25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DIŞ HABERLER EDİTÖR: EZGİ KARDEŞ dishab@cumhuriyet.com.tr 7 5 HAZİRAN 2020 CUMA Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen Sarraj, ’Hafter’le masaya oturmayacağız’ dedi UUH ile işbirliği artıyor İç savaşın sürdüğü Libya’da Türkiye’nin destek verdiği Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH), Trablus’un tamamında kontrolü sağlarken UUH Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Feyyaz Sarraj dün Ankara’ya geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Sarraj’la görüşmelerinde Libya ile imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması temelinde işbirliğini geliştirme kararı aldıklarını ve Türkiye’nin Libya karasularında arama ve sondaj faaliyetlerine başlamayı hedeflediğini belirtti. Sarraj ise Tobruk merkezli Libya Ulusal Ordusu lideri Halife Hafter’le müzakere masasına oturmayacaklarını söyledi. Hafter tepkisi Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Sarraj’la bir araya gelen Erdoğan, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Erdoğan, Türkiye’nin önceliğinin bir an önce Libya’nın istikrara kavuşması olduğunu ve çözümün Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde Libyalıların öncülüğünde yürütülecek siyasi süreçten geçtiğini söyledi. Erdoğan “Darbeci Hafter yakın zamanda Libya siyasi anlaşmasını reddedip ülke yönetimini Erdoğan, Türkiye’nin Libya karasularında arama ve sondaj faaliyetlerine başlamayı hedeflediğini belirtti. Libya’da çözümün BM himayesinde Libyalılar’ın öncülüğünde yürütülecek siyasi süreçten geçtiğini söyledi. Erdoğan ile Sarraj koronavirüs önlemleri çerçevesinde uzaktan selamlaştı. üstlendiğini açıklayarak gerçek yüzünü bir kez daha göstermiştir” dedi. “Hafter’i bir kenara koymak mümkün değil gibi bir anlayışla yaklaşım gösteren devlet başkanları, temsilcileri var. Onlara tekrar hatırlatıyoruz; hiçbir zaman Libya halkının sorunlarıyla ilgilenmeyen ve Libya’nın geleceğini tehdit altında tutan bir kişinin bu konuda masaya oturacak temsili kabiliyeti olamaz. Bu kişi ve ona destek sağlayanlar barışın önündeki en büyük engeldir” ifadelerini kullandı. Sarraj ile görüşmelerinde UUH ile geçen yılsonunda imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması çerçevesinde işbirliği alanlarını geliştirmeyi kararlaştırdıklarını belirtti. Erdoğan, “Bu çerçevede Doğu Akdeniz’deki doğal zenginliklerden faydalanmak üzere arama ve sondaj dahil işbirliğimizi ilerletmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Libya topraklarındaki işbirliği alanlarımızı genişletme hususunda görüş birliğine vardık” diye konuştu. Türk şirketlerine çağrı Erdoğan, Berlin sürecinden NATO’ya kadar Libya’daki sorunun çözümü için yürütülen süreçlerde Sarraj ile birlikte hareket edeceklerini vurgulayarak “Libyalı kardeşlerimizi asla darbecilerin ve lejyonerlerin insafına bırakmayacağız” dedi. Sarraj ise Trablus’un tamamında UUH güçlerinin kontrolü sağlamasıyla ilgili “Bize karşı lejyonerler ve onları destekleyenler tarafından başlatılan saldırılara karşı birkaç saat önce büyük bir başarı elde ettik ve Trablus çevresini özgürleştirdik. Bu zafer hepimizindir” görüşünü dile getirdi. Libya’da bundan sonra yürüyecek siyasi süreçte Hafter’le masaya oturmayacaklarının işaretini veren Sarraj, “Bu savaş suçlusuyla müzakere masasına oturmayla ilgili birtakım zorlamalar olsa dahi kendisinin meşru davranmadığını bilmekteyiz ve bu bağlamda kendisine bundan sonraki süreç içinde müzakere olanağı vermeyeceğiz. Bizim için önemli olan halkın iradesidir” diye konuştu. Libya için birlik olma çağrısını yineledi. Sarraj, yeniden imar sürecinde Türk şirketlerini Libya’da görmek istediklerini belirterek “İki kardeş ülke arasındaki ilişkilere uygun şekilde Türk şirketlerin tekrar faaliyetlerine devam etmesini arzulamaktayız” ifadesini kullandı. lANKARA / Cumhuriyet UUH, Trablus’ta hâkimiyeti sağladı Libya’nın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan, Ankara destekli Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) Trablus genelinde kontrolü yeniden ele geçirirken ülkenin doğusunda etkili olan Hafter güçleri mevzi kaybetti. Önceki gece UUH güçlerinin Trablus Havaalanı’nda etkinliği tümüyle kazandığı da gündeme yansımıştı. Bu ilerleyişte Türkiye’nin UUH’ye insansız hava araçları desteğinin önemli etken olduğu yorumları yapılmıştı. Öte yandan, BM’nin Libya misyonunun taraflar arasında ateşkes görüşmeleri için uzlaşıya varıldığı yönünde hafta başında yaptığı açıklamanın yankıları sürüyor. Olası müzakerelere ilişkin tarih konusunda açıklama yok. UUH’ye karşı savaşan Hafter liderliğindeki Tobruk cephesine desteğiyle bilinen Rusya’ya ise önceki gün UUH’den yetkililerin gittiği belirtildi. Moskova’dan “çatışmaların durması ve Libya’da önde gelen tüm siyasi güçlerin katılımıyla kapsayıcı diyaloğun önemi” vurgusu yapıldı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un UUH ile aralarındaki işbirliğine yönelik en büyük engelin Trablus’taki Rus tutukluların bulunması olduğu çıkışı dikkat çekti. Bu arada, Fransa Cumhurbaşkanlığı’ndan adının açıklanmasını istemeyen bir yetkilinin Rusya ve Türkiye’nin “müdahaleleri” sonucu Paris’in Libya’da inisiyatifi ellerinden kaçırdığı görüşünü aktardığı savunuldu. PROTESTOLAR GERİ ADIM ATTIRDI ABD’de siyah vatandaş George Floyd’un gözaltı sırasında yaşamını yitirmesiyle polis şiddetine, ırkçılığa karşı protesto gösterileri sürerken gözler cinayetle ilgili yargı sürecinde. Savcılık, Floyd’un boğazına basan tutuklu polis memuru Derek Chauvin’in yargılanacağı üçüncü derece cinayet suçunu daha uzun hapis cezası içeren ikinci derece cinayet ile değiştirdi. Ayrıca Floyd’un öldürülmesinde rol oynadığı iddiasıyla üç polisin daha tutuklanması talebinde bulunuldu. ‘Trump’ın hedefi bölmek’ Öte yandan eylemlerdeki şiddet olaylarını gerekçe göstererek orduyu devreye sokan Trump’a kendi yönetimindeki kimi isimlerin yanı sıra yollarını ayırdıklarından da eleştiri yağıyor. Eski Savunma Bakanı James Mattis, Trump’ın protestolara yaklaşımından dehşete düştüğünü belirtti. “Trump kasıtlı olarak ülkeyi bölmeye hazırlanıyor” dedi. Protestoların kontrol altına alınması için birçok kentte görevde olan Ulusal Muhafız Bürosu sorumlusu General Joseph Lengyel, dün yayımlanan açık mektubunda, ülke çapına yayılan öfkenin nedenini anlama çağrısı yaptı. “Geçmişin yaralarını silemeyiz ancak dinleyebilir, öğrenebilir, daha iyi olabiliriz. Daha iyisini yapmalıyız” ifadelerini kullandı. ABD Savunma Bakanı Mark Esper de önceki gün ordunun devreye sokulmasına imkân tanıyan İsyan Yasası’nın ancak “en acil durumlarda ve son çare olarak” işletilmesi gerektiğini ve şu an böyle bir durum olmadığını söylemişti. Tepkiler üzerine Esper’den bu açıklamasına dair bir geri adım geldi. Yardımcıları, Esper’in polise destek verilmesinde ordunun kullanılmasına karşı olmadığı görüşünü aktardı. ‘Babam dünyayı değiştirdi’ Floyd’un küçük kızı Gianna’nın protestolar sırasında çekilmiş bir görüntüsü, sosyal med yada en çok paylaşılanlar arasına girdi. Görün tülerde Gianna, babasının yakın arkadaşı olan eski NBA oyuncusu Stephen Jackson’ın omuzlarında görülü yor ve “Babam dün yayı değiştirdi” diyor. Jackson bu sözleri, “Bu doğru Gigi. ‘Ba bam dünyayı değiş tirdi’. Değişimin adı, George Floyd. Her kes için sevgisi olan lara sevgiler” notuy la paylaştı. Bu arada bazı Demokrat Parti li vekillerin dün poli sin Floyd’un öldürül mesine tepki olarak polisin boynuna bastırdığı süre 8 dakika Gienna ile Jackson 46 saniyeye atıfla saygı duruşunda bulunduğu haberi gündeme yansıdı. Siyah mahkum öldü Öte yandan ABD’nin New York şehrindeki bir cezaevinde, kaldığı hücrede biber gazıyla müdahale edilen siyah mahkum öldü. Federal Cezaevleri Bürosu, 35 yaşındaki Jamel Floyd adlı mahkumun, 2 Haziran’da, hücrenin içinde barikat kurduğunu ve hücre kapısının camını kırmak için metal bir nesne kullandığını açıkladı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. ABD’deki protestolar dünyanın pek çok ülkesine yayıldı. İngiltere’nin başkenti Londra’da önceki gün binlerce kişi, Hyde Park’ta ırkçılığa karşı tepki amacıyla eylem düzenledi. Fransa, Kanada, Yeni Zelanda ve Yunanistan da benzer eylemlere sahne oldu. İstanbul’da dün ABD Konsolosluğu önünde protesto düzenlendi. (sağda) Siyaset bilimci Dr. Kölemen: Şu andaki isyanın benzeri daha önce 1968’de yaşandı ‘Irkçılık kurumların özünde’ ABD’de, siyahlara yönelik polis şiddetinde bardağı taşıran son damla olan Ge orge Floyd cinayetiyle bir EZGI KARDEŞ likte kurumsal ırkçılık tartışmaları yeniden gündemde. Almanya’da yaşayan si yaset bilimci Dr. Aysuda Kölemen’le, ko ronavirüs krizinin hemen ardından gelen bu ayaklanmanın kökenlerini konuştuk. n Siyahlara yönelik polis şiddetinin görüntüleri daha önce de birçok kez infiale yol açmıştı ama Floyd cinayetiy le çok güçlü bir isyan açığa çıktı. Bu nun sebebi nedir sizce? KÖLEMEN Trump yönetimiyle doğ rudan bağlantılı aslında. Trump, Obama’nın başkanlığına bir tepki olarak geldi iktidara. Çünkü beyaz ırkçılar çok rahatsız oldular siyah birinin başkan ol masına ve 8 sene boyunca bilendiler. Bu dönemle birlikte ırkçılık kendini çok daha yüksek sesle ifade etmeye başla dı. “ABD’de ırkçılık arttı” demek çok yanlış çünkü ABD’nin hukuk, güven lik, eğitim ve sağlık yapısı ırkçılık üzerine kurulmuştur. Irkçılıkla bağ lantılı olmayan herhangi bir devlet kurumu ya da siyasi/ekonomik poli tika yok. Trump da bu yapının bir so nucu olarak, beyazların tahakkümü nü tekrardan sağlamak isteyenlerin oyuyla seçildi ve göreve geldiğinden bu yana insanların hayal dahi ede meyeceği kadar açık bir biçimde ırk çılık yaptı, yapılmasını teşvik etti. Bunun yanında Trump döneminde yeni olan şey, bu şiddetin ve ırkçılığın akıllı telefonlar ve sosyal medya ara cılığıyla daha da görünür olması oldu. Eskiden “ırkçılık meselesini aştık, ba kın Obama’yı da seçtik” diyen beyazların dahi yadsıyamacağı şekilde görünür kıl dı bu ayrımcılığı. Tüm bunlar ABD toplu munda bıkkınlık yaratmış durumda. Ül kede 1990’larda büyük ayaklanmalar ol du ama tek bir yerdeydi, Kaliforniya’da. Şu andaki ayaklanmanın benzeri ise da ha önce 1968’de yaşandı. n Bu patlamanın koronavirüs krizinin ardından gelmiş olması bir tesadüf mü? Salgının getirdiği ekonomik yıkım ve sağlık krizi, siyahları daha çok etkiledi. Çünkü öncelikle çoğunun sağlık sistemi kurulu neredeyse. ABD’li her üç siyah ne erişimleri yok veya beyazlara göre da erkekten birisi hayatının bir dönemini ha az kalitede hizmete erişimleri var. Si hapiste geçiriyor. yah bir insanın yaşama ortalaması be n Özellikle protestolardaki yağ yazlardan çok daha düşük ve kronik has ma olaylarının yaklaşan seçimlerde talığa sahip olma oranı daha yüksek. Trump’ın işine yarayacağı yönünde yo Siyahların koronavirüsten daha faz rumlar yapılıyor. Trump, bu kaostan la etkilendiğini bir noktada Beyaz Saray güçlü çıkabilir mi? da fark etti ve bu verileri kamuoyuyla Televizyonlara bakarsanız yakma yık paylaştı. Bu da Trump’ın kendi tarafları malar gösteriliyor ama protestoların ço na “korona beyaz değil siyah hastalığı ğu halen barışçıl, daha sonra polis gelip dır” mesajını verdiği, “köpek ıslığı” dedi müdahale ettiğinde şiddet olayları baş ğimiz sinyaliydi aslında. Mesaj anlaşıldı lıyor. Bir de şunu da görmek lazım: Yıkı ğı anda ırkçı, muhafazakâr beyazlar, ka lan ve yakılan bazı yerler zaten yok ol rantinanın kaldırılması için protestolara ması gereken yerler. Köleliği savunan başladı. Bu da ayrımcılığın son ve köleliğin kalkmasına karşı dönemdeki özetiydi. savaşmış generallerin, siyaset Ancak koronavirüs krizinin çilerin her yerde heykeli var yarattığı ekonomik, sınıfsal un ABD’nin güneyinde mesela, bu surlar tetikleyici olsa da pat gibi sembolik noktaların yakı lamanın altında yatan gerçek lıp yıkılmasında sakınca gör neden, ırkçılık. Trump’la gelen müyorum açıkçası. bu gergin ortamda zaten bu Trump konusuna gelirsek, olacaktı öyle ya da böyle. Bu hiçbir başkanın böyle bir geri kadar büyük olmasının ve şim limden kazançlı çıkması müm di olmasının da demin saydı Kölemen kün değil bence. Destekçileri ğım faktörlerle ilgisi var. arasında safları sıklaştırdığı da ‘Her siyah üç erkekten biri cezaevine düşüyor’ bir gerçek ama merkezde oylarını alması gereken kişiler, gerilimi Trump’ın artırdığının farkında. n Siyahları öldüren veya işkence n Peki, sadece Floyd cinayetiyle ilgi eden polisler niye yargılanmıyor, bu li dört polisin tutuklanması yeterli olur cezasızlığın nedeni ne? mu sizce? Bir polisi yargılamak inanılmaz zor bir Siyahların talebi öncelikle ordaki dört şey ABD’de. Polislerin sendikaları var ve polisin tutuklanması ve yargılanması. bu sendikalar şehir belediyeleri için ça Fakat daha ötesinde istedikleri, bütün lışıyor. Belediye ile sendika arasında ya ülkede siyahları öldüren, onlara işkence pılan anlaşmalarsa polislerin yargılan eden bütün polislerin yargılanması. Bu masını neredeyse imkânsız hale getiri dört polisin tutuklanması insanları bir yor. Polisler birbirini koruyor. Eğitimler nebze sakinleştirebilir aslında ama kısa de polislere, birini öldürdüğünde kendi vadede ülke durulsa da, devlet kurumla ni nasıl savunması gerektiği konusunda rındaki bu ırkçılık çözülmedikçe yeni is dahi öneriler verildiğini biliyoruz. yanlar da patlak verecektir. Örgütlerin muhafazakârlığının yanın Aslında siyahlar arasında yükselen da adalet sistemi de bireylerden bağım trend, polis teşkilatının tamamen kapa sız olarak ırkçı yapıda. Polisin dünyanın tılması. “Madem köleleri kontrol etmek her yerinde çıkışı vatandaşı değil devle için kuruldu ve halen bizi kontrol etmek ti korumaktır aslında ama ABD’de poli için kullanılan bir sistem, polisi kapa sin çıkışı, kölelerin kaçmasını engelle talım” diyorlar. Hayal ettikleri dünyada mekti. Zaten kuruluşu baştan ırkçı olan polisin yerini sosyal devlet, psikologlar, bir kurum ve bu konuda çok da reforme sosyal hizmet çalışanları, sağlık görev edilmemiş. 1960’lardan beri siyah er lileri alıyor. Ancak bu, şu aşamada pek kekleri tutuklayıp hapse atmak üzerine mümkün görünmüyor. ABDRus güçleri burun buruna Suriye’de Şam yönetiminin müttefiki Rusya ve ülkenin kuzeyinde terör örgütü PKK/ YPG’nin denetimindeki petrol sahalarında konuşlu ABD güçleri arasında Fırat’ın doğu sunda yaşanan çekişme sürüyor. AA’nın ye rel kaynaklara dayandırdığı haberine gö re, Rus ordusu Kamışlı’nın doğusuna geçe rek Türkiye sınırına yakın ilk askeri noktası nı kurmaya çalışıyor. Bölgede ilerleyen Rus güçlerinin dün Dicle sınırındaki Derik’te ABD birlikleriyle karşılaştığı bildirildi. Öte yandan, Suriye’nin başken ti Şam’daki Rus Büyükelçiliği’nden yapılan açıklama MOSKOVA’DAN da, Suriye ordusu 100. YIL nun Rusya’dan yeni parti MİG29 sa KUTLAMASI vaş uçakları aldığı Rusya, Türkiye ile ku kaydedildi. Türkiye ve Rus ya ise geçen mart ayında İdlib için vardıkları ateşkes uzlaşısı çerçevesinde ortak devriye faaliyetlerine devam ediyor. Milli Savunma Bakanlığı, İdlib’deki M4 karayolunda, kara ve hava unsurlarının katılımıyla rulan diplomatik ilişkilerin 100. yılına özel kutlama mesajı yayımladı. Mesajda, “Geçtiğimiz yüzyılda Rusya ve Türkiye’nin komşuluk ilişkileri, yararlı işbirlikleri ve birbirlerinin çıkarlarına karşı saygılı davranmaları birçok aşamadan başarıyla geçmiştir. Bu süreç, stratejik ortaklığa, bölgedeki düzene ve güvenliğe yönelik sağlam 15’inci TürkRus gerçekliklerdir. Türk birleşik kara dev partnerlerimizi yüzün riyesi yapıldığını cü yıl sebebiyle kutlu duyurdu. yoruz” denildi. Derik’te Rus birliğinin geçişi sırasında bölgede ABD güçleri de vardı. Yasağı dinlemediler Çin’in başkenti Pekin’de 1989’da “demokrasi yanlısı” gösterilerin Çin ordusu tarafından kanlı bastırılmasının yıldönümü anmaları Hong Kong yönetimince Covid19 gerekçesiyle yasaklandı. Bununla Hong Kong’da her yıl düzenlenen anma töreninin ilk kez yasaklandığına işaret edildi. Ancak dün bu karara karşın kalabalık bir grup meydanlara çıkarak yaşamını yitirenler için tören düzenledi. Yer yer bazı bölgelerde polisin göstericilere karşı göz yaşartıcı gazla müdahalade bulunduğu belirtildi. Uçuş gerilimi Öte yandan ABD Ulaştırma Bakanlığı, Çinli havayolu şirketlerinin 16 Haziran’dan itibaren ülkeye uçuşunun yasaklanacağını duyurdu. Karar, Çin’in koronavirüs salgını nedeniyle ABD’li Delta ve United Havayolları’nın Çin’e uçuş yapmasına izin vermemesine misilleme olarak yorumlandı. Trump: İran’da tutuklu eski ABD askeri ABD’ye dönüyor ABD Başkanı Donald Trump, İran’da 683 gündür tutuklu bulunan eski deniz kuvvetlerinde görevli asker Michael White’ın serbest bırakıldığını ve “çok yakında ABD’deki ailesinin yanına döneceğini” duyurdu. Trump Twitter’dan yaptığı açıklamada, White’ın İran hava sahasından bir İsviçre uçağı ile ülkeden ayrıldığını belirterek, “İsviçre’ye de büyük yardımları için teşekkür ediyorum” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear