29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA ACILARI DİPLOMASİ BİTİRİR... ABD ve Fransa ile Suriye’yi vuran ekipte yer alan ancak parlamentodan onay almaması tartışmalara yol açan Britanya Başbakanı Theresa May dün milletvekillerini bilgilendirdi. Daha önce bu saldırının yasal olarak tartışmalı olduğunu belirten anamuhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ise Guardian için yazdığı “Suriye’deki acıları bombardıman değil diplomasi bitirecek” başlıklı makalesinde, Suriye’deki grupları desteklemek ve onlara silah göndermenin de, Suriye’yi dışardan bombalamanın da bir sonuç getirmediğini belirtti. Soğuk Savaş’tanSalı17Nisan2018 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: EMİNE BİLGET 7 Suriye gerilimi artarken Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, daha kötüBatı’yı iletişim kanallarını kapatmakla suçladı ABD, Fransa ve Britanya’nın Doğu Guta’nın Duma bölgesinde kimyasal silah saldırısı düzenlendiği iddialarını gerekçe göstererek haftasonunda Suriye’ye düzenlediği hava saldırısının yankıları sürerken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya ve Batı’nın Soğuk Savaş’tan daha kötü bir durumla karşı karşıya olduğunu söyledi. BBC’nin HardTalk programına katılan Lavrov, bu durumun nedeni olarak taraflar arasındaki iletişim kanallarının eksikliğini gösterirken Batılı güçleri bu kanalları kapatmakla suçladı. Moskova’nın “Batılı dostlarına olan son güven kalıntılarını da kaybettiğini” belirten Lavrov, Suriye hükümetinin kimyasal saldırı iddialarının hedefine oturtulması ile ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Diğer devlet başkanlarına kaba davranamam ama Fransa, Britanya ve ABD’nin liderlerinden bahsettiniz. Açıkçası onların atıfta bulunduğu tüm kanıtlar, haber metinleri ve sosyal medyadır.” Kimyasal saldırı olmadığını savunan Lavrov, “Olay tezgâhlanmıştır” dedi. Karşılıklı suçlamalar Bu arada saldırı iddialarının ardından geçen cumartesi Suriye’ye uzman ekip gönderen Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Barzeh bilmecesi Suriye yönetiminin “kimyasal silah programıyla bağlantılı olduğu” iddiasıyla ABD liderliğindeki saldırıda hedef alınan tesislerden Barzeh araştırma merkezinin üç katlı yapısı ağır hasar görürken bölgeye Suriyeli yetkililerin AFP dahil basını götürdüğü haberleri de gündeme yansıdı. Şam kimyasal silah programı yürüttüğü suçlamasını redderken basına konuşan ve kendisini bu tesisin plastik ve boya bölümünde çalışan bir mühendis olarak tanıtan Said Said, son yıllarda Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün de tesiste inceleme yaptığını, zehirli silahların olmadığı açıklamasında bulunduğunu öne sürdü. Said’e göre, merkez, ilaç ve çocuk oyuncaklarının yapımında kullanılan kimyasal ürünler üzerinde test yapıyor, akrep, yılan zehirlerine karşı panzehir üretiyordu. Çekilme polemiği... Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un önceki gece bir tv programında yaptığı “ABD Başkanı Trump’ı Suriye’den çekilmeme konusunda ikna ettim” demecine Beyaz Saray’dan yalanlar nitelikte açıklama geldi. Beyaz Saray Sözcüsü, “ABD misyonu değişmedi. Başkan ABD güçlerinin mümkün olduğunca çabuk bir şekilde eve dönmelerini istediği konusunda net. IŞİD’i tamamen yok edip, bir daha ortaya çıkmasının önüne geçecek koşulları yaratmak konusunda kararlıyız” dedi. “ABD’nin bölgesel müttefik ve partnerlerinin, bölgeyi güvenlik altına alabilmek için gerek askeri gerek finansal açıdan daha büyük sorumluluk almasını beklediklerini” de ekledi. Ardından da Macron, “Beyaz Saray askeri mücadelenin IŞİD’e karşı zafer kazanıldığında sona ereceği yönündeki ifadelerinde haklı. Fransa aynı görüşü paylaşıyor. Ama ben de ABD’nin sorumluluğumuzun IŞİD ile mücadelenin ötesine gittiğini, uzun dönemde barışı sağlama ve insani görevlerin olduğunu farkettiğini söylemekte haklıyım” dedi. ŞÜPHELİ ÖLÜM Suriye’deki Rus paralı askerleri hakkında yaptığı haberlerle tanınan Rus gazeteci Maxim Borodin’in, evinin balkonundan düşerek öldüğü duyuruldu. Çalıştığı Novy Den Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ise gazetecinin intihar ettiğine inanmadığını söyledi. Borodin, Wagner adlı Rus özel güvenlik şirketinin, iki ay önce Deyr ez Zor’da ABD bombardımanında yüzlerce paralı askerini kaybettiğini iddia etmişti. ‘RUSYA’SIZ ÇÖZÜM OLMAZ’ AB toplantısında Almanya, Fransa ve Britanya’nın dışişleri bakanları bir araya geldi. Suriye’ye yönelik saldırıya karşı önceki gün ABD’de barış yanlısı grupların protestoları vardı. (KSYÖ) de dün Lahey’de oloğanüstü toplandı. Oturumda konuşan KSYÖ Genel Direktörü Ahmet Üzümcü, uzmanların dün Duma’ya giremediğini, Rus ve Suriyeli yetkililerin bölgeye giriş izni öncesinde halledilmesi gereken güvenlik sorunlarının olduğunu söylediğini belirtti. Örgütün ABD temsilcisi ise Rusya’nın kanıtları ortadan kaldırmış olabileceği suçlamasını yöneltti. Britanya temsilcisinden de “Rusya ve Suriye’nin işbirliği yapmasının gerekliliği” uyarısı yükseldi. Batı kanadından gelen tepkiler üzeri ne ise Rusya’nın KSYÖ Daimi Temsilciliği, ABD’nin Duma’da yapılacak kimyasal saldırı soruşturması öncesinde örgütün otoritesini sarsmaya çalıştığını öne sürdü. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan ABD’nin kanıtların karartılıyor olabileceği iddiasına yalanlama geldi. ‘Engellemedik’ Rusya’nın Dışişleri Bakan Yardımcısı “Gecikmenin cumartesi günkü ABD’nin öncülüğündeki hava saldırılarından ve BM’nin izin vermemesinden dolayı” olduğunu savundu. Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov da “Rusya’nın KSYÖ’nün Duma’ya girişini engellediği” iddialarını “temelsiz” olarak nitelendirdi. Moskova’nın tarafsız soruşturma yanlısı olduğunu kaydetti. Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları dün Lüksemburg’da Suriye gündemi ile bir araya geldi. Toplantıdan “Şam yönetiminin ülkede baskısı sürdükçe olası yeni yaptırımların ele alınacağı” kartı çıktı. Diğer yandan ise AB Rusya’ya karşı yaptırım kararı alan ABD’ye katılmayacağının mesajını da verdi. ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Nikki Haley, Rusya’ya “Suriye’ye verdiği destek” sebebiyle yeni yaptırımlar uygulanacağını açıklamıştı. AB toplantısında, kimyasal saldırıların önlenmesi amacıyla herşeyin yapılması kapsamında ABD öncülüğündeki hava saldırılarına destek verildi ancak Suriye’de sekizinci yılına giren savaşa siyasi çözüm çağrısı için yeniden çaba gösterilmesi” vurgusu da yapıldı. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, önceki gün yaptığı açıklamada “İsteseniz de istemeseniz de bunu görmek zorundasınız: Rusya olmadan bu krizi çözemezsiniz” dedi. Maas, geçen cumartesi günü de Fransa ile birlikte Suriye’de barışın sağlanması yönünde siyasi sürece ivme kazandırma hedefli yeni uluslararası çabalar için bastıracaklarını söylemişti. ‘Kısa dönemde Esad’ın gitmesi imkânsız’ Öte yandan Almanya hükümet sözcüsü, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a işaretle “Berlin’in bir barış süreci sonunda koltuğunu bırakması gerektiğine inandığını ancak bunun kısa dönemde imkânsız olduğunun farkında olduklarını” aktardı. Doğu Guta’nın tümüyle Suriye güçlerinin kontrolüne geçmesiyle birlikte cihatçı gruplarla aileleri, Bab ve İdlib’e giderken tahliye edilenlerin bir kısmı da Şam yakınlarındaki geçici kamplara yerleştirildi. Çoluk çocuk sivillerin zorlu hayat mücadeleleri sürüyor. AB’den Afrin çıkışı Lüksemburg’da dün toplanan AB dışişleri bakanları, “Türkiye tarafından Suriye’nin kuzeyinde düzenlenen Afrin harekâtının insani durumu daha zor hale getirdiğinin” belirtildiği belgeyi kabul etti. 28 ülkenin dışişleri bakanlarının ortak bildirisinde şu ifadeler yer aldı: “Türkiye’nin askeri harekâtı, insani durumu daha zor hale getirdi, yerel halkın yer değiştirmesine neden oldu. AB, başta Türk ordusunun harekâtının ardından Afrin de olmak üzere, Suriye’nin kuzeybatısındaki insani durumun kötüye gitmesinden derin endişe duyuyor ve ülkede sivil kuruluşlar için güvenli, engelsiz erişim sağlanmasının gerekliliğinin altını çiziyor.” Çelik: Sorumsuzluk Bildiride Astana garantörleri Rusya, Türkiye ve İran’a yönelik “çatışmasızlık bölgelerinde ateş kesin sağlanamadığı” eleştirisi de getirildi. AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik’ten ise bildiriye tepki geldi. “Afrin harekâtı ile durumun daha kötü hale geldiğini söylemek, harekat öncesi orada kurulan terör hegemonyasına ve teröristlerin yerel halka yaptıkları zulme destek vermek demektir” dedi. “Suriye’de olup bitenler karşısında üstüne düşeni yapmayan AB, sorumsuzca bir açıklama daha yapmıştır” ifadesini kullandı. Macron’a basın dersi Göreve geldiği Mayıs 2017’ye oranla popülaritesi gittikçe düşen Macron iktidarı, son dönemlerde devlet demiryolları SNCF çalışanlarına yönelik reform planına karşı çıkan kamu çalışanlarının grev dalgalarıyla sarsılıyor. Üniversitelerde de protestolar düzenleniyor. Fransa’da geniş çaplı grev dalgasıyla karşı karşıya olan Emmanuel Macron, önceki gün BFMTV ve Mediapart tarafından canlı yayımlanan programda, zorlu sorularıyla bilinen gazeteciler JeanJacques Bordin ve Edwy Plenel’in karşısındaydı. ‘Öğrenciniz değiliz’ Macron, bazı sorulara “taraflı” olduğu gerekçesiyle itiraz etti. Ülkedeki yüksek vergi oranlarına ilişkin soruya “Bu konu hakkında böyle söylemler kullanmamalısınız” diye yanıt veren Macron’a ise Plenel’in “Siz bir profesör değilsiniz, biz de sizin öğrencileriniz değiliz. Sorular sizi rahatsız edebilir ancak biz bunu yapmak için buradayız” demesi dikkat çekti. Geçen hafta kilise ile devlet arasında kopan bağların yeniden onarılması gerektiğini söyleyerek laiklik tartışmasına sebep olan Macron, İslam dininin Fransa toplumuyla uyuşup uyuşmadığı ile ilgili soruya ise “Birlik içinde olmak istiyorsak, din, inanç hürriyetini kabul etmek zorundayız” dedi. Erivan’daki protestolara polis biber gazıyla müdahale etti. Çıkan arbedede muhalif lider Nikol Paşiyan ve üç polisin de aralarında olduğu onlarca kişi yaralandı. Sarkisyan karşıtı cephe ayaklandı Ermenistan’da bin Radyosu’nu ele geçi lerce kişi, es rerek canlı yayını kes ki devlet başkanı Serj tiklerini de duyurdu. Sarkisyan’ın başba İddialara göre, yayın kanlığa aday gösteril da, “Serj Sarkisyan ve mesine karşı protes ailesinin denetimin to gösterisi düzenledi. deki medya yapılan Geçen yıl liderliğinde masını” protesto eden ki Ermenistan Cumhu bir bildiri de okundu. riyet Partisi’nin kazan Göstericilere göre, Er dığı seçimlerin ardın menistan vatandaşla dan koltuğunu Amen rı, siyasi gelişmeler Sarkissian’a devreden ile ilgili tarafsız ha ve 2015 yılındaki ana berlerden mahrum. yasa değişikliğiyle yetkileri güçlendirilmiş olan parlamentonun başına geçerek iktidarını korumayı amaçlayan Serj Sarkisyan karşıtları, dün başkent Erivan’ın merkezindeki çok sayıda cadde ve kavşağı trafiğe kapattı. Ülkedeki “Sarkisyan tekeline” son verilmesini talep eden göstericiler, “Serj’siz bir Ermenistan” sloganları attı. Yerel haber siteleri, protestocuların bir İki dönem sonrası hamlesi 2008 yılında cumhurbaşkanı seçilen Serj Sarkisyan, devlet başkanlığı için azami süre olan iki dönemini tamamladıktan sonra geçen hafta istifa etmiş ve bu kez iktidar partisi tarafından başbakanlığa aday gösterilmişti. süre Ermenistan Halk Sarkisyan Slovak eylemciler koltukları sallıyor Slovakya’da siyasilerle mafya arasındaki ilişkileri, yolsuzlukları haberleştiren araştırmacı gazeteci Jan Kuciak ile nişanlısının katledilmesinin ardından halk cinayetin aydınlatılması için gösterilere devam ederken İçişleri Bakanı Tomas Drucker istifasını duyurdu. Şubat ayındaki suikastın ardından muhalefetin istifasını istediği isimlerden olan İçişleri Bakanı Robert Kalinak’ın geçen ay koltuğu bırakması ile yerine Drucker gelmişti. Slovakya’da sayılarının 30 bini bulduğu belirtilen protestocular önceki gün tarafsız bir soruşturmayı engelleyeceği gerek çesiyle Emniyet Müdürü Tibor Gaspar’ın istifası sloganları ile sokaklara çıktı. Drucker, Gaspar’ı kovmak için bir neden olmadığını vurgularken “Görevimden ayrılıyorum çünkü durumu sakinleştiremedim, kutuplaşma sürüyor. Gaspar’ın ayrılmasının da durumu sakinleştireceğini düşünmüyorum”dedi. Kuciak’ın bazı haberleri hükümet ve Gaspar ile bağlantılı, ülkenin en büyük özel güvenlik şirketi sahibinin arasındaki ilişkiler üzerineydi. Kalinak’ın yanı sıra Başbakan Robert Fico, Kültür Bakanı Marek Madaric, Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Viliam Jasan da istifa etmişti. Comey, Trump’a ‘ahlaksız’ dedi ABD Başkanı Donald Trump hakkında ağır eleştirilerin yer aldığı yeni kitabı “Daha Yüksek Bir Sadakat: Gerçek, Yalanlar ve Liderlik’” adlı kitabıyla gündem yaratan eski FBI Direktörü James Comey, kendisini görevden alan Trump’a yönelik sert açıklamalarını sürdürüyor. Comey, geçen mayıs ayında görevden alınmasının ardından katıldığı ilk televizyon programında, Trump’ın “etik olarak başkanlığa uygun olmadığını” öne sürdü. ABC News’a verdiği söyleşide, “Bence o (Trump) Başkan olmaya ahlaki açıdan uygun değil” diyen Comey ,“Kadınlara et parçası gibi davranan, büyük küçük her konuda sürekli yalan söyleyen ve Amerikan halkının buna inanması konusunda ısrar eden biri” ifadelerini kullandı. Trump söyleşide ya yımlanmasından kısa süre önce Twitter’dan Comey’i yalanlar söylemekle suçlarken lideri olduğu Cumhuriyetçi Parti de açıklama yaptı. “Comey’in görevi suiistimal geçmişinden daha kötü bir şey varsa, o da ki TrumpComey tabını satmak için her şeyi söylemeye hazır olması” dedi. 4 günlük görev ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in yeni ulusal güvenlik danışmanı Jon Lerner, Trump’ın atamaya itiraz ettiği yönündeki haberlerin ardından, göreve gelmesinin 4 gün sonrasında istifa etti. Lerner’in Cumhuriyetçi Parti’nin 2016 yılındaki önseçim sürecinde Trump karşıtı kampanyada görev aldığı iddia edilmişti. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear