26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 1 Temmuz 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Piyasa şimdiden durdu ekonomi 9 Enflasyonu indirmek için ithalatta vergilerin indirilmesi şimdiden arpa, buğday piyasasını vurdu. Tarım Bakanı ‘Üretici mağdur olursa vergileri yükseltiriz’ dedi Hükümet enflasyon hedefini tutturmak ve et fiyatlarını indirmek için en kolayı yolu seçerek kırmızı et ve hububat ithalattında gümrük vergilerini indirdi. Dün enflasyon hedefini tutturmak için 2017’nin TemmuzAralık dönemi için sigara ve diğer tütün mamulleri üzerinden alınan maktu ve asgari maktu ÖTV tutarlarını arttırmaktan vazgeçen hükümet İstanbul’da ise toplu ulaşıma büyük zam yaptı. Ekonomistler ise pazartesi günü açıklanacak haziran ayı enflasyon rakamlarında yüzde 0.1 artış bekliyor. Reuters’ın 13 kurumun katılımıyla yaptığı ankete göre, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 9.50 ile bir önceki anketteki yüzde 9.45’e göre anlamlı bir değişim göstermedi. Fiyatta yüzde 547 fark var TZOB verilerine göre ramazan döneminde üretici ve market fiyatları arasındaki farkın en fazla yüzde 546.77 ile elmada görüldü. Elmadan sonra fiyat farkı sırasıyla, kuru kayısıda yüzde 398.33, kabakta yüzde 289.09, maydanozda 276.59, salatalıkta yüzde 270.63 oldu. Elma 6.5 kat, kuru kayısı 5 kat, kabak 3.9 kat, maydanoz 3.8 kat, salatalık 3.7 kat fazlaya tüketiciye satılıyor. Bugün üreticide, 67 kuruş olan elma markette 4 lira 33 kuruşa, 6 lira olan kuru kayısı 29 lira 90 kuruşa satılıyor. Ramazan boyunca markette 35 ürünün 5’inde fiyat değişimi olmazken, 17 üründe fiyat artışı, 13 üründe fiyat azalışı meydana geldi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, enflasyonla mücadele gerekçesiyle kırmızı et ve hububatta gümrük vergilerinin indirilmesinin üreticileri olumsuz etkileyeceğini savunarak, “Tüketici fiyatlarının düşmesini biz de istiyoruz. Çözüm yolu bu değildir. İthalat işin en kolay tarafıdır” dedi. Alım satım bitti Bayraktar, buğday ve arpada hasat döneminde olunduğuna dikkati çekerek, “Böyle bir zamanda gümrük vergilerinin düşürülmesi doğru olmamıştır. Bu açıklamadan sonra tüccar piyasaya girmiyor. Piyasa durdu. Şu an dışarıdan giren bir mal yok, gümrükler düşürülecek denilmesi bile yetti. Bazı bölgelerde alımsatım durdu. Yanlışlığı burada” diye konuştu. Bayraktar, mısır üreticilerinin de etkileneceğini dile getirdi. Bayraktar, “Et fiyatlarımız yüksek ama üretici fiyatlarına baktığımızda üreticinin kilogram başına 1.5 lira para kazandığı görülüyor. Sekiz ay besi yapan üreticinin kârı yüzde 5.3’ü geçmiyor. Bu gümrüklerle ithalat yaparsak sektör batar. Üretimi sürdüremez hale geliriz. Bunu geçmişte yaşadık. 2010’da yapılan ithalat bugüne kadar Türkiye’ye 5 milyar dolara patlamıştır” diye konuştu. Vergiyi yükseltiriz! Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik de, “Üreticinin maliyetini biliyoruz. Hububat ve kırmızı ette üreticiye zarar verecek bir duruma asla izin vermeyiz. Herkes rahat olsun. Eğer üreticiyi mağdur edecek bir durum ortaya çıkarsa vergileri yükseltiriz. Gıda komitesi bütün konuları ayrıntılı şekilde değerlendiriyor” dedi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise, bazı gıdalar için getirilen gümrük vergisi indirimlerinin enflasyonun inmesinde etkili olacağını savunarak, “Bu sistemle piyasanın öngörülebilir ve sürdürülebilir hale gelmesiyle üreticiyi de koruyoruz” iddiasında bulundu. l Ekonomi Servisi İSTANBUL’DA Ulaşıma büyük zam İstanbul’da toplu ulaşım araçlarına bugünden itibaren geçerli olacak şekilde yaklaşık yüzde 13 zam yapıldı. Bugünden itibaren uygulanacak yeni ücret tarifesiyle tam bilet 2.30 liradan 2.60 TL’ye, öğrenci bileti 1.15’ten 1.25 TL’ye, indirimli bilet ise 1.65 liradan 1.85 liraya yükseltildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME) kararıyla İETT, Otobüs A.Ş. ve Özel Halk Otobüsleri ile raylı ve de niz ulaşım sistemlerinde uygulanacak ücret tarifesi yeniden düzenlendi. Tam aylık mavi kart ücreti 205 TL, indirimli aylık mavi kart 125 TL, öğrenci aylık mavi kart ücreti de 85 TL olarak belirlendi. İstanbulkart ile yapılan kontörlü yolculuklarda ilk biniş ücretleri; tam 2.30’dan 2.60 TL’ye, öğrenci 1.15’ten 1.25 TL’ye, indirimli 1.65’ten 1.85 TL’ye yükseltildi. Yeni tarifeye göre aktarmalı biniş ücretleri ise tam: 1.65 TL’den 1.85 TL’ye, öğrenci: 0.50 TL’den 0.55 TL’ye, sosyal Kart: 0.95 TL’den 1.10 TL’ye yükseltildi. Aylık Mavi Kart ücretleri de tam 185 TL’den 205 TL’ye, öğrenci 80 TL’den 85 TL’ye sosyal kart 110 TL’den 125 TL’ye çıkarıldı. Yapılan düzenleme ile tam için 180, öğrenci ve indirimli gruplar için 200 biniş hakkının tamamıyla kullanılması durumunda kontörlü yolculuklara göre Aylık Mavi Kart fiyat avantajı sağlayacağı savunuldu. Sigara ÖTV’sine enflasyon freni Maliye Bakanı Naci Ağbal, bu sene enflasyonun yıl sonu için belirlenen sınırlar içinde kalması konusunda para ve maliye politikasında çok dikkatli çaba yürüttüklerini, bu kapsamda Bakanlar Kurulu kararı ile tütün ürünleri ve sigarada maktuasgari maktu ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) tutarlarının artırılmamasının karara bağlandığını söyledi. Tüketici enflasyonun nisan ayında dokuz yılın zirvesi olan yüzde 11.87’ye yükselmesi ile birlikte hükümetin de enflasyona ilişkin tedbirleri hız kazandı. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini ise yüzde 8.5 seviyesinde. Ağbal, gıdada tarladan tüketiciye ulaşan zincire kadar alınacak tedbirlerle ilgili çalışmalar çeşitli bakanlıklar ve birimler tarafından da halen sürdürüldüğünü ve bu kapsamda bazı adımların görüleceğini bildirdi. Rusya 20.5 ton çileği iade etti İşsizlik çığ gibi büyüyor 2016 yılında İŞKUR’a toplamda 1 milyon 520 bin 282 adet işsizlik ödeneği başvurusunda bulunuldu. Kabul edilen başvuru sayısı 219 bin 380 oldu. Ayrıca, aynı dönemde 233 bin 143 kişinin de ödenek süresi son landı. Şu anda toplamda 347 bin 324 kişiye işsizlik ödemesi yapılıyor. İşsizlik ödeneği başvurularının illere göre dağılımı incelendiğinde 411 bin 837 başvuru ile İstanbul ilk sırada yer alırken, İstanbul’u 113 bin 876 başvuruyla Ankara izledi. Üçüncü sırada da 93 bin 916 başvuru ile İzmir yer aldı. Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, önlisans ve üzeri eğitim seviyesinde işsiz sayısının 577 bin 112 olduğunu açıkladı. HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan’ın soru önergesini yanıtlayan Çalışma Bakanı, 2017 Ocak ayı sonu itibarıyla İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısının toplam 2 milyon 496 bin 527 olduğunu söyledi. Rusya’ya deniz yoluyla ihraç edilen 20.5 ton çilek, Türkiye’ye geri gönderildi. Rusya Veteriner ve Bitki Sağlığı Gözetim Servisi, çileklerin tehlikeli bulunarak Türkiye’ye geri gönderildiğini duyurdu. Rus haber ajansı İnterfaks’ta yer alan habere göre çilek, veteriner denetimi sırasında Rusya’da tehlikeli olarak kabul edildi. Batılı çiçek trips böceklerini içerdiği ve bunun Krasnodar Bölgeler arası veteriner laboratuvarında tespit edildiğini ifade eden servis, çilekleri tehlikeli buldu ve Rusya’daki yasalar uyarınca Türkiye’ye gönderdi. Rusya pazarında yasaklı ürünler arasında yer alan çilekte ihracat engelinin kaldırılması çilek üreticisini sevindirmişti. l Ekonomi Servisi Yapişlet zsaeryarreı t CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, tünel ve köprülerin sürekli zarar ettiğini belirterek, “Yılın ilk 4.5 ayındaki araç geçişlerine göre Hazine Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü için 803 milyon TL işletmeci firmalara ödeyecek. Bugünkü tablonun devam etmesi halinde, yıl sonunda işletmeci firmalara 2 milyar 410 milyon TL ödenecek” dedi. Akar, yılın ilk 5 ayında Avrasya Tüneli’nden 4 milyon 690 bin araç geçişi yapıldığını anlatarak, yıllık garanti rakamlarına göre Avrasya Tüneli’nden günlük yaklaşık 68 bin araç geçişi yapılması gerekirken ortalama 34 bin araç geçişi sağlandığını, kalan ortalama 34 bin aracın bedelinin ise 5 aylık süreçte 77 milyon 914 bin TL hazine tarafından işletmeci firmaya ödeneceğini söyledi. Akar, “Yılın ilk 4.5 ayındaki araç geçişlerine göre Hazine, Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü için 803 milyon TL işletmeci firmalara ödeyecek. Bugünkü tablonun devam etmesi halinde yıl sonunda işletmeci firmalara 2 milyar 410 milyon TL ödenecek. Yapişletdevret olarak hizmete giren köprü ve tünellerin bedelini millete yükleyenler bugün ‘yapişletzararı seyret’ politikası ile hareket ediyor” dedi. l Ekonomi Servisi ‘Halkımız, Başbakan yalan söylüyor’ Kılıçdaroğlu’nun “Adalet” Yürüyüşü’nde, Düzce kamp alanına bir kamyonla dökülen tezekle ilişkili hükümet adına yapılan açıklamalardaki provokasyon imasına söylenebilecek söz yok. Televizyonlara görüntüleri ile isyanı yansıyan yörede AKPMHP çizgisinde siyaset yapmış, toplumsal görevler üstlenmiş kişilerin, bu çirkin ayıplı eylemin yaralarını sarmak üzere nasıl çırpınıp özür dilediklerine tanıklık etmesem neyse. Güvenlik görevlilerinin güne özel gerilimlerinden başlamalıyım. Önce bastonla Kılıçdaroğlu’nun yanında yürümeye kalkışmamam uyarısını yapıp, fotoğraf için yürüyormuş gibi yapacağımız bir kare önerdiler. Yürüme ısrarımdan hiç hoşlanmadıkları yüzlerinden okunuyordu. Güvenlik açısından iktidarlarına en yüksek oy çıkan, cemaatlerin her rengine, provokasyonlara en yatkın küçük yerleşim merkezlerinin içinden geçeceğimiz için yürüyüş kolu ile çıkışı riskli gördükleri anlaşılmaz değildi... Yanılmıyorsam Kılıçdaroğlu da konuklarını gözeterek yola çıkışta yürüyüş temposunu hafiften düşürmüştü. Parti kurmaylarından yakın bir kavşakta cezaevi sapağı olduğu uyarısı geldi. Kılıçdaroğlu hemen, “sapakta dururuz, adalet çağrısı ile uyumlu birkaç söz söyleriz” yanıtı geldi. Yürüyüş başlar başlamaz arkamdaki görevlilerin tedirginlikleri artmış, bana yönelik “Hanımefendi daha fazla zorlamayın düşersiniz” uyarıları sıklaşmıştı. Kendimi fazla zorlanmıyor hissetmem bir yana, cezaevi sapağına kadar ulaşıp, özgür basın, adalet istemi ile bütünleşen tablonun içinde olmayı hedeflemiştim. Kılıçdaroğlu bütün yürüyüşlerinde yaşandığı üzere kendi arkadaşlarının yürüyüş amacına yönelik katılımcılar önerilerine dikkat kesilmişti. Adalet arayışlarının farklı, renkli örnek sunumlarına kucak açıyor, kitle kamuoyu ile paylaşılmalarına olanak veriyordu. Bir kulağı yol üstü birikenlerin çıkışlarında.. Birebir farklı kimliklerden adalet arayışlarına önce kendi destek veriyor, arkasından yürüyenler için de gereken uyarıyı yapmış oluyordu. Benim sağımdan çok kalabalık olmasa da örgütlü oldukları besbelli protesto, sataşmalar oluyor, hemen alkış çağrısı ile sesleri, etkileri yumuşatılıyordu. Arkamdaki güvenlik görevlilerinin ayrılmam gereken uyarıları sertleşmişti. Kılıçdaroğlu’na hiç değilse cezaevi sapağına kadar yürümek istediğimi söyleyince, “Ben de gelen yeni konukların sorunlarını dinlerken atlamışım, geçmişiz, kaçırmışım” yanıtı geldi. Güvenlik sorununun sandığımdan daha ciddi olduğunu kavradım. İzin isteyerek önümüzdeki köprü kavşağında tokalaşıp geriye çekildim. Tahmin ettiğim gibi Kılıçdaroğlu’nu tek başına birkaç sıralık güvenlik çemberine alarak hızlı yürüyüş temposuna geçirdiler. Kuşkusuz kulağım protesto için gelmiş olanların diyaloglarına açılmıştı.. Kanlı Pazar’dan TMTF Adapazarı kongresi baskınına, 1960’lı yıllardan günümüze kadar yüzlercesine gazeteci olarak tanıklık ettiğim, tipik provokatör vitrinli iki öncü, aralarında öfkeli öfkeli söyleniyorlardı.. “Nerede moloz, koruması kolay geniş alan varsa, oralarda konaklıyorlar. Jandarma korumaya alıyor. Sıkıysa kasabaların içine, aramıza gelsinler. Neler yapacağımızı görsünler..” HHH Evde dolapta saklı, iki askeri, iki sivil darbe süreçlerinde yapılmış ulusal ve uluslararası gazetecilik eylemlerinde giyilmiş, özgür basın arayışı eylemlerinden üç gömlek seçmiştim. Giymesini isteyebileceğim tek gazeteci yoktu. Çoğunun gönülleri bizimle, işten atılmalarına sebep olmak isteyemezdim. Atılmış, hedef medya, meslek örgütleri yöneticileri dışında, özgürlük gömlekleri bu ülkede çalışan gazeteciler için suç kanıtı olabilirdi. Geceden, dünyanın kitlesel katılımı, 50 günlük uzun soluklu yüz binlerin yürüyüşü, direniş, duruşu ile en büyük işçi eylemi, Özalizmi dize getiren toplumsal sonuçlarıyla Büyük Madenci Direnişi’nin eylem komitesi başkanı, Şemsi Denizer’in genel sekreteri Sabri Cebecik aradı. 14. gün yürüyüşünün sonunda Adalet Yürüyüşü’ne katılanlara bir belgesel sunum yapılacakmış. Tanıklıklarımla, belgesel öncesi bir sunum yapmadan kaçamazmışım.. 39 gün, yılmadan, yorulmadan, medyanın o dönemlerde bile geçerli ideolojik sansürü, anbargosunda, on binlerle işçi, yüz binlerle Zonguldak halkı ile bütünleşmiş grevle birlikte direniş, dayanışmalarında yüz binler olarak, her gün evlerinden, köylerinden yola çıkarak, sendika merkezlerini odak yaparak saatlerce yürüdüler. Özalizmin madenleri kapatma, kömür ithal etme tehdidi kırıldı. Başbakan Yıldırım ile sözleşme masasında, sadece maden işçilerini değil tüm kamu işçilerini, yansımalı, sendikalı, sendikasız ücretli çalışanların, emeği ile geçinenlerin pastadan alacakları payı, yılların kayıplarını düzelten iyileştirmeleri getiren anlaşmada uzlaşıldı. 1990’ın son günü imzalanacak sözleşmeye Özal’ın izin vermediği haberi geldi. Abant’ta yazılı sözleşme imzalanacakken Başbakan tek tek kabul ettiği maddeleri reddetmeden, kafasının karıştığını söyleyerek bütününe imza atamadı... Ertesi sabah işçiler, “Halkımız, Başbakan yalan söylüyor. Çarptık böldük, hesap tutmuyor” sloganı ile sokağa çıkmışlardı. 3 Ocak 1981 yüz binler Ankara’ya karda buzda yürüyerek yola çıkınca, hesaplar tuttu, o sözleşme imzalandı... C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear