25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 17 Nisan 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Diyalog’ vurgusu haber 5 Stoltenberg Türkiye’nin önemli bir müttefik olduğunu söylerken “Müttefikler bir arada kalmalı” dedi. Çavuşoğlu Türkiye’nin hava savunma taleplerini yineledi Temmuz ayında ittifakın Rusya’ya karşı tutumunun belirleneceği zirveye hazırlık için Ankara’ya gelen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Müttefikler bir arada kalmalı” derken, görüşmelerinde de TürkiyeABD arasındaki yakınlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise “Rusya ile ilişkilerimiz NATO ile Fransa ile ABD ile ilişkilerimizin alternatifi değil” dedi. Stoltenberg, Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile bir araya geldi. Çavuşoğlu ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında Stoltenberg, Türkiye’nin NATO için önemini vurgularken, “Türkiye’nin bu ittifak içinde yer almasının öneminin farkındayız” dedi. Stoltenberg, Türkiye’nin terörden en çok sıkıntı çeken müttefik ülke olduğunu belirtirken, “NATO’nun buradaki varlığı, Türkiye’yi desteklemek ve yardım etmek içindir” ifadesini kullandı. Afrin operasyonu konusunda “şeffaflıkla hareket etmesini memnuniyetle karşılıyorum” diyen Stoltenberg, Türkiye’nin hava savunma sistemine yönelik taleplerine ise mevcut varlığı anımsatarak yanıt verdi: “Burada daha fazla deniz ve hava mevcudiyetimiz var, daha fazla tatbikat yapıyoruz. Erken uyarı ve gözlem uçaklarımız, hava savunma sistemlerimiz var. Suriye sınırında İspanyol ve İtalyan bataryaları bulunuyor.” AWACS’lar da var Stoltenberg, Konya’da konuşlu erken uyarı ve gözlem uçakları AWACS’ların IŞİD ile mücadele koalisyonuna destek verdiğini de kaydetti. Duma’daki kimyasal silah saldırısını da ele aldıklarını söyleyen Stoltenberg, Türkiye’nin verdiği desteğe teşekkür etti. Çavuşoğlu ise NATO’ya desteğin süreceğini belirtti ve “NATO’nun güçlü olması önemli” dedi. Çavuşoğlu, Macron’un “Rusya ve Türkiye’yi ayırdık” açıklamalarına da Rusya ve İran ile Türkiye’nin işbirliğinin tek amacının ‘ateşkesi sağlamak’ olduğunu anımsatarak şunları söyledi: “Doğru bir söz değil. Rusya ile ilişkilerimiz, Fransa Cumhurbaşkanı’nın ayıracağı kadar zayıf değildir. Ama Rusya ilişkilerimiz, NATO ile ilişkilerimize alternatif değil, buraya da zarar vermemesi gerekiyor.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri ile yaptığı görüşmenin ardından Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile telefonla görüştü. Görüşmede, Suriye’deki gelişmeler ve siyasi sürecin nasıl ilerletileceği konusunun konuşulduğu belirtildi. l ANKARA/Cumhuriyet NECATİ SAVAŞ Jens Stoltenberg Mevlüt Çavuşoğlu Macron’a ikili tepki ‘Büyütmeye Fransa Cumhurbaşkanı Em madı” dedi. Sputnik’in haberine manuel Macron’un “Su göre, Peskov basın toplantısın gerek yok’ riye’deki saldırıyla Rusya ve Türkiye’yi ayırdık” açıklamasına Türkiye ve Rusya’dan ya da Macron’un ifadelerini değerlendirmesi istenince, “Moskova ve Ankara’nın görüşlerinin ba Çavuşoğlu’nun terörle mücadeleyle ilgili olarak da Türkiye’nin tüm terör örgütle nıt geldi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kısa süre önce düzenlenen Suriye zirvesine zı konularda farklılık gösterdiği kimse için sır değil. Fakat bu durum, görüş alışverişi yapma riyle mücadele ettiğini, diğer Macron’un da gelmek istediğini ya ya da görüşlerimizdeki bu NATO müttefiklerinin de bu çizgiye gelmesini arzu ettiklerini söylemesi dikkat çekti. Türkiye’nin üyeliğine karşı olan NATO üyesi ülkelerin olduğunun anımsatılması üzerine Çavuşoğlu, söz konusu çıkışların birincil ancak İran’ın kabul etmediğini söyleyerek “Maalesef birçok Avrupalı dostumuz işin ciddiyetinden uzak popülizmi tercih ediyorlar. Cumhurbaşkanı’na yakışır şekilde açıklama bek farklılıkları tartışmaya devam etmemizi engellemiyor” dedi. İran: ABD aramızı açmayı hedefliyor İran Dışişleri Bakanlığı Söz ve yetkili kişilerden gelmediğini, dolayısıyla bunları büyütmemek gerektiğini ifade etti. Mınbiç ve diğer bölgeler konusunda ABD ile daha önce bir anlayışa vardıklarını söyleyen Çavuşoğlu, ortada bir taslak yol haritası bu liyoruz” ifadelerini kullandı. Macron’u gerçeği söylememekle suçlayan Çavuşoğlu, “Olayı başka yere çekmesin. Doğruları söyleyelim ki herkes bilsin. Bunları açıklamak durumun cüsü Behram Kasımi, ABD’nin Suriye’ye karşı askeri kararının hedefinde Astana sürecinin olduğunu belirterek “Suriye’ye gerçekleştiren mantık dışı saldırının en temel hedefle lunduğunu, ABD’nin yeni dışişleri da kalmamalıydık ama gerçeği rinden biri Astana garantörle bakanı göreve geldiği zaman uygulama safhasına geçileceğini söyledi. Çavuşoğlu, “Buraların güvenliğiyle ilgili kimlerin görev alacağına ABD ile beraber karar vereceğiz. Bu yol haritası uygu söylemeyince, biz söylemek zorundayız” dedi. ‘Saldırı bizi ayırmadı’ Kremlin Sözcüsü Dimitriy ri İran, Türkiye ve Rusya’nın arasını açmak” açıklamasında bulundu. Kasımi, söz konusu saldırının Astana garantörleri olan İran, Türkiye ve lanırsa hiçbir problem yok” dedi. Peskov da “Suriye’ye yönelik Rusya’nın stratejik işbirliğini saldırı Rusya ve Türkiye’yi ayır etkilemeyeceğini dile getirdi. ‘Olmaz olsun öyle barış’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Glo den değerlendirmiyorsunuz. Ya vur burayı, ondan sonra barış bal Girişimcilik Kongresi’nin de. Olmaz olsun öyle barış.” açılış töreninde konuştu. Er IMF’nin ruhunda vesayetçi doğan, Suriye’ye yapılan üçlü lik olduğunu dile getiren Erdo müdahaleye ilişkin “Bu emper ğan, “Mesela G20 toplantısın yal güçler acaba Suriye’den da bir teklifim oldu. ‘Niye bu ne kadar insanı kendi ülke borçlandırmaları dolarla yapı lerine aldılar? Almadılar. Gel Erdoğan yorsunuz, gelin buraya başka diler, kimyasal silah dediler bir para birimini kullanalım.’ ve vurdular. Ben de diyorum ki; niye Ben diyorum ki bu borçlandırmalar sadece kimyasal silahı değerlendi altınla olsun. Devletleri ve milletleri riyorsunuz, konvansiyonel silahı ne bizim bu kur baskısından kurtarma mız lazım. Altın tarih boyunca hiçbir zaman bir baskı unsuru olmamıştır.” Erdoğan, “Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi’nde ise “Batılı ülkeler de kendi iç sorunlarını perdelemek için adeta Ortadoğu’daki ateşe benzin döküyor. Ahlaksızlığın daniskası onlarda. Geçen bir tanesine söyledim telefonda: ‘Siz, Cezayir’de 5 milyon insanı katletmediniz mi? Önce bunun hesabını verin’ dedim” ifadesini kullandı. l DHA KAYMAKAMA SUİKAST DAVASI Sanık SEGBİS odasında kendini ateşe verdi! Mardin’in Derik İlçe Kayma nırken, SEGBİS bağlantı odasına çakmak gazı kamı Muhammed Fa ile girmesi ve kendisini tih Safitürk’ün 10 Ka ateşe vermesine ilişkin sım 2016’da şehit edil ihmali bulunanlar hak diği terör saldırısı kında adli ve idari so na ilişkin davaya dün ruşturma başlatıldı. Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Siverek F Safitürk ‘Öldürüleceğini biliyordu’ Tipi Cezaevinde tutuk Duruşmada söz alan lu olan kaymakamlık eski yazı şehit kaymakamın kardeşi Ali işleri şefi Şerif Mesutoğlu, ceza Haydar Safitürk, ağabeyi şe evinden SEGBİS ile mahkeme hit olmadan önce yengesinin salonunda ifade verirken önem Sakarya’daki evlerine geldiği li bir konuda bilgi vereceğini ni belirterek, “Ağabeyim, şe söyleyerek odada yalnız kalma hit olmadan 3 ay önce eşini talebinde bulundu. Mahkeme Konya’ya yerleştirme kararı al heyetinin bu isteği kabul etme dı ve eşi Konya’ya gitmeden ön sinin ardından odada yalnız ka ce Sakarya’ya, bize geldi. Bana lan Mesutoğlu, iddiaya göre kı dedi ki ‘Oradan kesinlikle çıkış yafetlerinin altına gizlediği çak yok, öldürecekler. Siyasi ola mak gazını çıkarıp üzerine sık rak ne yapabiliyorsanız yapın’. tı. Mesutoğlu, daha sonra çak Yine şehit olmadan önce cuma makla kıyafetlerini ateşe verdi. günü bir kişi yanına gelmiş ve Mesutoğlu’nun yanan kıyafet öldürüleceğini haber vermiş; leri, içeriye giren jandarma ve ama o kişi kim, hâlâ ortaya çı görevliler tarafından söndürül kartılmadı. Kim o kişi? Aslında dü. Çağırılan ambulansla Sive herkes biliyor, bir biz ve mah rek Devlet Hastanesi’ne götürü keme heyeti bilmiyor” diye ko len Mesutoğlu tedavi altına alı nuştu. l DHA DHA Kayalık krizinden dönüldü Aydın’ın Didim ilçesi açıklarında bulunan Antrofotos kayalıklarına bir sivil gemi tarafından dikilen Yunanistan bayrağı, Türk SAT komandoları tarafından yerinden indirildi. Ege Denizi’nde Türkiye ile Yunanistan arasında 1996’da yaşa Kaçan 8 asker serbest kalabilir! Yunanistan Adalet Bakanı Stavros Kontonis, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Yunanistan’a sığınan 8 darbeci askerle ilgili “18 aylık tutukluluk halleri bittikten sonra serbest bırakılmalarını engelleyecek bir durum yok” dedi. Kontonis, 24/7 radyosuna yaptığı açıklamada, 8 darbeci askerin Mayıs ayında serbest kalabileceklerini belirtti. Kontonis, “Türk tarafından Yunanistan’da yargılanmaları için bir talep gelmedi” dedi. nan Kardak krizinin ardından çıkabilecek ikinci bir kriz son anda önlendi. Marmara Üniversitesi Rektörlüğünde katıldığı panel sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başbakan Binali Yıldırım, “Ege Denizi’nde zaman zaman gerginliği arttırmaya yönelik komşumuz Yunanistan’ın birtakım faaliyetlerinin olduğu malumunuz. Özellikle aidiyeti belli olmayan kaya parçaları var. Bunlara yönelik Kardak kayalıklarına benzer girişimleri olduğunu görüyoruz. Yine bir kayalığa Yunan bayrağı dikme girişimi oldu. Bunun üzerine de Sahil Güvenlik ekiplerimiz gerekli müdahaleyi yaptılar. Oradan o bayrağı kaldırdılar. Ülkemizin egemenlik haklarından kimsenin taviz vereceğimizi düşünmemesini özellikle bekliyoruz.” dedi. Dışışleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Yunanistan Savunma Bakanı’nın popülizm yapmakla itham ederek, “Popülizmin Yunanistan’a faydası yok.” Bir donmuş güneş... Kuytu çan kulelerinde gözlerin rüzgârı getirir bana. Gözlerinde bir giz yanar Antonio Machado’nun bitmez tükenmez ışığında... Bir donmuş güneş ellerinde yükselir eylül sabahında. Bir mor menekşe benim düşlerimi büyütür senin yüreğinde. Clement Marot, hüküm süren o eski zamanlardan uzanır patırtılı bir dünyaya kıskanç ve barbarca. Jose Marti mavide ve uzakta arar sevdayı cömert dudakları bulmak için... Sis basmış ve sular iyice yükselmiş midir? Zaman LiPo’nun bekleyişindedir... Der ki: “Açılması güç bir kilit gibidir çatılmış kaşlarım / Her gece gölgesi gelir diye düşümde, / Yarısını ona ayırıyorum üstümdeki yorganın...” Odanın içi bomboş ve yine kaçıp gitmişsin!.. Ben, derin uğultusunu duyuyorum çıktığın yolculukların. Diyorum ki: “Benden selam söyle Aleksandros Matsas’a...” O saatte ellerinde yıldızlar ve deniz kabukları olmalı; gözlerinde suların serin karanlığı... Gözlerini açtığın zaman önce ben karşılamak isterim seni!.. Önce boynundan öpmek, kulaklarını okşamak, saçlarını taramak en büyük tutku benim için... Sonra oturup konuşmak seninle baş başa dertleşmek en büyük dileğim... Vladimir Mayakovski’yi birlikte okumak, birlikte haykırmak geceye karşı... Biliyor musun, hiç söyledim mi sana, anımsıyor musun şu dizeleri: “Ama benim için aşkından gayri bir okyanus yok / Ne boşunadır ağlayıp haykırmam biliyorum / boşunadır ummak tükenmemeyi.” Bir akşam son defa dolaşmak seninle deniz kıyısında. Kumların üzerine oturup yıldızlarla konuşmak seninle birlikte... Eylül ortasına geliyoruz neredeyse... Kuytu çan kulelerinde aşkımı fısıldıyor gözlerim, senin gözlerinde... HHH Bir donmuş güneş ellerindedir ve bir düş, sonu gelmeyen masallar ülkesinde yitirir sevdamızı... Belki bir ışık oynuyordur kuşların dar gövdelerinde. Seslerin karıştığı ve deriyi keşfettiği, sert. Hava hareketlerinde kuşların belki kadınların gözleridir... Saat kaçtı anımsıyor musun ilk seviştiğimizde? Kuytu çan kulelerinde o gün gözlerin yalnızlığı getirdi bana... Şimdi beni iyi dinle: Anneni çok üzdüğünü şimdilerde anlayamayacaksın. Seni çok sevdiğini fark etmeyeceksin. Odanda yapayalnız kaldığın zaman bile... Lorand Gaspar, ateş alan ırmaklarda beyazlayıncaya dek tüketilmiş onca gecelere niçin aldırış etmedi düşündün mü hiç? Bir yaşam penceresi açılıyordu ama göremiyordun! Işık şenliklerinin şaşmaz dilencisi miydin? Siyaha boyanmış bir limanda iki ya da üç gemi vardı çok beyaz... Baktım gecenin bulunmadığı pencerelerdeki gözlerin kül rengi ve sözgülerle aşınmıştı. Bir donmuş güneşi o zaman sezinlemiştim; mor menekşe düşlerini o an yüreğimde hissetmiştim... Senin vazgeçilmez bir sevda olduğunu o gün anlamıştım. Yağmur yağıyordu güneş altında ve evler, ağaçlar daha ağırdı eskisinden... Bana hüzünleri bırakıp çekip gittin!.. HHH Gözlerinde bir giz yanar, bir fırtına kopar ansızın... Siyaha boyanmış bir limanda seni ararım bilmezsin!.. Uykuyla uyanıklık arası düş görüyorum bir süre daha... Sandra Penna ile konuşuyorum zincirlerden kurulu dünya üzerine... Gün mü doğmuş yoksa? Yoldan geçen bir balıkçının ıslığı, sıcak sesi... Duygularım şahlanıyor yelkenlerde... Dışarıda rüzgâr var anlayamıyorum... Aşkımıza tutkuyla yağmur yağmıştı bütün yaz... O yüzden güzelleşti rengi kırların... Hafif kadifemsi bir gecede saçların sarı mı, siyah mı anlayamıyorum... Gözlerin yeşil mi, mavi mi, gri mi, kara mı göremiyorum... Bak hızla geçiyor tren ve uzağa gidiyor. Bense uzaklarda seni arıyorum... YASA TASARISI KOMİSYONDA Meclis’te ‘kimyasal hadım’ tartışması SELDA GÜNEYSU Çocuklara yönelik cinsel istismar cezalarını düzenleyen tasarının Meclis Kadın ve Erkek Fırsat Eşitliği (KEFEK) Komisyonu’ndaki ilk görüşmesinde AKP’liler ile HDP’liler arasında ‘kimyasal hadım’ tartışması yaşandı. HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, komisyonda yaptığı konuşmada, AKP’li üyelere, “Kamuoyunun tepkisini örtmek için yasa yapılmaz. Önleyici, koruyucu tedbirler alınması lazım. Cinsel istismar şiddet türüdür, hastalık değildir, suçtur. Kimyasal kastrasyonla (hadım) kişinin onayı olmaksızın bunu yapmak başarılı bir çözüm değil. Kimyasal kastrasyon yaptığınızda onun zihnini mi engelleyeceksiniz, testesteronunu düşüreceksiniz ama onu şiddet olarak, bir aletle, bir sopayla, bir copla uygulamasını nasıl engelleyeceksiniz” diye sordu. CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan’dan ise “Çocuk Bakanlığı kuralım” önerisi geldi. Kimyasal hadım cezasını da eleştiren Sarıhan, “İdam cezalarını niye kaldırdık? İdam cezası kaldırılırken, insanın beden bütünlüğüne müdahalenin bir ceza olmadığı kanaatine vardık. Mesele cinsel organın sönük durup durmamasında değil, mesele aklın, vicdanın ne kadar net olduğu konusunda. Eğer bir insanın aklından çocuğun, kadının meta olduğu varsa, ‘ben gücümle onu her türlü kullanabilirim’ diyen bir insanın karşısında hiçbir bedene müdahalenin getirebileceği köklü çözüm kesinlikle olmayacaktır. Çocuk Bakanlığı kuralım” dedi. l ANKARA Ünal, yine CHP’ye çattı AKP, MYK, Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında toplandı. Toplantının ardından yaptığı açıklamada CHP’nin dün OHAL’e karşı ülke genelindeki eylemlerini değerlendiren AKP Sözcüsü Mahir Ünal, “Tehdit ve hakaret içeren laflarını sıraladılar. Dikkatimizi çeken iki noktanın altını çizmek istiyorum, tutuklu milletvekilleri hakkında ‘rehin’ ifadesinin kullanılması ve Deniz Gezmiş ile Selahattin Demirtaş benzetmesi” diyerek Kılıçdaroğlu’nu şöyle hedef aldı: “Biliyorsunuz Marksist Leninist Komünist Parti ve 10 marjinal örgüt HDP’ye destek verdi. Bunların ortak özelliklerine baktığımızda bunların Stalinist yöntemleri kullandığını görürsünüz. Yeni olan şey Kılıçdaroğlu CHP’sinin yeni Marksist Leninist angajmanlarıdır. CHP’nin HDP’yle, YPG’yle, DHKPC ile ortak angajmanlarını görmemiz gerekir. Atatürk’le ve CHP geleneğiyle bağını kopardığını söylerken kastımız budur.” l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear