23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 3 1 EKİM 2020 PERŞEMBE 250/1 2 0 320/2 3 0 220/3 0 250/160 270/110 240/1 0 0 230/6 0 260/1 1 0 300/1 5 0 280/170 270/120 270/180 190/7 0 280/200 160/90 200/8 0 170/130 230/100 160/120 240/1 6 0 230/140 240/1 7 0 TARİHTE BUGÜN 1942: Bakanlar Kurulu, eğlence yerlerinin saat 22.00’de kapatılması kararı aldı. 1949: Mao Zedong önderliğinde Çin Halk Cumhuriyeti kuruldu. Mao, Çin Halk Cumhuriyeti’nin ilk başkanı seçildi. ‘İfadeni geri al diye tehdit ediyor’ Aleyna Çakır ismini kullanan Sema Esen’in (21) şüpheli ölümüne ilişkin soruşturma sürüyor. Çakır’ın ev arkadaşı S.E. ifade vermesi nedeniyle ve ifadesini değiştirmesi isteğiyle katil zanlısı Ümitcan Uygun tarafından tehdit edildiğini öne sürdü. S.E. zanlının “Seni yaşatmayacağım, o ifadeni alacaksın” dediğini iddia etÜmitcan Uygun ti. S.E. “tehdit” ve “kişisel verileri hukuksuz ele geçirmek” suçlamasıyla Uygun’dan şikâyetçi oldu. Esen Ailesi’nin avukatı Umur Yıldırım da Uygun’un yaptıklarının suç teşkil ettiğini, tutuklanmasıni isteyeceklerini söyledi. l ANKARA Duygu atıldığında baygınmış Gaziantep’te, Duygu Delen’in (17), erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın (20) 4’üncü kattaki evinin penceresinden düşerek ölmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada bilirkişi raporu tamamlandı. Delen ailesinin avukatı Önder Alkurt, rapor ile Duygu’nun baygın haldeyken pencereden atıldığının netlik kazandığını söyledi. Alkurt, Delen’in Kaplan taraMehmet Kaplan fından eve tehdit ile zorla getirildiğinin açığa çıktığını ifade etti. “Bilirkişi raporunda, Duygu’nun düşmesinin ardından 39 kalp atışı tespit edildiği ve düştüğü sırada canlı, ancak bilincinin kapalı olduğuna yer veriliyor” dedi. l DHA Bir şüpheli kadın ölümü daha Ataşehir’de Şeyda Yılmaz (46) 17 Eylül’de 20 katlı bir rezidansın 8’inci katından düşmüş halde bulundu. Yılmaz hayatını kaybederken, ofis sahibi M.A.D. bir gün sonra adli kontrolle serbest kaldı. M.A.D.’nin rezidansa geçen martta taşındığı öğrenildi. Rezidansta yaşayan başka kişilerin bir süre önce M.A.D. ile ilgili yönetimi uyarM.A.D. dıkları bildirildi. Kamera görüntülerinde olaydan önce rezidanstan bir kişinin çıkarak taksiye bindiği, bu kişinin M.A.D’nin arkadaşı olduğu ve gelen bir telefon nedeniyle panik halinde yeniden rezidansa döndüğü belirlendi. l DHA SEVABINA TICARET ‘MESLEK HASTALIĞI GÖREV İnanç turizmi düzenleyen şirket, medikal tecrübesi olmamasına karşın test kiti üreten Biomex batmasın diye sektöre girdi. ALANIMIZ DEĞIL’ SARP SAĞKAL Sağlık emekçileri, bugün yeniden çalışmaya başlayacak Meclis’ten kendilerine uygulanan haksızlıkları giderecek yasal düzenlemeleri bekliyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüsün meslek hastalığı sayılması için kendisine verilen önergelere “Bakanlığımızın görev alanına girmemektedir” dedi. CHP’li Emir, “Sağlıkçıların çalışma koşullarından Sağlık Bakanı sorumludur. Bu Çalışma Bakanlığı’na bırakılacak bir durum değil” dedi. Doktor milletvekilleri CHP’li Murat Emir ve İYİ Partili Arslan Kabukcuoğlu koronavirüsün meslek hastalığı sayılması gerektiğini belirtti. Kabukcuoğlu “Hükümetin sağlıkta şiddet yasasını yeniden ele alması lazım. Ya da tüm sağlık yerlerine 1015 polisin çalıştığı karakol kurması lazım” ifadelerini kullandı. Hemşirelerin ve sağlık çalışanlarının 3 bin 600 ek gösterge almaları için çalıştıklarını belirten Kabukcuoğlu, “Kaybedilen sağlıkçıların şehit sayılması için de yasa teklifimiz var” dedi. l ANKARA ÜNAL: DENENEN AŞIDA CIDDI YAN ETKI YOK Türkiye’de koronavirüs test kiti satışı konusunda tek yetkili olan Yeni Berke Medikal şirketinin adresinde hac ve umre turları düzenleyen bir şirket çıktı. Konuyu TBMM gündemine getiren CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, firmanın hiçbir medikal tecrübesinin olmadığını belirterek “Sağlık Bakanlığı’nda yıllarca varlığını bildiğimiz bir cemaatin umre ve hac organizasyonunu yaptığını biliyoruz” diye konuştu. Adıgüzel konuyu Meclis gündemine taşıdı. Firmanın Bakan Koca ile bağlantısı olduğunu ileri süren Adıgüzel, “Sağlık Bakanı bu işin göbeğindedir” iddiasında bulundu. ANKA’nın haberine göre 4 ay önce medikal sektörüne giren YeTam paşa oldu ni Berke Medikal’in Genel Müdürü Haydar Özkök, üretici firma Bioeksen batmasın diye hac turizmi yaparken medikal sektörüne girdiklerini savundu. Bioeksen firmasının ürettiği kitlerin piyasaya Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilen Yeni Berke Medikal adlı şirket tarafından sürülmeye başlandığı kaydedildi. Yeni Berke şirketinin merkezinin Ankara’da Atatürk Bulvarı’nda görüldüğü, şirketin kapısında “Anadolu Umre Grubu”nun tabelasının bulunduğu, burada ise hac ve umreye gitmek isteyenlerin kaydının yapıldığı belirtildi. Firmanın internet sitesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Her alanda yerli ve milli imkânları en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız” ifadesi de dikkat çekiyor. 2 ay önce Bioeksen ile pazarlama üzerine anlaşma yaptıklarını aktaran Yeni Berke Medikal Genel Müdürü Haydar Özkök, testlerin yanında verilen, tanesi 15 cent olan taşıma tüplerinden kâr ettiklerini söyledi: “Aldığımız fiyata piyasaya sürüyoruz. Örneğin 2 milyon test istiyorsa, bizden de 1 milyon bu tüpten alıyor.” Devlet büyüklerini de hacca götürdükleri bilgisini paylaşan Özkök, Bioeksen’in batmaması için hac işleri yaparken medikal işine girdiklerini belirterek “Burada bir yangın var. Yangını söndürecek firma o. Yeni Berke olmasaydı, Bioeksen batmıştı” dedi. l Haber Merkezi Toplu taşımada HES zorunlu İçişleri Bakanlığı 81 ilin valiliğine genelge gönderdi, şehir içi toplu ulaşımda ve konaklama tesislerinde HES kodu kullanılmasının zorunlu olduğunu bildirdi. Seyahat kart sistemleri ile Sağlık Bakanlığı Hayat Eve Sığar (HES) uygulaması arasında gerekli entegrasyonlar sağlanacak. Covid19 tanısı konulan ya da temaslısı durumunda olan yurttaşlara ait kişiselleştirilmiş seyahat kartları izolasyon süresi boyunca otomatik olarak askıya alınacak. l ANKARA Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, Hacettepe’de 14 gündür devam eden Covid19 aşısına yönelik çalışmalara ilişkin “Önemli bir yan etki yok” dedi. Bugüne kadar Faz3 aşamasındaki Covid19 aşısının aşılama yapılanlarda büyük bir yan etkisinin olmadığını belirten Ünal, “Etkili olup olmadığını önümüzdeki 2 buçuk3 aylık dönemde, bu kişilere hastalık bulaşıp bulaşmadığı şeklinde bakacağız. Virüse karşı özel antikor oluşup oluşmadığına dabakacağız. Bu aşı 50 bin civarı Çin’de olmak üzere 60 bini aşkın kişiye yapıldı ve önemli bir yan etki bildirilmedi. Türkiye’de de önemli bir yan etki yok” dedi. l ANKARA ALI BOZER KORONAVIRÜSE YENIK DÜŞTÜ Eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ali Bozer, Covid19 tedavisi gördüğü Ankara’da, 95 yaşında yaşamını yitirdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yayımladığı başsağlığı mesajında, “Eski Dışişleri bakanlarımızdan Sayın Ali Bozer’in koronavirüs nedeniyle vefat ettiğini büyük üzüntüyle öğrendim” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Bursa’da Şehmus Sarıkaya (41), işyerinde baktığı ‘Paşa’ isimli kedisi caddeden geçen kişiler tarafından sevilip uyandırılınca, kedinin yattığı yere, “Covit19 pozitif, elleme” yazısı astı. Astığı yazıdan sonra Paşa’ya dokunulmadığını belirten Sarıkaya, “Her gelen kediyle uğraşıyor. Ellemeyin diyoruz, anlamıyorlar. Bazılarıyla tartışıyoruz. Uyuyan bir canlı uyandırılır mı? O yazıyı yazdıktan sonra kimse kedimizi rahatsız etmiyor. Akşama kadar uyur. Kedimiz, bu yazıları yazdıktan sonra tam paşa oldu. Yerinde çok rahat” dedi. l DHA 30 EYLÜL ÇARŞAMBA 112 BIN 98 1391 ‘Her vaka hasta 65 1245 10 MILYON 380 BIN 261 318 BIN 663 değil’ BAKAN KOCA’DAN HASTA SAYISI ITIRAFI 8 BIN 195 1516 Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs salgınında ölü ve hasta sayılarına ilişkin kendisine yöneltilen eleştirilere “Her vaka hasta değildir. Testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyenler var. Büyük çoğunluğu bunlar oluşturuyor. Bunların salgın açısından önemi bulaştırıcı yani taşıyıcı olmaları” dedi. Koca’nın Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamalar, özetle şöyle: Tünelin ucu göründü: Yaklaşık yarı yarıya düşüş sağladık, aşı için önümüzdeki 2 ay gibi zaman kaldığı düşünülürse tünelin ucu göründü. İl il hastalar: Ankara’da hasta sayısı son 2 hafta içinde yarı yarıya azaldı. İstanbul vaka sayısı yüzde 2.8 düştü. Servis yatak doluluk oranımız yüzde 51.1, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 61.3. Ankara’da vaka sayısı düşüklüğü üç hafta öncesine göre yüzde 60’larda. İzmir’de vaka sayısı yüzde 26 düştü. 20 gün içinde Konya’da vaka sayısı dörtte bire indi. Yüz yüze eğitim: Şu ana kadar hazırlık ve birinci sınıflarda ciddi herhangi bir sorun yaşamadık. Pazartesi günü kabine toplantısında da Bilim Kurulu’nun önerisi gündeme alınmış olundu. 2, 8 ve 12. sınıflar için Bilim Kurulu önerisi var, muhtemelen önümüzdeki hafta açıklamış olacağız. İmamlara yüzde 100 ek ödeme: Burada kastedilen hizmetliler sınıfı var, yardımcı hizmetliler. Bunun içinde gassal da bulunuyor. Yani vefat edenleri yıkayan özellikle Kovid özelinde yıkayan kişilerle ilgili yapılan uygulamaydı. Oran yüzde 100 gibi görünen ortalama 200250 liradan bahsediyoruz. Ocakta verilen ek ödemeyi tamamlamak üzere yüzde 100 gibi rakama tekabül etti. Günlük 29 bin hasta iddiası: (CHP’li Murat Emir’in iddiası) Kayıtlarımıza saygı gösterin. Belge denilen, iddia edilen evrakla ilgili üzerinde bir tarih yok. Hangi tarih aralığında alındığına dair bir not yok. Bizim yazılım programımızda böyle bir arayüz yok. l ANKARA/ Cumhuriyet % 6,4 279 BIN 749 TTB: Gizlediniz Emir: Yanıt veremedi Türk Tabipleri Birliği, Twitter hesabından “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, belirti göstermeyen ama testi pozitif çıkan vakaların günlük açıklanan tabloda yer almadığını açıkladı. 6 aydır bunu söylüyorduk. Süreci şeffaf yürütmediniz. Gerçekleri gizlediniz. Salgının yayılmasına engel olmadınız” açıklamasında bulundu. CHP Milletvekili Murat Emir de Koca’nın, 29 bin 377 vaka iddiasına yanıt veremediğini kaydederek, “Üstüne, belirti göstermeyen vakaların tabloya dahil edilmediğini de belirterek, iddiamızı doğrulamış oldu” dedi. Emir, belgenin üzerindeki tarih bölümünü işaretleyerek, “‘Tarih yok’ dediğiniz belgenin de tarihini işaretledik, buradan bakabilirsiniz” ifadelerini kullandı. münist olmuştu. Eşinden ve işinden ayrıldı. “Bütün gemileri yaktım” diyen Andre, emperyalizmin kirli bir savaşın içine soktuğu Peru’ya doğru yola çıktı. “Hâlâ bir omurga‘Şüphesiz komünist’in mın, solda bir kalbimin olduğunu ispatlama za‘şüpheli’ ölümü manıydı” sözleriyle tarif ediyor ikinci hayatının başlama anını. Her şeyi “İ stanbul’da şüpheli gazeteci ölümü”. “ABD’li gazeteci Karaköy’de ölü bulundu”. Geçen hafta medya benzer başlıklarla verdi. Haksız da değiller. Muhtemelen ihbar alan polis de meraklı vatandaşlar da benzer şeyler düşünüyordu. ABD’li, gazeteci, şüpheli, ölü bulunmak... Oysa Andre Vltchek’in hikâyesi basit tanımları hak etmiyor. Gazeteci, yazar, düşünür, romancı, belgeselci diyorlardı. O ise en çok “savaş muhabiri” denilmesinden hoşlanıyordu. Hatayla idam edilen dede Vltchek, 1963 yılında Leningrad’da doğdu. “Komünistvardı ama “diğerlerinin arzu ettikleri şeyler midemi bulandırdı” diye anlatıyor seçimini. “Entelektüel ve duygusal vatanım” dediği Küba dahil Latin Amerika ülkelerinde yıllarını geçirdi. Belgeseller çekti, haberler yaptı, emperyalist destekli diktatörlüklerin yıkımlarını, çetelerin vahşetlerini anlatan yazılar yazdı. Latin Amerika; Afrika’dan Asya’ya, kısacası Batı dışı dünyaya açılan kapısı olmuştu. Onun çektiği “Rwanda Gambit” Afrika’da Ruanda soykırımını belgeliyordu. “Bir ülke değil, bir kavram” dediği Endonezya’daki katliamları anlattı. Yeminli bir emperyalizm karşıtı olarak Afganistan’da, Suriye’de, Irak’ta ti, Sovyet hükümetinde bakandı ve savaş muhabirliği yaptı. Kazakistanlı etnik bir Çinliydi” diye Onu klasik bir “savaş karşıtı” sananlattığı dedesi Husain Ischakov idam edilmişti. Suçlama casusluktu. Gerçek sonradan anlaşıldı. Alman istihbaratı, yaptığı sızıntılarla Sovyetler’i şaşırtmış, Ischakov’u “Japon ajanı” olarak takdim etmişti. İtibarı iade edildi. Vltchek’in anmayın. “Savaş berbattır ama adalet ve özgürlük için savaşılması, Batılı sömürgecilerin yarattığı sahte barışlardan çok daha iyidir” ifadeleriyle özetliyor tavrını. “Ülke, doğal kaynaklarını Batılı şirketlerin kârlarına bütünüyle feda ettiğinneannesi ise bir daha hiç evlen de ve halk boyun eğerek geri çekilmedi. İkinci Dünya Savaşı’nın diğinde Batı için barış olur” sözleriymadalyalı gazisiydi. le kirletilmiş kavramı eleştiriyordu. Ailesinin pek çok üyesi savaşta ölmüş, savaş boyunca açlıktan ölme tehlikesi yaşayan annesi ise hayatta kalmış, bir bilim adamı ile evlenmişti. “Bana Einstein’ın Görelilik Teorisi’ni öğrettiğinde 8 yaşındaydım” diye anlatıyor Çek babasıyla ilişkisini. Rus edebiyatını annesinden, Sovyet operalarını ve Rus tarihini anneannesinden, felsefeyi ve mantığı baba Andre Vltchek, Kilyos’ta toprağa verildi. sından almıştı. Vltchek ailesi, Andre 3 yaşındayken babasının ülkesine, biralardan bildiğimiz Pilsen’e taşındı. Andre, sevmediği bu şehirde hiç bilmediği bir şeyle tanıştı: Yabancı düşmanlığıyla. “Teneffüslerde birkaç çocuk yanıma gelip sırf annem Rus olduğu için ya da Asyalılara benzeyen yüz hatlarım nedeniyle beni döverlerdi” diyen Andre ekliyor: “Kışın ayakkabılarıma işerlerdi ve çişleri donardı”. 1968 yılındaki Çekoslovakya olayları, aile için de bir kırılma oldu. Rusya’ya tepkili babası Komünist Parti’den ayrıldı. Annesiyle fikren Kilyos’ta bizden bir mezarda Noam Chomsky ile yazdığı ve 35 dile çevrilen “Batı terörizmi” dahil sayısız kitaba, belgesele, makaleye, habere imza atan, her birini belinde bir silah gibi kullanan bu savaşçının yorgun düşmesi belki de kaçınılmazdı. “Hiç emekli olmayacağım, bu benim sonum olurdu, hikâyem hayatımdır, yolculuğum hikâyemdir” diyen Andre, gezdiği 160 ülke içinde “bir türlü anlayamadım” dediği Türkiye’ye âşıktı. Eminönü esnafıyla Türkçe konuşuyor, de ruhen de yolları ayrılmıştı. Va Beyoğlu’nda bol kepçe lokantalatansız Andre’nin ailesi de dağıldı. rında yemek yiyor, Sirkeci’de mar“Çekler yeminli Rus/Sovyet düş tılara simit atıyordu. İstanbullu olmanlarıydı” diyen Andre, genç ya mak için ev bakıyordu. şında Batı medyasını takip ediyor, İleri derecede şeker hastasıySovyetler’i eleştiriyor, sistem karşıtı dı. Son döneminde bacakları tuteylemlere katılıyordu. Asiydi, ergen muyordu. Güçten düşmüştü. İşin yaşta içki şişesi elinden düşmüyor, tuhaf yanı doktora gitmeyi de kagünde iki paket sigara içiyordu. bul etmiyordu. En büyük korkusu Sovyetler’i soyan kapitalizm hastanede bir kaşıkla beslenmekti. “Ağzıma sıçıldığında ve kımılda“İleri Sarayım” adlı ilk şiir kitabı yamaz duruma geldiğimde bile ben nı Avrupalı yayınevlerine gönder bir savaşçıyım. Enternasyonalist, di. Ardından Çekoslovakya’yı terk komünistim. Biz kazanıyoruz. Yavaş etti. Önce İtalya’da yaşadı. Sonra yavaş, çok yavaş, ama kazanıyoruz” ABD’ye iltica etti. 20’li yaşlarında artık New York’lu ABD vatandaşı Andre olmuştu. Üniversitede sinema okudu. İlk evliliğini, petrolcü ailenin kızı olan bir piyanist ile yaptı. Andre, “Batı’nın gerçekliğinin medyanın propagandasından duyduklarımdan tamamen farklı olduğunu kavradım” diye anlatıyor yaşadığı kırılmayı. Harlem’de yoksul mahalle direnişlerini gördü. ABD’nin emperyalist müdahalelerinin içyüzünün, anlatılan kahramanlık öykülerinden farklı olduğunu anladı. Sosyalizmin çözülmesi Andre’nin iyi para kazanması da demekti. Çok dilli bir çevirmendi. Küresel şirketlere Çekçe ya da Rusça yardım ediyordu. Ama o, depresyonda hatta intiharın eşiğindeydi. “Büyük Sovyet şehirlerinin ‘özelleştirilmesi’ ya da onur duyulan Sovyet bilimsel araştırma gemilerinin Şili ve Peru açıklarında derin denizlerde ıstakoz avlamalarına yardımcı olsun diye çokuluslu gıda şirketlerine üç kuruşa satılmaları için telefonla müzakereler yürütüldüğünde oradaydım” diye anlatıyor gördüklerini Andre. “Kapitalizm çıplak haliyle ortadaydı, eski Sovyet cumhuriyetleri soyulmaktaydı” sözlerini ekliyor. Savaş berbattır ama... diyecek kadar umutlu ve iyimserdi. Endonezyalı bir komünist yayıncı olan son eşi Rossie ile birlikte, önceki hafta İstanbul’dan Samsun’a dinlenmeye gitti. Eşinin anlattığına göre kendini kötü hissettiği için odasından bile çıkamadı. Bir arabaya binip İstanbul’a dönmeye karar verdi. Saat geç olmuştu. Yolda uykuya daldı, bir daha uyanamadı. Uzaktan bakanlar “şüpheli” bulsa da yakınları, sağlık sorunlarının onu öldürdüğünü düşünüyordu. “Hiç çocukluğum olmamıştı, hiç aidiyet duygum olmamıştı, hiç vatanım olmamıştı” diyen Andre’nin ilk tercihi, yakılıp küllerinin dünyaya savrulmasıydı. Türkiye’de bu mümkün değildi. Hastalıkları ağırlaştığında İstanbul’a gömülmeyi de kabul etmişti. “Özlüyorum” dediği anneannesiyle yaz tatillerinde Leningrad’da yaşadığı güzel anılar onun gerçek vatanı mıydı, gerçek hasreti miydi, bilmiyorum. Dostlarından öğrendiğime göre İstanbul’un Karadeniz’e bakan kıyısında, Kilyos’ta bizden bir mezarlığa gömüldü. Yaşarken hep yapıyordu. Şimdi de kafasını kaldırabilse belki karşı kıyıya bakacak ve dalıp gidecekti. Annenizi ya da babanızı ziyarete gittiğiniz bir mezarlıkta “Andre Vltchek” yazan Fatihasız bir mezar taşı görürseniz şaşırmayın. Kendisinden bahsettiği gibi, Her şeyi bir anda bıraktı. Sov “antiemperyalistti, komünistti, dinoyetler Birliği yaşarken liberallezor olmayı göze alan bir savaşçıydı, şen Andre, sistem çökünce ko ayakta öldü” deyin, o kadarı yeter. Böcek’in durumu iyiye gidiyor CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in sağlık durumuna ilişkin “En son aldığımız bilgide, bir tık daha iyiye gittiği ve her şeyin kontrol altında olduğu ifadesi oldu. Bilinci yerinde. Tepki veriyor, konuşulanı anlıyor” dedi. l DHA Sağlık Bakanlığı’nda bir istifa daha Sağlık Bakanlığı’na bağlı Kamu Hastaneleri Genel Müdürü Prof. Dr. Hilmi Atasever, görevinden istifa etti. CHP Milletvekili Servet Ünsal, “Daha önce de bakanlık beş genel müdürü görevden almıştı. Bu müdürlükte 6 ayda bir değişiklik oluyor. Yeni gelecek kişi de baskı altında olacak” dedi. l ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear