Catalog

12 22 EKİM 2019 SALI EDİTÖR: CAFER KURT HABER/YORUM Esed, Esat, Putin derken Trump giriverdi Suriye’deki askeri, siyasal ve ekonomik “çatışmalarda” taraflar şunlar: Ankara, Şam, ABD, Rusya, İsrail, İran, siyasal İslamcılar ve Türkiye’deki güçlü “uzantıları”. YPG (PKK) ve PYD “Kürtçü” gruplar olarak, ABD ve İsrail’in “vesayeti ve himayesi altında” kullanılarak işlerini yürütüyorlar. El Nusra’dan IŞİD’e kadar siyasal İslamcılar ise FETÖ gibi Amerikancı boyuttan Türkiye içindeki cemaatlere, tarikatlara ve Ankara’daki siyasal odaklara kadar uzanıyorlar. Amerika ile yapılan son Ankara’daki 120 saatlik anlaşmaya gelince: ABD, YPG’yi TSK’ye “kırdırtmamak” için, kendi himayesinde eni 32 km., 120 km’lik hattın gerisine çekmek istedi. Bu “korumacı” tutumu ile BOP’un ayrılmaz parçası olan Kürdistan projesini terk etmediğini kanıtlamış oldu. Hem de Ankara’ya inanılmaz ağır tehditler ve “çok özel şantajlar” (!) dayatarak, bu politikasını yürütüyor, Washington ellerini ovuşturuyor. Ankara yönetiminin, Putin’in yanına kaymasını engellemek için, Erdoğan’ı kamuoyunda rahatlatacak bazı marjinal ve geçici ödünler verdi. Ankara’da yeni rejim ile anlaşmak(!), 1 Mart 2003 tezkere olayındaki, “kuvvetler ayrılığı yönetimine göre” çok daha kolaydı. ABD bunu kendi çıkarı için çok rahat kullandı: biraz şantaj, biraz tehdit ile. ABD Ankara’ya karşı bütün bu “yeni kozlarını” kullanarak, YPG terör örgütünü adeta, bir taraf gibi göstererek güdümündeki örgütün TSK tarafından ezilmesini engelledi, kendi güvenli bölgesine kaydırdı, Kuzey Irak’ın uzantısı yaptı. Herkes, “ABD Suriye’den çekiliyor” diye seviniyor! ABD’nin çok daha uzun yıllar, KörfezDoğu Akdeniz hattından çekilmesine imkân yoktur. Suriye de bu hat içinde en “stratejik” yerlerden birisidir, hem de İsrail’in yanı başında, İran’ın Akdeniz yolu üzerinde. Siyasal İslam duvara çarptı! AKP için siyasal İslam, “Arabi” odaklı politikalar ve ümmetçi yaklaşımlarda duvara tosladı. AKP’nin Suriye operasyonuna karşı Arapların (Filistin dahil) karşı çıkmaları Ankara’yı şaşırtmış olmalı! Aynen, İngilizlerin Osmanlı’yı çökertirken, Arapları bize karşı kullanmaları gibi, bugün ABD, “zaten güdümünde olan” Arap yönetimlerini, AKP (ve Erdoğan) aleyhinde kullandı. Erdoğan’ın “Suriye rejim güçleri (Esad) tabii Münbiç’e girer, burası Suriye toprağı” ifadesinin gerisinde, Arap birliğinin son, Ankara aleyhindeki kararı etkili olmuştur. Bir “Arap” olarak, Hüsnü Mahalli’nin bile, mecazi anlamda da olsa, “ne Şam’ın şekeri, ne Arap’ın yüzü” sözünün ekranlarda birkaç defa tekrarlanması, herhalde Arap birliğinin kararından sonra daha anlamlı hale geldi. Münbiç’te işi, “yeter artık, Şam’a bile eyvallah” dedirtecek noktaya getirdi. Bunlar, “siyasal İslamın emperyalizmle olan vazgeçilmez beraberliğinin sonucudur”. Sonuç olarak “Batı cephesinde yeni bir şey yok” demek durumundayız: ABD’nin tehdit ve şantajla, YPG’yi korumak ve güvenli bölgeye çekmek için dayattığı “mutabakat” onun, “Kürdistan stratejik hedefinin sürdüğünün kanıtıdır”: ABD 6070 bin TIR silahı YPG ve PKK’ye teslim ediyor: ondan sonra kurdurduğu orduyu yıllardır eğitiyor, yetiştiriyor: Kuzey Irak’ı dün bize dayattığı çekiç güç sayesinde çoktan bitirmiş durumda: Kandil’de askeri üssü de var: bizdeki İncirlik ve Malatya tesisleri de cabası: üstelik bütün gücü ile İran ve S.Arabistan’ı kapıştırmaya hazırlanırken: Doğu Akdeniz’de Yunanistan’dan Mısır’a ve Kıbrıs Rum Yönetimine kadar askeri ve siyasi olarak yerleşimini genişletirken... “ABD bizden koktu, onu Suriye’den de kovuyoruz” demek, siyasi mizah edebiyatına girecek bir ifade olmaktan başka bir işe yaramaz. Sahnenin önünde gösterilmek istenenlerle kulisteki “organize işleri” birbirine karıştırmayı sürdürürsek, anlatılacak hikâyeler bitmez, tükenmez, aynen çekiç güçte olduğu gibi. Bu arada, Trump’ın son Ankara anlaşmasından sonra, “fahiş kazancını ifşa eden tüccar misali” aşırı sevinç gösterileri, beni çok korkutuyor. Biz hâlâ, “Esed mi kalsın yoksa Esad mı olsun” kelime oyununu oynuyoruz... 22 EKİM 2019 SAYI: 34348 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05:51 05:35 05:58 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:16 12:54 15:52 06:59 12:38 15:38 07:20 13:01 16:03 Akşam 18:22 18:08 18:32 Yatsı 19:41 19:26 19:49 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), geçen perşembe gü nü Fransa, Almanya, İngilte re ve Belçika’nın istemiyle ive di bir toplantı düzenledi. Bu ül keler, Türkiye’nin de üyesi ol duğu “Kuzey Atlantik Örgütü Anlaşması’nın (KAÖA NA PKK, neredenTO)” üyesidirler.   Bu ülkeler, ortak üye nereye?Türkiye’yi desteklemek yerine, tam tersine Suriye’de düzen lenen harekâtın durdurulma askerinin varlığından söz ediliyor. sı çağrısı ile Güvenlik Konseyi’ni İncirlik Hava Üssü’nde ABD’nin ivedi toplamışlardı. Ancak yanı sıra Almanya ve Hollanda gi BMGK’nin öteki üyelerinden des bi bazı KAÖA üyelerinin de asker tek görmediler... leri görev yapıyor. Almanya’nın HHH İncirlik’te 200’den fazla askeri bu ABD Senatosu’ndaki etki lunuyor. li Cumhuriyetçilerden Lind BMGK’de Türkiye’ye karşı tu sey Graham, “Türkiye’nin ku tum takınan Almanya’nın Ocak zey Suriye’ye girmesi bir fela 2016’daki Savunma Bakanı Ur ket. Trump yönetiminin utanma sula von der Leven, İncirlik dan terk ettiği Kürt müttefikleri Üssü’nde Al miz için dua edin!” dedi. man birlikleri Demokrat Senatör Chris van ni ziyaret et Holleni “Türkiye’ye yaptırım tasa memiş miy rısına son süratle devam edilme di? O birlikler si gerekliliği” konusunda konuştu. Türkiye’nin ve Demokrat Senatör Chuck Schu KAÖA’nın düş mer de Türkiye’ye yaptırım tasarı manlarına karşı sını destekleyeceğini açıkladı. konuşlandırıl HHH mamış mıydı? Amerikan Kongresi bir gerçeği İncirlik Üssü, neden unutuyor? özellikle bölge Türkiye’nin KAÖA üyeliğinden sel konumu ve yerleşik düzeniy bir yıl önce, 1951’de ABD Mühen le ABD’ye Ortadoğu bölgesindeki dislik Grubu’nca yapımına başla harekâtları için maliyet ve zaman nan İncirlik Üssü 1954’te açıldı. açısından önemli avantajlar sun 1958’de Lübnan bunalımına mü mayı sürdürüyor. dahale için İncirlik’teki Amerikan HHH uçaklarına alarm verildi. ABD as KAÖA’nın bu üyeleri PKK’den keri kaynaklarında, bugün burada mi, Türkiye’den mi yana? Oysa yaklaşık 2 bin 500 civarında ABD KAÖA’nın 5. maddesi ne diyor? “Taraflar, Kuzey Amerika’da veya Avrupa’da içlerinden bir veya daha çoğuna yöneltilecek silahlı bir saldırının hepsine yöneltilmiş bir saldırı olarak değerlendirileceği ve eğer böyle bir saldırı olursa BM Yasası’nın 51. maddesinde tanınan bireysel ya da toplu öz savunma hakkını kullanarak, Kuzey Atlantik bölgesinde güvenliği sağlamak ve korumak için bireysel olarak ve diğerleri ile birlikte, silahlı kuvvet kullanımı da dahil olmak üzere gerekli görülen eylemlerde bulunarak saldırıya uğrayan Taraf ya da Taraflara yardımcı olacakları konusunda anlaşmışlardır.” Bırakın bu anlaşmanın gereği Türkiye’nin yanında olmak, 59 Fransız milletvekili Türkiye’nin KAÖA üyeliğinin askıya alınması konusunda Cumhurbaşka nı Emmanuel Macron’a öneride bulundu. KAÖA üyesi Amerikan ve Alman milletvekilleri, bir başka KAÖA üyesi olan dost Türkiye’ye karşı ekonomik yaptırım ve silah ambargosu önerdiler... HHH Biraz gerilere gidelim... Lisede tapu kadastro okuyan Abdullah Öcalan, 1971’de Ankara’da yatay geçişle Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne (SBF) kaydını yaptırdıysa da “komünist kuruluşlarla” ilişkisinden dolayı SBF ile bağlantısını sürdüremedi. 27 Kasım 1978’de, Diyarbakır’ın Lice ilçesinin Fis köyünde “MarksistLeninist ilkelere bağlı” bağımsız bir Kürt devleti kurmayı amaçlayan, “Partiya Karkerên Kurdistan (PKK) Kürdistan İşçi Partisi’ni” kurdu. BMGK’ye giden AB ülkeleri dahil, çeşitli ülkelerce PKK terör örgütü olarak tanımlandı HHH PKK, İran’ın batısı, Irak ve Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’nin güneyden Akdeniz’e ulaşan bir Kürt devleti kurmayı amaçladı. Böylece PKK devleti denize ulaşacaktı. Bu amaçla Suriye’de PYD ve YPG de kuruldu. Bu devletin arkasında ABD Yahudi lobisinin desteğinde İsrail başroldeydi. Böylece koridor, Irak ve Suriye’nin tepelerinde Demokles’in kılıcı rolünü oynayacaktı. Böyle olunca komünistlikten kayıp bayrağını da değiştirdi. PKK, başlangıçta Rus, bugün ABD desteğinde gelişiyor!   HHH Ankara Vaşington Moskova üçgeninde son durumun değerlendirilmesi sürüyor. Bugün Rusya’nın Soçi kentinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Vlademir Putin buluşacak. Suriye’de PKK’nin çekilmesi sonrasındaki durumu değerlendirecekler. Bir söylentiye göre Suriye Başkanı Beşşar Esad’ın da Soçi’de boy göstermesi olası! Bundan sonra gündem herhalde Türkiye’nin “Güvenli Bölge”den ne zaman, nasıl çekileceği olacak! Terör örgütünün TSK’ye yerleşmek için uyguladığı yöntemlerden biri daha çözüldü FETÖ’nün ‘sızma’ şifresi 2013 yılında Deniz Harp Okulu ve Deniz Astsubay Meslek Yüksek Okulu personel alımlarına ilişkin olarak mülakat komisyonunda görev yapan FETÖ sanığı, örgüt üyelerine yüksek, diğerlerine düşük not verildiğini anlattı. FETÖ’nün TSK yapılanmasına yönelik soruşturmada itirafçı beyanı doğrultusunda yapı ki rakamların toplamından örgütsel bir kod sistematiğinin belirlenmesi yoluyla olduğunu” söyledi. İtiraf lan araştırma sonucu, askeri okul çı asker şüpheli, örgütsel “kod sis lara sızmak için kullanılan “kod tematiğini” örgütte kendisinden so sistematiği” ortaya çıktı. rumlu “sivil imamın” verdiğini, mü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı lakata giren örgüt mensubu adayla Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca, ra yüksek, diğerlerine düşük not ve FETÖ’nün TSK yapılanmasına yö rilerek örgüt mensuplarının askeri nelik yürütülen soruşturma kapsa okullara sızmalarının sağlandığını mında alınan bir itirafçı beyanı ve anlattı. Şüpheli ayrıca 2013’te mü yapılan inceleme sonucunda örgü lakata girenlere ilişkin örgütsel kod tün TSK’ye kendi mensuplarını sız sistematiğinde verilen aday numa dırdığına ilişkin yeni bir metodu ralarının 2. ve 3. hanelerindeki ra daha açığa çıkarıldı. İtirafçı aske kamların toplamının 9, 10, 11 ve 12 ri şahıs, “2013’te Deniz Harp Okulu olan şahısların örgüt mensubu şa ve Deniz Astsubay Meslek Yüksek hıslar olduğunu belirtti. Okulu personel alımlarına ilişkin Kriptoloji uzmanlarınca hazırla olarak mülakat komisyonunda gö nan bilirkişi raporunda, “2013’te rev yaptığını, sistematik belirlenen ki her iki mülakat için belirtilen aday numaralarından terör örgütü formüle uyan ve mülakatı geçen mensubu adaylarını örgüt mensubu lerin tüm mülakatı geçenlere gö komisyon üyelerinin tanıdığını, bu re oranın yüzde 97.70 olduğu, so nun da aday numaralarının ve kim nuç olarak 2013’te belirtilen oran lik numaralarının belirli hanelerde da terör örgütü mensubunun De niz Harp Okulu ve Astsubay Meslek Yüksek Okuluna sızdırıldığı tespit edilmiştir” denildi. 105 milyonluk zarar Aynı raporda, örgütsel faaliyet kapsamında denetim olanağını kaldıracak şekilde hile yapılarak, terör örgütü mensuplarının TSK içerisine sızmasını sağlamak suretiyle oluşturulan kamu zararının 105 milyon 814 bin 32 TL olduğunun (724 şahıs üzerinden yapılan harcamalar) Milli Savunma Bakanlığı’nca tespit edildiği de vurgulandı. Tamamı meslekten ihraç edilen emekli 7’si albay, 9’u yarbay, 9’u binbaşı, 13’ü yüzbaşı, 2’si üsteğmen, 3’ü astsubay olmak üzere 43 askeri personel hakkında “terör örgütüne üye olmak”, “kamu kurumu zararına dolandırıcılık”, “başkalarına çıkar sağlamak amacıyla nüfuzunu kötüye kullanmak” ve “sahte belge düzenlemek” suçlarından gözaltı kararı verildiği belirtildi. Emniyet’teki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 20 şüpheliden 19’u çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken bir şüpheli ise serbest bırakıldı. l Haber Merkezi TSK’DEN ATILAN ASKER İÇİN AYM’DEN ‘İHLAL’ KARARI Anayasa Mahkemesi (AYM), uzman jandarma olarak görev yapan askeri personele, evli ve 2 çocuklu kadınla birlikte yaşadığı isnadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) çıkarılma cezası verilmesini, “özel hayatın gizliliği hakkının” ihlali saydı. TSK’de uzman jandarma Z.A. hakkında 28 Ağustos 2013’te bir kadınla aynı çatı altında karıkoca gibi birlikte yaşadığı gerekçesiyle idari soruşturma başlatılarak askeri mahkemece TSK’den ayırma cezası uygulanmasına karar verildi. İstinaf başvurusu reddedilen Z.A., idari ve adli yönden verilen iki karar için ayrıca AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Z.A. Jandarma Genel Komutanlığı’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlandığını ve suç tarihi itibarıyla asker sayılamayacağını, üzerine atılı suçun asker kişiler tarafından işlenebilen bir suç olduğunu bu nedenle adil yargılanma ve özel hayata saygı hakları ile masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürdü. AYM, anayasanın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi. l DHA TEMYİZDEN VAZGEÇTİ Danıştay’tan ‘Ergenekon’ kararı Danıştay, Yargıtay’ın beraat kararının ardından kumpas davası Ergenekon’u temyize götürmeye karar vermişti. Danıştay, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kara bağlanan Ergenekon davasında temyizden vazgeçti. Yargıtay’ın bozma kararının ardından görülen Ergenekon davasında İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi; 235 sanığın “silahlı örgüt kurmak yönetmek, üyelik, yardım ve yataklık” suçundan beraatine karar vermişti. Danıştay adına Avukat Refika Gamze Altunsu tarafından Yargıtay’a yapılan başvuru dilekçesinde “Beraat kararı verilen sanıklar hakkında ve hakkında davanın düşürülmesine karar verilen sanıklar hakkında bu kararın bozulması üzere 2019/293 sayılı kararı temyiz ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. Danıştay başvurusunda, “Sanıklar hakkında açılan davada isnad edi len suçun sabit olmaması nedeniyle sanıkların beraatine karar verilmiştir. Eksik incelemeyle ve araştırma sonucu verilen beraat kararlarının temyizi gerekmiştir” denildi. Tepkilere neden olan kararın ardından dün yeni bir gelişme yaşandı. Avukat Altunsu, davanın görüldüğü İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine yeni bir dilekçe göndererek temyizden vazgeçtiklerini bildirdi. ‘Ayıptan dönüldü’ Ergenekon davası sanıklarından Veli Küçük’ün kızı avukat Zeynep Küçük, Danıştay’ın kararını Twitter hesabından “Danıştay Başkanlığı Ergenekon Davasında temyiz istemini geri çekti. Bu sefer geç olmadan hatadan dönüldü” mesajıyla duyurdu. lİSTANBUL / Cumhuriyet Yargıtay üyesi Aydoğdu’ya 10 yıl Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesince, eski Yargıtay üyesi Mehmet Aydoğdu’ya, FETÖ üyeliğinden 10 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. FETÖ’nün darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu’nda görülen duruşmada, örgütün talimatıyla Yargıtay üyesi seçildiği ve toplantılarına katıldığı, ByLock kullandığı belirtilen Aydoğdu esas hakkındaki savunmasında, beraatini istedi. Mahkeme tutukluluk halinin devamına karar vererek Aydoğdu’ya 10 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi.l AA Emniyet’te görev değişikliği İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde her yıl gerçekleştirilen il içi atamalar dün belli oldu. Bu kapsamda, 14 il emniyet müdür yardımcısı, 15 şube, 18 ilçe müdürü ile 23 ilçe emniyet müdür yardımcısı ve 5 şube müdür yardımcısının görev yeri değişirken, il emniyet müdür yardımcılığı sayısı da 30’dan 44’e yükseltildi. Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü’nden sorumlu olan Belma Aldemir tek kadın il emniyet müdür yardımcısı oldu. İstihbarat, Terörle Mücadele, Organize Suçlarla Mücadele, Asayiş, Güvenlik, Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele ve Mali Suçlarla Mücadele şube müdürleri yerinde kaldı. l AA BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Mevlana’nın 1 ölüm yıldönümü olan 17 Aralık gecesinde yapılan anma töreni. 2/ Dostoyevski’nin bir romanı. 3/ Olta ya da tu 2 3 4 5 6 7 8 zağa konulan 9 yem... İradesiz 1 2 3 4 5 6 7 8 9 likten ileri gelen sürekli cansızlık. 4/ 1 MADR İ GA L 2 OK EMAR E T Bir meyve... Tatlı bir 3 B A L S A M N E çörek. 5/ Tıp dilinde 4 B R İ T M A S K “bere” anlamında 5 İ S O P A L İ kullanılan terim... Eski Mısır’da güneş tanrısı. 6/ Japon lirik dramı... Çıkar 6 NUR AZ A L 7 G AST ULA 8 AC I KARA 9 AYAĞAN F İ yol, çare. 7/ Yemen ve Etiyopya’da yetişen, yaprakları uzun süre çiğ nenince sarhoşluk veren bir ağaççık... Düşü nülenin tersini söyleyerek yapılan ince alay. 8/ Borsada belli miktardaki hisse senedini belirtmekte kullanılan işlem birimi... Biriyle eğlenme ve onu küçümseme. 9/ Akdeniz’de, İspanya’ya ait takımada... Kuzu sesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Gece rengi, siyah. 2/ Güzel kadın... Avustralya’da yaşayan ve “keseli ayı” da de nilen hayvan. 3/ Hintli kadınların kaşlarının arasına yapıştırdıkları süs... Yayla ya da bahçe kulübesi. 4/ Küçük mağara... İstek, arzu... Tel lür elementinin simgesi. 5/ Gövde yapısı. 6/ Yüzeni içeriye çeken deniz akıntısı... Dokun ca. 7/ Bir zeytin cinsi... Bir işte bir kimse ya da şeyin üstüne düşen görev. 8/ Bir av köpeği cinsi... Şöhret. 9/ Sadrazam ve devlet adamla rının padişaha verdikleri hediye.