16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 28 ARALIK 2020 PAZARTESİ EKONOMİ Yıldız Holding Belçika’dan doğan 98 yıllık lüks çikolata markasına yeni yol çizdi Godiva her eve girecek Yeni CEO Nurtaç Ziyal Afridi, yeni strateji ile marketten dijital ortama her kanaldan satış yaparak pazar payını büyüteceklerini söylüyor. Dünyada lüks çikolata pazarının en önemli markalarından Godiva’yı 2008’de satın alan Yıldız Holding, marka için yeni bir dönem başlattı. 98 yıllık markanın yeni CEO’su bir kadın, Nurtaç Ziyal Afridi oldu. Markanın satın alınma sürecinde de etkin olan Afridi, üç yıllık bir strateji belirledi. HedeJALE ÖZGENTÜRK fi Godiva’yı sadece butiklerde satılan lüks marka olmaktan çıkararak satıldığı 100’den fazla ülkede her kanalla, her gelir grubuna ulaştırmak. Pandemi döneminde çikolata satışlarının arttığını da söyleyen Afridi ile yeni dönemi konuştuk. n Godiva 2008 yılında Yıldız Holding tarafından satın alındı. Nasıl bir süreç geçirdi? Godiva’nın Yıldız Holding’e katılmasından sonra bilinirliği ve görünürlüğündeki artış örnek bir başarı hikâyesi. GODİVA’nın satın alınmasını ben hep bir kilometre taşı olarak gördüm. Bu satın alma Yıldız Holding’in global pazarlarda varlık gösterme stratejisi açısından önemli bir hamleydi. Yaptığımız yatırımlar ve odaklanma stratejimiz sayesinde, sadece 5 yıllık YENİ PAZARLAR HEDEFLİYORUZ süre içinde markayı iki kat büyüttük. n Dünya çikolata pazarının büyüklüğü nedir? Godiva nerede konumlanıyor? Dünya çikolata pazarının büyüklüğü 110 milyar dolara ulaşıyor. Bunun içinde premium çikolata pazarının payı da 23 milyar dolar. Godiva olarak biz bundan sonraki süreçte bu iki pazarın arasında bir yerde konumlanacağız. Dolayısıyla hakikaten büyük bir pazardan ve geniş bir coğrafyadan bahsediyoruz. Bu nedenle bizim mesaimiz de 24 saat. Mesela ben ABD’deyken diğer ülkelere yetişebilmek için sabah 6’da ofiste oluyorum. n 100’den fazla ülkeden söz ediyoruz. Evet. Her sabah 4’te uyanıp 6’da mesaiye başlıyorum. n CEO olduktan sonra üç yıllık yeni bir stratejiniz olduğunu açıkladınız. Nedir bu? Premium çikolata markası olarak global anlamda rakiplerimizden açık ara üstün durumdayız. Bu kadar çok bilinen tanınan ve sevilen bir markayı daha çok tüketiciye götürmek üzerine kurulu bir stratejimiz var. Bunun için modelimizde de omnichannel (çok kanallı) stratejimizi uygulayacağız. Tüketicimizin olduğu her an, her yerde onlara ürünümüzü tattırabilmeyi, onlara ürünümüzü götürebilmeyi hedefliyoruz. Yani sadece butikte, perakendede olup da sokaktan geçerken mağazadan almak değil, ürünlerimizi tüketicilerimizin evlerine kadar götüreceğiz. Dijital kanalları kullanacağız, eticareti kullanacağız. n Yeni hedef pazarlarınız hangileri? Çin, Amerika önem verdiğimiz pazarlar. Bunun dışında İngiltere, Avrupa hedefimiz var. Avrupa, çikolata pazarının yaklaşık yüzde 50’sini oluşturuyor. Ortadoğu, Kanada, Hindistan da hedefimiz. Kanada da büyüyeceğimiz pazarlardan. Godiva’nın hâlâ çok yüksek büyüme potansiyeli olduğunu görmekten son derece memnunuz. Ürünlerimizi ve satış kanallarımızı çeşitlendirerek çok daha rahat ulaşılabilir bir yapıya kavuştuk. Önümüzdeki dönemde, tüketicilerimize ulaşacağımız noktaları artırmayı hedefliyoruz; yeni pazarlar, coğrafyalar, kanallar önceliğimiz olacak. GODIVA Cafe’lerde de eşsiz tatlarımızı ve kaliteden ödün vermeyen ustalığımızı sunmaya devam edeceğiz. n Bir süre önce MBK Partners ile bir anlaşma yapıldı. Bunun nasıl bir katkısı oldu? 2019’da Godiva’nın Japonya, Güney Kore ve Avustralya’daki perakende ve dağıtım operasyonlarını, Yeni Zelanda’da pazar geliştirme haklarını ve Belçika’daki fabrikasını MBK Partners’a devrettik. Şirketin sağlıklı büyümesi için nakit akışını sağlamaya stratejik çalışmanın bir sonucuydu. Markanın fikri mülkiyet hakkı hâlâ Yıldız Holding’e aittir. Bu bölgelerin hızlı büyüyebilmesi için ideal bir çözüm oldu. eticarette çok büyüdük n Pazarlarda nasıl bir değişim oldu? 96 yıllık ustalıkla çikolata üreten, Belçika doğumlu Godiva, bugün 100’ü aşkın ülkede yaklaşık 3 bin çalışanıyla faaliyet gösteriyor. Godiva’nın varlık göstermediği pazarlara girdik, Avrupa ve Amerika’da yeni yapılanmalara gittik. Şirketin hem kârlılık yapısı kuvvetlendi hem de büyümesi sağlandı. 2017 yılından bu yana da markamızın market portföyünde yer alan tüm ürünlerini, yüksek kalite standartlarına ve Belçika’dan dünyaya yayılan orijinal içeriğine sadık kalarak Türkiye’de üretiyoruz. Topkapı ve Silivri’de üretilen ürünler 100’den fazla ülkeye ihraç ediyor. Nurtaç Ziyal Afridi, “Yeni dönemde tanınan ve sevilen markayı tüketicilerle buluşturmayı, yeni kanallar ve coğrafyalar üzerinden büyütmeyi, dijital kanallar üzerinden müşteri ve tüketici ilişkilerini daha da geliştirmeyi hedefliyoruz” diyor. PANDEMİ SATIŞLARI ARTIRDI n Türkiye pazarı için planlarınızı öğrenebilir miyiz? GODİVA’nın Türkiye operasyonları çok hızlı büyüdü. Her sene yüzde 50’ye yakın büyüme kaydediyoruz. Bu sene elbette pandeminin de etkisiyle özellikle Trendyol, Hepsiburada, Amazon, Yemeksepeti ve Godiva.com.tr eticaret kanallarında ve market satışlarında hızlı bir büyüme sağladık. Bu büyümenin daha da artacağını düşünüyoruz çünkü dijital kanallar, eticaret bize büyük kapılar açtı. Artık sadece kafelerimize gelen tüketicimize değil, evlerine servis isteyenlere de hizmet verebiliyoruz. Çok güzel sunumlar hazırlıyoruz. n Pandemide çikolata satışları arttı mı? Nielsen’in Amerika’daki bir araştırmasını paylaşmak isterim: 27 Haziran’da tamamlanan 17 haftalık süre içinde Amerikalı tüketiciler, çikolataya 3.7 milyar dolar harcamışlar; yani önceki yılın aynı dönemine göre harcamalar yüzde 6.3 oranında artmış. Tabii bunda, çikolatanın mutlulukla ilgisi olmasının da büyük rolü var. Çikolatanın içindeki bazı bileşenler vücutta serotonin dediğimiz mutluluk nörotransmitter’larını artırıyor. Ayrıca çikolatada doğal antidepresan olarak tanımlanan bileşenler de bulunuyor. Psikolojimizi etkileyen bir ortamda insanlar çikolatanın verdiği mutluluğu daha çok arıyor. Kadınlara ilham vermek istiyorum n Türkiye’de yönetim kurullarında kadın oranı sadece yüzde 30. Siz bir kadın olarak böyle önemli bir göreve getirildiniz. Bana göre iş hayatında başarılı olmak için her şeyden önce iyi bir eğitim almak ve kendini sürekli geliştirmeye açık olmak gerekiyor. Tesadüf ve şansla başarı elde edileceğine inanmıyorum. Dolayısıyla bu anlamda cinsiyetten başka faktörler de önem kazanıyor. Yine de Yıldız Holding’in üst düzey yönetimde kadın temsiline verdiği önemi özellikle vurgulamak isterim. n Godiva yönetiminde kaç kadın var? Kadın yöneticilerimiz ağırlıkta. Kendimi de katarsam yönetim kadrosunda 11 kişiyiz ve aramızda sadece iki erkek var. İki Fransız yöneticimiz var. Biri ArGe’de olmak üzere iki yöneticimiz Türk. Çin bölgesi Hintli bir arkadaşımızın yönetiminde. Bunun dışındaki yöneticilerimiz de Amerikalı. Tabii burada sadece doğrudan bana raporlayan kişilerden bahsediyorum. n Evlisiniz sanırım. Çocuğunuz var mı? Bu kadar yoğun bir iş hayatını özel hayatınızla nasıl yürütüyorsunuz? Evliyim. Eşim Pakistan kökenli bir Amerikalı. Onun uzmanlık alanı da pazarlama. Şu anda kendi danışmanlık firması var. Eşimin önceki evliliğinden 13 yaşında bir oğlu var. Çok güzel bir ruhu olan, harika bir çocuk. TOBB’dan 30 bin öğrenciye tablet 1.5 milyonu aşkın çocuğun internet üzerinden yapılan eğitimlere erişemediği Türkiye’de, iş dünyasından 30 bin öğrenciye tablet desteği geldi. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, pandemide internet üzerinden eğitim gören, maddi imkânı olmayan 30 bin öğrenci için klavyeli tablet temin ettiklerini ve öğrencilere ulaştırılmak üzere ililçe milli eğitim müdürlüklerine dağıtımın başladığını söyledi. l Ekonomi Servisi Pandemi sürecinde ikinci el satışları yüzde 83 azaldı Güç, ağır hasarlı araçlara yetiyor Pandemi sürecinin başladığı ilk aylarda yoğunluğun yaşandığı ikinci el araba piyasası, fahiş zamlardan dolayı uzun süredir durgunluğunu koruyor. Pandemi döneminde ikinci el otomobil satışlarında yüzde 83 azalma gözlemlenirken, oto galericiler “eskiden yüzüne bakılmayan” ağır hasarlı arabaların bu dönemde rağbet gördüğünü söyledi. Kocaeli’nde oto galerici işleten Mesut Şengül, “Geçen yıl 100 bin TL’ye satılan araç, bu sene 200 bin TL oldu. Eskiden ağır hasarlı, pert kayıtlı araçlar satılmıyordu. Şimdi yüzde 50 düşük Fahiş zamlar sonrası yurttaş ağır hasarlı araç alabiliyor. diye insanlar onları alıyor” diye konuştu. l Ekonomi Servisi, İHA Çekte ibraz yasağı uzatıldı TBMM’de Kitle İmha Silahlarının Yayılması ve Finansmanın Önlenmesi Yasa Teklifinin görüşmeleri sırasında verilen bir önergeyle, çekin üzerinde yazılı tarihten önce bankaya ibrazının yasak olmasına ilişkin uygulamada süre 2021 sonuna kadar uzatıldı. Çekin vadesinden önce bankaya ibraz edilemeyeceğine ilişkin ilk düzenleme 2008 krizinin etkilerinin azaltılması amacıyla çıkarılan 5838 sayılı torba yasada yapılmıştı. l Ekonomi Servisi Siyasal İslamda arzu ve korku Biri, “Seçimleri kazansanız da iktidar size verilmeyecek” dedi, “rejimin” gerçeğini ortaya koydu. Bir diğeri de “hayatın bütün alanlarına müdahale etmek” istediklerini itiraf etti. Bu açık sözlülüğü, gittikçe artan bir özgüvene mi borçluyuz? Sanmıyorum. Korku gittikçe koyulaşıyor 18 yıldır iktidardalar ama hâlâ inanamıyorlar. Modern Türkiye’nin yaşamında anakronik bir sapma olduklarını, türlü “parantezi kapıyoruz” hikâyeleri anlatsalar da aslında kalıcı olamayacaklarını ruhlarının derinliğinde hissediyorlar. Kavrayamamakta zorlandıkları bir geçekliğin içinde, zamanın kendilerinden yana akmadığını seziyorlar; korkuları paniğe dönüşüyor. Seçimlerle ilgili sözler önemsiz. Çünkü zaten son on yılda en az iki kez seçimleri çaldılar. Burada, bir İslamcı “memurun” malumu ilam etmesinden öte bir durum yok. Ancak Siyasal İslamın önde gelen entelektüellerinden birinin yükselmekte olan bir “deizm” eğilimine işaret eden, “Gelen dalga hepimizi silip süpürebilir” ifadelerinin, özellikle de “Türkçe” alerjisinin üzerinde durmaya değer. ‘Deizm dalgası’ mı dediniz? Bir psikanalist, hastasını dinlerken sık sık şöyle düşünür: “Bunu söylüyor ama aslında ne söylemek istiyor?” Söz konusu yazarın “deizm dalgası korkusu” da böyle sorgulanabilir. “Ateizmden, komünizmden değil de deizm dalgasından korkuyorsunuz. Siz aslında neden korkuyorsunuz? Bu korkunun, ‘dinden uzaklaşıyorlar’ derken kastettiğiniz şeyle bir ilgisi olabilir mi?” Burada analiz konusu hastamız (pardon yazarımız diyecektim) “deizmden” dem vururken, aslında, kendisinin anladığı biçimiyle gerçekleştirmeye çalıştığı, “hayatın her alanına müdahale eden, her alanında görünür olmaya niyetli” bir “dinden”, gençlerin uzaklaşmakta olduklarından yakınıyor. Bu uzaklaşma eğiliminin arkasında iki neden olduğu kolaylıkla söylenebilir. Birincisi, bu dini sıradan insanların, gençlerin kendi kendilerine öğrenme şansları esas olarak yok. Çünkü bu dinin ana metinleri, sıradan insanların, gençlerin içine doğdukları dünyanın dilinden farklı bir dildendir. O zaman insanlar ister istemez, bu dini kaynak dilinden okuma ayrıcalığına sahip bir entelijansiyanın yorumlarına, bu dinin bilgisi üzerindeki tekelci denetimine bağımlı kalıyorlar. Dinden uzaklaşma olarak algılanan “deizm”, bu entelijansiyanın yorumlarından, bireyle tanrısı arasına girme ısrarlarından kurtulma çabası olarak da okunabilir; her durumda Müslümanlıktan uzaklaşma anlamına gelmeyebilir. İkincisi, bugün kapitalist toplumun içinde haklar ve özgürlükler, adalet, baskı, sömürü sorunlarını yaygın biçimde konuşacak bir dil, “süreç olarak dinci faşizme karşın”, teknolojik olanakların da katkısıyla hâlâ kullanıma açıktır. Bu dili kullanmakta olan gençler (genel olarak bireyler) bir süre sonra, “dini yorumlama ayrıcalıklarından” beslenen, hayatın her alanını kontrol etmeyi arzulayan, bunu başardıkça ekonomik artıktan daha fazla pay alabilen, eleştirel aklın “lengüistik”(dilsel) araçlarını bastıran, farklı sesleri susturan bir İslamcı egemen sınıfın varlığının, onun totaliter rejim arzusunun ayırdına varmaya başlıyorlar. Dinden uzaklaşma ve “deizm”, aslında bu “kendini dinin yorumcusu olarak atamış” entelijansiyanın egemenliğinden, baskısından kaçma çabasıdır. Yazarımız, “Gelen dalga hepimizi silip süpürebilir” derken, aslında üzerine gelmekte olan bir dalgadan değil, “biz” dediği şeyin etkisinden uzaklaşmakta olan bir dalgadan söz ediyor. “Biz” ifadesiyle, ait olduğu sınıfı uyarıyor: “Onlar bizden uzaklaştıkça, din bilgisi üzerindeki tekelimiz kaybolur, ekonomik kaynaklarımız kurur, ayaklarımızın altındaki zemin erir, tarih bizi silip süpürür.” Türkçe alerjisi de bundandır. “Harf ve kıyafet devrimleri”, bu entelijansiyayı en önemli iki simgesel üretim aracından mahrum bırakmıştı. Bu araçlardan biri (eski alfabe), “bilgi tekelini” üretiyordu, öbürü de toplum içindeki ayrıcalıklı statülerini. Şimdi ellerinde Arapça bir “Kutsal Kitap”ın içindekileri yorumlama tekeli kaldı. Yaşamları artık bu tekeli korumaya indekslidir. Ve ekonomik siyasi iktidarlarının yumuşak karnı da burasıdır. “İnançlar, değerler ve kültür alanı içine çekilmeme” arzusu da (her şey bu alanın içine girdiğinden) ne yazık ki, bu “yumuşak karnı” gizleyen bir fantezi olmaktadır. DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. DARÜŞŞAFAKA 1980 MEZUNU BİR GRUP CUMHURİYET OKURU DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ve d ğer yayın organlarına uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan bu kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n ve kısıtlanan tüm yayın organlarının yanındayız. SAMSUN MAARİF KOLEJİ 1975 MEZUNLARI DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. GALATASARAY LİSESİ 120. DÖNEM DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. AVUSTURYA LİSESİ 69 MEZUNLARI’NDAN BİR GRUP
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear