23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 14 MAYIS 2020 PERŞEMBE EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER CHP’Lİ TORUN’DAN UYARI: Melih Gökçek’in haksız emsal kullandırdığı AVM kararı, önce Etimesgut Belediyesi’nden geçmiş Cumhur İttifakı’nın ‘imar’ temeli Belediyelerin kapısına kilit vurulur CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, merkezi yönetimin kaynak sağlamaması durumunda vatandaşa hizmet eden belediyelerin kapısına kilit vurmak zorunda kalınacağını söyledi. CHP’li Torun, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, belediyelerin koronavirüsün yayılmasının engellenmesi, daha fazla insanı etkilememesi için büyük çaba içerisinde olduğunu ifade etti. Torun, “Belediyelerimiz salgının başlangıcından bugüne kadar 4 milyon 248 bin 927 aileye ayni yardım yapmıştır. 194 bin 687 aileye nakdi yardım, 130 bin 52 kişiye evde bakım hizmeti, 32 milyon 27 bin 836 kişisel koruma ekipmanı, dezenfektan ve hijyen malzemesi tedarik etmiştir” diye konuştu. Torun, CHP’li belediyelerin vatandaşın sorunlarını çözebilmek için birçok yatırımı ertelediğini, bunları yaparken büyük bir maliyetle karşı karşıya kaldığını söyledi. Çözüm arttıkça maliyetlerin de arttığını ancak belediyelerin gelirlerinin artmadığını belirten Torun, belediyelerin bu ay genel bütçe gelirlerinden aldığı payın yüzde 50 düştüğüne, gelirlerinin de daha önceki aylara göre yüzde 50 azaldığına dikkat çekti. ‘Salgınla mücadele’ Belediyelerin pandemi sürecinden dolayı emlak vergilerini ve kiralarını toplayamadığını, su paralarını tahsil edemediğini, özkaynaklarını alamadığını kaydeden Torun, “Pandemi ile mücadeleye devam edilecekse, sürdürülebilir olacaksa belediyelerimizin çalışmalarının da desteklenmesi lazım. Çünkü onlar çok önemli bir görev ifa ediyorlar. Sonuçta kendileri vatandaştan kaynak alamıyorlar. Merkezi yönetim de bunu sağlayamazsa belediyelerimiz kapısına kilit vurmak zorunda kalır” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet VEKİLİN TELEFONLA İMTİHANI ‘Dolandırıcı mısın diye soran bile oldu’ SELDA GÜNEYSU Neredeyse her hafta sonu seçim bölgelerinde seçmenleriyle bir araya gelen milletvekillerinin çoğu koronavirüs salgını nedeniyle ziyaretlerine ara vermek zorunda kaldı. Bu süreçte seçmenleriyle diyaloğunu koparmak istemeyen milletvekilleri, çareyi telefonla aramakta buldu. 4 binden fazla hemşehrisini telefonla arayan MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş’a, yurttaşlardan gelen bazı yanıtlar gülümsetti. Yaşadıklarını, “Bugüne kadar kendi partililerimi aramışımdır ancak salgın nedeniyle moral, motivasyon olsun, dayanışma içinde olalım diyerek ilimde, rastgele hemşerilerimi aramak istedim. Onlara hal hatır sordum, bu süreçte bir milletvekili olarak benden bir şey isteyip istemediklerini sordum. Ancak gördüm ki halk ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyor. İnanmakta zorluk çektiler” diye anlatan Erbaş şunları söyledi: “Bazıları bana ‘Dolandırıcı mısın nesin’ dedi. Bazıları da ‘Hele bir telefonunu ver ben bir kontrol edeyim, bakayım vekil misin’ diye yanıtladı telefonumu.” Özeleştiri yaptı MHP’li Erbaş, özeleştiri de yaptı. Erbaş, “Biz hani çocukluğumuzda eleştirirdik ya ‘Bu vekiller ne iş yapar’ diye... İnsan eleştirdiği konumda olabiliyormuş. 3 kez milletvekili adayı oldum, ikisinde kazanamadım, üçüncüsünde kısmet oldu. Gördüm ki halk bizi unutmuş. Hal hatır sormayı, ‘Nasılsın’ demeyi unutmuşuz. Kendimce çıkardığım dersler de oldu bu süreçte” dedi. l ANKARA FAHRETTIN ALTUN TWEET’I 74 yaşındaki kadına gözaltı Anayasa Hukuku Profesörü Süheyl Batum, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda eşinin 74 yaşındaki teyzesinin, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile ilgili attığı bir Tweet nedeniyle gözaltına alındığını açıkladı. Batum paylaşımında, “Şikâyet üzerine soruşturma başlatılmış, polisler evden almışlar, karakolda ifadesi alınmış” diye yazdı. Batum gözaltı nedenini ise şöyle açıkladı: “Nedeni Fahrettin Altun hakkında atılan tweet.. Belki ‘bazıları’ şöyle düşünürdü: ‘Sen kimsin de koca İletişim Başkanını eleştiriyorsun?’ Bense şunu düşündüm: Demokrasi, halkın, yönetimi meşru yollarla denetlediği, eleştirebildiği bir sistemdir. Kamu görevinde yanlış yapan olursa.. Bunu yazanları, eleştirenleri ‘baskı ve zorla’ susturmaya çalışmak; demokrasiyle ilgisi olmayan bir siyasi rejime geçilmiş olduğunun göstergesi olur ancak...” l Haber Merkezi SENA YAŞAR Eski Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Melih Gökçek’in imzasıyla haksız emsal kullandırılarak yapılan Metromall AVM kararının, Etimesgut Belediye Meclisi’nden de geçtiği ortaya çıktı. Ayrıca, inşaatın ruhsatını da Etimesgut Belediyesi verdi. Gökçek’in, Mustafa Akan’ın sahibi olduğu Söğüt İnşaat’a belediyeye ait otobüs garajını 20 milyon 100 bin TL’ye sattığı ve satışın ardından imar planında ABB Meclisi’nin kararıyla değişiklik yaparak inşaata haksız emsal kullandırdığını gazetemiz Cumhuriyet gündeme getirmişti. Söğüt İnşaat’a doğrudan Gökçek’in imzasıyla haksız emsal kullandırılarak yapılan Metromall AVM’nin plan değişikliğinde yeni kararlar ortaya çıktı. Cumhuriyet’in ulaştığı belgelere göre, imar planındaki “kot kat emsale dahil olmaz” değişiklik kararının ABB Meclisi’nden bir hafta önce 6 Mayıs 2011 tarihinde MHP’li Etimesgut Belediye Meclisi’ne de geldiği ve onaylandığı tes pit edildi. İlçede onaylanan imar planı değişikliği, ABB Meclisi’nde “ilçesinden geldiği şekilde” İmar ve Bayındırlık Komisyonu raporuna göre 13 Mayıs 2011’de oylanarak kabul edildi. İmar planı değişikliğinin ABB Meclisi’nde onaylanmasının ardından, şirkete, inşaata başlama ruhsatını da yine Etimesgut Belediyesi verdi. 5 kat fazla inşaat Gökçek’in, belediyenin içme suyu, kanalizasyon ve asfalt ihalelerinin büyük ço ğunluğunu alan Söğüt İnşaat şirketine, imar planında satıştan sonra değişikliğe giderek milyonluk kazanç sağlattığı ortaya çıkmıştı. 90 bin metrekarelik inşaat alanı için Söğüt İnşaat’a satılan araziye, 2 cümlelik emsal değişikliği ile 450 bin metrekarelik inşaat yapıldığı belgelenmişti. Karar ABB Meclisi’nde oyçokluğu ile alınmış, doğrudan Gökçek imzasıyla geçirilmişti. Söğüt İnşaat, haksız emsal kullandığı araziye Metromall AVM ve Metromall Konutları’nı yaptı. l ANKARA Masadan tavana sınav! Final sınavını uzaktan yapacak olan Medipol Üniversitesi, öğrencilerinden oda görüntüsü istedi AMASYA ÜNIVERSITESI’NIN YENI REKTÖRÜNÜN OKULUN LOGOSUNU DEĞIŞTIRME ÇALIŞMALARINA TEPKI: Amasya Üniversitesi’nin mevcut logosu (solda) ve yapılmak istenen. ‘Cemaatlere yakınlaşma girişimi’ MEHMET MENEKŞE AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçen yıl Amasya Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Mesut Elmacı on üç yıldır kullanılan üniversite logosunu değiştirmek için harekete geçti. Amasya’nın tarihi ve doğasını, Amasya Genelgesi’ni simgeleyen üniversitenin logosu değiştiriliyor. ‘A’ ve ‘Ü’ harflerinden oluşan yeni logodaki ‘A’ harfi Menzil tarikatının kullandığı simgeyi çağrıştırırken kubbeyi an dırması dikkat çekiyor. Üniversitenin kurucu rektörü Prof. Dr. Zafer Eren logonun değiştirilmesine tepki gösterirken “2007 yılında Amasya’yı, kentin kültürel, doğal yapısını temsil eden bir logo olarak çizdirdik. Üniversitenin mevcut logosu Cumhuriyetin doğum belgesi olan Amasya Genelgesi’nin altı maddesini, kral kaya mezarlarını, Amasya’nın içinden geçen Yeşilırmak’ı, şehzadeleri temsil ediyor. Yapılmak istenen yeni logoda A ve Ü harfi var sadece. Amasya ve Amasya Üniversitesi ile bütünleşmiş bu logonun değişti rilmesi ne anlam ifade ediyor siz düşünün” dedi. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) eski Amasya Şube Başkanı Yaşar Kara da bu değişimin basit bir logo değişimi olmadığını ifade ederek “Bu yapılmak istenen üniversiteyi birtakım cemaatlere, bilim dışı yapılanmalara yakınlaştırma girişiminin işaret fişeğidir” diye konuştu. Rektör Elmacı yeni çizilen üniversite logosunu üniversitenin sitesine koyarak üniversite personelinden şifresini girerek eposta adresiyle logoyu 1 ile 5 arasında puan verip oylamalarını istedi. GAZI ÜNIVERSITESI FEN FAKÜLTESI DEKANI, KIZ ÖĞRENCILERLE ILGILI SKANDAL SÖZLER SÖYLEMIŞTI Acar istifa etti, yasal süreç başladı Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Orhan Acar’ın, Video konferans sırasında mikrofonun açık olduğunu öğrencileriyle yaptığı bir video unutan Gazi Üniversitesi Fen konferans sırasında mikrofonun Fakültesi Dekanı Orhan Acar, açık olduğunu unutup yanında “Kızların resimlerini de görü ki kişiye söylediği, “Kızların re yoruz böylece, çaktırma” di simlerini de görüyoruz böyle yerek yanındaki kişiye fotoğ ce, çaktırma” sözleri tepki çekti. Orhan Acar’ın dün görevinden Orhan Acar rafları gösterdi. Sosyal medyaya düşen ve büyük tep istifa ettiği duyuruldu. Acar, ki gören sözler gündem olur 2017’de aynı üniversitede öğretim gö ken, yurttaşlar tepkilerini “Gazi Fen revlisiyken dekan olarak atanmıştı. Dekanı İstifa Et” etiketini kullanarak gösterdi. Gazi Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre, Orhan Acar görevinden dün istifa etti. Üniversiteden yapılan açıklamada, “Üniversitemiz Fen Fakültesi Dekanlık görevini vekâleten yürüten Prof. Dr. Orhan Acar’ın sosyal medya ve basına yansıyan ifadeleri nedeniyle yasal süreç başlatılmış olup sürecin selameti açısından kendisi 13.5.2020 tarihinde istifa etmiştir” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kardeşi Özer Koca’nın yönettiği Me dipol Üniversitesi, final sınavına girecek öğrenciler LEYLA KILIÇ den odalarını görüntüleme lerini istedi. Alınan kararı kişilik hakla rına saldırı olarak niteleyen öğrenciler, okul yönetimine tepki göstererek, “Kişi lik haklarımız online sınav sisteminden çok daha kıymetli” dedi. Tepkiler üze rine Medipol, gözetimli kısmına açıklık getirmeden final tarihi ve sınav yönte mini değiştirdiğini duyurdu. Salgın nedeniyle uzaktan eğitim sü rerken, Fahrettin Koca’nın ailesi tarafın dan yönetilen Medipol Üniversitesi, Ma yıs ayının son haftasında final sınavı na girecek öğrenciler için “Uzaktan Gö zetimli Genel Sınav Bilgilendirmesi” ya yımladı. Bilgilendirmede, final sınavı sı rasında masa, masa çevresi, duvar, per de, tavan ve odada bulunan tüm mobil yaların gösterilmesi istendi. Öte yandan okul, kamera ile eşyaların nasıl göste rileceğini anlatan bir video da yayımla dı. Üniversite yönetiminin aldığı karara öğrenciler tepki gösterdi. Cumhuriyet’e konuşan öğrencilerden M.K. “İmkânları el vermeyen birçok öğrencinin yaşaya cağı mağduriyetin yanı sıra evimizin yani mahremiyetimizin kameralarla gö rüntülenmesi etik dışı. Öğrenciyiz ama herkes gibi mahremiyetimize saygı du yulması gerekiyor” dedi. ‘Mahremiyet’ vurgusu Okulun öğrencilerinden D.A. da “Salgın sürecinde eğitimimize en iyi şekilde devam etmek için çaba gösteriyoruz. Fakat okulun bize dayattığı gözetimli sınav sistemi mahremiyetimize saygısızlık. Kopyaya engel olmak amacıyla daha geliştirici ve etkili ödevler veya projeler verilebilecekken özel hayatımıza bu denli girilmesi öncelikle hukuki olarak sakıncalı. Kişilik haklarımız online sınav sisteminden çok daha kıymetli” diye konuştu. Bir diğer öğrenci S.E. de “Bize dayatılan bu yöntem kişilik haklarına aykırı. Öğrenci psikolojisini nota tercih ettiler. Kopyanın önüne geçmek istiyorlarsa özgün ödevlerle mahremiyetimize müdahale etmeyen bir seçenek sunsunlar” ifadelerini kullandı. Tepkiler üzerine Üniversite tarafından yapılan açıklamada final tarihlerinin Haziran ayına ertelendiği, “Ödev / Proje, Savunmalı Ödev / Proje, Sözlü Genel Sınav, Online Çoktan Seçmeli Genel Sınav ve Klasik Sınav, Uzun Süreli Uzaktan Yazılı Genel Sınav” olmak üzere 5 sınav yönteminin kullanılabileceği belirtildi. Ancak ‘gözetimli’ olup olmayacağı konusuna açıklık getirmedi. l İSTANBUL NÜKLEER TIP TEKNİKERLERİ ‘MESLEKİ TANIMLAMA’ BEKLİYOR Mezun oluyorlar ancak bakanlık atamalarını yapmıyor SİBEL BAHÇETEPE Özellikle kanser hastalarının teşhis ve tedavisinde çok önemli bir yeri olan PET CT, gama kamera ve sintigrafi gibi ileri teknolojik cihazları barındıran birimlerde çalışan Nükleer Tıp Teknikerleri, Sağlık Bakanlığı’ndan atama bekliyor. Bakanlık kadro açmadığı için atanamayan teknikerler, “Koronavirüs gibi küresel bir salgın ile mücadele ettiğimiz bu günlerde nitelikli, eğitimli sağlık personeline ihtiyacımız her geçen gün artmaktadır. Sağlık Bakanlığı sağlık personeli istihdamı konusunda gerekli önlemleri almadığı takdirde birkaç ay sonra hizmet verecek kimseyi bulamayız. Devlet ve özel hastaneler bizi kabul etmiyor. Sesimizin duyulmasını ve acilen çözüm bulunmasını istiyoruz” dediler. 2 BIN 500 ÇALIŞAN IÇINDE MEZUN YOK Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) 2018 yılı verilerine göre, Türkiye genelinde toplamda 591 günümüzde 600’ün üzerinde nükleer tıp cihazları mevcut olup toplamda yaklaşık 2 bin 500 kişi çalışmakta. Ancak bu alanda çalışanların hiçbiri Nükleer Tıp Teknikerliği bölümü mezunu değil. Nükleer Tıp Teknikerliği bölümünden mezun olan Mustafa Kırmızı, “Binbir güçlükle bu bölümden mezun oldum. Ancak Sağlık Bakanlığı diplomalarımızı tanımıyor. KPSS’ye girdim, iyi puan aldım ama kadro açılmadığı için atanamıyoruz” dedi. Emriye Kaya da aynı dertlerden yakınarak “Devlet bizi kabul etmiyor, özel hastaneler bizi kabul etmi yor. 6 yıldır okulumuz mezun veriyor. Sesimizin duyulmasını ve acilen çözüm bulunmasını istiyoruz. Covid19 nedeniyle bizler bir an önce göreve başlayıp meslekdaşlarımıza destek olmak istiyoruz” diye konuştu. ‘Meslek tanımı yok’ Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği Genel Başkanı Heybet Aslanoğlu da özetle şunları dile getirdi: “Sağlık Bakanlığı tarafından meslek tanımı henüz yapılmayan nükleer tıp teknikerleri kadro açılmadığı için atanamıyor ve mağdur durumdalar. Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Sağlık Meslekleri Dairesi’nin acilen nükleer tıp teknikerliği meslek tanımını oluşturarak bu arkadaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesini ve ilk atamada en az bin kadro açılmasını talep ediyoruz.” RADYOLOJİ TEKNİKERLERİNİN DURUMUNU TBMM’YE TAŞIDI CHP’li İlgezdi’den ‘ek ödeme’ sorusu MAHMUT LICALI CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi; koronavirüs salgınıyla mücadelede virüsün tespit edilmesinde önemli bir rol oynayan radyoloji teknikeri ve teknisyenlerine sağlık çalışanlarına verilen ek ödeme yapılmamasını TBMM gündemine taşıdı. İlgezdi; iktidarın sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde kamu hastanelerindeki röntgen ve tomografi gibi görüntüleme hizmetleri özelleştirilirken; koronavirüs salgının tespiti için bu hizmetin büyük öneme sahip olduğunu dile getirdi. İlgezdi; “Cihazların özelleştirilmesi ile taşeronlaştırılan radyoloji teknisyenleri ve teknikerleri, ek ödemelerden yararlanamıyor. Oysa bu süreçte onların katkısı çok büyük. Pandemi nedeniyle akciğer gra fiği ve tomografisine olan talep yaklaşık üç katı arttı. Radyoloji teknisyenleri ile teknikerlerinin radyasyon ve salgın riski artmıştır. Bu şartlar altında diğer sağlık çalışanlarına sağlanan haklar, bu personel için de sağlanmalıdır” dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren İlgezdi, “Kamuda taşeron firma çalışanı olup Covid19 ile mücadelede görev yapan görüntüleme teknisyenleri ve teknikerlerine ikramiye verilmesi düşünülmekte midir? Bakanlığınıza bağlı sağlık kuruluşlarında hizmet alımı şeklinde yürütülen görüntüleme hizmetlerinin kamulaştırılması ve burada çalışan sağlık personelinin kamuda kadrolu olarak istihdam edilmesi ile ilgili bir çalışmanız ve mıdır” sorularını yöneltti. l ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear