22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Pyongyang’a ‘işkence’ cezası ABD’de bir mahkeme, Kuzey Kore’ye 2016’da yaptığı bir turistik gezi sırasında tutuklanıp çalışma kampına gönderildikten sonra hayatını kaybeden üniversite öğrencisi için 501 milyon dolar tazminat ödenmesine hükmetti. ABD’li Otto Warmbier adlı genç Ocak 2016’da bir propaganda afişini çaldığı gerekçesiyle 15 yıl süreyle çalışma kampında kalma cezası almış, Haziran 2017’de komaya girmesinin ardından gönderildiği ülkesinde birkaç gün içinde ölmüştü. İki ülke arasında herhangi bir hukuki mekanizma olmadığı için mahkeme kararı yalnızca sembolik açıdan önem taşıyor. YPG Şam’a ‘bırakıyor’Çarşamba26Aralık2018 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 ABD’nin Suriye’den çekilme kararının ardından müttefik arayışına girişen PYD/ YPG ve bağlantılı örgütlerin Şam Gözler Münbiç’te Esad yönetimi ile PYD/YPG hattındaki pazarlıklarda. Suriye ordusunun bölgenin kontrolünü alabileceği iddiaları artıyor yönetimiyle temasları yoğunlaştır dığına ilişkin haberler dikkat çeki yor. Ankara’nın terör örgütü gördüğü YPG’nin omurgasını oluşturduğu Su riye Demokratik Güçleri’nin (SDG) si yasi kanadı Suriye Demokratik Mec lisi, Suriye’nin kuzeydoğusundaki bölgeye Şam hükümetinin yerleşme sini istediklerini söyledi. Çekilmeye şartlı onay Rudaw’a konuşan SDG kaynağı, “Rejimin gelmesini istiyoruz. Türkiye hükümeti ve taraftarlarının gelmesinden daha iyidir. Bu da bazı anlaşmalar çerçevesinde olmalı” ifadelerini kullandı. Temsilci, şartlarını ise şöyle açıkladı: “Anayasada Kürtler ikinci etnik unsur olarak kabul edilmeli. Ayrıca özerk yönetimin varlığını kabul etmeli ve yetkisini genişletmeli.” ÖSO MÜNBİÇ YOLUNDA Şam yönetimi muhalifi Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı birlikler Türkiye’nin olası operasyonuna destek vereceklerini duyurmuştu. Cerablus’tan ÖSO bağlantılı kalabalık bir grubun silahlarıyla Münbiç’e hareket ettiği haberleri gündeme yansıdı. Arimah’da hareketlilik Öte yandan AA’nın dün yerel kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Suriye ordusuna bağlı güçleri taşıyan 40 pikap, 2 tank, malzeme kamyonları ve zırhlı personel taşıyıcılar YPG ile koordinasyon halinde Münbiç kırsalına batıdan giriş yaptı. Hamlenin, YPG ile Suriye hükümeti temsilcileri arasında Münbiç’teki görüşmelerin ardından yapıldığı öne sürüldü. Konvoyun Arimah karakoluna yöneldiği ve TSK hâkimiyetindeki bölge ile teması olan birinci birliğin mevzisinin Suriye ordusuna teslim edilmek üzere olduğu savunuldu. Ancak bu haberin ardından Milli Savunma Bakanlığı’ndan “Münbiç ile ilgili gelişmeler kapsamında, Arimah bölgesindeki hareketliliğin, 2017’den beri söz konusu bölgede bulunan Suriye rejim güçlerine ait olduğu gözlenmiştir” açıklaması geldi. Arimah, Münbiç’in batısıyla TSK’nin Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesi arasında bulunan cephe hattında yer alıyor. Türk ve ABD askerlerinin Münbiç’te ortak devriyelere başladığı haberleri daha önce gündeme yansımıştı. Paris’e Münbiç çıkışı ABD’nin Suriye’den çekilme kararının ardından “bölgeden çıkmıyoruz” mesajı veren ve Ankara’nın terör örgütü saydığı PYD/YPG ile temaslarını artıran Paris’e Ankara’dan tepki yükseldi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa’yla ilgili “Suriye’nin geleceğine yönelik katkı sağlayacaklarsa eyvallah ama YPG’yi korumak amacıyla kalacaklarsa, bunun kendilerine de YPG’ye de bir faydası olmaz” ifadelerini kullandı. ‘ABD çekilmeden YPG çıkartılacak’ Fransa’nın YPG’ye destek verdiğinin bilindiğini aktaran Çavuşoğlu, Fransa’nın bölgeye ilave asker gönderdiğine dair bir bilgi olmadığını ancak mevcudiyetini koruyacağını açıkladığını hatırlattı. ABD’nin kararıyla ilgili ise “Bu çekilmenin PYD’nin mevcut gündemine hizmet etmemesi gerektiğini de muhataplarımıza ilettik” şeklinde konuştu. Çavuşoğlu, gazete, televizyon ve ajansların Ankara temsilcileriyle yıllık dış politika değerlendirme toplantısında bir araya gelirken toplantıya Cumhuriyet gazetesi geçen yıl olduğu gibi bu yıl da davet edilmedi. Çavuşoğlu, ABD’li mevkidaşı Mike Pompeo ile 4 Haziran’da üzerinde uzlaşmaya vardıkları ve 60 gün içinde YPG’nin, Fırat nehrinin doğusuna çekilmeye başlamasını öngören Münbiç yol haritasının, ABD’nin Suriye’den çekilmesinden önce tamamlanacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da TBMM’de gazetecilerin “Koalisyon, Suriye’den beraber mi çekilecek” soru ErdoğanMacron geçen ekim ayında İstanbul’da Suriye zirvesinde bir araya gelmişti. su üzerine, şu yanıtı verdi: “Amerika üzerine düşeni yaptı, açıkladı ama Fransa’da (Cumhurbaşkanı Emmanuel) Macron’un yapmış olduğu açıklama daha farklı. Biz şu anda Sayın Trump’la işbirliğimizi sağlıklı şekilde devam ettiriyoruz.” ‘Sürpriz olacak’ vurgusu Daha önce “Birkaç gün içinde Fırat’ın doğusundaki harekâta başlıyoruz” açıklaması yapan Erdoğan, bu kez operasyonun “sürpriz” olacağını söyledi. Erdoğan, ABD’nin Suriye’den çekilme kararıyla ilgili Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yüz yüze görüşeceğini belirtirken, Kremlin’den ise Putin’in programında Erdoğan’la yapılmasına kararlaştırılmış bir görüşmenin şu anda yer almadığı açıklaması geldi. Bu arada, Beyaz Saray’dan gelecek yıl Ankara’da gerçekleşeceği yorumları yapılan ErdoğanTrump görüşmesi için herhangi bir plan yapılmadığı açıklaması geldi. l ANKARA/Cumhuriyet Irak: Asker gönderebiliriz Ruhani’nin bütçe sınavı İşsizlik ve ekonomik sorunlarla boğuşan, son olarak ABD’nin 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çıkması ve yaptırım kartını devreye sokmasının sarstığı İran’da Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 4.7 trilyon İran Riyali içeren (47 milyar dolar) 2019 bütçesini dün meclise sundu. Ruhani, mecliste yaptığı konuşmada, “Eğer sağlıklı altyapımız olsaydı geçen yıl ve bu yıl petrol geliri olmadan da bütçe oluşturabilirdik” dedi. ABD’nin uluslararası toplumda tecrit edildiğini, ülkesinin ise bu fırsatı değerlendiremediğini söyledi, buna gerekçe olarak, İran’da “yolsuzluk ve adam kayırmacılığın en üst düzeye çıkmış olmasını” gösterdi. Gergin oturum Bu arada AA’nın haberine göre Ruhani’nin konuşması, Huzistan eyaleti milletvekilleri tarafından sık sık kesildi. Habere göre tartışmalı geçen oturumda konuşmasını güçlükle tamamlayan Cumhurbaşkanı Ruhani, kürsüden inince kendisine ayrılan yere oturmadan çıkış kapısına yönelerek meclisten ayrıldı. Huzistan’da geçen yaz su sıkıntısı patlak vermiş, protesto eylemleri düzenlenmişti. Araçlı dehşet Çin’in Fujian eyaletine bağlı Longyan kentinde bir kişinin çaldığı bir otobüs ile kalabalığın arasına aracı sürmesi sonucu 8 kişi yaşamını yitirdi, 22 kişi de yaralandı. Bu kişinin olayın ardından kalabalığa bıçakla da saldırdığı belirtildi. Polis zanlıyı yakalarken olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Ülkedeki IŞİD varlığını ortadan kaldırdıklarını geçen yıl açıklayan Irak yönetiminden, olası bir terörist akınına karşı Suriye’ye asker gönderebilecekleri çıkışı geldi. Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi, ABD’nin Suriye’deki askerlerini çekme kararı almasının ardından Irak’ın toprak bütünlüğünü korumak için her türlü seçeneği değerlendireceklerini belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile geçen cumartesi görüşen Abdülmehdi, Bağdat yönetimi olarak ABD’den Suriye’de asker konuşlandırma yönünde bir talep almadıkla rını ancak bu seçeneği de göz önünde tutacaklarını kaydetti. Başbakan, IŞİD’in savaş bölgesindeki alanını genişletmesinden ve Suriyeli sığınmacıların Irak’a akınından endişe ettiklerini ancak konuyu Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nın yanı sıra dost ve komşu ülkelerle görüştükten sonra karar alacaklarını söyledi. ‘Şam’ın izni gerek’ ABD Başkanı Trump’ın Suriye kararı ve Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna operasyon işaretlerini yoğunlaştırmasına Ankara’nın Astana ortağı Tahran’dan ise temkinli bir tepki geldi. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Lübnan’ın El Mayadin televizyonuna yaptığı açıklamada Türkiye’nin olası operasyonunun “Şam hükümeti ile koordinasyon halinde olması gerektiğini” söyledi. Türk yetkililere Şam yönetiminin onayı olmadan Suriye’de bir harekât başlatmalarının krize çözüm bulma konusunda herhangi bir katkıda bulunmayacağını ilettiklerini açıkladı. Zarif ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye kararıyla ilgili değerlendirme yapmak için erken olduğunu da sözlerine ekledi. Zakymaararşınşı a Endonezya’da geçen cumartesi günü volkanik patlamanın ardından Sunda Boğazı çevresinde meydana gelen tsunami sonucu yaşamını yitirenlerin sayısının en az 429’a yükseldiği açıklandı. Yetkililer yüzü aşkın kişinin halen kayıp olduğunu, bulunmaları için zamana karşı yarışın sürdüğüne de dikkat çekti. Yüzlerce ev, binanın yerle bir olduğu, altyapının çalışmaz hale geldiği bölgede felaketzedeler bir yandan kayıplarını ararken diğer yandan da hayatta kalma mücadelesi veriyor. Barınma, temiz su konusunda zorlukların olduğu, çocuklar arasında hastalıkların arttığı haberleri gündeme yansıyor. Bölgede yer yer etkin olan yağış nedeniyle arama kurtarma, yardım faaliyetlerinin yavaş ilerlediği belirtiliyor. Dehşetin tanıklarının hikâyeleri ise yürekle ri burkuyor. Felaketzedelerden Udin Ahok, tsunami sırasında evde annesi, eşi ve bir yaşındaki bebekleriyle birlikte olduğunu anlatıyor. Henüz uykuya daldıkları sırada vuran dev su yığının arasında şok geçirdiğini, gözüne ilk olarak bebeği ve annesinin çarptığını, tam onlara ilerlerken eşinin sulara kapılıp sürüklendiğini gördüğünü söylüyor. Eşini sudan çekerken diğer sevdiklerini yitirdiğini de... Bir diğer felaketzede altı aylık hamile Way Muli ise hayata tutunmasının, komşusunun onu sulardan çekip çıkarmasıyla gerçekleştiğini aktarıyor. AFP’ye konuşan geçici barınma merkezindeki 60 yaşındaki Saki ise tüm birikimlerinin nakit para olarak evde olduğunu, tsunami ile 19 milyon rupinin (yaklaşık 1300 dolar) yok olduğunu söylüyor. TUNUS’TA ÖLÜMCÜL İSYAN Tunus’un batısındaki Kasrin vilayetinde önceki gün ekonomik şartları protesto etmek için kendisini yakan basın mensubu hayatını kaybetti. Tunus Ulusal Gazeteciler Sendikası’ndan yapılan yazılı açıklamada, kameraman Abdurrezzak Zerki kendisini ateşe vermeden önce yaptığı görüntülü paylaşımda, “Bu, Kasrin halkına bir çağrı. Ben, kendi başıma devrim yapacağım” ifadelerini kullandığı belirtildi. Sendika açıklamasında, kameramanın ölümünden “basın sektörünü iş kanunun denetiminden uzak çalıştırmaya müsaade eden devletin sorumlu olduğu” dile getirildi. Zerki’nin hayatını kaybetmesinin ardından Kasrin gece boyunca düzenlenen protestolara sahne oldu. Polisin en az 9 kişiyi gözaltına aldığı belirtildi. Tunuslu seyyar satıcı Muhammed Buazizi’nin 2011 yılında, yerel güvenlik güçlerinden gördüğü kötü muamelenin ardından kendini ateşe vererek hayatını kaybetmesi, kısa sürede pek çok ülkeye yayılan “Arap Baharı” nın fitilini ateşlemişti. Saldırıda en az 43 kişi yaşamını yitirdi, 10 kişi yaralandı. Kâbil yine şiddete teslim Afganistan’ın başkenti Kâbil’de önceki gece hükümet binalarının olduğu bir yerleşkeye yönelik saldırıda en az 47 kişi yaşamını yitirdi. Yetkililer, saldırının Bayındırlık Bakanlığı binasının girişinde ilk olarak intihar eylemcisinin bomba yüklü aracını patlatması, ardından da silahlı militanların içeriye baskın düzenlemesiyle gerçekleştiğini belirtti. Saldırganların bir kısmının Şehitler ve Engelliler Bakanlığı binasına da girdiği, içerdeki çalışanları rehin aldığı kaydedildi. Yaklaşık 7 saat sürdü Güvenlik güçlerinin bölgeye yönelik operasyonu öncesinde çevredeki 350’yi aşkın sivili tahliye ettiği de aktarıldı. Yaklaşık yedi saat süren baskın ve çatışmaların ardından kanlı saldırının ağır bilançosu da dün sabah saatlerinde ortaya çıktı. Yetkililer aralarında biri polis en az 43 kişinin öldüğünü, 10 kişinin yaralandığını duyurdu. Üç saldırganın öldürüldüğü de belirtildi. Saldırıyla birlikte gözler bir kez daha benzer eylemleriyle bilinen Taliban ve IŞİD’e çevrildi. Taliban sözcüsü saldırıyla bir ilgilerinin olmadığına iddia etti. Ancak yetkililer örgüt içinde farklı yapıların olduğuna, seçimlerden bu yana Taliban’ın artan saldırılarına işaret ediyor. Kâbil’i vuran bu son saldırının Afgan hükümeti ile Taliban arasında inişli çıkışlı barış müzakereleri çabalarının ve geçen hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın bu ülkede konuşlu 14 bin kişilik gücünün yaklaşık yarısını çekeceği açıklamasının ardından geldiğine dikkat çekiliyor. Dışişlerini hedef aldılar İstikrarsızlık ve kaosa siyasi çözüm çalışmalarının ağır aksak sürdüğü Libya’da başkent Trablus’taki Dışişleri Ba kanlığı binasına dün düzenlenen intihar saldırısında en az üç kişi yaşamını yitir di. AFP’nin haberine göre, yetkililer saldır ganların bakanlık önünde bir aracı infilak ettirmesi sonucu güvenlik görevlilerinin dışarıya koştuğunu, bir intihar bombacısı nın binanın ikinci katında kendini havaya uçurduğunu, ikincisinin elindeki bavulda ki bombayı patlatmaya fırsat bulamadan öldürüldüğünü duyurdu. Üçüncü milita nın ise güvenlik güçleri tarafından dışarı da vurularak öldürüldüğü belirtildi. Saldırı nın arkasında IŞİD olabileceği belirtiliyor. Kanlı eylemin gerçekleştiği sırada Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Dışişleri Ba kanı Muhammed Tahir Siyala’nın binada olmadığı belirtildi. IŞİD, Libya’da kaotik siyasi ortamdan faydalanarak 2015 yılında Sirte kentini ele geçirmiş Bakanlık binası alevler içinde ti. Birleşmiş kaldı. Milletler des tekli UMH, bir yıl sonra kenti geri al mış, güneyde ki çöl bölgele rine kaçan ki mi cihatçıların Libya’da “çöl ordusu” kurdu ğu haberleri gündeme yansımıştı. ‘Kaddafi’nin oğlu sürecin parçası olmalı’ Libya, ülkenin doğusu ve batısında rakip yönetimler tarafından bölünmüş durumda. Ülkenin batısında Ulusal Mutabakat Hükümeti doğusunda ise Rusya tarafından desteklenen Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’ne bağlı Libya Ulusal Ordusu’un komutanı Halife Hafter bulunuyor. Ülkede Muammer Kaddafi’nin 42 yıllık iktidarı NATO destekli ayaklanma ile 2011’de kanlı bir şekilde sona ermişti. Bu arada Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov’un, Kaddafi’nin oğlu Seyfülislam Kaddafi ve yandaşlarının ülkedeki politik sürecin bir parçası olması gerektiği açıklaması gündeme yansıdı. Ekmek protestosu Uluslararası Af Örgütü, ekmek fiyatının üç katına çıkmasının halkı sokağa döktüğü Sudan’da geçen çarşambadan beri düzenlenen protesto gösterilerinde güvenlik güçlerinin ateşi sonucu 37 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Hükümet yetkilileri ölü sayısını 12 olarak açıklarken muhalefet, polis şiddetinde 22 kişinin hayatını kaybettiğini kaydetti. Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir önceki gün gösterilere ilişkin yaptığı ilk açıklamada ekonomik reformlar vaadinde bulundu. Atbara ve Port Sudan kentlerinde başlayan ve başkent Hartum’a sıçrayan gösteriler 14 eyalete yayıldı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear