02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 324 NİSAN 2019 ÇARŞAMBA Toz taşınımı Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun batısı ve Batı Karadeniz’de dün etkili olan toz taşınımı bu akşama kadar sürecek. Kuzey Afrika kaynaklı bu durum, çamur şeklinde yağış gibi olumsuzluklara neden olacak. 5 yılda 220/1 1 0 220/7 0 160/5 0 200/1 0 0 220/7 0 210/12 0 220/1 1 0 230/1 4 0 170/12 0 190/8 0 TARİHTE BUGÜN 1877: ‘93 Harbi’ olarak anılan Osmanlı Rus savaşı başladı. 1909: İstanbul’a gelen ‘Hareket Ordusu’, 31 Mart 130/ 2 0 180/14 0 Ayaklanması’nı bastırdı. 100/ 4 0 190/7 0 280/1 3 0 190/7 0 200/6 0 160/3 0 230/12 0 210/1 0 0 170/1 3 0 200/14 0 Ayaklanma, 2. Meşrutiyet’i hedef alıyor, şeriatı amaçlıyordu. 1920: Mustafa Kemal, Büyük Millet Meclisi Başkanı seçildi. temiz hava Çevre Mühendisleri Odası: Ankaralıların sağlıklı yaşaması için desteğe hazırız Irkçılığa karşı ‘Korkuluk’ Kendilerine Gardiyan isimini veren topluluk, toplumdaki yabancı düşmanlığına karşı Ayvalık kıyılarına vuran, mültecilere ait eşyadan oluşturulan, “Korkuluk” adlı bir proje yaptı. Topluluğun yaptığı açıklamaya göre, Korkuluk’un amacı, kargaları kovalamak değil, ırkçılığı kovalamak. Topluluk yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Gardiyan isimli topluluk olarak, ilk çalışmamızda gerçeğin geri dönüşüyle toplumu huzursuz ederek onu kendi gerçekliğiyle yüzleştirme çabası içersindeyiz. Toplumdaki yabancı düşmanlığının ve yabancılara dair korkuların bir temsili olarak yaptığımız, ‘Korkuluk’ daha iyi bir yaşam umuduyla yola düşen fakat boğularak yaşamını yitiren sürgünlerin, Ayvalık kıyılarına ulaşan eşyasından oluşturulmuştur. Gözümüzü kaçırdığımız, görmek istemediğimiz hayatlar, tatil için geldiğimiz plajda tekrar karşımıza çıkar, hem de bir korkuluk şeklinde.” l Haber Merkezi 5 yaşındaki çocuk Cinsel istismardan yoğun bakımda Küçükçekmece’de 5 yaşındaki bir kız çocuğunun cinsel istismara uğradığı iddia edildi. Kapılarının önünde baygın halde bulunan ve hayati tehlikesi olduğu öğrenilen küçük çocuğun yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor. Kanarya Mahallesi’nde önceki gün iddiaya göre; henüz kimliği belirlenemeyen bir kişi, evinin önünde oyun oynayan 5 yaşındaki bir kız çocuğunu karşıda bulunan apartman boşluğuna götürerek cinsel istismarda bulundu. Ailesi, çocuğu kanlar içinde kapının önünde bularak hemen hastaneye götürdü. Ameliyata alınan ve yoğun bakımdaki tedavisi süren çocuğun hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Durumu öğrenen mahalle sakinleri Kanarya mahallesinde yürüyüş gerçekleştirdi. l DHA TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Dr. Baran Bozoğlu, Melih Gökçek dönemi belediyeciliğini eleştirerek “ASKİ’de Gökçek sonrası soruşturmalar olduğunu, usulsüzlüklere dair raporlar hazırlandığını biliyoruz. Bu soruşturmalara konu kişilere ne olacak” diye sordu. Bozoğlu, yeni yönetime “Destek vermeye hazırız. Yeter ki Ankaralının sağlıklı çevrede yaşayabilecekleri bir kent oluşturabilelim” dedi. Dr. Baran Bozoğlu, Ankara’nın sorunlarını ve Ankaralının beklentilerini Cumhuriyet’e anlattı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’a ve yeni yönetime de çağrıda bulunan Bozoğlu, “Sayın Mansur Yavaş’ı öncelikle kutluyorum. Bilinmesini isteriz ki bizler oda olarak her zaman katkı vermeye hazırız. Yeter ki Ankaralıların sağlıklı çevrede yaşayabilecekleri bir kenti oluşturabilelim” dedi. Ankara’daki 25 yıllık Melih Gökçek belediyeciliği ile yurttaşların temel ihtiyaçlarının sorun haline dönüştüğünün altını çizen Bozoğlu, “Belediyelerin temel görevi yurttaşlara sağlıklı, konforlu bir kent yaşamı sağlamaktır. Bu ancak temiz hava, temiz içme suyu, konforlu, hızlı ve ucuz ulaşım, atıkların etkin yönetimi, atık suların uygun şekilde taşınması ve arıtılması ile mümkün. Ankara’da bütün musluklardan içilebilir temiz su akması gerekir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Mangal Ankara’da içme ve atıksu borularının nereden geçtiğine dair bir odaklı haritalandırmanın da olmadığına dikkat çeken Bozoğlu, “Bu, çağdışı bir durum. yeşil alan Bazı noktalarda geniş çaplı borular dar çaplı borularla birleştirildiği için patlama, sızma gibi sorunlarla karşı karşıya kalınıyor. Acil bir altyapı çalışması yapılmadığı durumda kısa sürede kanalizasyon ve içme suyu boru sistemindeki sıkıntılar kentin tamamını etkiler” dedi. Yeşil alan eksikliğinin de çözülmesi gereken bir sorun olduğunu kaydeden Bozoğlu, Ankara Çayı’nın rehabilite edilerek “mangal” odaklı değil “sakin rekreasyon” odaklı yürüyüş ve dinlenme alanlarının 5 yılda yapılabileceğini belirtti. Sorumlular açıklanıp yargılansın Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne verdiği keyfi maddi hasarların yanı sıra ASKİ’deki usulsüzlüklere dair de kamuoyuna bir açıklama yapılması gerektiğini belirten Bozoğlu, “ASKİ’de Gökçek sonrası soruşturmalar olduğunu, usulsüzlüklere dair raporlar hazırlandığını biliyoruz. Bu durum ne olacak? Soruşturmalara konu kişiler mutlaka açıklanmalı ve yargı önüne çıkartılmalıdır. Bütün bu sorunlar iradeli, emek veren, liyakatli bir çaba ile ortadan kaldırılabilir. Liyakatli kadroların ASKİ gibi, belediyenin çevre hizmet lerinden sorumlu birimlerde yer alması sorunların çözümü için ana ihtiyaçtır” dedi. Ankara’nın bütün ilçelerinde yoğun hava kirliliğinin görüldüğüne de dikkat çeken Bozoğlu, “İyi bir çalışma ile 5 yıl sonrasında Ankaralıların temiz hava soluması sağlanabilir” diye konuştu. İnşaat Mühendisleri Odası’ndan Kâğıthane açıklaması: Tablo karanlık Ahmet Yaman Hülya Tutucu Dilan Tutucu Eski sevgili dehşet yaşattı Dilan, yaşamak için her şeyi yaptı İzmir’e bağlı Buca ilçesinde Dilan Tutucu (22), polise defalarca başvurmasına karşın cezaevi firarisi eski sevgilisi Ahmet Yaman (24) tarafından tabancayla öldürüldü. Yaman’ın, cinayetten önce genç kadına “Seni öldüreceğim, kafanı da kesip halanın önüne atacağım” diye mesajlar attığı ortaya çıktı. Genç kadının halası Hülya Tutucu, yeğeninin, tehdit mesajları üzerine birçok defa polise başvurduğunu anlattı. l DHA ‘Bizi kurtarın’ telefonu Sinop’ta yangın faciası: 3 ölü Sinop Türkeli’nde, ahşap evde çıkan yangında 3 kişi yaşamını yitirdi. Ölenlerden Gülten Özkaya’nın (25), yakınlarını telefonla arayıp “Biz yanıyoruz, kurtarın” diye yardım istediği ortaya çıktı. Ancak yardım için koşan aile yakınları ve köylü, alevlere müdahale edemedi. Faciada Özkaya, 4 yaşındaki oğlu Ramazan ve eşinin anneannesi Hanife Özcan (98) öldü. l Cumhuriyet Kâğıthane’de önceki gün 4 katlı binanın çökmesinin ardından çevredeki 19 binanın risk nedeniyle boşaltılması sonrası bir bina ise kontrollü olarak yıkıldı. Yıkılan binanın enkazı ve kamyonlar ile molozların toplanması havadan böyle görüntülendi. İstanbul Kâğıthane’de önceki gün öğlen saatlerinde çöken binanın yan tarafında bulunan 5 katlı binanın yıkım çalışmaları dün sona erdi. Çevredeki 19 bina tahliye edilirken yaklaşık 10 saat süren çalışmaların ardından altı boşalan ve risk oluşturan 5 katlı bina ise kontrollü bir şekilde yıkıldı. Yıkılan binada evleri bulunan bazı kadınlar, enkazın başında gözyaşı döktü. Ekiplerin, 2 yıl önce inşaat temeli açılan ve risk oluşturan çukur için başlattığı dolgu çalışması ise devam ederken yıkılan binanın enkazı havadan görüntülendi. Güvensiz, ruhsatsız.. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu dün Kâğıthane Yahya Kemal Mahallesi Akkaya Sokak’ta bulunan binanın çökmesiyle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada son bir yılda buna ben zer pek çok felaketin yaşandığı belirtilerek özetle şu ifadeler kullanıldı: “İstanbul yapı stoku güvenli olmaktan uzaktır, ruhsatsızdır, kaçak yapılaşma statüsündedir ve mühendislik hizmeti alınmadan üretilmiştir. Buradaki temel soru, kaç binanın riskli olduğudur. Kent ölçeğinde 1.52 milyon yapının olduğu düşünülürse ve bunun büyük bölümünün 1999 depremlerinden önce yapıldığı biliniyorsa, nasıl bir felaketle karşı karşıya bulunduğumuz daha net anlaşılır. Olası İstanbul depremine dair üretilen senaryolar ne yazık ki gerçeğe yakındır ve bu, yüz binlerce İstanbullunun can ve mal güvenliğinin tehlike altında olduğunu göstermektedir. Son bir yıl içinde kentin değişik noktalarında binaların çökmesi tehlikenin uzak olmadığının kanıtı sayılmalıdır. Ne yazık ki tablo karanlıktır.” l İstanbul \ Cumhuriyet Kimi can derdinde... Gece boyunca yıkım çalışmaları sürdü. Altı boşalan ve risk oluşturan 5 katlı bir bina kontrollü yıkıldı. Binada evleri bulunan kadınların gözyaşı döktüğü görülürken kimi yurttaşlar da yıkımı cep telefonlarına kaydetti. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi de megakentteki 2 milyon yapının 1999 depreminden önce yapıldığına ve felakete davetiye çıkardığına dikkat çekti. Millet ve güruh Millet, ulusal insan topluluğunun adıdır. Bu topluluğu farklı yaşlardan, farklı toplumsal kesimlerden, farklı mesleklerden insanlar oluşturur. Bu toplumsal kesimler (sınıflar) arasında çıkar çatışmaları; tek tek kişiler arasında da görüş ayrılıkları, çıkar çatışmaları, çeşitli sorunlar olması doğaldır ve kaçınılmazdır. Fakat öyle anlar, öyle zamanlar, öyle durumlar vardır ki bütün bu farklılıklar silinir, önemini yitirir; bütün bir ulus tek bir amaca, tek bir hedefe, tek bir sevinç ya da acıya kilitlenir. Bu, millet olmaktır. Kimi olaylar ya da olgularda da bütün bir insanlığın tek bir duyguda, sevinç ya da kaygıda buluştuğu olmuştur, olacaktır. Uzaya çıkan ilk insan ya da Ay yüzeyinde atılan ilk adımlar bütün insanlığın sevincidir. Dünyaya hızla yaklaşan dev bir göktaşının gezegenimize çarparak yörüngesini değiştirme olasılığı bütün insanlığı derinden sarsacaktır. Büyük bir insanın, bir yazarın, bir sanat ya da bilim insanının ölümü hem ait olduğu milletin hem bütün bir insanlığın kaybıdır. Bir millete ait olmakla bütün bir insanlığa ait olmak arasında karşıtlık ya da çelişki yoktur. HHH Güruh, dilimize Farsçadan aldığımız bir sözcük. Ayaktakımı, sürü, değersiz insanlar topluğu anlamında kullanılıyor. Güruhlaşan bir insan topluluğunu ya da zaten güruh olarak ortaya çıkan bir topluluğu birleştiren ortak insani, toplumsal, sınıfsal, ulusal değerler yoktur. Güruha değerler değil, hayvansı içgüdüler egemedir. Güruhlaşan bir insan topluluğun yapamayacağı hiçbir kötülük, yıkamayacağı hiçbir değer yoktur. Güruh, saldırganlaşmış, çığırından çıkmış, gözü kararmış bir kitledir. 1991 Sivas Katliamı’nın failleri, görüntülerden de apaçık görülebileceği gibi bir güruhtu. Önceki gün Çubuk’taki saldırıdan ulaşanlar da yine bir güruha ilişkin görüntülerdir. HHH Bir insan topluluğu neden ve nasıl güruhlaşır? Bütün bir milletin güruhlaştığı anlar, dönemler, zamanlar var mıdır? Hayvanlar âleminden örnekler bu konuyu anlamada işe yarayabilir. Tokken zararsız bir yırtıcı hayvan sürüsü açken güruhlaşır. Güruhu oluşturan unsurlar birbirine de saldırabilir. Bu âlemden insanların en yakın dostu olan köpekler, sürüleşip güruhlaştığında ölümcül tehdit oluştururlar. İnsan topluluklarının güruhlaşması da bunun gibi maddi yoksunlukların yanı sıra da kışkırtmaların, değersizleştirmelerin, kötülüğe yönlendirmelerin sonucunda gerçekleşir. Böyle bir sürecin ulaşabileceği en korkunç nokta ise bir milletin, ulusal ve evrensel bütün değerlerini yitirerek topluca güruhlaşmasıdır. HHH Bir güruha dayanarak, farklı görüşleri susturup ya da yok edip bütün bir milleti güruhlaştırarak varlığını sürdürmeye çalışan yönetimlerin sonu, hem kendileri hem de ait oldukları millet için yıkım olmuştur. Ülkemizde bugün siyasal yönetim, söylemleriyle ve eylemleriyle, tam da böyle bir doğrultuda iktidarını sürdürmeye çalışıyor. Çubuk’taki saldırı Sivas’taki trajedinin bir benzeri olarak sonuçlanacak olsaydı Türkiye korkunç bir altüst oluşa yuvarlanacak ve hiç kuşkum yok ki bu siyasal iktidar, güruhlaşmış medyasının desteğinde, bu ülkede demokrasinin son kırıntılarını da yok etmek için elinden geleni ardına koymayacaktı. Bir bıçak sırtındayız. Onurlu, vicdanlı, merhametli bir milletin çocuklarını yalanla, kışkırtmayla, inanç ve yoksulluk sömürüsüyle yozlaştırıp güruhlaştıran; bu geri, ilkel, çirkin siyasetin ve siyasetçinin sonu artık gelmelidir. HHH İlgililere bir rica: Şu “gönül belediyeciliği kazandı” safsatasını artık duvarlardan, direklerden söküp atın... Gözlerimizi, İstanbul’umuzu daha fazla kirletmesin. Cumhuriyet yazdı, ilaçlar geldi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ilaç tedarik edilemediği için birçok ameliyatın durduğuna ilişkin haberimiz üzerine hastane başhekimliğinden açıklama yapıldı. Başhekimlik haberimizde geçen veküronyum ve roküronyum adlı ilaçların hastanede bulunduğunu öne sürerken, gazetemize bilgi veren kaynaklar Cumhuriyet’in konuya dair haberi üzerine önceki gün sınırlı miktarda ilacın geldiğini bildirdi. l Ekonomi Servisi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear