22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 20 ŞUBAT 2020 PERŞEMBE EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM:BAHADIR AKTAŞ HABER Erdoğan’dan, partisinin grup toplantısında Kavala’ya ilişkin yargıya talimat itirafı: İş Bankası Türkiye’dir! Çocukluğum 1971 depremine kadar Burdur’un Yeşilova ilçesi Güney kasabasında geçti. Depremde okullarımız yıkılınca Aydın’ın Nazilli ilçesine taşındık. Burdur’da kırsal kesimden kente şeker fabrikasının ayrı bir yeri vardı. Babamın fabrikadan pancar küspesi sarıp kasabaya gelişi çiftçiler için ayrı bir buluşmaydı. Küspe iyi bir hayvan yiyeceği idi. Fabrikadan sezon sonunda da her haneye bir çuval şeker dağıtılırdı. Bu da ayrı bir dayanışmaydı. Babam yeri geldikçe şeker fabrikasının nasıl yapıldığını anlatır, “Hepimizden gücümüz kadar para topladılar. Bizi de ortak ettiler” der. 1954’te temeli atılan 1955’te üretime başlayan şeker fabrikası herkesin, Cumhuriyetin ortak malıydı. Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası da tüm bölgenin ortak ekonomik, sosyal, kültürel varlığı idi. 1935’te temeli atılan, 1937’de Atatürk tarafından açılan fabrikanın girişindeki levhalar hâlâ gözümün önünde: “Her fabrika bir kaledir!” “Kaliteden herkes sorumludur!” İlk büyük beyazperdeli sinemaya Sümerbank’ın kocaman salonunda gittim. Aileler düğünlerini Sümerbank’ın herkese hitap eden salonunda yapardı. Menderes tarafından temeli atılan Burdur Şeker Fabrikası bugün elden çıksın diye her şey yapılıyor. Nazilli Sümerbank ise 2003’te tamamen kapatıldı. Kampus oldu. HHH İş Bankası da yukarıda aktardığımız kalelerden biri. 26 Ağustos 1924’te Atatürk tarafından kurulan banka, kurulduğu günün anlam ve önemine göre devam etti; fabrikaların kurulması, yatırımların artması, halkın tasarruf bilincinin yükselmesi için tam bir “Büyük Taarruz” gerçekleştirdi. Cam, şeker, madencilik, tekstil sektörlerindeki yatırımların temelinde İş Bankası var. 1950’li yıllardan sonra yeni bankalar kurulurken İş Bankası’ndan eleman aldılar. Bir bakıma bankalar kuran banka oldu. İş Bankası’nın kuruluş öyküsünün bir başka tarifi şudur: Kurtuluş Savaşı’ndan sonra başlatılan “kuruluş savaşının” en önemli zaferlerinden biri. Temelleri o kadar sağlam atılmış ki, her şeye karşın varlığını güçlendirerek sürdürüyor. 1932’de ülke sınırları dışına çıkıp Kahire ve Berlin’de de hizmet vermeye başladı. Sonraki yıllarda da dünyanın dört bir yanında tabela astı. Çağı yakalamada öncülük etti. Otomatik para çekme makinelerini kurup hizmete açtığında sadece Türkiye’de en önde değildi. 1990’da ABD ve İngiltere’nin de önündeydi. Bugün dünya ölçeğindeki yeri için iki veri var: Marka gücü yüksek 10 banka arasında... Dünyada ilk 100’e giren tek Türk bankası... HHH İş Bankası’nın hep yükselen, adeta Kutupyıldızı gibi yön veren gücü herkesin dikkatinde. İktidarların da... Atatürk’ün vasiyetnamesiyle CHP’nin de maddi bir çıkar sağlamaksınız banka yönetim kuruluna 4 üye vermesi, sembolik hisselere sahip olması, bankaya “saldırı” konusu. 1950’li yıllarda Menderes, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası Kenan Evren yönetimi Atatürk’ün vasiyetini çiğnemek için her şeyi yaptı. Sonuçta bankanın yapısı korundu. AKP iktidarı döneminde ise bir başka hedef haline geldi. CHP, AKP yönetimini köşeye mi sıkıştırdı; gelsin İş Bankası... AKP gündemi değiştirmekte zorlanıyor mu; gelsin İş Bankası... Banka yönetiminde karar verici bir sayı oluşturmayan CHP atamaları nedeniyle en ufak bir olumsuzluk yaşansa topa tutacaklar. Elde bir tek İş Bankası’ndaki CHP hisseleri ve yönetim kurulu üyeleri var. Buradan da ne suç üretmek mümkün ne usulsüzlük! AKP döneminde İş Bankası’ndaki CHP hisseleri kaç kez gündeme gelmiş diye sayalım dedik, 10’u geçince bıraktık. Dünyanın en güçlü bankalarından kabul edilen Alman Merkez Bankası bile bunca gerilime dayanamaz. Sonuçta İş Bankası Türkiye’nin. Onca Cumhuriyet kalesine kıydınız... Elinizi (varsa) vicdanınıza koyup hiç değilse buna kıymayın. “Gizli” plan belli; 4 üye yerine Hazine’den atama yapmak, onlarla nüfuz edip alanı genişletmek... Sonrasını yazmaya gerek var mı? Atatürk’ün vasiyeti yok sayılabiliyorsa, anne babanın evladına bıraktığı miras da yok hükmündedir! Haksız kazanca suç duyurusu Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) müfettiş leri, 2005 yılında özelleştirilen belediye Belbeton AŞ’ye, özelleştirilmeden hemen önce milyonlarca liralık yatırım yapıldığı ve haksız kazanç sağlandığını belirledi. Belbeton’un satıldığı dönemde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen isimsiz ve imzasız bir ihbar dilekçesinde, 80100 milyon TL arasında olan bu şirketin, iş insanı Murat Genç’in şirketi Genç Limited Şirketi’ne 22 milyon TL’ye satıldığı belirtildi. Gökçek, encümen üyeleri, ilgili bürokratlar hakkında “ihaleye fesat karıştırmaktan” Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyusunda bulunuldu. l ANKARA/Cumhuriyet Beraat ettirmek istediler ‘TOLERANSLI İSLAMIN TEŞVIK EDILMESINDE GÖRÜŞÜMÜZ ORTAK’ Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, resmi ziyaret için Türkiye’ye geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mirziyoyev’i resmi törenle karşıladı. Ortak basın toplantısında konuşan Mirziyoyev, “Toleranslı İslamın teşvik edilmesi, onun gerçek beşeri mahiyetinin iletilmesinde bakış açılarımız ortaktır” ifadelerini kullandı. Mirziyoyev, çağdaş tehditlerle mücadelede iki ülke işbirliğinin pekiştirilmesi gerektiğini vurguladı. İki ülke arasında bir kardeşlik olduğunu belirten Erdoğan, Özbekistan ile ticaret hacminin 2019’da, yüzde 27 arttığını söyleyerek “Geçen yıl 430 şirketimiz Özbekistan’da faaliyete geçti” şeklinde konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet İŞ BANKASI IÇIN AKP’NIN KURDUĞU KOMISYONA BÜROKRATLAR KATILDI ‘Özel yasa’ formülü CHP’nin İş Bankası’ndaki hisselerinin Hazine’ye devredil mesine ilişkin AKP’nin oluşturdu ğu komisyon, çalışmalarına baş ladı. İki haftalık bir çalışma tak vimi öngörülürken, konu anaya sa, bankacılık hukuku, uluslara rası hukuk, medeni hukuk ve Siyasi Par tiler Yasası çerçeve sinde değerlendirili EMINE KAPLAN yor. Önceki yıllardaki Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları ne deniyle yasa değişik liği gerektirdiği dile getirilirken, Adnan Menderes hükümeti döne mindeki gibi “özel bir yasa” üze rinde duruluyor. AKP Genel Başkan Yardım cısı Hayati Yazıcı başkanlığın da CHP’nin İş Bankası’ndaki Atatürk’ün vasiyetinden kaynak lı hisseleriyle ilgili kurulan komis yon çalışmalarına başlarken, 2 haf talık bir çalışmanın ardından bir rapor hazırlayarak Cumhurbaşka nı Recep Tayyip Erdoğan’a sunacak. Zaman zaman Hazine bürokratları ve BDDK temsilcilerinin de, çağrıldığı komisyonun çalışmasına göre AKP yönetimi de, hisselerin Hazine’ye devri konusunda bir yasal düzenleme getirilip getirilmeyeceğine karar verecek. Komisyon, nasıl bir formülle yasal düzenleme yapılacağı konusunda da seçenekli formüller ortaya koyacak. Görüş birliği yok Komisyonda yapılan değerlendirmelerde bazı üyelerin, hisselerin devri konusunda hemen bir adım atılarak yasa değişikliği yapılması gerektiği belirtirken, bazı üyelerin de AYM’nin hisselerle ilgili daha önceki kararlarına dikkat çekerek mesafeli bir tutum sergilediği kaydediliyor. Komisyonda, kaygılarını dile getiren üyeler, “Eğer Anayasa Mahkemesi kararlarını hukuki olarak doğru ve yerinde kabul edersek bir düzenlemeyi nasıl açıklayacağız” görüşünü dile getiriyor. Bu teze karşılık ise AYM’nin zaman zaman birbiriyle çelişkili kararlar verebildiği, içtihat değişikliğine gidebildiği, bir yasa değişikliğinin sorunu çözebileceği değerlendirmesi yapılıyor. Bazı komisyon üyeleri ise “Özel bir yasa çıkarılması gerekir” görüşünü dile getiriyor. Hisselerle ilgili atılacak bir adımın partiye getirisinin ne olacağı da ayrıca değerlendiriliyor. Menderes’in yasası iptal Adnan Menderes’in başbakan olduğu Demokrat Parti hükümeti döneminde Atatürk’ün vasiyetiyle bıraktığı hisseler dahil CHP’nin tüm mal varlığı, 14 Aralık 1953 tarihinde çıkarılan 6195 sayılı yasayla Hazine’ye devredilmişti. AYM, 1963 yılında “Kanun, mülkiyet hakkını tamamıyla yok eden bir durum yaratmış ve Atatürk’ün vasiyetini iptal etmiştir” gerekçesiyle anayasaya aykırı bulduğu yasayı iptal etmişti. l ANKARA KIMIN KALACAĞINA HALK KARAR VERECEK Akşener, Keşan’da yurttaşlara seslendi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Edirne’nin Keşan, Uzunköprü ve Havsa ilçelerinde incelemelerde bulundu. Keşan’da toplanan yurttaşlaraseslenen Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İYİ Parti 2023’e kalmaz” sözünü eleştirerek “Sayın Erdoğan, gel Keşan’a, iki katına çıkmış elektrik parasını, doğalgaz parasını, vergisini ödeyemeyen esnafın, iş bulamayan iki çocuklu babanın sorunlarını dinle. Van’da insanlar çığ altındayken, gittin Kırkkale’ye insanların kafasına keyif çayı attın. 2023’e kimin kalıp kimin kalmayacağına burada toplanan Keşanlı halkı karar verecek. Bir an önce etrafındaki çapsız danışmanlarını, çapsız damadını ekonominin başından çek” dedi. l İç Politika İYİ Parti’deki istifalar ve Bahçeli’nin sözleri tartışılıyor ‘Üçüncü blok’ arayışı SELDA GÜNEYSU Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, kurduğu Gençlik Partisi ile eski bakan Ali Babacan’ın kuracağı yeni partinin “siyaseti bundan sonra nasıl şekillendireceği” konuşulurken İYİ Parti’den art arda gelen istifalar kulislerde “üçüncü blok oluşturma mühendisliği” yorumlarını da beraberinde getirdi. Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı’nın yanında Saadet Partisi (SP), Demokrat Parti (DP) ile Gelecek Partisi ve Babacan’ın kuracağı partilerin yeni bir ittifakı oluşturabileceği, böylece “seçmenlerin bir üçüncü ittifaka yönelebileceği” değerlendirilirken, bu denklemde belirleyici gücün İYİ Parti olacağına dikkat çekiliyor. Bu hamleyi fark eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de İYİ Partililere yönelik “Tahriklere kapılmayın” mesajı verdiği belirtiliyor. 31 Mart 2019 yerel seçimleri sonrasında, CHP ve İYİ Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı’nın, MHP ve AKP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın elinden başta İstanbul ve Ankara olmak üzere pek çok büyükşehir belediye başkanlığını alması, “AKP’nin oy kaybettiği” yorumlarına da neden olmuştu. Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’nın aldığı sonuçlar sonrasında da daha önce AKP’de siyaset yapan Davutoğlu ve Babacan’ın parti kurma çalışmalarını hızlandırmıştı. Eşzamanlı istifalar İYİ Parti’den istifa eden milletvekillerinin “kurulacak yeni partilere” katılıp katılmayacakları tartışılırken, siyasette “üçüncü blok formülü” tartışılmaya başlandı. İYİ Parti’nin “CHP ile mi yoksa SP, DP ve yeni kurulacak partiler ittifakında mı” yer alacağı yeni blokta belirleyici olacak. İYİ Parti içinde yerel seçimlerden bu yana “CHP’nin HDP ile bazı nok talarda yakınlaşmasının rahatsızlık yarattığı” ifade ediliyor. Bu nedenle parti içinde İmamoğlu’nun “kayyım atanan HDP’li belediyelere ziyareti”, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’nun eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş ile birlikte Demirtaş’ın Devran isimli kitabından uyarlanan oyunu izlemeye gitmesi” gibi durumların sık sık dillendirilmeye başlandığı belirtiliyor. Bunun “İYİ Parti’nin CHP ile olan ittifakı sonlandırabileceğine” işaret edilirken, İYİ Parti’nin “SP, DP ve yeni partilerin dahil olduğu bir ittifak modelinde yer alabileceği” değerlendiriliyor. Bu hamleyi gören MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de “istifa etmeyi düşünen İYİ Partililere “Tahriklere kapılmayın” mesajını verdiği kaydediliyor. l ANKARA Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kavala’yı “Bir manevrayla beraat ettirmeye çalıştılar” sözleriyle, Kılıçdaroğlu’nu ise “1 dolarlık banknot saklayıp saklamadığını merak ediyorum” diyerek hedef aldı. Darbe tartışmasını başlatanları “hainlikle” suçladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gezi davasında Osman Kavala’nın beraat kararını hedef alarak “Bir manevrayla onu beraat ettirmeye kalktılar” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da yüklenen Erdoğan, “Bu şahsın evinin ve cüzdanının en gizli köşesinde 1 dolarlık bir banknot saklayıp saklamadığını da merak etmiyor değilim” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Türkiye’de FETÖ’nün serpilmesinde, büyümesinde, güçlenmesinde herkesin payı olabileceğini, ancak kendisinin ve partisinin FETÖ’yü terör örgütü olarak ilan edip savaş açtığını kaydeden Erdoğan, FETÖ’nün bu ülkede anlaşamadığı ve görüşemediği tek liderin Erbakan Hoca olduğunu belirtti. Başbakanlığı boyunca Yüksek Askeri Şura’da (YAŞ) tek bir FETÖ’cünün dosyasının gelmediğini ileri süren Erdoğan, gelen dosyaların hep mütedeyyin insanlarla ilgili olduğunu savundu. ‘Ben de görüştüm’ Bu yapıyla en başından beri “hem meşrebi hem itikadi” sorunlarının bulunduğunu kaydeden Erdoğan, “Ama hükümetlerimiz döneminde ülkede bizim gibi düşünmeyen, hareket etmeyen herkes gibi bunlara da hukuk ve hakkaniyet sınırları içerisinde yaklaştık. Doğru, ben de görüştüm. Bunu kaçırmama gerek yok. Demirel’in, Ecevit’in, Erdal İnönü’nün görüşmüşlüğü vardır, şu andaki beyefendinin aynı şekilde, hepsinin bunlarla görüşmüşlüğü vardır. İrtibatları ileri derecededir” dedi. 2010 yılından itibaren kendilerinin FETÖ ile “amansız bir savaşa tutuştuklarını” savunan Erdoğan, 15 Temmuz gecesi FETÖ’nün “şahsından bakanlara, bürokratlardan medya temsilcilerine kadar iktidarıyla, muhalefetiyle pek çok milletvekiline kadar herkesin peşine düştüğünü, sadece CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’nün özel ilgisine ve korumasına mazhar olduğunu” ileri sürdü. Bu sırada milletvekillerine bir video izletilirken Erdoğan, “Görüyorsunuz tankların arasından VIP nizamiyesinden uğurlanan kim? Bay Kemal” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe” sözünü anımsatan Erdoğan, “Doğru, kontrol sizde ama başaramadınız. Şimdi buradan soruyorum; şayet 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı ertesi gün Kemal Kılıçdaroğlu milletin karşısına acaba hangi sıfatla çıkarılacaktı? Bu şahsın evinin ve cüzdanının en gizli köşesinde 1 dolarlık bir banknot saklayıp saklamadığını da merak etmiyor değilim. Benim orada korumalarım gazi oldu. Bay Kemal senin bunlardan haberin var mı?” diye konuştu. FETÖ tehdidi konusunda kurumları harekete geçirdikten sonra dahi bu yapının gerçek organizasyon yapısını çıkarmakta zorlandıklarını, bu şemayı hâlâ tam olarak çıkaramadıklarını düşündüğünü anlatan Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi yapılmasaydı da oluşturdukları hukuki yapıyla FETÖ’nün tasfiyesini hızlandırmış olacaklarını söyledi. ‘Gezi alçak bir saldırıdır’ Gezi olaylarıyla ilgili milletvekillerine video izleten Erdoğan, “Gezi olayları 1725 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri gibi devleti ve milleti hedef alan alçak bir saldırıdır. Bay Kemal, ‘aydınlık gençler’ diye vasıflandırıyor. Bunlar başta şahsı olmak üzere aldatılmış gençler. Ben sadece lanet okurum. Her kim masum çevre hareketi diyorsa ya gafildir ya da milletin düşmanıdır” ifadelerini kullandı. İsim vermeden Gezi davasında Osman Kavala’nın beraat kararını eleştiren Erdoğan, “Bunlar, ciddi manada perde arkasında Soros türü, bazı ülkeleri ayaklandırmak suretiyle oraları karıştıran tipler vardır. Onun da Türkiye ayağı, malum içerideydi. Bir manevrayla dün onu beraat ettirmeye kalktılar. Onlarla beraber başkaları da bu işin içerisinde” diye konuştu. ‘Darbe iddiaları ihanet’ Grup toplantısı sonrasında gazetecilerin darbe iddialarına ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Böyle bir şeye siz inanıyor musunuz? Bunlar tamamen bir kumpanya. Hakikaten saygın olan gazeteci arkadaşlarımızın bu oyuna gelmelerini anlamakta zorlanıyorum. Bu kampanyalar ülkeye ve millete ihanet. Bunlar hain. Böyle bir hava hissediyor musunuz? Böyle bir şey var mı? Herkes huzur içerisinde geziyor, tozuyor, yiyor, içiyor, her şey yerinde. Herhalde bunlar pek yiyip içemiyor, gezip tozamıyor. Bunları yapamadığı için de herhalde darbenin nal sesleri geliyor bunlara. Bizim böyle bir derdimiz yok. Bunun bir defa adını bile anmak bize haramdır” dedi. Osman Kavala ile ilgili önce beraat sonra gözaltı kararı verilmesiyle ilgili eleştirilerin anımsatılması üzerine Erdoğan, bu eleştirilere katılmadığını belirterek “Yargı bir kısmını tahliye etti ama Kavala ile ilgili de bu kararı verdi. Saygı duymaları lazım” diye konuştu. İş Bankası ile ilgili AKP’de kurulan komisyona, BDDK ve SPK başkanlarının katılmasına yönelik eleştirilerin bulunduğunun ifade edilmesi üzerine de Erdoğan, “Gerekli olduğu zamanlarda her parti bu kurumlardan istifade edebilir. Niye rahatsız oluyorlar ki?” dedi. Grup toplantısında, 2’si SP’li 3’ü bağımsız 5 ilçe ve belde belediye başkanı AKP’ye katıldı. l ANKARA/Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear