22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 5 21 MART 2020 CUMARTESİ AKP, önümüzdeki hafta infaz paketini siyasi partilere götürecek Tahliyelere ‘denetim’ AKP, infaz mevzuatında “istisna suçlar” olarak sayılan terör, örgüt, cinsel istismar, uyuşturucu ve mükerrer işlenen suçlarda kapsamın nasıl genişletileceği konusunda muhalefetin tam desteğini almak istiyor. İnfaz paketiyle ilgili çalışmalarını sürdüren AKP, önümüzdeki hafta ziyaret edeceği siyasi partilerin paketteki düzenlemelerle ilgili gö rüşlerini alacak. İstisna 5 suçla ilgili kapsamın genişletilmesinde siyasi partilerin önerilerinin etkili olacağı belirtilirken toplumda tepki oluşmaması için tahliye olacak hükümlülerin takibi için “koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik” hükümleri yeniden düzenlenecek. EMINE AKP Grup Başkanvekili Mehmet KAPLAN Muş, dün ikinci yargı paketiyle il gili basın açıklaması yaparken, in faz düzenlemesinde de son aşamaya geldikle rini söyledi. İnfaz paketinin üçüncü yargı pa keti olacağını belirten Muş, “Meclis’te önü müzdeki hafta diğer siyasi parti gruplarıy la görüşmeler yapacağız. Onlarla görüştük ten sonra teklifimizi nihai hale getirip Meclis Başkanlığı’na sunacağız” dedi. İnfaz paketinin kapsamının genişletilmesi yö nünde ilke kararı alan AKP, infaz mevzuatında “istisna suçlar” olarak sayılan terör, örgüt, cinsel istismar, uyuşturucu ve mükerrer işlenen suç larda kapsamın nasıl genişletileceği konusunda muhalefetin tam desteğini almak istiyor. Bu suç larda tahliye getirecek bir düzenlemenin olası si yasi risklerini tek başına almak istemeyen AKP, siyasi partilerden gelecek önerilere göre pakete son şeklini verecek. ‘Torbacılar kapsama alınabilir’ Terör ve cinsel istismar suçlarının indirim kapsamına alınması beklenmezken, örgüt ve uyuşturucu suçlarında kademeli bir sisteme gidilebileceği kaydediliyor. Cezaevlerinde 60 bin dolayında torbacı olarak nitelendirilen uyuşturucu suçlularının bulunduğuna dikkat çekilirken Türk Ceza Yasası’nın “uyuşturucu imal ve ticareti”ni düzenleyen 188. maddesinin torbacılara verilecek cezaları içeren 3. fıkrasının istisna kapsamı dışına çıkarılabileceği kaydediliyor. AKP, suç tipine bakılmaksızın infaz paketinin TBMM’de kabul edilmesiyle birlikte binlerce hükümlünün tahliye edilmesine gelebilecek tepkileri en aza indirmek için de “denetimli serbestlik” koşullarını yeniden düzenlemeyi planlıyor. “Tahliye edildiler, ama sıkı şekilde takip edilecekler” denilebilmesi için koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik hükümlerinin kapsamının genişletilmesi düşünülüyor. AKP yöneticileri, “Yeni teknolojik gelişmelerle birlikte tahliye olacak hükümlülerin sıkı şekilde takibi mümkün olacak, nerede ne yapıyorlar anında tespit edilebilecek” görüşünü dile getirdi. AKP, suç ve ceza dengesinin iyi kurulabilmesi için Avrupa ülkelerindeki infaz sistemini de inceliyor. AKP ile MHP görüştü Öte yandan, AKP’li Muş ve AKP’li Adalet Komisyonu üyeleri, Meclis’te MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ve MHP grup başkanvekilleri ile bir araya geldi. Görüşmede, infaz kanun teklifinde uyuşturucu suçlarının ve örgütlü suçların kapsama alınması ve denetimli serbestliğin 3 yıla çıkarılması gibi konuların ele alındığı; yasa ile 80 bin kişinin tahliye edilmesinin gündeme geleceği öğrenildi. l ANKARA ÖNERİLERLE ŞEKİLLENECEK Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, infaz düzenlemesinin milletvekillerinin önerileriyle şekilleneceği mesajını verdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, infaz Abdulhamit Gül düzenlemesine ilişkin şunları “Konu Meclisin takdirinde olan bir konudur. Milletvekillerimizin takdiriyle şekillenecektir. Bu konuda da AK Parti grubumuz son halini verdikten sonra açıklamaları da takip ediyoruz, siyasetin bu anlamda müzakeresiyle oluşacaktır. Hep beraber bu konunun da kanunlaşmasını öngörüyoruz” dedi. Gül, ikinci Yargı Paketi’ne ilişkin, “Yılda yaklaşık 4 milyonun üzerinde açılan davaları doğrudan ilgilendiren bir düzenleme söz konusu. Yargının daha hızlı, adil bir şekilde karar vermesine imkan sağlayacak düzenlemeleri burada görüyoruz” dedi. Bakan Gül, koronavirüs salgınına ilişkin de cezaevlerinde “pozitif vaka (hasta)” bulunmadığını söyledi. l ANKARA / Cumhuriyet CHP Grup Başkanvekili Özel’den infaz düzenlemesine destek açıklaması Koronavirüs ikna etti CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, iktidarın infaz düzenlemesi konusunda yapacağı düzenlemeye olumlu katkı vereceklerini belirterek “Biz AK Parti ve MHP’yi infaz düzenlemesi konusunda ikna edemedik. Ama koronavirüs ikna etmiş gözüyor” değerlendirmesini yaptı. CHP’li Özel TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, cezaevlerinin durumu ve infaz yasası beklentisi olduğunu dile getirdi. Cezaevlerinde 235 bin kapasite olmasına karşın 285 bin kişinin olduğunu ifade eden Özel, “Cezaevlerimiz kalabalık. Cezaevlerinde hasta tutuklu ve hükümlülerin sorunları var” diye konuştu. MHP tarafından da bu konunun 2018 seçimleri sürecinde gündeme getirildiğini anımsatan Özel, AKP’nin de 2019 yerel seçimlerinde bu konuyu tekrar istismar ettiğine işaret etti. İnfaz düzenlemesi konusunda iktidarın siyasi partilerin kapısını çalacağının anlaşıldığını kaydeden Özel, “Biz AK Parti ve MHP’yi infaz düzenlemesi konusunda ikna edemedik. Ama koronavirüs ikna etmiş gözüyor” dedi. Türkiye’deki cezaevlerinin kapasite sorunu olduğunu söyleyen Özel, “Bu konuda yapılacak düzenlemelere olumlu katkı vereceğiz. Bu konuda gelecek teklifi görmemiz, üzerinde çalışmamız lazım. Ama temel yaklaşımımız reddedici değildir. Uzun süredir yaptığımız çağrının karşılık bulduğunu görüyoruz. Üzerinde çalışacağız, olumlu katkı sağlayacağız” değerlendirmesinde bulundu. Hasta tutuklu ve hükümlülerin bir an önce cezaevlerinden tahliye edilmesi gerektiğini dile getiren Özel, yıllardır iddianame bekleyenlerin olduğunu ifade etti. ‘Husumeti bırakın’ Özel, salgının endişe verici olduğunu belirterek “Karar alıcıların daha ciddi tedbir alması, vatandaşların uyarılara ciddi şekilde kulak vermesi lazım” diye konuştu. ABD’ye 500 bin test kiti satılmasının yanlış olduğunu kaydeden Özel, Türkiye’de yapılan test sayısının az olduğuna dikkat çekti. l ANKARA/Cumhuriyet Gözaltına alınan Şahin, Keleş, Bahadır, Taşkıran ve Adıgüzel ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Virüse karşı önlem isteyene gözaltı Mali müşavirler, koronavirüs salgınına karşı alınan önlemlerin kendi sektörleri açısından eksik olduğunu belirterek Maliye Bakanlığı önünde eylem yaptı. Kendilerini Maliye Bakanlığı girişine zincirleyen mali müşavirler, beyanname verme işleminin ertelenmesini istedi. Eyleme müdahale eden polis, Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Ali Şahin, Başkan Yardımcısı Nurali Keleş, Oda Başkan Yardımcısı Turgut Bahadır ile meslek mensupları Uğur Taşkı ran ve Faruk Adıgüzel’i gözaltına aldı. Sağlık kontrolünden geçirilen 4 kişi, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Cumhuriyet’e konuşan Şahin, “Türkiye’de bütün ödemeler ertelenirken, meslek mensuplarımızın verdiği beyannameler ertelenmedi. Bu nedenle 120 bin üyemiz bürolarda çalışmaya devam ediyor. Her gün başkasının elinin değdiği binlerce evrağı kayıtlara geçiriyor. Aileleri dikkate alındığında 1 milyon kişi koronavirüs tehdidi altında” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet HDP: Hükümetle temastayız HDP’nin Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, gündemdeki infaz paketiyle ilgili parti olarak çalışma yürüttüklerini belirterek “Bu konunun gündeme gelmesinden itibaren hükümetle temasımız söz konusu. Bu konuda tüm sürece hâkim olduğumuzu ve çalışmalarımızı güçlü bir şekilde yürüttüğümüzü, hükümetle ortaklaşmaya hazır olduğumuz ifade etmek istiyorum” dedi. Sosyal medyadan açıklama yapan Dede, taslağın Meclis’te grubu olan siyasi partilerle mutla ka paylaşılması gerektiğini belirterek “Yürütülen tartışmalarda en çok üzerinde durulan konulardan biri siyasi tutuklu ve hükümlülerin bu düzenlemeden faydalanıp faydalanmayacağıdır. Böyle bir kapsam dışı bırakmanın kesinlikle bu yasadan beklenen toplumsal yararı açığa çıkarmayacağını ifade etmek istiyoruz. Kronavirüs salgını da göz önünde bulundurulduğunda insan yaşamını önceleyerek hasta, yaşlı tutsaklar, çocuklu tutsakların özellikle tahliye edilmesi veya infazlarının ertelenmesi gerekiyor” diye konuştu. l Haber Merkezi Bir sen eksiktin! Sanki az derdimiz vardı bir de bu korona denen muzır virüs çıktı başımıza. Muzır ki ne muzır? Hem antikapitalist, hem din düşmanı, hem anarşist. Ne sınır tanıyor ne had biliyor... Tam bir ülkeden gitti diye düğün bayram yapılırken bir köşeden kafasını çıkarıp tüm dünyaya nanik yapıyor. Ne dersen var herifçioğlunda... 1990’larda başlayan neoliberalizm kasırgasıyla vecde gelip “sınırlar kalktı oleeey!” diye nara atanlara da “şimdi belanızı buldunuz” dercesine, sınırlardan sadece para, mal, imge, sembol ve değerlerin değil, insanlığın başına gelebilecek en büyük musibetlerin de bu açık sınırlardan geçip tüm dünyayı dolaşabileceğini tokat gibi yüzlerine çarpıverdi. Şimdi “büyük insanlık” evlerinde karantina altında oflayıp puflarken “Acaba Enver Hoca’nın Arnavutluk’u ya da Kuzey Kore modeli mi insanlık için daha doğruydu” demeye başladı bile. Alman sosyolog Max Weber, kapitalizmin doğuşunu Avrupa’da reformların sonucunda ortaya çıkan Protestanlığa bağlamıştı. Protestanların kendilerini Tanrı’ya kanıtlamak için hayatlarını zenginlik elde etmeye adamaları, bu uğurda azimli olmaları, onları kurnaz ve verim odaklı çalışmaya itmesinden dolayı kapitalizmin geliştiğini öne sürmüştü. Neoliberalizmin tavan yaptığı 90’lı yıllarda da Weber’i haklı çıkarırcasına Protestan bir vaizin oğlu olan Fukuyama “tarihin sonu” diyerek liberalizm adına erken bir galibiyet kutlaması yapmıştı. Fukuyama’da nanik Şimdi, in midir cin midir belli olmayan bu korono melunu, bir nanik de Fukuyama ile müritlerine yaparak “Ben bitti demeden bitmiz agaaa!” deyiverdi. “Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler” dediniz de o da geçiverdi ve yapacağını yaptı işte. Neoliberalizmin propaganda timi, insana yönelik harcamaların ekonomik yarışa engel olduğu tezini beyinlere öyle bir çaktılar ki, sosyal demokratların iktidarda olduğu ülkelerde bile sosyal devlet politikası demode bulunup tedavülden kaldırıldı. Sağlık özelleştirildi, sosyal güvenlik enstrümanlarına sahip olmak bir ayrıcalık haline getirildi. Şimdi ne oldu? Kapitalizmin kalesi olan ülkelerde bile hastanelerin kamulaştırılması gündeme geldi. Korona sadece kapitalistlere değil, dinlere de düşman bir virüs olduğunu gösterdi. Dinlerin de karizmasını çizdi Çin’den sonra virüs İran’ın kutsal Kum kentine sıçradı. Kum kenti, Şia’nın en büyük eğitim merkezi. Şia inancında bu kentin ehlibeyt, yani On İki İmam tarafından korunduğuna inanılır. Herhalde o nedenle virüs geldiğinde karantinaya alınma çağrılarına kulak asmadı İran yönetimi. Tarihte Büyük İskender’in tarumar ettiği Kum kentini, bu kez de korona mahvetti. Ne sanıyordu mollalar? Sahip zaman Muhammed Mehdi’nin korona ile gelip cenk edeceğini mi? Muzır virüs eğlenmeye doymuyordu. Oradan Katoliklerin merkezi İtalya’ya zıpladı. İtalyan halkını kırıp geçirdi. Vatikan’da geleneksel pazar törenleri iptal edildi. Papa Françesko, pazar duasını ekrandan yapmak zorunda kaldı. Katoliklerin günahını çıkaran Papa, virüsü ciğerlerinden çıkaramadı ama. Korona, Papalığın da karizmasını fena halde çizdi. Ekranlarımıza korona konusunda uzman niyetine çıkarılan ilahiyatçılardan biri virüsün zina, ters ilişki ve eşcinsellikle bulaştığını söyledi. Buyur buradan yak!.. İran’da zinanın ve eşcinselliğin cezası idam ama virüs bu ülkeyi kasıp kavurdu. Hadi onlar Şii, muta nikâhı yapıyorlar diye Sünni bakış açısıyla yorum getireceksiniz biliyoruz. Peki, bizim umrecilerde çıkan virüsü neyle açıklayacağız? Bu uzmanın dedikleri doğru olsaydı her türlü sapıklığın mubah görüldüğü Körfez’deki kraliyet aileleri koronadan topluca mort olmuşlardı. Yav bi sus Demircan Hoca ya, bi sen eksiktin? Korona, bize gelmeyeydin bu ara ne iyi olurdu. Ekonomik kriz, Suriye’den şehit haberleri, depremlerle cebelleşmek yetmiyormuş gibi bir de sen çıktın başımıza. Bir sen eksiktin yani? Geçen günlerde Pınar Fidan adında bir yeniyetme standup’çının Alevilere yönelik zevzekçe bir konuşması sosyal medyada trend topic oldu. Sözüm ona mizah yapıyor kızımız. Madımak katliamını espri konusu yapmış. Yaptığını da “ofansif mizah” diyerek haklı çıkarmaya çalışıyor. Ofansifin kelime anlamı hücum, saldırı demek. Yahu Aleviler günümüz siyasal ikliminde zaten yıllardır defansta. Hücumları cansiperane karşılamaktan, “Allah’ını seven defansa” diye bağırmaktan canları çıkmış. He kızım bi sen eksiktin valla!.. İkinci yargı paketi TBMM Başkanlığı’na sunuldu, tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk şartı oldu Hukuk davalarında edevlet dönemi Hukuk davalarını kapsayan ikinci yargı paketi TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Paketle, tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk dava şartı haline getirildi. Hukuk davalarında “eduruşma” yapılabilecek. Hukuk Muhakemeleri Yasası’nda değişiklikler öngören ikinci yargı paketi TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Pakette öne çıkan düzenlemeler şöyle: n Hukuk davalarında “eduruşma” yapılacak. Mahkeme resen veya taraflardan birinin talebi üzerine; tanığın, bilirkişinin veya uzmanın aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden dinlenilmesine karar verebilecek. Fiili engel veya güvenlik sebebiyle duruşmanın mahkemenin bulunduğu yerde yapılamaması halinde il sınırları içinde başka bir yerde duruşma gerçekleştirilebilecek. n Paketle, bazı tüketici uyuşmazlıkları da zo runlu arabuluculuk kapsamına alındı. Tüketici uyuşmazlıklarındaki arabuluculuk görüşmeleri en fazla bir ay sürecek. n Düzenlemeyle, duruşma salonunda bulunmakla birlikte, görülen davada taraf vekili sıfatı bulunmayan avukatlar, duruşma düzenini bozmaları halinde duruşma salonundan çıkarılabilecek. n Ticaret mahkemeleri ile fikri ve sınai haklar mahkemelerinin il merkezlerinde kurulması ve o ile bağlı ilçelerdeki davaların da bu mahkemelerde görülmesi imkânı getirilecek. n Sigorta şirketlerinden veya güvence hesabından talep edilecek tazminat alacakları için özel takip usulü getirilecek. Buna göre, tazminat alacakları bizzat hak sahibi tarafından ya da birinci derece yakınlar, kanuni temsilciler veya sadece avukatlar vasıtasıyla takip edilecek. Bu alacak hakları, belirtilen kişiler dışındakilere de devredilemeyecek. AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, düzenlemeyle özellikle hukuk yargılamasında yer alan bazı müesseselerin revize edileceğini belirterek “Bu çerçevede ön inceleme, belirsiz alacak davası, yargılama süreleri, feragat, sulh ve kabul, bazı tebligat zorunlulukları, bozmadan sonra ıslah, ihtiyati tedbir, kanun yoluna müracaat, tamamlama kararları gibi pek çok usul kurumuyla ilgili düzenlemeler, bu paketimizin içinde bulunmaktadır” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear