25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DIŞ HABERLER EDİTÖR: DOĞAN ERGÜN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Yüzde 100 bilmecesiTrump: IŞİD, Suriye ve Irak’tan gelecek hafta tümüyle temizlenebilir... Elinde küçük bölgeler de kalabilir dishab@cumhuriyet.com.tr 8 ŞUBAT 2019 CUMA 7 BM ve IŞİD karşıtı koalisyonun cihatçı yapılanmanın halen tehdit olmayı sürdürdüğü görüşleri dikkat çekerken Suriye’den çekilme stratejisini örgütün bölgede etkisizleştirilmesine bağlayan ABD Başkanı Trump ile Pentagon da birbiriyle çelişiyor. Suriye’den askerlerini çekme kararı alan ABD’de, IŞİD tehdidine ilişkin farklı çıkışlar sürüyor. ABD Savunma Bakanlığı’nın, “üzerindeki baskı devam etmediği takdirde IŞİD’in yeniden canlanabileceğini” açıklamasının hemen ardından Başkan Donald Trump, Suriye ve Irak’ın IŞİD’den tamamen temizlendiği duyurusunu gelecek hafta yapabileceklerini söyledi. Washington’da önceki gün düzenlenen, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da yer aldığı “IŞİD’le Mücadele Küresel Koalisyonu” toplantısına katılan 79 ülkenin temsilcilerine hitaben konuşan Trump, koalisyonun Suriye ve Irak’ta IŞİD’i yüzde 100 etkisiz hale getirdiğine ilişkin resmi açıklamanın gelecek çavuşoğlu: çekilme için ortak güç oluşturuldu Washington’da IŞİD’le mücadele koalisyon toplantısı önceki gün yapıldı. Türkiye ile ABD arasında, Suriye’nin kuzeyine ilişkin yapılan müzakerelerde henüz ilerleme sağlanamadı. IŞİD’le Mücadele Koalisyon toplantısı nedeniyle Washington’da bulunan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, yaptığı basın toplantısında, “ABD’nin bilerek veya bilmeyerek Kürtlerle YPG’lileri bir tuttuğunu” söyledi. ‘YPG’li tampon bölge olmaz’ Ankara’nın terör örgütü saydığı YPG’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin bulunduğu alandaki güvenli bölge arayışlarıyla ilgili de konuşan Çavuşoğlu, “Güvenli bölgeden kasıt te röristlere bir tampon bölge oluşturmak ise Türkiye buna karşı çıkacak” ifadelerini kullandı. Suriye’yle ilgili ABD, İngiltere, Fransa ve Körfez ülkelerinin bir araya gelmesiyle kurulan “Küçük Grup’ta bazı ülkelerin ABD’den daha fazla YPG’lilerle iç içe olduğunu” söyleyen Çavuşoğlu, Paris’e işaret etti. ABD’nin Suriye’den çekilmesini koordine etmek üzere Ankara ile Washington arasında ortak bir görev gücünün kurulduğunu da açıklayan Çavuşoğlu, ABD ile oluşturulan Münbiç yol haritasının uygulanmasında ise hızlanma olduğunun gözlemlendiğini sözlerine ekledi. hafta yapılabileceğini söyledi. ‘Kalıntılar’ vurgusu Suriye’nin doğusundaki Deyr ez Zor kırsalında bulunan Hacin ve çevresinde IŞİD’in kontrol ettiği son toprak parçasının alınması için operasyonun son aşamasına geldiği duyurulmuştu. Trump da, “ABD ordusu, koalisyon ortaklarımız ve Suriye Demokratik Güçleri, Irak ve Suriye’de daha önce IŞİD’in elinde olan bölgenin neredeyse tamamını kurtardı” ifadelerini kullandı. Bununla beraber, ABD Baş kanı, IŞİD’in elinde küçük kimi bölgeler kalabileceğini belirterek “Ellerinde tek kalan bu, kalıntılar. Ama kalıntılar çok tehlikeli olabilir” şeklinde konuştu, koalisyonla birlikte çalışmaya devam edileceğini vurguladı. Trump’ın Suriye’den çekilme kararının IŞİD’le mücadeleyi ne yönde etkileyeceği konusu gerek ABD içinde gerekse uluslararası alanda tartışılıyor. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un da çekilmeye yönelik çekinceleri basına yansımıştı. ABD Merkez Kuvvetler Komutan lığı (CENTCOM) Komutanı General Joseph Votel hafta başında, çekilme kararından önce kendisine danışılmadığını belirterek “IŞİD dayanıklı bir örgüt. Bazı unsurları dağılmış olmasına rağmen, baskı sürdürülmediği takdirde yeniden bir araya gelebilir” şeklinde konuşmuştu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in konuyla ilgili “IŞİD, Irak ve Suriye’de gizli bir ağa dönüştü, küresel tehdit olmaya devam ediyor” şeklindeki raporu da önceki gün ortaya çıkmıştı. NÜKLEER ANLAŞMA KRİZİ Moskova, Pekin’i işaret etti ABD’nin, Soğuk Savaş döneminde imzalanan silahsızlanma konusunda kilit önemdeki Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’nı (INF) geçen hafta askıya alma kararına misilleme kartı çıkaran Rusya, diğer yandan da “yeni görüşmelere hazırız” mesajı verdi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov dün basın toplantısında, ABD’nin INF hamlesinin ardından gerekli güvenlik önlemlerini alacaklarını söyledi. “Ancak eğer ABD anlaşmayı tekrar müzakere etmek isterse kapımız açık. ABD’li ortaklarımız bize yeni makul bir anlaşma sunarsa değerlendiririz. Ancak henüz bu yönde bir teklif almadık” ifadesini kullandı. Reuters’ın haberine göre Ryabkov, INF’nin başka ülkelerin katılımıyla genişletilebileceğine de vurgu yaptı, ancak ülke ismi vermedi. Moskova’nın bu çıkışı halihazırda Trump yönetiminin anlaşmaya Çin’i dahil etme planlarına yönelik bir mesaj taşıdığı yorumlarını da beraberinde getirdi. Daha önce Pekin’in böyle bir anlaşmaya sıcak bakmadığı iddiaları gündeme yansımıştı. İRAN’DA basının 30 YILI! ‘860 gazeteci tutuklandı’ Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), İran’da 1979 ile 2009 arasında en az 860 gazetecinin “tutuklandığı, bazılarının halen tutuklu olduğunu” açıkladı. İran yargısının resmi kayıtlarına dayandırdığı raporunu Paris’teki bir konferansla açıklayan RSF, bunlar arasında en az dört gazetecinin infaz edildiği bilgisini paylaştı. Öte yandan İran’ın dini lideri Ali Hamaney, “İslam Devrimi’nin 40’ıncı yılı kapsamında genel af ilan edeceklerini” duyurdu. Yaklaşık 50 bin mahkumun af kapsamında olduğu savunuluyor. Lula’ya bir 12 yıl hapis cezası daha Brezilya’nın eski Devlet Başkanı İşçi Partili Lula da Silva hakkındaki tartışmalı hapis cezalarına bir yenisi daha eklendi. Yolsuzluk suçlamasıyla geçen nisanda cezaevine giren Lula’ya, başka bir yolsuzluk davasından 12 yıl 11 aylık bir ceza daha verildi. Lula, yolsuzluk skandalına adı karışan bir şirkete 270 bin dolar maliyeti olan bir restorasyon işi yaptırmaktan suçlu bulundu. Lula cephesi davaların “siyasi komplo” olduğu nu savunuyor, suçlamaları reddediyor. Lula, geçen yıl yapılan ve anketlerde favori olarak gösterildiği seçimlerde cezasının kesinleşmesi nedeniyle aday olama mış, devlet başkanlığına aşırı sağcı Bolsonaro seLula çilmişti. Modi’ye işsizlik öfkesi Hindistan’da yüzlerce genç, hükümetin ülkede artan işsizliğe karşı adım atması çağrısıyla meydanlara çıktı. Başkent Yeni Delhi’deki dün “Hindistan Genç Hakları Yürüyüşü” adı altında düzenlenen eylemde protestocular, Başbakan Narenda Modi’nin 2014’te göreve gelirken verdiği “20 milyon yeni iş” sözünü tutmasını talep etti. 1.3 milyarı aşkın nüfusuyla dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan Hindistan’da ekonominin yıllık yüzde 7’ye varan büyüme oranlarına rağmen işsizlik oranları, resmi rakamlara göre 6.1’le 45 yılın en yüksek oranlarına ulaştı. Ülkede bu yıl bahar aylarında gerçekleşecek genel seçimler kapsamında yapılan kimi kamuoyu anketi, Modi’nin liderliğindeki Hindistan Halk Partisi’nin (BJP) kıl payı farkla kaybedebileceği görüşünü ortaya koyuyor. ‘Guaido’yu başkan tanırsanız yaptırım dışında kalırsınız’ diye önerdi ABD’nin ordu ‘rüşveti’ Venezüella’da kendini “geçici devlet başkanı” ilan eden Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido’yu tanıyan ülkelerin başını çeken ABD, orduyu yanına çekmek için yaptırımlardan muafiyet kartını çıkardı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Venezüella’daki siyasi kaos ortamında Devlet Başkanı Nicolas Maduro’dan yana tutum alan orduya seslenerek, Guaido’yu tanımaları durumunda yaptırımlardan muaf olabilecekleri teklifinde bulundu. Bolton, Twitter’da yaptığı açıklamada, “ABD demokrasiyi savunan ve Guaido’nun anayasal hükümetini tanıyan Venezüella üst düzey askeri görevlilere yönelik yaptırımları kaldırmayı düşünecek yoksa uluslararası finans çemberi tamamen kapatılacak” ifadelerini kullandı. Rusya’dan tepki Öte yandan Avrupa ülkelerinin bazı Latin Amerika devletleriyle Venezüella’daki krizin çözümüne ilişkin kurduğu Uluslararası Temas Grubu, ilk toplantısını dün Uruguay’da gerçekleştirdi. Uluslararası Temas Grubu’nun Montevedio’daki toplantısına Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Portekiz, İspanya, İsveç, İngiltere, Bolivya, Kosta Rika, Ekvador, Meksika ve ev sahibi Uruguay katıldı. Venezüella’da Maduro yönetimini destekleyen Moskova ise Uluslararası Temas Grubu’nu oluşturan ülkeleri, “Rusya’nın katılımını engellemekle” suçladı. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, “En azından gözlemci devlet statüsünde toplantıya katılmak istediğimizi bildirdik, an Venezüella’nın başkenti Caracas’ta Maduro yönetimi destekçileri “ABD’nin ülkeye müdahalesine hayır” kampanyası çerçevesinde dilekçeye imza atıyor. cak böyle bir formatın mümkün olmadığını söylediler” diye konuştu. Bu arada Avrupa Birliği (AB) üyesi Slovenya’da Venezüella’daki krize ilişkin koalisyon hükümetinde çatlak yaşandığı bildirildi. ABD ve Kanada’nın ardından başta Fransa, Almanya ve İngiltere olmak üzere AB’nin çoğu ülkesi, Guaido’yu “geçici devlet başkanı” olarak tanımıştı. AB’nin Guaido’yu kurumsal olarak tanıdığını bildiren ortak deklarasyon metni üzerinde ise İtalya’nın karşı çıkması nedeniyle uzlaşılamadığı haberleri gündeme düşmüştü. Yunanistan da Venezüella’daki siyasi krizde taraflardan hiçbirine destek sunmayacağını açıklamıştı. İspanya’dan ise dün Senato’nun Venezüella’ya ait bütün fonları bloke eden kararı onayladığı haberi geldi. ‘74 ton altın satıldı’ iddiası ABD’nin CaracasAnkara hattındaki altın ticaretini incelemeye aldığı haberleri dikkat çekerken Venezüella muhalefetinden konuya ilişkin yeni bir iddia geldi. Muhaliflerin çoğunlukta olduğu Ulusal Meclis’ten milletvekili Carlos Paparoni, Maduro hükümetinin 2018’de Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Ulusal Meclis’in gerekli onayı olmadan 73 ton altın sattığını iddia etti. Maduro hükümetinin söz konusu satışı yasal mevzuata uymadan yaptığını öne sürdü. Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun sosyal medyada paylaştığı, Venezüella’yı destekleyen ülkeleri belirten dünya haritasında Türkiye’nin ikiye bölünmüş gibi gösterilmesi tepki çekti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, haritada başka hataların da olduğunu söylerken Washington’a gerekli tepkinin verildiğini belirtti. Sarı Yelekliler dün de sokaklardaydı. ParisRoma hattı yangın yeri Hükümet karşıtı Sarı Yelekliler protestolarının aylardır gündemden düşmediği Fransa’da eylemcilerin “istifa” taleplerinin hedefindeki Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron iktidarına yönelik İtalya’dan gelen sert çıkışlar iki ülke arasında diplomatik krize yol açtı. İtalya Başbakan Yardımcısı Luigi Di Maio’nun Fransa’nın başkenti Paris’te Sarı Yelekliler hareketinden bir grup eylemciyle bir araya gelmesi, Paris yönetiminin sert tepkisini çekti. Elçi geri çağrıldı Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “AB nezdinde ortak ve komşu ülkeler arasında bu yeni provokasyon kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Ardından Fransa’nın Roma’daki büyükelçisini istişarelerde bulunmak üzere geri çağırdığı haberi gündeme düştü. RomaParis hattında halihazırda gerilim Akdeniz üzerinden göçmen akını ekseninde de sürüyor. Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, protestoları dindirmeye yönelik çözüm bulmak için başlattığı “Büyük Ulusal Müzakere” kapsamında dün muhalefet liderleriyle görüştü. Başkanlık sarayı Elysee’de aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin lideri Marine Le Pen ve radikal sol tandanslı Boyun Eğmeyen Fransa lideri JeanLuc Melenchon’u ağırlayan Macron’un, görüşmelerde üç ay sürecek olan müzakere sürecinin sonucu olarak mayıs ayında düzenlemeyi planladığı referandum önerisini gündeme getirdiği bildirildi. Brüksel ‘paralel bildiri’ önerdi İngiltere ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki boşanma anlaşmasının akıbeti ne ilişkin belirsizlik sürerken dün taraflar arasında “görüşmeye devam” mesajı gel di. İngiltere Başbakanı Theresa May, ülke sinin AB’den çıkış süreciyle (Brexit) ilgili Avam Kamarası’nın reddettiği anlaşmada değişiklik talebiyle dün Brüksel’in kapısını bir kez daha çaldı. Avrupa Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker ile May arasın daki görüş melerin “çe tin ancak ya pıcı” geçti ği ifade edi lirken ikili nin bu ay so nuna kadar bir kere daha görüşeceği, İngiltere’nin Brexit Ba kanı Step MayJuncker bir araya geldi. hen Barclay ile AB’nin müzakerecisi Michel Barnier’in ise gelecek pazartesi bir araya geleceği belirtil di. Juncker’in görüşmede Brexit anlaşması nın yeniden müzakere edilmeyeceğini vurgu ladığı duyuruldu. Juncker ayrıca Londra’nın boşanmanın ardından daha yakın ilişki tale bi olduğunda ise bunun paralel bir deklaras yonla ifade edilebileceğini belirtti. Tusk’a: Güzel bir örnek değil Öte yandan May, özellikle Kuzey İrlanda ile ilgili mevcut anlaşmada bulunan süresi belirsiz özel statünün değiştirilmesi isteğini tekrarladı. Bu arada, “Anlaşmasız Brexit isteyenler için cehennemde özel bir yer var” ifadesi kullanan AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’a ise İngiltere Başbakanlığı’ndan “Çok güzel bir diplomasi örneği değil” yanıtı geldi. BM: Kaşıkçı planlı bir cinayete kurban gitti Birleşmiş Milletler (BM) gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin açıkladığı raporda, cinayetin Suudi Arabistan yetkilileri tarafından planlandığı ve Suudi Arabistan’ın Türkiye’nin cinayeti aydınlatma çabalarını ciddi bir şekilde baltaladığını vurgulandı. Geçen hafta Türkiye’ye gelerek incelemelerde bulunan BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin BM öncülüğünde yürütülen uluslararası soruşturmayla ilgili raporda, “Türkiye’deki görevim sırasında toplanan deliller, Kaşıkçı’nın, Suudi Arabistan Devleti yetkilileri tarafından acımasızca ve planlı bir cinayete kurban gittiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı. Kaşıkçı’nın öldürülmesinin uluslararası hukukun ve uluslararası ilişkilerin ihlali olduğunu belirten Callamard, “Türkiye’nin (Kaşıkçı cinayetindeki) etkili, kapsamlı, tarafsız ve şeffaf soruşturması Suudi Arabistan tarafından ciddi şekilde baltalandı” değerlendirmesinde bulundu. Callamard, ayrıca, Kaşıkçı cinayetine ilişkin ziyaretine desteğinden dolayı Türkiye’ye teşekkür etti. l AA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear