28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 6 Temmuz 2017 14 haber/yorum EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: İLKNUR FİLİZ Kime terrorist denir? Hemen öne atlayıp “Bildim, bildim Kılıçdaroğlu’dur, Ali Şeker’dir, onlarla yürüyen Genco Erkal’dır, filan” demeye kalkmayın. Her önünüze gelene “terrorist” denmez. Terroristler şunlardır: Arıcılıkla uğraşanlar: Her kovanda bir kraliçe arı ile gözdeleri olan erkek arılar çalışmaz, sadece yer, içer ve sevişirler. İşçi arılarsa durmadan çalışır, kovana uzaklardan çiçek tozu taşırlar. Bazı kimseler bal üretiyoruz derler ama aslında saraylı arıların böyle yaşarlarken günün birinde ayaklanan işçi arılar tarafından nasıl alaşağı edildiklerini gençlere göstermeyi amaçlarlar. Lenin ile Stalin, komünistliği Marx’tan değil, bu arılardan öğrenmişlerdir. Bunlar terroristin âlâsıdır. Uçak gemisi yapacağımız lafına gülenler: Bu saygısızlar konuyu tam anlamıyla kavramadan kikirdemeye başlamışlardır. Bir kere uçak yapmadan önce gemisini neden yapıyoruz, sorsanıza. Bunu bilmeden değil gülmeye, konuşmaya bile hakkınız yoktur! Şartnamesini bile okumadan niçin güldüğünüzü anlamak güçtür: Gemi müteahhidine “yapbombaladevret” gereği bir sene içinde kaç uçağın inip kalkacağının, kaç deniz mili uzaklıktakilerin hadlerinin bildirileceğinin garantisini verdiğimizi bilmeden gülene ne derler bilmiyor musunuz? Köprüde balık tutanlar: Gezi Parkı olaylarında Duran Adam protestosunu aklınız sıra köprüde, Tokmak Burnu’nda falan sürdüreceksiniz de biz yutacağız! Gezide elinize bir kitap alıp dikiliyordunuz; köprüde aynı şeyi elinize bir olta alıp yapıyorsunuz. Geçen gün, memurlarımız yakaladığı ilk çinekopla selfi çeken birine “Ne yapıyorsun” diye sormuşlar. “Gözlerimi kapatıp denizin çırpıntısını dinlerken meditasyon yapar gibi huzura kavuşuyorum” demiş. Bu zındığın ağzından kaçırdığı neyi gösterir? Budistler gibi tapındığını! Terör, nerden vuracağını görüyorsunuz hiç belli etmiyor. Göğsü büyük kadınlar: İkide bir de “Sırtım ağrıyor!” diye polikliniklere başvururlar. Herkese dört dakikada bakması gereken doktor bunlara on dakika bakar, yine de bir şey bulamaz ve çaresizlikten emarlar çektirir, bir sürü kan, idrar tahlili yaptırır, yine de işin içinden çıkamaz. Büyük göğüslerini taşıyacak doğru dürüst marka birkaç tane sutyen edineceğine cimrilik edip sağlık bütçemizin iflasına yol açan bu kadınlara terrorist denmez de ne denir? Terli terli su içenler: Yazın sıcağında danalar gibi koşup zır terledikten sonra anneannesinin sözünü dinlemeyip buz dolabına saldıran ve sürahiyi kafaya dikerek litre litre su içen bu sütü bozuklar, yarın devlet büyüklerinin dediklerine kulak asmayacak terroristlerdir. Anlayacağınız çevremizde pek çok terrorist vardır ve sayıları giderek artmaktadır. Çare? Herkese terrorist dememek ama bu gidişle yakında birimiz hariç tümümüzün terrorist ilan edilebileceğini de unutmamaktır. Kahraman soruları beğenmedi TBMM Başkanı İsmail Kahraman, CHP Milletvekili Barış Yarkadaş’ın 30 Mayıs’ta İdil Kül tür Merkezi’ne yapılan operasyon da polis tarafından saçı yolunarak gözaltına alınan Bergül Varan’a ilişkin sorularını “Bunlar özel ya şama ilişkin sorular” diyerek geri Bergül Varan yolladı. Yarkadaş, “OHAL’le birlikte işkence vakaları ve insan hak ları ihlallerinde patlama yaşanıyor. Kahraman işkence yi engelleyecek mekanizmaları harekete geçirmek yeri ne, işkencenin üstünü örtmeye gayret ediyor” dedi. Ne diyor Ankara Valiliği açıklamasında: “Toplumun geniş kesimlerine sirayet potansiyeli taşıdığı ...” ‘Sirayet’ etmesinden korkulan şeyi ise şöyle açıklıyor valilik: Yüksek sesle şarkı, türkü, marş söylemek, slogan atmak, film göstermek, çadır kurmak, ateş yakmak, açlık grevi/oturma eyle mi yapmak… Bunların toplumun geniş kesimlerine bulaşma sından korkuyorlar açıkça.. Ama ‘bulaşması’ demiyorlar, ‘sirayet’ diyorlar ki kötü bir şeymiş algısı yaratılsın. Cesaret bulaşıcıdırKorktukları şey ne mi aslında… Tam 17 yıl önce kolu koparılıp köpeklere atılan Veli Saçılık’ın bugün hâlâ hak arama mücadele delelerinin bulaşmasından korktukları için tutukla si vermesi… 17 yıl sonra ampute omzunun polis madılar mı? Günden güne eriyen, artık hiç yürüye tarafından kırılmasına aldırış bile etmemesi… Onu mediklerini öğrendiğimiz iki insanın açlığıyla dalga yerlerde sürükleyen polise karşı koruyan insanların geçmeleri, suç tarihlerini ‘15 Temmuz 2016’ yaz sayısının artması… maları hep bundan değil mi? Kaçıncı kez bindiğini belki de bilmediği polis ara Ama olmuyor işte. Hepimizin gözü önünde iki in cının içine gaz sıkan güvenlik şube müdürünün san ölüme gidiyor. ‘Yaşamalısınız’ çağrılarına kar teşhir olması... şın haklılıklarına olan inançları nedeniyle bırakmı Oysa eşi ile gözaltından çıkan Veli Saçılık, şarkı yorlar açlık grevlerini. Onlar yaşasın ve işlerini ge ve türkü yasağına gülüyordu sadece. ri alsın diye uluslararası çapta bir imza kampanya “Benim sesim kötü olduğu içindir bu yasak! He sı yapılıyor. men olumsuz yorum yapmamak gerek! :)” diyordu İşte korktukları şey bu; hak ve adalet istemlerinin Twitter paylaşımında. ‘bulaşması’. Çünkü onların bulaşmasını pardon ‘si İşte bunu kıramadıkları için iki ay önce zaten ya rayet’ etmesini istedikleri şey korku. sakladıkları şeyleri bir kez daha yasaklıyorlardı. Onun için toplumun yarısını çok rahat bir şekilde İşlerini geri isteyen Semih ve Nuriye’yi müca terörist ilan ediyorlar. Onun için milletvekillerini, gazetecileri cezaevlerine atıyorlar. Onun için 22 gündür adalet için tabanlarını patlatan binlerce insanı hedef gösteriyorlar. Onun için ülkenin Başbakanı, ana muhalefet liderinin ‘Adalet’ Yürüyüşü’nü ‘gaflet’ yürüyüşü ilan ediyor. Onun için Kemal Kılıçdaroğlu’nu ‘terörist’ ilan etme yarışına giriyor yandaş kalemler… Onun için mafya bozuntuları tehdit ediyor insanları… Onun için Figen Yüksekdağ’ın duruşmasını dünyanın gözünden kaçırmak istiyorlar… Ne diyordu Mithat Sancar: “Adalet bir fikirdir, adaletsizlik bir durumdur.” Adaletsizliklerini çok iyi biliyorlar aslında. Kendileri yaptığı için herkesten çok daha iyi biliyorlar üstelik. Ve bu kez ‘sirayet’ ettirdiklerini sandıkları korkunun duvarlarını yıktığını da çok iyi biliyorlar artık… ‘Darbe’ dedikleri Gezi’den sonra ilk kez gündemi ellerinden kaçırmış olmanın telaşı içindeler. Ne yapsalar olmuyor. On binlerce insanın adalet talebinin toplumun geniş kesimlerine ‘sirayet’ etmesinin önüne geçemiyorlar. On binlerce insan 22 gündür geçtikleri her yere cesaretlerini bulaştırarak yürüyorlar. Ne diyordu Selahattin Demirtaş, aylardır tutulduğu dört duvar arasından: “Cesaret bulaşıcıdır.” vAunrıdlaurılmarızovnaur!dı,BdbMe‘Taaurvedagkahkaiünnalnei’iısnnllttyeöe’2ad.alpdüoerıimlkğatdauciümidrayukailemz.şşliualgeriıyli SEYHAN AVŞAR Gezi Parkı Direnişi sırasında Okmeydanı’nda polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan ve 269 gün sonra yaşamını yitiren 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili davanın ikinci oturumu bugün Çağlayan’daki İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Berkin’in mahalleden arkadaşları Deniz B. ve Ataberg T. ile dün bir araya geldik. “Her gün beraber olduğumuz bir insanın bir anda yok olması çok zor ve acı verici. Berkin yaşasaydı şu an yanımızda olurdu. Tek istediğimiz şey adalet” diyorlar. Ataberg T. 18 yaşında. Doğduğu günden beri Okmeydanı’nda yaşıyor. Şu an lise ikinci sınıf öğrencisi. Berkin ile tanışıklığı ise Fuat Soylu İlkokulu’nda üçüncü sınıfta başlamış. Ataberg, Berkin’in yakın arkadaşı olduğunu söyleyerek, “İyi kalpli, yardımsever, kararlı ve akıllıydı. İnatçıydı. Peşinde olduğu şeyi asla bırakmazdı. Özel biriydi” diyor. Berkinli anılar Ataberg, Berkin ile yaşadığı bir kaç anısını anlatmaya başlıyor: “Mehmet isimli abimiz var. Berkin ile onun bisikletini almıştık. İki kişi bir bisiklette, cemevinin yokuşundan aşağı iniyoruz. Önümüze bir anda araba çıktı. Takla attık. Kanlar içerisinde kalmıştı... Okulda öğretmenin biriyle tartışıyorduk. Öğretmen beni dövmeye başladı. Berkin dayanamayıp öğretmene karşı çıktı. Sonra ikimiz birden dayak yedik... Berkin ile Maçka Parkı’na gitmiştik. Dönüşte bizi köpek kovalamıştı. Böyle çocuk çocuk anılarımız vardı. Vurdular onu.” Berkin’in onlara sık sık geldiğini aktaran Ataberg, “Annem onu oğ lu gibi severdi. Berkin sarmayı çok severdi. Annemin yaptığı sarmaları yerdi. Berkin’in vurulduğunu duyduğumuzda inanamadık. Günlerce hastanenin koridorlarından uyuduk. Ölümü tüm okulu yasa boğdu. Yıkıldık. Haftalarca kendimize gelemedik” diye anlatıyor. ‘Lakabı Recep’ti’ Deniz B. (18) lise üçüncü sınıf öğrencisi. Berkin’le Okmeydanı’ndanın yoğun gaz altında kaldığı bir günde tanışmış. Deniz o günü şu sözlerle anlatıyor: “İnternet kafeden çıktık. Her yer gaz altında kalmış. Bizim gençlerin takıldığı Mithatpaşa Caddesi, Seyran Sokak bitişiği bir köşe vardı. Orada bulunan trafonun önünde otururduk. Orda tanıştık.” Berkin’in çok iyi bir insan olduğunu belirten Deniz B. “Onu anlatamam onu anlamanız için tanımanız lazım. Her şeye çok gülerdi. Bazen beni sinir ederdi. Kız arkadaşımın ismini söylerdi. Ben de onu sinir etmek için onun lakabını söylerdim. Berkin’in lakabı ‘Recep’ti. Kaşları bitişik olduğu için Recep İvedik filminden esinlenip koymuştuk” diyor. ‘Beraber ağladık’ Deniz B., Berkin ile yaşadıkları bir günü hiç unutamadığını söyleyerek, devam ediyor: “Bizim gittiğimiz bir mekân vardı. Berkin oraya pek gelmezdi. O gün o da geldi. Bir sevdiği vardı. Ondan ayrılmış. Ağlamaya başladı. Bizde onla beraber oturup, ağladık... Ölümüne inanamadım. Hastanede kaldığı her gün oradaydık. Kendim de değildim. Mezarı bizim evin yanında her evden çıktığımda önce ona uğruyorum. Biliyorum ki yapanlar ceza almayacak. Buna rağmen adalet istiyorum.” l İSTANBUL ‘Öldürsek kimse BİLMEZ’ Tarsus kadın cezaevinde işkence ABİDİN YAĞMUR İnsan Hakları Derneği Akdeniz Bölge Temsilciliği, Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçeyle Tarsus C Tipi Kadın Cezaevi ile yeni açılan Tarsus T Tipi Kadın Cezaevi’ndeki kötü muamele, darp ve işkence iddiaları hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesi ekinde İHD Adana ve Mersin Şubelerinin kadın tutuklular ve cezaevi idaresiyle görüşe rek hazırladığı rapora da yer verildi. İHD heyetinin görüştüğü Evin Şahin, “Fadime Demir adlı arkadaşımız, kol saatini xray cihazından geçirdikten sonra askerlerden geri istedi. 5 asker Demir’i saçlarından tutarak ring aracına bindirmeye çalıştı. Ring aracında bize cinsiyetçi küfürler ettiler. Askerler bizi ‘sizi burada öldürsek kimsenin haberi olmaz’ diyerek tehdit ettiler. Yeni cezaevine geldiğimizde saçlarımızdan boynumuzdan tutarak aşağı attılar. Bizi darp eden kadın infaz memurları A., E., D., G., T. Ve A.’dır. Çıplak aramaya itiraz ettiğimiz için dödüler. Su, bozdolabı ve televizyon yok. Yemek az. Gazete alamıyoruz” ifadelerini kullandı. Tutuklu Ayşe Bozkurt, cezaevinde suların kötü koktuğunu, özel eşyalarına el konulduğunu anlattı. Werniko Korsakof hastası hükümlü Yıldız Gemicioğlu da koğuşta su olmadığını söylediklerinde gardiyanların “Size yağmurlu havada su yok” dediklerini söyledi. 06 TEMMUZ 2017 SAYI: 33510 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.24 03.16 03.50 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.25 13.13 17.11 05.13 12.58 16.53 05.41 13.20 17.13 Akşam 20.48 20.29 20.47 Yatsı 22.39 22.16 22.29 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI behicak@yahoo.com.tr kamilmasaraci@gmail.com.tr Onur Kılıç, adli kontrolle serbest İzmir’de geçen hafta “Türkiye Halk Sa vaşı” isimli sahte hesa bın yöneticisi olduğu id diasıyla gözaltına alınan ÖDP MYK ve Haziran Ha reketi İzmir Yürütme Ku rulu üyesi Onur Kılıç, 6 günlük gözaltının ardın Onur Kılıç dan tutuklanma talebiy le İzmir 1 No’lu Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi. Kılıç ile birlikte Ali Kılıç, Volkan Şenyıl dız, Evrim Çakır adli kontrol şartıyla serbest kalırken, Nevra Aksakal, Haydar Eskiköy, Ra mazan Toy ve Cavit Yılmaz tutuklandı. Kılıç’a Emniyet’te provokasyon amacıyla kurulduğu anlaşılan “Türkiye Halk Savaşı” isimli sahte hesabın yaptığı paylaşımlar sorulmuştu. Hesap yine açılmış Kılıç’ın avukatı Arzu Hazer “Gençlik Muhalefeti’nin logosunu kullanan sahte hesap paylaşımlarından Onur sorumlu tutulmaya çalışılıyor. Daha önce bu hesabın kapatılmasıyla ilgili çalışmalar yapılmış ve hesap kapatılmıştır. Ancak bugün sayfa farklı isimle açıldı” dedi. Hazer, Kılıç’ın, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, örgüt propagandası yapmak ve cumhurbaşkanına hakaret” suçlamalarıyla tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiğini kaydetti. Gençlik Muhalefeti’nden yapılan açıklamada, “Kumpaslarla kurduğunuz rejiminiz, kumpaslarla ayakta kalamayacak” denildi. l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear