22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ DOLAR ekonomi@cumhuriyet.com.tr AVRO STERLIN FAİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA 9 21 MAYIS 2020 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.7940 9 kuruş 7.4700 0.1 kuruş 8.3550 5.4 kuruş 9.05 0.28 puan 102.157 174 puan 2578.18 20.68 lira 382.20 3.24 lira Merkez Bankası ile Katar Merkez Bankası anlaştı. Swap tutarı 15 milyar dolara çıkarıldı Fed olmadı Katar verelim Tank Palet Fabrikası’nı Katar ortaklı BMC’ye devreden hükümet, yurtdışı yeni kaynak ihtiyacı için de bir kez daha bu ülkenin kapısını çaldı. Ancak uzmanlara göre bu adım çare değil. Türkiye’nin özellikle Covid19 salgını sonrası artan yeni yurtdışı kay mel hedefi yerel para birimleri üzerinden gerçekleştirilen ticareti kolaylaştırmak nak ihtiyacını karşılama ko ve iki ülkenin finansal istik nusunda sıkıntılar yaşayan ve bu nedenle uzun süre SERHAT rarına destek sağlamaktır.” ALİGİL Eski Merkez Bankası Başka dir arayış içinde olan ekono nı ve halen İYİ Parti millet mi yönetimi, bir kez daha Katar’a vekili olan Durmuş Yılmaz, konu sarıldı. Bu konuda ABD Merkez yu “Senin para bende, benim para Bankası Fed’den resmi olmasa da sende dursun şeklindeki dokunu olumlu yanıt alamayan, IMF’nin lamayan swap anlaşmaları” şeklin kapısını çalmayacağını açıklayan de yorumlarken, gelecek paranın ekonomi yönetiminin bir süredir görüntüde rezervi yüksek göster İngiltere, Japonya, Katar ve Çin ile meye yarayacağını söyledi. Yıl görüştüğü basına yansımıştı. maz, “Katar ve Türkiye’nin dolar İhtiyacı karşılamaz Dünkü Merkez Bankası açıklamasına göre, banka ile Katar Merkez Bankası arasında 17 Ağustos 2018’de imzalanan ikili para takası (swap) anlaşması tadil edilerek tutar, 5 milyar dolardan 15 milyar dolar karşılığı TL ve Katar Riyali’ne yükseltildi. Açıklamada şu vurgu ihtiyacı için aldıkları TL ve riyalleri Londra’da satmaları gerekir, ancak bu durumda TL ve riyalin değeri düşer. İki ülke bunu istemez” dedi. Ayrıca Durmuş’a göre, bu anlaşma Türkiye’nin swap ihtiyacını karşılamaz. Hedef inandırıcı mı? Birkaç gündür kamu bankala Salgını gören altına koştu da dikkat çekti: “Anlaşmanın te BDDK geri adım atıyor Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Euroclear Bank ve Clearstream Banking’i TL işlem sınırlamasından muaf tuttu. Bu iki yaban rı eliyle kurların aşağı çekildiğini hatırlatan ekonomist Uğur Civelek de şunları anlattı: “Ancak beklenen swap haberi gelmedi. Bu nedenle döviz talebi büyümesin diye bu adım atıldı. Ama bu anlaşma TL karşılığı riyal. Rezervi artırmaz. Döviz (dolar) karşılığı swap yapılamadı. Çünkü kimse yanaşmıyor, IMF’yi işaret ediyor.” İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden ING Türkiye, “Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması”nın 2020 yılı ilk çeyrek sonuçları ile birlikte nisan ayında koronavirüs salgınının harcama ve tasarrufa etkisini de ölçümledi. Buna göre, ilk çeyrekte tasarruf sahipliği oranı önceki çeyreğe göre yüzde 0.4 artışla yüzde 13.4’e çıktı. Ancak geçen yılın aynı döneminde göre yüzde 0.8 geriledi. Yakın gelecekte tasarruf yapmayı planlayanların oranı da önceki çeyreğe göre 6.2 puan düştü ve yüzde 29.2 oldu. Yine ilk çeyrekte tasarruf araçları tercihindeki en dikkat çekici değişimlerden biri yaşandı. Sistem içi ve sistem dışı altın tercihi toplamda yüzde 30’a ulaşarak geçen çeyreğe göre yüzde 6 arttı ve 2014’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Nisan ayıyla ilgili ölçümlerde de ilk çeyrekte başlayan altına yönelişin sürdüğü görüldü. Salgın ile birlikte tasarruf sahiplerinin yüzde 16’sı altın hesabı tasarruflarının arttığını belirtti. Öte yandan nisandaki harcamalara bakıldığında katılımcıların yüzde 58’i gıdamarket, yüzde 56’sı fatura giderlerinde artış yaşadı. cı şirket geçen hafta TL ile işle Prof. Dr. Cem Başlevent ise Twitter’dan Enerjide yerli üretim unutuldu mi durdurduklarını açıklamıştı. Bu kararı Twitter hesaplarından de şu yorumu yaptı: “2019’da Katar’a yaptığımız ihracat 1.2 milyar dolar, ğerlendiren ekonomistlerden ithalat bunun dörtte biri. 15 milyar Uğur Gürses, “Aldıkları kararın TL varlıklarının takasını vurduğunu yeni anladılar” derken, Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu da “Ne demişler, Osmanlı yasağı 3 gün sürer! Osmanlı’ya dönüşün hakkını veriyorlar; önce 3 uluslararası bankaya sonra 2 takas kuruluşuna yasak 3 iş gününde kalktı” dedi. dolarlık para takasının temel hede SEFA UYAR 2018’deki enerji ithalatının ki dışa bağımlılık 2002’de yüz finin ‘yerel parayla ticaret’ olması 2002’ye göre yüzde 102.8 art de 68.3 iken 2018’de yüzde ne kadar inandırıcı?” Hazine ve Maliye Bakanı Berat TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın hazırla tığının belirtildiği raporda, ayrı 72.4’e çıktı. Ülkedeki elektrik ca 2018’de yerli enerji üretimi üretiminde kamu payı 2002’de Albayrak ise dün “yeni dönem” dığı “Türkiye’nin Enerji Görü nin, toplam enerji talebinin yal yaklaşık yüzde 50 iken 2019’da vurgusu yaparak “Ticaret hacmi nümü Raporu”nda, özellikle nızca yüzde 27.6’sını karşıladı yüzde 19.5’e düştü. Yani ve yerel paralarla swap noktasın son dönemde enerji tasarru ğı vurgulandı. 2019’da üretilen elektriğin yüz da çok daha etkin yürüteceğimiz fu imkânlarının göz ardı edildi Petrol, doğalgaz ve kömür gi de 80.5’i özel sektör tarafından İşçinin kıymeti yokmuş! birsüreçolacak”dedi. ğine dikkat çekildi. Türkiye’nin bi birincil enerji tüketiminde üretildi. l ANKARA 800’ü aşkın ürüne ilave gümrük vergisi İş ve tarım makinelerinin de aralarında bulunduğu 800’den fazla ürünün ithalatına ilave vergi uygulanacak. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yer alan kararda yer alan ürünler, inşaat sektöründe kullanılan bazı ürünler, bazı demirçelik ürünler, otomotiv sanayisinde kullanılan yedek parçalar, televizyonlar, plastik ve kauçuk ürünler, bazı kimyasal maddeler, kâğıt, tekstil sanayiinde kullanılan iplikler ile bazı sayaç ve kalibrasyon makineleri oldu. Cumhurbaşkanı kararıyla getirilen ilave gümrük vergisi, 30 Eylül’e kadar yüzde 30’a varan oranlarda, 1 Ekim’den itibaren 10 puana kadar daha düşük oranlarda uygulanacak. l Ekonomi Servisi Fitch, Halkbank’ın notunu düşürdü Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Garanti BBVA, Ziraat Bankası ve VakıfbBank’ın not görünümünü “durağan”dan “negatif”e indirdi. Halkbank’ın notunu ise “B+”dan “B”ye indiren kuruluş, bankanın negatif görünümünü korudu. Halkbank’ın not indirimi ve diğer iki kamu bankasının negatif görünümlerinin ülkenin zayıf döviz rezervi pozisyonunu yansıttığı belirtildi. Açıklamada, “Garanti BBVA’nın negatif görünümü Fitch’in Türkiye’nin zayıflayan dış finansallarının hükümetin bankacılık sektörüne müdahalesi riskini artırdığı ve bunun tüm bankaların döviz yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyetlerine sekte vurabileceği yönündeki görüşünü yansıtıyor” denildi. l Ekonomi Servisi THY: İç hat 4, dış hat seferleri 10 Haziran’da Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı İlker Aycı, koronavirüs sürecinde uçuş planlamasına ilişkin açıklama yaptı. Aycı, iç hat seferlerinin 4 Haziran’da dış hat seferlerinin de 10 Haziran’da başlayacağını duyurdu. emek tablo 9.5x13 Kaynak: IndustriallBirleşik Metal İş Sendikası Otomotivde yeniden çalışmanın kuralları n İşe girerken birçok ülkede ateş ölçümü zorunlu hale getirildi. n Kantin, yemekhane, ara dinlenme odaları gibi yerlerde sandalye düzeni 1.5 metre aralıklı olacak. n Çoğu otomotiv şirketi, üretim alanında 1.5 metre kuralının uygulanamayacağı yerlerde maske giymeyi zorunlu kıldı. n VW, Bosch gibi şirketler kendi maskelerini üretiyor. n VW, Bosch gibi şirketler korona testlerini zorunlu kılıyor, kendisi yapıyor. n Toplu taşıma önerilmiyor. (Ortak araba, bir araçta en fazla iki kişi.) n Ekipman ve ortak alanların temizliği, turnikelerin kart okuyucuların ve kapıların dezenfektasyonu, kantin ve tuvaletlerde dezenfektan bulundurulması zorunlu kılındı. n Kantinler genellikle kapalı. n Mümkünse işyerine iş elbiseleri ile gelinecek. n Karşılaşmaları engellemek için vardiyalar arasında boşluk bırakılacak. Kalabalık toparlanma engellenecek. Salgın döneminde emekçi çalışsın diye özel izin çıkarıldığının altını çizen Adnan Serdaroğlu, Türkiye’de işyerlerinin güvenli üretim için tam kapasite çalışmaya hazır olmadığını, yemekhaneler, servis araçları, dinlenme yerlerinin sorun çıkaracak yerler olduğuna dikkat çekti. değil. Çünkü işyeri düzenle meleri salgın koşullarına uy gun değil. İşçilerin araların da gizli mesafe bırakmala rı her işyerinde olanaksız gö rünüyor. Yemekhaneler ser ItlöiryrİldTMosniklylkoaaaaşçışaiıntlaoeooaer,çnknrenuoepDgpnrlShpşltlıiyraotdmemtyuonlueıüelaaSeçeıetmmsluaroyrldnlsanaleınnoeralalnesrşotanadnaiilkİyktiğrakatttenrşrdişrioraiıeılrlv.trBkyaıtlcıieiıçlBeisüniraıkkTağuaapaiğinnersitaarrçallaiürrsğioıenvelıldnpşnltd,üıakreukrrkdiyıoAküaiohıkelrri,kşsensaımattıarredviöai.gsnzAalötkukekylyntarzinaBönarmifat.tadveuerılmühagizoişkfg’ennmrpvvazdailtvpanoıleieıaaedenekeldrnranşedmıooDeiubnnisştıkSTİsiato.tnuSleıueeüymDgAMelKtkyrlırikltdiasdolalekoekiGenertaprlptaiıriareaey,tvynıle.SerdlvhpmçgmtkbcraıaaıaiüieierkrsrrıiSkkıpnoozkıamsanşasdlğaTrümuuelriaallragüuarkaşyaş.ücıudçrarignıyBamlkülybudçhrıakuigrniıokleryalhbrtcBlvdlnnmauyiıkeaaiüyieeteiar,ueemulznnerryere’aan.rddlddyiakruükrlirtnakAstheiliegekıoaagıyrraenlsuüeennavrkualldaesögmrildgsydreilrlpriotlreernueesieeeaoauuiürlnnmtkmavdynkçnirlnüupkgşonnamuleaaieamlieıegamlçnerkrmelryrkyaplbtai’ıeifakaoidaolgiıbnaoauuükevürlklşezylrvaeyirmssizunneyulkru.totkeçelidkıdulemamotlAlzroamrrekiyaaaeilttny.rallşağniiöaaerıeur.eBaluikrişitzsprl.nsuılıeii roğlu, “Bu dönemde gördük var. Türkiye’nin Avrupa ülke ki işçinin hiç kıymeti yok lerindeki uygulamaları haya muş. Sokak yasaklarının ol ta geçirmesi nesnel durumlar duğu zamanlarda bile çark nedeniyle pek mümkün değil, lar dönsün diye özel izinler oradaki uygulamalar bize de çıkardılar” dedi. sürekli raporlar halinde ge Risk yüksek liyor. Örneğin servis ve kantin uygulamaları, vardiya dü Yeniden güvenli üretim ko zenlemeleri bizde uygulama nusunda Serdaroğlu’nun ver da zorluklar yaşanılacak du diği bilgi özetle şöyle: rumlar. Bunlarla ilgili henüz Türkiye üretimi tam kapa bizdeki işyerlerinde bir farklı site ile sürdürecek durumda durum söz konusu değil. Yine totaliter rejimler çağına mı girdik? Yüzyıl sonra, yine bir ekonomik buhran, virüs salgını, büyük güçler arası rekabet ve dengeleme ortamında, acaba yine bir totaliter rejimler çağına mı girdik? Biri totaliter mi dedi? Oxford sözlüğü, “totaliterizmi” tanımlarken siyasi gücü elinde toplayan otokratların, vatandaşlarının yaşamları üzerinde bütünsel denetim kurmayı amaçladığını, muhalefete katlanamadığını, izin vermek istemediğini vurguluyor. Bu saptamadan hareket edersek çağımızda birçok ülkede “dediğim dedik” (otokrat) liderlerin siyasi gücü, devletin şiddet araçlarını ellerinde, giderek daha çok toplamaya çabaladıklarını görüyoruz. Hükümetlerin ve temsilciler meclislerinin (yasamanın) yetkileri iyice kısılıyor. Yargı kurumunun tamamen yandaşlardan oluşması ve liderin arzularını tatmin edecek, güvenliğini sağlayacak biçimde işlemesi için büyük çaba harcanıyor. Her üçü de artık liderin gölgesinde ve iradesine tabi olarak işliyorlar. Muhalefetin hareket sınırlarını merkezi iktidar belirlemeye çalışıyor. Rejim, bu sınırların dışına çıkanları, seçilmiş siyasetçilerden sanatçılara, entelektüellere kadar, türlü gerekçelerle yargılayıp cezalandırmaya, baskı altına alıp yıldırmaya çalışıyor. Bu totaliter rejimlerde, devletin uzantısı haline gelen medya ve genel olarak kültür endüstrisi, siviltoplumun meslek odaları gibi kurumları, halkın kültürel ve dini, hatta cinsel yaşamı, günümüzdeki izleme teknolojilerinin de katkısıyla çok yakından denetleniyor. Lidere ve rejime yönelik eleştirileri türlü, mali, cezai, zaman zaman da simgesel ve fiziksel saldırılarla susturulmaya çalışılıyor. Bu sürece direnemeyen muhalefet partileri ve akımlar giderek işlevsizleşiyor, artık kolayca tasfiye edilebilecekleri noktasına doğru sürükleniyorlar. Bu totaliter rejimlerin uygulamalarına “Yeni faşizm süreci” de deniyor. Şimdi bambaşka bir şey Dünyada bunlar olurken Türkiye’de başka şeyler yaşanıyor. Siyasal İslamın muhalefete çok kızan kimi taraftarları, muhalefetin temsilcilerine kavanozda mermi gösteriyor, siyasal İslamın yaşam dünyasına katılmayı, usul ve âdetlerini benimsemeyi reddeden vatandaşları, ölümle tehdit ediyor, katliam listeleri hazırladıklarını yandaş TV kanallarında övünerek açıklıyorlar. Kültür endüstrisinin önemli iki komiserinden biri RTÜK Başkanı, “talihsiz bir açıklama” (keşke açıklamasaydıEY) dedikten sonra, “Çok büyütülecek bir konu değil” saptamasına bağlı olarak, o kanala ve programa yönelik bir işlem yapmaya gerek görmüyor. Aynı başkan, iktidara yönelik eleştirilerden usanmış biri olarak, televizyon kanallarında haber okuyanların yorum yapmalarını yasaklamaktan söz ediyor. Tabii başkan, bütün yorumları yasaklamaktan yana değil: “Gerçekten bu işi iyi (rejimden yanaEY) yapan arkadaşlarımızın yorumlarını engellemeyelim diye biz de diğerlerininkini (yani kötü yorumlarıEY) engelleme adına karar almıyoruz. Eğer böyle devam ederse kanunda yeri var, bu konuda yeni bir karar alırız.” Bu sırada, toplam personel sayısı Sağlık Bakanlığı’na bağlı hekim sayısını, harcamaları İçişleri, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür ve Turizm, Sanayi ve Teknoloji, Çevre ve Şehircilik ile Ticaret bakanlıklarını geride bırakan Diyanet İşleri’nin başkanının, kültür endüstrisinin ikinci komiserinin koronavirüs salgınının son bulması ve hastaların sağlığına kavuşması için yatsı ezanı sonrasında tüm camilerden dua edileceğini duyurduğunu okuyoruz. Cumhurbaşkanı da Covid19’a karşı mücadeleyi aynı kararlılıkla sürdürürken ülkenin, “Amacı Hakk’a... hizmet olmayan”... “insanımızın inancına ve kültürüne” düşman “hastalıklı siyasetin temsilcilerinden de kurtulacağını” açıkladı. Böylece ülkenin vatandaşları, Cumhurbaşkanı’nın rejimin dini ilkelerinin, “kültür kavramı” içine aldıklarına uymayan muhalefeti evvel emirde tasfiye etmeyi planladığını öğrenmiş oldular. Şimdi vatandaşlar, muhalefet partilerinin, rejimin dini ilkelerini ve kültür tanımını, kısacası dayattığı “hakikat rejimini” benimsemeyenlerin, entelijansiyanın, sanatçıların var olmaya devam etmek için yapacaklarını merakla izliyorlar. Tüketici güveni dipten dönüyor Nisanda büyük gerileme yaşayan tüketici güveninde az da olsa toparlanma var. TÜİK’in “Tüketici Güven Endeksi, Mayıs 2020” raporuna göre, mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, mayısta önceki aya göre yüzde 8.5 arttı ve 54.9 puandan 59.5 puana çıktı. Ancak endeksin 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear