23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 17 Aralık 2018 4 CHP’den tren kazası araştırma TCDD raporları önergesi CHP, Ankara’da 9 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazası ile ilgili TBMM Başkanlığı’na bakanı yalanladı araştırma önergesi verdi. CHP Grup Başkanvekilleri TCDD’nin 4 yıllık stratejik planında sinyalizasyon çıktı. 20152019 yılları arasında Engin Altay, Engin Özkoç ve sinyalizasyon sisteminin güçlendirilmesi ‘stratejik amaç’ olarak belirlenmiş Özgür Özel’in imzasını taşıyan TCDD Genel Müdürlüğü’nün 20152019 yılları arasını kapsayan 4 yıllık Stratejik önergede, “Can ve mal kaybına yol açan bu türden Planı’nda demiryolları işletmeci liğinde sinyalizasyon sisteminin tamam lanmasının “strate jik amaç” olarak be lirlendiği ortaya çık ALİCAN ULUDAĞ tı. Planda, TCDD’nin zayıf yönleri arasında “Sinyalizasyon ve elektrifikasyonlu hatların yeter sizliği” sayıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, 13 Aralık’taki tren kazasın da yaşamını yitiren Prof. Dr. Berahit kazaların gerçek nedenlerinin ve TCDD’nin işletmecilik hatalarının ortaya çıkarılması, altyapı eksikliklerinin tespit edilmesi ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi” için kazayla ilgili TBMM’de din Albayrak’ın cenaze töreninin ar araştırma dından yaptığı açıklamada, “Sinya komisyonu lizasyon sistemi demiryolu işletme kurulması istendi. ciliği için olmazsa olmaz bir sistem değil. Bu sistemin olmamasından dolayı demiryollarında işletme yapılamaz diye bir şey yok” dedi. Oysa Bakan Turhan’ın iddiasının aksine, TCDD’nin strateji planı, performans ve sektör raporlarında sinyalizasyon sisteminin gerekliliğine yer verildi. TCDD, 4 yıl önce 20152019 Stra l ANKARA/ Erdoğan’ın Cumhuriyet 100 günlük Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 3 Ağustos 2018’te açıkladığı 100 günlük eylem planında, demiryollarına sözüydü! ilişkin “17 bin 376 km elektrikli, 182 km sinyalli hat dönüşümü daha yapılarak Konvansiyonel Demiryolu elektrik rinin yapımına devam etmek” açıklandı. Raporun analiz bölümünde, li hat uzunluğunun toplam 5 bin 432 km’ye sinyalli hat uzunluğunun ise toplam 5 bin 716 km’ye çıkarılması” hedefi konuldu. tejik Planı hazırladı. Planın önsözünü yazan Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, sinyalizasyon çalışmalarından da bahsetti. Stratejik plan TCDD’nin zayıf yönleri arasında ise “sinyalizasyon ve elektrifikasyonlu hatların yetersizliği” de sayıldı. TCDD İşletmesi Genel ‘Yeni kazalara gebeyiz’ da, 2015’te toplam hatların yüzde 33’ünde sinyalizasyon sistemi ile tren trafiğinin kontrol edildiği, ka Müdürlüğü’nün 2018 Yılı Performans Programı’da ise 65. Hükümet Programında TCDD’yi ilgilendiren Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası çıkma hadiseleri oldu. Böylelikle garın do(BTS) Genel Basın Yayın Sekreteri Ahmet ğu yönündeki manevralar emir gereği iptal lan hatlarda telefonla merkezden kumanda kullanıldığı belirtildi. Makinistlerin iletişim aracı olarak ağırlıklı olarak telsiz kullandığı ifade edilen planda, “Kurumumuzun, hat kapasitesini artıracak olan modernizasyon yatırımlarından mevcut konvansiyonel hatlarımıza sinyalizasyon, telekomünikasyon ve elektrifikasyon tesislerinin yapımı hedefleri bulunmaktadır” denildi. Planda, bir numaralı hedef olarak “Hat kapasitesini artıracak olan modernizasyon yatırımlarından 3 maddelere yer verildi. Program raporunda, “Mevcut hatlardaki sinyalizasyon ve elektrifikasyon yapım çalışmaları tamamlanacaktır” denildi. İspanya örneği 2017 yılına ait TCDD Demiryolu Sektör Raporu’nda ise sinyalizasyon sisteminin yüksek güvenlik sağladığı üzerinde duruldu. İspanya örneğinin verildiği raporda “İspanya yüksek hızlı tren hattı tasarımı ve projelendirmesinde, iletişim ve sinyalizasyon sistemleri ile yüksek güven Eroğlu, “Kaza ve olaylara gebe bir süreç devam etmektedir” dedi. BTS yöneticisi Eroğlu, Cumhuriyet’in yayımladığı TCDD belgesini ve kazayı şöyle değerlendirdi: AVM için hattı kaldırdılar: Ankara Gar’a yeni yapılan kısa adı ATG olan Ankara Tren Gar yapılmadan önce gar sahasında toplam 17 demiryolu hattı bulunuyordu. Bunu 13’e düşürdüler. Ayrıca yardımcı bir hat daha vardı. Bu hat da trenlerin manevrasına yön değiştirmesine yardımcı olan ‘Kuşak Hattı’ idi. Bu hatlar sökülüp alışveriş merkezi yapıldı. Gar sahası içerisindeki yolların sökülerek 13 hatta düşürülmesiyle demiryolu edildi. Giriş ve çıkışlar aynı yöne yani batıya verilince trafik içinden çıkılmaz keşme keşlik içine düşüp zafiyetli hale geldi. Böyle bir zafiyetlik içerisinde telsiz haberleşmesi ile iletişimde karışıklık meydana gelmesi kaçınılmaz. Çünkü 1 saat içerisinde 12’ye yakın tren; her birisi telsizle konuşunca buradan sağlıklı iletişim olmayacağı kesin bir durum. Sinyalizasyon olmaması karışıklığa neden oldu: Netice itibarıyla Kayaş Sincan hat kesiminde sinyalizasyon olmaması nedeniyle, Ankara Gar sahasının daraltılması yol değiştirme makaslarının hattın değişik kilometre yerlerinde ve çok sayıda olması ayrı bir karışıklığa sebebiyet vermek bin 69 km’lik sinyalizasyon ve tele lik ve etkinlik sağlayan trafik yöne araçlarının, trenlerin yer ve yön değiştirme tedir. Sürekli plan program değişiklikleri de komünikasyon tesislerinin yapımı tim sistemlerinde çok önemli mesa lerini, çok ciddi şekilde hareket kabiliyeti sık sık yapıldığından ayrı bir karışıklık yarat nı tamamlamak, 415 km’lik sinyali feler kaydetmiştir” denildi. ni kısıtlandı. Doğu istikametinde trenler ma maktadır. Böylece kaza ve olaylara gebe bir zasyon ve telekomünikasyon tesisle l ANKARA nevra yaparken raydan ve makaslardan ters süreç devam etmektedir. l ANKARA ‘Rumların kafası bu kez çok karışık’ KKTC’nin Doğa Can OruçoğluEngin Karaman K2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, uzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 35. kuruluş yılı, enerji geriliminin ve mü adadaki çözüm müzakerelerinde zakerelerin tıkanmasının yarattığı hayal kırıklığının gölgesinde kutlandı. KKTC’nin 2. Cumhurbaşkanı ve Annan Planı dönemin Rum tarafının de müzakere heyetinin başkanı olan Meh verdiği mesajların ilk kez bu kadar met Ali Talat, müzakerelerde gelinen durumu, bugünün koşullarının kendi döneminden farklarını ve Kıbrıs’ta barış umutlarının anlaşılmaz olduğunu söyledi ne durumda olduğunu Cumhuriyet’e anlattı. n Deneyimleriniz ışığında bugünkü duruma baktığınızda, sizce çözüme ne kadar yakınız? Bugünkü durum sanırım 2000’li yıl lardan beri yaşadığımız en kötü du rum. Ciddi bir diyalog eksikliği var ta raflar arasında. Bir taraf bir şey söy lediğinde diğer taraf onu ya yanlış an lıyor ya da kuşku duyuyor. Çünkü özellik le son dö nemde yaşanan Mont Pelerin ve Crans Montana zirvelerinin çöküşüyle birlikte ortaya çıkan yeni durumda fikirler havada uçuştu. Yani tutarlı tutarsız, daha önce söylenen ile uyumlu uyumsuz fikirler çıktı. Özellikle Rum tarafından. Ansızın bakıyorsunuz, Anastasiadis “konfederasyonu da tartışalım” diyor. İki devletli çözüm olur mu olmaz mı, Rum basını aracılığıyla konu gündeme getiriliyor. Buradaki ayrılıkçıların iştahını kabartmaya çalışıyorlar herhalde. Çok anlaşılmaz, çok karmaşık fikirler havalarda uçuşuyor. Kendi aralarında da tartışıyorlar. Bir bakıyorsunuz bir parti “Federasyon artık olmaz” diyor, üniter devlet diyor. Sonra iktidar partisiyle bir araya geliyorlar, ikisi de “Tam görüş birliği içindeyiz” diyor. Halbuki iktidar partisi federasyonu savunuyor, onlar federasyon karşıtı. Ne oluyor ne bitiyor, kimse bilmiyor. n Görev yaptığınız dönemi de düşününce, bugünkü şartlar Türk tarafı açısından daha mı kolay daha mı zor? İlk başta, bugünkü durumun daha ko lay olacağını düşünüyordum doğrusu. Çünkü Anastasiadis sağcı bir adam. Sağın lideri olarak çok daha cesur davranabilir diye düşünüyordum. Bizi inandırmıştı çözüm istediğine. Dolayısıyla büyük bir kolaylık olacağını sanıyordum ama olmadı. Benim müzakere yaptığım dönem ikiye ayrılır. Birisi Papadopulos’tu. O da çok istikrarlı ve tutarlıydı. Ondan sonra Hristofyas geldi. Onunla çok yakın müzakere yaptık. Bir sürü ilerleme sağladık. Ama süremiz yetmedi. Bizim seçimlerimiz geldi. Eroğlu seçildi. 5 yıl her şey durdu. Sonra Akıncı seçilince yeniden görüşmeler başladı. Bu defa karşısındaki Anastasiadis’ti. İyi gitti başlarda, umutlandık, destekledik. Belki zirvelerin zamanlaması yanlış oldu. Çözüme daha yakın olduğumuz bir zamanda belki bu zirveleri toplamak gerekirdi. n Halkta bir yorgunluk var mı? Doğru, yordu. Artık insanlar çözüm isteyen liderlere kendi arzularını devrettiler. Onlar uğraşsın, onlar hazırlasın barışı dediler. haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Bak Refik, Bozkurt Güvenç bize ne öğretti? “Çırak aranıyor” demiştin bize Refik. Biz de sahiden çırak aranıyor sanmıştık. Meğer bizi anlatırmışsın Şair. Bizim nasıl yaşamın çırağı olduğumuzu söylermişsin. Biz de saf saf han kapılarına bakıp gülüşmüştük. Han kapılarında çırak ilanları vardı. Çırak aranıyordu. Bizim kendimizi usta sandığımız zamanlardı. Sen söylemiştin de biz anlamamıştık. Sonra Bozkurt Güvenç Hoca’yı tanıdık. Bozkurt Hoca bize çıraklığı anlattı. Öyle sakin sakin anlattı, biz de dinledik. Keşke sen de dinleseydin Refik, severdin. Öğrenmeyi anlattı bize Bozkurt Hoca, biz öğretmeyi gördük. Okurluğu anlattı bize Bozkurt Hoca, biz yazarlığı anladık. Tarlayı anlattı bize, biz sofrayı gördük. Düşünmeyi anlattı bize, biz bilgeliği gördük. Dinlemeyi öğretti bize, biz anlatmayı öğrendik. Uzlaşmayı anlattı bize, biz ilkeleri anladık. Direnmeyi anlattı bize, biz azim nedir bildik. Çıraklığı anlattı bize Bozkurt Hoca, biz ustalığı anladık. Çıraklığı anlattı bize. Çırağın meraklarını. Çırağın öğrenme arzusunu. Çırağın heyecanlarını. Çıraklık maceralarını anlattı Bozkurt Hoca. Çırak olmaya imrendik Refik. Hepimiz çırak olalım istedik. Hoca teselli etti bizi. “Siz zaten çıraksınız” dedi. “Biz hepimiz çıraklarız” dedi. Dünyayı merak ediyoruz. Hayatı merak ediyoruz. Özgür olmayı, öğrenmeyi, bilmeyi merak ediyoruz. Dünyanın çıraklarıyız biz. Yaşamın çıraklarıyız biz. Merak edenleriyiz, arayanlarıyız, deneyenleriyiz. “Bakın” dedi Bozkurt Hoca, “ben Amerika’yı gördüm, Japonya’ya gittim, sonunda neyi buldum dersiniz?”. Hepimiz şaştık kaldık, bir şey diyemedik. “Sonunda gene kendimi buldum” dedi Bozkurt Hoca. “Bendim, kendimdim. Doğrusuyla ben, yanlışıyla ben.” Yaşamak çıraklıkmış Refik. Sen bize söylemişsin de biz anlamamışız. Sen han kapısında ilan görmüşsün de üstüne şiir yazmışsın gibi gelmiş bize. Oysa sen bize hayatı anlatıyormuşsun. Hey gidi sevgili şair. Çırak geldik bu dünyaya çırak gidiyoruz. Bozkurt Hoca anlattı da anladık. Çıraklıkmış yaşamanın özü. Şimdi siz gittiniz de biz mi kaldık? Yok Refik, öyle olmadı, öyle olmaz. Ne siz gittiniz, ne biz kaldık. Biz sizinle gittik, siz bizimle kaldınız. Laf olsun diye söylemem bunları. Bir parçamız sizinle gitti, doğru. Ama siz bizimle kaldınız, bu daha doğru. Bak Sokrat da bizimle kaldı. Bizimle yaşıyor. Sabah kahvesini beraber içtik. Freud’la yürüdük deniz kıyısında. Dalgındı gene, düşünüyordu. Hep beraberiz, bilirsin bunu. İki gün görüşmesek üçüncü gün buluşuruz. Refik Durbaş. Bütün çırakların şairi. Bozkurt Hoca. Güzellikler kurucusu. Hep beraberiz. Belki daha çok beraber olacağız. Birlikte daha çok işler yapacağız. Birbirimizi bunun için sevmedik mi? Daha doğru bir dünya için yaşamadık mı? Gene öyle yaşayacağız. Hep beraber... C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear