23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR ‘Türk Edebiyatında Doğaüstü ve Korku’ Kadıköy’deki Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi bugün “Türk Edebiyatında Doğaüstü ve Korku” başlıklı bir söyleşiye ev sahipliği yapacak. Moderatörlüğünü Orkide Ünsür’ün üstleneceği söy leşiye Demokan Atasoy, Funda Özlem Şeran, Galip Dursun, Işın Beril Tetik ve Özlem Ertan konuşmacı olarak katılacak. 14.00’te başlayacak söyleşinin ardından bir de imza etkinliği yapılacak. Pazar 3 Haziran 2018 EDİTÖR: eMRAH KOLUKISA TASARIM: eMİNE BİLGET kultur@cumhuriyet.com.tr 15 MESAM’da Sağ yeniden Arif Sağ, MESAM’a atanan kayyım tarafından ihraç edildikten sonra genel kurulda önce üyeliğe sonra yeniden yönetime seçilmişti. Yapılan olağanüstü genel kurulda Arif Sağ, (yarın) günü yapılacak olan yönetim kurulu toplantımızda biz yönetim kurulu başkanı olarak Arif Sağ Hocamızı başkanlığa seçeceğiz. Onur mücadelesi haline gelen yaşanan bu süreçte doğru olan konuşacağız. Çünkü genel kurul sonrası fırsatımız olmadı konuşmak için” diye konuştu. Usulsüzlük iddiası Diğer yandan, Fuat Güner, Ser Nâzım... Çağrı... Çocuklar... Barış...Uyum zaten belli başlı dillere çevrilmişti. Ama bir adım daha atıp çevrilmemiş dillere de çevirttik. (Japonca, Çince, Ermenice, İbranice, Kürtçe, Arapça, Farsça, Rusça, Esperanto, Katalan, vb dillerine de) Ve şiiri okuyan 7 14 yaş arası çocukların şiiri resimlemelerini istedik. “Çocukların Barışı” adlı projemiz büyük ilgi gördü ve yurtiçinden, yurtdışından resimler gelmeye başladı. Cıvıl cıvıl heyecan verici resimler! Bu bir yarışma değil ama gelen resimler arasından, her ülkeden 10 resim seçilecek ve bunlar Nâzım Hikmet’in doğum gününün yıldönümü olan 15 Ocak 2019 tarihinden başlayarak “Dünya Çocuklarından Barış” başlığıyla Nâzım Hikmet Kül tür ve Sanat Vakfı’nda sergilenecek. Ayrıca bir bölümü vakfın 2019 takviminde de kullanılacak. (Daha çok bilgi vakıftan alınabilir) Cahit Berkay, Ali Haydar Timisi, Elif Nun, Metin Karataş, Ali Rıza da bizler açısından budur. Ancak tab Erener, Recep Ergül, Coşkun Arif Hoca kendisi ne düşünür na Sabah, Işın Karaca, Ahmet Selçuk Kindarlıktan çok uzak Binboğa, Celal Ulusu, Ali Yavuz, Ali Rıza Erdoğan, Ahmet Can ve Faruk Demir’den oluşan ekip seçimi kazanmıştı. Ali Haydar Timisi, “Pazartesi sıl uygun görür onu bilemiyoruz. Şu anda da İzmir’de konseri olduğu için oraya gitti. Yarın akşam (bu akşam) kendisini ziyaret edeceğiz, bu konularda ayrıntısı ile İlkan ve Selahattin Karaca’dan oluşan diğer yönetim ise ‘divan heyetinin aldığı kararın usulsüz olduğu’ iddiasıyla iptal istemeye hazırlanıyor. Gelen resimlere baktıkça, içimdeki umut büyüyor. İnanın hiçbiri kindar değil. Hepsi sevgiden, dayanışmadan ve çok reklilikten yana. Demek ki eğitim sistemleriyle ne denli oynansa, 15 yılda 15 kez kuralları değiştirip, eğitimi yap boz ‘Ahlat Ağacı’ Eleştirmenlerden tam not aldı Nuri Bilge Ceylan’ın yeni filmi “Ahlat Ağacı” ilk gösterimini yaptığı Cannes’da herhangi bir ödül alamadı belki ama gerek yurtdışında, gerekse yurtiçinde neredeyse tüm eleştirmenlerden yüksek not aldı. Gazetemiz yazarı Sungu Çapan filmi “bir başyapıt” olarak nitelendirirken, Aydınlık gazetesinden ait’” olduğunu ileri sürdü. Kadın açılımı çağrısı Hürriyet gazetesi sinema yazarı Uğur Vardan da filmi beğenenlerden. Vardan, “Genç Sinan’ın acıları...” başlıklı yazısında filmi “uğradığı limanlar ve memleket meseleleri açısından muhteşem bir hesaplaşmanın ifadesi ve bence yönet “Uzun, geveze, yer yer sıkıcı. Ama yine de bir başyapıt!” değerlendirmesini yaptığı yazısında filme dört yıldız veriyor. “Nuri Bilge Ceylan hiç bir zaman politik bir yönetmen olmadı” diyen BirGün yazarı Cüneyt Cebenoyan ise farklı bir açıdan filme yaklaşıyor ve şöyle sesleniyor: “Ceylan’lardan Allah’ın izniyle Hatice’yi is Filmini De Palma çekecek Ya da, yaşananların filmini korkugerilim sinemasının büyük ustası Brian De Palma çekecek; artık gerisini Harvey Weinstein düşünsün. Fransız Le Parisien gazetesine verdiği bir mülakatta konuyu ilk kez açıklayan ünlü sinemacı Brian De Palma, Weinstein’in cinsel tacizlerini, yazmakta olduğu yeni filminde ele alacağını söyledi. Yine aynı mülakattan öğrendiğimiz kadarıyla Weinstein’in adı filmde geçmeyecek ama tüm hikâye onun marifetlerinden esinle vücut bulacak. De Palma filmle ilgili şu detayı da vermiş: “Bir korku filmi olacak, bir tecavüzcüyü ele alacak ve film sektöründe geçecek” Daha ne olsun! “Tanrı ellerimizdir,  Tanrı yüreğimiz, aklımız,  her yerde var olan Tanrı,  toprakta, taşta, tunçta, tuvalde, çelikte ve plastikte  ve bestecisi sayılarda ve satırlarda ulu uyumların. İnsanlar sizi çağırıyorum:  kitaplar, ağaçlar ve balıklar için,  buğday tanesi, pirinç tanesi ve güneşli sokaklar için,  üzüm karası, saman sarısı saçlar ve çocuklar için. Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler,  günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların,  çocukların avuçlarında yeşerecekler.” Yukarıdaki “Çağrı”nın sahibi Nâzım Hikmet, sonsuzluğa göçeli bugün 55 yıl oldu. Onu hapse tıkanlar, cezalandırdıklarını, vatandaşlıktan attıklarını sananlar, onu vatan hasretiyle kahredenler, onu esir aldıklarına inananlar, susturdukları zaafına kapılanlar... Hepsi çoktan yok olup gitti. Nâzım Hikmet ise gürül gürül sesiyle, güzelim Türkçemle nice kuşakları beslemeyi sürdürüyor... Çocuklarımızın avuçlarında barış Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı, PEN Türkiye ve UPSD Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği, bir araya geldik ve ortak bir tasarıya imza attık. Nâzım Hikmet’in “Çalıyorum kapınızı, / Teyze, amca bir imza ver./ Çocuklar öldürülmesin / şeker de yiyebilsinler” dizeleriyle biten Nâzım Hikmet’in “Kız Çocuğu” şiiri tahtasına dönüştürseniz bile, boşuna... Kindar kuşaklar yetişmiyor. Tam tersine şairin dediği gibi “çocukların avuçlarında bekleyen tohumlar, yine onların avuçlarında yeşerecekler.” Ve bu tohumlar, biz ne ekersek onu yeşertecek. Ulu uyumlara yol açacak tohumların çoğalması dileğiyle... Didonato’dan muhteşem uyum Joyce Didonato, kuşağının en müthiş, en şaşırtıcı, en çarpıcı ve en olağan dışı şancılarından biri. Önceki akşam İstanbul Festivali’nde Aya İrini’deki konserinde sadece bir mezzo soprano olarak o muhteşem sesiyle değil, yaratıcılığıyla, düş gücüyle, sonsuz gizemiyle, eşi benzeri olmayan dramatik gücüyle ve konserin sonunda yaptığı konuşmayla (bir şancı için oldukça uzun bir konuşmaydı) salonu hınca hınç dolduran dinleyiciyi büyüledi. Ayakta alkışlar bitmek bilmedi. Dönem çalgılarından oluşan “Il Pomo D’oro” topluluğu; bir erkek dansçı, duvarları yalayan ışık oyunları, Handel ve Purcell ağırlıklı bestelerden bir kolajla ilk bölümde “Savaşı”, ikinci bölümde “Barışı” söyledi sanatçı. Yarattığı büyü karşısında soluk almayı unuttuk. 6. yüzyıldan kalma yapının her taşını bizim için yeniden hayata döndürdü. Konuşmasında, dünyadaki uyum arayışını anlattı. Konser öncesi bir mini konser veren “Barış İçin Müzik Vakfı” korosunun gençlerini selamladı, Aya İrini’nin birikimdeki uyumu ve ahengi vurgularken; yaşadığımız kaosun içinde bile barışı, yani uyumu arayan gelmiş geçmiş tüm çabaları yüceltti... Barış ve ahenk umudumuzu bileyerek bizi sarhoş etti. Tanrı o sesteydi, o sesti önceki akşam. Tunca Arslan filmin “Değil meni Nuri Bilge Ceylan’ın tiyorum, bir sonraki filmin bu yılın, tüm Cannes tari da en iyi yapıtı...” olarak ni kahramanı olarak. Lütfen! hinin jürilerini toplayıp ge telendiriyor. Duayen eleştir Ceylan sinemasının kadın tirseniz, yabancıların nüfuz men Atilla Dorsay, T24’teki açılımını yapmasının zama edemeyecekleri kadar ‘bize yazısında “Ahlat Ağacı” için nı gelmiş.” Tartışmalı bir ilişk iye kapsamlı bir bak ış Marksizm ve Feminizm Çeviri: Funda Hülagü 480 sf., 32 TL İran kökenli Kanadalı akademisyen Shahrzad Mojab, Marksizm ile feminizm arasındaki tartışmalı ilişkiyi irdeleyen önemli makaleleri bir araya getiriyor. Tarihsel ve güncel tartışmalar içinde kapitalizme, ataerkine ve ırkçılığa karşı çıkan üç kıtadan yazarlar arasında, Mojab dışında, Himani Bannerji, Frigga Haug, Amir Hassanpour, Helen Colley, Cynthia Cockburn gibi isimler var. Yazarlar; ataerki, yeniden üretim, toplumsal cinsiyet, kesişimsellik, devrim, emek gücü, finansallaşma, ulusçuluk, emperyalizm ve ideoloji gibi tartışmaların merkezinde yer alan kavramları ayrıntılı bir biçimde ele alıyor. Marksizm ve feminizm arasındaki tartışmalı ilişkiyi ve çağdaş yaklaşımları merak eden araştırmacı, öğrenci ve aktivistler için temel bir başvuru kaynağı şimdi Türkçede! www.yordamkitap.com C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear