23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ DOLAR ekonomi@cumhuriyet.com.tr AVRO STERLIN FAİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA 11 14 MAYIS 2020 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.9780 1.9 kuruş 7.5780 3 kuruş 8.5620 8.3 kuruş 9.16 0.01 puan 100.159 543 puan Maaşları zaten açlık sınırının altında olan emekliler, bir de salgının artırdığı fiyatlarla iyice dara düştü 2585.19 3.02 lira 383.69 3 kuruş Emekli geçinemiyor Her şey ateş pahası iken emeklinin maaşı asgari geçime dahi yetmiyor. Taban ücret 1500 liraya çıkarıldı ama TÜED’e göre bin lira bile girmeyen evler var. Koronavirüs salgını nedeniyle artan fiyatlar emekli bildiğini belirtti. Yazıcıoğlu, “Bin lira bile girmiyor bu evlere” dedi. Taban leri de vurdu. Açlık sını maaşın en az asgari ücret rının altındaki maaşlarla zar zor geçinmeye çalışan emekliler, sokağa çık MUSTAFA ÇAKIR düzeyine çıkarılmasını, emeklilere sosyal yardım yapılmasını talep ettik ma yasağı olduğu için maaşla lerini belirten Yazıcıoğlu, “As rını bankadan çekmekte zorla gari ücretin altında maaş alan nıyor. Emeklilerin temel talebi emeklilere sosyal yardım yapıl ise maaşlarının bir an önce ar malı. Fiyatlarda ciddi artış var. tırılması. Emekliler artık pazara da ula Emekliler maaşlarını bayram şamıyor. 65 yaş üstüne sokağa öncesinde 1522 Mayıs günle çıkma yasağı var. Marketlerde ri arasında alabilecek. Dini bay ki fiyatlar çok arttı” dedi. ramlarda verilen bin liralık ik ramiye ise nisan ayı içerisinde ‘Sefalet ücreti’ ödenmişti. Ancak ne ikramiye DİSK’e bağlı EmekliSen Ge ne de maaş emeklilerin geçin nel Sekreteri Fikri Kalender, mesi için yetiyor. emeklilerin şu anda aldıkla Türkiye Emekliler Derne rı maaşların asgari geçim he ği (TÜED) Hukuk Başdanış sapları ile uzaktan yakından il manı Cafer Tufan Yazıcıoğ gisi olmadığına işaret etti. Ka lu, 2000 öncesi emekli olanla lender, “Sefalet ücreti. Peyni rın taban olarak 2 bin 300 lira, rin fiyatı yılda 27 kez artıyor 20002008 arası emekli olanla ancak emekli maaşlarına gelin rın 1800, 1900 lira maaş aldık ce yüzde 4, yüzde 6 gibi çocuk larını söyledi. Yazıcıoğlu, 2008 oyuncağı oranlarla karşılaşıyo sonrası emekli olanların taban ruz” dedi. Kalender, şu talepler ücretlerinin bin lira olduğunu de bulundu: “Sendika hakkımı hükümet tarafından daha ye zın tanınmasını istiyoruz. Top ni 1500 liraya çıkarıldığını bil lusözleşme hakkımızı istiyoruz. dirdi. Dul ve yetimlerin ise da Sağlıkta katkı paylarının kal ha da mağdur olduklarına işa dırılmasını istiyoruz. Kesinti ret eden Yazıcıoğlu, emeklinin ler nedeniyle aylığımızın ne ka eşinin 1500 liranın yüzde 50’si dar olduğunu bile bilmiyoruz.” ni, yetimin ise dörtte birini ala l ANKARA Emekliler maaşlarını bayram öncesinde 1522 Mayıs günleri arasında alabilecek. Bankalar ek ücret isteyemez MUSTAFA ÇAKIR Bankaların, salgın nedeniyle kredi borçlarının ertelenmesi talepleri karşısında “fahiş ek ücret” istedikleri iddialarına Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’dan yanıt geldi. Pekcan, kredinin mevcut faiz oranı üzerinden ötelenmesi halinde tüketicilerden ek ücret istenemeyeceğini vurguladı. CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Pekcan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, bankaların krizi fırsata çevirmek için adeta birbirleriyle yarıştıklarına dikkat çekti. İhtiyaç, konut, taşıt kredisi ya da kredi kartı borcu olan ancak salgın nedeniyle işlerine ara vermek zorunda kalan tüketicilerin borçlu oldukları bankalar üzerinden erteleme talep ettiklerinde “fahiş ek ücret” istendiğine işaret eden Bulut, “Hatta erteleme duyuran kamu bankalarının da yurttaştan ek ücret talep ettiği iddia edililiyor” dedi. Pekcan ise şu yanıtı verdi: “İstikrar paketi kapsamında tüketicilerin kredi borçlarının üç aya kadar ötelenmesi işlemlerine ilişkin olarak mevzuat düzenlemeleri uyarınca kredinin mevcut faiz oranı üzerinden ötelenmesi halinde tüketicilerden ek bir ücretin istenemeyeceği açık olup bakanlığımız yazısı ile Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Katılım Bankaları Birliği ve Finansal Kurumlar Birliği’ne bildirilmiştir.” l ANKARA Cari dengede dev açık Şahismail Şimşek Çiftçilere özel destek paketi İş Bankası, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü kapsamında özel bir destek paketi hazırladı. Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek’in verdiği bilgiye göre, “ElBirliği Destek Paketi” ile 60 aya kadar vadeyle 250 bin TL’ye kadar kredi verilecek. Ayrıca 30 Haziran’a kadar en çok 18 ay vadeli ve 25 bin TL’lik kredi için teminat kolaylıkları sağlanacak. Yine İmece Kart limitleri artırılırken, bu kartla yapılacak tarımsal elektrik ve sulama ödemeleri 1 ay ilave faizsiz yapılacak. Bu uygulama 31 Mayıs’a kadar geçerli. ‘Yerli tohum kullanılsın’ Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Savaş Akcan, Türk bitki ıslahçıları tarafından geliştirilen ve yerli firmalar tarafından üretilen tohumluk çeşitlerinin tahıl tahıl ihtiyacının yüzde 70’ini, baklagillerin yüzde 97’sini karşılayabildiğini söyledi. Yabancı şirketlerin tanıtım ve pazarlama için ayırdıkları bütçelere erişemediklerine dikkat çeken Akcan, “Çiftçilerimizden en önemli talebimiz; milli çeşitlerimizi kullanmalarıdır” dedi. Türkiye’nin dış ticaret açığı martta önceki yılın aynı ayına göre 3.5 milyar dolar artarak 4.3 milyar dolara ulaştı. Türkiye yüzde 3.5 küçülür Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), sınırlı tecrit uygulamaları ve petroldeki düşüş nedeniyle, Türkiye’nin bu yıl “ılımlı bir şekilde” yüzde 3.5 küçülmesini öngörüyor. EBRD koronavirüsün turizm, para akımları ve emtia fiyatları üzerinde tahribat yaratmasıyla bölgesindeki 37 ülkeye yönelik ekonomik görünümünü de büyük ölçüde düşürdü ve bu yıl yüzde 3.5 küçülme tahmin etti. Önceki tahmin yüzde 2.9 büyüme şeklindeydi. EBRD Başekonomisti Beata Javorcik’e göre, bölge 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük zorluklarla karşı karşıya. Öte yandan IMF Başkanı Kristalina Georgieva, Financial Times’a yaptığı açıklamada, geçen ayın ortasından bu yana gelen verilerden dolayı fonun ekonomik tahminlerini haziran ayında büyük bir ihtimalle düşüreceğini söyledi. l Ekonomi Servisi İhracat düşerken hızlanan ithalat, portföy yatırımlarındaki net çıkış gibi nedenler, martta cari açığı 4.9 milyar dolara taşıdı. Merkez Bankası’nın (TCMB) mart ayı ödemeler dengesi verileri, özellikle koronavirüsün bu alandaki ilk etkilerini ortaya koydu. Mart 2019’da 120 milyon dolar olan cari açık bu yıl 4.9 milyar dolara yükseldi. Yani cari açık geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4002 yükselmiş oldu. İlk 3 aylık açık da 416 milyon dolardan 7.6 milyar dolar yükseldi. Ayrıca mart ayına göre son bir yılda bu hesaptaki fazla 1.5 milyar dolara geriledi. Yine mart ayında portföy yatırımları 5.5 milyar doları tutarında net çıkış kaydetti. Bu kapsamda yurtdışı yerleşikler hisse senedi piyasasında 1.1 milyar dolar ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 2.1 milyar dolar net satış yaptı. Resmi rezervlerde de martta 16.6 milyar dolar net azalış gözlendi. Net hata ve noksan da martta 4 milyar dolar açık verdi. Swap netleşmeli Bu kapsamda Türkiye gündemini değerlendiren Bluebay Asset Management’den Timothy Ash, “Türk yetkilile rin mevcut modun değişmesi için bir şeye ihtiyaçları var. Bu koronavirüs endişelerinin yatışması, swap imkânlarına yönelik haberler, IMF ile anlaşma veya TCMB’nin herkesi bir şekilde kabiliyeti ve kredibilitesi konusunda ikna etmesi olabilir” dedi. Ash, ödemeler dengesi istatistiklerinin gelişmekte olan ülkelerden en yüklü sermaye çıkışlarının yaşandığı dönemi kapsadığını da belirterek sonraki dönemde de verilerin portföy çıkışlarını göstereceğini ancak bunun daha sınırlı olabileceğini belirtti. l Ekonomi Servisi İhracat miktarı hızla geriliyor Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Dış Ticaret Endeksleri, Mart 2020” raporuna göre, martta bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat birim değer endeksi yüzde 2.5, miktar endeksi yüzde 16 azaldı. Buna karşın ithalat birim değer endeksi yüzde 6.4 azalırken, ithalat miktar endeksi yüzde 8.8 arttı. ‘TARIM GÜÇLÜYSE ÜLKE UMUTLUDUR’ PANKOBİRLİK Başkanı Recep Konuk, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’ne ilişkin açıklama yaparak tarımın önemine dikkat çekti. “Bugün, yaptıkları işin kıymeti pazarda, rafta bulunamadığı ya da fiyatlar dalgalanınca anlaşılanların günü” diyen Konuk, salgın sebebiyle tarımsal üretimin öneminin daha iyi anlaşıldığına dikkat çekti. Bunun uygulanmasını talep eden Konuk, şöyle devam etti: “Türk çiftçisinin başarısının ispatı pancar kooperatiflerinin son dönemde tarımsal sanayide yaptıklarıdır. Özelde pancar, genelde Türk çiftçisi omzundaki yük hafifletildiğinde neleri başarabileceğini, kendi inşa ettiği sanayi tesisleriyle ispatladı. Kendi üretimini teminat altına alabileceğini, en önemlisi de küresel ekonomik sistemde rekabetçi yapısı ile dünyayla yarışabileceğini gösterdi. Tarımı güçlü, çiftçisi mutlu bir ülkenin geleceğe dair umudunun daha güçlü, ufkunun daha aydınlık olacağına dair sarsılmaz inancımızı ifade ederek, tüm üreticilerimizin gününü kutluyorum.” l Ekonomi Servisi Sigarada vergiye yüzde 17 zam Sigara ve bazı tütün ürünlerinde asgari maktu özel tüketim vergisi (ÖTV) tutarları yükseltildi. İlgili Cumhurbaşkanlığı kararı, Resmi Gazete’de dün yayımlandı. Buna göre, son olarak Ağustos 2019’da zam yapılan sigaranın asgari maktu vergi tutarı, bu kez yüzde 17.2 artışla 0.3899 TL’den 0.4569 TL’ye yükseltildi. Bir önceki zamda vergi 0.2895 liradan 0.3899’a çıkarılmıştı. Böylece bir paket sigaradan alınan maktu vergi tutarı 7.79 TL’den 9.13 TL’ye çıktı. Sigara vergisi satış fiyatı üzerinden alındığı için hem bu verginin üstüne eklenecek KDV hem de yüzde 67’lik nispi vergi ile birlikte, bir paket sigara en düşük fiyat 11.6 liradan 13.6 Tek dal sigaradan alınan asgari maktu vergiye yüzde 17 zam yapıldı. Sigara fiyatları en az 1.5 lira artabilir. liraya yükselecek. Öte yandan aynı karara gö re, sigaranın vergi oranı yüzde 67, maktu vergi tutarı ise 0.4539 lira olarak korundu. Bu kapsamda, aynı gümrük tarife istatistik pozisyonunda (GTİP) bulunan ve yüzde 80 ÖTV vergi oranına sahip “Diğerleri (Tü tün yerine geçen maddelerden yapılmış purolar, uçları açık purolar, sigarillolar ve sigaralar)” ürününün ÖTV oranı yüzde 67’ye, maktu ÖTV tutarı 0.4686 TL’den 0.4539 TL’ye indirilirken, 0.3506 TL olan asgari maktu ÖTV tutarı ise 0.4569 TL’ye çıkarıldı. Maske ihracatında ön izin şartı kalktı Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Çok kullanımlı bez (dokumaörme kumaştan mamul) maske ihracatı için ön izin şartı aranmayacak” dedi. Söz konusu uygulama hazırgiyim ihracatçısını mağdur etmişti. Üretim ve talebin olduğunu söyleyen tekstil ihracatçısı, ürün gönderemedikleri için Avrupa pazarını Çin’e “kaptırmaktan” dolayı endişe duyduğunu ifade ediyordu. Rejim kendine yeni bir realite arıyor Realite, siyasal İslamın rejimini korkutuyor, varoluşsal anksiyetesini depreştiriyor. Rejimin entelijansiyası da komplo teorilerine, kanlı ve kösnül fantezilere dayanarak yeni bir realite inşa etmeye çalışıyor. ‘Kötü realite’ Daha Covid19 salgını vurmadan, ekonomide kırılganlık artmaya devam ediyordu: Döviz almış başını gitmişti. Ülkeden sermaye çıkışı devam ediyordu. Sanayi üretimi ve ihracat için büyük öneme sahip ithalat geriliyordu. Ekonomik büyüme ve sanayi üretim oranları, 2018 ve 2019 yıllarından yıllık bazda resesyon sınırına yakın seyrediyordu. İşsizlik artıyordu. Dış politikada da rejim sıkıntı içindeydi. Suriye fiyaskosu, “boynunda değirmen taşıydı”, S400 yüzünden ABD ile Rusya arasında sıkışmıştı, Doğu Akdeniz’de çok ülkeli bir koalisyonla yüz yüzeydi, Libya macerasının ne tarafa gideceği belli değildi. Covid19 salgını bunların üzerine geldi. Türkiye gibi dış kaynak girişine bağımlı bir ülke için en önemlisi, sermaye çıkışı hızlandı, döviz rezervleri tükendi. Uluslararası sermaye “yükselen piyasalardan çıkarken” yeni kaynak bulma şansı hızla azalıyor. Bu ortamda rejimin ekonomi politikaları, yabancı yatırımcı üzerinde baskı kurma çabaları, güven aşınmasını hızlandırıyor. Covid19 etkisi ekonomiyi resesyona sürüklüyor, işsizlikteki artışa ivme kazandırıyor, yoksulluğu yaygınlaştırıyor, derinleştiriyor. Rejim, Covid krizini yönetemiyor, halkın huzursuzluğu artıyor. Gerçekler, fanteziler ve rüyalar Rejim, bu realite karşısında, elinden bir şey gelmediğini görerek dehşete düşüyor. Bu realiteyi yadsımak istiyor. Çaresizliğin acısını, bu realiteyi sürekli hatırlatan yazarlardan çıkarmak istiyor: “Düşün artık milletin yakasından. Her darbenin, her kargaşanın, her kaosun arkasında siz vardınız” diyor ve ekliyor: “Milletin onuruna yapılan her saldırının tetikçisi sizdiniz. Ülkemiz sadece koronavirüsten değil aynı zamanda bu medya ve siyaset virüslerinden inşallah kurtulacaktır.” Neden Covid19 krizi alternatif bir realite yaratmanın bir aracı olmasın? Ancak nereden başlamalı? Önce bir düşman bulmak gerekir: “Bu hastalığı başımıza LGBTİ bela etti” desek çok dar, spesifik bir hedef olur. Daha geniş, kapsayıcı bir şey bulmak gerekir. Örneğin: “Onlar!” “Milletimizi bölemeyecekler, ülkemizi parçalayamayacaklar. Ezanlarımızı susturamayacaklar”. Kimler? Kim olacak “darbeciler.” Kim olacak bizden olmayan herkes, muhalefet! “Muhalefet darbe hazırlığı yapmaya başladı!” Polis, MİT, asker kimin elinde? Kimin taraftarları silahlı? Peki, o zaman darbeyi kim yapacak? Bu soruların cevabı önemli değildir. Önemli olan yeni bir söylemle, var olan realitenin kurumlarını, öznelliklerini bastırmak, yıldırmak, böylece yeni realiteye yer açmaktır. Yasaları hatırlatmaktan vazgeçmeyen Barolar Birliği, eleştirel konumlarını bir türlü terk etmeyen meslek odaları Saray’a bağlanabilir. Muhalefet liderlerine yönelik ölüm tehditleri başlar. Sonra bir meczup, TV’ye çıkıp “15 Temmuz kursağımızda kaldı. Boş bulunduk... Yanlış anlaşılmasın, doğru anlaşılsın; bizim aile 50 kişiyi götürür. Bu konuda çok donanımlıyız... Ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede hâlâ 35 var, benim listem hazır” diyebilir. Bu kitle katliam arzusuna, bir başka meczup, “kadınlarınızı, çocuklarınızı bizden nasıl koruyacaksınız” tehdidiyle bir kitlesel tecavüz fantezisi ekler. Sol eğilimli bir sanatçının cenazesine saldırılır. Bedeninin mezardan çıkarılarak takılmasından söz edilir. Çünkü “Sağcılar Allah topluluğu, solcular şeytan topluluğudur”. Bir başka meczubun “Rüyamda gördüm, darbe tehlikesi gerçek” açıklamaları, rüya ile gerçeği eşitleyerek rejimin projesini mükemmel biçimde özetler: Totaliter bir hâkimiyet rüyasını gerçekleştirirken gerekirse şiddet kitlesel çapta devreye girecek, “yeni realite” “zorla” inşa edilecektir. Peki, ya muhalefet? Ne yazık ki o hâlâ “yarın da bugün gibi olacak” havasında; seçimlere, kamuoyu yoklamalarına ilişkin fantezilere dayanarak yaşamaya, Aziz Nesin’in ünlü öyküsündeki gibi “hayır, hayır kurt değildir...” diye söylenerek yola devam etmeye çalışıyor... 8 bin çiftçiden 10 bin tonluk alım Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki Carrefoursa, sürdürülebilir tarıma destek olmak amacıyla Türkiye’nin birçok bölgesinden yaklaşık 8 bin çiftçi ile çalışarak aylık ortalama 10 bin tona yakın yaş sebzemeyve alımı yaptıklarını duyurdu. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla açıklama yapan Carrefoursa Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı, TİGEM ve TAGEM ile olan işbirliğini yazlık ve kışlık ürünler bazında da büyüterek devam ettireceğini belirtti. l Ekonomi Servisi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear