26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 10 Mayıs 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 9 Evi yıkılana battaniye78’LİLER GİRİŞİMİ SÖZCÜSÜ CAN VE 33 KİŞİ HAKKINDAKİ İDDİANAME TAMAMLANDI 78’liler Girişimi Sözcüsü ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) üye si Celalettin Can’ın da aralarında bu lunduğu 34 kişi hakkındaki soruştur ma tamamlandı. İstanbul Cumhuri yet Başsavcılığı’nca ha zırlanan iddianame de, Halkların Demokra tik Kongresi’nin (HDK) Abdullah Öcalan’ın ta SEYHAN AVŞAR limatları doğrultusunda kurulduğu, terör örgütü ile organik bağı nın olduğuna dair bil gilerin bulunduğu ileri sürüldü. İçiş leri Bakanlığı’dan gelen yazıya göre HDK’nin dernek olmadığı belirtilen iddianamede, HDP’nin faaliyetleri de suç delili olarak gösterildi. İddianamede ömrünün uzun yılla rını cezaevinde geçirmiş olan Celalet tin Can’ın HDK 3. Bölge Koordinasyo nu içerisinde (Bakırköy) faaliyet yü rüttüğünün istihbari olarak belirlen mesi üzerine telefonlarının dinlendi ği ifade edildi. İddianamede Can’ın Cumhuriyet’i susturma operasyonun ardından gazetemizin Şişli’de bulu nan binası önünde düzenlenen eylem lere katılması, telefonda görüştüğü ki şileri buraya davet etmesi de suçla ma konusu yapıldı. Can’ın Özgür Gün dem gazetesinin kapatılmasının ardın dan yapılan protestolara da katıldığı, korsan eylem yaparak yürüyüşe ge çen grubu yönlendirerek slogan attığı nın telefon konuşmalarından anlaşıl yardımı delil oldu SAVCI YİNE KİTABA SARILDI Celalettin Can Can’ın evinden, 78’liler Girişimi’nin dergisi Tükenmez, Dr. Vet. M. Nuri Dersimi’nin Kürdistan Tarihinde Dersim, Oktay Pirim ve Süha Örtülü’nün PKK’nin 20 Yıllık Öyküsü, Alıza Marcüs’ün Kan ve İnanç PKK ve Kürt Hareketi ve Cengiz Kapmaz’ın Öcalan’ın İmrali Günleri isimli kitaplara el konulduğu belirtildi. Üzerinde Öcalan’ın resminin bulunduğu PAJK isimli dergiye de el konulduğu ifade edilerek, “Bu dergi ile ilgili olarak resmi mercilerce verilen herhangi bir yasaklama, el koyma ve toplatma kararının olmadığı ancak bahse konu derginin içeriği incelendiğinde bölücü başı Abdullah Öcalan’ın yakalanarak ülkemize getirilmesinin komplo olarak nitelendiği ve PKK/KCK terör örgütünün propagandasının yapıldığı tespit edilmiştir” denildi. dığı ileri sürüldü. Can’ın farklı tarihlerde HDP milletvekillerinin gözaltına alınması protesto etmek amacıyla Bakıköy Meydanı’nda ve HDP Şişli Cami Önü’ndeki eylemlere katılması da iddianamede suçlama konusu yapıldı. Amed demiş Can’ın, yaptığı bir telefon konuşmasında, Sur ve Cizre’deki sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili basın açıklaması davetini kabul ettiği, bir görüşmede ise “Amed” ve “Kürdistan” kelimelerini kullandığı belirtildi. “Kürdistan ve Amed” sözcüğünün terör örgütüne müzahir şahısların kullandığı konuşma tarzının olduğu öne sürülen iddianamede, böylece Can’ın da örgüte müzahir şahıslardan olduğunun anlaşıldiği iddia edildi. Battaniye kampanyası Can’ın sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde evleri yıkılan yurttaşlarla dayanışmak için HDP’nin çağrısıyla başlatılan “Battaniyeni alda gel” kampanyasıyla ilgili 18 Temmuz 2016 tarihinde yaptığı bir telefon görüşmesinde, “Yani bu yüzbinlerce insan, şu an da Kürdistan’da evsiz, bahtsız, battaniyesiz, çadırsız... Bir kampanya açıyoruz HDP’den gelen çağrıyla. Bir battaniye kampanyası olacak.... Mümkün olduğu kadar çok geniş bir battaniye toplamanız gerekiyor. Bunun yanı sıra buzdolabı veren olursa, alıyoruz. Onlardan ikince el de kabul ediyoruz. Para vermek isteyen olursa almayın. Gidip battaniye almasını söyleyin” dediği belirtildi. Savcı, bu battaniye yardımlarının PKK/KCK terör örgütü mensuplarına lojistik ihtiyacı karşılamak amacıyla düzenlendiğini savunarak, şu iddiada bulundu: “Bu bağlamda şüpheli şahsın terör örgütünün kırsal alanında faaliyet gösteren örgüt mensuplarına gönderilmek üzere muhtelif yaşam malzemeleri temin ettiği, dolayısıyla örgüt mensuplarına alenen yardım ve yataklıkta bulunduğu, yardım toplanması amacıyla düzenlenen kampanyada görev alması için N. isimli şahsa talimat verdiği, bu kampanyanın organizasyonunda görev aldığı hedef şahsın KÜRDİSTAN olarak kastettiği yerin Suriye/Rojova bölgesinde YPG/PYD terör örgütü mensuplarının bulunduğu yer olduğu değerlendirilmiştir.” İTÜ UZMANLARI İNCELEYECEK Ayvalıtaş davası yine bilirkişide Gezi direnişinin ilk kaybı 20 yaşında ki Mehmet Ayvalıtaş’ın ölümüne ilişkin davanın dosyası, sanıkların kazada kusurlu olup olmadıklarının tespiti amacıyla dördüncü kez bilirkişi heyetine gönderilecek. Gezi eylemleri sırasında 2 Haziran 2013 gecesi Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde gerçekleştirilen eylem sırasında kalabalığın arasına dalan özel bir aracın çarptığı Mehmet Ayvalıtaş’ın ölümüyle ilgili davanın 19. oturumu dün yapıldı. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada söz alan Baba Ali Ayvalıtaş, “Katilleri burada serbest. Peşinden eşim gitti. Bu olayı vicdanınıza bırakıyorum. Eğer adalet yerine gelmezse sizi Allah’a havale ediyorum” dedi. Ayvalıtaş ailesinin avukatlarından Sevgi Evren Köroğlu, İTÜ İnşaat Fakültesi Ulaştırma Ana Bilim Dalı’nda görevli uzman kişilerden seçilecek bir heyetle olay yerinde keşif yapılmasını ve yeniden bilirkişi raporu alınmasını istedi. Keşif talebini reddeden mahkeme heyeti, dosyanın, İTÜ Ulaştırma Bölümü’nde görev yapan öğretim görevlilerinden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetine gönderilmesine ve sanıkların kusur durumlarına ilişkin rapor düzenlenmesine hükmetti. Sanıkların tutuklanmasına yönelik talep de kabul edilmedi. Dava, 24 Eylül’e ertelendi. Berkin davasına çağrı Davaya destek için adliye önünde toplanan yurttaşlar ‘Gezi Şehitleri Ölümsüzdür’ pankartı açtı. Karar sonrası konuşan baba Ayvalıtaş: “İnanın arkadaşlar güneş doğacak. Yeter diyoruz. Çocuklarımız benim için ölmedi, kendileri için de ölmedi. Haksızlıklara, adaletsizliğe karşı gülerek hepimiz için öldüler. Gezi oğlumla başladı ve 24 Haziran’da bu bitecek” dedi. Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı ise bugün görülecek Berkin Elvan’ın davasına katılma çağrısı yaptı. l İSTANBUL / Cumhuriyet İŞİNİ ALMAK İÇİN DİRENİYOR Güngördü açlık grevinde AKP’li Zeytinburnu Belediyesi’ndeki işinden çıkarılan taşeron işçi Kenan Güngördü, belediye önünde sürdürdüğü direnişin 22. gününde bir günlük açlık grevi yaptı. Güngördü’ye dünkü eyleminde, KESK, DİSK, Bakırköy, Bahçelievler, Ataşehir, Esenyurt, HDP ZeyKenan Güngördü tinburnu, Haziran Meclisleri, Emek Partisi, Bakırköy SES, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, TÜM BEL–SEN İstanbul 1 No.lu Şubesi üyeleri de destek verdi. Haksız ve hukuksuz şekilde işten atıldığını söyleyen Güngördü, “OHAL ile somut delil olmadan açığa alınanların, ihraç edilenlerin veya tutuklananların çalışmasına izin verilmeden bu ülkede demokrasiden söz edilemez. Sömürünün ve haksızlığın olduğu her yerde bizimde sözümüzün olduğu unutulmamalıdır. İnsanların bir araya gelmesi, örgütlenmesi ve birlikte sesini yükseltmesi çok önemli” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet TÜRKİYE GAZETECİLİK BAŞARI ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU Cumhuriyet’e iki ödül Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 59. kez düzen lediği Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri, önceki akşam Taksim’de ki The Marmara Oteli’nde düzenle nen törenle sahiplerine verildi. Ga zetemiz muhabirleri Zehra Özdilek ve Demet Yalçın Güneş’in de ara larında bulunduğu 24 gazetecinin ödül aldığı geceye, sivil toplum ör gütü temsilcileri, akademisyenler ve çok sayıda gazeteci katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan TGC Başkanı Turgay Olcay Özdilek’in ödülünü Orhan Erinç verdi. to, “Özellikle 2007’den bu yana ga lik asla suç değildir.” zetecilik iktidarın gözünde suç olarak kabul edilmiş, eleştirel gazeteci ‘Gazeteme adıyorum’ lik yapan, halkın bilgilenme kanalla Muhabirimiz Zehra Özdilek, 3 Ha rını açık tutmaya çalışan gazetecile ziran 2017 tarihinde yayımlanan rin pek çoğu cezaevlerini boylamıştır. “OHAL İstismarı” başlıklı haberiy Elde ettiğimiz verilere göre günümüz le ‘Haber Toplum’ dalında ödüle de de halen 149 meslektaşımız tutuklu ğer bulundu. Özdilek, ödülünü Cum ya da hükümlü olarak cezaevinde bu huriyet Gazetesi Vakfı Başkanı ve es lunmaktadır. Sayıları on bine ulaşan ki TGC Başkanı Orhan Erinç’in elin gazeteci ise işsiz olarak kendisine ça den aldı. Özdilek, “Aileme, Cumhu lışabileceği yeni mecralar aramakta riyet ailesine ve Türkiye Gazeteciler dır. Dileğimiz Türkiye’nin bir an ön Cemiyeti’ne teşekkür ediyorum. Ödü ce bu ayıptan kurtulmasıdır. Gazete lümü, tutuklu meslektaşlarıma ve 94 cilik onurlu bir meslektir. Gazeteci yıldır dim dik ayakta duran gazeteme adıyorum” diye konuştu. Hastaneden mesaj Muhabirimiz Demet Yalçın Güneş ise 711 Mart 2017 tarihleri arasında yayımlanan “Bitmeyen Dram: Çocuk Gelinler” başlıklı röportajıyla ödüle değer bulundu. Demet Yalçın Güneş gelemediği için ödülünü eşi Murat Güneş, TGC Balatoj Kurulu Başkanı Nuray Özger’den aldı. Demet Yalçın Güneş’in mesajını ise Haber Koordinatörümüz Aykut Küçükkaya okudu. Güneş, “Çınar bebeğimizin doğumuna sayılı günler kala, size Şanlıurfa’nın bir hastane odasından sesleniyorum. Evliliğimden dolayı Güneydoğu’da iki yıldır yaşama imkânı buldum. Ve böylelikle röportajlarıma da taşıdığım bu coğrafyanın kanayan yarası çocuk gelinler gerçeği ile yüzleştim. Elini tutarak acısına ortak olduğum her kadın bana, Atatürk Türkiye’sinde çağdaş laik eğitimin ve yaşam biçiminin paha biçilemez bir cevher olduğunu bir kez daha öğretti” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL / Cumhuriyet MİT TIR’ları duruşması ertelendi MİT TIR’ları haberleri nedeniyle gazeteciler Can Dündar, Erdem Gül ve tutuklu CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun “örgüte yardım” suçlamasıyla yargılandığı davaya dün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. İzleyicilere kapalı olarak görülen duruşmaya Ankara Temsilcimiz Gül ve Enis Berberoğlu ile avukatları katıldı. Berberoğlu’nun avukatı Murat Ergün, Tuncay Özkan, Dursun Çiçek, Mustafa Balbay, Ertuğrul Özkök, Vahap Munyar, Sabri Uzun ve Hanefi Avcı’yı tanık olarak dinleteceklerini ancak mahkeme başkanının raporlu olması sebebiyle bu celse dinletmenin uygun olmayacağı kanaatinde olduklarını belirtti. Ergün, tanık dinletme haklarının saklı kalması kaydıyla Berberoğlu’nun seçimlerde aday olacağı için duruşmanın seçimlerden sonraki bir tarihe ertelenmesini talep etti. Tanıkların gelecek celse dinlenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 18 Temmuz’a erteledi. Esir tutuluyor Duruşma öncesi CHP Milletvekilleri adliye önünde buluşarak basın açıklaması düzenledi. CHP’li vekiller Barış Yarkadaş, Ali Özcan, Dursun Çiçek, Sezgin Tanrıkulu, Haluk Pekşen’in katıldığı açıklamada CHP Genel Başkan Yardımcısı Tun cay Özkan basın açıklaması yaptı. Berberoğlu’nun “FETÖ’ye yardım etmek” ile suçlandığını anmsatan Özkan, “Enis Berberoğlu bir milletvekili, bir gazeteci olarak hukuksuz, haksız, delilsiz bir şekilde 330 gündür cezaevinde. Hakkında herhangi bir delil yoktur. Karineler, kanaatler dışında ileri sürülebilecek en küçük bulgu gündeme getirilmemiştir. Casusluk iddiası çökmüştür. Mahkeme, Enis Berberoğlu’nu bu hukuk enkazının altında esir tutmaktadır. Bu kabul edilemez bir şeydir. Burada protesto ediyoruz ve Enis Berberoğlu’nun derhal özgür bırakılmasını istiyoruz” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet İSTİNAF MAHKEMESİNDEN MEMURLAR İÇİN ÖNEMLİ KARAR Sürgüne gerekçe ceza olamaz MUSTAFA ÇAKIR İstinaf mahkemesi, sosyal medyada yaptığı paylaşımlar nedeniyle disiplin cezası alan memurun başka bir yere atanmasını hukuka aykırı buldu. “Sürgün” gibi atama kararı oybirliğiyle iptal edildi. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi’nin kararında süreç şöyle yer aldı: İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan memur hakkında, sanal ortamdaki paylaşım ve sohbet sayfasında konusu suç teşkil edecek hakaret içerikli mesajlar paylaştığı ve yorum yaptığı gerekçesiyle Devlet Memurları Yasası’nda belirtilen “ödev, sorumluluk ve yasaklara aykırı davranmak” kapsamında soruşturma başlatıldı. Memur ciddiyeti... Memur soruşturma devam ederken, İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nden, Ankara Yenimahalle İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne atandı. Atamanın ardından hazırlanan disiplin raporunda, memurun sosyal medyada, “benim gözümde namussuz, şerefsiz, utanmazsınız, kendini bilmez densiz” gibi ifadeler kullandığına dikkat çekildi. Raporda, diyalogların “siyasi bir gaye taşımadığı, arkadaş ortamında yapılan sohbet ve yorumlardan ibaret oduğu” ancak kullanılan ifadelerin genel ahlak kurallarına ve memur ciddiyetine uygun olmadığı sonucuna varıldı. Kınama yerine uyarma Memur hakkında “kınama” cezası önerildi. Ancak memura bir alt ceza uygulanarak “uyarma” cezası verildi. İçişleri Bakanlığı savunmasında, memur hakkında yapılan soruşturma sonucunda aldığı disiplin cezası göz önüne alındığında, gerek memurun daha çok yıpranmasının engellenmesi, gerekse de kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde atama işleminin yapıldığı belirtildi. Memurun üyesi olduğu Türk BüroSen atamanın iptali için dava açtı. Ancak Ankara 1. İdare Mahmemesi talebi reddetti. Zorunlu değil Bunun üzerine sendika istinaf yoluna başvurdu. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi kararında, memurun disiplin cezasına konu eylemleri nedeniyle başka bir yere atandığına dikkat çekti. Daire, memurun disiplin cezasına konu olaylar nedeniyle görev yaptığı İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nde yıpranmadığı, dolasıyla buradaki görevinden alınmasının zorunlu olmadığı sonucuna ulaştı. Memurun kamu hizmetini aksattığı, görevinde başarısız olduğu yolunda somut bilgi ve belge olmadığına da işaret eden daire, disiplin cezası gerektiren eylemlerinin başka bir yere atanmasını gerektirecek nitelikte olmadığına dikkat çekti. Daire, bu gerekçelerle memurun İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nden Yenimahalle İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne atanmasının hukuka aykırı olduğunu belirtti. Daire atamayı iptal etti. Karar oybirliğiyle ve “kesin” olarak alındı. l ANKARA ULUTAŞ GÖREVE BAŞLATILMADI ‘Hukuksuzluğa hemen son verin’ Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve Adana Tabip Odası (ATO) Üyesi Doktor Dursun Yaşar Ulutaş, TBB’nin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” bildirisine imza attığı için gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra hâlâ görevine iade edilmedi. Uluştaş’tan, meslekten men edilmesi talebiyle başlatılan soruşturma kapsamında son savunması istendi. Dün ATO’da bir araya gelen sendika ve sivil toplum temsilcileri Ulutaş’a destek verdi. ATO Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, “Hiçbir demokratik kurala uymayan, ‘düşünce ifadesini’ bile suç sayan bu hukuksuz süreç, Dr. Dursun Yaşar Ulutaş’ı şimdi de sözleşmesini iptal ederek, hastalarından ayırmaya çalışmaktadır. Adana Sağlık Müdürlüğü’nden ve Adana Valiliği’nden; Dr. Ulutaş hakkındaki soruşturmanın bir an önce sonlandırılmasını talep ediyor, ‘bu hukuksuz sürece hemen son verilmelidir’ diyoruz” dedi. l ADANA / Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear