22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 1 MAYIS 2020 CUMA EDİTÖR: CAFER KURT / ASLAN YILDIZ TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN HABER Özel, Cumhuriyet’e yönelik soruşturma baskılarını gündeme getirdi Buna asla katlanamazlar Sokağa çıkma uygulamasının cenderesi sıktıkça sıkıyor. Herkes patlamak üzere, hepsi de aynı şeyi şeyi soruyor: Ne zaman bitecek bu işkence, ne zaman normale döneceğiz? Herkes sıkıntı içinde normale dönmeyi bekliyor. Oysa normal deyince aklımıza gelen o eskinin normali artık yok. Yeni, başka bir dönemin, postkoronal (korona sonrası) dönemin, normali gelecek. Her şeyiyle yeni olacak bu dönemde dünyada açlık sorunu başlayacak, ülkeler kendi kendilerine yetmek zorunluluğunu duyacak. Türkiye de... Türkiye kendi kendine yeten bir ülke iken, kendi tarımına kendi eliyle kıydı. Şimdi de iktidarın tarım politikasından umudu kesen ana muhalefet, tarım alanında yeni projeler için ağırlığı yerel yönetimlere vermiş durumda. CHP için son yerel seçimlerinden bu yana yerel yönetimler politikanın motoru konumunda. Bu yeni bir olgudur. Uzun yıllar yeni bir rant paylaşım alanı olarak görülmüş olan yerel yönetimlerde bu çarpık yaklaşımın uzantısı olarak ANAP felsefesinin ürünü “köşe dönücü iş bitirici uyanık belediyecilik” anlayışı egemen olmuştu. Bir süre bu belediyecilik anlayışı CHP’yi de etkilemiş, köşe dönücü, iş bitirici belediyecilik marifet sayılmış, çarpık algı sonucu, bu tür yerel yönetim anlayışı tek mümkün olarak görülmeye başlanmıştı. HHH Bir yandan yandaş sermayeyi kollarken, inşaat sektörünü pompalayan, talan ve yağmaya dayalı yeni politika, AKP döneminde başta özellikle İstanbul olmak üzere, metropollerde deprem ile mücadele için şart olan kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme çevirmiştir. Rantsal dönüşümde, yerel yönetimler yeni rant paylaşım odağı haline gelmiştir. Ekonominin de içine girdiği çıkmaz, yeni arayışları gündeme sokarken, CHP üretim odaklı yerel yönetim anlayışını yavaş yavaş yaşama geçirmeye başlamıştır. Son yerel seçimin tartışmasız yıldızı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü’nde bu tür belediyecilik anlayışının başarılı örneğini ortaya koyduğu için, CHP yönetimi tarafından İstanbul Büyükşehir’e aday gösterilmiştir. CHP, son zamanlarda üreticiden tüketiciye zincir oluşturarak tarımsal projeleri geliştirmekte, doğrudan yatırım modelleri üzerinde çalışmakta, Ege’nin belirli bölgelerinde garantili alım projeleri, halk marketleri zincirleri oluşturmakta, tohum ve fide dağıtımı projelerinin yanı sıra topraksız çiftçiyi topraklandırma çalışmalarını yoğunlaştırmaktadır. Velhasıl, eğer bu girişimlerde başarılı olunursa rant, talan ve yağmaya dayalı bir politikanın yerine üretim odaklı bir yenisini geçirmenin mümkün olabileceği talan ve yağmanın tek mümkün olmadığı herkese gösterilmeye başlanacaktır. HHH Yerel yönetimler bu uygulamanın ana alanıdır. Talan ve yağmaya dayalı bir tutum yerine, üretim odaklı yeni bir politikanın mümkün olduğunun kanıtlanması, AKP’nin hiç mi hiç işine gelmeyecek olan bir husustur. Böyle bir gelişme AKP’nin son yerel seçimlerle başlayan çözülmesine ivme kazandıracaktır. Koronavirüs salgını üzerine CHP’li yerel yönetimlerin salgın ile mücadeleye katkıda bulunmak üzere kolları sıvamalarının iktidarı bu kadar çok telaşlandırması bundandır. Üretim bazlı, halkçı, emekçi eksenli yerel yönetim AKP’nin kâbusudur. Bunun yaşama geçmesine asla müsaade edemez. İşte bu yüzdendir ki iktidar tarafından pandemi ile mücadelede öncelik, CHP’li yerel yönetimlerin savaştaki etkinliklerini önlemeye verilmiştir. Üretim bazlı, emekten yana başka bir politikanın mümkün olduğunun anlaşılmasına AKP asla tahammül edemez. Bu yüzdendir ki AKP’nin önümüzdeki dönemdeki politikasının temelini muhalif yerel yönetimlerle uğraşma, onları engelleme ve üzerlerinde baskı oluşturmak olacaktır. STÖ’lerden Diyanet’e anayasa uyarısı 23 sivil toplum örgütü, “salgın hastalıkların eşçinsellik nedeniyle yayıldığını” savunan ve Ankara Barosu ile karşı karşıya gelen Diyanet İşleri Başkanlığı’na sert tepki gösterdi. Ortak açıklamada, “Anayasal sınırları içinde hareket etmek zorundadır” denildi. Açıklamada, “Laik hukuk sistemi kurallarını gözeterek görev yapması gereken Diyanet İşleri Başkanlığı, din ve inanç özgürlüğü sömürüsünü ileri noktalara taşımaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı adına özellikle son dönemde yapılan açıklamalar, din ve inanç özgürlüğü sömürüsünü ön plana alan sınır tanımaz bir niteliğe dönüşmüş ve bir hukuk kurumu olan Ankara Barosu’nu da hedef almıştır” denildi. Açıklamaya imza atan kurumlar şöyle: ADD Çankaya Şubesi, Alevi Bektaşi Federasyonu, Anadolu Güç Birliği Konfederasyonu, Ankara CUMOK, Ankara Dayanışma Derneği, Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, Ankara VartoDer, Avrupa Türk Gazeteciler Birliği Türkiye Temsilciliği, CHP Çankaya İlçe Başkanlığı, Demokratik Alevi Dernekleri Ankara Şubesi, Devrimci 78’liler Federasyonu, Hacıbektaş Eğitim Kültür Derneği, Hünkâr Hacıbektaş Veli Kültür, Eğitim, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Hukukcu Dayanışması, Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu, Mali Müşavirler Muhasebeciler Birliği Derneği Ankara Şubesi, Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Sosyal Demokrasi Derneği, Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği, Tüm EmekliSen, Türk Hukuk Kurumu. l ANKARA / Cumhuriyet ‘ALTUN MAKAS dönemi’ Cumhuriyet’in haberini anımsatan CHP Grup Başkanvekili Özel, “Altun, Atatürk’ün kurduğu Anadolu Ajansı’nda kendi şahsına sansür uyguluyor. Fahrettin Altun şahsına sansür kurulu” dedi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Fahrettin Altın’un Kuz ‘Ülkücüler haddini bildirir’ tehdidi guncuk’taki eviyle ilgili haberimize ilişkin, “Devle MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, CHP Grup Baş gönderme yapıp Genel Başkanımızı katliama teşvik ile suçlamak se tin atanmış ve kayıran bürokratının haberi nedeniyle Cumhuriyet gazetesi çalışanları terörden ifade veriyor. Basında altın makas yöntemi vardı, şimdi ‘Altun kanvekili Özgür Özel’in Devlet Bahçeli’yi eleştiren sözleri üzerine “Haddini bil. Ülkücü hareket sana haddini bildirmeyi bilir” diyerek tehdit etti. Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Ankara Barosu’nu hedef nin de, partinin de, arkanızdakilerin de haddi değildir. Haddini bil! Ülkücü hareket sana haddini bildirmeyi bilir! Sözde CHP sözcüsünü bir an önce Sayın Genel Başkanımızdan ve camiamızdan özür dilemeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı. makas’ var” dedi. CHP’li Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel, “Cumhurbaşkanı’nın Özgür Özel alan “Hiç kimse Müslüman mahallesinde salyangoz satma küstahlığı etmemelidir” sözlerine “Bu cümle Sivas Katliamı’nın azmettiricilerinin sloganı” sözleriyle yanıt verdi. Bunun üzerine MHP’li Büyükataman, sosyal medya hesabından yaptı Büyükataman’ın sözleri akıllara daha önce gazetecilere yönelik saldırıları getirdi. Gazeteci, Sebahattin Önkibar, Yavuz Selim Demirağ, Murat İde, Metin Işık ve avukat İsrafil Kumbasar, Bahçeli ve MHP’ye yönelik eleştirileri nedeniyle ülkücü ifadesiyle Meclis açılınca ilk iş, Barolar Birliği’nin se ğı açıklamada, Özel’i hedef alarak oldukları belirtilen kişiler tarafından “Sivas Katliamı’nda yaşanan acılara saldırıya uğramıştı. l İç Politika çim sistemini değiştirtmek miş. Meslek örgütlerinin seçim sistemlerine müdahale etmek bir FETÖ’cül akıldır, FETÖ taktikleridir. FETÖ yaklaşımlarının hâlâ sarayda konuşuluyor olmasını hayretle karşılıyoruz” dedi. Gazetemizin gündeme getirdiği “Fahrettin Altun’un Kuzguncuk’taki evi” haberimize terör soruşturması açılmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özel, şunları kaydetti: “İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu ve Cumhuriyet gazetesinin emekçileri Olcay Büyüktaş, İpek Özbey, Hazal Ocak ve Vedat Arık bu haberden dolayı ifade veriyorlar. Bu haber terör eylemi olarak nitelendirildi. Devletin atanmış ve kayıran bürokratının haberi nedeniyle Cumhuriyet gazetesi çalışanları terörden ifade veriyor. Basında altın makas yöntemi vardı, şimdi ‘Altun makas’ var. Anadolu Ajansı’nın emekçi mensuplarını tenzih ediyorum, ben konuşuyorum, onlar yazıyorlar. Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli eleştirilerimiz abonelere geçiliyor. Ama üç gündür burada Fahrettin Altun konuşuyoruz, bir satır geçilmiyor. Anadolu Ajansı, Fahrettin Altun hakkında bir kelime yaz mıyorsa, Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanından da dokunulmaz demektir. Atatürk’ün kurduğu kurumda kendi şahsına sansür uyguluyor.” Sosyal medyada bot hesaplar aracılığıyla kendisine saldırıya geçildiğine dikkat çeken Özel, “Bir santim eğilenin, bir adım geri gidenin, bir kelime eksik söyleyenin canı çıksın, namerttir. Beni tehdit ettiğinde Özgür Özel korkar ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin grup başkanvekili korkmaz kardeşim, korkmaz!” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet CHP’Lİ BELEDİYELERDEN ORTAK AÇIKLAMA Yardım engelleri aşıldı Şehit son yolculuğuna uğurlandı Tunceli’de, 17 Mart’ta Jandarma Arama Kurtarma (JAK) timlerinin Munzur Çayı’ndaki tatbikatında botun devrilmesiyle akıntıya kapılarak şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Yılmaz Güneş, Ankara’da son yolculuğuna uğurlandı. 44 gün süren çalışmaların ardından naaşına ulaşılan şehit Güneş için Ahmet Hamdi Akseki Cami’nde cenaze töreni düzenlendi. Törende Gülnur Ortakçı Güneş şehit eşinin üniformasını giyerek taziyeleri kabul etti. Kovid19 tedbirlerinin uygulandığı törene, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Bakanlar Süleyman Soylu ve Hulusi Akar da katıldı. l ANKARA KILIÇDAROĞLU GENÇ İMAM HATIPLİLERLE BULUŞTU Kin, öfke ve nefret anlayışını elinizle itin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genç İmam Hatipliler Derneği Başkanı Muhammet Samet Akkaya ve üyeleriyle video konferans yönetimi ile buluştu. Kılıçdaroğlu burada gençlerin sorularını yanıtladı. İmam hatiplerin cumhuriyet tarihinde önemli bir yeri olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Dini değerleri yetkin kişilerin aktarması gerekir. Siz genç imam hatiplilerin iyilikte yarışması lazım. İslam dünyasında yeni bir çığır açmanız lazım. Eski insanları birbirine düşüren kin, nefret ve öfkeyle, intikam duygusuyla yola çıkan anlayışı elinizin tersiyle itmeniz lazım. Bütün dünyaya sevgi kucağını, dostuluğu, barışı, bilimi bunları açmanız lazım. İnsanlar kardeş olmalı, kin ve öfkeyle birbirine yaklaşmamalı” dedi. 5 milyon aileye yardım CHP’li belediyelerin yaptığı yardımlar sorulduğunda Kılıçdaroğlu, “5 milyon 26 bin 536 aileye ayni yardım yapıldı. 451 bin 300 aileye nakdi yardım yapıldı” diye konuştu. l ANKARA CHP’li belediyelerden yapılan ortak açıklamada, engellemelere karşın yardımların devam edeceğine dikkat çekilerek, “Yıllardır ihtiyaç sahibi ailelere verdiğimiz sıcak yemeğin kesilmesi için bazı belediyelerimizin banka hesapları bloke edilmişse de bizler bu engeli de kendi imkânlarımızla aştık” denildi. CHP’den yapılan açıklamaya göre, tüm CHP’li belediye başkanlarınca ortak bir deklarasyon metni yayımlandı. 6 maddelik ortak açıklamada, seçildikleri günden bu yana parti rozetini bir kenara bırakarak belde halkını kucakladıklarını belirten başkanlar, salgın sırasında da halkın salgından korunması için çaba gösterdiklerini belirtti. Salgınla mücadelenin toplumsal mücadele olarak görüldüğüne ve merkezi yönetimle uyum içinde çalışmanın önemli olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bu süreçte zaman zaman engellenmemize rağmen, azim ve kararlılıkla sorunları aşmaya çalışıyoruz. Evine gidemeyen sağlık personelinden, işyeri kapandığı için gelirden yoksun olan esnafa, ihtiyaç sahibi ailelerden, evde bakım hizmeti verdiğimiz 65 yaş üstü vatandaşlarımıza kadar herkesin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Bu bağlamda hiçbir engeli gerekçe olarak kullanmadık ve kullanmayacağız da. Çünkü bizim halkımıza tarafsız hizmet etme sözümüz var. Her ne kadar yıllardır ihtiyaç sahibi ailelere verdiğimiz sıcak yemeğin kesilmesi için bazı belediyelerimizin banka hesapları bloke edilmişse de bizler bu engeli de kendi imkânlarımızla aştık.” Açıklamada, yardım hesaplarının bloke edilmesine ilişkin yasal yollara başvurulduğu anımsatıldı. l ANKARA/Cumhuriyet İBB MECLISI OLAĞANÜSTÜ TOPLANIYOR ‘Visit İzmir’ geliyor İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ni turizm stratejimizde attığımız en Tunç Soyer hazırlayacakları “Visit önemli adımlardan biri turizmde di İzmir” uygulamasıyla İzmir’in dün jitalleşmenin temellerini yaratmak yanın her yerinden dijital or oldu. İzmir’deki tüm çekim tamda görülebileceğini açıkladı. merkezlerinin videoları da Soyer, Rusya Federasyonu’na dahil olmak üzere tüm me bağlı Başkurdistan Cumhuriye tin ve görsel içeriğini barın ti Hükümeti ve Rusya Stratejik dıran dijital bir hedef veri Girişimler Federal Ajansı’nın ev tabanı oluşturduk. Bu veri sahipliğinde “Koronavirüs Son tabanına dayalı ‘Visit İzmir’ rası Dünya: Avrasya Görüşü” te mobil uygulamasını hazır malı Birinci Uluslararası Çevri Tunç Soyer layacağız. Dünyanın her ye miçi Forumu’na katıldı. Forum rinden insanlar bu uygula da koronavirüs sonrasında gerçekli mayı indirebilecek, İzmir’in tarihi ğin sınırları ve koronavirüs salgını ve doğal alanları hakkında daha faz sonrası 21. yüzyılın değişen şartla la bilgi edinebilecek. Bunun yanı sı rında sosyal ve ekonomik kalkınma ra ticaret fuarlarımızı da dijitalleştir nın zorlukları tartışıldı. Soyer, “Ye mek için çalışıyoruz” dedi. l İZMİR İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nin olağanüstü toplantısı için yapılan izin başvurusunun uygun bulunduğunu duyurdu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, koronavirüs salgını nedeniyle ekonomik sıkıntı yaşayan yurttaşlara yardım için belediyenin sosyal yardım bütçesini yükseltmek üzere meclisi olağanüstü toplantıya çağıracağını açıklamıştı. İmamoğlu, partiler arasında uzlaşı sağlayarak olağanüstü meclis toplantısı yapmak üzere valiliğe izin başvurusu yapmak için parti grupları ile görüşmeler yaptı. Ancak görüşmelerden uzlaşı çıkmadı. Bunun üzerine İBB uzlaşı olmadan izin başvurusu yaptı. İstanbul Valiliği, dün Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Söz konusu talep; ‘Sağlık tedbirleri ve sosyal mesafeye uyulması kaydıyla’ valiliğimizce uygun bulunmuştur” denildi. Toplantının gelecek hafta Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirileceği kaydedildi. l İç Politika Virüs: PİK Demokrasi: DİP Bu köşede ve her türlü yazıçizisöylem ortamında sürekli hatırlattığım değişmez bir kural vardır: Demokrasi camdan dışarı fırlatılıp atıldığında, akıl, izan, vicdan, bilim, sağduyu ve her türlü olumlu kavramın katli de beraberinde gelir. Çünkü, demokrasinin “antitezi” olan faşizm ve baskıcı zihniyet, insaniyetle ilgili ne varsa ayaklarının altına alır tepinir, çiğner, ezer geçer. Ve bugün, yani tüm insanlığın en büyük derdi olan “koronavirüs”ün dünyayı kasıp kavurduğu koşullarda, bunun en somut ve acımasız örneklerini hayatın her alanında görmekteyiz. Dünya ülkelerine bu gözle iyice bir bakın. Demokrasiyi önemsemeyen ve hatta boğazlamaya ant içmiş yönetimler, her türlü kriz zamanında zaten ilk iş olarak “eleştiriyi, sorgulamayı, itiraz etmeyi, bilgi talep etmeyi” yasaklamak için harekete geçerler. Bunun nedeni de son derece basittir. Krizlerle baş edebilmenin yegâne yolu, bilimden şaşmamak, akıl ve bilimi kullanarak çare arayışlarıdır. Demokrasinin karşısında yer alan zihniyet ve o zihniyete angaje yönetici profili ve yönetim modeli de bilimden “ölümüne” nefret eder. Her türlü “musibet ve bela”nın müsebbibi, onlara göre “özgür düşünceyi savunanlar, özgür yaşamdan yana olanlar, kısacası özgürlükler ve bilimdir.” Bütün bu nedenleri, yani yukarıda sayıp hatırlattığımız dünya gerçeğini masaya koyduğumuzda, yaşadığımız bugünlerde olup bitenleri algılamak daha da kolaylaşır. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın başkanlığında toplanan Bilim Kurulu oturumlarının ertesinde yapılan açıklamaların ve yayımlanan verilerin sorgulanmasına, tam da bu yüzden tahammül edemiyorlar. Tam da bu yüzden, “şeffaflık” talep edenlere nefret kusuyorlar. Adeta “terörist” muamelesi yapıyorlar. İnsan hayatını birinci plana alıp ticari kaygıları, ekonomik kayıpları onun önüne değil, sonrasına öteleyen zihniyetten öcü gibi korkuyorlar. Tam da bu yüzden, bir yandan “Virüsü yeniyoruz. Çok başarılıyız. Sonuna yaklaşıyoruz. Bayrama biter bu iş, kucaklaşmaya öpüşmeye hazırlanıyoruz” şeklindeki bilim dışı ve akıldışı muhabbeti yayarken, bunun neden olacağı (ve maalesef şimdiden başlamış bulunan) rehavetin ölümcül sonuçlarına dikkat çekenlere öfke ve kin kusuyorlar. Mesela, Diyanet İşleri Başkanı’nın yaptığı son derece vahim sorumsuzluğu eleştirenlere, aptalca bir “din düşmanlığı” yaftası yakıştırmaya çalışıyorlar. Sanki Diyanet İşleri Başkanı, devletin bir maaşlı memuru, bir atanmış bürokrat, (dini açıdan bile baktığınızda) hata yapabilecek bir kul değil de, eleştirilemez konumda, “ruhani bir figür” gibi konumlandırılıyor. Onun, “Bütün bu virüs mirüs belası başımıza bu eşcinsel, travesti, lezbiyen, gay, evlilik dışı münasebet, zina suçluları(!) yüzünden geldi” şeklindeki abuk sabuk lafları, “dokunulmaz öğretiler” gibi gösteriliyor. Tam tersine, bu sözlerin olağanüstü bir sorumsuzluk ve (adını açıkça koyalım artık) “ultrabölücülük” anlamına geldiğini gizlemeye çalışıyorlar. Prof. Ali Erbaş’ı eleştirene adeta “Şer’an, katli vaciptir” diye hücum ediyorlar. Tüm gezegenin ve tüm Türkiye’nin can derdine (ve 51 gün geçmesine rağmen bir türlü dağıtamadıkları maske derdine) düştüğü bugünlerde, Cumhurbaşkanlığı maiyetinde görevli bir memurun Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde şaibeli ve sorgulanmaya muhtaç koşullarda “arsa kapatması” olayının üzerine giden Cumhuriyet gazetesi muhabirleri Hazal Ocak ve Vedat Arık ile yazıişleri müdürleri Olcay Büyüktaş ile İpek Özbey’i, CHP İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu’nu karakola “çektirmeleri” tam da bu yüzdendir. Yine, ekonomideki çözüm arayışları ve bankacılık sistemine ilişkin masum bir sorgulama yapan FOX Haber’in sunucusu Fatih Portakal’ı mahkemeye verip mahkum ettirmeye çalışmalarının arkasında da bu anlayış yatmaktadır. Hukuksuz, usulsüz yere tutuklu bulunan 6 gazeteci ve yazarı, “inadına, sırf köklenmiş ve kirpas içindeki bir nefretin ürünü olarak” sağlıksız cezaevi koşullarında korona riskine maruz bırakan kafa, tam da bu kafadır. Özetle: Koronavirüs pandemisinin (hiç de inandırıcı olmayan bir şekilde) “PİK (tepezirve) yaptığını” ilan ederken, demokrasinin “DİP” yaptığı tescil edilmektedir. Bağıra bağıra… Bağırta bağırta… ‘BAŞKENT MARKET’ AÇILDI Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce, “Başkent Market” projesi hayata geçirildi. Ankara Halk Ekmek bünyesinde ilki Etimesgut’ta açılan marketin ürünleri Ankara’da üretim yapan kadın kooperatifi ve birliklerden sağlanıyor. ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın seçim dönemi projelerinden olan “Başkent Market”in ilki Etimesgut’ta hizmete açıldı. Başkent Market’in raflarında; bal, pekmez, tarhana, erişte, sirke, bazlama, Ayaş salçası, Çubuk turşusu gibi el yapımı yöresel ürünler yer aldı. Ayrıca, “Et Market” projesi kapsamındaki ürünler uygun fiyattan satılmaya başlandı. Markette, Polatlı ve Kalecik’teki hayvancıların ürettiği süt ürünlerine de yer verildi. l ANKARA / Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear