26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Koordinasyon 8 16 MART 2020 PAZARTESİ TASARIM: EMİNE BİLGET DİZİ SOL DTÜÜNRYKAİY’DEA’DE 9 1992’DE CHP’YI YENIDEN AÇAN EROL TUNCER: ‘Halk bizi anlamadı’ Koordinasyon siyasette yanlış cümledir SOL DTÜÜNRYKAİY’DEA’DE 10 12 Eylül 1980 darbesinden sonra kapatılan siyasi Güçlü partidir, yeter ki kullanılsın partiler 1992’de DYPSHP koalisyonu dönemindKeoordinasyon çıkarılan yasalarla yeniden açıldı. CHP’nin açılışını bütün hukuki gereklerini yerine getirerek Tuncer’in CHP’nin 37. Olağan Kurultayı öncesinde altını çizdiklerini satırbaşlarıyla aktaralım: l Halka inanmak ve güvenmek şarttır. Yerine koyacağınız başka bir şey yok. l Ecevit’in bir özelliği de kadrolar yetiştirmesiydi. l CHP, tabanı çok güçlü bir partidir, tarmak şart. l Alınacak kararlara örgütün en geniş kesimini katmak gerekir. l Halka ulaşmada, dokunmada, diyalog kurmada son dönemden gördüğüm en iyi örnek Ekrem İmamoğlu. Aman koruyalım, aman kendini daha da geliştirsin. l CHP’de program okunmaz ama çok 12 Eylül öncesi partinin yöneticileriyle birlikte yeter ki kullanılsın. l Yeni kuşaklara bilgi ve tecrübe ak önemlidir. Asıl olan halka giden yolları, cümleleri bulmaktır. yapan Erol Tuncer’le geçmişi ve bugünü konuştuk. ların oylarını almanın yolunu bulmalı. Uğruna mücadele ettiklerimiz bize neden oy vermiyor? Bu sorunun yanı köyde konuyu tek parti dönemine getirdiklerinde dedim ki; ‘Ben o dönemden iki büyük insan tanıyorum, biri İsmet 11yıl kapalı kalan CHP’nin açılış kurultayı, ilk kuruluş günü gibi 9 Eylül 1992’de yapıldı. Tuncer’le Deniz Baykal genel başkanlıkta yarıştı. Baykal kazandı. Tuncer 1994’te Türkiye Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı’nı (TESAV) kurdu. Tuncer’le bu vakıfta, bugüne kadar basımı yapılan seçimlere dair 50 araştırma kitabının sergilendiği salonda konuştuk. Hedef, Osmanlı dönemi dahil tarihimizdeki tüm seçimleri özel bir inceleme, araştırma ve belgelemeyle kitap haline getirmek. Tuncer çok partili siyasi tarihi şöyle değerlendirdi: “CHP, hangi konumda olursa olsun siyasetin motor gücü olmuştur. Aslında bizde çok partili siyaset, ‘CHP karşıtlığı’ şekillendi. Öyle de gidiyor. CHP’nin İsmet Paşa tarafından ifade edilen, ‘ortanın solundayız’ kimliği önce duyuruldu, sonra içi doldurulmaya çalışıldı. Bu da işin zorluklarından biriydi. Bu aşamaya gelinceye dek, önceki programlarında emeğin en değerli varlık olduğu hep vurgulanmıştır. Ancak CHP’nin sol kimliği edinmesi içinde de tartışma yaratmıştır. Turhan Fey la ve inatla ortaya çıktı” dedi ve şöyle devam etti: “O kişi, Bülent Ecevit’ti. Onun adını dağlara taşlara yazdılar ama o da dağları taşları dolaştı. Söyleme sahip çıktı. Tüm Türkiye’yi dolaştı. Önce oylar düştü. 1973’te CHP’yi birinci parti yaptı. Ecevit’in bu çıkışı, CHP’nin sendikalarla, sivil toplum kuruluşlarıyla bağlarını da güçlendirdi. 1973’te tek başımıza iktidar olsaydık, Türkiye’nin kaderi değişirdi. Türkiye, çok partili seçimde CHP iktidarını denemiş olacaktı. 226’yı bulamadık, 213’te kaldık.” Tuncer, çok partili yaşama geçişte, o dönemin koşulları nedeniyle aydınların “daha demokrat olur” diye, toprak ağalarının da “toprak reformuna izin vermez” diye DP’ye oy verdiğine dikkat çekti. Geleneksel taban neden uzak? Erol Tuncer ğerlendirmesi olduğu belirtti, şöyle devam etti: “Batı’da bakıyoruz partiler sürekli arayış içinde. Bizde seçim sonuçlarını sorgulayıcı bir arayış eksik. Aslında ‘halk bizi anlamadı’yı, tersine çevirmek ve şöyle sormak gerekli; ‘halka kendimizi niye anlatamadık.’ CHP Genel Merkezi’yle yoğun bir bağım yok. Türkiye’de seçim haritalarını bugünkü anlamda ilk kez yayımlamış bir kurumun temsilcisi olarak son iki seçimin, artısıyla eksisiyle, tüm yönleriyle masaya yatırılıp yatırılmadığını bilmiyorum. Sorgulama ilçeden başlamalı.” Tuncer, son yerel seçimlerde, seçim işbirliğinin, belirlenen adayların olumlu sonuç verdiğini vurguladı, “Burada da, özellikle İstanbul’da hangi kesim hangi kaygıyla, hangi beklentiyle oy verdi, çok iyi irdelenmeli” dedi. Tuncer’in gözlemlerine göre, pek çok kesim CHP’li olmadığı halde, laiklik kaygısıyla CHP’ye oy verdi. tı mutlaka bulunmalıdır. Her kurumda öyledir ama, partilerde daha kaçınılmaz olan bir ilke uygulanmalı; kararlara katılımın genişletilmesi. Karara kattığınız kişi onun uygulanması için her şeyi yapar. Katmazsanız verim düşük olur.” Tuncer, yakın siyasi tarihimizden adlar vererek anılar anlatırken, “Bizde ciddi sorunlardan biri kadro kırımıdır. Geçmişteki darbe dönemlerinde, çok değerli kadrolar silindi. Her seferinde yeniden, yeni kadrolarla başlamak... Artık bu bir daha olmamalı” diye konuştu. Halkın şaşmaz bir terazisi vardır, güvenmek gerek Tuncer, Ecevit’i yüzde 20’lerden 41.8’e çıkaranın da, oradan ilk ara seçimde yüzde 30’un altına düşürenin de halk olduğunu vurguladı, şöyle devam etti: “Halka mutlaka güvenmek gerekir. Onun şaşmaz bir terazisi vardır. Ona gidip anlattığınız an birincide olmasa ikincide, olmadı üçüncüde anlayacaktır. Bugün iktidarda olanların da bu noktaya bir günde gelmediğini görmek gerek. Benim önem verdiğim bir durum daha var; bugünkü iktidarın da yaptı İnönü, biri Celal Bayar.’ Konu değişti, bir süre sonra yine tek partiye geldi. Bu kez o dönemin kimi yerel yöneticilerinin yaptıklarını anlattılar. O kıyasıya eleştirdikleri CHP dönemi yöneticisi, DP’nin il başkanı olmuştu. Bu tür eleştiri getirdiklerinde anında, buradan karşılık vermek ve bu yanıtı yerleştirmek gerekir.” Tuncer, CHP’nin 1992’de yeniden açılış günlerinden bu güne düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Tabandan ciddi bir baskı vardı. Demirel, AP’yi açmamıştı ama, CHP tabanı istiyordu. İğne ile kuyu kazar gibi tüm delegelere ulaştık. Sadece 15’ini bulamadık. Kazansaydım, ilk işim SHP ile beraberliği kurmaktı. Baykal kazandı. Kendisi CHP’nin hemen toplanma yeri olacağını düşündü ama zaman aldı. Ecevit’le beş kez görüştük. Gelin efendim, başımıza geçin dedik, olmadı. Kesinlikle istemedi.” Erol Tuncer, bugün CHP’nin önünde birkaç nedenle ciddi iktidar şansının olduğu düşüncesinde. Bunlar, “Abdullah Gül’ün de altını çizdiği siyasal İslam olarak adlandırılan hareketin gerilemesi. Geçmişte Atatürk’e uzak duran kesimlerin de Türkiye Cumhuriyeti’nin zioğlu, Kemal Satır ayrılıp başka par Tuncer, 1950 seçimlerinde 12 yaşın CHP geleneksel tabanından oy alabi ğı, geçmişte de çok sık kullanılan tek kuruluş felsefesini anlamaya başlama tiler kurmuşlardır.” da bir çocuk olarak siyaseti izlemiş. O liyor mu sorusuna şu karşılığı verdi: parti dönemine ilişkin eleştirilere da sı. Ekonominin AKP anlayışı ile kriz CHP bu süreçte, kimliğinin oturma seçimde CHP kaybettikten sonra aklın “İstenilen oranda alınmıyor. Gelir, ha geniş açıdan bakmak gerekiyor. O den çıkamayacağı düşüncesinin halkta sı için ne yaptı? Tuncer bu soruyu ya da kalan cümlenin, “halk bizi anlama yaş ve eğitim oranı yüksek kesimden döneme bugünkü bütün partiler ortak da belirginleşmeye başlaması. Dış poli nıtlarken, “Bir kişi cesaretle, inanç dı, bir dahaki seçimde kazanacağız” de oy alıyor. Mutlaka yoksulların, varoş tır. Bayburt’ta hiç oy alamadığımız bir tikanın çökmesi.” Kurultaylarla belirlenen siyasal çizgi MAHMUT LICALI Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserlerden biri olarak tanımladığı CHP’nin tarihi aynı zamanda modern Türkiye’nin kuruluşu ve gelişiminin de kilometre taşlarını oluşturur. Partinin tarihinde önemli dönemeçlerin yaşandığı CHP kurultayları da; ulusal kurtuluş mücadelesinin ana hatlarının çizilmesi, devletin temellerinin atılması gibi tarihsel dönüm noktalarının ana ekseninde yer aldı. Ayrıca “ortanın solu”, “demokratik sol” gibi kavramları da Türk siyasetine kazandırdı. CHP’nin bugüne kadar 55 kurultayından bazı önemli dönüşümleri kısaca hatırlayalım. n Sivas Kongresi Devletin kuruluşunun temellerinin atıldığı, ulusal kurtuluş mücadelesinin dönüm noktası olan Sivas Kongresi aynı zamanda CHP’nin de 1. kurultayı oldu. Kongrede; ülke topraklarının işgali karşısında tüm ulusal nitelikte kararlar alınarak kurtuluş mücadelesinin ana hatları çizildi. Ülke genelindeki dağınık olan tüm direniş örgütleri Anadolu ve Rumeli Müdâafaai Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirildi. Cemiyetin adı da CHP’nin ilk adı olan Halk Fıkrası’na dönüştü. Cemiyetin 8 Nisan 1923 tarihinde 9 Umde (İlke) Bildirisi CHP’nin ilk programı olarak benimsendi. İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun birinci yılı olan 9 Eylül 1923’te de Halk Fıkrası resmi olarak kurulmuş oldu. n Büyük Nutuk CHP’nin 15 Ekim 1927 tarihinde toplanan 2. kurultayı; Türkiye’ye kurtuluş ve kuruluşunun belgesi olan Büyük Nutuk’u kazandırdı. Mustafa Kemal Atatürk, 15 Ekim akşamı saat 19.30’da başladığı Nutuk’u okumayı 20 Ekim sabaha saat 10.30’da sonlandırdı. CHP’nin 2. kurultayında aynı zamanda laiklik ilkesine de ilk kez yer verildi. Kongrenin ardından yayımlanan bildirgede partinin temel ilkeleri olarak “Cumhuriyetçilik”, “Halkçılık”, “Milliyetçilik” ve “Laiklik” ilkeleri sıralandı. Böylece CHP’nin altı okunun dördü belirlenmiş oldu. n Altı ok CHP’nin önceki kurultayında parti ilkeleri olarak sıralanan ilkelerinin yanına 10 Mayıs 1931’de yapılan 3. kurultayda kabul edilen “Devletçilik” ve “Devrimcilik” ilkeleri de eklendi. Böylece CHP’nin temel felsefesi olan altı ok tamamlandı. 15 Ekim 1927’de toplanan CHP’nin 2. Kurultayı’nda Atatürk Nutuk’u okudu. n CHF’den CHP’ye CHP’nin 9 Mayıs 1935 tarihinde toplanan 4. kurultayı Mustafa Kemal Atatürk’ün katıldığı son kurultay oldu. Kemalizm ifadesi de ilk kez alınan kararla 4. kurultayda resmiyet kazandı. n İnönü dönemi Atatürk’ün ardından genel başkan olan ikinci isim olan İnönü 1. Olağanüstü Kurultayda CHP’nin “değişmez Genel Başkanı” ve “Milli Şef” olarak seçildi. n Tek parti döneminin sonu CHP’nin 6. kurultayı, İkinci Dünya Savaşı’nın tüm hızıyla devam ettiği bir dönemde 8 Haziran 1943 tarihinde DTCF’de toplandı. Kurultay, 150 bin olan asker sayısının savaş tehdidi üzerine 500 bine çıkarıldığı bir ortamda yapıldı. Altıncı kurultay tek parti döneminde yapılan son kurultay olurken, TBMM dışında yapılan ilk kurultay olarak da tarihe geçti. n Ebedi Genel Başkanlık’ın sonu Ebedi Genel Başkanlık statüsü 2. Olağanüstü Kurultay’da kaldırıldı. Genel başkanın 4 yıl süre için parti milletvekilleri arasından seçilmesi ilkesi getirildi. İnönü 708 oy ala rak tekrar genel başkan oldu. n Demokrasi kurultayı 7. kurultayda “Genel Başkanlık Divanı uygulaması” kaldırılarak; daha sonra Parti Meclisi’ne dönüşecek “Parti Divanı” uygulamasına geçildi. Parti Divanı kurultaydan sonra en yetkili kurul haline geldi. İnönü ilk kez oybirliği olmadan genel başkan seçildi. n Atatürk yolu ifadesi 10. Kurultay’da ilk kez “hukuk devleti” kavramı ve Anayasa Mahkemesi’nin kurulması önerisi programda yer aldı. İşçilere grev hakkı, meslek örgütü kurma hakkı da programda yer buldu. “Kemalizm” tanımı “Atatürk yolu” ifadesiyle değiştirildi. n Güç birliği girişimi CHP’nin 21 Mayıs 1956 tarihinde 12. ve 9 Eylül 1957 tarihinde düzenlenen 13. kurultayları baskı ve otoriterliğini artıran DP iktidarına karşı partinin ittifak çağrısı yapması ve muhalefetin bir araya gelmesine sahne oldu. n İlk Hedefler Bildirisi CHP’nin 14. olağan kurultayı 12 Ocak 1959 tarihinde toplandı. Bu kurultayda Gülek son kez Genel Sekreter seçildi. Bu ku rultayda kabul edilen “İlk Hedefler Bildirisi” Türk siyasetinde yeni bir CHP’nin doğmasının ilk işareti olarak kabul edildi. 14. kurultayda Bülent Ecevit ilk kez sahneye çıktı. n İnönü’nün resti 1959’da istifa eden Gülek’in bu kurultayda tekrar genel sekreterlik için aday olması üzerine İnönü, tarihi çıkışını yaptı.15. kurultayda İnönü’nün “Ya ben, ya o” anlamına gelen sert çıkışının ardından Gülek seçimi kaybetti. n ‘Ortanın solu’ CHP’nin 18 Ekim 1966 tarihinde toplanan 18. kurultayı İnönü’nün gündeme getirdiği ortanın solu kavramının partinin politik çizgisi olarak kabul edilmesine sahne oldu. Ecevit partinin ikinci koltuğu olan genel sekreterlik görevine seçildi. n Parti içi gruplaşma CHP’nin 18 Ekim 1968 tarihli 19. kurultayı ve 3 Temmuz 1970 tarihli 20. kurultayı; parti içerisinde “ortanın solu” kavramı üzerinden çeşitli fikir ayrılıklarına ve parti içi gruplaşmaların yaşanmasına sahne oldu. n İnönü Ecevit mücadelesi Ecevit’in 21 Mart 1971’de genel sekreterlik’ten istifa etmesi İnönüEcevit mücadelesinin başlangıcı oldu. İnönü 5. Olağanüstü Kurultay’da yaptığı konuşmada Ecevit’in güçlü olduğu PM’nin onay almaması için ikinci kez “Ya ben ya o” çıkışında bulundu. Ancak bir işe yaramadı. İnönü 33 yıldır yürüttüğü genel başkanlık görevinden 8 Mayıs 1972’de istifa etti. n Ecevit başkan 14 Mayıs 1972’deki 6. Olağan Kurultay’da Ecevit CHP Genel Başkanı oldu. n İnönü’nün son kurultayı Son kez katıldığı CHP kurultayında İnönü; “Ecevit’in başarısı için elbirliğiyle çalışılması” gerektiğini ifade etti. 21. kurultaydan yaklaşık 5 ay sonra 49 yıldır üyesi olduğu CHP’den istifa etti. n ‘Demokratik sol’ Hem genel hem de yerel seçim başarısının ardından düzenlenen CHP’nin 14 Aralık 1974 tarihli 22. kurultayında demokratik sol tartışmaları damgasını vurdu. Parti tüzüğündeki amaçlar arasına “demokratik sol” kavramı eklendi. Bu, ortanın solu akımıyla başlayan sola dönüş hareketinin bir yansıması olurken, partinin bu doğrultuda ideolojisini inşa ettiği yeni bir dönemi de başlattı. 22. kurultayda Genel Sekreter Orhan Eyüboğlu’nun iki yardımcısından biri 1973 seçimlerinde milletvekili seçilen Deniz Baykal oldu. n Parti meclisi tartışması 22. kurultayda CHP’nin Sosyalist Enternasyonel’e katılması kararı da alındı. Ara seçimlerde CHP’nin oy kaybetmesi üzerine 4 Kasım 1979 tarihinde toplanan 8. olağanüstü kurultay CHP’nin 12 Eylül öncesi yaptığı son kurultay oldu. n CHP’nin yeniden açılması 12 Eylül darbesinin ardından önce Ecevit Genel Başkanlık görevinden istifa etti, daha sonra bütün siyasi partiler kapatıldı. CHP’nin tekrar açılması partinin de 9 Eylül 1992’deki 24. kurultayında oldu. Deniz Baykal CHP’nin Atatürk, İnönü ve Ecevit’ten sonra dördüncü genel başkanı oldu. n Birleşme kurultayları 12 Eylül’de CHP’nin kapatılmasıyla partililer SODEP ve HP bünyesinde siyasi hayatlarını sürdürdü. SODEP ve HP 1985 yılında birleşerek SHP’yi oluştururken, CHP’nin 1992’de tekrar açılmasıyla CHP ile SHP’nin birleşmesi gündeme geldi. CHP’nin 18 Şubat 1995 tarihinde toplanan 26. kurultayında iki partinin birleşmesi tartışıldı. Bu kurultayda birleşmenin CHP çatısı altında olması kararı çıktı. Bunun üzerine toplanan SHP kurultayından da birleşme kararı alındı. Birleşme kurultayında Hikmet Çetin CHP Genel Başkanı seçildi. Yaklaşık 7 ay sonra tekrar toplanan CHP kurultayında aday olmadı. Kurultayda daha önce SHP ile CHP’nin birleşme olasılıklarında karşı karşıya gelen iki isim olan Deniz Baykal ile Murat Karayalçın arasında genel başkanlık yarışı yaşandı. Deniz Baykal 681 oyla tekrar genel başkan oldu. Yarın: Siyaset bilimcileri ne diyor?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear