26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR 14 Pera’dan 4. albüm: Mutlu Ol Türk rock müziğinin yükselen gruplarından Pera, 4’üncü stüdyo albümü “Mutlu Ol” yayımlandı. Grubun kendi şirketleri olan SoundFeed Production’dan çıkan albümde 13 şarkı bulunu yor. 2008 yılında Gökhan Mandır ve Hakan Ünalan tarafından kurulan PERA, ilk olarak “Bir Başka Dünya”, ikinci olarak “Giz” isimli albümlerini çıkarmıştı. l Kültür Servisi EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: İLKNUR FİLİZ [email protected] Çarşamba 12 Aralık 2018 Ulusal Tiyatro Sahne Eseri (Oyun) Yarışması sahiplerini buldu ‘Insan Hüznü’ birinci oldu Tiyatro alanında yeni eserlerin yaratılmasını teşvik edip, yerli tiyatro eseri repertuvarının zenginleşmesini amaçlayan Kadıköy Belediyesi’nin, bu yıl ikinci kez düzenlediği Ulusal Tiyatro Sahne Eseri (Oyun) Yarışması sahiplerini buldu. Yarışmada “İnsan Hüznü” adlı oyunuyla Mehmet Selçuk Bilge Birincilik ödülü ve “Huzur Apartmanı” adlı oyunuyla Aslı Ayhan ikincilik ödülü alırken, “Babaannemin İlk Twit’i” adlı eseriyle Nedim Saban ve “Benim Annem Cumartesi” adlı oyunuyla Cihan Çakan Üçüncülük ödülüne layık görüldü. Birincilik ödülünü takdim etmek üzere sahneye çıkan tiyatro sanatçısı Zihni Göktay, “Tiyatro eseri yazmak büyük bir şövalyelik ülkemizde, çünkü herkes dizi senaryosu yazıyor. Milliyetçilik sokağa çıkıp bağırmakla olmaz. Öncelikle kendi yazarlarımızı koruyacağız” şeklinde konuştu. Moda Sahnesi’nde düzenlenen törene aralarında tiyatro sanatçıları Zihni Göktay, Tamer Levent, Metin Zakoğlu, Timur Acar, Nedim Saban, Kadıköy Tiyatrolar Platformu (KTP) oyuncular ile Haldun Taner’in eşi Demet Taner’in yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Törende konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Ay kurt Nuhoğlu, “Bütün yaşadığımız sıkıntılı dönemlerin aşılmasını sağlayacak şey tiyatrodur. Sanatın hayatın her alanında yarattığı büyük enerji yönetimlere de yansıyor. İnsanların gelecekle ilgili bakışlarını değiştiriyor. Bireysel amaçlarla toplumsal amaçları birleştiriyor. İnsanların daha mutlu, daha huzurlu, da ha iyi olmalarını sağlıyor” şeklinde konuştu. Aykurt Nuhoğlu’nun ardından yarışmada dereceye girenlere ödülleri verildi. Ödül töreni ve kokteylin ardından, ‘Komik Günler’ adlı müzik grubu sahne aldı. Oyuncu Şaziye Özlem Turan’ın dans ettiği geceye Selen Şeşen de şarkıları ile renk kattı. Yarışmanın seçici kurulunda Türk tiyatrosunun önde gelen isimlerinden Orhan Alkaya, Cevat Çapan, Bilgesu Erenus, Yücel Erten, Beliz Güçbilmez, Dikmen Gürün ve Nesrin Kazankaya; ön seçici kurulunda ise Levent Aras, Günay Ertekin ve Sinem Özlek yer aldı. Gerçekleştirilen kurul toplantıları ve müzakereler sonucunda dört oyuna ödül verilmesi kararlaştırıldı. Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınları, 2017 yılında ödül kazanan oyunları bir kitap halinde yayımladığı gibi, 2018 yılında ödül kazanan oyunları da kitaplaştıracak. Feyyaz Kayacan Kırmızı Kedi’de Türk edebiyatının gizli kalmış hazinelerinden, şair, yazar Feyyaz Kayacan bütün eserleriyle Kırmızı Kedi’de. Roman ve öykülerinde, Türkçenin sınırlarını sonuna kadar zorlayarak, Bilge Karasu ile birlikte “İkin ci Yeni” şairlerinin genişlettiği yolu açan yazarlardan Feyyaz Kayacan’ın okurlarıyla yeniden buluşmayı bekleyen daha önce yayımlanan roman, öykü, şiir, oyunlarının yanında ilk defa kitaplaşacak başka metinleri de Kırmızı Kedi etiketiyle yayımlanacak. Yazarın hayattayken yayımlanan “son” düzyazı metni ve tek romanı “Çocuktaki Bahçe” önümüzdeki günlerde yeniden okurla buluşacak. Kayacan’ın diğer kitapları ise nisan ayı itibarıyla raflardaki yerini alacak. Piyano yarışması için gençlere çağrı İstanbul Filarmoni Derneği, bu yıl ikinci kez düzenlediği müzik yarışmasında ülke çapında genç piyanistlere başvuru çağırısında bulundu. İdil Biret’in jüri başkanı olduğu yarışmaya son başvuru tarihi 8 Şubat. İstanbul Filarmoni Derneği, 410 Mart 2019 tarihleri arasında ulusal düzeyde bir piyano yarışma düzenliyor. Geçen yıl ilk kez yaylı çalgılar için yapılan ve Cihat Aşkın’ın başkanlığında gerçekleşen yarışma bu kez genç piyanistleri ödüllendiriyor. Yarışmanın jüri başkanlığını, ülkemizin en önemli piyanistlerinden T.C. Devlet Sanatçısı İdil Biret üstleniyor. Jüri üyeleri ise, Prof. Judith Uluğ, Ali Darmar, Prof. Metin Ülkü, Doç. Gökhan Aybulus, Dr. Aydın Karlıbel, Can Okan ve Eren Aydoğan. Faruk Erengül’ün desteğiyle 1530 yaş arasındaki gençlerin katılımına açık olan yarışmanın birincilik ödülü 10 bin TL, ikincilik ödülü 7 bin 500 TL, üçüncülük ödülü ise 5 bin TL. Yarışmanın birincisi ayrıca İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın 29 Mart 2019 tarihli konserinin de solisti olacak. İTÜ MIAM Salonları’nda gerçekleşecek yarışma için son başvuru tarihi 8 Şubat 2019. Babylon’da bu hafta ‘TATLI KAÇIK’ KADIKÖY’DE İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, John Patrick’in yazdığı, Ahmet Levendoğlu ve Hasan Levendoğlu’nun çevirdiği, Naşit Özcan’ın yönettiği “Tatlı Kaçık” adlı oyunu seyirciyle buluşturuyor. Oyun, bugün saat 20.30’da Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde ilk gösterimini yapıyor. Müziğini Orçun Tekelioğlu’nun, dramaturgisini Hande Ören’in, sahnekos tüm tasarımını Eylül Gürcan’ın yaptığı oyunda Ayşe Kökçü, Çağlar Polat, Eylül Soğukçay, İbrahim Can, Mehmet Soner Dinç, Mert Aykul rol alıyor. Oyunun konusu kısaca şöyle, Mr. Tanner ile paylaştığı evinde, çöp toplayarak yaşayan, çevresindeki her şeye sonsuz bir sevgi ve şefkatle bağlı Opal’in kendi halindeki yaşamı üç davetsiz misafirin gelişi ile umulmadık şekilde değişir. Sol, Gloria ve Brad kendi hesaplarının peşinde Opal’in huzur dolu yaşamına giriverirler. Kendi kendine yetmeyi becerse de yalnızlıktan mustarip Opal, onları hayatına almak konusunda en ufak bir tereddüt bile duymaz ancak sonsuz bir iyi niyetle evinin kapılarını açtığı misafirleri sevgilerini paylaşmak konusunda Opal kadar istekli değildirler. Oyun, 151922 Aralık’ta Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde sahnelenecek. Doku Sanat’ta iki sergi son haftasında Doku Sanat Galerileri’nde ressam Alp Bartu’nun “Zaman Zaman İçinde” sergisi 18 Aralık’a kadar ziyaret edilebiliyor. Bartu, toplumumuzun çeşitli kesimlerinden seçtiği konuları renk ve biçim düzenlemesiyle işliyor. Sanatçı, figür doğa ilişkisini sevinç, üzüntü ve heyecanla birleştirerek resimlerinde yansıtıyor. Teşvikiye’deki galeride ayrıca ressam Hasan Taşdemir’in resim sergisi de 18 Aralık’a kadar görülebiliyor. l Kültür Servisi Akıngüç Koleksiyonu’ndan ‘İstanbul Resimleri’ İstanbul Kültür Üniversitesi’nin kurucusu Akıngüç ailesinin sanat koleksiyonundan derlenen “İstanbul Resimleri” sergisi, bugün Ataköy yerleşkesinde bulunan İKÜSAG’da ziyarete açılıyor. Türk resim sanatının farklı kuşak ve sanat anlayışından usta isimlerinin İstanbul’u konu alan çok sayıda resminin yer aldığı sergide, Hoca Ali Rıza, Faruk Nafiz Çam lıbel, Kaymakam Remzi, Mustafa Pilevneli, Naci Kalmukoğlu, Diyarbakırlı Tahsin ve Pertev Boyar gibi sanatçıların yaklaşık 25 adet eserinin yer aldığı sergi, Türk resminin farklı dönemlerinden örnekleri yansıtacak. “İstanbul Resimleri” sergisi, 25 Ocak 2019’a kadar İKÜSAG’da ziyarete açık olacak. l Kültür Servisi DSEEKRGGİÖ2R5ÜOLCEBAİKL’İAR Babylon’un programında bu hafta The Ringo Jets grubu, yeni albümleri “Open Sesame”nin ilk konserini bu akşam verecek. Diğer konserler arasında ise yarın akşam Vega, 14 Aralık Cuma ise Balkan Wedding Party by Kolektif İstanbul bulunuyor. l Kültür Servisi ‘İsveçli Babalar’ ile farkındalık Farklı kültürlerden gelen babaların, çocuklarıyla olan ilişkilerini ön plana çıkaran karelerden oluşan “İsveçli Babalar” sergisi, İzmir Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde 30 Aralık’a kadar görülebiliyor. İsveç Konsolosluğu ile Göztepe Spor Kulübü işbirliğindeki sergide, İsveçli fotoğraf sanatçısı Johan Bävman’ın işleri yer alıyor. Sergi, babaların çocukların bakımı ve eğitiminde üstlendikleri role ilişkin farkındalık yaratmayı amaçlıyor. İşbirliği kapsamında sergide Göztepeli futbolcular Yasin Öztekin, Andre Castro ve Kadu ile Göztepe Başkanı Mehmet Sepil’i çocuklarıyla görüntüleyen fotoğraflar da yer aldı. l Kültür Servisi Zehra Yıldız: Kayan bir yıldızdı Yirmi bir yıl önceydi. Soprano Zehra Yıldız bir 12 Aralık gecesi Heidelberg’de bir beyin kanamasıyla kaydı gitti aramızdan. O gece Beethoven’in Fidelio operasında başrol oynamıştı. Eşi tenor Süha Yıldız, Zehra’nın anısını yirmi bir yıldır canlı tutuyor. Onun adına kurulan vakıf ve düzenlenen anma geceleriyle genç şarkıcıları tanıtıyor. Bu arada yalnız sahneye yeni çıkan operacılar değil, yurtdışında ün yapmış nice genç operacımız da dünyanın dört bir yanından gelip Zehra Yıldız için şarkı söylüyor. Uluslararası üne kavuşan birçok operacımızın ilk sahne deneyimi Zehra’yı anma konserlerinde olmuştu. Örneğin bas Burak Bilgili gibi. Bu yıl da son yıllarda olduğu gibi Kartal Belediyesi Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde ve Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de Zehra’yı anıyoruz. Zehra’nın sanatçıları arasında bu kez de çok ünlenmiş isimler var: Soprano Burcu Uyar, bariton Caner Akgün, tenor Muzaffer Soydan, mezzosoprano Barbora Fritscher Hitay ve piyansit Christian Koch. Bu akşam Boğaziçi Üniversitesi’nde Zehra’nın da sesini dinleyeceğimiz programda onun dağarcığındaki aryalar ve düetler yer alacak. Zehra bu zamansız ölümün pençesine düşmeseydi, herhalde yıllar boyu dünyanın nice ünlü sahnesinde “Türk soprano” olarak göğsümüzü kabartacaktı. İdso’da genç bir şef ve genç bir solist Müzikçiler arasında küçücük yaşlarında önce piyanistler ve yaylı çalgı çalanlar çıkar ortaya. Sonra bedenin gelişmesine orantılı olarak, üflemeli çalgı çalanlar, vurma çalgıcılar, daha sonra şarkıcılaroperacılar ve en son olarak orkestra şefleriyle tanışırız. Şeflerin gördüğü uzun eğitim süreci bu zamanlamayı uzatır. Onların olgunlaşıp, kişiliğini bulması daha uzun zaman alır. Bir çalgıda yoğunlaştıktan sonra orkestrayı tanıması, insan ilişkilerini geliştirmesi, disiplinli olduğu kadar alçak gönüllülüğü de elden bırakmaması gibi etmenler teknik üstünlüğünü pekiştirecektir. Özellikle romantik ve post romantik bestecileri yönetmesi için bir şefin kocaman çalgı topluluğuna hâkim olması gerekir. Çünkü artık yalnız tempoyu, ses yüksekliklerini ya da ifadeyi vermekten öte, filozofça bir bakış açısı kazanması söz konusudur. Beethoven ile başlayan romantizm akımında orkestrayı bir yanardağ gibi patlamaya hazır tutmak, ya da incecik işlemelerle ayrıntılara lezzet katmak şefin elindedir. Geçen cuma akşamı İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın Caddebostan Kültür Merkezi’ndeki konserinde işte böyle gencecik bir şef ve piyanistle tanıştık. Orkestra yönetimini cesareti için kutlamak gerek. Zira kapı geliri için çok ünlenmiş isimlere itibar edilir. Oysa bu konserde şef Dağhan Doğu’yu ve piyanist Ferhat Can Büyük’ü dinlemek için gelenler yer bulamayınca merdivenlere bile oturmuşlardı. Her ikisini de ilk defa dinliyorduk. Dağhan, Bilkent mezunu. Sonra St.Petersburg’da ve İngiltere’de eğitim görmüş. Bestecilik çalışmaları bir yana, zarif yönetimi, orkestraya hâkimiyeti, soliste eşliği, Eroika senfonisindeki ateşli yorumu kayda değerdi. Ferhat ise henüz 20 yaşında. Meral Yapalı ile piyanoya başlamış, çeşitli uluslararası ustalık sınıflarına katılmış, halen eğitimine Polonya’da devam ediyor. Beethoven’in 3. Piyano Konçertosu’nda kendine has bir söylemi olduğunu kanıtladı. SST turneye devam ediyor Samsun Sanat Ti yatrosu (SST) Nâzım Hikmet’in eseri “Kuvayı Milliye Destanı” ile çıktığı 2018 yılı turne takvimini 14 Aralık’ta Salihli, 16 Aralık’ta Bandırma, 17 Aralık’ta Eskişehir, 1819 Aralık’ta Samsun, 20 Aralık’ta Sinop ve 21 Aralık’ta Kastamonu ile tamamlayacak. SST Genel Sanat Yönetmeni Yaşar Gündem yönettiği ve oynadığı Nâzım Hikmet’in aynı isimli eserinden uyarlanan tek kişilik oyunun müzik tasarımını Özer Akçay, koreografisini İhsan Bengier ve ışık tasarımını Yüksel Aymaz üstlendi. l CEMİL CİĞERİM / SAMSUN C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear