Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 25 HAZİRAN 2019 SALI TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir! Seçimden bir gün önce yazdığım yazının başlığı “Tek adam rejimine hayır!” idi. “Türkiye’de tek adam rejimini mi tercih ediyoruz, yoksa ona güçlü bir ‘HAYIR’ mı diyoruz; yarın akşam belli olacak” diye bitirmiştim yazıyı. Halk, yanıtı verdi ve tokat gibi bir “HAYIR” dedi. 31 Mart’tan bu yana ne oldu da 13 bin 729’luk oy farkı 800 bini buldu? Öncelikle Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi, “Kapalı kapılar ardında demokrasiye darbe yapıldı!” YSK eliyle ve hukuka aykırı kararlarla, İmamoğlu’nun hakkıyla kazandığı mazbata geri alındı. AKP ile MHP panikledikçe battı, battıkça zıvanadan çıktı. Yalanlar, hakaretler, linç girişimleri, iftiralar havada uçuştu. 31 Mart öncesinde “beka” söylemini dillerine pelesenk edenler, baktılar durum istedikleri gibi değil, son üç günde Öcalan’ı devreye sokmaya kadar vardırdılar işi... Daha önce “İmralı, İmamoğlu’nu destekliyor” diye iftira atanlar, son düzlüğe girilince 180 derece döndü. “Öcalan HDP’ye tarafsız kalın” diyor iddiasıyla, İmralı’dan gelen mektuba sarıldılar... Makyavelvari bir hırsla, amaca giden her yol mubah dediler ve “milli iradeyi” çiğneyip geçtiler. İradesini yok saydıkları seçmene 10 GB internet, 1 saat bedava İSPARK, 8 bin TL evlilik yardımı vaat ettiler. Ama seçmen, “Egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir!” dedi. Kaba dile, ayrıştırmaya, kavgaya, nefret söylemine, hukuksuzluğa “HAYIR!” dedi. Sürekli insanları azarlayan, aşağılayan, hakaret eden, bağıran siyaset diline “YETER!” dedi. Artçı sarsıntılar Oy farkının açılmasında, HDP seçmeninin son anda Öcalan mektubuyla sahnelenen oyuna kanmaması da belirleyici oldu. Bu oyun, MHP seçmeninde ise ters tepki yarattı. Belli ki 31 Mart’ta kararsız olanlar da bu kez sandığa gitti. Seçimin kaybedeni, vitrine konulan Binali Yıldırım olarak görünse de, asıl oylanan doğrudan Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu tek adam rejimiydi. Erdoğan, “en büyük aşkım” dediği İstanbul’u kaybetti; Bahçeli ve Erdoğan hezimete uğradı. Bu kadar büyük bir oy farkından sonra “topal ördek” söylemi geçersizdir. AKP, bu kaybının bedelini İstanbul halkına ödetmeye kalkarsa, sandıkta çok daha sert bir tepki görür. Bu sıradan bir seçim değildi ve sonuçları da sıradan olmayacak. 31 Mart’tan önce “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” diyen Erdoğan’dır. 23 Haziran’daki bu güçlü sarsıntının mutlaka artçıları olur. Bundan sonra AKP, MHP ve HDP’de değişimler yaşanması kaçınılmaz görünüyor. Hepsini ilerleyen günlerde yaşayarak göreceğiz. Yeni umut, yeni siyaset İstanbul’u artık azmi ve sabrı ile mücadele eden, Farklı kesimleri kendi etrafında İstanbul İttifakı adı altında buluşturan, Yeniden umut yaratmayı başaran bir siyasetçi yönetecek. Siyaset sahnemizde artık “Adama, kişiye, cemaatlere, vakıflara hizmet işi bitti. İstanbullulara hizmet dönemi başladı” diyen bir belediye başkanı var. “Ben Atatürk Cumhuriyeti’nin projesiyim!” diyen bir politikacı var. İmamoğlu’nun seçimin gidişatını değiştirdiği an, YSK’nin 7 Mayıs gecesi verdiği kararla İstanbul’daki seçimi iptal ettiğinde yaptığı konuşmaydı ve orada da Türkiye’nin kuruluş değerlerine atıf vardı. Beylikdüzü’nde halka seslenirken söyledikleri tarihe geçti: “Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var. Biz adalete susamış, demokrasiye inancı tam, Türk gençliğiyiz. Bu ülkede karar vericiler gaflet, dalalet, hatta hıyanet içinde olabilirler, ama biz asla vazgeçmeyeceğiz!” Vazgeçmedi. Yılmadı. Hak yemedi, ama kendi hakkını da yedirmedi! Atatürk ve arkadaşlarının Cumhuriyeti kurarken benimsediği “Hâkimiyet bilâ kaydu şart Milletindir” ilkesi Saray’a hatırlatılmıştır. Bu seçim, bir dönüm noktasıdır. Eski bakanlar Pekel ve Seçkiner yaşamını yitirdi Eski Ulaştırma Bakanı İhsan Pekel (89) dün yaşamını yitirdi. 1987’de kısa süreli Ulaştırma Bakanlığı yapan Pekel, 1988’de Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş, 1995’e dek bu görevi yürütmüştü. Pekel’in cenazesi, bugün, Kocatepe Camisi’nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Eski Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Yücel Seçkiner (83) de dün böbrek rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü Ankara’da hayatını kaybetti. Seçkiner için yarın saat 11.00’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tören düzenlenecek ve öğle vakti Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde askeri törenin ardından cenaze namazı kılınarak, Karşıyaka’daki şehitlikte toprağa verilecek. l Haber Merkezi Sandık ‘adalet’ dediİstanbul seçimi sonucunu yorumlayan hukukçular, Türkiye’nin otoriterleşmesine dikkat çekti İstanbul Belediye Başkanlığı seçimini yeniden kazanan Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu’nun kampanyası ve seçim akşamı yaptığı konuşma sırasında halktan gelen “hak, hukuk, adalet” talebi dikkat çekti. İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bu talebe ilişkin “Türkiye’de insanlar üzerindeki baskı son yıllarda çok arttı. Dolayısıyla insanlar sıkıştı, konuşamaz hale geldi. Nefes alacak imkân kalmadı. Bu da sandıkta kendisini gösterdi. Sandık ve millet cevabı verdi” dedi. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer de, “hak, hukuk, adalet” Alican talebinin ilk gereğinin uludağ YSK’nin acilen değişimi olduğunu kaydetti. Türkiye, 2019’da önce 31 Mart’ta, ardından 23 Haziran’da iki kez “yerel seçim” yaşadı. Seçim gündemi ise yerelden çok ülkenin genel politikalarına ilişkin oldu. Seçim meydanlarında özellikle Ekrem İmamoğlu’na destek verenler sık sık “hak, hukuk, adalet” şeklinde slogan attı. Mazbatasının YSK tarafından elinden alınmasıyla İmamoğlu da bu sloganın bir tarafı haline geldi. İmamoğlu, 23 Haziran’da yeniden seçilince onun açısından “hak yerini” buldu. Ancak halkın “hak, hukuk, adalet” talebi dinmedi. İmamoğlu’nun seçim akşamı yaptığı konuşma sırasında İstanbullular bu talebi yineledi. Hukukçular baskıya işaret etti Cumhuriyet, yurttaşların “hak, hukuk, adalet” talebini iki önemli hukukçuya sordu: İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bu seçimin biraz da “hak, hukuk adalet seçimi” olduğunu vurguladı. O talebin aslında dün başlayan Gezi davası ile de devam ettiğini dile getiren Akdeniz, seçimde verilen yanıtın, oyların dağılımının aslında herkesin bir bütün olarak “hak, hu Yaman Akdeniz kuk, adalet” talep ettiğini gösterdiğini kaydetti. Hangi partiyi tutarlarsa tutsunlar insanların seçimde birlikte hareket ettiğini kaydeden Akdeniz, “Bu, demokrasi adına çok sevindirici. İnsanlar artık kavga etmek istemiyor. İmamoğlu, herkesi birleştirici bir kampanya yürüttü. Karşısında sadece Binali Yıldırım’ı değil tüm AKP’yi buldu” dedi. Nefes alma imkânı kalmadı Akdeniz, insanların bu üç talebinin altında son dönemde çok ciddi baskı altında olmalarının da yattığını kaydetti. Buna “dondurucu etki” dediklerini ifade eden Akdeniz, şu görüşleri kaydetti: “15 Temmuz sonrasındaki yaptırımlar, kamudan ihraçlar, açılan davalar giderek arttı. Türkiye’de hep baskı vardı. Ancak son yıllarda bu baskılar çok arttı. Dolayısıyla insanlar sıkıştı, konuşamaz hale geldiler. Sadece vatandaşlar için de söylemiyorum. Akademide insanların sustuğu, sivil toplum örgütlerinin dahi tedirgin olduğu bir süreçteyiz. Basın üzerindeki baskılar devam ediyor. Nefes alacak imkân kalmadı. Bu, sandıkta kendisini gösterdi. Sandık ve millet cevabı verdi.” Ülkede ekonominin iyi gitmediğini, işsizliğin arttığını söyleyen Akdeniz, “Millet olarak tükendik. Hükümetin uyguladığı politikalardan 180 derece dönmesi lazım. Önümüzde Gezi davası örneği var. Bu bir fırsattır. Eğer pozitif bir gelişme olursa, Osman Kavala açısından tahliye kararı ile olumlu bir süreç görebiliriz” diye konuştu. Adem Sözüer Sözüer: YSK yeniden yapılanmalı İÜ Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, “hak, hukuk, adalet” talebinin ilk gereğinin YSK’nin acilen değişimi olduğunu kaydetti. Sözüer, şu değerlendirmeyi yaptı: “Kime oy verirse versin, her kesimin hukuk alanındaki ciddi sorunları hâlâ ortada. Bu sorunların başında 31 Mart seçimlerinden sonra YSK’nın kanunlara ve kendi içtihadına açıkça aykırı olarak seçimleri iptal etmesi gelmektedir. Adaylıklarına önce sorun yok deyip seçimi kazandıktan sonra siz KHK ile ihraç edildiniz gerekçesiyle, mazbatanın kazanana değil, seçimde ikinci olana verilmesi büyük bir hukuki garabettir. İstanbul seçiminin iptali de, tümüyle hukuk dışıydı. Bu nedenle bir seçimde “hak hukuk, adalet” talebi belki de ilk defa bu kadar yüksek sesle dile getirildi. Çünkü yapılan seçimlerin hukuksuz şekilde iptali, milli egemenliğin, demokrasinin ve hukuk devletinin anlamını yitirmesi demektir. YSK Türkiye’yi başta hukuki olmak üzere her açıdan kaosa sürükleyecek kararlar vermiştir. Hukuki garabetlere imza atan bu YSK tümden yeniden yapılandırılmalı ve asil ve yedek üyeleri yeniden belirlenmelidir. Mevcut YSK ile Türkiye’de güvenilir ve hukuka uygun bir seçim yapmak imkânsızdır; hak, hukuk ve adaletin gereği olarak süratle görevlerinden ayrılmaları şarttır.” l ANKARA Yurttaşlar önceki gün yapılan İstanbul seçimlerinde, iradelerine sahip çıkmak için sabahın erken saatlerinden sonuçlar açıklandığı ana kadar sandığı terk etmedi. Vedat ARIK Seçim sonucunu en yakın oranda bilen iki ayrı şirketin sahibi Özkiraz ve Aksoy: Nefret söylemi AKP’ye kaybettirdi DÜNYA ZAFERİ KONUŞTU İstanbul seçimini Ekrem İmamoğlu’nun kazanması ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyasi geleceği ile ilgili yorumlar dünya basınında geniş yer aldı. Alman Die Welt gazetesi, İstanbul seçimine dair yorumunu sürmanşetten, “Erdoğan dönemi sona eriyor” başlığıyla aktararak, “Eğer Türkiye gerçekten demokratik bir ülke olsaydı, Erdoğan geçmişteki hizmetlerinden dolayı tebrik edilip güzel bir emeklilik dönemi geçirmesi temmenisinde bulunulurdu. Ama ne Türkiye demokratik bir ülke ne de Erdoğan demokrat bir politikacı” ifadelerini kullandı. New York Times, Erdoğan’ın, “siyasi kariyerinin en büyük mağlubiyetini” aldığını haberleştirdi. 31 Mart seçiminin ardından İmamoğlu’nun seçim galibiyeti haberini, iktidar ve yandaş medyanın ‘Pontus’ söylemine taşıdığı Yunanistan’ın anaakım gazetesi olan Ethnos ise, dünkü sonuçları “İmamoğlu İstanbul’da tertemiz bir galibiyet kazandı” diyerek düz bir şekilde gördü. İmamoğlu’nun zaferinin ardından Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) Sosyalist ve Demokratlar İttifakı ile Liberal Grup’tan ve ABD İstanbul Konsolosluğu’nda İmamoğlu'nu kutlama mesajları geldi. l Dış Haberler LEYLA KILIÇ Yenilenen İstanbul seçiminin sonuçlarını en yakın oranla tahmin eden Avrasya Araştırma Şirketi Başkanı Kemal Özkiraz ve Aksoy Araştırma Şirketi’nin sahibi aynı zamanda Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkanı Ertan Aksoy, AKP’nin kaybetme nedenlerini; ekonomik kriz, İmamoğlu’nun mağduriyeti, kullanılan nefret söylemleri ve terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mektubunun MHP’li seçmende yarattığı tepki olarak açıkladı. Özkiraz, AKP ve CHP arasındaki farkın 31 Mart’a göre bu kadar çok açılmasının nedeni olarak, İmamoğlu’nun uğradığı hukuksuzluğu gösterdi. Özkiraz, “AKP, seçmenine seçimlerin neden iptal edildiğini anlatamadı. Yapılan haksızlığı gören AKP’li seçmen de oy vermek istemedi” dedi. Terör örgütü PKK lideri Öcalan’ın mektubunun MHP seçmeninde kırılmaya neden olduğunu anlatan Özkiraz, “Mektubun gerçekliği bile iki günde zor doğrulandı. MHP seçmeni bu süreçte en çok bozulan seçmendi. MHP’liler Ekrem İmamoğlu’na çoğu yerde destek verdi” diye konuştu. İktidarın İmamoğlu’nu hedef göstermesinin karşılık bulmadığını belirten Özkiraz, “Karşı tarafta halk tarafından kabul görmüş, genç, güçlü ve sempatik bir aday varken, bu adayı ötekileştiren söylemlerle vurmak çok yanlıştı. AKP, seçim sürecini İmamoğlu’nun reklamını yaparak geçirdi. Bazı bakanların nefret söylemleri vardı. Seçmen bu davranışları cezalandırıyor” dedi. AKP’nin bu mağlubiyet sonrasında kabine değişikliğine gideceğini söyleyen Özkiraz, “Teknokrat, halk tarafından ve AKP seçmeni tarafından istenmeyen bakanlar gidecek. Değişikliğe gidilecek bakanlar listesinin başında da Berat Albayrak geliyor. Onun haricinde insanların en çok şikâyet ettiği şey, adalet duygusunun zedelenmesi, bu doğrultuda Adalet Bakanı’nın da değişeceğini öngörebiliriz” diye konuştu. ‘VIP krizi önemli’ Ertan Aksoy da Yıldırım’ın farkla kaybetmesinde İmamoğlu’nun mağduriyetinin etkili olduğunu söyledi. Aksoy, “VIP krizi ve sonrasında gelişen olaylar çok önemli. Çünkü AKP’nin ne kadar toplumun ihtiyaçlarından koptuğunun bir göstergesi. Tanzim çadırlarında kilometrelerce kuyruk oluşturulan bir ekonomik konjonktürde bunun üzerinden oy alacaklarını düşündüler ama yanıldılar” diye konuştu. MHP’li seçmenin, Öcalan açıklamasının ardından İmamoğlu’na destek verdiğini anlatan Aksoy, “Sonuçlarda Kürt seçmenin büyük bir etkisi oldu. Ayrıca MHP’li seçmen yüzde 22 oranında İmamoğlu’na destek verirken, Öcalan’ın açıklamasıyla birlikte bu oran yüzde 50’lere tırmandı. Kimlik siyaseti ve Öcalan üzerinden öfkeyi yükseltme çabaları tamamen iktidarın aleyhine durum oluşturdu” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL ‘Dışlayıcı kampanya çöktü’ İmamoğlu’nun büyük farkla seçimi kazanmasını yorumlayan Kalaycıoğlu, yapıcı dile dikkat çekti. LEYLA KILIÇ İptal edilen İstanbul seçiminin yenilenmesinin ardından yeniden İstanbul Büyük şehir Belediye (İBB) Başkanı seçilen Ek rem İmamoğlu’nun başarısını değerlendi ren siyaset bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycı oğlu, “İmamoğlu, birleştirici ve bütünlük temin eden bir yaklaşım içerisindeyken, Bi nali Yıldırım’ın üslubu tam bir tezat teşkil ediyordu. Böyle bir ortamda dışlamayan, ötekileştirmeyen, aşağılamayan bir seçim kampanyası sürdü ren adayın kazanmış olması Türkiye’de bütünlük sağlayıcı olacaktır” dedi. İmamoğlu’nun yeniden büyük bir farkla seçilmesi nin sürpriz bir so nuç olmadığını be lirten Kalaycıoğlu, “31 Mart seçimin den sonra 23 mart seçimi için yapılan Ersin Kalaycıoğlu kamuoyu araştırmalarında, saha çalışma larında Ekrem İmamoğlu’nun daha fazla oy alabileceği görülüyordu” dedi. Bundan sonraki süreçte Yüksek Se çim Kurulu’nun (YSK) duruşunun da bü yük önem arz ettiğini kaydeden Kalaycıoğ lu, “Yeni bir YSK var ve Türkiye’de demok rasinin çalışmasını sağlayan kurumların tamamı büyük ölçüde çökmüş durumda. YSK’nin 6 Mayıs’ta verdiği karar bir deli le dayanmıyordu. Böyle karar verebilen bir kurumun bundan sonra da nasıl karar ve receği öngörülemez” diye konuştu. ‘İmamoğlu birleştirici’ İmamoğlu ve Yıldırım’ın kampanya süre cindeki performansını değerlendiren Ka laycıoğlu, “Ayrı iki söylem izlendi. Özel likle sadece Binali Yıldırım değil, Cumhur İttifakı’nın önde gelen siyasal liderleri Tay yip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’yi de man zaranın içine dahil edecek olursanız, Ek rem İmamoğlu’nun ve Millet İttifakı’nın, da ha kapsayıcı, ötekileştirmeyen, ayrıştırma yan, düşmanlaştırmayan, karşı tarafı hain gibi göstermeyen bir dil kullandığını göre bilirsiniz. İmamoğlu, birleştirici ve bütünlük temin eden bir yaklaşım içerisindeyken, Bi nali Yıldırım’ın üslubu tam bir tezat teşkil ediyordu. Böyle bir ortamda dışlamayan, ötekileştirmeyen, aşağılamayan bir seçim Birlikt Devletin bittiğktmıara”msdıpeTadüniry.kaTisyIRıeso’düperedbraüüsrtyeüonnnlauüd,kgaüsyvaıenğnlkalikayzgıcaüınçomlelarıişncianoklnasıl birbirine girpERşEmbE4HAZİRAN2015 91. YIL SAYI: 32747 KURUCUSU YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARLARI NADİR NADİ (19451991) İLHAN SELÇUK (19922010) FİYATI 1.5 TL (KDV içinde) KKTC’DE 2 TL dağtCüotilUğşk,ürMadarvefüHglvalalUdresü,trıinsğnİaüdy AKP ve MHP seçmeninin bir kısmının ğdYiiınldbiıibrrıemiklit’rıitssejaeAndçNiKmDsaAeolRamrumyecnAkıovmiğaçİTlriu.n’ç,BİsY“uaTİ KünTErdüLkırEğikpyaiçeyg’EedLi’tenİYmiocneiRddi ağırlıklı sorunlarından. Türkiye’deki ikti sadi sorunun AKP tarafından çözüleceği ne olan inanç geçen seneye nazaran yüzde 34 puan daha düşmüş durumda. Yıldırım’a oy vermemenin bir nedeni de özellikle İmamoğlu’nun haksız bir biçimdeİJSATNİHDbAARRmAAT oyların çalınmasıyla seçimiJANDARmA kazandığının, kanıtlarıyla ortaya konamadığı ve YSK kararının mİT GÖREvLİSİ ktaoYVGömnaauaazlzşmiteİ‘zTNruDmeOICirgDtRnO.nRİ’İdDTeRLgoİ’AlKeiALnmvDNüUkşİtiaİNjaaı’SrişmansıtzrdTdAaıağAialryıbnmNsıAüimlaayNByhlAaalUağ!irs’’ıdLtoidharübtyaaayrvaaantDççmaıkıkİlanKaarlKriaasAarnaıTdsbbıEnaırrsdDk”aİaıNnasddaFaviÜyrassşzeaıyEvaıcvşılaınAknRemmış‘HEESTARBAINfILVATIR operasyonu, güvenlik güçlerinin nasıl birbirine girdiğini gösteriyormUjTjTjaTjaIaRISnaRInRn’ındA’nıd’nıdndaaiaçiraKçirmçrmirmniAmninadadadR:ae:e:TeİTk(BnkakTiiimziIşaRşşiaşma’naaıhnahuhmiyığssıisıaçes:ı:k.i:iDnna(ubKrdotğaia@lekgrşpcaukaiıuşyinğvmtşıeaııkhar.mıurahyerpoisyacaaerzes)tts.:umcğıİonnnimam..ayK.t.şarimaçğaliığl!ışiımyoirg)öDroekcuenkmsçiniaeç.kbinaeiandiyjrnnameeaadnkğk.ediirıyznaişTyoidranIoRmprhacElrR’anıışea.snEmbprKEmomUeKKy4eUYaaKMHreşaOzvlaaçTAamaaCazOledmZmAlvaniyİcmmİIRnitUMkeAeTRasaıaiNaeıipKnnnnaeişn2rkM’ene0rmkaln1o5rdaEd’AtaüdMkraitjelHGiemerja9sdiRGu.r1pak.Gnıİ.nYtU6iuöInprTLlkA6klAölüSisuiğöAardraKikYpdanurAüIKms:urmr3Süata2baieüaanpg7rnyd4nkeeÇ7nYçdldntaöleuldtaeinaüldKesaterüUaşOarArRümsüsstie’iUmrsıanCıemdKüiuşsUndülSyykeraaUüNnüapebaaYaınYmnaalUrndnhrilNkldadtiUUyaınmeaçdEiSeıikçuNeysındgrşrAeıatNMDeRıırıoeoaeöahİl(nonv1ad9‘rkyanov2rsEaEİ4ulld,ıu1ürm9iuiHTılt.4nnrmşlM5lklaaı)mrşnddn.YBagkükbEmuAgaetİmoŞayöaYfiiTülöAyRAkğarrZaasryAaa’bazleRbeheaeçnnaLehAlanTüdSlRvirnimınIreNlmrlnŞti3lyAieIŞ’tADppiiıŞnauaİRıoRülnraunçNnTehantliAakNhetDeauDnrIahİışsm(s1lrıi9Romys4gaıae,ıİ5asöaIl(1Yro9a’ğnirıa(9L1çaınl16)rr(s1rhbİın6ıLyil1hHEıAd.l6r.cnyaAi5e’.ıdrNai4Die.ryşorSSd3d0oağE(rRd3Lsoro(eÇ1ı5lel6iUİ1.iaSğTfaarK6vnSn(.öG1>.n9Sadı4rIl.9>iaj42dreRJaa)28aio10)ayl2o:t3k1e0kÖ)’n:e)lTnl’aSr:atgkFSardyetTukdtayöüiraaaRaaaata)aadzt)iyr:rşumrÜ:leaYiaçeaAnhFaeİanYNjvkAomeoaTkmvIaa1no.Ş5nATaingnTaryLylI.şd(aHueKnaKÜlDuoVaçaçMriçtryinr.eraLdu.eEom)nKdEtKrTrTC.eea’.DMNEvf21TaiLİml9kTeaİybatdşağtCBüoatielUğşrk,kürnMadiaarvrefüjHanglvJblalaalmUidarelskaü,atrnıainsğnnİtaüiddymdgdknadeeeoaöüinTaclaleıad’dnğuİrseşnikrıblirlmlkebgmytiagegeüuunnahçgoatıilllütaielbbdekrnılriyheirac.noiiolTisrrirenrtia.abmlaı,>aii>yğrhhrllCdarşüeAeituekkrNa’imkaoünlDrianycmlÜaddgsNem.ıfeeuDrgetnğnAbreKauRiöinecr1ç2fbeiozi’etdlmiedlreçeelilieasnrüieekdnykpkoadiaçlnrpüeertikmşyzlşıuii!al Ygöbtgrblmgl“eeuVauaaedonnalDazznrzmaHzedeelk1yh,‘öCmiaraetdtumuüanb0angeemısnerska“ıeldhmimıabtneuakksendnmayrriiyıiaııyainzdsbynzuze’iaimktnanodiıi’Tyi4nan.lt,meiuLaAk.şpShh’rkHvs4bylagaaaikRniaakakıubSınnbrHFimıraykme:teiaoabCHatraurraırriuyunszriorzSzkıknva”aihmıdışlrKaeDfraa’a“bıV”’uirgybnnaumankböeiialrlraI2uarDeiştMiebvslün0ş,dİAsceiDnlİd1toıeıieTrlHğoğ,üiud5zckııepTrüğm”aiyv’aağtsIlsuglsuRnevpaikelCneımu’bnetıIiUyşlybyrahvaraıDAçiaouogaaalannrkitbuemdlynşaıubiıdnpodkkCşıaAiablıemyihıanzlaaonaratnvir’idandeğyğşftalniaitaya’ubdtdeyt’ariaiabaraadnV.euınnaeanC.udpenafaHrvrddııyifaodsnleaitaıiinşıusrnlti,ii‘HiğAKKiINaDnA KneşkTlDdıaeanüerİrndrSrYBkeaKYaiikyyralıvlter“ziıedCğ”,BıigaTdmayanüerzöcdroDeınklistalüeıeeTrtnmraiaBd.cvbii>aiuz>lirrepik1l4’irızağ’intiteiyiylBBaeaaareşt dEjıAsmkNi’ AdDedAadRniğmai mVAaİTmlisTiİTIHR’ç’ülasİYeİyKinEALEvpniçCEoLşİY, AoKRp’nin ‘yar ymaİpTılTaInR’larına rının patla voidpeeorassuyonun şEHİR DIşINDA AyRaAbNilemcAeLğIiYniDsIöylediUlUS dVTmMıIaşRalİıinT’ilCçdaTiaronIdşRka,H’o“lsSnabiYrtulrıaKnohtü’lıyvrydeeautyeprphadıalzlumtiılkragaaeysönlııincsgadıareeovarrlceçdeılknulaaiğrrCrıudanoniş”amu,çddıekelosaadlknbia.uuysnlloıermotutlaşai.htruaarklHüseyin Avni Coş nlSeeırnliÖıkrrbTglaüaasntkürımı,algaararyızaaeknStıenıGmaadizzıe.etPeyecöni JANDARmA İJSATNİHDbAARRmAAT >> 12’de mİT GÖREvLİSİ rminTA4İçİüdT0krs’çe0iknaaikySvktieauajaa’şryleşitnyeıa’dedngeılaiğekmnrıamçsüçtiilalaatnyehlcalai irsıtoihrbtaayraatççııklaarraarnasbınasdkaınsdaavasşayvacşılaıknemmış‘HEESTARBAINfILVAERRIESCAERKSILİDNİIZ’osdluemçClaaadmnığaDılnaüırnıandçaımkr’leaaşdyrıuö.niyeelttiilneinn ‘DOKUNmA bANA!’ tlAııüşğznıİedDszea’İikllndçiDıeErTİsısKüliaSriKrlkeeAtilyeaİTsdemliasreEımgnSDiniıırnİClıNiıkerypaFKyhkaÜaeırpn’zanııtsniEtnııd’.nvakakoAiynRatrpo C M Y B>>12’de yDoirr.enJaenndMarİmTagnöırnevvleileri s>> 10’da si, “Savcı sadece dururdmiğuiçieçkinaeindiyjrnameeadnkğkediirıyznaişTyoidranIoRmrhaclr’anııea.sn İzTNOIDRR’İDRLİAALDNİjTjTjaTjaIaRInaRInRn’ınd’nıd’nıdndaaiaçiraçirmçrmirmnimninadadad:ae:e:Teİk(BnkakTiiimziIşaRşşiaşa’naaıhnahhmiyığsıisıçes:ı:.i:iDnn(ubKdoğaialekgşrpaukaiışyinğvtşıeaııkar.mırahyeposacaarzes)ts:umğıİnnniam..ayK.şaimaçğaliığl!ışiımyoi rg)öDroekcuenkmsina.bana. mUSA KART musakart@cumhuriyet.com.tr prmmeKeYaMeşOvlaçTaaCOledAlaniycİIitUMkeTRsaıaiipKnnninkM’eemklodEd’AtaMkritelHiemeradRurpanıİnUiunprTlkAlAlisuiğadrikpdauAmsurmSabaiapgrnykeÇnYçldaöleulainalesaraşOarArsstie’rıaıemdKiundlyykraaNapaaYaımnaarnhlkdtUyaıneaEiıiuysnıdgrşrıtNMRıırıoeeöalnnad‘rkanrsEEİld,ıuüriHTıtnrlMklaaırnddnYgkükEbugetİoaöfiiTülöRAkğrrasra’bzlebeeaeçnelaTüdSlvirniırelrlnti3lyieI’tAppiiınaRıoülnrnçnTenliakNeeauDnrIaşslriRoygaae,ıİaöaIlYro’ğnirıaLçınlrrsrbınıyilEıAd.lrcnyae’ıdaDieryşoSddoağrRdsoroeıleliİ.iağTfaarvnnöG>.ndırIl>ijdreRJaaio1aylot3kekÖ’nelnl’aratgkardyetkdtyöiraaRaaaaaadtiyrrşrÜlaiaçeahenNjkoeakanoŞnATignyylIdHeaKÜluoaaçMrryreraL.EomndErTreea.MNvf1aiİml9kTeaİtş KoUKyUaKrazamaazmmvmmneaaeınaeşrnranraüdajGjsiG.kG.t6ö6köüöraKnrüKrüateüandnedntdteüdteüümüsimsnüşsüeünüebnlndriladimçdekçeeaeoahovyovaulmuil.nmşlmş.amamyayaayaahnahnmnmŞŞŞauauhaththımsımsıs(a(1a6(1h61h6.i5.ri4.r30(3(1561S6S.Sa4.a4a)8)2:):TS:FSTuaüaat)z):um:eYAnaavmomvaanar.şaunçt.ut. jnJaaanndgdiaadrrimmyoaarla.Traırdra’ilrcaeırnnaçielçesiknkodarertkşlıuilkaikşyiıyakopirşa.inyiaduıdşiarmı açrıkkaaramraabyaançıanlıyşaannı ‘HAKKINDA KARAR VAR’ybaaerknaabmlaaidmaöınğşrigentibdeciiremiğleiumnam.gKöezelellüeypkaçlpüemyşiaath.aHıksae, smhaaıbkyıoanrrısevuteenrbueazcşeblkıuysrioanrdi:za“..İ”şTienriözriist y‘Caunmındhuayriıyze’ t’in neşkTlDdıaeanüerİrndrSrYBkeaKYaiikyyralıvlter“ziıedCğ”,BıigaTdmayanüerzöcdroDeınklistalüeıeeTrtnmraiaBd.cvbii>aiuz>lirrepik1l4’irızağ’intiteiyiylBBaeaaareşt kRıSnFıy:obrauszkıları osdnlSlUueemeıçrlnlCliaÖUıakadrmrSnıbTgğlaaüaDıalsnntaüküırırnmı,ıaalndgaçaraarımykırzaa’lekeaanStşıdeynırGımuöa.andi>iyz>zeıee.1el2tttP’dieiyleneceöniinn Eski dım’ Hüseyin Adana dediği Avni Coş mVdVTmMşıIaaşİRaTElİılinT’iilsHCçdTaTiiaronIİIHdRşRRka,H’’oül“lasDSnabsiYrrtulIerııaKnşnohtüy’lııIynvrNydieneautpyDeprpAhadıaalAzlumtivıtlkragalaneAaysönliııiyncRCsgadıaarAeeovobarrlceçdNeişılklnulea,amiğrrCrAcıudanoAnieKş”amu,LçpğddıekIel’inosYaandlknbiiaiDn.uuyss>nll>Ioı‘öy1erm2otu’aydtlaşaierl.hteruaardkl i İ TA4İçü0krsç0kaaiySvkeaua’şryleityea’edngeliekmnaçüçtilatneci tlAııüşğznıİedDszea’İikllndçiıeErTsısüliaSrirlkeetilyeaİsdemliasreımgnSiniıırnClıiıkerypaKyhkaaeırpn’anııtsnitnııd’.nak>a>ko1iy0n’atdrpao syDio,irr“.eSnJaaevnncdıMasraİmTdeagcnöeırndevuvlreiurledmriiğusi takevascrpıaliırtkıeidkneacrre”alredıyinyeıengiMötirrİmaTzegkeödrisieytviolir. C MY B “Validen bomba itiraf” başlıklı haber nedeniy le gazetemiz ve muhabirimiz Alican Uludağ aleyhinde 20 bin TL tazminat istemiyle dava açtı. Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, 12 Şubat 2016’da gazetemizin ve muhabirimizin Avni Coş’a 10 bin TL manevi tazminat öde mesine hükmetti. Gazetemiz avukatları kararı temyiz etti. Yargıtay, yerel mahkemenin taz minat kararını bozdu. Dava, Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 19 Temmuz’da yeni den görülecek. Mahkemenin, Yargıtay’ın ka rarına uyarak davayı reddetmesi bekleniyor. l ANKARA/Cumhuriyet