26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR Cuma 30 Haziran 2017 Kararmış ‘Star Wars’un robotu 2.76 milyon dolara satıldı “Star Wars” serisinin ilk üçlemesinde önemli bir yer tutan ve serinin hayranları tarafından ikonik bir anlam ifade eden sevimli robot R2D2, Los Angeles’ta düzenlenen bir açık artırmada tam 2.76 milyon dolara alıcı buldu. Hollywood eşya ve anılarının satışa çıkarıldığı müzayedenin en pahalı parçası olan R2D2’yu kimin aldığı açıklanmaz ken aynı müzayedede yine “Star Wars” filminde Luke Skywalker’ın kullandığı ışın kılıcı 450.000 dolara, Darth Wader’ın maskesi de 96.000 dolara satıldı. EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK bir yürek kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Nikolai Leskov’un ‘Mtsensk İlçesi’nin Lady Macbeth”i adlı romanından beyazperdeye uyarlanan ‘Lady Macbeth’, istemediği bir evlilik sonucu büyük, izole bir malikâneye kapatılmış genç Lady Katherine’in nasıl bir ‘femme fatale’e ya da filmin adından hareketle Lady Macbeth’e dönüştüğünü anlatıyor. En bariz olandan başlamak gerekirse, sinema muazzam potansiyeli olan bir yaratıcı, çağdaşlarının arasında parmakla gösterilecek bir gerilim ustası kazandı. Henüz ilk filmiyle midemize sağlam bir yumruk oturtan tiyatro kökenli William Oldroyd’un adını bir kenara not etmenizde fayda var, tabii iyi film izlemek, sabun köpüğü Hollywood aksiyonlarından ziyade zihninizde kapılar açacak, duygu dünyanızda sıçramalar yaratacak işler görmek sizi heyecanlandırıyorsa... ‘Mtsensk İlçesi’nin Lady Macbeth’i’ Nikolai Leskov’un “Mtsensk İlçesi’nin Lady Macbeth”i (Okuyan Us Yayınları) adlı romanından beyazperdeye uyarlanan “Lady Macbeth” (Şostakoviç 1934’te romanı operaya uyarlamış, Andrzej Wajda ise 1962’de yine aynı eserden hareketle “Sibiryalı Lady Macbeth” adlı filmi de çekmiştir) her ne kadar akla ilk anda William Shakespeare’in iktidar odaklı müthiş tragedyasını getirse de Oldroyd’un filminin ne dönem ne de ana tema olarak oyunla örtüşen bir yapısı var. Film daha çok, ecnebilerin deyişiyle ‘Viktoryen noir’ bir üslupla (bunu Shakespeare’e borçlu olabiliriz işte) baş karakterinin, yani çok da istemediği bir evlilik sonucu büyük, izole bir malikâneye kapatılmış genç Lady Katherine’in nasıl bir ‘femme fatale’e ya da filmin adından hareketle Lady Macbeth’e dönüştüğünü anlatıyor. Bu anlamda Lady Macbeth bir analoji, hatta neredeyse bir metafora dönüşüyor filmin akışı içinde. 19. yüzyılda İngil tere kırsalında geçen film koca evde fe na halde sıkılan, hatta giderek bunalan ve iktidarsız, babasının zulmü altında iyi den iyiye bir zavallıya dönüşen kocasın dan bir hayli nefret etmeye başlayan genç Katherine’in evin çulsuz ama yakışıklı müstahdemiyle girdiği tutku dolu ilişki ye odaklanıyor. Sınıf ayrımı, iktidar gibi yan temaların alttan alta ve son derece us turuplu bir biçimde aktığı hikâye kayın pederin bu yasak ilişkiyi fark etmesiyle farklı bir boyuta taşınıyor ve bu noktadan itibaren Katherine’in zaman zaman ince likli, zaman zamansa alabildiğine hun har cinayetlerine tanık olmaya başlıyoruz. Neredeyse bir yıldan kısa bir sürede kor kunç bir Lady Macbeth’e dönüşen Kathe rine gitgide suç ve yalan batağına gö mülürken izleyici de aşkın tutku sundan cinayetin şehvetine ge çiş yapan bu morbid karakte rin dönüşümünü dehşetle ama tuhaftır, bir an bile gözünü kırpmadan izliyor. Bu da hem oyuncuların, hem de dört ba şı mamur bir karanlık yarat mayı başaran ve bu karan lık atmosferden ustalıklı bir gerilim çıkaran yönetmenin başarısı. Filmde başrolü üstlenen Florence Pugh’a da kısa ca da olsa değinmek ge rek. Başlarda sıkıntıdan oturduğu koltukta uyu ya kalan bir genç kız ken şehvetin tadını aldıktan sonra nasıl da önüne geleni yok eden acımasız, hat ta vicdansız bir ka tile dönüştüğünü görmek bile Flo rence Pugh’un yakın gelecekte (ta Filmin notu 9/10 bii yanlış tercihlerle karireyini zehirlemezse) beyazperdenin yıldız isimleri arasına gireceğini tahmin etmemize yetiyor. İlk kez İstanbul Film Festivali’nde izleyiciyle buluşan, çeşitli festivallerde hem Pugh’a hem de Oldroyd’a ödüller kazandıran “Lady Macbeth” şüphesiz haftanın en iyisi. Filmde başrolü Florence Pugh üstleniyor. Susma Platformu Bursa’da toplanıyor Sanat ve medya alanlarında faaliyet gösteren topluluk ve bireylerin karşılaştığı sansür, otosansür, yalnızlaştırma, karalamacılık, manevi linç vakalarına karşı etkili ve çoksesli çözüm yolları üretmek için kurulan Susma Platformu Diyarbakır, Eskişehir, İzmir ve Ankara’nın ardından şimdi de Bursa’da. 1 Temmuz 11.00 14.00 saatleri arasında Nâzım Hikmet Kültürevi’nde (Balaban Salonu) gerçekleşecek olan etkinliğe konuşmacı olarak yönetmen Ezel Akay katılacak. Akay, OHAL öncesinde ve sonrasında yaşanan ifade özgürlüğü ihlallerini, kültür sanat ortamının bu süreçteki sorunlarını ve yapılabilecekleri kendi deneyimleri üzerinden aktaracak. Sunumun ardından “SoruCevap” bölümünde şimdiye kadar yaşanan farklı sansür, kapatma, ihraç, engelleme vakaları aracılığıyla bir arada dayanışma sergilemenin yolları ve alternatif direniş yöntemleri üzerine konuşulacak. Etkinlik Bursa’daki kurum, dernek, vakıf, inisiyatif gibi çeşitli STK ve yapıların yanı sıra, sanat ve medya kurumları ile bireysel katılıma da açık. Avluda Caz’ın konuğu JazzMatiz Avluda Caz konserleri kapsamında 30 Haziran Cuma akşamı saat 20.30’da JazzMatiz Bomontiada avluda müzikseverlerle buluşuyor. Grubun repertuvarında söz ve müziği kendilerine ait şarkılar ile caz, blues ve funk coverları bulunuyor. “Sarhoş”, kızgın ve kahkaha atan şarkılarıyla JazzMatiz, “matiz” kavramını şarkılarında hissettiriyor. ‘Hızlı ve Öfkeli’nin yıldızı Rodriguez’den sert çıkış “Hızlı ve Öfkeli” serisinin yıldızı Michelle Rodriguez seride kadınlara yeterince fırsat tanınmadığını söyleyerek bir sonraki filmde rol almayabileceğinin sinyalini verdi. İlki 2001 yılında izleyiciyle buluşan ve bugüne kadar 7 devam filmi çekilen seride Dominic Toretto’nun eşi Letty rolünü canlandıran Rodriguez kendi Instagram hesabında paylaştığı bir fotoğrafın altına “Umarım serinin bir sonraki filminde kadınlara biraz daha fazla sevgi gösterirler. Yoksa çok sevilen seriye veda etmek zorunda kalabilirim. Güzel bir maceraydı ve serinin hayranlarıyla stüdyonun bugüne dek bize sunduğu fırsatlar için minnettarım” yazdı. Michelle Rodriguez’in beş filmde rol aldığı “Hızlı ve Öfkeli” serisinin 8. ve şimdilik son halkası olan “The Fate of the Furious” dünya çapında 1 milyar 238 milyon dolar hasılat yaptı. Ödüllü filmler Uniq Açıkhava Film Festivali’nde gösterilecek Uniq İstanbul’un Başka Sinema işbirliğiyle gerçekleştirdiği Uniq Açıkhava Film Festivali, temmuz ayı boyunca da zengin film seçkisiyle salı, perşembe ve pazar akşamları sinemaseverleri ağırlayacak. Birbirinden farklı türde, ödüllü ve adından çok söz ettiren filmlerle devam edecek festivalin ilk üç filmi; rock müziğin efsanevi gruplarından The Beatles’ın biyografisini anlatan belgesel The Beatles: Eight Days a Week, çıktığı ilk günden bu yana Amerika’da ve dünyada büyük yankı yaratmış ve Amerika tarihinin en büyük vatan haini olarak anılan Edward Snowden’in siber suçlara karışan gerçek hayatının anlatıldığı Snowden ve 1996 yapımı Danny Boyle filmi Trainspotting’in devam filmi olarak çekilen T2 Trainspotting olacak. Film gösterimleri Cafe Society, Neruda, Dalida, On Body and So ul, Frantz, Land of Mine, Koca Dünya, Things To Come, Florence Foster Jenkins ve The Odyssey filmlerinin gösterimiyle temmuz ayı boyunca devam edecek. 230 Temmuz tarihleri arasında gösterilecek olan filmler akşam saat 21.00’de başlayacak. 16 Eylül’e kadar devam edecek olan festivalle ilgili detaylı bilgiye ve etkinlik takvimine uniqistanbul.com ve bas kasinema.com adreslerinden ulaşabilirsiniz. ‘The Beatles: Eight Days a Week’ Turhan Günay Voltaire ödülüne aday Uluslararası Yayıncılar Birliği tarafından verilen ‘Yayımlama Özgürlüğü’ ödülü IPA Prix Voltaire’in (Voltaire Ödülü), Yayınlama Özgürlüğü Komitesi tarafından seçilen aday listesi açıklandı. IPA tarafından açıklanan listede, 8 aydır tutuklu bulunan gazetemiz Kitap Eki Yayın Yönetmeni ve Cumhuriyet Kitapları Temsilcisi Turhan Günay’la, ocak ayında KHK ile kapatılan Evrensel Basım Yayın da yer aldı. Voltaire Ödülü, ifade özgürlüğünün vazgeçilmez bir bileşeni olan yayımlama özgürlüğü onuruna, yazarlarla aynı riski paylaşarak, tehdit ve baskılara karşın ihtilaflı ve hassas fikirleri yaymaktan çekinmeyen yayıncılara veriliyor. Ödülün bu yılki diğer adayları ise Londra’da yaşayan ve İranlı yasaklı yazarların kitaplarını yayımlayan İranlı eyayıncı Azadeh Pasapour, Burmalı yazar, şair ve yayıncı Moe Way, Kuzey Koreli romancı, gazeteci ve yayıncı Kim Jeongae, İsveçli yayıncı Gui Minhai olarak sıralandı. Voltaire Ödülü’nün sahibi İsveç’te düzenlenen Göteborg Kitap Fuarı kapsamında, 29 Eylül’de yapılacak gala yemeğinde açıklanacak. Orhan Kemal öykü yarışması Bu yıl 10’uncusu gerçekleşecek olan Orhan Kemal Öykü Yarışması’nın katılım koşulları açıklandı. Orhan Kemal anısına düzenlenen yarışma son bir yılda basılmış öykü kitapları arasından özgün bir yapıtın seçilerek yazın dünyasına tanıtılmasını amaçlıyor. Çukurova Edebiyatçılar Derneği (ÇED) tarafından gelenekselleştirilen yarışmanın bu yılki seçici kurulu Zafer Doruk, Vecdi Ciracıoğlu, Halise Tekbaş ve Mazlum Vesek’tan oluşuyor. Son katılım tarihi 30 Ağustos olan yarışma ya, Ocak 2017’den, yarışmanın son katılım tarihine kadar basılmış olan öykü kitapları katılabilecek. Başvuru için detaylı bilgiye cukurovaedebiyatcilardernegi@gmail.com adresiyle iletişim kurarak ulaşabilirsiniz. Roskilde Festivali canlı yayınla evinizde Avrupa’nın önemli müzik festivallerinden biri olan Roskilde Festivali başladı. 3 Temmuz’a kadar sürecek festival, Danimarka’nın Roskilde kentinde düzenlenecek. İlki 1971 yılında yapılan ve seneler geçtikçe kendi kitlesini yaratan Roskilde Festival’in 6 günlük programı boyunca, toplam 9 sahnede 175 performans yer alacak. Festivalde, Kanadalı müzik grupları The Weeknd ile Arcade Fire, Kurt Cobain’in ölümün den sonra Dave Grohl’un kurduğu müzik grubu Foo Fighters, Indie pop müzik grubu The XX, Amerikalı rap şarkıcısı Ice Cube gibi ünlü isimler sahne alacak. 1 Temmuz’a kadar saat 20.00’de Red Bull TV’den canlı olarak izlenebilecek 1 Temmuz Cumartesi günü gerçekleşecek canlı yayını Kadıköy Bina’da ücretsiz izlemek mümkün, festivali evinden izlemek isteyenler ise www.redbull.tv/roskilde adresini ziyaret edebilir. Vedat Günyol anısına deneme yarışması Kartal Belediyesi’nin Vedat Günyol anısına düzenleyeceği deneme yarışmasının başvuruları 1 Temmuz’da başlayacak. Türkiye Yazarlar Sendikası, Kırmızı Kedi Yayınevi ve İstanbul Atatürk Lisesi Mezunları Vakfı’nın desteklediği “Vedat Günyol Deneme Ödülü”nün son başvuru tarihi ise 30 Kasım olacak. Seçici kurulunda; Celal Ülgen, Cengiz Bektaş, Gökhan Yüksel, Haluk Hepkon, Rengin Cemiloğlu, Tahir Şilkan ve Uğur Köken’in yer aldığı yarışmada birinci olan yazara 5 bin TL para ödülü verilecek. Ödül töreni ise Vedat Günyol’un ölüm tarihi olan 6 Mart’ta veya yakın bir tarihte gerçekleştirilecek. Katılım koşulları ve detaylı bilgiye imosacik@kartal.bel.tr adresinden ulaşabilirsiniz. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear