25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 8 EKİM 2020 PERŞEMBE HABER PLAN VE BÜTÇE KOMISYONU’NDA KABUL EDILEN TORBA TEKLIFTEN PROJE TAKIBINI ZORLAŞTIRAN DÜZENLEME ÇIKTI PROJE ZARARLARINA PERDE MAHMUT LICALI TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yeni yasama yılı başlar başlamaz jet hızıyla görüşülen torba tekliften bütçe hazırlanırken tartışmalı projelerle ilgili ayrıntıları gizlenmesini öngören düzenleme çıktı. AKP’li vekillerin imzasını taşıyan teklif, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Son günlerde TBMM’ye sunulan Sayıştay raporlarında, başta şehir hastanesi, köprü ve otoyol gibi pek çok proje bazlı kamu yatırımıyla ilgili yapılan rekor düzeydeki ödemeler ve usulsüzlükler kamuoyunda tartışma yaratırken komisyonda maddeleri kabul edilen düzenlemeye göre bütçe hazırlanırken artık proje bazında takip yapılmasının engellendiği ifade edildi. “Performans esaslı program bütçesi” adıyla getirilen düzenlemeye göre bundan sonra bütçe hazırlanırken işleve göre fonksiyonel sınıflandırmanın yapılmayacağı; böylece kamu harcamalarında özellikle proje bazlı yatırımların takibinin zorlaşacağına dikkat çekildi. Muhalefet temsilcileri, düzenlemeyle kamu harcamalarının şeffaflığına gölge düşeceği ve 2003’ten önceki sisteme geri dönüleceği eleştirilerini getirdi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, komisyonda yaptığı değerlendirmede, “Fonksiyonel bütçe çıkarılmış. Yani mali saydamlık ortadan kaldırılıyor. Bundan sonra şehir hastanelerine, köprülere verilen paraları göremeyeceğiz, denetlemeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet’e konuşan komisyon üyesi CHP’li Kamil Okyay Sındır değişikliğin bir skandal olduğunu belirterek “Yeni düzenlemede proje bazında bütçeleme bulunmuyor. Bugüne kadar hedefler ve faaliyetler, o faaliyetler kapsamındaki projeler ve projelerin kaynağı görülebiliyordu. Şimdi bu, proje değil, faaliyet bazında bütçe düzenlemesi olacak. Daha genel bir bütçe teklifi gelecek ve sonradan denetleme imkânı kısmen sınırlandırılmış bir şekle dönüşecek” dedi. l ANKARA Sayıştay, açıklanan verileri tartışmalı olan TÜİK’te hesap hataları tespit etti Kendi hesabı da yanlış CHP’LI MURAT EMIR: Şubat ayında vaka bildirimi yapılmış MAHMUT LICALI Türkiye’de resmi olarak ilk koronavirüs vakası 11 Mart 2020’de bildirilirken CHP Milletvekili Murat Emir, uluslararası bir sağlık dergisinde Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci imzalı çalışmada, şubat ayında vaka olduğuna ilişkin bir yayın yapıldığını duyurdu. Söz konusu çalışmanın skandalı ortaya koyduğunu kaydeden Emir, “Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de 11 Mart’ta ilk vakanın görüldüğünü açıklamıştı. Ancak yayımlanan bu çalışmadan Mersin’de şubat ve mart ayları arasında zatürree belirtisiyle hastaneye başvuran 24 kişiye COVID19 pozitif tanısı konulduğunu anlıyoruz. Çalışmanın ayrıntılarına bakıldığınEmir da iki farklı ilacın bu kişiler üzerinde denendiğini ve Sağlık Bakanlığı’ndan izin alındığını da görüyoruz. Eğer Sağlık Bakan Yardımcısı, bu vakalar olmadığı halde varmış gibi uluslararası bir yayın yapmışsa bu, hem bilimsel bir suçtur hem de ayrı bir skandaldır. İktidar, inandırıcılığını ve güvenilirliğini yitirmiştir” dedi. ‘Sehven’ dedi sonra sildi Birinci ise yaptığı yazılı açıklamada, “Makalede, sorumlu birinci yazar tarafından vakaların hastaneye yatış tarihleri sehven “martnisan” ayları yerine “şubatmart” olarak yazılmıştır. Yine vaka lokasyonu olarak İstanbul ve Mersin yerine yalnızca Tarsus ifadesinin geçtiği tespit edilmiştir” dedi. Birinci, basit bir yazım hatası olarak niteledi. Ancak Birinci’nin sosyal medyadan yaptığı söz konusu açıklamayı bir süre sonra kaldırması dikkat çekti. Emir, ayrıca Türkiye’deki kanserlerin genetik yapısının incelenmesi amacıyla 4 yıl önce başlatılan Genom Projesi’nde hiçbir adım atılmadığını kaydetti. 2016’da 13.6 milyon TL ödenek ayrıldığına dikkat çeken Emir, “Kur hesabı üzerinden 2.6 milyon dolarlık zarar var” dedi. ‘Kamu malına zarar verdi, ödüllendirildi’ Son yerel seçimde AKP’den CHP’ye geçen Çanakkale Bayramiç’te, yeni yönetimin hazırladığı billboard’ları parçaladığı belirlendiği için belediyedeki işinden çıkarılan M.G’nin, Bayramiç Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nda işe alındığı ortaya çıktı. Gazete Duvar’ın haberine göre, CHP’nin İlçe Başkanı Emin Fidan, “Bu kişinin cezalandırılmasını bekliyorduk ancak kamu malına zarar verdiği halde ödüllendirildi” dedi. l Haber Merkezi Can Dündar’ın mal varlığına el konuldu Gazeteci Can Dündar’ın, MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin davada mahkeme heyeti, Dündar’ın kendisine tanınan 15 günlük sürede teslim olmadığı gerekçesiyle kaçak sayılmasına ve mal varlığının tamamına el konulmasına karar verdi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ara duruşmada, malların yönetimi amacıyla TMSF’nin kayyım olarak atanması da kararlaştırdı. l İSTANBUL Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son aylarda açıkladığı enflaskin düzeltme kayıtlarını hatalı yaptığı belirlendi. Raporda, TÜİK'in taşra teşkilatı olan yon, istihdam gibi resmi ekonoAdana, Antalya, Bursa, İzmir, mi verileri başta muhalefet olmak üzere kamuoyunda güveMAHMUT Kastamonu ve Konya bölge LICALI müdürlüklerinde tesis, makinilmez bulunuyor. Muhalefet ne ve cihazlar ile demirbaşlasözcüleri, söz konusu verilerin yan rın “maddi duran varlıklar” hesabına lış ve makyajlanmış olduğunu dile borç, “gelirler hesabına” ise alacak getirirken Sayıştay'ın TBMM'ye sun kaydı yapılarak muhasebe kayıtlarıduğu TÜİK'in 2019 yılı raporunda na hatalı olarak alındığına dikkat çekurumun kendi hesaplarını da hatalı kildi. Raporda, söz konusu hatayı dütuttuğu ortaya çıktı. zeltmek için yapılan işlemde ise “geRaporda, TÜİK'in taşınırlara iliş lirler hesabına borç kaydı” yapılması gerekirken “giderler hesabına” işlem yapıldığı belirlendi. Raporda, ilgili mevzuata atıf yapılarak söz konusu işlem nedeniyle 4 milyon 705 bin 623 TL tutarında hataya sebebiyet verildiği belirlendi. Raporda, “Bu itibarla, taşınmazlara ilişkin düzeltme kayıtlarının Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri çerçevesinde yapılmaması sonucu 2019 yılı mali tablolarında yer alan gelirler ve giderler hesaplarında hataya sebep olunmuştur” denildi. l ANKARA IĞNELI FIRÇA RTÜK’TEN BASINA TEHDIT: ZAFER TEMOÇIN Sayıştay raporlarını haberleştirmeyin 2 kat borçlanma teklifi Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Sayıştay raporlarının haberleştirilmesinin ardından sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Gazetecilerin hedef alındığı paylaşımda, “Henüz sonuçlanmamış Sayıştay raporlarını kullanarak devlet kurumlarını yıpratmaya yönelik habercilik anlayışından vazgeçilmelidir. Yanlışta ısrar edilmesi durumunda bunun hukuki sonuçlarının olacağını hatırlatıyoruz” ifadeleri yer aldı. Kurumdan yapılan açıklamada, haberlerin gerçeği yansıtmadığı da iddia edildi. Sayıştay denetimiyle RTÜK kurul üyelerinin keyfi kararlarla yurtdışı gündeliklerini, maaşlarını belirledikleri ve bir yılda 450 bin 963 TL’lik “kamu zararı”na neden oldukları ortaya çıkmıştı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”ne AKP’lilerin önergesiyle yeni madde eklendi. Buna göre, net borç kullanım tutarı, 1 Ocak 2020’den geçerli olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanı ile Cumhurbaşkanı tarafından artırılan net borç kullanım tutarının iki katı olarak uygulanacak. CHP’li Abdüllatif Şener borçlanma sınırının aşıldığının anlaşıldığını belirterek, “Hukuka uydurmak için borçlanma yetkisini geriye çekiyor, ‘1 Ocak 2020’den geçerlidir’ diyor. Yasa yapmada geriye doğru yürütmek doğru değil” dedi. 42 fezleke Meclis’te Bu arada Genel Kurul’da, Irak ve Suriye’ye asker gönderilmesine ilişkin tezkere 1 yıl uzatıldı. Hakkında “nitelikli cinsel saldırı” suçlamasıyla fezleke düzenlenen, HDP’den ihraç edilen Bağımsız Milletvekili Tuma Çelik’in dokunulmazlığı kaldırıldı. 26 vekile ait 42 dokunulmazlık dosyası da TBMM’ye ulaştı. Dosyası olanlar arasında HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile CHP’li Özgür Özel’in yanı sıra AKP ve MHP’den birer vekil yer alıyor. Üst düzey yemek TBMM Başkanı Mustafa Şentop da eski Meclis başkanları ile yüksek yargı başkanları ve üyelerini akşam yemeğinde ağırladı. Yemeğe katılanlar arasında Binali Yıldırım, İsmail Kahraman, İsmet Yılmaz, Mehmet Ali Şahin, Köksal Toptan, Bülent Arınç, Abdülhamit Gül ile Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay başkanları da yer aldı. l ANKARA Halk TV’ye ‘Aliyev’ cezası Öte yandan RTÜK, Halk TV’ye Levent Gültekin’in, “İki Bakış İki Yorum” programına katılan gazeteci Levent Gültekin’in, “Azerbaycan devlet mi gerçekten? Bir aşiret. Demokrasi, hukuku yok; otoriter yönetim var, seçim yok...” ifadeleri nedeniyle oybirliğiyle üst sınırdan idari para cezası verdi. Değerlendirme sonucunda, yayında ifade özgürlüğü kullanılırken “kişi veya kurumların haklarının gözetilmesi ilkesine riayet edilmediği, Azerbaycan Devleti ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e yönelik eleştiri sınırları ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliğinde ifadeler kullanıldığı” belirtildi. l ANKARA/Cumhuriyet Eşine özel kadro açınca görevden alınan Prof. Bağ dönemi Sayıştay raporunda Arkasında enkaz bıraktı MUHAMMED ÖZMEN larda usulsüz ihale yapıldığı tespit edildi. İhale kapPamukkale Üniversitesi’nde kişiye samında olması gereken mal ve hizmet alımlarının özel kadroya sadece eşinin kısımlara bölünerek ve Kabaşvurmasının ardından mu İhale Kurumu’nun “uyaçılan soruşturma sonungun” görüşü alınmadan da görevden alınan rektör 8.9 milyon TL tutarında Prof. Dr. Hüseyin Bağ dö100’den fazla doğrudan teneminde üniversitede yapılan yolsuzluk ve usulsüzEşini atayınca görevden alındı. min yapıldığı saptandı. Birlikte ihale edilebilecek talükler, Sayıştay raporuna yansıdı. dilat işlerinin parçalara bölünerek aynı Üniversitenin 2019 yılına ait muha firmaya yaptırıldığı, tek bir firmaya yıl sebe kayıtları incelendiğinde TÜBİTAK içinde parasal limitin çok az altında tarafından ArGe faaliyetlerinde kul kalınarak toplamda yüksek tutarlarda lanılmak üzere üniversiteye aktarılan benzer işler verildiği rapora yansıdı. fonlardan bir bölümüne ulaşılamadı. Bir firmaya toplam 2.5 milyon TL’lik Üniversiteye aktarılan 247 bin TL’nin 26 adet, başka bir firmaya toplam kaydının yapılmadığı, fonun tam ola 1.2 milyon TL’lik 12 adet bakım onarak hangi harcamalar için kullanıldı rım işi verildiği belirlendi. ğının bilinmediği tespit edildi. Bağ’ın Sayıştay, akademik teşvik ödeneğiüniversitenin yüzde 73’lük hisse be nin de usullere aykırı olarak kullanıldıdeli ödeyip ortak olduğu şirkete ken ğını tespit etti. Yönetmelikte yer alan disini genel müdür olarak atayarak 11 şartlara uymadığı halde bazı projelere bin TL maaş, üniversiteden bir öğre ve patentlere teşvik ödemesi yapıldığı tim görevlisinin genel müdür yardımcı saptandı. Raporda, üniversite senatosı olarak 9 bin TL maaş aldığı Sayıştay su tarafından kanuna aykırı olarak karaporuna yansıdı. Raporda, bunun ka rar alınarak üniversitenin sosyal tesis nuna aykırı olduğu ifade edildi. işletmesinden bazı öğretim üyelerine Sayıştay’ın incelemesinde, bakım yasal dayanağı olmadan huzur hakkı onarım çalışmalarında ve satın alma ödendiği kaydedildi. l İZMİR 6 YIL HIÇBIR IŞ YAPMAMIŞ Hayali sağlık enstitüsü SARP SAĞKAL Sayıştay’ın Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı 2019 yılı denetim raporuna göre, 2014’te Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan Türkiye Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü, 6 yıl boyunca hiçbir iş yapmadı. Enstitünün kuruluş amacı, bozulan insan sağlığının düzeltilmesine ve korunmasına katkı sağlamak olarak belirlendi. Enstitüden bu amaç doğrultusunda araştırma ve geliştirme çalışmaları yapması beklendi. Buna karşın söz konusu enstitü, 20142017 yılları arasında hiçbir faaliyette bulunmadı. Kuruma bir başkan bile atanmadı. Türkiye Sağlık Politikaları Enstitüsü Başkanı, 2017’de “vekâleten” enstitü başkanı olarak görevlendirildi. Kuruma 20182019 dönemi için idari personel atandı. Enstitü, 20182019 döneminde sadece Sağlık Bakanlığı tarafından organize edilen iki toplantıda, Enstitü Başkanı tarafından vekâleten temsil edildi. Bunun dışında herhangi bir çalışması olmadı. Öte yandan enstitünün internet sayfasında da kurum çalışmaları ya da üyeleri hakkında herhangi bir bilgi yer almıyor. l ANKARA Şiddet dili, siyaseti ve toplumu geriyor Sondan başlasak: MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, ABD’de yaşayan Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu’nun Halk TV’de Devlet Bahçeli’ye saldırdı diyerek “Uzaktan yiğitlik taslamak kolay tabii... Biz bu konuda gerekeni yapar, saldırgan ve üslup mahrumu dili kökünden koparırız” diyor. Çilingiroğlu, TV’lerde şovmen üsluplu biri. Dinledim, Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’nin kapatılması, TTB’nin de kapatılması konusundaki açıklamalarını eleştiriyor, tamam, ama konuşmasının arasında Bahçeli’ye “lan” diye hitap ediyor. Bu şovmeni çıkarmayın ekranlara. Fakat Semih Bey’in dil koparması, yakışıyor mu demeyeceğim, MHP’deki bu üslup yerleşik. Siyasi şiddet dili Devlet Bahçeli’nin siyasi dili şiddet dolu. Örneğin son bir aydaki tüm demeçlerini okuyun, içlerinde olumlu, sevecen bir dil açıklama bulamazsınız. En olumlu demecinde bile bir şiddet unsuru, sözcüğü, dili gömülmüş. Bahçeli’nin açıklama yapma misyonu adeta böyle. Anayasa Mahkemesi, iktidarın, Bahçeli’nin hoşuna gitmeyen “demokrasi, insan hakları, hukuki” bir karar mı vermiş, Bahçeli hemen konuşuyor, “Bu kararlar sancılı ve sakat” diyor, Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını istiyor. Bu mahkeme başkanlık sistemine uygun değilmiş. Parlamenter sistemden kalmaymış. Yerine başkanlık sistemiyle (yani tek adam başkanla tamamen uyumlu) “Divanı Ali” kurulmalıymış. Öneri, bugünkü otoriter, tek adam sistemini yetersiz bulmakta ve astığı astık kestiği kestik bir padişahlık sistemi kokmakta. Bahçeli, Türk Tabipleri Birliği için de ikidir kapatılma istemekte. TTB’nin siyasete yönelik tepki çeken açıklamalarını eleştirmek başka (Nitekim pek çok illerde tabip odaları, TTB yönetimine mesafe koydu), fakat bundan rahatsız olup kapatılmasını istemek başka. Bahçeli, işine gelmeyen, sinirlendiği tüm kurumların kapısına kilit vurmak için hazır durumda. Her şeye ayar verme En son Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu üyelerine çaktı ve doktorların farklı açıklama yapmalarını eleştirdi, bir sözcü tayin edilsin, gerekirse o konuşsun dedi. Neyse ki Koca, sözcü atama önerisine karşı çıktı. Bahçeli, her şeye ayar verme peşinde koşuyor. Kapatıyor, açıyor, eleştiriyor ve demokratik bir ortamda farklı ve hoşuna gitmeyen karar, düşünce ve sözlerin dile getirilmesi karşısında sürekli memnuniyetsizliğini dile getiriyor. Demokratik bir ortama, topluma uyum sağlayamayan, sağlamamakta direnen, sürekli yasaklar, kapatmalar peşinde koşan Bahçeli’nin, toplumdaki adeta şiddet dili kullanması, bu dili kullanmaktaki gerekçesi olarak görülen “toplumsal huzuru” bizzat bozmakta, dağıtmakta ve siyasette şiddet dilinin yerleşmesine katkıda bulunmaktadır. Aşı değil, antikor kokteyli NOT 1: Pazartesi günkü “Gelmekte olan aşılar üzerine yoğun endişeler var” başlıklı yazımda, Trump’a deneme aşamasında aşı yapıldığını yazmıştım. Okurlardan uyarı geldi, aşı değil, antikor kokteyli içeren bir ilaç verildi, diye. Haklılar. Regeneron tarafından üretilen ve henüz onay almayan ilaç için iddia şu: “Antikorlar kendi bağışıklık sistemimizin davranışlarını taklit ediyor; koronavirüse bizzat yapışarak onların vücudun sağlıklı hücrelerine girmesine engel oluyor, insan vücudundaki virüs miktarını azaltıyor ve hastanın iyileşme süresini kısaltıyor.” Şirketin bu bilimsel makalesi henüz başka bilim insanları tarafından test edilmedi. Hepatit C’ye karşı ilaç var NOT 2: Salı günkü Tıp Nobeli Hepatit C virüsünü bulanlara verildi ama aşısı yok, konulu yazımda, Hepatit C’nin belirtilerinin ancak tedavi edilebildiğini yazmıştım. Prof. Dr. Ülkü Sarıtaş, “Hepatit C virüsü genetik yapısını sık değiştirdiği yani mutasyona uğradığı için bugüne kadar aşı elde edilemedi. Ancak tedavi konusunda devrim sayılabilecek gelişmeler oldu, günümüzde 2 veya 3 antiviral ilacın 3 ay kullanılması ile yüzde 90 üzerinde tam iyileşme sağlanabiliyor. Muhtemeldir ki enfekte kan ve kan ürünlerinin kullanılmaması ve hasta bireylerin etkin tedavisi ile önümüzdeki yıllarda Hepatit C sorun olmaktan çıkacaktır” açıklamasını gönderdi. Dr. Tolga Baykal ise daha kapsamlı açıklama gönderdi. “Hepatit C tedavisi yok, ifadenize itiraz ediyorum” diyerek, liderlik ettiği grupla beraber HCV’ye karşı geliştirdikleri virüse karşı etkili ilaçların milyonlarca hastayı sağlığına kavuşturduğunu belirtiyor. Makale ve patenti paylaşıyor: 1. https://patentscope.wipo.int/search/en/detail.jsf?docId=US2 23545630&recNum=209&docAn=1573 8762&queryString=FP:(Abbvie)&maxR ec=6367; 2. https://www.nejm.org/doi/ full/10.1056/nejmoa1401561 Okurların ilgisine ve açıklamalarına çok teşekkür ederim.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear