Catalog

Salı 23 Ocak 2018 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ECE KURTULUŞ Güneş bile kızgın haber 11 9 yaşındaki çocuk baba özlemini çizdi. Resimde yağmurlu bir gün ve kızgın bakan güneş var. Babasının kalbinde ise ailesi... 2014 yılında bir eylemde attıkları slogan gerekçesiyle çok acımasız bir sistemde yaşanılan haksızlıkları çok iyi özetliyor” dedi. Kahramanmaraş’ın Pazarcık Tutuklu Edebiyat öğretme ilçesinde 5 Ocak’ta gözaltına ni Bazo Çiftepala, İngilizce öğ alınan ve aynı gün tu retmeni Erdal Tanrı tuklanan öğretmen Se verdi, Matematik öğret dat Sakallı’nın eşi Ye meni Herdem Şahin, sı ser Sakallı, “Eşimle bir nıf öğretmenleri Sedat likte 7 öğretmen tutuk Sakallı, Serkan Altı landı. İtiraz üzerine biri nöz, Adem Evin, Özgür serbest bırakıldı. Bu tutuklamadan en çok ço ZEHRA ÖZDİLEK Güler, bir buçuk yıl önce KHK ile ihraç edildi cuklarımız zarar görü ler. 5 Ocak’ta gözaltına yor. Tutuklu arkadaşlarımız alınıp tutuklandılar. Avukat dan Adem’in 9 yaşındaki kı ları tutukluluğa itiraz etti. Pa zı babasının cezaevinde olduğunu çevrede konuşulanlardan dolayı anlamış. Bir resim zarcık Sulh Ceza Hâkimliği de Bazo Çiftepala’nın tahliyesine karar verdi. çizmiş. Resimde yağmurlu bir gün, kızgın bir güneş, babasını içeri atan kötü bir adam d‘Biaybeasmayöıkldlıüyomr’ü var. Resmi gördüğümde çok Sedat Sakallı’nın eşi Yeser üzüldüm. Bir çocuk gözüyle Sakallı, yaşadıkları sıkıntıla başladı. Çocu ğa küçük küçük yalanlar söyle mek zorunda kaldım. Babası nın ölmediğine ikna etmek için çok uğraştım. Sonrada ‘baba Adem Evin’in 9 yaşındaki kızının çizdiği resim mı kötü niyetli adamlar kaçır rı gazetemize anlattı. Sakallı, mış olabilir’ demeye başladı. bir buçuk yıl önce eşi ile be Görüşe gidiyorum ama ceza raber ihraç edildiklerini be evi koşulları çok acımasız ol lirterek, 7 yaşındaki oğluna duğu için çocuğumu götür babasının çalışmaya gittiğini müyorum. Bir çocuğun algı söylediğini dile getirdi. Üzül layıp, anlayabileceği yerler düğünü, bazen ağladığını ço değil” diye konuştu. cuğuna belli etmemeye çalıştığını belirterek, “Çocuk rü ‘Yuvamız darmadığın’ yasında ‘babam öldü mü’ di Eşinin yanında ağlanmak ye birilerine soru soruyor. sızlanmak yerine güçlü dur Ertesi gün bana ölüm ve me maya çalıştığına değinen Sa zarla ilgili sorular sormaya kallı, iki gün öncede eşine ilk defa telefon hakkı verildiğini söyledi. Sakallı, şöyle devam etti: “Telefonu yanımda ayırmıyordum ama 5 kere aramış biz görmemişiz. Sonra ben 10 defa cezaevini arayıp ‘oğlumun mutlaka babasının sesini duyması lazım’ diye yalvardım. Ama sonuç alamadım... Biz aile olarak en çok çocuklar üzerinde bir travma yaşıyoruz. Pazarcık’ta çok şirin mutlu bir yuvamız vardı. Bir buçuk yıl önce eşim ile beraber ihraç edildik. Kimse bize iş vermedi. Biz de memleketimiz Hatay’dan getirttiğimiz zeytinyağını satmaya başlamıştık. Eşim cezaevine girdikten sonra oradaki evimi terk etmek zorunda kaldım. Şu an Hatay’dayım ev arıyorum. Yuvamız darmadağın oldu.” l İSTANBUL KSbualfttiraannbckeıoyolği’ldruek‘Kuimmusez dyoekn’ CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Sultanbeyli İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği Katledilen Aydınlar ve Demokrasi Paneli’ne katıldı. Kaftancıoğlu coşkulu bir kalabalık tarafından “İstanbul’un umudu Kaftancıoğlu” sloganlarıyla karşılandı. Bazı medya kuruluşları tarafından kendisine yönelik saldırılarla ilgili konuşan Kaftancıoğlu, “Vereceğimiz bir canımız var, kimseden korkumuz yok” dedi. Kaftancıoğlu’nu dinlemeye gelenlerin birçoğu yoğun kabalıktan dolayı ilçe binasına sığmadı. Partisinin Sultanbeyli ilçe binasına giriş yapan Kaftancıoğlu, yaptığı konuşmada CHP’yi İstanbul’da ikti dar yapacak güce sahip olduklarını vurguladı. Kaftancıoğlu, kendisine ve partisine yönelik iktidar tarafından yapılan saldırılara da yanıt vererek, “Bugünkü korkularının sebebi, İstanbul’dan geldiler İstanbul’dan gidecekler. Bugün bizden korkuyorlar çünkü biz haklıyız ve yan yana omuz omuzayız. Diktatörlerin gideceğinin en büyük göstergesi zulümlerin artmasıdır” diye konuştu. Türkiye tarihinde ocak ayında birçok aydının katledildiğini söyleyen Kaftancıoğlu, aydınları anmak kadar onların eserlerini okuyup okutmanın çok kıymetli olduğunu da söyledi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Kaset komplosu davası başladı Baykal ve bazı MHP’li yöneticilere yönelik kaset davasının 171 sanığı hâkim karşısında Eski CHP Genel Başkanı Deniz tedavi gören Baykal’ın avukatı MuBaykal ve dönemin bazı MHP zaffer Yılmaz, eski YARSAV Ge yöneticilerine yönelik kurulan “ka nel Bakanı Emine Ülker Tarhan’ın set kumpası”na ilişkin 171 sanık avukatı da müşteki sıfatıyla du hakkında açılan davanın görülme ruşmada hazır bulundu. MHP’yi sine başlandı. Sincan Cezaevi içe temsilen avukatların duruşmaya risindeki duruşma salonunda katılmadığı görüldü. Ankara 14. Ağır Ceza Mah Cumhurbaşkanı Erdoğan, kemesi tarafından görülen Baykal’ın sağlık durumunu davaya, tutuklu ve tutuk öğrenmek için kızı Aslı Bay suz sanıklar ile avukatla kal ile telefonda görüştü. rı katıldı. Eski MHP Genel Erdoğan’ın, tedavi süreciyle Başkan Yardımcısı Deniz ilgili bilgi aldığı öğrenil Bölükbaşı’nın yanı di. l ANKARA / sıra Almanya’da Cumhuriyet BÜYÜK KAYBIMIZ Türkiye Yazarlar Sendikası Eski Başkanı, Varlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, Komşu Yayınları ile Yasakmeyve Dergisi sahibi ve yöneticisi, Kültürlerarası Şiir ve Çeviri Akademisi kurucusu, Özge Ercan'ın babası, şiirimizin bıçkın delikanlısı ENVER ERCAN'ı ‘Direniş bizi özgür kıldı’ “Nuriye ve Semih’in gülüşü solmasın” diyen bir grup sanatçı, işlerine geri dönebilmek için 320 gündür Ankara’da açlık grevi yapan eğitim emekçileri Nuriye ve Semih’e destek olmak için Müjdat Gezen Tiyatrosu’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya videolu mesaj gönderen Nuriye Gülmen, direnişin kendilerine özgürlüğü kazandırdığını belirterek, “En başından beri tek talebimiz var. Taleplerimiz kabul edilsin” dedi. Toplantının yapıldığı salona, “Nuriye ve Semih’in gülüşü solmasın” yazılı pankart asılırken, toplantıya avukat Eşber Yağmurdereli, sanatçılar Levent Üzümcü, Barış Atay, Şenol Akdağ, akademisyen Sibel Özbudun, Yüksel direnişçileri Acun Karadağ, Veli Saçılık ve çok sayıda kişi katıldı. Toplantıda ilk olarak Nu riye Gülmen’in gönderdiği videolu mesaj gösterildi. Gülmen mesajında, “Şu anda o salonda bulunan herkesi, sevgili basın emekçilerini ve açıklamayı dinlemeye gelmiş olan herkesi en içten duygularımla selamlıyorum. Bugün açlık grevinin 319’uncu günü yarın 320’inci günü olacak. 10 buçuk aydır devam eden bir açlık var. Bugün çok farklı bir noktaya geldi. Müthiş kazanımlar elde ettik. Faşizm karşısında o teslimiyeti reddetmenin mutluluğunu yaşadık... Biz halkımızı çok seviyoruz, bu sevgi hiç boşa çıkmadı, bundan sonra da boşa çıkacağını düşünmüyorum. Bu sevgi sayesinde kazandık bundan sonra da kazanacağız” dedi. Semih Özakça da gönderdiği video mesajında, “Her direnişin tarihsel bir rolü vardır. Bu direniş bu rolü üstlenmiştir. Büyük bir direniş oluyor. Bu direniş boyunca bizim açlığımıza ortak oldunuz hepimizin direnişi olduğunu gösterdiniz. Çok bedellerle ödedik, bu acı ve bedeller ümidi biriktirdik. Orada bulunan bütün aydın ve sanatçılarla bu direnişi büyüttük. Bizler, bu direnişin sonunda somut bir kazanım elde edeceğimizi düşünüyoruz, beraber bu kazanımları el ele olacağımızı düşünüyorum” dedi. Semih Özakça’nın eşi Esra Özakça ise videolu mesajında, “Bu dayanışma Türkiye’deki dayanışma eksikliğini giderdi. Bir arada durabileceğimiz gösterdi. Oradaki herkese çok teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Gülmen ve Özakça toplantıya canlı bağlandı. Salonda, “Nuriye ve Semih yalnız değildir” sloganları atılırken, toplantı alkışlarla sona erdi. kaybettik. Sonsuzlukta, sözcüklerle uyusun... Türkiye Yazarlar Sendikası Varlık Yayınevi ve Dergisi Komşu Yayınları, Yasakmeyve Dergisi Kültürlerarası Şiir ve Çeviri Akademisi Şairleri, Yazarları, Okurları ve Dostları Cenazesi 23.01.2018 saat 10:00'da Yeldeğirmeni Sanat Merkezi'nde yapılacak anma töreninin ardından, öğle namazını takiben Altunizade Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii'nden kaldırılarak Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Kati Piri AP Türkiye Raportörü Piri: TürkiyeAB zirvesi göstermelik olmamalı APTürkiye Raportörü Kati Piri, düzenlenmesi planlanan AB Türkiye zirvesine dair beklentisini, “Amaç sadece fotoğraf çektirip konuştuğumuz izlenimi vermekse yararlı olacağını sanmam. Somut sonuçlar çıkmalı” diye dile getirdi. Piri, düzenlenmesi için çalışmalar yürütülen ABTürkiye zirvesinin sonuç odaklı olması için çağrıda bulundu. DW’ye de yer alan habere göre Piri, ilişkilerin düzelmesi için Türkiye’nin çok somut adımlar atması gerektiğini belirtmekle birlikte, AB’nin de Ankara ile “pragmatik ilişki” seçeneğinden kaçınmasını savundu. İlişkilerin 2017’de kötüleştiğini ama düzeltmenin de zor olmayacağını belirten Piri, “Türk hükümetinin işlerin artık böyle gidemeyeceğini görmeye başlaması memnuniyet verici. Elbette AB’nin belli başlı ülkeleriyle ikili düzeyde ilişkileriniz kötüyse AB ile de iyi ilişki içinde olamazsınız. Bu ikisi birbirinden ayrı değildir. ‘İkili düzeyde Hollanda’da elçimiz yok, Almanya’yla şu ya da bu konuda sorunumuz var ama AB ile işbirliği istiyoruz’ diyemezsiniz. Böyle işlemiyor” ifadelerinde bulundu. Türkiye’nin AB standartlarına bağlılığı konusunda ciddi sinyaller beklediğini ifade eden Piri, “Hâlen 100’den fazla gazeteci hapiste. İki değişik partiden 10 milletvekili hapiste. Hapiste olan AB vatandaşları var. Kararlarına uyulmayan bir AYM var. Tüm bu konularda iyileşme göremedik” diye konuştu. TürkiyeAB zirvesi üzerine Piri, “Zirveye karşı değilim. Fakat sonunda somut bir şeyler çıkmalı. Amaç sadece fotoğraf çektirmek ve konuştuğumuz izlenimi vermekse, yararlı olacağını sanmıyorum. İyileşme görmüyorsak zirve düzenlemenin anlamı yok” dedi. AYM’nin Şahin Alpay ve Mehmet Altan kararı sonrası yaşananların Avrupa Parlamentosu’ndaki yankısı üzerine de Piri, “AYM’nin iki gazeteci hakkında tahliye kararı vermesinden sonra yerel mahkemelerin bu kararı görmezden gelmesi ne yazık ki Türkiye’de hukukun üstünlüğü ilkesinin ne derece erozyona uğradığının en güzel örneğidir” diye konuştu. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuş olmasını da yorumlayan Piri, “Her şeyden önce AYM’nin kanun hükmünde kararnamelerle görevlerinden alınmış kişilerin başvurularını bugüne kadar incelememiş olmasını üzücü buluyorum. Aylar önce kurulmuş ve potansiyel olarak görevinden alınmış veya hapiste olan yaklaşık 160 bin kişinin başvurusunu inceleyecek olmasına rağmen bugüne kadar hiçbir karar açıklamadı. OHAL komisyonu en kısa sürede kararlarını açıklamaya başlamazsa etkin iç hukuk yolu özelliğini yitirebilir” dedi. l Haber Merkezi C MY B