25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 9 OCAK 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Hortumcu ekonomiCHP lideri Kılıçdaroğlu, 16 yıldır iktidarda olan AKP’nin halkı fakirleştirdiğini söyledi ‘Suriyeliler’M raporuna göre dünyada en fazla sığınmacıyı barındıran ülkeyiz. B4 milyona yakın insandan söz ediyo ruz. Bizi 1.4 milyonluk sığınmacıyla Pakistan ve Uganda izliyor. Dünya, İkinci Dünya Savaşı’ndan beri en kitlesel göç hareketlerini yaşıyor ve göçün faturası gelişmekte olan ya da azgelişmiş ülkelere kesiliyor. Durum böylesine ağır, ama bizde sağlıklı bir göç politikası bahsi açılamıyor. “Gitsinler, kalsınlar” tercihlerine sıkıştırılmış bir “Suriyeliler” tartışmasıysa, sorumlu mer CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 yıldır AKP iktidarının her istediğini yapmasına karşın Türkiye’nin yoksulun ezilmesinin nedeninin hortumcu piyasa ekonomisi olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında şunları dile getirdi: Ceren, bir eğitim şehididir: Genç akademisyen kızımız Ceren Damar katledildi. Grup başkanvekillerimiz bu kardeşlerimizle ilgili bir öneri getire AKP’nin 186 kez ihale mevzuatını değiştirerek yoksulun ezildiği düzeni getirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın vatandaşı koyun olarak gördüğünü vurguladı ‘TRUMP, TÜRK ASKERİ ÖLSÜN DİYOR’ Dış güçler teslim alır: Hortumcu piyasa ekonomisinin olduğu ülkelerde vergiler toplanır ama bir süre sonra yetmez, özel Vahdettin’in huzuruna çıkarlar. “Mücadele edelim” derler, Vahdettin ise “Bir millet koyun sürüsü, bir çoban lazım o da benim” der. Kibir abidesi zatın da örnek aldığı olay budur; vatandaşı koyun olarak görüyor. Demokrasi askıya alınır: Hortumcu piyasa ekonomisini oluşturanlar demokrasiyi askıya alırlar. Hortumcu piyasa ekonomisinin en temel özelliklerinden birisi tepedeki kişinin her şeye egemen olma isteğidir. Savcı, polis, as kezleri gözden kaçırıyor. Oysa Suriyeliler cekler. Bu bir eğitim şehididir. Bülent leştirme yapılır, yine yetmez. Para lazım, dış ker herkes uyacak diyor. Hortumcu pi sonuç, neden değil. Şık bir akademisyen, gıda mühendisi, egemen güçlerden bulunacak. Borç ister, yasa ekonomisinin tek adama verdiği Önce içeriye bakalım. Göç İdaresi Ge bir bilim insanı... Sağlık Bakanlığı kan hemen verirler, sonra teslim alırlar. Borç güç böyle bir sonucu doğuruyor. nel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 2015’te 1.5 milyonun biraz üstündeydi; bu sayı 2017’de 3 milyon 426 bin oldu ve 2018 sonundaysa 3 milyon 622 bini geçti. Ne anlatıyor? Tamamlanmış bir sürecin olmadığını. Yani sayı sınırı yok; nereye uzanacağı belirsiz, gelişler artarak sürüyor. Açık kapı. İktidar, Suriye savaşının sona ermesi için ne yapıyor peki? Mevzuata gelelim. Türkiye’deki Suriyeli nüfus “Geçici Koruma Yönetmeliğine” tabi. Aynı mevzuat Avrupa Birliği’nde de var ve orada süre sınırı konulmuş. Bu sürecin sonunda da yeni statü belirleniyor. Ya bizde? Yönetmelik süre sınırı da belirtmiyor, sayı sınırı da. Ama adı “geçici”. Uç bir ör ser yapan ürünleri gizlerken, sen bunu nasıl açıklarsın diye yargılanıyor. Devlete bakın. Allah akıl fikir versin. Erdem kumpas mağduru: Eren Erdem, Parti Meclisi üyemiz. Tam bir kumpas mağduru. Mahkeme kumpas olduğunu gördü, tahliye kararı verildi. Kaçma şüphesiyle tutuklanmasına karar verildi. Dokunulmazlığı olduğu dönemde defalarca yurtdışına gitti geldi. Kaçsaydı o zaman kaçardı. Osman Kavala tam 434 gündür hücrede. İddianame yok ortada, ama içeride. Hortumcu piyasa ekonomisi: Ne oldu da Türkiye bu hale geldi? 16 yıldır memleketi yönetenler tek başına yö alan emir alır noktaya gelir. Bugün Türkiye ekonomik bağımsızlığını yitirmişse hortumcu piyasa ekonomisi nedeniyledir. Papazı verdiler, tak diye verdiler. Erkeksen verme... “Benim kucağımdasın” diyor. Sana kim vazife verdi?: Egemen güçler Türkiye’yi Suriye batağının daha derinine sokmaya çalışıyorlar. IŞİD’le mücadele vazifesi önümüzdeki günlerde yerine getirilecek. Vazifeyi size kim verdi? Trump “Benim askerim niye ölsün” diyor. “Türk askeri var, onlar ölsün” diyor. Bizim sınırımızda IŞİD var mı? Yok. Askerimizi Suriye’nin içlerine batağa götürecekler. Devletin, milletin çıkarlarını değil, batıdaki egemen güçlerin çıkarlarını savunuyor. Hortumcu piyasa ekonomisi nasıl olur? nı olması lazım. Meclis’e gelmedi. Hor Faturayı fakir fukara ödüyor: Hortumcu piyasa ekonomisinde kim nasıl fatura ödüyor? Üç alan var. Birincisi vergiler. Bu ülkenin fakir fukarası ödüyor. Vergiyi değil, geliri tabana yayacaksın. Vergiyi yukarıdan alacaksın. Bir asgari ücretli 128 gün vergi için çalışıyor. Musluğu açtığınızda 5, elektriği açtığınızda 4 çeşit vergi alınıyor. Vergi sistemi hortumcu piyasa ekonomisine hizmet eder. İkincisi özelleştirmelerdir. “Babalar gibi” tamamını sattılar. Hesabını verdiler mi? Üçüncü alan borçlandırmalardır. Devleti borçlandırdılar. Dünyanın faizini ödüyorlar. 81 milyon vatandaş bir avuç tefe nek vereyim: Böyle esnek, önü sonu be netiyorlar. İstediğin kanunu çıkarıyor Önce hukuki altyapısını oluşturmak tumcu piyasa ekonomilerinde yatırım ciye hizmet eder hale getirildi. Vatan lirsiz bir yönetmeliğe dayanarak bütün sun. İstediği bürokratı görevden alıp zorundasınız. 16 yılda 186 kez ihale kararını iktidar değil, iktidarın yanda daşım hâlâ uyanmayacak mı? Suriye halkı Türkiye’ye yerleşebilir. Asıl atıyor, istediği bütçeyi yapıyor, istediği mevzuatını değiştirdiler kendi adamla şı olan müteahhitler verir. Hortumcu Bu hesabı hangi namuslu adam ya bu hesapsızlığı, plansızlığı eleştirmek ve gerekçesini sorgulamak hakkımız. Yetki kimde mi? Kanun çerçevesinde yayımlanan yönetmeliğe göre sonlandırma ya da sınırlama yetkisi daha önce Bakanlar Kurulu’ndaydı. Bakanlar Kurulu 16 Nisan değişiklikleriyle kaldırıldı ve bir KHK ile bu yetki Cumhurbaşkanı’na devredildi. Yani Cumhurbaşkanı süre, sayı sınırı be gibi vergi koyup, af çıkarıyor. Soru şu: Her istediklerini yaptılar da memleket neden bu hale geldi? Neden bu düzen yoksulu ezen bir düzen. Bu düzenin adı hortumcu piyasa ekonomisi. 186 kez ihale mevzuatı değişti: Kaynakları birilerine aktarırsanız bunun adı hortumcu piyasa ekonomisidir. rına ihale vermek için. Diyarbakır’da demiryolu ihalesi 190 milyon daha pahalı olmasına karşın Cengiz inşaata verildi. Bu hortumcu piyasa ekonomisinin somut örneğidir. Hortumcu ekonomide planlama yoktur: 10. Kalkınma Planı’nın süresi 2018’de doldu. Şimdi 11. Kalkınma Pla piyasa ekonomisinde vergiler yetmez, fabrikalar satılır. Hepsini sattılar. Şimdi sıra geldi askeri fabrikaları satmaya. Hesap verilmez: Hortumcu piyasa ekonomisinde devleti yönetenler hesap vermezler. Vatandaşı koyun olarak görürler. 16 Mart 1920’de İstanbul işgal altındadır. Dönemin bir grup aydını par?: İktidara yakın bir işadamı var. Bu kişi Et ve Süt Kurumu’na kesimlik hayvanlarını verirken kilo başına 3032 liradan satıyor. Sonra 20 liradan geri alıyor. Allah aşkına böyle bir hesabı böyle bir kitabı yapan hangi namuslu adam vardır? Hortumcu piyasa ekonomisi budur. l ANKARA/Cumhuriyet lirleme, durdurma ya da durdurmama gibi alanlarda “karar” yetkisine sahip. Tek kişi, bütün nüfusgöç politikasını belirleyebiliyor ülkenin. Mis gibi demokrasi, öyle değil mi? Diğer bir gösterge... İktidar koalisyonu sürekli “sınır güvenliğimizi sağladık” propagandası yapıyor. Gerçekten mi? Eli Erdoğan ‘faşistleri’ bulduAKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, isim vermeden Deniz Çakır, Rutkay Aziz ve Yılmaz Özdil’i hedef aldı ni kolunu sallayan sınırı geçiyor bugün. Türkiye’nin doğu sınırlarından kaçak geçişlerde rekor artış var mesela. Yine Göç İdaresi’nin verisi: 2010 yılında Türkiye’ye kaçak girenlerin sayısı sadece 32 bin MHP GRUP TOPLANTISI iğneli fırça zafer temoçin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kendisine “Bir tane bira içmiş olsaydı bugün çok daha iyi bir Türki 667’ydi. Bu sayı 2017’de 175 bini, 2018 sonundaysa 265 bini geçmiş. Bir yılda Devlet Bahçeli ye olurdu” diyen Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Fazıl Say’ın konseriyle il artış 90 binin üstünde. Yine “Suriyeliler” diyeceksiniz, ama değil. Sadece 2018’de, o da saptanabildiği kadarıyla, 150 bin Afganistan ve Pakistan vatandaşı kaçak yollarla Türkiye’ye girmiş. İlk sırada 100 bin Afgan var. Demek ki konu “Suriyeliler” değil; konu bu iktidarın yanlış göç politikası, daha doğrusu politikasızlığı. Ama “sınırlarımızı koruyoruz”.  Ya dışarıdaki sorumlular? Bugün en çok göç veren ülkeler arasında Suriye, Afganistan ve Irak başa güreşiyor. Ortak yönleri dikkatinizi çekti mi? 2002’de Afganistan’ı, ardından 2003’te Irak’ı işgal edenler, son olarak cihatçı çeteler eliyle Suriye’ye iç savaş ihraç edenler kimlerdi? Bugün bu ülkelerin insanları savaştan, çatışmadan, kötü yaşam şartlarından kaçmak için yarışıyor. Ya bunu yaratanlar? Kimisi ABD gibi sınıra duvar örme derdinde, kimisi Türkiye’ye para verip sığınmacıların kendilerine yönelmesini durdurma telaşında.  İşe de yarıyor. Pek “özgürlükçü” AB’nin Türkiye ile yaptığı anlaşmalar sonucunda Avrupa’ya geçişlerde ciddi azalma var. Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı’na göre, 2015 ve 2016’da Avrupa ülkelerine toplam kaçak giriş sayısı 2.3 milyonmuş. Bu sayı 2017’de 204 bine düşmüş mesela. Uluslararası koruma talep edenlerin sayısıysa 2016’da 1.3 milyon iken; 2017’de yüzde 44 oranında gerilemeyle 728 bine inmiş. Akdeniz üzerin gerginlik yaratanı arıyor MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Esad güçlerinin PKKYPG ile koordinasyon içerisinde Suriye’nin Münbiç bölgesine güneyden askeri unsurlarını sokmasının riskleri tırmandırdığını belirterek “ABD, acaba Türkiye ile Suriye’nin sıcak çatışmaya girmesi için PKKYPG ile bir kumpas mı hazırlamaktadır? EsadPKKYPGABD arasında bilmediğimiz hangi uzlaşma söz konusudur” diye sordu. Bahçeli, Trump’ın danışmanı Bolton’a da “Bolton musun, Dalton musun bilmem, bu ne küstahlık” tepkisini gösterdi. Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, “31 Mart öncesi ülkenin huzurunun kaçırılmak istendiğini” dile getirerek, “Bize öyle geliyor ki gizli ve gizemli eller devrededir. Kavga, kargaşa ve kutuplaşma sanki özel olarak kurgulanıp toplumsal bünyeye zerk edilmektedir” dedi. Taksim’deki yılbaşı kutlamaları esnasında “Suriyeli sığınmacı” olduğu iddia edilen bir grubun Suriye bayrağı açmasının çok ciddi infiale yol açtığını ifade eden Bahçeli, “açık bir provokas İYİ Parti lideri Meral Akşener, partililerini uyardı: Cenk havası vermeyin gili olarak “Yeter ki gitsin Cumhurbaşkanı bir Mozart bir Beethoven dinlesin, belki iyi gelir” diyen sanatçı Rutkay Aziz ile bir lokantada türbanlı kişilere “Suudi Arabistan’a gidin” dediği ileri sürülen oyuncu Deniz Çakır’ı isim vermeden hedef aldı. Erdoğan, ‘Cumhurbaşkanı’nı bira içmeye, Mozart dinlemeye zorlamanın faşistliğin dik alası’ olduğunu savundu. Başörtülü hanımlara “Suudi Arabistan’a gidin” demenin faşistliğin en sefil hali olduğunu ileri süren Erdoğan, “En son, bir konserden çıkan başı açık, başı örtülü kızlarımıza orada gelip bu şekilde sataşıp ‘Suudi Arabistan’a gidin, burada ne işiniz var’ diyenlerin halini düşünün. Adı da neymiş sanatçıymış, buyurun. Türkiye’de sadece bu faşistler insanları, içki içenleriçmeyenler, başı örtülülerbaşı açıklar, sakallılarsakalsızlar diye ayırır” görüşünü savundu. Rutkay Aziz’den yanıt Rutkay Aziz, Erdoğan’ın sözlerine ilişkin “Faşizmin ne olduğu o zaman tam bilinemiyor. Ben mi faşist oluyorum bu durumda, Mozart mı oluyor faşist? Böyle bir durum varsa ben insanlık adına Mozart’ı korumaktan yanayım” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet den kaçak geçiş sayıları da 2018’de 134 bine gerilemiş. 2016’nın yarısından da az. Türkiye kaynaklı geçişlerde özellikle azalma var; nedeni AB ile yapılan anlaşma. Bizde artıyor, Avrupa’da düşüyor. Müthiş başarı! Göçe yol açan savaşları, eşitsizlikleri konuşmadan; sorumlusu ülkeleri de göreve çağırmadan ülkemizi sığınmacı üssü yapmanın, Batı ile ilişkilerde bu eşitsiz işbölümünü sorgulamadan kabul etmenin sonucu bu. İktidar, AB ile anlaşma gereği ülkemizin batı sınırlarından gidişleri durduruyor. AB sınırını koruyor. Ama güney ve özellikle son iki yılda doğu sınırımızdan gelişleri engelleyemiyor. Bir dönem Batı’ya geçiş için transit ülke olan Türkiye, Batı’ya göç zorlaştıkça ana yerleşim üssüne dönüşüyor. Planlama, entegrasyon stratejisi mi? Güldürmeyin. Bu sorunlara karşı, “Müslümanlık, kardeşlik ile çözeriz” dışında bir cümleleri yok. Asıl bunları konuşmalıyız. yon olduğu neredeyse kesin olan bu olayın kimler tarafından planlandığını, hangi amaçlarla tedavüle sokulduğunun enine boyuna araştırılması gerektiğini” söyledi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı’nın “skandal bir açıklamaya imza attığını” kaydeden Bahçeli, şunları kaydetti: “Bolton musun, Dalton musun bilmem, Türkiye neyi nasıl yapacağını sana ve patronlarına mı soracaktı? Bu ne küstahlıktır? Nasıl bir terbiyesizliktir? Trump’a diyorum, Pompeo’ya sesleniyorum, Bolton’a duyuruyorum; müttefiki olduğunuz insan kasaplarının, bölücü hainlerin Kürt kökenli kardeşlerimizle en ufak ilgi ve alakaları kesinlikle yoktur. Bunlar teröristtir, katildir, görüldükleri yerde imhaları vaciptir.” l ANKARA / Cumhuriyet İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin “bir beka meselesi olmadığını” belirterek partililerine “Seçimlere cenk havası vermeyin” uyarısında bulundu. Akşener, “Hedefi tutturduk” diyen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı da “birlikte çarşı, pazar gezmeye” davet etti. Akşener, partisinin grup toplantısında İYİ Partililere “Bir cahil size laf attığında, ‘selam’ deyip, geçin. Hikmet ve güzel sözden vazgeçmeyin. Kimsenin onuruna, şerefine dokunacak söz etmeyin. Seçimlere ‘cenk havası’ vermeye çalışanlara itibar etmeyin” çağrısında bulundu. Ekonomik krizle ilgili “Atlattık, dengeledik, hedeflere ulaştık” diyen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a da “Pazara gidiyoruz, esnafla dertleşiyoruz, annelerimizin gözyaşını siliyoruz. Ne yaşadığını görüyor, biliyoruz. Gel bakalım be nimle pazara, ne oluyor gör” sözleriyle tepki gösterdi. Akşener, “Enflasyon hedefin yüzde 5’ti, yılsonunda enflasyon yüzde 20. Neyi tutturdun” diye sordu. 7 adayı daha açıkladı İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisinin 7 belediye başkan adayını da açıkladı. Buna göre İYİ Parti, Aksaray’da Özhan Türemiş’i, Karaman’da Zühtü Bahadır Bayraç’ı, Ardahan’da Mete Özdemir’i, Bayburt’ta Yunus Özyıldırım’ı, Kilis’te Ahmet Nalçacıoğlu’nu, Siirt’te Ahmet Özgür’ü, Düzce’de ise Ömer Küçük’ü aday gösterdi. Grup toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Meral Akşener “Şahin’in adının Ordu için geçtiğini” doğruladı. Meral Akşener, “İdris Naim Şahin, ‘CHP’yle işbirliği şartıyla’ aday olmak istiyor” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Çelik: İmamoğlu’na randevu verilecek AKP Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK sonrası açıklama yaptı. Partisinin seçim sürecinde yaptığı çalışmalara değinen Çelik, “Manifestoyu açıklayacağımız tanıtım toplantısını 31 Ocak’ta yapacağız” dedi. CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun Erdoğan ile bir araya gelmek istemesine ilişkin Çelik, “İmamoğlu’na randevu verilecektir. Çarşamba, perşembe mümkün olabilir” dedi. Erdoğan’ın Fazıl Say konserine katılmak isteyip istemediğine ise Çelik, “Katılmayı arzu ediyorlar ama randevu ayarlama konusunda çalışıyorlar. Program yoğunlukları el vermiyor” diye yanıtladı. l ANKARA İsmet İnönü’süz HDP Grubu HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, yerel seçimlerde demokratik güç birliğinin ‘31 Mart yapılmasının herkesin ortak sorumluluğu olduğuna işaret ederek “Yan yana gelmez, güç birliği yapmaz isek, bu ülkeyi ve toplumun tarihi geleceğini faşizmin karanlığına teslim etmiş oluruz” diye konuştu. Buldan, grup toplantısında 2018 yılının fırsat’ bir direniş yılı olduğunu, 2019 yılında da yoğun bir mücadele sürecinin devam edeceğini dile getirdi. HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in cezaevinde yaptığı açlık grevine de ğinen Buldan, “Geçen cuma annesini kaybetti ve yine cezaevinde, üstelik açlık grevinde ve açlık grevinin bugün 62’nci gününde. Adalet Bakanlığı, Leyla Güven’in sağlık durumundan habersizmiş gibi taziyeye katılabilmesi için cezaevi ring aracıyla onu götürmeyi teklif etmiş. Leyla Güven’in açlık grevinden bu yana en az 14 kilo kaybı var” diye konuştu. Buldan, 31 Mart yerel seçimlerinin demokrasi ile faşizm arasındaki bir referandum olduğunu belirterek “Toplum bu gerçeği görmelidir. Bugün sokaklarda geleceğine güvenle ba kan tek bir insan kalmamıştır” diye konuştu. Buldan, şunları dile getirdi: “Krizle, istikrarsızlık ve bölünme tehdidiyle, korkutmayla toplumu ve ülkeyi yönetmeye çalışan, yönetemeyen bu iktidara dur demek için 31 Mart seçimleri tarihi bir fırsat yaratmaktadır. Demokrasiden, özgürlüklerden, emekten, barıştan ve adaletten yana olan, bir arada yaşama iradesine sahip herkesin, tüm kesimlerin yaşanan bu karanlık tablo karşısında ortak bir duruş göstermesi, demokratik tutum alması gerekmektedir.” l ANKARA Cumhuriyet zafer mesajı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Ocak Birinci İnönü Zaferi’nin yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Erdoğan’ın, mesajında İnönü Zaferi’nin Komutanı İsmet İnönü’yü anmaması dikkat çekti. Erdoğan’ın mesajında şu ifadelere yer verildi: “Birinci İnönü Zaferi, büyük zafere yürünen yolda ilk aşamalardan biri olmuş, ordumuzun mücadele ve dayanma gücünü artırmıştır. Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını saygıyla, rahmetle anıyorum.” l ANKARA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear