28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 19 Haziran 2017 TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber/yorum 13 232 gündür özgürlüğünden yoksun... Büyüyen ekonomi, küçülen siyaset Yıl ortasında ülkenin gidişi, doğruluğu tartışmalı da olsa büyüyen bir ekonomiyi, buna karşılık siyasetin iyice küçüldüğünü kanıtlıyor. Bunlara bir de yok olan hukuk eklenmelidir. Ekonomi artan haksızlıklarla ‘büyüyor’! Geçen hafta, bu yılın ilk üç ayında ekonominin geçen yılın ilk üç ayına göre yüzde beş oranında büyüdüğü açıklandı. Toplam yurtiçi üretim değerinin (GSYH), hesaplanmasıyla ilgili kuşkular bir tarafa, bu ölçüde yüksek büyüme oranının yakalanması, sevindiricidir. Ancak beklenmedik yüksek büyümenin, emek ve sermaye bağlamında kimlerin işine yaradığına da bakılmalıdır. TÜİKTürkiye İstatistik Kurumu, bu konuyu şöyle açıklıyor: İşgücü ödemelerinin cari gayrisafi katma değer içerisindeki payı geçen yılın aynı döneminde yüzde 41 iken bu oran 2017 yılının birinci çeyreğinde yüzde 39.7 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 39.5’ten yüzde 41.3’e yükseldi (Haber Bülteni, 12 Haziran). Toplam gelirden işçilerin aldığı pay, kuşkulu TÜİK sonuçlarıyla bile, bu yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre 1.3 puan azalmış, buna karşılık, kâr, faiz ve rant gelirlerinden oluşan net işletme artığı ya da karma gelirler yani, sermayenin payı 1.8 puan artmıştır. Ekonomi büyümüş, bu büyümeden sermaye kesimi, emek kesimine göre çok daha fazla pay almıştır. Ulusal gelirin paylaşımının sermaye yararına olması, aslında, artan haksızlıklarla açıklanabilir. Gerçekte, 2016’nın ilk üç ayı 2017’nin ilk üç ayı ile haksızlıklar açısından karşılaştırılırsa, görülür ki 2017’nin ilk üç ayında, emekçilere yönelik haksızlıklar OHAL uygulamalarıyla çok daha arttı. Bireysel ve sendikal özgürlükleri ellerinden biraz daha alınan emekçiler ezilirken, sermaye, devlet desteğiyle güçlendirildi; ekonomi de büyüdü. Bu sonuç, işçi hakları daha fazla kısıtlandığında ve emek gelirleri göreli olarak azaldığında ekonomi daha yüksek oranda büyüyor anlamına geliyor. Gelir eşitsizliğini artıran böyle bir sonuç, sevinmek bir yana, ekonomik ve siyasal olumsuzlukların kaynağı olur. Sorun MİT’tir! Gazetemiz Cumhuriyet’e de büyük zarar veren Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) TIR’ları davası bağlamında CHP İstanbul Milletvekili Berberoğlu’nun, 25 yıl hapis ile cezalandırılarak tutuklanması sonrasında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, haklı ve doğru olarak, Ankara’dan başlattığı adalet için yürüyüş, toplumun, haksızlıklar karşısındaki duyarlılığını uyarıyor. Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda CHP’nin yaptığı büyük yanlış bir tarafa, önemli olan adalet için yürüyüşün içinin doldurularak ve toplumsallaştırılarak sonuç alınıncaya kadar sürdürülmesinin sağlanmasıdır. Bu yapılırsa ülke siyaseti belki yeni bir düzleme taşınabilir. Unutulmamalıdır ki, dokunulmazlıkların kaldırılması sonucu Meclis, HDP eş genel başkanları başta olmak üzere 12 milletvekilini ve onlarla birlikte etkinliğinden de çok şey yitirdi. Meclis, Meclis olmaktan çoktan çıktı! MİT’e dönelim. Meclis’in Meclis olmaktan çıkmasına yalnız dokunulmazlıkların kaldırılması değil, Meclis’in MİT Müsteşarı’na dokunamaması da neden oldu. Bu ülkenin yaşadığı en ağır darbe girişimi olan 15 Temmuz’u (2016) araştırmak üzere kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, kalkışma konusunda, MİT Müsteşarı’ndan ne sözlü ne de yazılı bilgi alabildi; MİT Müsteşarı, Araştırma Komisyonu’nu, dolayısıyla Meclis’i resmen hiçe sayan bir tutum sergiledi; sergileyebildi! Siyaset, en azından MİT kilidini açmayı başarmalıdır. Bu bile yapılmazsa, ekonomi büyürken siyaset daha da küçülür. 19 HAZİRAN 2017 SAYI: 33493 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.23 03.16 03.49 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 05.25 13.12 17.11 20.47 05.13 12.57 16.53 20.28 05.40 13.220 17.12 20.46 Yatsı 22.38 22.15 22.28 Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN posta@cumhuriyet.com.tr Ölmek yoksulun fıtratında mı var? SELİN GİRİT Gazeteci Bir mutfakta nasıl olduysa çakan bir kıvılcım, ardından önce bir katı, 40 dakika içinde 24 katlı bir gökdelenin tamamını saran alevler ve Londra’dan başlayarak tüm İngiltere’yi boğan bir yangın. Grenfell Tower’ın isler içindeki kavruk görüntüsü bugün tüm ülkeye karanlık bir gölge gibi düşüyor. Günlerdir İngiltere yangında ölenlerin hikâyelerini dinliyor, kardeşini kaybeden bir mültecinin “Suriye’den hayatımızı kurtarmak için geldik, burada ölüyoruz” sözleriyle gözyaşı döküyor, yangından kıl payı kaçanların kırık ya da yoksulluğu vurgusundan akan aksanlı İngilizcelerinden isyanlarını, öfkelerini dinliyor. Artık öfke, küpüne sığmaz hale gelmiş durumda. Binlerce insan Londra sokaklarında, Başbakanlık konutu önünde protesto gösterilerinde. “Adalet!” diye bağırıyorlar. “Adalet yoksa huzur da yok” yazılı pankartlar taşıyorlar. “Muhafazakâr hükümetin elinde kan var” diyorlar. May’in tavrı Başbakan Theresa May, yangından sonra günlerce Grenfell Tower’da ölenlerin aileleriyle görüşemedi. Taziye ziyaretinde bulunamadı. Sokakta kalan çaresiz ve kızgın insanları sakinleştiremedi. Ailelerle üç gün sonra nihayet bir araya geldiğinde kendisini bekleyen protestolarla yüzleşemedi. Olay yerinde televizyonların sorularını yanıtlayamadı. “Size korkak diyorlar” diyordu bir BBC muhabiri May’e stüdyo mülakatında: “Halkın nabzını tutamadınız. İnsanların öfkesini okuyamadınız. Öyle değil mi?” Politikacıların geleneksel kıvraklığıyla soruları geçiştirmeye çalışıyordu Başbakan: “Ama kamu soruşturması açtık. Ama 5 milyon sterlin yardım yapıyoruz. Ama açıkta kalan insanları üç hafta içinde bir yerlere yerleştireceğiz. Ama tabii ki bu korkunç bir facia. Ama tabii ki bu feci bir olay.” Lakin sorular 58 kişinin öldüğü Grenfell yangınından sonra öfke, küpüne sığmıyor. Binlerce insan Londra sokaklarında protestoda. “Muhafazakâr hükümetin elinde kan var” diye bağırıyor. Londra’daki yangın, May hükümetine karşı gösteriye dönüştü. yanıtsız kalıyordu. “Size korkak diyorlar Sayın Başbakan” cümlesine karşılık olarak sadece gözlerini devirebiliyordu. Önlenebilir facia Tabii ki her yerde olduğu gibi ‘Acıdan medet ummayın, faciayı siyasete alet etmeyin’ diyenler İngiltere’de de çıktı. Ama her geçen gün görüldü ki bu önlenebilir bir faciaydı. Dolayısıyla tabii ki politikti. Binanın mantolaması yangına dayanıklı malzemeden yapılmamıştı, Muhafazakâr hükümet bir süre önce bürokrasiyi azaltmak adına dairelere yangın söndürücü fıskiyeler yerleştirilmesi gibi düzenlemeleri denetleme yetkisini kamudan almış, bireylerin kendilerine bırakmıştı, gökdelende yaşayanlar defalarca olası bir yangına karşı uyarılarda bulunmuş, ama dertlerini fukaralıkları ağızlarını açar açmaz anlaşıldığından belki de bir türlü dinletememişlerdi. İngiltere’nin en zengin yüzde 10’unun yaşadığı semtte, trilyonluk dairelere birkaç yüz metre uzaklıkta oturan İngiltere’nin en yoksul yüzde 10’uydu bu insanlar. “Fakir oldukları için öldüler” diye haykırıyordu bir semt sakini öfkesini zapt edemeyerek mikrofonlara. “Bu hükümet işçi sınıfını göz ardı etti. Belediye bizi dinlemiyor. Bizi görmüyorlar bile.” Acı öfkeye dönüştü Evet, İngiltere’de acı öfkeye dönüyor, bir manşetin belirttiği gibi. Evet, insanlar öfkeli. 1980’lerde binaların mantolamalarının yangına karşı dayanıklı olması şartını kaldıran Thatcher hükümetine öfkeli, bürokrasiye bir koyarsam iki çıkaracağım deyip inşaat sektörüne göz kırpmak adına insanların hayatlarını ikinci plana iten mevcut hükümete öfkeli, bir türlü kapanamayan gelir dağılımı uçurumuna öfkeli, ölenlerin gerçek sayısını açıklamadıklarını düşündükleri medyaya öfkeli, Avrupa’nın en müreffeh ülkelerinden birinde yaşayıp hâlâ yataklarında uyurken ölmelerini ‘korkunç bir olay’ diye geçiştirip sorumluluklarını almayanlara öfkeli. Öfke sokakta. Ölüm fıtratımızda değil diye bağırıyor. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Babalar Günü kutlandı Hüzün ve neşe Türkiye’nin bazı illerinde Babalar Gü nü coşkuyla kutlanırken; bazı illerinde ise duygusal anlar yaşandı. Maltepe Belediyesi’ne bağlı Zümrütevler kreşinde eğitim gören çocuklar, dün babalarıyla kreşte buluştu. Etkinlikte kreşe gelen babalar, bonelerini ve üzerlerinde “kral” yazan tişörtlerini giyerek, mutfağa indi ve çocukları için özenle pasta hazırladı. Maltepe Huzurevi’nde de Babalar Günü kutlandı. Maltepe Belediye Başkan Yardımcıları Canan Döner ve Ömer Ekşioğlu’nun katıldığı kutlamada, huzurevi sakinleri gönüllerince eğlendi. Çeşitli ikramların da yapıldığı buluşmada, huzurevi sakinlerine Babalar Günü hediyeleri de dağıtıldı. İzmir’deki Konak Belediyesi de Babalar Günü’nde İzmirli babalar ve çocuklarını tavla turnuvasında bir araya getirdi. Buruk geçirdiler Edirnekapı Şehitliği’nde ise Babalar Günü nedeniyle duygusal bir gün yaşandı. Şehit düşen evlatlarını ziyarete gelen babalar ve anneler bugünü buruk geçirdi. Şehitliğe gelen aileler çocuklarının mezarlarına su döktü, dualar etti. l İSTANBUL / Cumhuriyet Babalar Günü’nde babasını öldürdü Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde yaşayan Sedat Tunç (19), babası Mehmet Tunç’u (33) bıçaklayarak öldürdü. Babası Mehmet Tunç ile önceki akşam bilinmeyen nedenle tartışmaya başlayan Sedat Tunç, mutfaktan aldığı bıçağı peş peşe babasına saplamaya başladı. Seslerin gelmesi üzerine komşular durumu polis ekiplerine bildirdi. Öldürdüğü babasının cesedini kanlar içerisinde bırakıp evden çıkan Sedat Tunç, suç unsuru bıçakla birlikte polis merkezine giderek teslim oldu. l DİYARBAKIR / DHA ‘Bir sorun olmaz’ demişlerdi İstanbul’dan Muğla’ya tatile giden İpek (29) ve Orçun Orhan (25) kardeşlerin 8 yaşındaki Golden Labrodor melezi “Sushi” isimli köpeği, İDO’ya ait Adnan Menderes Feribotu’nda öldü. Köpeklerinin ihmal sonucu öldüğünü ileri süren Orhan kardeşler, Sushi’ye yapılan nekropsinin (hayvanlara yapılan otopsi) sonucunda çıkacak rapora göre suç duyurusunda bulunacak. l BURSA / DHA ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr Kazanhan davasında indirimli ceza onandı Cizre’de evinin önünde oyun oynarken özel harekât polisi M.N.G.’nin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın ölümüne ilişkin yerel mahkemenin sanık polise verdiği 13 yıl 4 aylık indirimli ceza Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından onandı. Sanık polis M.N.G.’nin avukatının tahliye talebini reddeden mahkeme, sanık polis H.V.’nin “olası kastla adam öldürmek” suçundan beraat etmesinin ise uygun olduğunu belirtti. Diğer 4 sanık polise verilen 6’şar aylık cezayı da yasaya uygun bulan mahkeme, davadaki deliller ile işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı da kaydetti. l DHA Bonzai öldürdü Şişli Fulya’da önceki gün kız arkadaşından ayrılınca bunalıma giren kişi, iddiaya göre “bonzai” adlı sentetik uyuşturucu madde kullanması sonucu yaşamını yitirdi. Kuaför olduğu öğrenilen İsmail Karalı (38), önceki gün kız arkadaşından ayrıldı. Bunalıma girdiği öğrenilen Karalı, kullandığı uyuşturucu maddenin etkisiyle öldü. l İHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear