26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 20 Ağustos 2017 TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ yorum/haber 13 Ağla sevgili yurdum… Ağla sevgili yurdum, tüm güzel anıların yok olurken... Ağla sevgili yurdum, Bütün tersanelerine girildi, bütün limanlarına el kondu. Derelerin boğuldu. Bütün madenlerine el kondu. Bütün ormanlarına el kondu. Doğmuş ve doğacak yavrularının geleceğine el kondu. Genç kızlarının, genç erkeklerinin en haklı rüyalarına el kondu. Kadınlarının, kadınlıklarını yaşamalarına el kondu. Erkeklerin horon tepmelerine el kondu. Bütün türkülerin kara bir çarşafla kapatıldı. Bütün şarkılarının sesi kısıldı. Bütün denizlerinin bereketine el kondu. Bütün masallarına, söylencelerine el kondu. Mangal sefalarına, kaldırılan kadehlerine el kondu. Sürüsünü otlatan çobanın sürüsünü kurtlar kaptı. Marangozların elleri köreldi. Küçücük kızlarının ırzına geçildi. Bebeler sessizce ölümü bekler oldular. Baharda açan bademlere ölüm suyu yürüdü. Çamlar boyunlarını büker oldular. Zeytin ağaçları kesilirken incecik ağladılar. Gök maviyi unuttu. Ağla sevgili yurdum, Ey vakitsiz ve haksız ölümlerin ülkesi. En güzel hayallerine veda etmişsin, Ağla sevgili yurdum, ağla. Sen ki, güzeller güzelisin Aşksın, sevdasın, hayatsın Mavinin en güzeli sensin Yeşilin en kuzgunu sensin Sen kırlangıçların yurdusun Masum serçelerin Mavi yunusların yurdusun Bahar en çok sana yakışır Kış seninle güzel Sararmış yaprakların şiir yazdığı bir yurtsun sen Ağla sevgili yurdum, ağla… Kusura bakmayın, içimden sadece bu sözler geldi. Ağlamak, bir yurt için ağlamak işte bu günlerde yaptığım bu. Not: Bu yazıyı yıllar önce yazmışım, ne yazık ki hiçbir şey değişmemiş. Aksine acı ve ölüm artmış. Karşıdevrim epeyce yol almış. Hainlerin, lanetlilerin sayısı artmış. Biz her gün biraz daha azalmışız. En acısı da bu. SAYISAL LOTO 11, 15, 16, 17, 18 ve 40 6 BİLEN:1 milyon 651 bin 13 TL (devretti) 5 BİLEN: 5 bin 390’ar TL 4 BİLEN: 71.50’şer TL 3 BİLEN:11.30’ar TL 20 AĞUSTOS 2017 SAYI: 33555 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.36 04.24 04.53 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 06.12 13.15 17.00 20.04 05.58 12.59 16.43 19.47 06.23 13.22 17.04 20.08 Yatsı 21.33 21.13 21.31 Geçen yıl yayımlanan Hiç Kimse başlıklı polisiyede, romanın baş kahramanı Lejyoner namlı suikastçının niçin Barselona’ya yerleştiğini şöyle açıklamıştım: Katalonya, İspanya’dan bağımsızlık istemi doğrultusunda Madrid’deki merkezi otoriteyi uzun süredir dışlıyor, İspanyol polisini iç güvenliğine karıştırmıyordu. Oysa Katalan polisinin uluslararası terör ve suçlularla mücadele edecek istihbaratı da yoktu, deneyimi de. Yerel yönetimin zafiyetinden doğan boşluk, Katalonya’yı polisiye anlamda ‘no man’s land’ haline getirmişti. Başkenti Barselona, dünyada kırmızı bültenle aranan teröristlerin saklandığı, kiralık katil ve casusların müşteri beklediği bir korsan iniydi. Hem de yıllardır. Hiç Kimse’nin konusu zaten gerçekti, çözüm kurgusu yayımlandıktan kısa süre sonra gerçekleşti ve Barselona’nın teröristlerin rahatça saklandığı bir zafiyet bölgesi olduğu, son terör eylemleriyle doğrulandı, sevgili okurlarım. HHH Aynı romanda, çok sayıda devlet istihbarat örgütü tarafından Barselona’da kiralanan suikastçıların, dünyanın herhangi bir noktasındaki “görev” yerine gitmek için Fas Katalonya: Bağımsız ve savunmasız üzerinden geçtiklerini de yazmıştım. Katalonya’nın başkentini kana bu layan terör eyleminin soruşturmasında, şimdi bu güzergâhın tersine işleyişinin kanıtlanmasını bekliyorum… Elbette yanılabilirim. Bekleyip göreceğiz. Tarihsel kimlikler ve kinler, asla silinmez. Sadece hafif ya da derin uykuya dalar ve en küçük bir sosyal tıkırtıda, dipdiri ayağa kalkarlar. İspanya toprakları, IŞİD’in propaganda yayınlarında nasıl “Endülüs Emevi halifeliğinin yeniden fethi” rüyasıyla yer alıyorsa; İspanya halklarının belleğinde de o toprakların Araplardan kurtarılışının gururu kazılıdır. HHH İspanya’nın salt en zengin değil, en kültürlü toplumunu oluşturan Katalan halkı; cilası biraz kazınırsa altından ırkçılık derecesinde milliyetçiliğin fırladığı bir tabana sahiptir. Barselona, milyonlarca turist tarafından eğlenceli, keyifli ve özgür bir yaşam alanı olarak algılanıyor. Ne var ki bu özgürlüğün ardında toplumsal bir hoşgörü değil, ticari bir zihniyet ve uyuşturucu alım satımına seyirci, hatta her tür kaçakçılığa ilgisiz kalan polisiye bir laçkalık var. Ama mülküne yerleşen yabancıları Katalanca öğrenip konuşmaya zorunlu tutan zihniyetin mezhebi pek geniş sayılmaz. El Kaide’nin 2004’te 191 kişiyi öldüren Atocha istasyonu saldırısın dan sonra, Madrid’de İslam karşıtı aşırı sağcı bir gösteri yapılmadı. Barselona’da ise Müslüman düşmanı bir grup Katalan milliyetçisi, sokağa dökülüp karşıt görüşte gençlerle çatıştı. HHH Madrid merkezli İspanyol güvenlik birimleri, 2004 saldırısından öteye İslamcı terörizmi önlemek için Fas hükümetiyle yakın işbirliği içine girdi. Aldığı önlemler etkin olmalı ki, Avrupa’nın benzer saldırılarla sarsıldığı 12 yıl boyunca İslamcıların “Endülüs’ü yeniden fetih” hayallerine rağmen teröre sahne olmadı. IŞİD’in Barselona’ya sızışı, özerk hükümetin Madrid’i dışlayarak yarattığı güvenlik boşluğu sayesinde gerçekleşti. Kanlı saldırıdan hemen sonra Katalan hükümetin İspanyol devlet yetkilileriyle bir araya gelip verdiği dayanışma mesajının bir sonucu şimdiden alındı: Katalan hükümeti ve polisi, Madrid’le yeniden işbirliği başlattı. İkinci sonuç ise, Katalonya özerk hükümetinin İspanyol Anayasa’sına göre geçersiz sayılacağını bile bile sonbaharda yapacağını ilan ettiği bağımsızlık referandumunu, şimdilik ya da uzun süre rafa kaldırması olabilir. *Kırmızı Kedi Yayınları, 2016 Bu kez giyen değil, yiyen yandı!! okuduğu bir hatabnaehmr et@gmail.com geldi. www.ahmettan.com Sırf meraktan Hero Bankong – İstanbul tişört giyip polisad seferini yapan TK liye macerası isteyen 0069 sayılı THY uça gençler gözaltına ğında ikram olarak alındı. önce Türkiye gazete Baba bu arada leri dağıtıldı. Hukuk Fakültesi öğrencisi Efecan Yılmaz günlerdir yurttan uzaktaydı. Merakla haberlere THY’de Hero kumpası Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın açıklamasını da hatırladı. “Tişörtü propaganda amacı ile Wikipedia’ya özgürlük göz gezdirmeye başladı: Hero tişört giyen gence gözaltı”.. Ezberlediği “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesini ve Türk Ceza Kanunu’nun 1. maddesini hatırladı: “Yasanın açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez.” “Hero’nun bir başka anlamı olmalı!” diye düşündü. Artık THY dış hat uçuşlarında internet bağlantısı var. Akıllı telefonuna davrandı. Hero’nun “kahraman” anlamına geldiği biliyordu. Ve yuva günlerinden beri bu sözcüğü ilk duyunca aklına ilk “Atatürk” geliyordu. Ama böyle bir marka ile ilk kez karşılaşıyordu. “Hero” yüzünden ülke çalkalanırken .. THY, yolcularına mı kumpas giyen ile bilmeden giyen arasındaki ayrımı soruşturmayı yürütenler mutlaka yapar!” Ya yapmazlarsa.. Elbette beterin beteri var. Tişört yerine Allah saklasın, ya Hero marka külot giyenler ortaya çıksaydı.. Güvenlik güçlerimiz bu kez de külot peşine düşmek zorunda kalacaklardı. Yine de her şerde bir hayır var: Halkımız, İngilizce bir sözcük daha öğrenirken çok bilinen bir dinsel özdeyiş (hadis?) de gerçekleşmiş oldu. “Bana bir sözcük öğretenin 40 yıl kölesi olurum!” Sahi bu “Hero” sözcüğünü Wikipedia internetin en büyük ansiklopedisi. Fakat bu önemli bilgi kaynağına erişim yaklaşık dört aydır yasak. Neden mi? İngilizce Wikipedia’da yer alan iki makale yüzünden. Oysa İngilizce Wikipedia’da 5 milyon makale var. Sadece ikisi yüzünden bir ansiklopedi terör destekçiliğiyle suçlanabilir mi? Peki, Türkçe Wikipedia’da bu makaleler var mı diye bakıyorum: Yok. Türkçe Wikipedia da yasak. Almanca Wikipedia’da da sözü edilen makaleler yok. Almancası da yasak. 299 dilde Wikipedia ansiklopedileri var. Wikipedia’nın tümündeki madde sayısı 50 milyonu aşıyor. Hepsi yasak. Akla “pire için yorgan yakmak” deyimi geliyor. “Peki, bu makaleler kime yasak” sorusu da Artık zaman değişti. Ki Sa kuruyordu, yoksa birileri mi kimin sayesinde öğrenmiş ol önemli. bah gazetesinin bir haberi THY’ye tuzak hazırlamıştı? duk? Çünkü yasak sadece Türkiye’den internete (20.07.2017) şöyleydi: HHH Eğer Sayın Cumhurbaşkanı bağlananlar için geçerli. “HERO Hoca Efendi Razı Efecan, “Tanrı’ya şükür mız sayesinde ise önümüzde Diğer bir anlatımla bütün dünya bu makaleleri Olsun!” uçakta telefon kullanabiliyo sadece 25 yıl kaldı! rahatça okuyabiliyor. Ne demeli? rum!” diye düşündü. Ve baş HHH Bu durumda söz konusu yasakla kim “Şüyuu vukuundan beter” komiser emeklisi babasına FETÖ’cü hainler de bir âlem. cezalandırılmış oluyor? denir ya. Malum ve mel’un hemen bir mesaj attı: Hero’lu tişörtü “Bana cezaevi HHH Hoca’nın, uydurma haber yolu “Baba, uçakta önümüze kah idaresi verdi!” diyor. Yargıcın Freedom House’a göre Türkiye ne yazık ki ile haşa Tanrı mertebesine çıkarılmasına yardım ve yataklık bu değilse ya nedir? Belki de haklılar... Sonu gelmez gözaltılar, tutuklamalar farkında olmadan FETÖ’yü razı ve mutlu etmek içindir!.. HHH Efecan bunları düşünürken, birden hostesin önüne koyduğu kahvaltı tepsisine gözü takıldı. Reçel kavanozu, üstünde de “Hero” yazısı! Reçele, marmelata bayılırdı. valtıda Hero yazılı çilek reçeli konuldu. Yesem suç olur mu?” “Oğlum şaka mı bu?” “Ne şakası Baba?.. İşte fotoğrafı!” WhatsApp’tan fotoğrafı alan baba hemen yanıtladı. “Oğlum sakın dokunma! Ben sana çileğin en alası ile kendim reçel yaparım. Sakın!” Hero tişört giyenin başına gelen bela Hero reçel yiyeninkine gelmez mi? HHH Babasının aklına geçen gün uyarısını dinlemeyip çıkartmak istemiyor. Amacı belli ki, darbe yapamayınca bu kez kestirmeden “hero” olmak! Hero’luk bu kadar ayağa düştü diye şahsen kederlenirken.. Şimdi de baktık ki THY yönetimi de, kestirmeden en kahraman havayolu olmaya yönelmiş. Ne oluyor? Mutfakta biri mi var? Birileri bu kez reçel kavanozlarıyla iktidarı köşeye mi sıkıştırmak istiyor? “İnternetin özgür olmadığı ülkeler” arasında yer alıyor. Basın özgürlüğünde Uganda’nın gerisindeyiz. İnternet özgürlüğünde Bangladeş ve Zimbabve ile başa başız. Bu, Türkiye’ye yakışan bir durum değil. İnternet yasaklarının Wikipedia’ya kadar ulaşması, Türkiye’nin uluslararası alanda imajını daha da zedeliyor. HHH Türkiye, sosyal medya kullanımında dünyada ön sıralarda. Facebook’ta 43 milyon kullanıcıyla dünya yedincisiyiz. Twitter’da da 11 milyon kullanıcıyla dünya yedincisi, Instagram’da 22 milyon kullanıcıyla dünya dördüncüsüyüz. Çok sosyaliz. Bu güzel bir şey. Fakat iş sohbeti aşıp ansiklopedik madde yazmaya gelince durum nedense değişiveriyor. Kadıköylülerin doğa ve iyi su isyanı Türkçe Wikipedia’da 297 bin madde var. Dünya sıralamasındaki yerimiz birden düşüyor. 29. sıraya geriliyoruz. Oysa İsveçce Wikipedia’daki madde sayısı Kadıköylüler, bölgedeki tarihi çeşmelerin kaynağı Kayışdağı Vakıfsuyu’nun depolandığı alanın ve Kadıköylünün katıldığı protesto eylemi, Kriton Curi Parkı’ndan Kayışdağ Su Deposu önüne kadar ger 3.8 milyon. İsveç’in nüfusu Türkiye’nin sekizde biri kadar. Ama Wikipedia’daki madde sayısı bizim 12 katımız. imara açılmasını protesto etti. Ka çekleşen yürüyüşle tamamlandı. İsveç’te aktif Wikipedia kullanıcı sayısı 2 bin dıköy Belediye Başkanı Aykurt Nu Belediye Başkanı Nuhoğlu, “Kadı 298 kişi. Türkiye’de 869 kişi. hoğlu, CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali köylüye sorulmadan böyle bir karar İsveç’te kişi başına milli gelir 40 bin dolar. Narin, CHP PM üyesi Kadir Gökmen alınmasını kabul etmiyoruz” dedi. Türkiye’de 11 bin dolar. Öğüt, CHP İstanbul İl Başkan Yar Ali Narin ise “Hem tarihi doku hem Fazla söze gerek yok. dımcısı Nur Kemal Çalışkan başta çevreyi yok edecek bu karara karşı olmak üzere çok sayıda partili, STK çıkıyoruz” diye konuştu. HHH Wikipedia’ya madde yazan kişilere Vikipedist deniliyor. Onlar ansiklopedi yazan iyi insanlar. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Ayrıca çok da havalılar. Üniversitede ders verdiğim yıllardan biliyorum. Öğrencilerim arasında Vikipedist ve Ekşi Sözlük yazarları epey itibar görürdü. Ne yazık ki Türkiye’deki sayıları yetersiz. Acil olarak Vikipedistlere ihtiyacımız var. İnternette bize sunulan dijital içeriğin tüketicisi olmaktan çıkıp üreticisi durumuna geçmeliyiz. Gazete haberlerine göre Türkiye bir hacker’lar ordusu kuruyormuş. Peki, neden Vikipedist yetiştirmeyi düşünmüyoruz? Hacker’lar ordusu Wikipedia’yı durduramaz. Ama iyi yetişmiş Vikipedistler Türkiye gerçeğinin dünyadaki tüm Wikipedia ansiklopedilerinde daha doğru bir şekilde yer almasını sağlayabilir. Wikipedia’ya erişim yasağı bir an önce kaldırılmalıdır. Çünkü bilgiye erişim demokrasinin gereği ve temel bir insan hakkıdır. Tıpkı basın özgürlüğü gibi. Cumhuriyet yazar ve yöneticileri başta olmak üzere cezaevlerinde bulunan tüm gazeteciler de tutuksuz yargılanmalıdır. İnternet sadece bir teknoloji değil. Aynı zaman bir anlayış. Bir devrim. Bu devrimi kaçırmak Türkiye’ye çok pahalıya mal olur. Türkiye zihniyet olarak çağının gerisinde kalamaz. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear