23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 6 MART 2020 CUMA EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER YUNANİSTAN’DAN 1 MART ŞARTI Sınır dışı edecek Ne için savaşıyoruz? Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ziyaret ettiği Samandağ’daki bir şehit evinde savaşın daha ne kadar süreceği sorusuna, Esad rejimi yıkılana kadar, yanıtını vermiş. Akar’ın bulunduğu makam, yanıtı son derecede önemli kılıyor. Akar’ın söz konusu açıklamasına kadar, Türkiye’nin resmi tezi, terör örgütlerinin neden oldukları tehditlere karşı Suriye’de var olduğumuzdu. Bu, komşudaki askeri varlığımızın meşruiyetini sağlayan gerekçeyi de oluşturuyordu. Türkiye aynı zamanda, kendi güvenliğinin Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesi içinde garanti altında olacağını da söylüyor ve bunun güvence altına alınmasına bağlılığını belirtiyordu. Bu durumda, Hulusi Akar’ın Türkiye’nin Suriye Savaşı’nı Suriye rejimi yıkılıncaya kadar sürdürmek istediği yönündeki açıklaması çok yaşamsal bir sorunun bir kez daha sorulmasına neden olmaktadır: Suriye’de ne için savaşıyoruz??? Soru, karar makamı olan Cumhurbaşkanı’nın son günlerdeki açıklamalarıyla bir kez daha önem kazanıyor. Gerçekten de Tayyip Bey, Suriye’de insanları cendere altında tutan baskı rejimi son bulup demokrasi gelene kadar pes etmeyeceğini söylemiştir. Bu açıklama da Türkiye’nin Suriye’deki varlığının resmi gerekçesiyle çelişmektedir. Ne kadar insancıl ve ilk bakışta çekici görünse bile ülkelerin silah zoruyla başka ülkelere demokrasi götürme hakları yoktur. HHH ABD’nin hâlâ günümüzde bile sürmekte olan, demokrasi götürmek için askeri müdahale formülü, utanmaz bir emperyalizm yalanından başka bir şey değildir. Hiçbir yabancı güç, başka bir ülkeye şimdiye kadar demokrasi götürmemiştir. Tam tersi, emperyalist askeri müdahaleler, demokrasi ve insan hakları yönünden daha da olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Bu gerçeklerin ışığında, Türkiye’de karar makamında olan kişilerin bu yöndeki açıklamalarının ülkemizin Suriye’deki askeri varlığının meşruiyetini de zedeleyeceği açıktır. Her şeyden önce Türkiye kendi açısından Suriye’de ne için savaştığını açıklıkla bilmek zorundadır. Bütün askeri harekâtların, bütün savaşların baştan, önceden belirlenmiş bir görev tanımı vardır. “Savaş”ın sivil iktidar tarafından belirlenen bu görev tanımının olmaması düşünülemez. Ne için yürütülmekte ve hangi amaca yönelik olduğu bilinmeyen savaşlar, uluslar açısından yalnızca cinayet değil, aynı zamanda intihardır da... “Suriye’de ne için savaşıyoruz” sorusunun açık ve net yanıtını derhal bulmak zorundayız. İlk darbe Barış’a... 18 Şubat günü bu köşede çıkan “Eyvah yine askeri vesayet” yazısı aslında arkadaşımız Barış Terkoğlu’nun tutuklanmasının ön habercisi bir uyarıydı. “Askeri vesayeti tasfiye ediyoruz” savının bir sürü kumpasın kalkanı haline getirilerek hukukun ayaklar altına alındığı bir utanç döneminde yaşananları unutmamış olanlar, askeri vesayet bahanesinin, darbe tehdidi de eklenerek yeniden ısıtılıp önümüze konmasının, yeni kumpaslar döneminin başlaması tehlikesini doğurmakta olduğunu hep gördüler. Evet, 18 Şubat günkü yazıda, ilk kumpas döneminden nasibini almış Barış Terkoğlu ismen bildirilmiyordu, ama olacak olanlar anlatılıyordu. Aynı önceki kumpas döneminde olduğu gibi, bu kumpas döneminde de, daha önceden Meclis kürsüsünden açıklanmış ve dolayısıyla sır niteliği kalmamış bir devlet sırrı garabetinin yaşandığı Barış Terkoğlu’nun tutuklanma olayında, önceki dönemde olduğu gibi, sabaha karşı ev basarak gözaltına alma yönteminin yine unutulmadığını da görüyoruz. “Peki, neden Barış ile başladılar, neden önce onu aldılar” sorusu ise saf kalıyor. Tabii ki Barış olacak, savaş olacak değildi ya! Ama bu kez bu Barış, bir daha sefere de öbür Barış... Hepimiz adına dayan Barış! İBB’den otogarda mültecilere ikram İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Edirne’ye gitmek üzere Türkiye’nin çeşitli kentlerinden Bayrampaşa’daki Büyük İstanbul Otogarı’na akın eden mültecilere yiyecek ve içecek ikramı yapıyor. İBB Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nca otogara konuşlandırılan mobil büfelerde mülteciler için çorba, kumanya, çay, su veriliyor. Özellikle çocuklar için meyve sularının da yer aldığı mobil büfeler, günde 2 bin kişiye hizmet verebilecek. İBB yetkilileri, ikramların, yoğunluk azalıncaya kadar devam edeceğini belirtti. l Haber Merkezi Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarachi, Yunanistan’ın 1 Mart’tan sonra sınırlarına yasal olmayan şekilde giren göçmenleri Serres kentine gönderdikten sonra kendi ülkelerine sınır dışı etmeyi planladığını açıkladı. Ankara’nın 28 Şubat’ta göçmenlerin Avrupa’ya geçmesine izin vereceğini açıklamasın dan sonra binlerce göçmen Yunanistan’a giriş yaptı. Mitarachi, Athens Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Amacımız onları (göçmenleri) kendi ülkelerine geri göndermek” dedi. Mitarachi 1 Ocak 2019’dan önce ülkeye girip adalarda yaşayan göçmenlerin de önümüzdeki günlerde ana karaya gönderileceğini söyledi. IN!İskandiYnavya’nın E popülist milliyetçi M muhafazakâr L partilerinden İsE veç Demokratları’nın lideri Jimmie Akesson, G Türkiye’ye gelip Yunanistan sınırında göçmenlere el ilanı dağıttı. Sputnik News’teki INhabere göre, dağıtılan broşürlerde, “Bize gelmeyin. İsveç dolu. Size Kdaha fazla para veremeyiz, konut sağA layamayız. Bu mesaj için üzgünüm. İsveç S halkı, İsveç Demokratları” yazıyor. ‘Türkiye’nin siyasi amaçlarla göç baskısını kullanmasını şiddetle reddediyoruz’ AB’nin gündemi SIĞINMACILAR Menice ve babası. Ailesine kavuştu Edirne’den anne babası ve 2 kardeşiyle geçtiği Yunanistan’da güvenlik güçleri tarafından yakalanan 10 yaşındaki Afganistan uyruklu Menice Arapzade, ailesine kavuştu. Türkiye’ye geri gönderilen Menice dün babası Seyid Arapzade ile buluştu. Küçük kız ile babası birbirine sarılarak duygu dolu anlar yaşadı. Menice, “Çok üzüldüm, çok aradım ama sonunda babama kavuştum” dedi. Menice, babası ile Konya’da olan annesi ve kardeşlerinin yanına gidecek. l Haber Merkezi Köye sığındılar Edirne’den geçtikleri Yunanistan’da yakalanan sığınmacılara, Yunan polis ve askerlerinin şiddeti sürüyor. Yunanistan’da darp edilip para ve eşyaları alındıktan sonra Türkiye’ye gönderildiklerini ileri süren bir grup Suriyeli göçmen, Türk askerlerince sınır köyünde bir eve yerleştirdi. Yunan askerlerinin darp ettiğini belirten Suriyeli Ziyad Habbut, hastaneye gitmek istediğini ancak 3 gün bir odada aç ve susuz beklediğini söyledi. l Haber Merkezi SINIRA 1000 ÖZEL HAREKÂT POLİSİ Fransa’nın çağrısı üzerine Avrupa Birliği (AB) içişleri bakanları, artan sığınmacı yoğunluğunun görüşülmesi için Belçika’da bir araya geldi. AB İçişleri Konseyi Başkanlığı’nı temsilen basın toplantısında konuşan Hırvatistan İçişleri Bakanı Davor Bozinovic, “İdlib’de yaşanan çatışmalar sonucunda Türkiye’nin sınırlarını açması nedeniyle AB sınırlarına çok yoğun bir sığınmacı baskısı oluşmuştur. AB olarak Türkiye’yi anlaşmaya uymaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. AB İçişleri ve Adalet Konseyi olağanüstü toplantısının ardından sonuç bildirgesi de yayımlandı. Bildirgede, “AB ve üyeleri, etkin biçimde birliğin dış sınırlarını koruma konusunda kararlıdır. Yasadışı geçişlere müsamaha edilmeyecektir” ifadesine yer verildi. Soylu, helikopter ile PazarkuleKastanies sınırında bulunan ‘tampon’ böl gede keşif uçuşu yaptı. ‘AVRUPA’YA TAM DA BU YAKIŞIYOR’ “Yunan askerlerinin yaraladığı çok sayıda çocuk ve kadını gördük, neler söyleyebilirsiniz” sorusuna Soylu, “Aileleri acıtmak ve geri döndürebilmek için, yani kendini medeniyet değerleri olarak nitelendiren Avrupa’ya da tam da bu yakışıyor” dedi. Soylu soruyu beğenmedi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Edirne’de yaşanan mülteci hareketliliğini havadan helikopterle izledi. Soylu, ardından valilik önünde yaptığı açıklamada, “Yunanistan’a 139 bin 70 sığınmacı geçiş sağladı. Tampon bölgede de 4 bin 500 civarında sığınmacı var. Yunanistan’ın göçmenleri geri itmesini önlemek için sınıra tam donanımlı 1000 özel harekât polisi gönderdik” dedi. TELE1 muhabirinin sınırdan geçen mülteci sayısını resmi makamlardan teyit edemediklerini söylemesi üzerine Soylu, “Sen Yunan tarafının sözcülüğünü yapıyorsun, onların ağzından konuşuyorsun Şu anda sizin yaptığınız, Yunan medyasının çarpıtmasını burada ifade etmek. Sen gelişmeleri git Yunan askerleriyle birlikte izle” diye tepki gösterdi. l İç Politika ‘Kabul edilemez’ Bildirgede, birliğin ve üyelerinin Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı’nı da (Frontex) devreye sokarak göç baskısıyla karşı karşıya olan alanları güçlendireceği belirtildi. Türkiye ile AB arasında 2016’da imzalanan sığınmacı mutabakatına da değinilen bildirgede, şunlar kaydedildi: “AB Konseyi, Türkiye’nin artan göç yükünü, topraklarında karşı karşıya olduğu riskleri, 3.7 milyon göçmen ve mülteciye ev sahipliği yapmak için gösterdiği büyük çabaları kabul ediyor. Bununla birlikte, Türkiye’nin siyasi amaçlarla göç baskısını kullanmasını şiddetle reddediyoruz. AB’nin dış sınırlarındaki bu durum kabul edilemez. Konsey, Türkiye’nin 2016 Ortak Beyannamesi’nin hükümlerini, tüm üye devletler bağlamında tam olarak uygulamasını beklemektedir.” l Dış Haberler DENİZDE CAN PAZARI Ölüme sürüklendiler 11 saat sonra kurtarıldılar. Kuşadası ve Ayvacık ilçelerinden Yunan adalarına gitmek için botlarla denize açılan 150’ye yakın göçmen, Yunan Sahil Güvenlik ekiplerince, Türk karasularına geri itilerek ölüme terk edildi. 4 bottaki göçmeni, Türk Sahil Güvenlik ekipleri kurtardı. Ayvacık’ta denizde kalan göçmenler, kürek çekerek Türk karasularına dönmek için mücadele etti. Hava şartları yüzünden 11 saat sonra kurtarıldılar. l İZMİR / Cumhuriyet Nurullah Oral OĞLU İÇİN YARDIM İSTİYOR Edirne Enez’de Kıymet Oral, Yunan askerinin gözaltına aldığını söylediği balıkçı oğlu için yardım istiyor. Anne Oral, Meriç Nehri’nde balıkçılık yapan oğlu Nurullah Oral’ın (30) “insan kaçakçılığı” yaptığı iddiasıyla Yunan balıkçılar tarafından dövüldükten sonra askerlere teslim edildiğini belirterek “4 gündür gözaltında. Tekneye silah sıkmışlar. Oğlumu çok dövmüşler” dedi. l DHA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear