23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 11 Mayıs 2018 haber SP çözüm istiyor4 TASARIM:SERPİLÜNAY Taraf, tarafgir Özgür Mumcu önceki günkü yazısında “AKP kendini Menderes geleneğiyle birlikte anmayı sever” diyordu; çok doğru! Olayın şaşılacak bir yönü de yok. AKP’nin de liderinin de, demokrasi algısı Menderes’inkiyle birdir. “Kuvvetler ayrılığı ilkesini tanımayan, basın ve ifade özgürlüğünü kabul etmeyen, milli iradeyi yalnız kendisi ve yandaşlarından ibaret gören, milleti bizden olanlar ve olmayanlar diye karnıyarık gibi ortadan ikiye bölen, yargı bağımsızlığını en büyük musibet olarak algılayıp ülkenin semtine bile uğratmayan...” diye başladığınız tümcenin sonuna AKP’yi de ekleyebilirsiniz DP’yi de, hiç fark etmez. DP’yi anlamak bir dereceye kadar mümkün, sonunda bu demokrasinin çocukluk hastalığı diyebilirsiniz. Ama aradan geçen yarım yüzyılı aşkın sürenin sonunda hâlâ DP’nin bıraktığı yerde olduğumuzu görünce, olayın çocukluk hastalığından öteye bir yapısal bozukluk olduğunu anlıyorsunuz. Türkiye’nin seçim ortamına girdiği bir sırada bunları düşünürken Altan Öymen’in kendi deyimiyle anılı kitaplar dizisinin beşincisi 196061 yıllarını kapsayan “Umutlar ve İdamlar” çıktı. HHH Kendi anılarını günün toplumsal çerçevesi içine oturtarak, ülkenin siyasi gelişmelerini olduğu kadar, dünya olaylarıyla da bir arada, her birini belgeye, kanıta dayandırarak yazan Altan Öymen’in, bu çok kendine özgü kitabıyla eşsiz bir eser yarattığını, Cumhuriyetin 1930’lardan başlayarak bugüne kadar olan dönemini öğrenmek, için herkesin, özellikle de, genç kuşağın okuması gerektiğini bir kez daha yinelemek isterim. 27 Mayıs’tan sonra oluşturulan Kurucu Meclis’in de üyesi olan Altan Öymen’in yalnız tanık olarak değil, aktör olarak da yer aldığı olayları okurken, bir kez daha kaçırılmış fırsatlara yanmadan edemiyorsunuz. Büyük umutlarla başlayan çok partili dönem kavgalara, bölünmelere, karşılıklı ötekileştirme furyasına dönüşmeseydi, bugün burada mı olurduk? “27 Mayıs darbesi yeni bir çığır açıp darbeler dönemini başlatmasaydı, toplumumuz bugün daha ileri bir noktada bulunurdu” diyenlere hak vermemek ne kadar imkânsızsa, “Bırakın 27 Mayıs’ı bir yana, Türkiye’de sanki 26 Mayıs 1960 günü demokrasi kalmış mıydı” diyenlere de hak vermemek o kadar imkânsız değil mi? Çok partili sandık aldatmacasının despotluğa dönüşmesine karşı, ülkenin bölünmesine tepki olarak, bunu gidermek için yönetime el koyanlar, DP’yi, DP’lileri ve kendisini onlara yakın hissedenleri sürekli ötekileştirerek, dışlayarak, horlayarak, bölünmüşlüğün sürmesinde pay sahibi olmadılar mı? 1961’de, yaraları sarıp toplumsal uzlaşmayı sağlamak için iktidara el koyduktan sonra zamanın en çağdaş anayasalarından birini çıkaranların, Yassıada Duruşmaları faciası ve idam cinayetleriyle, bölünmüşlükleri kökleştirirken, bölünmüşlükten, bölünen tarafların yalnızca birinin değil, hepsinin sorumlu olduğunu kanıtladıklarını gördüğümüz bu kitabın en ilginç bölümü ise, Altan Öymen’in Eylül 1990’da, Yassıada Duruşmaları sonrasında idam edilenlerin devlet töreniyle naaşlarının nakledilmesi olayı vesilesiyle Adnan Menderes’in oğlu Aydın Menderes ile yaptığı söyleşi. Biri DP’nin cinayete kurban gitmiş önderinin oğlu, öbürü on yıl boyunca DP ile mücadele etmiş CHP’nin üyesi, muhalif gazeteci iki “taraf”ta bulunan kişiler Aydın Menderes’in deyimiyle “taraf olunsa bile tarafgir olmadan” sağduyu ve soğukkanlılıkla yan yana gelip konuşunca zamanında toplumu bölen olaylar konusunda nasıl da ortak noktalarda buluşabildiklerini Altan Öymen’in hırçınlıkta, muhalefet olarak kendi paylarının da bulunduğunu yansıtan sözlerinin de yer aldığı bu söyleşide görüyorsunuz. Keşke, Aydın Menderes’in mensup oldukları tarafların liderleri zamanında, böylesine tarafgir olmayan bir söyleşiyi yapabilselerdi de bütün bunları yaşamasaydık. Altan Öymen’in kitabı, günümüzde herkesin mutlaka okuması gereken bir yapıt. Onu okuyunca 24 Haziran’da elimize geçecek fırsatı mutlaka değerlendirmek gerekliliği daha kolay anlaşılıyor. Geçici adaylar kesinleşti Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) cumhurbaşkanı seçimi geçici aday listesi Resmi Gazete’de yayımlandı. 49 Mayıs arasında en az yüz bin seçmenin yazılı teklifiyle de Doğu Perinçek, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu’nun adaylığı kabul edildi. Yapılan değerlendirme sonucu Cumhurbaşkanı seçimi geçici aday listesi alfabetik sıralamayla; Doğu Perinçek, Meral Akşener, Muharrem İnce, Recep Tayyip Erdoğan, Selahattin Demirtaş ve Temel Karamollaoğlu’ndan oluştu. Adayların doğum tarihleri ve mezun oldukları üniversitelerin bilgileri de kararda yer aldı. YSK’nin yayımladığı Cumhurbaşkanı geçici aday listesine, 11 Mayıs Cuma günü saat 17.00’ye kadar itiraz edilebilecek. l ANKARA / Cumhuriyet Karamollaoğlu’nun Diyarbakır’da açıklayacağı Kürt sorunu raporunda; yeni anayasa, kayyımların geri çekilmesi, siyasi tutukluların serbest bırakılması gibi öneriler var Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanlığı yarışında ilk mitingini memleketi Sivas’ta yapa cak. Ancak Karamollaoğlu’nun yarış taki en önemli adımı Diyarbakır’da atacağı, bir iki hafta içinde burada Kürt sorunu ile ilgili bir rapor açıkla yacağı bildirildi. Edinilen bilgiye gö re, rapor ile ilgili ayrın tılar şöyle: Çözümü hırslar bal taladı: Raporda çözüm sürecinin şeffaf olarak SİNAN TARTANOĞLU yürütülmediği, muhatap yelpazesinin çok dar tutulduğu belirtil di; “AK Parti’nin oy, örgütün alan ka zanma hırsı çözüm sürecini baltala dı” değerlendirmesine yer verildi. İlk adım yeni anayasa: Meselenin çözümü de 3 başlık altında toplan dı: “Temel insan hakları ve özgürlük ler”, “ekonomi” ile “iç barış ve güven lik.” Atılması gereken ilk adımın, top lumun tüm kesimleri tarafından içten likle kabul edilen yeni bir anayasa ol duğu ifade edildi. Yeni anayasa için bütün siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, kanaat önderlerinin bir araya geleceği toplantılarına dü zenlenebileceği önerildi. Kayyımlar geri çekilsin: HDP’li be lediyelere OHAL KHK’sinin verdiği güçle atanan kayyımların derhal ge ri çekilmesi gerekliği de raporda yer aldı. Bu belediyeler için ya seçimle rin yenilenmesi ya da mevcut belediye meclis üyelerinden birisinin başkan lığa getirilmesi gerektiği ifade edildi. Yerel yönetimlerde devletin tek belir leyici olmaması gerektiği dile getirildi. Tutuklular serbest bırakılmalı: Ra porda siyasi tutukluluk sürelerinin gözden geçirilmesi gerektiği de belir tildi. Bir siyasi hakkında kesinleşmiş bir hüküm yoksa mutlaka tutuksuz yargılanması gerektiği ifade edildi. Aksi halde toplumsal kutuplaşmaların ve yaraların derinleşeceği değerlen Karamollaoğlu, önceki gün Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret edebileceğinin sinyalini vermişti. dirmesi yapıldı. Bu kapsamda tutuklu HDP’li vekiller hakkında da ya yargılamanın hızlandırılması ya da tahliye edilmesi gerektiği belirtildi. Anadili anasütü gibi helaldir: Raporda, anadilinde eğitim ve anadilinde konuşmanın bir hak olarak Anayasada yer alması gerektiği ifade edildi. “Anadil, anasütü kadar hak ve helaldir” görüşüne yer verildi. Devletin anadilde eğitimde alan açması gerektiğinin belirtildiği raporda, bunun yol ve yönteminin ayrıca tartışılabileceği ama önceliğin bunun bir hak olarak varlığının kabul edilmesinde olduğu belirtildi. Anadilinde konuşmanın da bir hak olduğunun belirtildiği raporda, Kürtlerin her türlü kamu kuruluşunun içinde ve dışında özgürce konuşabilmesinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiği ifade edildi. Öldürülenler kâr sayılmamalı: “İçbarış ve güvenlik” başlığı altında da akan kanın durması konusunda atılması gereken adımların sıralandığı belirtildi. Devletin elinde silah bu lundurana karşı mücadelesinin zorunlu olduğunun ifade edildiği raporda, devletin de öldürdüğü kişileri kâr saymaması gerektiği vurgulandı. Devlet ile milletin kaynaşması gerektiği, aksi halde güvenlikçi politikaların karşılık bulmayacağı değerlendirmesi yapıldı. Yeniden etkili istişare: Raporda, toplumun her kesiminin katıldığı etkili istişare mekanizmalarının yeniden kurulması gerektiği önerildi. Tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, kanaat önderlerinin süreçte etkin olması gerektiği ifade edildi. Etkin bir medya ve iletişim stratejisinin hayata geçirilmesi, başta TRT olmak üzere medyada mutedil ve kucaklayıcı bir dil kullanılması gerektiği ifade edildi. Devlet, kalkınmada öncü olmalı: Bölgenin ekonomik kalkınmasında devletin öncü olması gerektiği belirtildi. Bölgenin tamamen sanayileşmesi, tarım ve hayvancılık kalkındırması, ekilmeyen arazinin kalmaması, meraların doldurulması gerektiği ifade edildi. l ANKARA Rapora Afrin rötarı SP rapor üzerinde çalışmalara aylar öncesinden başladı. Ancak Kuzey Irak bağımsızlık referandumu ve Afrin Harekâtı nedeniyle açıklanması ertelendi. Rapor için, geçmişte Kürt sorunu için hazırlanan tüm raporlar incelendi. Ardından çalışmaya “Kürt Meselesi Raporu” adının verilmesi kararlaştırıldı. Parti yetkilileri geçmişte hazırlanan “Güneydoğu Raporu” yerine “mesele” ve “Kürt” kelimelerinin raporun adında özellikle kullanıldığını aktardı. Rapor için Ankara’da, İstanbul’da ve Diyarbakır’da çalıştayların düzenlendiği, bu çalıştaylara akademisyenlerin, hukukçuların ve bürokratların katıldığı belirtildi. Altan Tan, Ahmet Türk, Faruk Ünsal gibi özel isimlerle birebir temas kuruldu, görüşleri istendi. ‘İlk tur bıçak T A MA M Türkiye’den Twitter’da konum bilgilerini paylaşan kişilerin attığı tweet’lere MapD isimli internet sitesinden bakıldığında, iktidar yanlısı medyanın iddiasının aksine, TAMAM tweet’lerinin ağırlıklı olarak Türkiye’den atıldığını görmek mümkün. AKP’liler ise milyonlarca TAMAM tweet’ini ‘dış mihraklara’ bağlamaya devam ediyor. sırtı’ MAK Danışmanlık’ın araştırmalarına göre 24 Haziran seçimlerinin 2. tura kalma ihtimali güçlü. HDP’nin oyları sonucu belirleyecek MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, erken seçime dair yaptığı araştırmala rı ve görüşlerini Cumhuriyet’e anlattı. Kulat, yaptıkları ölçüm ve anketler çerçevesinde seçimle ilgili öngörüleri ni paylaşırken de “Se çim ilk tur için bıçak sır tı gibi görünüyor. İkinci tur ihtimali güçlü biçim de var” dedi. Seçim so ERDEM GÜL nuçları için “HDP’nin oy performansının” belirleyici olacağını vurgula yan Kulat, HDP’nin şu an yüzde 89’lar düzeyinde olduğunu ifade etti. MHP, AKP’den alıyor HüdaPar’ın nasıl bir sonuç alacağının da HDP’nin durumunu yakından ilgilendirdiğini belirten Kulat, Hüda Par’ın oy oranını yükseltmesi durumunda seçime tek başına giren HDP’nin baraja katılma riski doğabileceğini, bu durumda AKP’nin en az 60 fazladan vekil çıkaracağını vurguladı. Kulat, partilerin oy oranları ve ittifakların son durumuna ilişkin olarak da şunları söyledi: “İyi Parti, kurulduğunda daha yüksek bir oy oranına sahipken, belli bir süre sonra oylarında düşüşler oldu. Ancak seçim süreciyle birlikte tekrar toparlanma içindeler. Biz İyi Parti’yi yüzde 10’lar düzeyinde görüyoruz. CHP’de belli bir oranda oy kaybı olabilir ama çok ciddi bir oran olmayacağı görüşündeyiz. SP ise en son 1 Kasım seçimlerinde yüzde 0.6 oranında oy almıştı. Şimdi Karamollaoğlu’nun son öne çıkışı ve ittifak sonrası oylarında ciddi bir yükseliş var. SP, seçimi yüzde 2’ler, hatta biraz daha üstü ile bitirirse şaşırtıcı olmaz. MHP ise bize göre yüzde 78’lerde. Ancak MHP, İyi Parti gittikten sonra 1 Kasım seçimlerinde AKP’ye kaptırdığı seçmeni bir miktar geri alıyor. Yani aslında ortağından oy alıyor. Bu da dışarıdan bir seçmen girişi değil. İttifakın kendi içindeki seçmenin yer değiştirmesi olarak görülüyor.” l ANKARA ‘İmece Demokrasisi’ Kulat, erken seçim kararının hemen ardından CHP’nin diğer muhalif siyasetlere yönelik hamleleri için yeni bir kavram kullanıyor: “İmece demokrasisi.” Bu kavramı ise şöyle açıyor: “Sayın Kılıçdaroğlu, erken seçim kararıyla birlikte ilginç stratejik hamleler yaptı. CHP seçmeni de bu bilinçle hareket ediyor. Önce seçime katılabilmesini sağlamak için karşılık beklemeksizin, İyi Parti’ye 15 milletvekili gönderdi. Ardından hiçbir adayın 100 bin imza barajı altında kalmaması için partililerine çağrı yaptı. Şimdi de CHP seçmeni tek başına giren HDP’nin de baraj altında kalmaması, ittifakın da parlamentoda AKPMHP ittifakını geçmesi ve partinin adayı Muharrem İnce’nin ikinci tura kalması için çalışıyor. Bu bilinçle hareket ediyor. Ben buna imece demokrasi anlayışı diyorum. Bu imece demokrasisi kültürüdür. CHP, bu seçimdeki tavrıyla imece demokrasisi dönemini başlattı.” Selahattin Demirtaş ‘Bu çağrılar çok anlamlı’ CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nde ziyaret ettiği HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, İnce ile görüşmelerini ve bazı CHP’li vekillerin kendisinin serbest bırakılması için yaptığı çağrıları, avukatları aracılığıyla yazılı olarak değerlendirdi. İnce’nin ziyaretinin, insani dayanışma ve kendisi adına değerli olduğunu kaydeden Demirtaş, “Toplumsal kamplaşma ve kutuplaşma, en çok da iktidarın kullandığı dilin vahim sonucudur. İktidar mensupları dahil hepimizin siyaset dilini toplumsal barışa hizmet edecek bir üsluba evrilmesi lazım. Sayın İnce’nin ziyareti, bu açıdan da önemli” dedi. ‘Fazla söze gerek yok’ Muharrem İnce ile aralarında daha çok seçim kampanyasının atmosferine ve halihazırda memleketin sorunlarına dair kısa bir sohbet olduğunu belirten Demirtaş, “Zaten iki cumhurbaşkanı adayının yüksek güvenlikli bir cezaevinde görüşüyor olması, fazla söze de gerek bırakmıyor. Görüşmede hiçbir şekilde ve kesinlikle karşılıklı destek gibi konular gündeme gelmedi” ifadelerini kullandı. Demirtaş, bazı CHP’li milletvekillerinin kendisinin tahliye edilmesine yönelik çağrılarını ise şöyle değerlendirdi: “CHP’lilerin benimle ilgili çağrılarını da aynı şekilde önemli ve anlamlı buluyorum. Benim şahsımda adaletsizliklerin ve eşitsizliklerin acı tablosunun dile getiriliyor olması, elbette ki bu sorunları daha görünür kılıyor.” Selahattin Demirtaş, Muharrem İnce’nin ardından aile görüşü kapsamında, eşi Başak, kızları Delal ve Dılda Demirtaş ile görüştü. l DHA Kampanya başlatıldı HDP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması için “Adil, Özgür, Eşit ve Hilesiz Bir Seçim İçin Demokrasi Gönüllüleri” tarafından change.org’da imza kampanyası başlatıldı. “Adil, özgür, eşit ve hilesiz bir seçim için Selahattin Demirtaş serbest bırakılsın” başlıklı kampanyanın metninde, tüm seçmenlere çağrı yapıldı. l Yurt Haberleri C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear