dinlenme yurdu olarak kullanıldı. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ile Türkiye Emekli Öğretmenler Derneği arasında 1991 yılında yapılan protokolle derneğe, köşkte bir bölüm tahsis edildi. Öğretmenlere 20 Mayıs’ta Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda, köşkün Sultan Selim Hanı Kadim Vakfı’na ait olduğu belirtilerek “Taşınmazın mahallinde yapılan incelemede köşkün ana girişi bulunan 3 odayı sekreterya olarak işgal ettiğiniz tespit edilmiştir” denilmişti. Yazıda köşkün 30 gün içerisinde boşaltılması istenmişti. Öğretmenler tahliye kararının iptali ve yürüt ‘ANADOLU’DAN ÖĞRETMENLER GELMELI’ Gazetemize konuşan Türkiye Emekli Öğretmenler Derneği (TEÖD) Genel Başkanı Erdoğan Kadir Karadeniz “Böylece ilgili mahkeme bizim savlarımızı yerinde, Vakıflar Genel Müdürlüğü Sultan Selim Hanı Kadim Vakfı’nın verilerini yersiz bulmuştur. Bahçeli Beyaz Köşk’ün Restorasyonunun yapılmasını istiyoruz.Vakıflar Genel Müdürlüğü dinlenme yurdunun restore edilmesi gerektiğini söylüyordu. Kadıköy Belediyesi ve İBB’yi de göreve çağırıyoruz. Proje hazırlanmalı. Restorasyon yapılmalı. Dinlenme yurdu daha faal olarak hizmetini sürdürmeli. Anadolu’dan öğretmenler gelmeli, dinlenmeliler” ifadelerini kullandı. mesinin durdurulması talebiyle dava açmıştı. İstanbul 4. İdare Mahkemesi de oybirliğiyle tahliye işlemini durdurmuştu. Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 2. Bölge Müdürlüğü yürütmeyi durdurma kararına itiraz etti. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdare Dava Dairesi Müdürlüğü itirazı 7 Ağustos’ta reddetti. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı için koşulların oluştuğunu anlattı. l İSTANBUL TARIHI KÖPRÜYE IŞ MAKINESI ÇIKARILMASINA SORUŞTURMA Gazetemizin gündeme getirdiği ve sosyal medyada tepki çeken Sivas’ın Divriği ilçesindeki 800 yıllık Kız Köprüsü’nün restorasyonu sırasında, üzerine iş makinesi çıkarılması ile ilgili valilikçe idari soruşturma başlatıldığı açıklandı. Vali Salih Ayhan, “Kaymakamlığımıza bizzat talimat verdik ve olay yerine gitti. Olay yerinde inceledi ve bir rapor gönderdi. Orada aslında anlık bir durum söz konusu. Tarihi eseri hır palayan, deforme eden bir çalışma yoktur. Ama biz buna rağmen valilik olarak bir idari soruşturma başlattığımızı, konuyu yakından takip ettiğimizi ve ihmali olanlar ile ilgili gerekli idari işlemi yapacağımızı söyleyebiliriz. Bu eserleri koruyup gelecek nesillere aktarmak bizim vazifemizdir. Hor kullanmak, hırpalamak, deforme etmek ve işin ruhuna aykırı uygulama yapılmasına asla müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu. l DHA Uzunlar ihraç edildi Mustafa Kemal Atatürk’e ve MHP’ye hakaret eden AKP’li Samsun Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Hasan Uzunlar, partiden ihraç edildi. Kesin ihraç talebi ile önceki gün İl Disiplin Kurulu’na sevk edilen Uzunlar’la ilgili kararı açıklayan AKP Samsun İl Başkanı Ersan Aksu, “Cumhur İttifakı ruhuna aykırı hiçbir söylem ve eyleme müsamaha gösterilmeyecek” dedi. l CEMİL CİĞERİM / SAMSUN Güler kaza geçirdi AKP’li Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, bir toplantıya katılmak için Ankara’ya giderken Kırıkkale yakınlarında trafik kazası geçirdi. Kırıkkale Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan Güler’in vücudunda yaralanma olmadığı bildirildi. Güler, sosyal medyadan “Talihsiz bir trafik kazası geçirdik. Sağlık durumum şu anda iyi. Herkese teşekkürler” mesajını paylaştı. l İç Politika MUSTAFA ÇAKIR CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, AKP’nin yerel yönetimlerini kazanamadığı sahil şeritlerinde bulunan belediyelerin ellerindeki işletmeleri almanın yeni yöntemini bulduğunu söyledi. Alban, son günlerde adı “sahillerin ihalesiz devriyle” gündeme gelen Muğla Turizm Çevre Vakfı’nın (MUÇEV), AKP tarafından işletmeleri almak için kullanıldığını bildirdi. Alban, böylece muhalefet partileri tarafından yönetilen belediyelerin kaynaklarının da kesildiğini vurguladı. CHP’li Alban, sürecin nasıl işlediğini anlatırken, “tezgâhın yeni adı MUÇEV” dedi. Öncelikle daha önceki yıllarda ya da AKP döneminde “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilmiş yerlerdeki işletmelerin tespit edildiğini belirten Alban, “Bu sahillerdeki yerleri eğer muhalefet partili belediyeler işletiyor ise bakanlık ve valilik protokolü ile hemen belediyeden alınıp Muğla Turizm Çevre Vakfı’na (MUÇEV) devrediliyor. Eğer yerel seçimlerde belediye yönetimini AKP veya MHP kazanırsa MUÇEV’in işletme hakkı iptal edilip, plajlar tekrar belediyeye devrediliyor” dedi. Bunun örneğinin Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı dünyaca ünlü İztuzu Plajı’nda yaşandığını kaydeden Alban, ‘NE KADAR MAAŞ ALIYORLAR?’ CHP’li Mürsel Alban konuyu soru önergesi ile Meclis gündemine de taşıdı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlanması istemiyle önerge veren Alban, şu sorulara yanıt istedi: “MUÇEV Turizm Tic. Ltd. Şti. hangi amaçla kurulmuştur? Şirketin yönetiminde cumhurbaşkanı başdanışmanları, kamu bürokratlarının olduğu iddiaları vardır. Şirketin yönetimi kimlerden oluşmaktadır? Bu kamu bürokratları ve cumhurbaşkanı danışmanları devletten aldıkları maaşın yanında, şirketin yönetim kurulunda olmalarından dolayı ayrıca bir maaş almakta mıdırlar? Alıyor iseler MUÇEV yönetim kurulu üyesi olmalarından dolayı kendilerine şirket tarafından ne kadar maaş verilmektedir?” plajın işletme hakkı MUÇEV’in çıkmaya nın, yıllarca CHP’li başladığına dikkat çe Ortaca Belediyesi’ne ken Alban, Çevre ve verilmediğini, geçen Şehircilik Bakanlığı’na yerel seçimlerde be bağlı Türkiye Çev lediye yönetimini re Koruma Vakfı ve MHP’nin kazanma Muğla Valiliği’ne bağ sının ardından işlet lı olan Muğla Hiz me hakkının apar to met Vakfı’nın yüzde par MHP’li belediye 50’şer ortaklıkla kur ye devredildiğini bil Mürsel Alban duğu MUÇEV’in, sa dirdi. MUÇEV’in ik hil işletmelerini aldığı tidarın iki işini birden yaptığı nı söyledi. Alban, Muğla’nın 14 nı anlatan Alban, hem muha plajını işleten şirketin, Antal lefetin yönettiği yerel yönetim ya Alanya ve Edirne Keşan’da lerin kıyılardaki işletmelerden bulunan sahil işletmelerini de gelecek olan kaynaklarının ke devraldığını dile getirdi. sildiğini hem de bu şirketin yö Alban, adı geçen şirketin, ba netim kuruluna atanan kişiler kanlıktan kiraladığı kıyı alan üzerinden yandaşa rant sağ larını işletmesi ve bunun dışın lanmış olduğunu vurguladı. da diğer birtakım işletmelere Sadece Ege değil kiralamasının, işletmelerin kıyıları halka kapatmasına, kıyı Ege sahillerinin ardından ların para verenlerin kullana Akdeniz ve Marmara sahil bildiği yerler haline gelmesine lerinde de her taşın altından yol açtığını söyledi. l ANKARA Oruç Reis de yasayı deldi MUSTAFA ÇAKIR Akdeniz’de tarama yapan gemi için yapılacak ‘hiz Akdeniz’de savaş gemileri eşliğinde sismik araştırma yapan Oruç Reis için bir kez daha “hizmet alımı” yapılacak. Daha önce “takip gemisi” için hizmet alımı yapılan Oruç Reis’e bu kez de “sismik operasyon ve işbaşı eği met alımı’ Kamu İhale Yasası’na tabi olmayacak. tim hizmet alımı” gerçekleştirilecek. Duyuruda, işin Kamu İhale Yasası’na tabi olmadığı bildirildi. İhaleye yabancılar da girebilecek. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Oruç Reis Araş tırma Gemisi için “2B/3B Sismik Operasyon ve İşbaşı Eğitimi Hizmet Alımı” için ihaleye çıktı. İhale açık ihale usulü ile gerçekleştirilecek. İşin süresi 1 yıl. İhale 31 Ağustos’ta MTA Genel Müdürlüğü’nde olacak. İşin tama mı veya bir kısmı alt yüklenicile re yani taşerona yaptırılamaya cak. İhaleye katılım için ekono mik ve mali yeterliğe ilişkin kriter öngörülmedi. Mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter de aranma yacak. Ekonomik açıdan en avan tajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecek. Yerli istekliler lehine yüzde 20 fiyat avantajı uy Oruç Reis, Akdeniz’de araştırmalarını sürdürüyor. gulanacak. l ANKARA Önce iktidar... Sonra sağlık! Koronavirüs salgınında üçüncü mevsimi de geride bırakıyoruz. 2019’un son günlerinde Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan salgın, bütün kıtaları etkisi altına aldı. Başlangıçta ciddiye almayanlar bedelini çok ağır ödedi, ödemeye devam ediyor. İlk günlerde sıkı önlem alıp tehlikeyi aşanlar biraz gevşeyince salgının sonuçlarıyla yüz yüze geldi. Gerek Türkiye’de gerekse dünyada yaz sonu yaşananlara bakınca hâlâ yeterli dersin alınmadığı görülüyor. Salgın hastalıklar imparatorluklar yıktı. Çağlar açıp kapattı. Dinlerin toplum katındaki yerini etkiledi. Ekonomileri çökertti. Nüfus dengelerini bozdu. Savaşlara damgasını vurdu, uzatıp kısalttı. 14. yüzyılda nüfusunun dörtte birini veba salgınında kaybeden Avrupa, bu yüzyıldaki nüfusuna dört yüzyıl sonra ulaşabildi. Sıtma, o kadar yaygın ve öldürücü bir hastalıktı ki, 1945 yılına dek yeryüzündeki bütün ölümlerin yarısının nedeni buydu. Cumhuriyeti kuranlar da salgın hastalıklarla sistemli mücadele için devrim niteliğinde adımlar attılar, kurumlar inşa ettiler. Ancak bu sayede sağlıklı bir toplum oluşturabildiler. Salgınlar ancak aşısı bulunduktan, tedavi yöntemleri geliştirildikten sonra gündemden düştü. HHH Bugün dünyayı etkisi altına alan koronavirüsle mücadele için ise henüz kesin etkili bir aşı bulunmuş, tedavi yöntemi geliştirilmiş değil. Belli başlı ülkeler ciddi yol aldıklarını açıklayıp tarih veriyorlar ama net bilgiler yok. Bilim insanları, Covid19’la ilgili bilgilerin sürekli yenilendiğini vurguluyorlar. Öyle ki yeni bir bilgi ancak bir hafta “yeniliğini” koruyor. Kısa sürede bir adım öteye gidiliyor. Ne var ki henüz istenen başarıya ulaşılamadı. Virüsün büyüklüğü şöyle: Bir milimetrenin sekiz binde biri kadar! İşte bu büyüklükte bir virüs insanın bedenini, toplumun düzenini teslim almış durumda. Virüs, bir bakıma doğadaki hiçbir şeyi küçümsememek gerektiğini de bize öğretmiş olmalı. Öğretti mi? Yukarıda vurguladığımız gibi, öğretmedi. Öğretmiş olsaydı; en azından aşı için daha ortak bir çaba gelişirdi. Başta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) olmak üzere küresel kurumlar sınıfta kaldı. Her ülke kendi sınırlarını izole edip korumacı bir yaklaşım sergiliyor. Hani sınırlar kalkmıştı? Hani ülkelerin kurdukları birlikler adım adım tek devlete gidecekti? Bu anlamda insanlık olarak daha almamız gereken çok yol olduğunu da gördük. HHH Türkiye’de de durum küresel yapıdan çok farklı değil. İktidar, kendi sağlığını her şeyin üstünde tuttuğu için alınması gereken önlemlere de hep bu gözle bakıyor. Şu kanı herkese yerleşmiş durumda: Sağlık Bakanlığı’nın verileri TÜİK gibi. Rakamlar önce kontrolden geçiyor, onaylanan şekliyle kamuoyuna duyuruluyor. Başta Konya, Şanlıurfa olmak üzere kimi Anadolu kentlerinde o gün tüm Türkiye için açıklanandan daha fazla vakanın olduğu bilgisi var. Ağustos ayı standart verileri şöyle: Vaka binin biraz üstü, iyileşen binin biraz altı, ölüm 20’den bir eksik iki fazla... Böylece hem durumun ciddi olduğu hem belli bir oranın üstüne çıkmadığı hem istikrarlı olduğu anlatılmış oluyor! İktidarın tek kriteri var: Önce ekonomi! Erdoğan dün de buradan “müjde” verdi. Dedi ki “ekonomide salgın öncesi seviyeyi yakaladık.” Özünde doğru bir açıklama. Ekonomi, salgından önce de krizdeydi. Tarihte salgınlar kadar salgınlar yüzünden ortaya çıkan kıtlık da felaketler getirdi. Bu anlamda iktidar başta tarım olmak üzere üretimi de gözetme sorumluluğunda. Ancak bir sorumluluk olarak değil, kendisini ayakta tutacak bir güç olarak çaba gösteriyor. Zira, ne olursa olsun tüket, ev al, araba al, tatile git kredisi benden anlayışı var. Öncelikle eğitimi çözmeliyiz, sağlık hizmetlerini herkese eşit yaymalıyız, üretim planlaması yapmalıyız anlayışı yok. Anketlere göre, AKP’nin oyu geçen nisan, mayıs ayında düşmüş, haziran, temmuzda yükselmiş. İlk iki ay önlemlerin sıkı olduğu, sonraki iki ay ise her şeyin gevşetilip konuttaşıt kredisiyle salgın mücadelesinin yapıldığı ay! Önce halkın sağlığı derseniz, önlemler... Önce iktidarın sağlığı derseniz, kaynaksız krediler! Pekcan: Kriminal laboratuvar açıldı Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, yaptığı yazılı açıklamada Ticaret Bakanlığı’na bağlı Gümrük Muhafaza birimlerinin kullanması için kriminal laboratuvarın faaliyete başladığını açıkladı. Pekcan, şunları kaydetti: “Laboratuvarımız sayesinde ele geçirdiğimiz eşyaların tespiti ve tahlili daha hızlı gerçekleştirilirken, suç eşyası ve diğer kanıt oluşturabilecek unsurların analizi sağlanarak soruşturma süreçlerimizin etkinliği artırılacak.” Pekcan, sosyal medyadan yaptığı açıklamada ise kapalı alanda gerçekleştirilen fiziki fuarların 1 Eylül’den itibaren yeni önlemlerle düzenlenmeye başlanacağını bildirdi. Pekcan, fuarlarda HES kodu sorgulaması yapılacağını da bildirdi. l ANKARA/Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear