25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 9 6 MART 2020 CUMA Tutuklanan Terkoğlu savunmasında ‘Adı değişen zihniyet kumpas kurdu’ dedi: Teslim olmayacağız Barış Terkoğlu, savunmasında, “Gerekirse betona gömüleceğiz ama bu tezgâhı kuran çeteye teslim olmayacağız. Gerekirse bir daha güneş yüzü görmeyeceğiz. Yargıyı kendi hesaplarına meze eden yapılanmalar ile mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” ifadesini kullandı. Terkoğlu kararın ardından, “Bugün bir çetenin bizi susturma kararı yüzümüze okundu ama susmayacağız” dedi. Terkoğlu, tutuklama istemiyle sevk edildiği sulh ceza hâkimliğinde yaptığı savunmada, “Bu soruşturmada evimden alındığım andan çok daha öncesinde, burada sanık olarak bulanacağımı biliyordum. Bunu avukatıma da önceden haber verdim. Bu haber beni burada bu mahkemelerde sanık yapabilmek için üretilmiş bir bahanedir” dedi. Terkoğlu, şöyle konuştu: “Ben 9 yıl öncesinde bu zamanlarda bu mahkemelerde savunma yaptım ve tutuklandım, yıllar sonra o yargılama bizim karşımıza kumpas olarak çıktı, bugünse sadece adı değişmiş bir zihniyet eli ile bana ve bize tezgâh kurulmuştur, bunu söylememdeki amacım 9 yıl öncesinde daha hakkımda soruşturma bile açılmamışken bugünkü iktidarın desteklediği Fethullahçı yapılanma beni günlerce hedef gösterdi. Hakkımda daha soruşturma bile yokken iddianameleri yırtıp bu salonlardan çıktım.” “Bu haber girmeden çok daha önce günlerdir iktidar içindeki bizim deşifre ettiğimiz çeteler bizi hedef gösterdi” diyen Terkoğlu, “Bunun tek bir sebebi vardır çünkü biz yazdığımız yazılar ile haberler ile korkup kaçmadan duruşumuz ile tıpkı dün yaptığımız gibi bugün de kendilerine devleti yuva bilmiş çeteleri açığa çıkardık. Delillerini sunduk, bir aydının yapması gerekeni yaptık, ben bu mahkeme kararını hiç önemsemiyorum. Zira ben asıl kendi tarih mahkememde bu tür yargılamaların sonunun bu tezgâhları kuranların eline dolaşacak şekilde çıkacağını adım gibi biliyorum” dedi. ‘Kurt kuzuyu yemeye karar verdiyse...’ Terkoğlu, savunmasını şöyle sürdürdü: “Benim bu mahkemeye çıkarılma nedenim bir tane haberdir. Nasıl gazetecilik yapılacağını bu iddianame gibi taleplerden mahkeme kararı gibi sevk yazılarından öğrenecek değilim. Bundan 9 sene öncesinde ben bu salonlarda bir MİT yöneticisi ile sanık oldum. O MİT yöneticisinin adını vermiyorum. O MİT yöneticisi daha mahkeme önüne bile çıkarılmadan cezaevinde katledildi. O katliamın hesabını sözüm ona bugünkü hukuk adamları gelip sormadı. Ama ben sordum. Merak ediyorum; yaşı benden büyük hukuk adamları OdaTV davasındaki MİT yöneticisi katledilirken neredeydiler? Beni bu kadar korkak olmadığım için mi yargılayacaksınız? Beni bu ülkenin kurumlarına kurulmuş kumpasları o gün açığa çıkardığım gibi bugün de açığa çıkarmaya devam ettiğim için mi yargılayacaksınız? Beni bu ülkeye bu kadar ihanet etmediğim için mi yargılayacaksınız.” “Burada çok açık bir şey var. 9 sene önce bu salonda, ‘Kurt kuzuyu yemeye karar verdiyse sizin yapacağınız hiçbir şey yoktur’ demiştim. Bugün iktidarın içerisindeki çeteler bizi yargı eli ile yemeye karar verdiyse bugün yapacak hiçbir şeyimiz olmayabilir. Ama emin olun buradaki çığlığımız, yarınki çığlığımız, vereceğimiz mücadele bu duvarları da yıkacaktır. Bizden yazdıklarımızdan çizdiklerimizden gazeteciliğimizden, yazarlığımızdan vazgeçmemizi, ülkenin içinde suça bulaşmış yapılanmalar ile daha fazla uğraşmamamızı bekliyorlarsa daha çok beklerler. Gerekirse betona gömüleceğiz, ama bize bir haber bahanesi ile bu tezgâhı kuran çeteye teslim olmayacağız. Gerekirse bir daha güneş yüzü görmeyeceğiz. Yargıyı kendi hesaplarına meze eden yapılanmalar ile mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.” O HABER NASIL YAPILDI? Gazeteci Hülya Kılınç, savcılıkta verdiği ifadede ve mahkemede yaptığı savunmasında, haberin nasıl yapıldığını anlattı. Şehidi sosyal medyada, bir muhtarın paylaşımıyla gördüğünü aktaran Kılınç, daha fazla bilgiye ulaşabilmek için de şehidin defnedildiği köye gittiğini belirtti. “Ben köyde ailesi ile görüştüğümde şehit olan kişinin MİT mensubu olduğu ile bir bilgim bulunmamaktaydı” diyen Kılınç, “Sonra medyada şehit olan kişilerin MİT mensubu olduğunu ve bunun Ümit Özdağ tarafından açıkça dile getirildiğini gördüm. Hatta Yençağ gazetesi başta olmak üzere çeşitli haber siteleri ve çeşitli sos yal medyada sitelerinde paylaşıldı. Benim açımdan şehit olması önemliydi, mensup olduğu kurumların bir önemi yoktu” dedi. Haberde şehidin kimlik bilgisini paylaşmadığının altını çizen Kılınç, “Şehidin ailesinin can güvenliğini tehlikeye düşürmek gibi bir kastım kesinlikle olmadı. Zira yapmış olduğum haberde, sosyal medyada şehidin tüm kimlik bilgileri paylaşılırken, ben sadece ismini ve fotoğrafını paylaştım. Köylerinin adını, babasının annesinin adını dahi yazmadım. Yine görmüş olduğum muhtarın dahi ismini herhangi bir şekilde köyün adının açığa çıkmaması için haberimde geçirmedim” dedi. HUKUKÇULAR TUTUKLAMALARI DEĞERLENDIRDI: Hukuka açıkça aykırı ‘Bilinen şey sır değildir’ Metin Feyzioğlu (TBB Başkanı): Sır niteliği kalmayan bir bilginin tekra Tutuklamayı ifade özgürlüğü rının suç olamaz. Meclis’te MİT mensu ile oluşması zorunlu olan devlet ak bu şehidimizin ismi verilmiş. Adı, so lının oluşumuna zarar verici buluyo yadı, kim olduğu... Dolayısıyla “sır” ni rum. Çünkü akla aykırı. MİT mensubu teliğini OdaTV kaldırmamış. Sır niteliği muzun, şehidimizin ismini deşifre etti kalmayan bir bilginin tekrarı suç değil ği için. Hayır. Böyle bir şey yok. Baktım dir. Terkoğlu’nun tutuklanmasını yargı OdaTV’ye, sadece adı verilmiş. Soya ya zarar olarak görüyorum, durum yar dı gizlenmiş. Aile detayları verilmemiş. gı güvencesine aykırı. ALİCAN ULUDAĞ Kerem Altıparmak (Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkanı): Tutuklama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) içtihatlarına aykırı. Olay, “ifade ve basın özgürlüğü ile milli güvenlik ve kamu düzeni arasındaki çatışmanın ne şekilde çözüleceğine’ ilişkin. Tutuklamaya karar veren hâkimler, bu konuyu incelerken şüphelilerin ifade ve basın özgürlüğünü hiç dikkate almamış. Doğrudan 2937 sayılı yasanın 27. maddesinin 3. fıkrasını uygulamış. Oysa bu hükmün, başta anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) olmak üzere ifade özgürlüğü hükümlerini ve ilgili içtihadı ihlal etmeksizin, okunması gerekirdi. MİT Yasası’ndaki amaç, bu görevi yapan kişileri ve ailelerini hedef haline getirmemek. Terörle mücadelede rol alan kamu görevlilerinin ağır suçlar işlediğine dair iddiaların aksine Terkoğlu ve Kılınç’ın tutuklanmasına konu haberde bir suçlama, hedef göstermeden bahsedilmesi mümkün değildir. Gazeteciler tam tersine ölen MİT görevlisini “şehit” olarak anmıştır. Dahası, ismi geçen kişi öldüğü için kimsenin ondan intikam alması da söz konusu olamayacaktır. Bu nedenle, söz konusu haberde şiddet çağrısından söz edilmesi de mümkün değildir. Zaten ne kararda ne de diğer açıklamalarda ölen genç bir kamu görevlisinin ailesinin ülke dışında gerçekleşen bir olay nedeniyle nasıl ve ne şekilde hedef haline getirileceği tartışılmamış, soyut olarak böyle bir olasılık varsayılmıştır. Tüm bu koşullar altında Terkoğlu ve Kılınç’ın tutuklanmasına ilişkin Sulh Ceza Hâkimliği kararının anayasa ve insan hakları hukukuna açıkça aykırı olduğu, yapması gereken incelemelerin hiçbirini yapmadan verildiği ortadadır. Konunun kamuoyunu yakından ilgilendirdiği ve kamunun bilgi alma hakkına ilişkin olduğu şüphesizdir. Hükümet Libya’da bir operasyon yürütmekte, bu operasyonda bazı kamu görevlileri hayatlarını kaybetmekte ve baskı altındaki basın bunları dile bile getirememektedir. Bu bilginin kamusal değer taşıdığına ve kamuoyunun bu bilgiyi öğrenme ve tartışma hakkı bulunduğuna şüphe bulunmamaktadır. Bu bilginin gerçekliği de ancak orada ölen kamu görevlilerinin kim olduğunun belirtilmesi ile mümkün olabilecektir. l ANKARA 8 yıl sonra yine Silivri OdaTV Haber Müdürü ve gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç, MİT mensuplarına ait bilgileri yayınladıkları gerekçesiyle tutuklandı. Terkoğlu, Ergenekon kumpasıyla 19 ay tutuklu kaldığı Silivri Cezaevi’ne 8 yıl aradan sonra geri döndü. Emniyet müdürlüğündeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından önceki akşam adliyeye sevk edilen ve savcı tarafından ifadeleri alınan Terkoğlu ile Kılınç, tutuklama istemiyle nöbetçi sulh ceza hâkimliğine gönderildi. Terkoğlu ve Hülya Kılınç’ın tutuklanmasına karar veren hâkimlik, kararının gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: “MİT ve MİT mensuplarının, doğası gereğince başkalarının bilgisine kapalı olması gereken faali yetlerinin hukuka aykırı olarak alenileştirilmesine, haber içeriğinde şehide dair kimlik bilgileri ile ailesine ait bilgilerin yer almasının istihbarat faaliyetlerinin aksamasına sebebiyet verme ihtimali bulunması, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguların mevcut olduğu, şüphelilerin delilleri karartma şüphesinin bulunması, kaçma ihtimalleri olması, suçun ağırlığı ve önemi dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağından tutuklanmalarına karar verilmiştir.” Terkoğlu Silivri Cezaevi’ne, Kılınç ise Bakırköy Kadın Cezaevi’ne gönderildi. Terkoğlu ve Kılınç’ın avukatı Hüseyin Ersöz, karara bugün itiraz edeceklerini açıkladı. l İSTANBUL / Cumhuriyet PEHLIVAN DA IFADEYE ÇAĞRILDI Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç’ın tutuklanmasının ardından OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan da soruşturmaya dahil edildi. Avukat Hüseyin Ersöz, “Barış Pehlivan da soruşturmaya dahil edildi. Bugün (dün) İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan arayarak Barış Pehlivan’ı ifadeye çağırdıklarını söylediler. Yarın (bugün) 10.00’da İstanbul Adliyesi’nde olacağız” ifadelerini kullandı. FETÖ’NÜN BIRAKTIĞI YERDEN PELIKANCILAR DEVAM EDİYOR Ergenekon kumpas davasında 19 ay tutuklu kalan Barış Terkoğlu, FETÖ’cülerin yanı sıra AKP içerisindeki “Pelikancılar” olarak bilinen grubun hedefindeydi. Metastaz kitabında yargı içindeki kripto FETÖ’cüleri deşifre eden Terkoğlu, gazetemizde yayımlanan yazılarında ‘Pelikan’ grubunun faaliyetlerini ve fişlemelerini gündeme getirmişti. Terkoğlu’nun yazılarda “iktidar içi çete” dediği “Pelikan” grubu OdaTV’nin haberlerine ve manşetlerine konu olmuştu. Star yazarı ve devlet içindeki Pelikan yapılanmasına yakınlığıyla bilinen Ersoy Dede’nin “Yarın OdaTV’ye soruşturma açıldığında, birileri çıkıp ‘basın hürriyeti, ha ber alma özgürlüğü’ falan diye ortalığı ayağa kaldıracak” şeklindeki mesajından 3 saat sonra Barış Terkoğlu’nun gözaltına alınması, 8 yıl önce FETÖ’nün kapatılan medya organları Zaman gazetesi ve Samanyolu TV’nin yayınlarını hatırlattı. FETÖ medyası Ergenekon soruşturmaları döneminde gözaltı ve tutuklama kararlarını önceden duyurmasıyla “nam” yapmıştı. Terkoğlu, savunmasında “iktidar içindeki bizim deşifre ettiğimiz çeteler bizi hedef gösterdi” diyerek isim vermeden Pelikan grubunu işaret etti. Pelikancılar adlarını dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nu istifaya götüren bildiriyle duyurmuştu... l Haber Merkezi ‘ASIL YANDAŞLAR DEŞIFRE ETMIŞTI’ Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde FETÖ kumpasıyla tutuklanan CHP milletvekili İlhan Cihaner de soruşturmayla ilgili MİT mensuplarının deşifre edilmesini Twitter hesabından hatırlattı. “Şimdi tutuklamayı alkışlayanlar Erzincan kumpasında MİT mensuplarının isimlerini yayımlamışlardı” ifadelerini kullanan Cihaner, “işte 2 örnek” diyerek Sabah ve Yeni Şafak gazetelerinin Erzincan MİT görevlilerinin ismini yazan haberlerinin görüntülerini paylaştı. Cihaner, “İktidar ve yargı içi kavga izlenimi veren bu tutukluluk sonlandırılmalıdır” diye yazdı. l Haber Merkezi ODATV SİTESİNE ERİŞİM ENGELİ Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç’ın tutuklanmasının ardından, dün akşam OdaTV’ye erişim engeli getirildi. “Odatv.com” internet sayfasında yer alan duyuruda “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun 05.03.2020 tarih ve 490.05.01.2020.935064 kararına istinaden bu internet sitesi (odatv.com) hakkında idari tedbir uygulanmaktadır” denildi. Avukat Kazım Yiğit Akalın Twitter hesabından “Türkiye’de ilk defa ulusal bir haber sitesi erişime kapatıldı” dedi. l Haber Merkezi Suçlusunuz Suçlusunuz umudun cellatları Katilleri iyiliğin, merhametin Ellerinizde çocuk kanı Ruhunuzda küf, nefret, irin Suçlusunuz savaş dostu, silah sevici, Tedirgin olan yaşamak sözcüğünden Acımasızsınız ölüm gibi Karanlıksınız en karanlık geceden İblissiniz, şeytan, azrail, deccal Ocak söndüren, kan emici, günahkâr, gaddar Fıtratınızda düşmanlık, kin Mayanızda lanet var Cehennem daha az ürkütücüdür Saraylarınızın heyulasından Din tüccarları, anahtarını zindanlarının Cennetin anahtarı diye pazarlayan Suçlusunuz, ölüm kapıyı çaldığında Mirasınız çürümüşlük olacak Dünyayı kefen gibi örten bir gökyüzü Bereketini yitirmiş bir toprak Sonra hiç yokmuş gibi unutulup Silineceksiniz dünyanın belleğinden Bir korku ve ibret öyküsü kalacak Gelecek kuşaklara sizden Mart 2020 CHP: Bu topraklara özgürlük getireceğiz OdaTV Haber Müdürü ve gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu ile gazeteci Hülya Kılınç’ın tutuklanmasına CHP’den tepki yağdı. CHP’liler, “Bedeli ne olursa olsun bu topraklara eşitliği, özgürlüğü, adaleti getireceğiz” görüşünü paylaştı. CHP milletvekilleri ve yöneticilerinin mesajları özetle şöyle: n Muharrem Erkek (CHP Genel Başkan Yardımcısı): İşte bu nedenle “özgür olmayan ülkeler” kategorisindeyiz. Basın, yönetenlere değil, yönetilenlere hizmet etmeli... Gazetecileri hapsedebilirsiniz ama düşüncelerini, haberlerini, yazılarını asla... Bedeli ne olursa olsun bu topraklara eşitliği, özgürlüğü, adaleti getireceğiz. n Rafet Zeybek (CHP Antalya Milletvekili): Tutuklama kararlarının hukuki değil, siyasi olduğu gayet açıktır. n Sibel Özdemir (CHP İstanbul Milletvekili): Yargı reformu sonrasında uygulamada karşı karşıya olduğumuz bu olaylar, Sayın Adalet Bakanı’nın “En iyi reform uygulamadadır” yaklaşımının sadece bir sözden ibaret olduğunu ortaya koymaktadır. l ANKARA SİYASİLER VE MESLEK ÖRGÜTLERİ: Derhal serbest bırakın Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç’ın tutuklanmasının ardından çok sayıda siyasi parti temsilcisi ve meslek örgütü açıklama yaptı. n Erkan Baş (TİP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili): Biz bu filmi daha önce görmüştük! Barış Terkoğlu ve Hülya Kılınç’ın tutuklanmasının hukukla, yasayla, akılla mantıkla en ufak bir ilgisi yoktur. Gazeteciliğe ve halkın haber alma hakkına dönük bu saldırıyı da hep birlikte püskürteceğiz. n TGS: Türkiye kamuoyundan ne gizlenmek isteniyor? Neden gazetecileri sürekli gözaltına alarak halkın doğru bilgilenme hakkını engelliyorsunuz? Gazetecilik suç değil kamusal bir görevdir. l İç Politika Soylu tutuklamayı savunmaya çalıştı! CNN Türk’te canlı yayımlanan “Tarafsız Bölge” programında soruları yanıtlayan İçişleri Bakanı Bakanı Süleyman Soylu, Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç’ın sabah 4’te gözaltına alınmasına dair eleştirilere yanıt vermeye çalıştı. “Cumhuriyet Başsavcılığı talimat yazar, der ki siz bunu alın. Kime der bunu, polise der. Bu talimat genellikle mesai saatinden sonra gelir ve polis çalışmaya başlar. Süreç böyle işler yani. Bunu bulduğu an sisteminde gece, sabah, akşam almak zorundadır. Neden? Kaçarsa o anda yapmış olduğu adli kolluk hizmetini yerine getirmediğinden dolayı sıkıntı yaşar. Şimdi burada Adalet Bakanlığı bu konuda yeni bir düzenleme yapıyor. Mesela adam gece 04.00’te otelde yatıyor, ya kardeşim 07.00’de al!” ifadelerini kullandı. Karatepe’ye gözaltı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İletişim Daire Başkanı Umar Karatepe, dün sabah evinde gözaltına alındı. İdlib harekâtı ile ilgili paylaşımlar gerekçe gösterilerek gözaltına alınan Karatepe, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Karatepe, gözaltına alındıktan 12 saat sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. l Haber Merkezi Yıldız’a para cezası OdaTV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin bir davada dinlenen “gizli tanık Abdullah”ın, dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar aleyhinde “cemaat mensubu” imasında bulunmasına ilişkin yazdığı haber nedeniyle açılan davada, 7 bin 80 TL adli para cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. l ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear