28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 18 Eylül 2017 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET MUSUL’DA ışid’li 500 türk İbadi, Musul yakınlarındaki kampta kalan, IŞİD’le bağlantılı oldukları düşünülen 500 kadın ve çocuğun Türkiye’ye dönebilmeleri için hükümetle görüştüklerini söyledi Irak Başbakanı Haydar İbadi, Başika Kampı’nın yakında boşaltılmasını istediklerini açıkladı. İbadi ayrıca Musul yakınlarında IŞİD’le bağlantılı oldukları düşünülen 500 Türkiye vatandaşı olduğunu da belirtti. Haber sitelerinin Associated Press’ten aktardığına göre Haydar İbadi, daha önce Türkiye’yle yapılan görüşmelerde Musul’daki Başika Kampı’nın hemen boşaltılmasını istediğini, Türkiye’nin ise IŞİD yenildikten sonra kampı boşaltmak iste diğini söyledi. IŞİD’in Ninova bölgesinde yenildiğini hatırlatan İbadi, bu konuyu Türkiye’yle görüştüklerini açıkladı, “Çok kısa sürede konuyla ilgileneceklerine dair söz verdiler” dedi. İbadi, Musul yakınlarında IŞİD’le bağlantılı oldukları düşünülen kadın ve çocukların kaldığı kampta 1333 kadın ve çocuğun kaldığını, bunlardan yaklaşık 500’ünün Türkiye vatandaşı olduklarını belirtti. İbadi, haklarında herhangi bir suçlama bulunmayan bu kişilerin gel dikleri ülkelere geri dönebilmeleri için hükümetlerle görüştüklerini söyledi. Irak lideri, bir Alman genç kızın da Musul’da IŞİD militanlarıyla yakalandığını doğrulayarak, Bağdat cezaevinde bulunan bu kızın ölüm cezasına çarptırılabileceğini söyledi. Linda W. adlı 16 yaşındaki kızın, geçen yaz internet üzerinden IŞİD’le ilişkiye geçerek Almanya’nın doğusundaki Pulsnitz kentinden Irak’a geldiği ve örgütle birlikte Musul’da eylemlere karıştığı öne sürülüyor. İbadi, “Biliyorsunuz ergenlik çağındaki gençler eğer birçok masum insanın hayatına mal olan bu tür eylemlerin içinde yer alırlarsa bunlardan sorumlu tutulurlar” diye konuştu. Alman genç kızla birlikte Belçika, Fransa, Suriye ve İran vatandaşı başka kadınlar da birlikte tutuluyor. Bu kadınların her biri IŞİD’in terör saldırılarına bizzat katılmakla suçlanıyor. Bağdat’ta bir ağır ceza mahkemesi geçen hafta da bir Rus vatandaşını asılarak ölüme mahkum etmişti. l Dış Haberler ‘Desteği bizden alıp bildiğini okuyorsun’ BM Genel Kurulu’na katılmak için ABD’ye giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, IKYB’nin referandumuna ilişkin, doğrudan Barzani’yi ve yönetimini hedef aldı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak’taki referanduma ilişkin “Dara girdiğin zaman, zora girdiğin zaman kapımızı çalacaksın, her türlü desteği bizden alacaksın ama Irak’ın parçalanmasına gelince bildiğini okuyacaksın. Çocukluk hikâyesiymiş, böyle şey olur mu ya?” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 72. Genel Kurulu’na katılmak için dün ABD’nin New York kentine gitti. Erdoğan, yolculuğu öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde açıklamalarda bulundu. Sssuıenrvıirkyııenyaat ‘Referandum tartışması’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki referandum konusunda görüşleri ve konuyla ilgili Milli Güvenlik Kurulu toplantısında nasıl bir adım atılacağının sorulması üzerine şunları kaydetti: “Bizleri rahatsız eden bir süreç var. Nedir? Biz bir şey söylüyoruz. Bizim 350 kilometre orada sınırımız var. Orada bizim soydaşlarımız var, dindaşlarımız var. Onlar da aynı şekilde. Bizler aynı medeniyetin aslında mensuplarıyız. Yani onların Kürt olması, Türkmen, Arap, bizler öbür tarafta Türk olarak, bizi birbirimizden ayırmıyor ama bu anlayışı ne yazık ki Irak’ın bölünmesine yönelik bir adıma siz tevcih ederseniz, orada biz size ‘Buyurun devam edin’ demeyiz. Bunu kaç kere biz kendilerine söyledik, ikili görüşmelerimizde söyledik. Burada bir de bizim farklı yaklaşımımız var. Dara girdiğin zaman, zora girdiğin zaman kapımızı çalacaksın, her türlü desteği bizden alacaksın ama Irak’ın parçalanmasına gelince bildiğini okuyacaksın. Çocukluk hikâyesiymiş, böyle şey olur mu ya? Burada Irak merkezi yönetiminin takındığı tavır, tabii ki bir federal yapının yöneticileri olarak kendilerinin tabii hakkıdır, biz ona müdahale etmeyiz ama gördüğümüz kadar aynı şeyleri düşünüyoruz. Şu anda Amerika’da da sayın İbadi ile bir görüşmemiz ayrıca olacak ama gördüğümüz kadarıyla aynı istikamete bakıyoruz. O istikamet nedir? Irak’ın bölünmez bütünlüğüdür.” Basın toplantısının ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, AB Bakanı Ömer Çelik ve Erdoğan’ın yakın koruması Ali Erdoğan uçağa bindi. Diğer korumaların ise uçağa binmediği görüldü. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Türk Silahlı Kuvvetleri, TürkiyeSuriye sınırındaki Hatay’a farklı kentlerden asker ve zırhlı araç sevkıyatını sürdürüyor. Lüleburgaz’dan yola çıkan 80 askeri zırhlı araç dün Hatay’ın İskenderun ilçesine ulaştı, yüksek güven lik önlemleri altında Suriye sınırına gönderildi. İskenderun Demiryolu İstasyonu’nda askeri TIR’lara yüklenen araçlar, güvenlik önlemleri altında yola çıktı. Geçen hafta da demiryoluyla İskenderun’a gelen ve aralarında tank, obüs topu, per sonel taşıyıcı, ilk yardım aracı ve panzerin de bulunduğu zırlı araçlar, Suriye’nin Afrin bölgesinin karşısındaki Kırıkhan ve Hassa sınırına gönderilmişti. Sınıra askeri araç sevkınin bu hafta da süreceği belirtildi. l İSKENDERUN/Cumhuriyet İDAM EDİLEN MENDERES, ZORLU VE POLATKAN ANILDI Soylu’nun hedefi muhalefetti Bakan Soylu anma töreninde 27 Mayıs’la 15 Temmuz’u kıyasladı. Eski başbakanlardan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edilişlerinin 56. yıldönümünde Topkapı’daki anıt mezarları başında törenle anıldı. Törende konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, “Darbeciliğini hâkim cüppesiyle örtmüş olanlar Adnan Menderes ve arkadaşlarını idam sehpasına göndererek hukuk eliyle cinayet işlemişlerdir. Yassıada yargılamaları bir hukuk cinayetidir. Bu cinayet milletimizin vicdanında kapanmayan bir yara olarak halen sıcaklığını korumaktadır. Ezilmiş, horlanmış, ümitleri tükenmiş bir milletin umudu, gülen yüzü olduğu için milletin iradesi egemen olsun, devlet millet için var olsun dedi ği için milleti vesayet kıskacından kurtardığı için idam edilmiştir” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise “Rahmetli Menderes’in dün siyasi sahada mücadele ettiği zihniyet bugün aynı çizgisinde durmaktadır. Onların büyükleri 27 Mayıs’ta nasıl davranmışlarsa onların torunları da 15 Temmuz’da aynısını yapmışlardır. Takım elbiselerini giyip beklemişlerdir. Sonrasında da göstermelik bir vah. Ama bir şey söyleyeyim, boynuz kulağı geçermiş. Dünün muhalefeti devlete kurşun sıkana arka çıkmamıştı. Bugünküler onu da yapmış. Terörist de olsa niye vuruyorsun diye devletten hesap sormaya kalkmıştır” dedi. Konuşmaların ardından katılımcılara helva dağıtıldı. l DHA Meslek ahlakı ve insan vicdanı... Yargıçlık yeminli meslek olmalıdır. Bir hukukçu yargıç olacağı zaman sağ elini kaldırmalı ve yemin etmelidir: “Yargıç olarak mesleğimi yaparken hukukun kurallarını tarafsız uygulayacağıma; hiçbir etkinin altında kalmadan karar vereceğime, sadece ve sadece nesnel hukuk kurallarına bağlı kalacağıma, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.” Yargıç meslek yaşamı boyunca da bu andına sadık kalmalıdır. Çünkü yargıcın yaptığı iş, insanın yaşama hakkı üzerinde karar vermektir. Yargıcın doğru kararı, kişinin yaşama hakkını koruyacaktır. Yargıcın yanlış kararı, kişinin yaşama hakkını elinden alacaktır. Yargıçlık bu nedenle kutsal bir meslektir. Yargıcın bilerek yaptığı yanlış da bu nedenle kendisine ağır bir vicdan yükü, topluma da verilen ağır bir zarardır. 12 Eylül döneminin yargıçları bu yanlışın örnekleridir. FETÖ’nün yargıçları toplumun ağır suçlularıdır. Bu dönemin yargıçları da bu ağır yükün altında sınav vermektedir. Verdikleri kararlar, karar verdiklerinden çok kendileri için verilmiş kararlar olacaktır. ADALET, TÖRENLERDE KONUŞULANLARDA DEĞİL, MAHKEMELERDE VERİLEN KARARLARDA ARANIR. HHH Tıp doktoru Mengele, Nazi döneminde kurulan Auschwitz toplama kampında tıbbi araştırmalar yaptı. İnsanların çeşitli koşullarda nelere dayanabileceğini, bunların sınırlarını araştırdı. Sonradan amacının araştırma olduğunu söyleyecekti ama yaptıkları insanlık suçuydu. İşkencelere yardımcı olan tıp doktorları, işkence izlerini görmezden gelerek rapor veren tıp doktorları meslek ahlaklarını çiğneyen suçlulardır. Tıp mesleği yeminli bir meslektir ve bu hekimler kendi yeminlerini çiğnemişlerdir. Tıp tarihi insanlığın hizmetinde yaşamını geçirmiş Pastör’ler, Robert Koch’lar (tüberküloz basilini bulan), Fleming’ler (penisilinin kâşifi) gibi yüz aklarının yanında böyle yüz karaları da vardır. Meslek ahlakı ve insan vicdanı. Böyle bir şey. HHH AKP’nin 15 yıllık iktidar dönemi bize bir şeyi gösterdi. Sahip olduklarını iddia ettikleri din inancı, demek ki ahlakı ve vicdanı sağlamaya yetmiyor. Bizim bildiğimiz din inancı; Yalan söylememeyi emreder, Hırsızlığı en büyük günah sayar, Kul hakkı yemeyi Tanrı’nın affetmeyeceğini söyler, Zulmü, kibri, haksızlığı yasaklar. Oysa, AKP iktidarı bütün bunların her derecede örnekleri ile dolu. Ya onların yaptığı, kendilerinin bildikleri nedenle günah sayılmıyor, ya da onların inandığı din bizim bildiğimiz değil. Ama öyle değil işte. Dine dayalı ahlak ve vicdan, kişinin kendisine ait değildir, kulun ödül ve ceza almasına bağlı bir sistemdir. Din ahlakı için insanın kul olması gerekir. Kul olunca da ödül ve ceza sistemine girer. Oysa, laik ahlak ve vicdan, kişinin kendisini bağladığı “doğru yanlış” sistemidir. Laik ahlak içindeki insan kendi iradesiyle doğruyu bilip yaşayan insandır. O insanı ürküterek, korkutarak yanlışa sürükleyemezsiniz. Onun için de laik insan ahlakı çok sağlamdır ve etkilerin dışında kalır. Din ahlakını temsil eden hoca takımının “küçük yaştaki kız çocukları” hakkında, “kadınların itaati” hakkında söyledikleri kendi yorumlarıdır. Tarih boyunca Batı’da Katoliklerin, Doğu’da fanatiklerin yaptıkları hep bu olmuştur. İslamı akıldan koparıp dogmaya döndürenlerin fanatizmi de, toplumlara zarar veren uygulamaların kaynağı olmuştur. Önümüzdeki dönemin karar kavşağı budur: Ülke dogmaların fanatizmine teslim mi edilecektir? Ülke, özgür aklın toplum yaşamını yönetmesine mi karar verecektir? Kavşak budur. Karar sizindir... C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear