28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR Gülsin Onay’dan Ayvalık resitali Piyanist Gülsin Onay, 8 Temmuz Cumartesi akşamı Ayvalık Müzik Akademisi’nde (AIMA) resital verecek. Temmuz dolunayına rastlayan gecede Onay, Beethoven’in Opus 27 “Ayışığı Sonatı”nı seslendirecek. Programda ayrıca Chopin’in Opus 22 Grande Polonaise Brillante, ikinci noktürn ve üçüncü baladı, Schumann’ın Abegg Çeşitlemeleri, Adnan Saygun’un iki prelüd ve Opus 15 Sonatin’i yer alıyor. AIMA Haluk Barutçuoğlu Evi’ndeki konser saat 20.00’de başlayacak. Ayrıntılı bilgi için: www.ayvalikmusic.com Salı 4 Temmuz 2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Şişli tiyatrosu 45yıllıkŞişliTiyatrosu’nun kapısına kilit vuruldu, satılmayı bekliyor. Mal sahibi “depo ve sauna yap nefessiz kaldı makisteyenlerolduğunu” söylerken, sahneye son 10 yıldır sahip çıkan Ali Poyrazoğlu, “Tiyatro bizim evimizdir. Evsiz kaldık” diyor. Türk tiyatrosunun Adile Naşit, Gönül Ülkü, Gazanfer Özcan ve Ali Poyrazoğlu’nun da aralarında bulunduğu pek çok usta ismini ağırlayan Şişli’de ki 45 yıllık tiyat ro salonu, maddi nedenlerden do EZGİ ATABİLEN layı kapandı. Son 10 senede Ali Poyrazoğlu Tiyatro su ismiyle perde lerini açan salon satışa çıkarılın ca, Poyrazoğlu ve ekibi kiracı ol dukları salondan geçen mayıs ayında ayrılmak zorunda kaldı. Tiyatro salonunun sahiplerin den Ari Altınman, DHA’ya ver diği röportajda, “Sahneyi depo ve sauna yapmak için isteyenle rin olduğunu ancak bayrağı mis yonu devam ettirecek, tiyatro ya gönül vermiş insanlara dev retmek istediklerini” söyledi. Ti yatro Keyfi’nin kurucusu Kemal Başar, “Burada çok büyük tiyat rocuların ruhları, nefesleri var” derken, 8 sene boyunca bu ti yatroda ekmek yediklerini be lirten Nedim Saban ise “Aile bu nu ayakta tutamaz, belediyenin asli görevidir bu. Burayı yaşa tanlar o dönem kültüre inanan, evlerinin altına tiyatro yapmayı düşünebilecek vizyonda insan lardı. Sanatseverlerin burasıyla da ilgileneceklerinden çok emi nim” açıklamasını yaptı. ‘Direnebildiğimiz yere kadar...’ 1972’de yıllar sürecek macerasına, “Şişli Tiyatrosu” adıyla Pekcan Koşar ve Suna Keskin’le başlayan tiyatro, son 10 yılda Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nu ağırladı. Ferhan Şensoy (Ses Tiyatrosu), Haluk Bilginer (Moda Sahnesi) ve Şevket Çoruh (Baba Sahne) gibi tiyatro sahnelerini yaşatmak için direnen isimleri hayranlıkla izlediğini ve onların birer kahraman olduğunu belirten Poyrazoğlu, “Direnen direnebildiği yere kadar direnecek” diyerek, Şişli Tiyatrosu’ndan ayrılma gerekçesini gazetemize anlattı. Poyrazoğlu, Şişli Meydanı’nın yıllar içerisinde yozlaştığını, bu yozlaşmanın yavaş yavaş içinde bulundukları pasaja da yansıdığını, bina sahiplerinin pasaja sahip çıkmadıklarını, tiyatronun önünde çiğköfte yoğrulma Ali Poyrazoğlu ya başladığını söyledi. Bu yozlaşmanın seyirciyi kaçırmaya başladığını, İstanbul’daki başka sahnelerde oynadığı oyunlarda salonların dolup taştığını, ancak Şişli Tiyatrosu’ndaki oyunlara zor bilet satıldığını da ekledi. Poyrazoğlu’nun salondan ayrılma sürecine dair ifadelerini aynen aktarıyoruz: “Mal sahibi Ari Altınman mart ayında bize ‘Çıkın, biz burayı satacağız’ dedi. Sezonun bittiği mayıs ayında çıktık. Salonu biz alalım istedik ama mal sahibi öyle bir para istiyor ki... Bankalardan kredi çekmek istedik ama eksperler gelip ‘Burası istenen para kadar etmez’ dedi. Bize de mal sahibi ‘Siz çıkın, başka tiyatrolar alır’ dedi. Ben de ona ‘Baban burayı sanat destekçiliği ruhuyla yaptı, sen ticari gözle bakıyorsun’ dedim. Benim 10 yıl önce 750 bin lira harcayarak koltuğundan perdesine, sahnesinden halılarına, ses ve ışık sistemine kadar her şeyini kendi ellerimle yaptığım sahneye bugün trilyonlarca parayı kim harcayacak? Tiyatroda öyle bir para yok ki.” ‘Hüngür hüngür ağladık’ Dekorların bir kısmını depoya koyduğunu, tiyatronun koltukları ile ışık sis temi de genç tiyatrolara destek olarak dağıttığını söyleyen Poyrazoğlu, “Binayı hüngür hüngür ağlayarak boşalttık. Çok üzüldüm, bir tiyatronun daha yok olmasını istemem. Ben bu kadar yıl sonra soyunma odası bile olmayan bir oyuncuyum. Tiyatro bizim evimizdir, evsiz kaldık işte” diyor ve yeniden bir tiyatro binaları olması için Taksim ve Kadıköy’de tiyatro salonuna çevirebilecek bazı yerlere baktıklarını da ekliyor. Stuttgart Barış Ödülü Erdoğan’ın Kapatılan Özgür Gündem gazetesine yönelik davada yargılanan ve 4.5 ay tutukluluğun ardından tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen yazar Aslı Erdoğan, Stuttgart Barış Ödülü’ne layık görüldü. AnStifter Derneği tarafından verilen ödülün, bu yıl Türkiye’de dü şünce özgürlüğüne yönelik mücadelesi dolayısıyla Aslı Erdoğan’a verileceği açıklandı. Derneğin başkanı Annette OhmeReinicke, Erdoğan’ın ‘Türkiye’de düşünce özgürlüğünün ve despotluğun geldiği boyutun sembolü olduğunu’ dile getirdi. Erdoğan’ın ödülü aralık ayında verilecek. DYO Sanat Ödülleri başvuruları başladı Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından gerçekleştirilen DYO Sanat Ödülleri’nin 37’incisi için son başvuru tarihi açıklandı. İlk defa internet üzerinden kabul edileceği belirtilen başvurular için son tarih 17 Eylül. Ön eleme, seçici kurul tarafından, 21 Eylül tarihinde online olarak yapılacak, 07 Ekim tarihinde ise seçici kurul ikinci kez toplanarak ön elemeden geçen ve orijinalleri vakfa teslim edilen eserlerin arasından ödül almaya hak kazanan ve sergilenmeye de ğer bulunan eserleri belirleyecek. 37’nci DYO Sanat Ödülleri’nin bu yılki seçici kurulunda Prof. Dr. Şeniz Aksoy, Prof. Dr. Zahit Büyükişliyen, Prof. Neş’e Erdok, Doç. Hasan Kıran, Doç. Dr. Burcu Pelvanoğlu, Yrd. Doç. Dr. Umur Türker ve İhsan Yılmaz gibi isimler yer alacak. “Evrende Dönüşüm” konulu DYO Sanat Ödülleri’ne katılan eserin daha önce başka bir yarışmaya katılmamış, ödül almamış veya herhangi bir yerde sergilenmemiş ve yayımlanmamış olma şartı aranıyor. Heykel sanatının ustalarına saygı Elgiz Müzesi tarafından dokuzuncusu düzenlenen teras sergileri, bu yıl beşinci yılını kutluyor. “Heykel Sanatının Ustalarına Saygı” adıyla düzenlenen sergi bugün açılıyor. Ölümünün 100. yılında heykel ustası Auguste Rodin ve Fransız heykeltıraş Camille Claudel anısına düzenlenen sergide, beşinci yıla özel ayrı bir seçki görülebilecek. Arif Çekderi, Caner Şengünalp, Çağdaş Erçelik, Emre Özçaylan, Ergin Soyal, Ersin Uy sal, Halil Daşkesen, Levent Ayata, Mahmut Aydın, Meliha Söze ri, Sanem Tufan, Şenay Ulusoy, Tanzer Arığ ve Uğur Cinel’in yer alacağı sergide farklı tekniklerle yapılmış 16 heykel görülebilecek. Sergi 28 Ekim’e kadar açık. kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Toplumun sesi Ferhan Şensoy Evet, Ferhan Şensoy’un ‘Aynalı Güldürü’ olarak tanımladığı son oyununun adı “Nereye de Gidiyor Lan Bu Gemi?” Aynayı topluma tutuyor. Ülkenin gittiği yola tutuyor ve bu sorunun cevabını oyun sonunda kıvrak bir şarkıyla veriyor Ortaoyuncular: “Geriye de gidiyor lan bu gemi!” Kendine özgü tarzıyla toplumun sesi Ferhan Şensoy. Bir Kavuklu, bir günümüz meddahı o. “Denememeler” kitabında uzunca söz eder meddahın ne anlama geldiğini kendisi için: “Meddah dediğin... anlatarak bir kıssayı, hissesiyle çağını değişime zorlayandır, insandan, insanlıktan yana, eğriyi doğruyu gösterendir. Franko döneminin İspanyol meddahları, döner döner Franko’yu anlatır. Karl Valentin bir uyumsuz meddahtır, onun işi Adolf Hitler! Sen, De Gaulle’ü Coluche’e sor! Denetimden geçen meddahın işi elbet daha zor! Feylesoftur meddah, al gözüm seyreyle, al kulağım kabakulak, al beyincik ben yoruldum sen yorumla! Meddah çok tehlikeli bir tip! Aristofanes’in başı her gün belada. Nefi canını verir dili uğruna, çünkü meddah bir söylüyor, pir söylüyor ondan sonra ne söylesen ‘söz’ olmuyor. ... Çağdaş toplum meddahını hoş görmeli, ona kulak vermeli, meddahına sahip çıkmayı bilmeli, çünkü meddah toplumun sesi.” “Nereye de Gidiyor Lan bu Gemi?”de de kıssadan hisseler alıyoruz... Şensoy’un yanı sıra Ali Çatalbaş, Serap Günaydın, Pınar Alsan, Elif Durdu, M. Ferhan Şensoy ve Derya Şensoy renk katıyorlar oyuna. Burada da on yıl önce yazdığı “Fername”de olduğu gibi yine evden çıkmak istemeyen bir Ferhan var karşımızda ama bu sefer ki bir “solo Ferhan” değil. Çılgınlaşan telefon manyaklığını ve benzeri her tür teknolojiyi reddediyor ve fakat dünya hallerini görüyor, dinliyor, söylüyor, eleştiriyor... Trafiği yoğun bir daire ve apartman. Bu apartmanın yönetim sistemini ve yaşayanları güncel dünyaya pek güzel sığdırmış. Oldukça absürd durum ve diyalogların akışı içinde Ferhan Şensoy’un metnindeki toplumsal eleştiriler seyirciyle buluşuyor. Çağrışımlar Oyunu izlerken bugün yaşananları düşünmeden edemiyorum. Ferhan Şensoy’un bize tuttuğu aynaya bakarken şu son günlerde yaşananlarla bir değişimin işaretlerini görüyorum. Bir kıpırtı başlıyor içimde. Çünkü şu son 1820 günde “Adalet için” yürüyor insanlar... Yaşanan onca adaletsizliğe “yeter” demek için yürüyor insanlar... KHK kapsamında tutuklanan gazeteciler ve akademisyenler için yürüyor insanlar... Haklarını açlık grevi yaparak aradıkları için cezaevinde ölüme terk edilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için yürüyor insanlar... Sivas katliamında adalet arayışı için yürüyor insanlar... Bıçak kemiğe dayandığı için Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüş genişleyerek devam ediyor. Çünkü artık nefretle, şiddetle, tarafgirlikle kuşatılmış bir ortamda soluk almakta zorlanıyoruz. Mutsuz ve endişeli bir Türkiye’ye bir umut ışığı bu adalet yürüyüşü... Böylelikle, denizin ortasındaki gemi birdenbire yön değiştiriyor sanki… Geriye değil, ileriye doğru yol alacak... Belki de aynayı iktidarda olanlar tutmalılar artık kendilerine... “Nereye de Gidiyor Lan Bu Gemi?” başlığı bile yetiyor Ferhan Şensoy’un taşları nasıl da hep gediğine koyduğunu göstermek için. Bu sefer belki biraz keyifsiz Şensoy. Belki de ben yanılıyorum... Ama kimde keyif kaldı ki onda kalsın? Ayrıca, iktidarda olanların yıllardır bilinçli olarak yaşanmaz hale getirdikleri Taksim ve Beyoğlu’nun son güzelliklerinden biri olan Ses Tiyatrosu’nu inatla yaşatmaya uğraşıyor ve de hiç durmadan üretiyor... Oyun, deneme, roman, anı... Yazıyor, yazıyor, sahneliyor, oynuyor.. Düşünüyorum ve “iyi ki varsın Ferhan Şensoy” diyorum... Yıldızlar Trakya’da buluşacak Şebnem Ferah, festival kapsamında 6 Ağustos’ta konser verecek. Müzik festivali 4 6 Ağustos tarihleri arasında Erikli Sahili Keşan Belediye Plajı’nda düzenlenecek. Trakya Fest müzik festivali 4 6 Ağustos tarihleri arasında Erikli Sahili Keşan Belediye Plajı’nda düzenlenecek. Festival kapsamında 4 Ağustos Cuma günü Manga, Bülent Ortaçgil, Zakkum, Niyazi Koyuncu ve Deniz Tekin; 5 Ağustos Cumartesi günü Duman, Leman Sam, Selçuk Bal cı, Adamlar ve Manuş Baba; 6 Ağustos Pazar günü ise Şebnem Ferah, Moğollar & Hayko Cepkin, Yeni Türkü, Jehan Barbur, Son Feci Bisiklet ve Yüzyüzeyken Konuşuruz müzikseverlerle buluşacak. Festivalle ilgili detaylı bilgiye www.trakyafest.org adresinden ulaşabilirsiniz. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear