23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 14 Ocak 2018 TASARIM: İLKNUR FİLİZ yorum/haber 13 Tanrı neden bu kadar adaletsiz?yaşındaki kız çocuklarının evlenebileceği ni ve bunun kitapta yazılı olduğunu söyle 9yen Diyanet ne yapsın? Söylemek zorunda çünkü “dindar ve kindar” bir nesil yetiştirmeyi hedefleyen iktidarın Başbakan Yardımcısı Bozdağ açıkça ve cesurca belirtti: “Diyanet’in fetva verirken uyacağı tek kanun var, o da Allah’ın kanunudur, ona uygun fetva verir.” Şimdi gelelim, 67. yüzyıllarda (o döneme ortaçağ deniliyordu) yazıldığı bilinen Allah’ın kitabı Kuran’ın günümüzü nasıl açıkladığına... Olmuyor, açıklayamıyor, çünkü aradan epeyce bir yüz yıl geçti ve dünyamız teknoloji devrimine girdi. Üç yaşındaki çocukların elinde bile cep telefonları dolaşıyor. Canı isteyen porno, canı isteyen hayatın oluşumuna dair belgeselleri izliyor. Şimdi siz Adem ile Havva masalına bu çocukları nasıl inandıracaksınız? Çünkü artık biliyorlar, görüntüsü var, spermler acayip bir mücadeleyle, kadının yumurtalıklarına girmeye çalışıyorlar ve başaran en kahraman oluyor. Nerede cennetten kovulmuş Adem ile Havva, üstelik elma en sağlıklı meyvelerden biri. O zaman çocuklar sormaz mı? “Bana niye elma yediriyorsunuz?” Bugünlerde ülkemin “Başına Buyruk Hikâyeleri” diye bir kitap hazırlıyorum ama ne yaparsam yapayım, benim hayal gücüm ülkedeki dini bütün kardeşlerimizin yaptıklarına yetişemiyor. Örneğin; çok Müslüman birtakım adamlar, kutsal bir mekân olan Kâbe’nin uyduruk bir maketini yapıp, örneğin Adıyaman, Elazığ gibi kentlerde bunları dolaştırıyorlar, çoğunlukla bir okul bahçesine kurulan Kâbe’nin etrafından tavaf etmek 10 lira. Ne kadar çok dönersen o kadar günahlarından arınırsın. Ama ne garip ki, ülkede günahı olan pek az. Çünkü Müslüman kardeşlerimiz, kurban keserek ve kanını alınlarına sürerek tüm günahlarından arınıyorlar. Ben söylemiyorum, Allah’ın kanunlarını hayata geçirmeye tüm gücüyle çalışan Diyanet’in kontrolündeki cami kapılarında böyle yazıyor. Geçenlerde bir grup Müslüman erkek “televizyon izlemek günahtır” bilgisine uyup, televizyonlarını herkesin gözü önünde kırdılar ama dini kitaplarda cep telefonu kullanmak yasaktır bilgisi bulunmadığından bu eylemlerini cep telefonuna çekip yayımladılar. Gene geçenlerde yandaş televizyonlardan birinde, bir tarihçi şöyle söyledi: “Kendini dindar kabul edenlerin hemen hepsi Arapça bilmediğinden, arkasında namaza durduğu imamın ne söylediğini anlayamazlar. İmam da bilmez.” Yayın kesildi. Benim bildiğim, ilkokulda din dersimiz vardı, orada öğrendiğim, ibadetin Allah’la kul arasında kalması gerektiğiydi. Yani gösteriş için yapılmazdı. Ama bakıyorum, camiler boşken Müslümanlar en olmadık yerlerde, otobüsü durdurarak yolun ortasında ya da bir taksinin üstünde namaz kılıyorlar. Ne oluyor arkadaş, size emredilen bu mu? Belli ki selfie çekme çağına siz de uymuşsunuz, güzel güzel fotoğrafınızı çekip yayımlıyorsunuz. Siz gerçekten bir Tanrı’ya inanıyor musunuz? O inandığınız Tanrı nasıl bir Tanrı ki ona sürekli gösteriş yapıyorsunuz, o Tanrı ki, dünyadaki aç insanların varlığına tahammül ediyor, bütün iktidar yolsuzluklarına tahammül ediyor, hayret elinden hiç mi bir şey gelmiyor? Evet evet, öteki dünyada görüşeceğiz. Küçücük çocuklar eskiden iğneci geliyor diye korkutulurdu, şimdi cehenneme gideceksin diye korkutuyorlar ve bazı Müslüman erkekler, çocuklara cehennemin nasıl olduğunu onlara tecavüz ederek gösteriyorlar. Bu da mı Allah’ın kanunu? Yetti gayrı, biraz da yeni çağın kanunlarına dönelim. Hani hukuk, eşit yurttaşlık vs gibi. Ülkemizi ortaçağ karanlığına çekmeye çalışmayın, bir gerçek öğreti var; hiçbir şey geriye dönmez! Not: Yazım teknik bir aksaklıktan dolayı geçen pazar günü yayımlanmadı. Bugün emrinizde: Tanrı neden bu kadar adaletsiz? 14 OCAK 2018 SAYI: 33702 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Bin yıllardır bereketin simgesi olan buğday, Anadolu topraklarında bir bitkiden çok daha fazlasıydı. Bu topraklarda buğday demek gelenek demekti; kültürümüzün ayrılmaz bir parçasıydı. Buğday tüm Anadolu medeniyetleri için kutsaldı; ekmek yere düşünce öpüp başa konulması unutuldu. Ekmeklik buğday kepeğinin, ağrı kesici olarak kullanıldığı ve kas ağrılarına, romatizmaya, kabızlığa, kansızlığa iyi geldiği anımsanmıyor artık... Sahi, hayvanların mide ve bağırsak sorunları buğday saplarıyla giderilmez miydi? Buğday eskiden yıkanır, durulanır, çimlendirilir, fermente edilir ve yavaş kabaran maya ile pişirilirdi. Bu sayede taninler, saponinler, sindirim enzim inhibitörleri ve lektinler gibi suda eriyen ve sıcağa duyarlı toksin ve antibesin öğelerin seviyesi azalırdı. Dişlerin de düşmanı olan “fitik asit” kısmen parçalanır ve böylece hazım kolaylaşır, besin değeri artardı. Şimdi hastalık sebebi oldu buğday... Saplarının evin sıvasında, tezek yapımında kullanıldığı da anılarda kaldı. Ne “yediğinizin”, size ne “yutturulduğunun” farkında mısınız? “Tahıl ambarı” olarak bilinen Anadolu toprakları 23 yabani buğday türüne ve 400’den fazla kültüre alınmış buğday çeşidine ev sahipliği yapmaktaydı. Türkiye genetik kaynaklar açısından da dünyada önemli bir yere sahipti. Güneydoğu Anadolu bölgesi, buğdayın yeryüzünde ilk kez evcilleştirilip dünyaya yayıldığı coğrafya olarak uygarlık tarihinde belirleyiciydi. Bereketli Hilal, idi! Sadece Eskişehir’de büyük özveriyle tohum ıslah edilmedi, Atatürk Cumhuriyeti’nin o zorluk yıllarında Diyarbakır Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde “Diyarbakır 81”, “Dicle 74”... Ankara Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde “Ak Siz onları değil, onlar sizi seçti! başak”, “Topbaş”... Yeşilköy Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde “Köse Melez”, “Ekmeklik 69082”, “Makarnalık 68722”... Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde “Cumhuriyet 75”, “Gediz 75”, “Ata 81”, “Ege 88” buğday tohumları ıslah edildi. Sadece buğday değil; mısır, arpa, çeltik, yulaf, patates, baklagil çeşitleri üretildi! Zamanla... Küresel tarım şirketlerinin baskıları sonucu bu yararlı çalışmalar siyasi destek bulamadı. Ya üretim? 2001 yılında 49 milyon dolar olan buğday ithali, bugün 2 milyar dolara yaklaştı! Bu inanılmaz artış AKP sayesinde oldu! Dört yıldır buğdayın fiyatı 80100 kuruş arasında gidip geliyor. Mazottan gübreye kadar diğer girdilere yapılan zamlar karşısında buğday üreticisi bilinçli olarak zarar ettiriliyor. Yetmiyor. Bakanlar Kurulu kararıyla buğday ve çavdarda yüzde 130 olan gümrük vergisi oranı yüzde 8’e düşürüldü. Mısır’da yüzde 30 olan gümrük vergisi oranı, yüzde 35’e düşürüldü. Arpada yüzde 100 olan oran, sıfıra indirildi. Gümrük vergisi niye bu kadar tepetaklak edildi: Köylü üretmesin! Oysa... Buğday stratejik yaşamsal ürün. Ülkeler buğday üretiminin bir bölümünü her türlü riske karşı depoluyor. Türkiye Toprak Mahsulleri Ofisi, kuraklık ve savaş gibi nedenlerle uygun miktarda stok yapardı. AKP iktidarı IMF’nin “stok politikasını terk et” emriyle 2006 yılında stoklarındaki buğdayı çok ucuza elden çıkardı! Ertesi yıl Türkiye’de kuraklık oldu. Buğday üretimi 21.5 milyon tondan 17 milyon tona düştü. Ve AKP gümrük vergisini düşürerek buğday ithal etti. Sonuçta, Türkiye’nin hububat gümrük duvarları yıkılarak tarımda ithal ürünlere bağlılığın yolu açıldı. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında buğday ekim arazisi 9.4 milyon hektardı. Bugün 7.2 milyon hektara düştü. Düşünün, kişi başına yılda 110 kilo ekmek tüketiyoruz. Pazar büyük. Neler yapılmıyor ki? AKP dönemindeki buğday bozgunu yazmakla bitmez.* HHH Yukarıdaki satırlar, Soner Yalçın’ın son kitabı “Saklı Seçilmişler”den alıntıdır. Değerli meslektaşım Yalçın, bugüne değin pek çok önemli araştırmaya imza attı. Ama belki de en önemli eseri, bu kitap. Çünkü soframıza kurulan zehirli komployu anlatıyor! Bu topraklarda doğan ve yaşamaya çalışan, hatta doğacak olan çocukların bile sağlığını bozan küresel suikastı; ülkemizi tümüyle ele geçiren gizli emperyalistleri, endüstriyel tarım lobisini ifşa ediyor. Bugünlerde MHP ile yaptığı “milli ve yerli” ittifakla övünen AKP iktidarının; aslında ülkeyi, toplumu ve geleceğini “ithal ve yabancı” sömürüye damardan bağladığını gözler önüne seriyor! *Saklı Seçilmişler/ Siz Onları Değil, Onlar Sizi Seçti, Kırmızı Kedi Yayınları, 2018 Susan Macgregor’ın öyküsü insana ilk anda inanılmaz gibi geli len asbestli gemiler ülkemizde sökülmesin diye çevreciler, bilim insanları, sendika yor. O zamanlar 8 yaşlarında lar, işçiler, TMMOB mücade Susan. Babası işçi tulumuy le verdi. Zehirli atıklara kar la işten geldiğinde onu kapıda şı Aliağa’da, İstanbul’da art karşılarmış. Sonra sarılırmış arda eylemler yapıldı… As babasına. Gözümde o sahneyi bestli “United States” gemi canlandırmaya çalışıyorum. Ailesine bakmak için gün Nefesinizi ne kadar sini anımsar mısınız? Çevreciler yıllarca asbestin ne den boyu çalışmış, üzerindeki iş kıyafetleriyle yorgun argın eve tutabilirsiniz? li tehlikeli olduğunu anlatmaya çalışırken yetkililer uya gelen onurlu bir işçi ve kızına rılara kulak tıkadı. Tam bir sarılışı... söz ediliyor. Yıkılacak toplam ko umursamazlık hali. İnanmaz Farkında olmadan Nâzım nut sayısı 7 milyona ulaşabilirmiş. sınız ama asbestin zararlı olmadı Hikmet’in dizelerini mırıldanıyo Bunlar 2030 yıllık konutlar. Pe ğını söyleyen siyasetçiler bile çıktı. rum: “Dolaşacaktır en şanlı elbi ki, bu konutların inşaatında yalıtım Eline yüzüne asbest süren çevre sesiyle, işçi tulumuyla, bu güze için asbest kullanılmış mı? bakanını anımsayan var mı? Tıp lim memlekette hürriyet...” Susan Sahi, oturduğunuz semtte bir yı kı Çernobil sonrası milletin gözüne Macgregor öldü. Kansere yaka kım var mı? Yıkılan bu konutta as baka baka televizyonda radyas landı. Meğer babası asbest kulla best kullanılmış mı? Bunu araştı yonlu çay içen sanayi bakanı gibi. nılan bir işte çalışıyormuş. Baba ran var mı? Aradan yıllar geçti. Ne değişti? sının işçi tulumunda asbest parti Asbestli bir bina yıkıldığında, Cumhuriyet’te yayımlanan Ha külleri varmış. eğer önlem alınmazsa, inşaatta zal Ocak’ın asbest haberini oku Asbest yüzünden 10 yıl hatta 20 kullanılan asbest havaya karışıyor. yunca işte bunlar geldi aklıma. yıl sonra ölen insanlara ilişkin bu Küçücük partiküller halinde. Yüz TMMOB İstanbul İl Koordinas güne kadar pek çok haber oku lerce metre uzağa yayılabiliyor yon Kurulu tarafından hazırlanan muştuk. Fakat 50 yıl sonra ölene lar. Gözle bile görülemiyorlar. Pe “İstanbul Asbest Raporu”na göre ilk kez rastlıyordum. İnsan ilk anda ki, kim soluyor bu havayı ve parti 39 ilçeden sadece Şişli, Beşiktaş, inanamıyor. külleri? Çocuklarımız? Ataşehir, Bağcılar, Kadıköy, Mal Sonrasında “Derby Telegraph” Türkiye’de artık asbest kullanı tepe, Tuzla olmak üzere toplamda gazetesinin web sayfasında koca mı neyse ki yasak. 2010 yılında 7 belediye asbest denetimi yapı sı Dave ile yapılan söyleşiyi oku yasaklandı. Gelin görün ki o tarihe yormuş. Peki gerisi? yunca… “Öfkeliyim” diyor Dave, kadar yüz binlerce ton asbest kul Ankara’daki “Havagazı Fabrika “Neden yetkililer o dönemde kan lanıldı. Sadece 2000 ile 2010 yılla sı” olayını daha yeni yaşadık. ser yapıcı bir madde olan asbes rı arasında 130 bin ton asbest it Oysa Türkiye’de “Asbestle Ça tin binalarda kullanımına izin ver hal edilmiş. lışmalarda Sağlık ve Güvenlik Ön diler?” Ama yapacak bir şey yok. Türkiye’ye giren asbest, kaç lemleri Hakkında Yönetmelik” var. “Kimseyi dava edemezsin” demiş okul, devlet dairesi ve hastanede Niye buna uyulmaz? avukatlar, “Çünkü aradan çok za kullanıldı? Bilmiyoruz. Hangi inşa Asbest sağlığımızı tehdit ediyor. man geçti.” atlarda kullanıldı? Onu da bilmi Peki, biz ne yapacağız? Bir bina HHH yoruz. yıkılıyorsa, onun yanından geçer Peki, konunun bizimle ilgisi ne di HHH ken nefesimizi mi tutacağız? yeceksiniz. Türkiye’de çevreciler yıllarca as Nefesinizi ne kadar süre tutabi Kentsel dönüşümle birlikte bestle mücadele ettiler. 90’lı yıl lirsiniz? Türkiye’de her yıl yüz binlerce ko ları anımsıyorum. Ben de o dö Bu sefer Orhan Veli’nin dize nut yıkılıyor. Türkiye genelinde yıl nemde asbest haberleri yapardım. si geliyor aklıma: “Bedava yaşıyo da 500 bin konutun yıkıldığından Türkiye’ye söküm için gönderi ruz, bedava.” KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Meral Akşener, Eskişehir ve Kütahya’daydı. Meral Akşener: 100 bin imzayla gideceğiz İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Eskişehir ve Kütahya İl Başkanlığı’nın açılışını yaptı. Akşener, Eskişehir’de Atatürk Kapalı Spor Salonu’na giderek, partililerle bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığına adaylık için 20 milletvekili yerine 100 bin imza ile gideceklerini belirten Akşener, “Biz de bu cesur insanlara layık olabilmek için dedik ki, grup kurmaya hazırız. Şartsız şurtsuz ilkelerimizi benimseyen herkese kapımız açıktır. Orada bir sorunumuz yok, ama şimdi, şartlı şurtlu sadece grup kurabilmek için bir çalışmamız olmayacak. Onun için 20 milletvekiliyle Cumhurbaşkanlığına aday olmak yerine, milletimize gidip 100 bin imza ile aday olacağız” dedi. Eskişehir’den sonra İYİ Parti il başkanlığının açılışı için Kütahya’ya giden Meral Akşener’i, Zafer Meydanı’nda partililer coşkuyla karşıladı. Partililerle birlikte Sevgi Yolu’nda yürüyen Akşener yurttaşları selamladı, esnafla sohbet etti. Akşener daha sonra Ali Paşa Mahallesi Vilayet binası arkasındaki İYİ Parti Kütahya İl Başkanlığı binasının açılış törenine katıldı. l Haber Merkezi Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:50 06:33 06:54 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:20 13:19 15:44 08:02 13:03 15:31 08:21 13:26 15:58 Akşam 18:06 17:53 18:20 Yatsı 19:30 19:16 19:41 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr Kırıkhan’da 2 IŞİD’li yakalandı Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde jandarma ekipleri, önceki gece Karadurmuşlu mevkiinde şüphe üzerine 2 kişiyi durdurdu. Yapılan incelemede Fas uyruklu 1’i kadın 2 kişinin, IŞİD üyesi oldukları ve Suriye’de çatışmalara katıldıkları belirlendi. Gözaltına alınan şüphelilerin sorgularının ardından adliyeye sevk edileceği belirtildi. l DHA SAYISAL LOTO 21427313245 6 BİLEN: 1 milyon 962 bin 121’er TL (2 kişi) 5 BİLEN: 5 bin 639’ar TL 4 BİLEN: 74’er TL 3 BİLEN: 11’er TL ikramiye kazandı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear