22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 4 HAZİRAN 2019 SALI Burası artık bir Teksas Bir tanıdık anlattı.  Antalya’nın bir sahil kasabasında, saat 08.00 dolayında sabah yürüyüşüne giderken yolda park halinde bulunan bir araba çıkmış karşısına. Sürücüyü, arabanın camları açık bir şekilde oldukça yüksek sesle müzik dinlerken görünce, kibarca yaklaşıp uyarmış. “Beyefendi müziğin sesini biraz kısarak dinleseniz... Bu kadar yüksek sesli müzik bu saatte çevredekileri de rahatsız edebilir.”  Adam şehir eşkıyası edasıyla yanıt vermiş: “Sizin gibi ateistlere hesap mı vereceğiz! Senin de güneş gözlüğün beni rahatsız ediyor!”  Bu olayın hemen ardından internette birkaç habere rastladım.  Birinin başlığı, “Otobüste küfür eden gençleri uyardı, dehşeti yaşadı!” Kayseri’de 31 yaşındaki bir adam, halk otobüsünde yükses sesle küfürlü konuşan iki genci uyarmış. Sen misin bunu yapan? İki haydut, adamı bıçaklayıp kaçmış; saldırıya uğrayan adam hastanede tedavi altında.  Bir diğer acayip olay İstanbul Kartal’dan... Saat 19.30 sıralarında motosikletle gelen şüpheliler, Yalı Caddesi’ndeki fırının önünde bekleyen bir kadına silahlı saldırıda bulunmuş. Kadının ayağına iki kez ateş edip geldikleri motosikletle kaçmışlar; yaralı kadın tedavi için hastanede... Öfke kontrolü sorunu yaşayan toplum Her üç olayda da, suçsuz insanlara tanımadıkları kişiler tarafından saldırılmış. Her üç olay da sokakta ve kamusal alanda gerçekleşmiş.  Hani haksızlık karşısında kalan ama kanun devletine inanan insanların kullandığı bir cümle vardır ya, tam sırası: Teksas mı burası?! Kanunsuzluk, adam kaçırma, gasp, tecavüz, hırsızlık, küfür, cinayet... Ne ararsanız var sokaklarda... Şüphesiz Türkiye’de şiddet artıyor. Ama işin en korkutucu yanı şu: Siyasetteki aşırı doz gerginlik yü zünden toplumsal kutuplaşmanın çok keskinleştiği,  İşsizliğin tavan yaptığı, Ekonomik zorlukların insanları kendini yakma safhasına getirdiği,  Hukukun siyasallaştığı, Uzun zamandır iktidar baskısının pençesinde kıvranan bir ülkede, bireysel silahlanma oranı da giderek artıyor.  Bireysel silahlanma şiddeti artırıyor  Şiddet artışı ile bireysel silahlanma arasında doğrudan bir ilişki olduğu açık. Bireysel silahlanmaya karşı mücadele eden Umut Vakfı’nın geçen yıl basında çıkan haberlerden oluşturduğu rapor bir süre önce yayımlanmıştı. Bu rapora göre, ülke genelinde yaralamaya ve öldürmeye varan silahlı şiddet olaylarında son 4 yılda yüzde 69 artış var. Yaşanan cinayetler, yüzde 40 oranında tüfekle, yüzde 39 oranında tabancayla ve yüzde 21 oranında kesici aletlerle işlendi. Tüfek ediniminde geçen yıllara göre büyük artış görülüyor. 2018’de en çok suçun işlendiği bölge Marmara Bölgesi; İstanbul ise en çok olayın yaşandığı il... Sanki bu gerçekler bilinmiyormuş gibi, birkaç ay önce, sivillerin teslim alabileceği yıllık mermi miktarının, İçişleri Bakanı tarafından 200’den 1000’e kadar çıkarabileceği Süleyman Soylu’nun imzaladığı bir genelge ile duyuruldu.  AKP toplumu kutuplaştırıp şiddeti besliyor,  AKP, hem seçim öncesi siyasi rakiplerini düşmanlaştırıcı çok tehlikeli bir politika izliyor, Hem ülkeyi çok kötü yönettiği için ekmek derdine düşen insanların derdine çare bulamıyor,  Hem de bu gergin ortamda bireysel silahlanmayı teşvik eden kararlar alıyor.  AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’u Konstantinopol olarak görmek isteyenlere karşı 22 günümüz var” diyerek İmamoğlu’nu düşmanlaştırmaya çalışıyor. Böyle bir ülkede sokakta yürürken durduk yerde her an birinin hışmına uğrayabilirsiniz. Saldırıyı gerçekleştirenler yakalansa bile salıverileceği için adalete de güven yok.  Demek ki burası artık bir Teksas.  Tam da bu dönemde İmamoğlu’nun birleştirici dilinin önemi büyük. 23 Haziran’da bu iki siyaset tarzı da oylanacak.  TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER Allah’tan korkun beTayin bekleyen hâkim, HSK’nin açıkladığı yeni kararnameye isyan etti: Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun iki yıl önceki (HSK) Reformu Paketi’nin üzerine dün açıklanan hâkimsavcı kararnamesi, paketteki va kararnamesiyle, iste atlerin birer masaldan iba ği dışında İstanbul’dan ret olduğunu gayet ironik Afyonkarahisar’a atanan bir şekilde ortaya koyuyor” hâkim Ali Haydar Yüce ifadelerini kullandı. “30 yı soy, yeni kararnamenin lı geçen bir süredir bilfiil açıklanmasıyla isyan et kürsüde hâkimlik yapıyo ti. Yücesoy, “Ailem ço rum. Açık söyleyeyim, FE cuğumun eğitimi nede TÖ’cülerin dönemi de dahil niyle İstanbul’da kaldı. yargıda hiç bu kadar acı İstanbul’da iki ilçe adını masız, kuralsız bir dönem yazarak tayin istedim, ol ne yaşadım, ne duydum, madı. Bize hayatlarını vak ne gördüm” diyen Yücesoy, feden, şimdilerde demans Yargıçlar Sendikası’ndaki olan babama, göğüs kan arkadaşlarının, akıl almaz seri olan anneme de yakın suçlamalarla disiplin ceza olmak, son dönemleri için larıyla, sürgünlere muha evlatlık görevimizi yerine tap olduklarını ifade etti. getirmek, Afyonİstanbul arası gidip gelmenin kül ‘Afyon’a istek fetinden kurtulmak için is dışı verildim’ tedim, olmadı. ‘Allah’tan korkun be’ di yecem de gerek yok” dedi. HSK, adli ve idari yargı yaz ka rarnamesini ta mamlayarak ge çen cuma 3 bin 722 hâkim ve cumhuriyet sav cısının görev ye rini değiştir Ali Haydar di. Kararname nin ardından iki yıldır Afyonkarahisar’da görev yapan hâkim Ali Haydar Yücesoy tepki gösterdi. Yücesoy açıklamasına şöyle devam etti: “2 yıl ön ce İstanbul’dan Afyon’a istek dı şı verildim. Ai lem çocuğumun eğitimi nedeniy le İstanbul’da kaldı. İstanbul’da iki ilçe adını yazarak tayin Yücesoy istedim, olmadı. Bize hayatlarını vakfe den, şimdilerde de mans olan babama, göğüs kanseri olan anneme de ya kın olmak, son dönemleri için evlatlık görevimizi ye ‘Paketteki vaatler masaldan ibaret’ rine getirmek, Afyonİstanbul arası gidip gelmenin külfetinden kurtulmak için Açıklanan Yargı Refor istedim, olmadı. Ama örne mu paketini eleştiren Yüce ğin benden sonra aynı ye soy, “Yargı Reformu Pake re atanan bir hâkimin tale ti açıklanıyor. Üçüncü pa bi oldu, Başka kimlerin ne ket... Güzel binalar, UYAP talepleri oldu. Artık bunla otomasyonu konforu, açı ra şaşırma duygumuzu yi lan paketler ve bitmeyen tirdik. ‘Allah’tan korkun vaatler. Ve diğer yanda, be’ diyecem de gerek yok, toplumun yargıya, adalete Allah’tan korksalardı zaten olan güveninde her geçen bu kadar yapmazlardı.” gün azalma. Şu son Yargı l Haber Merkezi Demokrat Yargı Genel Sekreteri, hastalık mazeretine karşın Ankara’dan Erzurum’a sürüldü. Demokrat Yargı: Hasta hâkime sürgün hak ihlalidir Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde hâkim ve savcılara coğrafi teminat vermesi, “hiçbir hâkim verdiği karardan dolayı sürülmeyecek” şeklindeki söylemlerinin üzerinden bir hafta geçmeden, Hâkimler ve Saavcılar Kurulu (HSK) kararnamesi ile YARSAV ve Demokrat Yargı Derneği üyesi hâkimler sürüldü. Demokrat Yargı Genel Sekreteri Defne Bülbül, hastalık mazeretine karşın HSK tarafından Ankara’dan Erzurum’a atandı. Demokrat Yargı’dan yapılan açıklamada, “HSK’den bu yanlış karardan dönmesini talep ediyoruz” denildi. Demokrat Yargı, Yargıtay Tetkik Hâkimi Defne Bülbül’ün sürgün edilmesini eleştirdi. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Üyeliği’ne getirilen Bülbül epilepsi hastası. Sağlık mazereti nedeniyle Ankara’da görev yapması gerektiği yönünde HSK’ye bildirimde de bulunan Bülbül’ün ataması bu başvuruya karşın yapıldı. Demokrat Yargı tarafından Twitter hesabı üzerinden yapılan açıklama da Bülbül’ün sağlık sorunları nedeniyle ailesinin yanında olması gerektiği belirtilerek, “Genel Sekreterimiz hâkim Defne Bülbül zaten hastalık mazereti nedeniyle bulunduğu Yargıtay Tet. Hâkimliği görevinden, isteği dışında Erzurum’a atanmıştır. Süregelen kontrollü tedavisinin kesintiye uğramasının ağır ve hayati boyutta sonuçları olacaktır... Defne Bülbül’ün hastalığı ailesinin yakın takip ve ilgisini gerektirmekte ve dernek çalışmalarını da Ankara’da yürütmektedir. Dolayısıyla bu tasarruf, hem insani yönden hem de derneğimizin faaliyetini engellemesi bakımından iki yönlü hak ihlali anlamına gelmektedir” denildi. HSK’yi bu karardan vazgeçmeye davet eden Demokrat Yargı açıklamasında şöyle devam edildi: “Kararın, hastalık ve dernek faaliyetleri göz önüne alınarak geri alınmasını veya hâkim Defne Bülbül’ün, tedavisini ailesinin desteğiyle sürdürebileceği bir başka göreve atanmasını talep ediyoruz.” Yeni kararname ile Yargıçlar Sendikası’nın 3 üyesi sürülmüştü. l Haber Merkezi Buldan, Karay ve Yıldırım mezarları başında anıldı ‘Devletin bize özür borcu var’ 3Haziran 1994’te kaçırıldıktan sonra öldürülen iş insanları Savaş Buldan, Hacı Karay ve Adnan Yıldırım mezarları başında anıldı. Mezarlıkta yapılan anmaya, Buldan, Karay ve Yıldırım’ın aileleri, HDP eş genel başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli ile HDP il ve ilçe yöneticileri, Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Anmada konuşma yapan Pervin Buldan, “3 Haziran 3 değerli insanı yitirdiğimiz bir gün. 25 yıl önce bu gün bu 3 insa nı aramızdan alanlar, bu katliamı gerçekleştirenler bu gün hâlâ aramızda dolaşıyorlar ne yazık ki. Geride, Helin’i, Enes’i ve Zelal’i bıraktılar. Babasız büyüyen çocukları bıraktılar. Dul kalan eşleri bıraktılar. Onlar yaşamlarına devam edebilir. Bizler de mücadelemize her zaman devam edeceğiz. Evet, bu mücadele devam edecek ancak bu ülkenin, bu devletin bize bir özür borucu var. Bu özür gerçekleşene kadar mücadele devam edecek” diye konuştu. l İç politika Gazeteci Baysal gözaltına alındı MAHMUT ORAL Gazeteci Nurcan Baysal, Diyarbakır’daki evinde, 2012 yılındaki Demokratik Toplum Kongresi (DTK) soruşturması kapsamında, örgüt üyeliği suçlamasıyla gözaltına alındı. İfadesinin ardından Baysal, serbest bırakıldı. Baysal, dün sabah saatlerinde Diyarbakır’daki evine düzenlenen polis baskınında gözaltına alınarak, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Baysal’ın avukatı Reyhan Yalçındağ, insanları gözaltına almanın, artık klasik uygulamaya dönüştüğünü vurgulayarak “As lında çok kolay bir şekilde ifadeye çağırabilirler. Ama bunu yapmadan gözaltına almayı tercih ediyorlar. Nurcan’da bu örneklerden biri. Daha önce yazdığı yazılar nedeniyle yine gözaltına alınmıştı. Ama katıldığı bir DTK toplantısı nedeniyle gözaltına alındığını düşünüyoruz” dedi. Baysal, ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından serbest bırakıldığını duyuran Baysal yaptığı paylaşımda, “Özgürüm, gözaltından şimdi çıktım, arayan ‘soran’ destek veren herkese teşekkür ederim. İyi ki varsınız hepiniz” ifadelerini kullandı. l DİYARBAKIR Bakanlık itiraz etti, yargıtay onadı 150 TL’lik gömlek çalmaya 4 yıl hapis Alışveriş merkezindeki bir mağazadan 150 lira değerinde iki gömlek çaldıkları tespit edilen iki sanık, 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. AVM’deki bir mağazadan 49.95 TL değerinde bir kadın gömleği ile 99.95 TL değerinde bir erkek gömleği çalan Y.A. ve Y.Ç., gömleklerin bedelini ödemeden işyerinden çıkarken yakalandılar. Asliye Ceza Mahkemesi, iki sanığı 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. Çalınan malın değerinin düşük olduğuna dikkat çeken Adalet Bakanlığı, hırsızlığın teşebbüste kaldığını öne sürerek iki sanık hakkındaki kararın kanun yararına bozulmasını talep etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkeme dosyasını Yargıtay 2. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay 2. Ceza Dairesi, mahkeme kararını yasaya uygun buldu. Yargıtay kararında, şöyle denildi: “Dosya kapsamına göre, mağazadan ‘49,95 TL değerinde 1 adet bayan gömleği ile 99.95 TL değerinde 1 adet erkek gömleğinin çalındıktan sonra aynı AVM’de bulunan başka bir mağazada şüphe üzerine durdurulan sanıkların, ellerindeki çantalar kontrol edilmek suretiyle suça konu eşyalar ele geçirilmiştir. Eylemin tamamlandığı, teşebbüs hükümlerinin uygulanma koşullarının gerçekleşmediği ve yerel mahkeme hükmünde isabetsizlik görülmemiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 145. maddesinin uygulanması hâkimin takdirinde olup, takdire ilişkin konularda kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararına yönelik yerinde bulunmayan kanun yararına bozma istemlerinin reddine oybirliği ile karar verilmiştir.” l BURSA/İHA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear