25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KÜLTÜR 13 11 AĞUSTOS 2020 SALI Küçükçiftlik’te şimdi de ORHUN ATMIŞ tiyatro zamanı Başrolünü Haldun Dormen’in oynadığı Moliere’in ölümsüz eseri Kibarlık Budalası, 9. yılında seyircisiyle buluşmaya devam ediyor. Açık havaya kurulan sahneyle tiyatro oyunları 450 kişiyi ağırlayacak, ilkinde Haldun Dormen sahnede olacak Küçükçiftlik Park’ın çim alanında hayata geçirilen açık hava ti yatro oyunları 13 Ağustos’ta duayen tiyatrocu Haldun Dormen’in sahneye taşı yacağı “Kibarlık Budalası” oyunuyla başlayacak. He men ardından 14 Ağustos’ta ise Semaver Kumpanya ta rafından sahnelenen “Cim Naz Kavran ri” oyunu ile devam edecek. Kapılar 19.30’da, perdeler ise hava kararınca açılacak... Küçükçiftlik Park’ta 2009’dan bu yana çok sayıda büyük isim konser verdi. Çeşitli festivallerin yanı sıra sinema, sergi, gazino, alışveriş, spor, hobi, yeme içme etkinlikleri yapıldı. Tarihi ise 17. yüzyıla kadar uzanıyor. Alan, o yıllarda İstanbulluların 17. yüzyılda yaşamış Fransız komedya yazarı Moliere’in nefes aldığı ve iyi vakit geçirdiği, dö ünlü eseri Cimri’de Serkan nemin en büyük mesire yeri. Yüzyıl Keskin rol alıyor. lar içinde bu fonksiyonu hiç yitirme den Cumhuriyet döneminde Küçük olacak” dedi. Etkinlikler için bilgi al Çiftlik Gazinosu, 70’lerden sonra ise dığımızda Kavran, “Tüm bu içerikle KüçükÇiftlik Lunaparkı olarak hiz rin arasında tiyatronun bu zamana met verdi. kadar düzenli olmaması büyük ek Tiyatro konusunda ise 2012’de bir siklikti, pandemi döneminde herke girişim olsa da müzik etkinlikleri sin hayatlarında yapmaya çalıştığı ve festivallerin yoğunluğu nedeniy gibi hayalini kurduğumuz farklı işle le sürdürülemedi. Bu yıl koronavirüs re yer verebilmekse büyük şans. Bir salgını nedeniyle konser ve festival kaç sene önce Cem Davran’la soh ler durma noktasına gelince, tiyatro betlerimiz sırasında hayal ettiği nun tekrar Küçükçiftlik Park’a dön miz çim alanda bahçe tiyatrosu pro mesinin önünde de bir engel kalmadı. jesini hayata geçirmenin tam zama nıydı. Temmuz ayında Banu Abla’yı ‘Her sezon tiyatro olacak’ (Zeytinoğlu) aradım ve projemizden Etkinlikler Küçükçiftlik Bahçe Ti bahsettim. Hemen o gün heyecan yatrosu adı altında yapılacak. Ku la tüm ekibini seferber ederek des rum sözcüsü Naz Kavran, “Artık her teğini ortaya koydu. Çok sevgili Şev sezon Küçükçiftlik Park’ta tiyatro ket Çoruh ile toplantı yaptık, sağ ol sun kendisi de projeyi sahiplendi. Günün şartlarına uygun tasarlanan yeni sahne ve yeni oturma düzenimizle KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatro’sunu hayata geçiriyor, Haldun Dormen gibi bir duayen ile sahnemizi açmanın gururunu yaşıyoruz” diye konuştu. Mekân düzeni... Kavran, mekân hakkında da bilgi verdi. Buna göre, 450 kişilik sosyal mesafeli bir oturma düzeni olacak. Seyirciler alana ateş ölçümü yapılarak alınacak, kapıda bilet satılmayacak, “online” bilet kontrolü yapılacak. Ortak kullanım alanları na da dezenfektan üniteleri yerleştirilecek. Ayrıca etkinlik öncesi ve sonrası alan dezenfekte edilecek. Bilet fiyatlarıyla ilgili konuşan Kavran, “Biz bu sene KüçükÇiftlik Park ve URU olarak gönüllülük esasına bağlı kalarak seyircisinden ayrı düşen tiyatrolara destek olmak amacıyla sahnemizi gelir beklentimiz olmadan tiyatro gruplarına açtık. 70145 TL arasında değişiklik gösteren bilet fiyatlarını tiyatro grupları kendileri belirledi. Her bir oyunun bilet fiyatı içerik, ekipman ve ekiplerine göre farklılık gösteriyor. Tiyatro severler KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu program bilgisini ve biletlerini Biletix’ten sağlayabilirler” ifadelerini kullandı. Çok yönlü sahne... Sahne, Küçükçiftlik Park’ın ortasına kurulmuş. Kavran, hem ana alana hem bahçe tarafına hizmet verebilecek çift taraflı bir sahnenin olacağını söylüyor. Çok yönlü sahne performanslarına uyumlu şekilde tasarlandığını belirtiyor. Tarihi Aziz Polieuktos Kilisesi koruma altına alınmalı Prokonnesos Heykel Sempozyumu başladı Balıkesir’in Marmara ilçesinde Yontu malzemesi olarak 3 m3 Marmara Mermerinin kullanılacağı Prokonnesos Heykel Sempozyumu başladı. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve bir enerji şirketi sponsorluğunda bu yıl 20.’si düzenlenen sempozyumda küratör Hakan Şengönül, sanatçılar Tamila Mamatova, Kirill Grekov, Anna Sosenkıa, Esin Kayhan, Figen Tekaltun, Mehmet Umut Çetiz ve asistanlar Abdullah Sıtkı Eryılmaz ve Roben Divarcı Marmara mermerini işleyecek. Bu sene Avşa Adası’nda sergiye çıkacak olan eserler Avşa’ya özgü hazırlanacak olup insan ve kent ilişkili fonksiyonel kent mobilyalarından oluşacak. ‘Bir Düş Gördüm’ Finlandiya’da yarışacak Yönetmen Murat Çeri’nin TRT ortak yapımı olan ilk uzun metrajlı filmi “Bir Düş Gördüm” filmi açılışını 5. Scandinavian Uluslararası Film Festivali’nin yarışmalı bölümünde yapacak. Yüksek bütçeli, ses getiren filmlerin boy gösterdiği festival 2226 Ağustos tarihleri arasında Finlandiya’da düzenleniyor. Film, dokuz yaşındaki Tarık’ın yaşadığı bir trafik kazası sonrası başından geçenleri anlatıyor. Çeri, filmin anafikri olarak Tolstoy’un “insan ne ile yaşar” sorusundan yola çıktıklarını söylüyor. Filmde Nevzat Yılmaz, Harun Reha Pakoğlu, Ferda Işıl, Recep Çavdar, İsmail Hakkı, Nurdan Albamya, Mustafa Halazaroğlu, Emin Yalçın, Fatih Dokgöz, İsmail Kavrakoğlu, Furkan Aydın Çelik, Muhammed Emir Balcı, Muhammed Yakup Baybars ve Yusuf Ekinci rol alıyor. Robin Williams İstanbul Saraçhane’deki binasının hemen karşısında bulunan Doğu Roma İmparatorluğu döneminden kalma tarihi Aziz Polieuktos Kilisesi’nin kalıntıları her geçen gün zarar görüyor. Ayasofya’nın inşasından önce İstanbul’un en büyük bazilikalarından biri olan Aziz Polieuktos Kilisesi, Fatih Saraçhane’de İBB binasının hemen karşısında bulunuyor. 524527 yılları arasında Roma lı asker Polieuktos’un adına yap tırıldığı bilinen tarihi kilisenin günümüze yalnızca kalıntıları ulaştı. Tarihi kilisenin kalıntılarının çevresi tel örgülerle çevrilse de bazı teller kesilmiş vaziyette. Ayrıca kalıntılara giden kapıdaki kilit açık şekilde duruyor. Bu nedenle tarihi yapıya verilen zarar her geçen gün artıyor. Bazı kişilerin kalıntıların arasına kurdukları derme çatma çadırlarda kaldığı görülürken, kilise kalıntıları çöplerle dolmuş durumda. Robin Williams’ın son günleri belgesel oldu Ünlü Amerikalı komedyen ve oyuncu Robin Williams’ın hayatı, vefatından 6 yıl sonra belgesel oldu. Robin’s Wish, 63 yaşında ölen sanatçının son günlerini anlatacak. Eşi Susan Schneider Williams’ın yanı sıra arkadaşları ve meslektaşlarıyla yapılan röportajları da içeren Robin’s Wish, oyuncunun ölmeden önce mücadele ettiği nörodejeneratif bozukluğu araştıracak. Robin Williams’ın yaşadığı Lewy Cisimcikli Demans, hastalığın en yay gın türlerinden biri. Belgeselde sözlerine yer verilen bir nöroloji profesörüne göre bu hastalık kaygıyı, kişinin kendisine duyduğu şüpheyi artırıyor ve sanrılara neden oluyor. Williams’ın son televizyon dizisi The Crazy Ones’ın yaratıcısı David E. Kelley, o dönem için “Williams’ın içinde tükenen bir şeyler vardı” diyor. Schneider Williams ise “Kocam bilmeden ölümcül bir hastalıkla mücadele ediyordu. Beyninin neredeyse her bölgesi saldırı altındaydı. Kendi parçalanışını deneyimledi” diyor. Fragmanda Williams’la çalışan kişilerin, aktörün ölümüne giden yolda kendisi gibi olmadığını tartıştığı duyuluyor. Robin’s Wish’in ilk gösterimi, izle ve öde sistemleri ve dijital platformlardan 1 Eylül’de yapılacak. SSM Müzede Sahne 2020… Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), “Müzede Sahne Gösteri Sanatları Günleri” bu yıl 715 Ağustos tarihleri arasında yapılıyor. Güler Sabancı’nın desteklediği ve Sakıp Sabancı Müzesi, Sabancı Vakfı, Sabancı Üniversitesi katkılarıyla gerçekleştirilen etkinliğin ilk yılından itibaren (2017) Sanat Yönetmeni Emre Koyuncuoğlu, eminim ki her yıl olduğu gibi, bu yıl da Covid19 kâbusuna rağmen, ekip arkadaşlarıyla birlikte başarılı bir performans sergileyecektir. Zaten ilk günlere dair aldığım duyumlar bunun işaretlerini veriyor. ‘Adı Sanı, İsmi Cismi’ Müzede Sahne Gösteri Sanatları Günleri’nin bu yılki teması, “Adı Sanı, İsmi Cismi.” Bu tema kadın haklarını savunan “İstanbul Sözleşmesi”nin yanında duruyor. Bu bağlamda, Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Nazan Ölçer “Umuyorum ki bu derin toplumsal yaramıza tiyatro aracılığıyla da dikkat çekmeyi başaracağız” derken, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan da vakıf olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kız çocukların küçük yaşta evlendirilmelerinin engellenmesi için yaptıkları çalışmalara dikkat çekiyor. Olay tabii ki sadece kadın hakları değil. İnsan hakları, hayvan hakları, doğa hakları… Hepsini de hızlı bir biçimde ve vahşice istismar ediyoruz. Yine Müzede Sahne’ye dönersek: Başta Emre Koyuncuoğlu ve ekibi, oluşturdukları programda toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadının sahnedeki temsiliyeti gibi konular üzerinden yol alırken seçtikleri oyunlarda ve düzenledikleri söyleşilerde kadının indirgenemez, ötekileştirilemez varlığının, gücünün altını çiziyorlar. Genç kuşak yazarlara yönelerek onların kadın bedeni, kadın düşüncesi üstüne çalışmalarını sahne yorumlarıyla paylaşıyorlar. “Bu toplumda, her anlamda, her yerde, her şekilde, her cinste, her öneride kadının var olduğunun ironik bir şekilde altını çizmek adına bu yılki Müzede Sahne Gösteri Sanatları Günleri’nin teması ‘Adı Sanı, İsmi Cismi’ tanımıyla toparlandı” diyorlar… Cehalet ve şiddet tırmanırken… Yeni bir şey mi kadına şiddet? Hayır. Tiyatromuzda, edebiyatımızda o kadar çok örneklerini gördük, okuduk, yaşadık ve yaşıyoruz ki… Bugün, 2020 ve hâlâ kadının bir mal olarak algılanmasına karşı mücadele sürüyor, çünkü baskı ve şiddet ve de cehalet giderek tırmanıyor. Besleniyor. Ne acıdır ki bu şiddet, adalet mekanizmasındaki boşluklar nedeniyle olsa gerek, Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılan ve Mart 2019 itibarıyla 46 ülke ve Avrupa Birliği (AB) tarafından kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddete karşı imzalanan “İstanbul Sözleşmesi”ne rağmen yaşanıyor! Üstüne üstlük, şu günlerde AKP iktidarından birileri de gelenek, görenek, töre, din vs. gerekçeleriyle “Girdiğimiz gibi çıkarız biz bu sözleşmeden” diyorlar. Diyebiliyorlar! Daha çok kadın öldürülsün, daha çok kız çocuğu istismar edilsin, tecavüz olayları daha artsın diye mi? Buna sessiz kalmaz ve kalmayacaktır kadınlar! Bence bu birileri, “İstanbul Sözleşmesi”nin “eğitim”le ilgili maddesini ve de profesyonel kadroların eğitilmelerinin ne denli gerekli olduğunu bir kez daha okusunlar… Belki bir izi kalır… Bu bir gerçek ki The New York Times yazarlarından Tom Vanderbilt’in “Kafamızın İçindeki Duvarlar” yazısında belirttiği gibi, fiziki duvarlardan çok daha tehlikeli olabiliyor kafaların içinde yükselen böylesi duvarlar… Evet, “Adı Sanı, İsmi Cismi” SSM’de, o güzelim Fıstıklı Teras’ta, Orta Bahçe’de ve diğer açık hava mekânlarında Covid19’a karşı maskelerimizle, mesafe kurallarıyla, 60 dakikayı geçmeyen ve çoğu 19.00 ve 21.00 saatlerinde başlayan etkinliklerle bizleri bekliyor. Bunu, 65 yaş üstü biri olarak söylüyorum. Çünkü zamanıdır artık ilgililerin bizim yaş kuşağı ile uğraşmayı bir yana bırakarak kuralları hiçe sayan kuşaklara yönelmelerinin.. Aktör Aamir Khan Niğde’de film çekecek Bollywood sinemasının en önemli isimlerinden olan Aamir Khan, yeni filminin çekimleri için Niğde’ye geldi. Khan, 1994 yılında ABD’de çekilen ’Forrest Gump’ filminin uyarlaması olarak çektiği ’Laal Singh Chaddha’nın korona virüs salgını nedeniyle yarıda kalan çekimlerini Niğde’nin Çamardı İlçesinde bulunan Aladağlar ve Demirkazık dağında tamamlayacak. Otelde ünlü oyuncuyla görüşen Niğde Valisi Yılmaz Şimşek yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Amir Khan’ın başrolde olduğu bir filmin bir bölümü ilimizde Demirkazık bölgesinde çekilecek. Hintliler açısından bir destinasyon olacağına inanıyorum. Şu anda ekip nerelerde çekim yapacaklarını tespit ediyor. Demirkazık bölgesini tespit etmiş durumdalar. Ekim ayı içinde yaklaşık 300 kişilik bir ekip, 45 gün boyunca çekim gerçekleştirecek.”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear