21 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 26 NİSAN 2019 CUMA EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER ‘Tel maşa’ demokrasi Türk dilinin en yüksek seviyede yaratıcılık ürünü tabirlerindendir “tel maşa”… Uyduruk, çakma, dandik, taklit, işe yaramaz, adi, (hatta açık açık yazamayacağım ama) ses uyumu ile benzeş, “mukunduruk” gibi bir sözcükle eşanlamlı harika bir sıfattır. Maşa, eğer telden imal edilmişse, bir halta yaramaz çünkü. Bir şeyi tutamazsın. Sadece kıldan tüyden şeyleri tutabilirsin ki, komik duruma düşersin. Bizim demokrasimiz ve maalesef hukuk sistemimizi o hale getirenler, yani “tel maşa” eyleyenlerin utanması amacıyla bu kadar açık ve ayrıntılı bir tarif yaparak başladım. Demokrasinin ve hukukun, “az biraz”ı, dandiği, uyduruğu, çakması hiçbir işe yaramaz. Var sanırsın ama yoktur. Eski tabirle “mücerret”tir. Yenilerin “sanal” dediği türden yani. Hani şu VR dedikleri, iri kıyım bir “kaynakçı gözlüğü” gibi gözlere takılan ve seni “aslında içinde olmadığın” bir dünyadaymış gibi gezdirip dolaştıran Virtual Reality âlemleri var ya. Tam da ondan. Benim demokrasi ölçütüm “ya yüzde yüz ya hiç”tir. Çağdaş insan, bunun yüzde bir eksiğine bile kendini layık görmemelidir. Demokrasinin en önemli koşullarından biri de, “itiraz edebilme özgürlüğü” ile “adalet ve hukuktan eşit yararlanabilme hakkı”dır. Bir başka hayati koşul da, yukarıda sözünü ettiğim itiraz edebilme özgürlüğünün de “barışçıl olmak kaydı ile” herkes tarafından eşit kullanılabilmesidir. Yani, “Ahmet’in itirazına copTOMAkurşunkelepçezindan, Mehmet’inkine ise anlayış ve hoşgörü” ile yaklaşılan toplumlarda, ortada ne demokrasi ne de hukuk kalır, ki buna biz “Tel Maşa Demokrasi” (TMD) diyoruz. TMD’lerde iktidarı eline geçiren ideoloji, zümre, sınıf, parti ya da klik, kendisine yapılan itiraza sonuna kadar tahammülsüz, muhaliflerine karşı yapılan protesto, linç girişimi hatta cinayetlere bile “Pamuk Prenses” muamelesi yapacak derecede hoşgörülüdür. TMD’lerde Taksim Meydanı’nda oturup çocuklara cinsel saldırıları protesto eden aydın ve duyarlı kadın tiplemesi “terörist”tir iktidarın gözünde. Ya da bir üniversitede bir masaya lokum koyup savaşı kınayan 4 tane genç talebe “vatan haini” olabilir bir anda. Buna mukabil, TMD hâkim otoritesi ve o otoritenin “muhafızları”nın gözünde, bir ana muhalefet partisi liderinin hayatına kasteden “eli taşlı Osman”lar adeta birer “eli öpülesi peygamber” muamelesi görebilirler. TMD, işte bu “yumrukçu Osman”ın iklimi, onun habitatıdır. Buralar, en münbit topraktır onlar için. Otlanır otlanır saldırırlar. Saldırır saldırır otlanırlar muktedir TMD gardiyanlarının elinden. Ezen, sömüren, saldıran, asan, kesen, tahrip eden, insanı, çocukları, hayalleri, doğayı katleden eller, tecavüzcü, hırsız (ama ne de olsa imanlı) alınlar öpülür TMD’lerde. Buna mukabil, yüreği insan ve vatan sevgisi ile dolu, okuyan, yazan, düşünen, barışsever, dikta sevmez, çalışan, doğayı esirgeyen, (ama en kötüsü de sorgulayan ve itiraz eden) kafalar kırılmalı, kelleler uçurulmalıdır. Zor hayatlar TMD’lerde yaşamak zordur. Ve TMD’lerde ölmeköldürülmek çok kolaydır. Bir kıvılcıma bakar. İki salaş midibüse bindirilir kıtalar ve sevk edilir linç mahalline. Hiç fark etmez hedefin kim olduğu. Yeter ki “TMD standardına” aykırı olsun. Bugün bir gazeteci, yarın bir aydın, bir akademisyen, öğrenci, öteki gün bir siyasi parti lideri. “Vurun Kahpeye” romanının senaryosu ceplerde hazırdır sahneye konulmak için her daim. Hazımsızdır TMD zihniyeti ve o sistemin gardiyanları. Görünürde, sandığa saygılıdır(!) mesela. Ama sadece, o sandıktan kendisi çıkarsa. Aksi durumda oyunu bozar, ağlar, tepinir, hadise ve maraza çıkarır. Kendini yer bitirir. Ülkeyi de. Ve TMD insanı her daim “Barış, sevgi dostluk ve demokrasiden, adaletten” dem vurur. Hep de kutsal kitaplardan alıntı yaparak. Utanmaz çünkü. Kutsal kitaplara gönderme yaparken çarpılmaktan da endişe etmez. Ne kuldan utanır ne de Yaradan’dan korkar. Bir başkadır TMD’lerde yaşamak. Ve en çok da bu toprakların insanı tanır bu aşağılık sistemi. Kendimize bunu layık görmeyelim. İtiraz edelim. Kısacası kendimizi aşağılamayalım.  “Onlar” bizi aşağılamaya kalkışsa da. ‘Yapın da görelim’İmamoğlu’nunöğrenciyeAkbilindirimisözüiçinAKP’liler‘40TLolsun.Hadisözünüzütutun’dedi HAZAL OCAK İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nin gündemine dün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçim sürecinde öğrenci aylık Akbil’ini 50 TL’ye indirme vaadi geldi. AKP’li Meclis üyesi Ahmet Hamdi Gürbüz, mayıs ayında aylık öğrenci Akbil ücretini 40 TL yapma önerisi sunacaklarını belirterek “Hadi yapın da görelim. Biz 40 TL’ye İstanbul Kart vermesini bilmiyor muyuz?” dedi. İBB Meclisi’nin önceki günkü oturumunda CHP tarafından verilen Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu kurulması teklifleri oy çokluğuyla reddedilmişti. İBB Meclisi dün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığında 3. oturumunu gerçekleştirdi. AKP Grup Başkanvekili Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, mayıs toplantılarında 3 teklif getireceklerini açıkladı. Göksu, “İBB’de Bağımlılıkla Mücadele ve Rehabilitasyon Daire Başkanlığı kurulmasını talep edeceğiz. İkincisi, var olan 23 ihtisas komisyonumuzdan sosyal hizmetler komisyonunun adını Bağımlılıkla Mücadele Rehabillitasyon ve Sosyal Hizmetler olarak değiştirilmesini önümüzdeki ay gündeme getirip karara bağlayacağız. Üçüncüsü İBB bünyesinde Bağımlılık Mücadele ve Rehabilitasyon Araştırma Komisyonu’nu kurulmasını gündeme getirip karara bağlayacağız’ dedi. CHP Grubu Sözcüsü Tarık Balyalı ise İBB: VERİ KOPYALAMA İŞLEMİ DURDURULDU İBB mahkeme kararında belirtilen hususların yerine getirilmesi için veri kopyalama talimatına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada talimatın durdurulduğunu belirtti. Açıklamada, “Her ne kadar hukuki gerekçeleri yerinde bulmasak da mahkemenin yürütmeyi durdurma kararında belirtilen hususların yerine getirilmesi ve teftiş kurulu başkanlığımızın, yeniden değerlendirilmesi konusundaki görüşlerine iştirak edilmesine karar verilmiştir. Bu yüz den söz konusu talimat , gerekçeleri ile ihdas edildiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. Bahse konu hususların yeniden değerlendirilmesinin akabinde gerek görülmesi halinde idari mahkemenin yürütmeyi durdurma kararında belirtilen içeriğe ilişkin çerçeve ve teftiş kurulu başkanlığımız tarafından belirlenen içeriğe ilişkin çerçeve dikkate alınarak, yeni bir işlem tesisi düşünülebilecektir” denildi. “İktidar değişikliği nelere kadirmiş. 15 yıldan beri burada olmayan komisyonlar sosyal medya desteği ve bizim mücadelemizle 24 saatte çok farklı noktalara geliyormuş. AKP’nin bu konudaki önerilerine tam destek vereceğiz. AKP bizi izlemeye devam etsin” dedi. İmamoğlu ise “Aynı anlayışı Cinsiyet Ayrımcılığı Eşitliği konusunda da düşünmenizi ve gerekirse gruplar olarak bunu tartışmanızı isterim” dedi. Konuşmaların ardından İETT Genel Müdürü Ahmet Bağış 2018 İETT İşletmeleri Faaliyet Raporu sunumunu yaptı. AKP adına söz alan Ahmet Hamdi Gürbüz, “Öğrencilere uygulanan 85 liralık aylık Akbil ücretini 50 lira yapacağınızı ifade etmiştiniz. Siz iktisat ve hesap bilmediğiniz için seçim döneminde böyle kampanyaları anlatıyorsunuz, İstanbul halkına verdiğiniz bu sözü tutacaksınız biz de takipçisi olacağız. Hatta biz AK Parti Grubu olarak sayın başkanımızın ver diği sözü, 50 TL değil, önümüzdeki mecliste 40 lira olarak getireceğiz. Hadi yapın da görelim. Biz iktidarız ve neden yapmadık. Bütün bu yapılanların bir bedeli vardır. Biz İstanbul halkına 40 TL’ye İstanbul Kart vermesini bilmiyor muyuz?” diye konuştu. İmamoğlu ise “Ben hesabı kitabı iyi bilirim. İndirimi 50 lira yerine 40 lira önermenizi nüktedan bulduk. Yeter ki gençler, kadınlar faydalansın. Orta yolu buluruz” yanıtını verdi. İETT faaliyet raporu 283 oyla kabul edildi. Meclis başkanlığını Göksel Gümüşdağ’a bırakan İmamoğlu İBB 2018 yılı faaliyet raporunu sundu. İmamoğlu, “2018 yılında görev yapan Belediye Başkanı’nın gelip burada ne yaptıklarını Meclis’te anlatmasını isterim” dedi. Faaliyet raporu 270 oyla kabul edildi. İmamoğlu’na Sosyal Denge Tazminatı Sözleşmesi imzalama yetkisi verilmesi de onaylandı. Sultanahmet’te lale şöleni Vedat ARIK İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, her yıl Sultanahmet Meydanı’na serilen, “dünyanın en büyük lale halısı”nın açılışını gerçekleştirdi. İmamoğlu yurttaşlar tarafından coşku ile karşılandı. Açılış konuşması yapan İmamoğlu, “Lale deyince İstanbul ve şehrimizin tarihi söz konusu. İstanbul’un tarihten gelen çok güzel gelenekleri var. Lalenin bir bahar müjdecisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Baharın güzel günlerindeyiz” dedi. 1460 metrekarelik lale halısında 570 bin lale kullanıldığını belirten İmamoğlu, “Halısıyla, lalesiyle, motifleriyle tarihimizin sizlerle buluşması bizim için keyif. Lale Halı’sı 30 Nisan’a kadar burada olacak” diye konuştu. Lale halısına sembolik olarak beyaz lale diken İmamoğlu, kendisini bekleyen yurttaşlarla tek tek tokalaşıp sohbet edip fotoğraf çektirdi. İmamoğlu, kendisine ilgi gösteren yabancı turistlerle de İngilizce sohbet etti. l İç Politika Mashattan konutlarına sahte iskân belgesi verilmesi skandalında dava başladı ‘Tapuları alamadık’ isyanı HAZAL OCAK Tartışmalı projelere imza atan Taşyapı’nın ünlü Mashattan konutlarına 10 sahte iskân belgesi (yapı kullanım izni) verilmesine ilişkin dava dün görülmeye başlandı. İlk duruşmada, yapıda yaşayan yurttaşlar mağdur olduklarını belirterek “İskân belgemiz yok. Tapularımızı alamıyoruz. Kredi çekemiyoruz” dedi. “Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan dönemin Şişli Belediyesi yetkilileri hakkında hazırlanan iddianameyi geçen mart ayında gazetemizin manşetinden duyurmuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu tarafından dönemin Şişli Beledi ye Başkanlığı İmar Komisyonu Başkanı Cemil Vasken Barın ve Faruk Akar hakkında “Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği” suçundan hazırlanan iddianamede proje için 10 iskân belgesinin sahtecilikle oluşturulduğu ve imzaların yetkililer tarafından değil, başkaları tarafından atıldığına dikkat çekiliyor. Açılan dava İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülmeye başlandı. ‘Zararımız var’ Müşteki İbrahim Ceylan, S. S. Otomotiv Yedek Parça İthalat ve Toptancılık kooperatifi yönetim kurulu üyesi olduğunu ifade ederek “Bu olaydan dolayı üyelerimiz tapularını alamamaktadır. Zararımız var. Aynı zamanda iskân belgesi olmadığından bi nayı teslim alamıyoruz” dedi. Aynı kooperatifte yönetim kurulu üyesi olduğunu söyleyen müşteki Fatih Mehmet Oruç da “İskan olmadığı için bankalar kredi vermedi. Şikâyetçiyiz, cezalandırılmasını istiyoruz” dedi. Kooperatif avukatı ise “Taş Yapı görevlilerinin sanık olarak bu dosyada olması gerekirdi’ ifadelerini kullandı. Müşteki Selami Yanık ise “İskan belgesi seçimlerden 3 gün önce sahte olarak alınmış ve iskân harcı yatırılmamıştır” dedi. Müşteki Hüseyin Sağ ise İBB Meclis üyeliği yaparken verdiği soru önergesiyle Şişli Belediyesi’nden iskan izni verilmediğine ilişkin cevap geldiğini hatırlatarak “Bürokrat ve iş insanı ayağı dosyaya dahil edilmezse dosya eksik kalır” dedi. İzmir’de ‘Baykuş Seferleri’ başlıyor Şüpheli hâkim değişikliği Erdoğan’ın korumalarının dövdüğü avukatın ev hapsine itirazları sonuçsuz kaldı. ALİCAN ULUDAĞ Çırağan Sarayı’nda Cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından önce dövülen, ardından konutu terk etmeme şeklinde adli kontrol altına alınan avukat Sertuğ Sürenoğlu’nun bu karara karşı yaptığı itiraz sürecinde dikkat çekici bir şekilde hâkim değişikliği yaşandı. Kararı vermesi gereken İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimi izne çıktı, yerine bakan 7. Sulh Ceza Hâkimi, adli kontrol kararının kaldırılması talebini reddetti. Korumalar hakkında yürütülen soruşturmada ise savcılık, İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni istedi. İstanbul Dolmabahçe’de 13 Nisan’da yapılan KalyoncuDemirören ailelerinin düğününde polislere yolun neden kapatıldığını soran avukat Sertuğ Sürenoğlu, Cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından araca alınarak Çırağan Sarayı’na götürülmüş ve burada 1.5 saat darp edilmişti. Zorla tutanak imzalatılan, bir gün gözaltında kaldıktan sonra İstanbul 12. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından Cumhurbaşkanına hakaret suçundan konutu terk etmeme şeklinde adli kontrol altına alınmıştı. 12. Sulh Ceza Hâkimi Hasan Basri Savaş, yapılan itiraz karşısında da kararında direnmişti. Sürenoğlu’nun kardeşi avukat Tuğba Keskin, karara karşı itiraz etti. İtirazı bir üst mahkemede olan 1. Sulh Ceza Hâkimi Özgür Kökten bakacaktı. Pazartesi günü adliyede olmasına rağmen itirazı görüşmeyen Kökten, çarşamba günü ise aniden rapor alarak izne ayrıldı. Kararı vermesi için 7. Sulh Ceza Hâkimi Ramazan Çiçek, 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne görevlendirildi. Yargıç Çiçek, 1. Sulh Ceza Hâkimliği olarak adli kontrol kararının kaldırılması talebini reddetti. Kararın gerekçesinde, ilk kararın usul ve yasaya uygun olduğu ve kararda değişiklik yapılmasını gerektirir bir neden görülmediği belirtildi. Bu karar kesin nitelik taşıyor. Alınan bilgiye göre Yargıç Çiçek de bu karardan sonra izne ayrıldı. Bu karar sonrası dışarı çıkamayan Sürendoğlu, darp olayı ve bunun dışında göz muayenesi için hastaneye gidemiyor. Gözler bakanlıkta Öte yandan Sürenoğlu’nu darp eden korumalarla ilgili Memur Suçları Soruşturma Bürosu’ndaki soruşturma ise sürüyor. Başta Türkiye Barolar Birliği olmak üzere baroların yaptığı şikâyetler de bu soruşturmada birleşti. Soruşturma savcılığı, olayın görev sırasında meydana geldiğini gerekçe göstererek korumalar hakkında İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni istedi. l ANKARA İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ilk 100 gün projelerinden biri olan “Baykuş Seferleri” hayata geçiyor. Bugünden itibaren uygulamaya konulacak yeni sefer tarifesine göre gece yarısından itibaren KarşıyakaAlsancak arasında ek seferler yapılacak. Baykuş uygulamasıyla otobüslere ek olarak vapur, tramvay ve metroda da gece toplu ulaşım imkânı başlıyor. Saatte bir yapılacak Baykuş Seferleri kapsamında Karşıyaka İskelesi’nden son vapur saat 03.00’te, Alsancak İskelesi’nden ise 03.30’da kalkacak. Karşıyaka tramvayında da gece seferleri dönemi başlıyor. Çarşamba, cuma ve cumartesi geceleri üç sefer, mevcut plana ek olarak gerçekleşecek. Saat 00.45, 01.45 ve 02.45’de Alaybey’den kalkacak seferlerle vapurtramvay entegrasyonu da sağlanmış olacak. Yapılan yeni düzenlemeyle İzmir Metro da Baykuş Seferleri’nin uygulama kapsamına alındı. İzmir Metrosu’nda cuma ve cumartesi günleri uygulanacak gece seferleri çerçevesinde iki ek sefer düzenlenecek. 00.40 ve 01.00’de Fahrettin Altay ve Evka 3 arasında karşılıklı ek seferler yapılacak. l İZMİR / Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear