Catalog

5 HAZİRAN 2020 CUMA STK’LER TEPKİLİ: İZİN VERMEYECEĞİZ Ata’nın çiftliği, Millet Bahçesi FARUK KIRTAY Atatürk’ün 1929’da tarımsal üretimi teşvik için satın aldığı “Millet Çiftliği”, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yazısı ile TOKİ’ye “Millet Bahçesi” yapılmak üzere tahsis edildi. Odalar ve meslek örgütleri tepki göstererek “Millet Çiftliği”nin yok edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Atatürk’ün 1937’de bedelsiz Hazine’ye bağışladığı çiftlik, 1938 yılında da Devlet Üretme Çiftlikleri’ne devredildi. 1961’den bu yana Tarımsal ArGe faaliyetlerinde bulunmak üzere kurulan Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü bünyesindeki 113 dekarlık alan, Millet Bahçesi yapılacak. Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. M. Emin Ergun, 1989’da söz konusu alanın farklı şekillerde kullanıma açılmak istendiğini belirterek “Bu konu, yargıya taşınmıştı. Danıştay 6. Dairesi arazinin Araştırma Enstitüsü’nde kalmasının kamu yararı olduğuna karar vermişti. Millet Bahçesi yapma girişimi emsal nitelikte olan Danıştay kararını hiçe saymaktır” dedi. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez de, Yalova’da ulusumuza emanet arazilerin, bugünlerde siyasi iktidarın rant amaçlı ‘Millet Bahçesi’ projesi ile yok edilmesine izin vermeyeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz” diye konuştu. l YALOVA SİBİRYA’DA BÜYÜK ÇEVRE FELAKETİ ÇİN’DE OKULDA BIÇAKLAMA Guangşi Cuang Özerk Bölgesi’nde bir anaokulunda güvenlik görevlisi, 37’si öğrenci 39 kişiyi bıçakla yaraladı. Yaralılardan ikisinin durumu ağır. Saldırının nedeni bilinmiyor. SONUÇLARI 02 24 28 35 44 48 6 BİLEN: 6 milyon 128 bin 157.67’şer TL (Devretti) 5 BİLEN: 9 bin 890.40’ar TL 4 BİLEN: 164’er TL 3 BİLEN: 14.10’ar TL EDİTÖR: HAZAL OCAK TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN TARTIŞMALI HUNUTLU TERMIK SANTRALI’NIN ÇED RAPORUNDA SKANDAL İFADELER: CARETTALAR KAÇAR Yeşil denizkaplumbağası ve Caretta carettalar ‘nesli tehlike altında’ kategorisinde değerlendiriliyor. Çevre kuruluşlarının bir an önce durdurulmasını istediği Adana’nın Yumurtalık ilçesi Sugözü Kumsalı’na yapılan ve ithal kömürle çalışacak Hunutlu Termik santralı projesinin Çevresel Etki değerlendirmesi (ÇED) raporunda bölgedeki Caretta carettalar ve yeşil denizkaplumbağalarının görmezden ÇEVRE gelindiği ortaya çıktı. Sugözü Kumsalı korunması gereken önemli denizkaplumbağası yuvalama alanlarından biri. Termik santral projesi, projeye ait kıyı ve deniz yapıları Sugözü Kumsalı alanında yapılıyor. Projenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçmiş yıllarda sunulan ÇED raporunun “Proje Bölgesindeki Türlerin Ulusal ve Uluslararası Koruma Statüleri Açısından Değerlendirilmesi” bölümünde çarpıcı ifadelere yer verildi. Bu bölümde özetle şöyle denildi: “Bu türlerden Caretta caretta ve Chelonia mydas (yeşil denizkaplumbağası) bölgede sıklıkla görülmektedir. Koruma altında olmalarına rağmen, belirtilen canlılar oldukça yüksek hızda hareket etme kabiliyetine sahip olup, inşaat ve işletme sırasında bölgeden ayrıl ma potansiyeline sahiptir. Söz konusu türler bu alanı yalnızca beslenme ve gezinme alanı olarak kullanabilirler. Bu durumda, projenin inşaat ve işletme aşamalarından olumsuz olarak etkilenmeleri beklenmemektedir.” Dava sürüyor Projenin dava süreci hakkında bilgi veren avukat İsmail Hakkı Atal, özetle “Sağlık Bakanlığı’ndan gelen verilerde bölgedeki kanser istatistikleri çıktı. 2003 yılından bu yana Sugözü Termik Santralı’nın çalıştığı Yumurtalık’ta 2009 ile 2015 arasında sırayla 5712194460 kanser vakasının teşhis edildiği, 2009’da 18 bin civarı olan nüfusun 2015’te 17 binlere düştüğü ortaya çıktı. Buna rağmen davayı kaybettik. Kararı Danıştay’da duruşmalı olarak temyiz ettik” dedi. DOĞANIN BUGÜN 5 HAZIRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ Putin 20 bin ton dizel yakıt, nehre sızdı. Acil durum ilanı Sibirya’daki Ambarnaya Nehri’ne elektrik santralından 20 bin ton dizel yakıtın sızması üzerine bölgede acil durum ilan edildi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, sızıntıyı zamanında bildirmeyen tesis yöneticilerini televizyon yayınında azarladı, “Acil durumları sosyal medyadan mı öğreneceğiz” dedi. Kuzey Kutup Bölgesi’nde Norilsk kentindeki santralda cuma günü bir tankının çökmesi sonucu nehrin üzerinde büyük bir yakıt tabakası oluştu. Dizel yakıtı tabakasının tesisten 12 kilometre uzağa kadar yayıldığı belirtildi. BBC Türkçe’deki habere göre, 350 kilometrekarelik bir alan dizel yakıtla kaplandı. Dünya Doğayı Koruma Vakfı’na göre bu, ülke tarihindeki en büyük ikinci petrol sızıntısı. Coğrafi koşullar nedeniyle nehrin temizlenmesinin uzun zaman alabilir. l Cumhuriyet 48 SAATLIK VILLA YIKILDI Antalya Demre’de Kekova Koyu’nda, koruma altındaki birinci derece doğal sit alanında, koronavirüs salgını sürecinde, 48 saatte yapılan kaçak villa, sahibi tarafından yıkıldı. Koya, sokağa çıkma yasağının olduğu 9 10 Mayıs tarihlerinde kaçak olarak villa inşa edildiği belirlendi. Yıkılan ve yalnızca temel betonu kalan villanın olduğu bölgeyi inceleyen Demre Belediye Başkanı, “Eski güzel görünümüne kavuşacak” dedi. l DHA ÇANAKÇI’YA 5. DARBE DE YOLDA 4 HES yetmedi Giresun’da üzerinde 4 hidroelektrik santralı (HES) bulunan dereye yapılmak istenen 5. HES’e tepki gösteren Çanakçı Belediye Başkanı Tuncay Kasım, “Çocukluğumuz, gençliğimiz, geleceğimiz yok olmak üzere. Bu talana, katliama dur diyemezsek, yarın çocuklarımıza bırakabileceğimiz bir doğamız olmayacak” dedi. Belediye Başkanı Kasım, “Yapılmaya çalışılan HES, Çanakçı ile Karabörk köyü arasındaki 7 km’lik kısmı kapsamakta. Çanakçı Deresi mevcut 4 HES nedeniyle doğal dengesine 4 darbe yemiştir zaten. Bu bölümlerde dere artık o eski dere değildir. Ne kırmızı benekli alabalık, ne yassı hasan balığı kalmıştır” diye konuştu. l CEMİL CİĞERİM Açıklama Gazetemizin dünkü sayısında arka sayfada yer alan “Salda’nın kıyısına şantiye kuruldu” başlıklı haberde ismi geçen mimar Birsen Tanyeli sehven “proje mimarı” olarak yazılmıştır. Tanyeli yaptığı açıklamada, “Projenin mimarı değilim, Millet Bahçesi’nin Salda’nın geleceği için iptal edilmesi gerektiğini savunuyorum” dedi. Düzeltir, özür dileriz. HÂKIMI DEĞILIZ ‘EKOLOJIK YIKIM PROJELERI MAYIS 2020 RAPORU’ AÇIKLANDI Raporda Ayvalık’tan geçip Sarımsaklı sahiline dökülen Nikita Deresi’nin simsiyah aktığına dikkat çekildi. YIKIM SÜRDÜ CEMİL CİĞERİM Ekoloji Birliği, “Mayıs Ayı Ekolojik Yıkım Projeleri Raporu”nu açıkladı. Rapora göre, mayıs ayında toplam 83 ayrı ekolojik tahribat gerçekleşti. Bu tahribatların bölgelere göre dağılımında Marmara Bölgesi 17 tahribatla birinci sırada, Ege Bölgesi 11 tahribatla ikinci, Karadeniz ve Akde niz Bölgeleri 9’ar tahribatla üçüncü ve dördüncü sırada yer aldı. Güneydoğu Anadolu’da 6, Güneydoğu doğuda 5, İç Anadolu’da ise 4 tahribat yer aldı. Birden fazla bölgeyi etkileyen 1 ekolojik tahribat yaşandı. Raporda, altın/metalik madencilik, sit alanları ve korunan alanlarının statülerindeki değişiklikler, termik santralların ve sana yi tesislerinin havayı kirletmeleri, dereler ve nehirlerdeki kirlilikler, şüpheli orman yangınları, çok sayıda imara açılan yerler, kamusal alanların talanını yer verildi. HES’ler yine gündemdeki yerini korudu. Doğa savunucularına cezalar sürdü. Öte yandan raporda çevre aktivistlerinin mücadelesi ve projelere karşı açılan davalar da var. AVDAN IÇIN SEVINDIRICI KARAR Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Avdan köyünde tarım alanları üzerine yapılması planlanan kömürlü termik santral projesinin Çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreci olumsuz sonuçlandı. Avdan Platformu kararın ardından yaptığı açıklamada “Bu karar Avdan, Tavas ve Denizli kamuoyu için sevindiricidir. Yapılması planlanan termik santralın ortaya çıkarabileceği ekolojik sonuçlar başta olmak üzere yol açabileceği tüm çevre, sağlık ve sosyal etkiler böylelikle başlamadan sona erdirilmiştir” denildi. TARIM ARAZILERI KIRALANIYOR HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü, Ovacık’taki tarım arazilerinin şirketlere kiralanmak istendiğini söyledi. Doğan konuyu verdiği önergeyle TBMM gündemine taşıyarak “Köseler köyünde yıllardır köylülerin mera alanı olarak kullandığı, ekinlerini ektikleri 508 ve 510 parsel numaralı Hazine arazileri ‘kiralama’ adı altında sermaye sahiplerine ve şirketlere büyük teşviklerle verilmek istenmektedir. Ovacık ve Dersim halkının, sivil toplum örgütlerinin ve yerel idarecilerin onayı ve izni alınmadan yürütülen bu çalışmalarla, Dersim coğrafyası insansızlaştırılmak istenmektedir” denildi. Dünya, koronavirüs salgını sürecinde en çok insanın doğaya verdiği zararı konuştu. Bu dönemde insanın doğanın hâkimi olmadığı anlaşıldı. Birleşmiş Milletler tarafından bugün kutlanan Dünya Çevre Günü kapsamında çevre kuruluşları herkesi iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybına karşı doğa için harekete geçmeye çağırdı. ‘Hızla yok oluyor’ Bu yıl “Doğa Zamanı” sloganı ve biyolojik çeşitlilik temasıyla kutlanan Dünya Çevre Günü’nde TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, yaşamın sağlıklı bir şekilde devam etmesinin ve insanlığın gıda güvenliğinin devamlılığının biyolojik çeşitliliğe bağlı olduğunu belirtti. Ataç özetle, “Oysa gün geçtikçe habitatlar hızla tahrip ediliyor. Sadece 20102015 yıllarında dünyada 32 milyon hektar orman alanı yok edildi. Yaygın pestisit ve kimyasal gübre kullanımı toprak biyolojik çeşitliliğini ve tozlaşmada rolü tartışmasız olan arıları yok etmekte, sucul ekosistemleri ise kirletmektedir” dedi. Ataç, doğa tahribatları ve iklim değişikliği sebepleriyle yüz binlerce türün neslinin tehlikede olduğunu belirterek tüm insanlığı kaybolmakta olan yaşamları korumak için sorumluluk almaya davet etti. ‘Doğa için bir başlangıç’ WWFTürkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) de Dünya Çevre Günü kapsamında yaptığı açıklamada koronavirüs sonrası süreçte “Doğa ve İnsan için Yeni bir Başlangıç” yapma çağrısında bulundu. WWF Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar özetle şu ifadeleri kullandı: “Bugünden tezi yok, ekonomik desteklerin/teşviklerin doğa üzerinde zararlı etkileri olan yatırımlardan sürdürülebilir üretim ve yeşil ekonomiye kaydırılması; enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, elektrikli ulaşım gibi sürdürülebilir yatırımların önceliklendirilmesi; doğa dostu geleneksel tarım uygulamalarının teşvik edilmesi; bir başka deyişle yeşil iyileşmeye yönelmemiz gerekiyor. Tüm karar alıcıları, yerel yönetimleri, iş dünyasını ve bireyleri, doğayla ilişkimizde yeni bir başlangıç yapmaya çağırıyoruz.” ‘5 ayda 5 çevre sorunu’ Greenpeace de 2020’nin ilk 5 ayında zaman kaybetmeden harekete geçilmesi gereken 5 çevre sorununu derledi. Açıklamada Türkiye’nin kriz dönemlerine de dayanıklı kendi kendine yetecek bir tarım planına ihtiyacı olduğu belirtildi. Evlere kapanılmasıyla birlikte hava kirliliğinin çok da azalmadığı belirtilen açıklamada “Kömür ile çalışan enerji santralları ve sanayi tesisleri faaliyetlerine devam ederken kalıcı ve gerçek bir hava temizliğinden söz etmek mümkün değil” ifadelerine yer verildi. Açıklamada koronavirüs salgını ile suyun insanlık için ne kadar hayati olduğunun bir kez daha farkına varıldığı anlatıldı. Ayrıca yapılan açıklamada koronavirüs salgını döneminde tek kullanımlık plastiklere talebin zirve yaptığı anımsatılarak “Bu süreçte kişisel hijyenimizin yanı sıra, yarınlarımızı da düşünerek çevreyi korumalı ve kontamine plastik atık dağları oluşturmamalıyız” denildi.