23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 24 OCAK 2018 6 Genelkurmay: 260 terörist öldürüldü Genelkurmay’dan yapılan açıklamada, Afrin’de yürütülen ‘Zeytin Dalı Harekâtı’ kapsamında, harekâtın başlangıcından bu yana 260 teröristin öldürüldüğü bilgisi verildi. haber EDİTÖR: SERKAN OZAN / ASLAN YILDIZ Özel kuvvetler sızdı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile Afrin’e yönelik yürüttüğü Zeytin Da lı harekâtında, çatışmalar Bur seya Dağı’nda yoğunlaştı. Türk özel kuvvet birlikleri ve onla ra eşlik eden ÖSO güçlerinin, sınır daki yerleşim yer lerine roket atılan bölgelerde YPG militanları ile sı SERTAÇ EŞ cak temas sağladığı, çatışmalara havadan uçaklar, karadan obüs ve Sakarya Çok Namlulu Roket atarlarla destek verildiği öğrenildi. Harekâtın 4. gününde Afrin’de ilerleyen TSK ve ÖSO güçle ri olumsuz hava koşulları ile de mücadele ediyor. Bölgedeki kay naklardan edinilen bilgiye gö re, çatışmalar Kilis merkezi ve Afrin merkezini gören Burseya Dağı’nda yoğunlaşmış durum da. Bölgeye TSK ve ÖSO unsur ları ortak operasyon sürdürüyor. Dağa yönelik önceki gün başlatı lan harekâtta YPG’den 10 militan sağ olarak yakalandı. Bölgede yağmur ve sis altın da çatışmaların sürdüğü, zor ko şullarda birliklerin ilerlemesinin zorlaştığı, YPG mevzilerinin ha vadan ve karadan vurulmaya de vam edildiği öğrenildi. Hava ko şullarının düzelmesi durumun da gözetleme ve keşif çalışmala rının da kolaylaşacağı ve birlikle rin daha hızlı ilerleyebileceği de ğerlendiriliyor. Burseya Dağı’nın YPG için psi kolojik önem taşıdığı bu dağın düşmesi durumunda Kilis’e yö nelik roketle saldırı olanakla rının kalmayacağı, kuzeybatı dan Afrin yolunun açılacağı di le getiriliyor. Harekât bölgesin den alınan bilgilere göre YPG’nin sınırdaki Türk yerleşim birim lerine roketle saldırması üzeri ne, çok sayıda özel kuvvet men subu askerler farklı noktalardan Afrin’e sızdı. Özellikle Reyhan lı, Kırıkhan’a yönelik roket sal dırılarının ardından bölgeye inti kal eden özel kuvvet birimleri ile YPG’liler arasında sıcak temas sağlandı. Ayrıca sınırın Türkiye tarafında konuşlanmış obüsler de Afrin’deki birliklerin yönlen dirmesiyle YPG mevzilerini sü rekli vuruyor. Hatay’ın Reyhanlı ilçesinin kuzeydoğusunda kalan Cinde res bölgesinde bulunan El Ham mam köyü dün düzenlenen ile ri harekâtla YPG’den alındı. Ayrı ca bölgedeki 4 önemli tepenin de terör örgütünden alındığı, bu böl genin Hatay’ın sınırında bulunan yerleşim yerlerine saldırı için kullanıldığı dile getirildi. KilisHatay arasında kalan Af rin sınırına yerleştirilen uzun menzilli ateş destek silahlarıyla dün sabah başlayan atışlar olum suz hava koşullarına karşın iler leyen saatlere kadar sürdü. Ha vadan tespit edilen hedeflerin bir süre daha bombalanması bekle niyor. l ANKARA Suriyeliler Afrin’e gitmek istiyor Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Mersin’e yerleşen yüzlerce Suriyeli, TSK’nin Afrin harekâtına gönüllü katılmak için merkez Akdeniz ilçesindeki askerlik şubesi başkanlığına başvurdu. Askerlik şubesi önünde Türk ve Suriye bayrakları açarak tekbir getiren Suriyeliler, “Bizi de askere gönderin”, “Anca beraber, kanca beraber” diye Arapça ve Türkçe sloganlar attı. l DHA Türkiye’deki yerleşim birimlerine yönelik roket saldırılarının ardından Afrin’e giren çok sayıda özel kuvvet personeli, YPG’liler ile sıcak temas sağladı 2 ACI HABER DAHA Şehit üsteğmen Oğuz Kağan Usta’nın 2.5 yaşında bir kızı vardı. Şehit Uzman Çavuş Mehmet Muratdağı, 6 ay önce evlenmişti. Zeytin Dalı Harekâtı’nda dün iki şehit haberi daha geldi. Harekatta şehit sayısı üçe yükseldi. Piyade Üsteğmen Oğuz Kağan Usta (30), El Hamam köyü yakınlarında şehit düştü. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, acı haberi Twitter’dan “Vatanımızın bekası için Afrin’de ‘Zeytin Dali Harekâtına katılan hemşerim Piyade Üsteğmen Oğuz Kaan Usta’yı şehit verdik. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız. Terörün kökünü kazıyana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” yazısı ile paylaştı. Acı haber Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Kızıltoprak Mahallesi’nde oturan şehidin eşi Saide Üstüner Usta’ya, sağlık görevlileri eşliğinde verildi. Serik ilçesinde bir okulda İngilizce öğretmeni olan Saide Üstüner Usta, acı haberin ardından fenalaştı. Sağlık görevlilerinin evde müdahale ettiği Usta, güçlükle sakinleştirildi. Acı haberi alan kayınvalide Hülya Üstüner yakınlarının desteğiyle eve geldi. Ağıtlar yakan Hülya Üstüner, “Yavrum erken oldu. Hiçbir arada kalamadınız yavrum çok erken oldu” diyerek gözyaşı döktü. Şehidin babası ve kayınbabasının da emekli astsubay olduğu belirtildi. Şehidin memleketi Ankara’daki tö renin ardından defnedileceği kaydedildi. 6 ay önce evlendi Piyade Uzman Çavuş Mehmet Muratdağı, Afrin yakınlarında çıkan çatışmada yaralandı. Hastaneye kaldırılan Uzman Çavuş Muratdağı (25) doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Acı haber askeri yetkililer sağlık ekipleri eşliğinde Kayseri’nin merkez Kocasinan ilçesinde oturan 6 ay önce evlendiği eşi Birgül Muratdağı’nın verildi. Acı haberi alan eşi gözyaşı döktü. Acı haber, Beşparmak Mahallesi’nde oturan anne Sibel Muratdağı’na da sağlık ekipleri eşliğinde verildi. Anne Sibel Muratdağı, oğlunun acı haberi ile sinir krizi geçirdi. Şehit annesi, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Şehit Muratdağı’ın evine 1. Komando Tugayı’ndan bir grup silah arkadaşı da geldi. Ailenin komşusu Ethem Akbul, “Cıva gibi, mert ve gösterişli bir arkadaştı. En son geçen hafta görüşmüştük” dedi. Şehit eşi Birgül Muratdağı’nın halası Selma Kutlu, tansiyonu yükseldiği için ambulansta tedavi edildi. Şehit Muratdağı’nın babasını küçükken yitirdiği öğrenildi. l Haber Merkezi Afrin şehidine veda Şehit Özalkan, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve Kılıçdaroğlu’nun katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı Afrin harekâtında şehit olan Piyade Astsubay Üst Çavuş Musa Özalkan, dün Ankara’da Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde düzenlenen törenin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bakanlar, vekiller, şehidin ailesi ve çok sayıda vatandaş katıldı. Cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kıldırdı. Özalkan’ın cenazesi Ayaş’ın Bayat köyünde toprağa verilecek. ‘Vasiyetini yerine getireceğiz’ Şehit astsubay Özalkan, devletin ailesine vereceği paranın, müdavimi olduğu bir dernek aracılığıyla Telafer’deki Türkmen çocuklara okul yapımında kulla nılmasını ve adının konulmasını vasiyet etmişti. Sosyal medyada birçok yurttaşı duygulandıran bu vasiyet için, Cumhurbaşkanı, dün “Yerine getireceğiz” dedi. Cenaze namazının ardından konuşan Erdoğan şunları söyledi: “Şehidimiz Musa Özalkan, Afrin operasyonundaki ilk şehidimiz. Musa evladımız şu anda bizi dinliyor. Mehmetlerimiz bu karda kışta, büyük bir mücadeleyi sürdürüyorlar. Kimlere karşı? Teröristlere karşı. Herhangi bir ırka karşı yapılan operasyon değildir. Yapılan operasyon tamamen terör örgütlerine yönelik bir operasyondur. İnancımız tam. Kararlıyız, azimliyiz. Acaba şunlar, bunlar ne demiş, dünyada şu ülke, bu ülke nasıl bakmış? Buna bakacak halimiz yok. Bu konudaki karar bu milletindir. Bu millet kendi göbeğini kendisi kesecek. Bizi sınırlarımızda taciz eden 35 tane ipsize, soysuza bu sınırlarda soluk aldırtmayız.” ‘Türk Ocağı’ndan mektup Geçtiğimiz çarşamba bu köşede kaleme aldığım “Türkçülüğün son esası ‘asimilasyon’ mu?” başlıklı yazıma yönelik Türk Ocakları Genel Başkanı ve üniversiteden kadim dostum Prof. Dr. Mehmet Öz’den mektup geldi. Haklı olarak, 1931’de işlevini tamamladığı gerekçesiyle “Resmiyet”çe kapatılan Türk Ocakları’nın 1949’dan itibaren milliyetçilik bahsinde bir kültüreldüşünsel odak olarak yeniden “canlandırılmasını” o yazıda (öncelikli konu gereğince de olsa) ihmal etmiş olmamı ince bir serzenişle hatırlatıyor. Doğrudur, araya bir cümle ile de olsa bu hususu eklemeliydim; üstelik Ocak’ın bu “ihya”sına değinen bir başka yazı da yazmıştım daha önce... Ah şu köşe yazısının “tasarruf” derdi!.. İhmalin bedeli, aşağıda ilginize açılan mektup. Ödemeye değer, mutlu bir bedel benim için!.. HHH “Sayın Atay, İngiltere ve Hacettepe yıllarından otuz yıllık dostunuz olarak yazılarınızı yakından takip ediyorum. Genel Başkanı olduğum Türk Ocağı’na da yer veren yazınız münasebetiyle bu satırları yazma ihtiyacını hissettim. 17 Ocak’taki yazınızda, sivil Türk milliyetçiğinin günümüzde artık ‘AKP ve Erdoğan’ın inhisarında’ göründüğünü ileri sürüyorsunuz. Yazınızda, özellikle günümüz siyasetine dair ilginç tespitler ve tahliller var. Ancak ben bunlardan ziyade Türk Ocakları’na dair ifadelerinizle ilgili noktalar hakkındaki kanaatlerimi ifade edeceğim. İlk olarak, 1949’daki yeni döneminden itibaren Türk Ocakları’nın sivil milliyetçilik alanındaki etkisini ve rolünü görmezden gelmeniz, yok saymanız gerçeklerle bağdaşmaz. Türk Ocakları’nın başlangıçtaki Türkçülüğünü, resmî Türk milliyetçiliği olarak nitelemek de kanaatimce tartışmalıdır. İttihatçıların içinde Türkçüsünden İslamcısına, Batıcısından liberaline pek çok kişi vardı. İttihat ve Terakkî’nin Merkez Komitesi üyesi ve Türkçülüğün fikir babası Ziya Gökalp, Türk Ocağı’nda genel başkan adayı olmuş ama kazanamamıştır. Cumhuriyet döneminde, özellikle tekparti rejimiyle birlikte Türk Ocakları’nın resmî milliyetçiliğin sözcülüğünü yaptığı kısmen doğru olmakla birlikte Türk Ocakları içinde resmî istikametten farklı düşünenler de vardı. Nitekim 1931’de Türk Ocakları’nın kendisini feshetmesi talimatının verilmesinde de Türk Ocakları’nın çizgisi ile Cumhuriyet Halk Fırkası veya daha doğru ifade ile devlet arasındaki farkların rol oynadığı açıktır. Türk Ocakları demokrasiye geçildikten sonra sivil toplum örgütü olarak milliyetçiliğin entelektüel sahada ve gençler arasında savunulması ve yaygınlaşması için çalışmıştır. 1950’lerden günümüze kadar Türkiye konjonktürünün değişmesine bağlı olarak bunu şu veya bu ölçüde yapabildiği söylenebilir. Ama bugün 84 şubesi, takriben 20.000 üyesi, Türk Yurdu dergisi ile Türk Ocakları, ülke sathında milliyetçilik düşüncesinin entelektüel ve kültürel alanda en önde gelen temsilcilerinden biridir. Yoğun fikir ve eğitim faaliyetlerimizden birinde İstanbul şubemizdeki gençlerimizin sizi ağırladığını okuyucularınızla da paylaştığınızı biliyorum. Fikir, sanat ve kültür planında, siyasî çekişmelerin dışında kalmaya özen gösteren Türk Ocağı’nın öncü rolü devam etmekte olup tarihî işlevini tamamladığı iddiası 1931 için geçerli olsa da bugün için afakî bir yorumdur. Türk Ocakları sürekli olarak Türkiye’nin, Türk dünyasının meseleleri üzerinde toplantılar, çalıştaylar, konferanslar düzenliyor. Ancak bunun yeterli olmadığının, sadece savunmacı ve içe dönük bir milliyetçilikle varılacak büyük bir hedef olamayacağının bilinciyle 2009 ve 2010 ve 2011 yıllarında, benim Hars Heyeti Başkanı olduğum dönemde düzenlenen üç çalıştayda Türk Ocağı’nın 21. yüzyıldaki ufku ve görevinin, tarihimizden ibret ve ilham alarak yeni bir medeniyet tasavvurunu ortaya koymak olduğu fikrinde mutabık kalınmıştır. Bizim milliyetçilik anlayışımızın kapsayıcı ve içerici niteliği vurgulanmış, millî ama aynı ölçüde bütün insanlığa söyleyecek sözü olan bir medeniyet hamlesine ihtiyaç duyulduğunun altı çizilmiştir. 2010’lu yıllar maalesef ülkemizde böyle derinlikli projelerin, tefekkür çabalarının değil ‘kumpaslar’ etrafında dönen sığ polemiklerin yaşandığı, terör örgütleri ve küresel güçler karşısında devletin ve milletin varlığının tartışıldığı bir dönem olmuştur. Biz yine de yaşadığımız bu kaos veya fetret içinden büyük bir sıçrama yapabilecek tarih ve medeniyet birikimine sahip olduğumuza inanıyoruz. Son dönemde yaşananların, Cumhuriyet’in ve Atatürk’ün Türk tarihindeki yeri ve önemini daha iyi anlamamıza, milletin değişik kesimleriyle Cumhuriyet değerlerinin buluşmasına da vesile olduğuna inanıyoruz. Siyasetin kutuplaştırıcı dili, etnik ve mezhebi ayrılıkların kışkırtılması gibi olumsuzluklara rağmen Türk milletinin bu süreçten çok daha güçlenerek çıkacağına ve yeni bir medeniyet sentezini inşa edeceğine inanıyoruz. Bilvesile, selam ve saygılarımı sunarım. Prof. Dr. Mehmet Öz Türk Ocakları Genel Başkanı” Şehit TEDAŞ çalışanı uğurlandı Suriye sınırındaki Hatay’ın Kırıkhan ilçesine bağlı Kaletepe Mahallesine kurulan çadır kente yapılan saldırıda şehit olan Toroslar EDAŞ çalışanı 30 yaşındaki Şahin Elitaş dün düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. 2 çocuk babası Elitaş’ın eşi Sevda, annesi Emine ve babası Bostan Elitaş tören boyunca gözyaşlarına hâkim olamadı. l DHA Hatay ve Kilis’e 5 roket düştü Afrin bölgesinden atılan 4 roket, Hatay’ın Reyhanlı ve Hassa ilçelerine düştü. İki olayda da ölen ya da yaralanan olmadı. Afrin’den atılan bir roket de Kilis’in Mücahitler Mahallesi’nde 3 katlı bir evin teras katına düştü. Düşen roket nedeniyle büyük panik yaşanırken roketin isabet ettiği ev ve bir araç tahrip oldu. l DHA / İHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear