25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 18 Eylül 2018 12 Olmayan dış politikanın ‘sorunu’ olur mu? A nkara’nın (ve Erdoğan yönetiminin) dış ilişkilerinde bugün Suriye, ABD, AB ve Rusya bağlamında saplandığı sorunların temelinde Ankara’nın AKP döneminde derece derece artan “ideolojik siyasal İslam” önceliği yatmaktadır. Bu bağlamda iç dinamikler ile dış ilişkiler “birbirleri üzerinde yığımlı olarak olumsuzluklar yaratan bir boyutta yürümektedir”. Önce ABD ile “ılımlı İslam, Müslüman Kardeşler, BOP, Kürt açılımı, Suriye’nin bölünmesi” konularındaki yakınlaşmalar ve işbirliği ile AKP, ABD tarafından FETÖ tuzağına itilmiştir. Bütün bu yanlışlar paketi, 15 Temmuz 2016’daki ABDFETÖ girişimini, “BOP ve Kürdistan konusunda bugünkü noktaya getirdi”. AKP’nin siyasal İslam öncelikli “bölgesel ve küresel yaklaşımları bu ortamın hazırlanmasının yolunu açtı”. Ankara (ve Erdoğan) Şam ile (Esad’la) karşı karşıya getirilerek ABD ve İsrail’in “Suriye Kürdistanı konusundaki yolu açıldı” ve ABD hiçbir zaman çıkmayacak (ve çıkamayacak) bir biçimde Suriye’nin sınırımızdaki bölgesine yerleşti. Üstelik YPG ve PYD ile birlikte bu oluşumu ortaklaşa sağladı ve Kürdistan projesinin temelini Suriye’de güçlendirdi. Rusya da ABD’nin FETÖ girişimi ertesinde, yalnız sağ kolu Esad ile değil, onun düşmanı Erdoğan (ve Ankara) ile, adeta mecbur ederek işbirliğini artırdı. S400’lerden nükleer santrala ve enerji bağımlılığına kadar kozları eline geçirdi. Ankara’nın “siyasal İslam önceliğini esas alan dış politikası” Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve KKTC çevresindeki çok önemli kaynakları ve yolları, fiilen kaybetmemize yol açtı. Mısır, İsrail, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, ABD ve İtalya bölgenin geleceğini, Rusya ile birlikte belirleyecek bir noktaya geldiler. Kendi kendini yalnızlaştıran Ankara (ve AKP) bölgede ABD, AB büyükleri, Yunanistan, İsrail, Mısır ve Suriye ile tamamen karşı karşıya geldi. Ankara (ve Türkiye) için bu çizginin devamı büyük felaketlere yol açar. Ekonomi ve yapılması gerekenler AKP’nin sanayi ve tarım sektörlerinin içini boşaltması ve ekonominin böyle bir ortamda astronomik bir dış borç yükü ile “kavga ettiği dünyaya mecbur hale gelmesi” yarınımız için büyük tehlikedir. Üstelik “içerdeki rejim değişikliği” bu olumsuz gidişi daha da derinleştiriyor. Kaçınılmaz olarak yapılması gerekenler şunlardır: Siyasi ve ekonomik ilişkilerde siyasal İslam odaklı dış ilişkilerden vazgeçilmelidir. 1) Şam’dan Kahire’ye, ABD’den AB’ye ortak iktisadi ve siyasi çıkarları gözeten ve dengeleyen bir anlayış içine girilmelidir. Çin, İran ve Rusya ilişkileri sürdürülmelidir. 2) Ankara ile Şam arasında ilişkileri düzeltmek için “hiç vakit kaybetmeden girişimde bulunulmalıdır”. Ülkenin artık şahıslar ve mezhepçi ideolojiler arasındaki kavgayı kaldıracak lüksü kalmamıştır. Çünkü dış politikadaki iflas, sonunda ekonomik iflası da doğuracak bir noktaya geldi. Bu çizginin devamı, yalnız 40 milyonun değil, 80 milyonun da felaketine yol açar. Dış siyasi ve ekonomik ilişkilerde gelişmiş ve uygar ülkeler “karşılıklı çıkarları geliştiren ve dengeleyen bir uygulama izlerler”. En azından, gelişmiş olanlar kendi aralarındaki ilişkilerde bu düzeyi tutturarak “ortak çıkarlar geliştirirler”. İç dinamiklerimizi de siyasal İslam öncelikli yaklaşımlarla, “dış ilişkilerdeki olumsuzlukları destekleyecek duruma getirdiğimiz için” bu hallere düştük. İlk kurtuluş ateşini AnkaraŞam ortaklığı ile atalım ve kendimize gelelim. Türkiye çağdaş ve demokratik 1961 Anayasası’ndan bugünkü tek kişilik antidemokratik rejime Amerikancı ve “sivil” darbeler sonucu geldi. Hâlâ aynı yanlışı sürdürecek miyiz, 80 milyona yazık değil mi? HHH Hoş geldiniz Cumhuriyet’e, yeni ve yeniden gelen dostlara... 18 EYLÜL 2018 SAYI: 33949 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05:14 05:01 05:26 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:40 13:04 16:32 06:25 12:49 16:17 06:48 13:12 16:40 Akşam 19:17 19:01 19:23 Yatsı 20:37 20:20 20:40 yorum/haber EDİTÖR: GÜRER MUT TASARIM: SERPİL ÜNAY Cumhuriyetin kuruluş yıllarında “Ankara’ya gelen milletvekilleri, yüksek düzey memurlar hafta sonlarını bağ evlerinde geçirmekteydiler. Ulaşım sınırlı sayıda otomobillerle sağlanıyordu.” (1) İş Bankası’nın 1936’da hediye ettiği bir otomobili Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, konuk yabancı devlet adamları törenlerinde kul ÖzAgecanr lanıyordu. Bu amaçla bir başka otomobilini sonra Celal Bayar da kullanmıştı! Kavşak Atatürk’ün son yıllarında Ankara’da ve İstanbul’da kullandığı bir de motosikleti vardı.  Şehircilik! (6)Çevresinde güvenlik görülmediği gibi, geçtiği yol lar; bugünkü gibi ne karadan, ne havadan, ne de denizden trafiğe kapanıyordu! Ayrıca uçak filosu da yoktu, yurtiçindeki gezilerinde trene eklenen bir vagonu vardı! Taşıt araçlarının bu denli az olduğu o yıllarda; O, Almanya’dan “şehir plancıları” getirerek, olağanüstü genişlikte Atatürk Bulvarı önerdiğinde, bazı çevrelerde “ayyaş!” sözcüğü ile alay konusu olmuştu! Planlamaya başladığında yıl 1924 idi. O zaman Ankara bir kasaba idi... Ankara’ya göçenler ile nüfus 1927’de 405 bin olmuştu, bugün ise 5.5 milyon... HHH “Türkiye İstatistik Kurumu’nun motorlu kara taşıtları istatistiklerine göre Caddesi ile dönüşte bulvara bağlanan iki yolu da “tek yönlü” yaptı ve inişi ayrıca Tunalı Hilmi Caddesi’ne de bağladı. Bu cadde, İstanbul’da Beyoğlu ne ise Tunalı Hilmi Caddesi de Ankara için odur... Beyoğlu’nda tramvaydan başka taşıt aracı var mı? Yayalar, rahatça bir karşıya, bir bu yana, bir o yana geçerek serbestçe alışveriş yaparlar, kahvelerde, pastanelerde zaman geçirirler... Ne bir araç, ne de bir klakson sesi duyulur... Gelin görün ki Tunalı Hilmi Caddesi’ni, sanki ana cadde! Ayrıca yolun sağında çift sıralı park eden araçlar engellenmediği için, Mayıs 2018’de Ankara’daki ana caddelikten çıkar, tam motorlu kara taşıtlarının sayısı 1 milyon 928 bin 271’e Atatürk motosikletinde... anlamıyla dar bir sokağa dönüşür! yükseldi. Kişi başına düşen 8 yıl önce, Büyükşehir otomobil sayısında Türkiye rekorunu elinde bulun Belediyesi’nin Altınpark İşletmeleri Şirketi (ANFA), duran Ankara’da otomobil sayısı son bir yılda yüz Tunalı Hilmi Caddesi için “otopark ihalesi” bile de 6.3 arttı. Ortalama her 3.9 kişiye bir otomobilin yapmıştı! ANFA’nın o tarihteki Genel Müdürü Fer düştüğü başkent, liderliği yine bırakmadı...” (2) hat Ertürk “İhalenin hangi firmaya, nasıl ve kaça HHH verildiği” sorularını yanıtlamayıp “Ticari sır! Vatan 24 yıl Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı daşla uğraşmak hiç kolay değil, biz Don Kişotluk yapan Melih Gökçek, Atatürk Bulvarı’nın bitti yapıyoruz” diye yanıtlamıştı! ği, Kavaklıdere’den Çankaya’ya çıkan Cinnah Cadde esnafı ve sakinlerinin tepkisi ilginçti: “İhalenin ne zaman, nasıl yapıldığı ve hangi şartlarda verildiği konusunda kimsenin bir bilgisi yok. İhale şartlarını duysak biz de ihaleye katılırdık. Kendi kapımızın önünü kendimiz alabilirdik. Kapı Özgenmızın önünü satarlarken bunun duyurusu nerede yapılmış, açıklasınlar!” (3) “Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran’ın Sabah gazetesine verdiği röportajda gündeme getirdiği Bahçelievler 7. Cadde ve Tunalı Hilmi Caddesi’nin araç trafiğine kapatılmasına, başkentliden tam destek geldi. (3) Ankaralılar, ‘Biz sokaklarında çocuklarımızın top oynadığı, caddelerinde araç kornası tacizine uğramadan dondurma yiyip gezdiğimiz eski Ankara’yı istiyorduk. Bu teklif çok yerinde oldu. Kesinlikle kapatılsın’ dedi.” (4) HHH    Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, ANFA’nın işletmesindeki otopark ihalelerini iptal etti. (5) (1)  Adile Nuray Bayraktar, Ankara Araştırmalar Dergisi, sh. 76 2016 (2)  Deniz Erciyes, Hürriyet gazetesi, 3 Temmuz 2018 (3)  Aykan Çufaoğlu Refika Karabacak, Habertürk gazetesi, 28 Ağustos 2010 (4)  Tülay Canbolat, Sabah gazetesi Ankara eki, 28 Kasım 2017 (5)  Aydınlık gazetesi, 10 Ocak 2018 ( Not: Devam edecek...) Ali Gevgilili! İzmir Karataş Ortaokulu’nda sıra arkadaşım, meslektaşım Ali Gevgilili’yi yitirdik. Bir ortaokul öğrencisine kıyasla iyi İngilizce bilen, çalışkan Ali ile yollarımız, yıllar sonra basın dünyasında kesişti. O Milliyet İstanbul’da, ben Cumhuriyet Ankara’da idim. Bir gün yazıişlerinden “Ekonomi haberleri için haftada bir gün tam sayfa ayıracağız. Ona göre hazırlık yap!” talimatı geldi. Ancak, Ali bizi bir hafta atlatarak, önce o Milliyet’te başlamıştı... Dürüst bir gazeteci ve insandı... Yaşamında saçtığı ışıklar, şimdi onu yüceltiyordur... ‘Kardeşim sadece nefes alabiliyor’ Felçli olmasına rağmen 5 aydır cezaevinde tutulan gazeteci Metin Duran’ın abisi, kardeşine yaşatılanlara tepki gösterdi Mardin’in Kızıltepe ilçesinde bulunan, Olağanüstü Hal (OHAL) ve Kanun Hükmünde Kararnamesi (KHK) ile kapatılan Radyo Rengin çalışanı, yüzde 93 engelli, gaze teci Metin Duran’ın tahliye edil mesi için başvuru lan Adli Tıp Kuru mu (ATK) ve Ana yasa Mahkemesi (AYM) 7 aydır ses ZEHRA ÖZDİLEK siz. 2015 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu felç ka lan Duran’ın abisi Medeni Du ran, “Kardeşim artık yürüyemi yor, konuşamıyor, yemek yiye miyor, kimseyi tanımıyor sadece ama sadece nefes alabiliyor. 30 Mart’tan bu yana cezaevinde bu lunan kardeşime refakat etmek için yanında bekleyen diğer kar deşim de cezaevi hayatı yaşamak zorunda kalıyor. Biz raporu bek lerken ATK’den rapor gönderme yerine onu yeniden muayene ol maya çağırdı” diye konuştu. Geçirdiği kalp krizi sonucu beyninde hasar oluşan ve felç kalan Metin Duran onanan 3 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasını yatması için yatağından alınıp Sincan Cezaevi’ne götürüldü. Cezaevindeki ikinci gününde Adli Tıp Kurumu’ndan rapor gelene kadar cezaevi kampusu içindeki hastaneye yatırıldı. Doktor ihmali var Metin Duran’ın kardeşi Mede ni Duran Almanya’da kardeşi için çeşitli girişimlerde bulu nulduğuna değinerek, “Alman basını bu ko nuda duyarlılık göster di. Muhatabı Adalet Ba kanı olan bir im za kampanya sı başlattık. Yaşadığı hukuksuz luğa dik kat çeken 10 farklı dilde bil Metin Duran diriler yayımladık. Alman Yeşiller Partisi ve Alman siyasetçiler aracılığıyla bu ayın sonuna doğru Almanya’ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a basın toplantısında bu durum hatırlatılacak” dedi. Duran yazdığı bildiride kardeşine yönelik doktor ihmali olduğunu hatırlatarak, “Kalp krizi geçirdikten hemen sonra Mardin Devlet Hastanesi’ne gidiyor. Doktor herhangi bir müdahalede bulunmadan ‘hiçbir şeyin yok’ diyerek gönderiyor kardeşimi. Evde durumu gittikçe ağırlaşınca tek rar hastaneye kaldırılmış. Artık çok geç kalınmış, kardeşim felç olmuştu” ifadelerini kullandı. Duran, şöyle devam ediyor: “İki kardeşim de şu an cezaevinde. Bu durum sizin için şaşırtıcı ve inanılmaz gelebilir. Ama benim için hiç şaşırtıcı değil. Devletin akla hayale sığmayacak benzeri çok uygulamalarına şahit oldum. Artık canımızda acıyacak yer kalmadı.” Neşet Ertaş’a izin yok! Çift kelepçe uygulamasına direndiği için sağlık hakkı engellenen Grup Yorum üyesi Kıl yaşadıklarını anlattı ZEHRA ÖZDİLEK Bir buçuk yılı aşkın süredir Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Grup Yorum üyesi Fırat Kıl’ın sağlık hakları uzun süredir engelleniyor. Gazetemize konuşan Kıl, her gün yeni bir hak gaspıyla karşı karışıya kaldıklarına değindi. Grup Yorum üyesi Kıl: “Hastalıklarımızın tedavisi için revire çıkma taleplerimiz geç karşılanıyor. Ya da çift kelepçe uygulaması dayatılıyor. İnsanlık onurunu aşağılayan bu uygulamayı kabul etmediğimiz için muaye ne olamadan cezaevine geri getiriliyoruz” dedi. Cezaevindeki yasaklamaları aktaran Kıl, “Ailem tarafından gönderilen Neşet Ertaş, Cem Karaca, Mahsuni Şerif ve birçok halk ozanının türküleri ‘sakıncalı’ olduğu gerekçesiyle yasaklandı. 80 sayfa boş nota sayfasına el konuldu. Yazdığım türkü sözleri ve şiirler sansürlendi. En son tutsak bir annenin çocuğu için yazdığım ninni ‘sakıncalı’ denilerek sansürlendi” açıklamasında bulundu. Fırat Kıl tutuklanmadan önce sol omuzdaki zedelenme ve kas yırtılmasından dolayı fizik teda viye gittiğini belirterek, gözaltı, Fırat Kıl tutuklama ve hapishanede yaşa nan saldırılardan sonra ağrıları nın iyice arttığına değindi. Hasta ne sevki için yazdığı dilekçeye bir ay sonra cevap verildiğini söyledi. Fırat Kıl’ın annesi Sultan Kıl ise, “Benim oğlumun tek su çu muhalif sanat yapmasıdır. Hak ihlallerine karşı duyar lı olan tüm insanları Fırat’ın 25 Ekim’de görülecek duruşmasına çağırıyorum” diye konuştu. Deniz Kuvvetleri’ne yönelik FETÖ operasyonu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda görevli askerlere yönelik FETÖ operasyonunda 10 subay ile 12 mahrem imam hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, daha önce gözaltına alınan askerlerin etkin pişmanlıktan yararlanarak verdiği ifade ve teşhislerle, yeni şüphelilere ulaştı. Bu kapsamda FETÖ terör örgütü ile irtibatları tespit edilen 1 yarbay, 2 binbaşı, 3 yüzbaşı, 4 astsubay olmak üzere 10 asker ile 12 mahrem imam olmak üzere 22 şüpheli hakkında dün gözaltı kararı verildi. Gözaltına alınan şüpheli askerlerden 6’sının aktif görevde olduğu, diğerlerine soruşturma nedeniyle idari işlem uygulandığı öğrenildi. l ANKARA / Cumhuriyet Galip Öztürk için verilen yakalama kararı iptal edildi Metro Şirketler Grubu’nun sahibi Galip Öztürk’ün, 7 yıl hapis cezasına çarptırıldığı davanın yeniden görülmesine karar verildi. Öztürk hakkındaki yakalama kararı da iptal edildi. Galip Öztürk’le Gürkan Yamadağ, Sevgi Mert ve Necmi Hatipoğlu hakkında İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘örgüt kurmak ve yönetmek’ suçundan dava açılmış, Öztürk, 7 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. İtiraz başvurusunu kabul eden mahkeme, yargılamanın yenilenmesine ve infazın durdurulmasına karar verdi. Mahkeme Öztürk, hakkındaki yakalama kararını da durdurdu. Soruşturmayı, hakkında “FETÖ” suçlamasıyla yakalama kararı bulunan eski savcı Muammer Akkaş yürütmüştü. l Haber Merkezi Kozağaçlı yeniden tutuklandı Polis, avukatları salondan attı Tahliye edilmesinin üzerinden 24 saat geçme den hakkında yakalama ka rarı çıkarılan ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı dün yeni den tutuklandı. Sabah saat lerinde İstanbul Adliyesi’ne getirilen Kozağaçlı, 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı. Selçuk Kozağaçlı Duruşmada söz alan ÇHD Başkanı, “Buraya mahkeme kararı olduğu için gelmedim. Mah keme değilsiniz. Kararlarınız hukuki değil. Cu ma verilen tahliye kararı, mahkeme sopa yi yince değişti. Yaptığınız iş yanlış kendi hata nızdan utanacak ve boğulacaksınız. Böyle de sorgu yapılmaz” dedi. Mahkeme başkanının 3 avukat sınırlamasını kabul etmeyen avu katlarla polis arasında arbede yaşandı. Koza ğaçlı, “İsnat edilen suça ilişkin kuvvetli suç şüphesi bulunduğu, gizli tanıkların ifadesinin alınmadığı, yakalanamayan sanıkların olduğu, tanıklara baskı yapabileceği” iddiasıyla yeni den tutuklandı. l İSTANBUL / Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Bir metnin, yapıtın 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 KÜRSÜBAŞ I 2 E NAM E KA R 3 L İ M ORAMA aslından az 4 E T G R İ L çok ayrılan 5 P E S O N A K A değişik biçimlisi. 2/ Karakter... Yel, şimşek ve gök gü 6 AŞUG İ Ş 7 TÜL İ N AN I 8 A Y A Z AM İ R 9 Ç E ŞME BA Ş I rültüsüyle ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı. 3/ İki atlı kızak... Rusya’da, Volga’nın başlıca kolu olan ırmak. 4/ Sahip... Elma, armut, ayva gibi meyvelerin yenmeyen iç bölümü. 5/ Lapina balığının büyük cinsi... Molibden elementinin simgesi. 6/ Yaprakları güzel kokulu bir süs bitkisi... “İnsan bir misali / Seni eken biçer bir gün” (Karacaoğlan). 7/ Giyim, tavır ve beğenilerinde aşırı özenti içinde olan erkek. 8/ Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimi... Tavır, dav ranış. 9/ Osmanlı donanmasında kullanıl mış yelkenli bir savaş gemisi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir düğme ya da tahtaya iplik geçirip esnete esnete döndürülerek oynanan bir çocuk oyuncağı. 2/ İslam inancına göre kı yamet günü bütün ölülerin dirilerek topla nacağı yer... Bir nota. 3/ Nâzım Hikmet’in soyadı... Kısa boylu ve tıknaz kimse. 4/ İnce softan hafif ve dar bir üstlük. 5/ Ge miyi baştan ya da kıçtan halatla karaya bağlama... Hizmet hayvanlarının ayağına çakılan demir. 6/ Japon lirik dramı... Eski dilde aslan. 7/ Suyun dibinde sürüklenerek çekilen geniş ağızlı balık ağı... Ukrayna’nın başkenti. 8/ Mermer yapıştırıcısı... Adın du rum eklerinden biri. 9/ Güney Amerika’da yaşayan çok iri ve zehirsiz bir yılan. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear